Olabilecek en kötü senaryoydu, iyi bir oyunla kaybetmek… Ama benim kafamdaki iyi oyun bu kadar da değildi, en fanatik GS’li bile maça kadar böyle bir oyun kurgulayamazdı kafasında. Bayern Münih gibi bir takıma karşı 70 dakika boyunca bu topu oynamak inanılmaz bir şey, böyle bir oyunla kaybetmek ise aynı derecede kabul edilemez ve çok üzücü. Benim mentali birkaç gün alır götürür bu maç, ama ben takımımdan her şeyiyle razıyım. Hocamdan, futbolcularımızdan tamamen razıyım. Zirve mertebede bir üzüntüyle olsa dahi aynı derecede bir gurur ve iftiharla uyuyacağım bugün. Ve yenilmemize rağmen asla bu maçı unutmayacağım.
Bilmiyorum bu maçta saha içi konuşmak ne kadar mantıklı ama söylemeden geçemeyeceğim 1-2 şey var. Kerem muazzam top oynadı ama o net fırsatlardan birisini gole çevirmesi lazımdı, hele bomboş kaleye kaçırdığı golde kafayı yedim. Onu atsa belki çok farklı şeyler konuşuyorduk şu an. Onun dışında Zaha bağlantı oyununda gayet iyiydi ama 3. bölgede o Zahalığını konuşturması gerekirdi, bana bu maçta hayal kırıklığı yaşatan tek oyuncu olabilir. Bizim adımıza, hatta Bayern de dahil direkt sahanın en iyisi kesinlikle Abdülkerim’di. Kane’e asla nefes aldırmadı, gelen her topu tehlikeli bölgeye gelmeden kesti. Zaten Abdülkerim’e güvenim oldukça yüksekti ama bu maçtan sonra bendeki kredisini hiçbir dünyevi güç bitiremez gibi. Onun haricinde söylenecek pek bir şey yok zaten, takım bence gole kadar tamamen çok çok iyiydi. Bu oyun ikinci Kopenhag ve Manu maçları için de hayli umut verdi bana, artık grubun diğer maçlarla şekillenişine bakmaktan başka çaremiz yok.
Son olarak, ocak ayında Angelino ve Ndombele’nin kiralık sözleşmelerine son verilip kulüplerine geri gönderilmesi şart bence. Angelino bizim sistemimize asla uygun bir oyuncu değil, kaldı ki en azından hücumda beklenen katkıyı 4 ay oldu hala verememesi de cabası. Ndombele ise bunca zamandır hala o berbat fiziğini düzeltmediği için pek de kafasının futbolda olmadığını düşündüğümden kaynaklı.