Bu arada bitime 10 dakika kala Ziyech'in oyundan alınması tamamen oyuncuya ve performansına saygısızlık. Bir tarafın yeseydi Icardi'yi alırdın oyundan Okan efendi.
İçeriye dinamizim lazımdı, Ziyech oynaması gereken oyunu oynadı ve oyundan çıktı ya ben buna pek bir şey diyemem. Icardi’yi de tam aksine her ne olursa olsun oyundan çıkarmam bu arada, o maçta pozisyona girme bakımından en en en kötü gecesini geçiriyor olsa bile bizim 1 numaralı ve en güvendiğimiz gol silahımız bu adam çünkü, mutlak gol aranan dakikalarda ekstra bir durum olmadığı sürece asla oyundan alınmamalı Icardi.
Okan Hoca’nın hataları bu gibi şeyler değil bence. Birkaç farklı yerden okumak gerekiyor:
1- Her ne kadar Alanya maçındaki oyunuyla hayli göz doldursa da Mertens ile başlamak hataydı. Ben Alanya maçında Mertens’in kullanımı ve buna paralel olarak diğer isimlerin kullanımına baktığımda ortada net bir plan görmüştüm build-up konusunda, bu plan Alanya maçında bayağı meyvesini verdi ve United’a karşı da denedi diye yorumlayarak ses etmedim ama Mertens oyundan çıkana kadar neden bugün 11 başlamaması gerektiğini gösterdi. Göze batan kötü bir performansı yoktu evet, ama eğer bu takım Şampiyonlar Ligi’nde kuvvetli prese dayalı bir oyun oynamayı benimsediyse bunu 36’lık Mertens ile yapmamalı. 10 numaraya Ziyech’i atıp sağ kanatta da Barış Alper ya da Kerem ile başlamalıydı, ki burada da benim tercihim Barış Alper olurdu. Çünkü Kerem’in birkaç maç kesik yemesi gerektiğini düşünüyorum, 2 maçtır yediği kesikten sonra bugün attığı gol ortada mesela. Umarım bu hafta Pendik maçında da 11 başlamaz, çünkü her ne kadar golüyle puanı almış olsa da sahada yine saçma sapan işlere imza attı.
2- Her ne kadar Nelsson’u artık sevmesem ve bilhassa mental açıdan artık bir Galatasaray oyuncusu olarak görmesem de bu akşam Davinson’un yokluğunda Nelsson ile başlanmalı ve Kaan-Torreira tandemi bozulmamalıydı. Ndombele, Alanya maçında bi “Acaba mı” dedirtti yalan yok. Ama bugün nispeten daha iyi fizikli bir rakibe karşı yine hiçbir varlık gösteremedi, ocak ayına kadar mucizevi bir performans sergilemediği sürece kiralık sözleşmesinin feshedilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca Ndombele çok formunda olsaydı bile Kaan-Torreira tandemi, Ndombele-Torreira tandeminden daha az kreatif bir tandem değil. Üstelik sen bu tandemle istediğin oyunu oynayabilmişsin, denemiş onaylamışsın ve hatta bu tandemi oturtmuşsun bile. Hal böyleyken Kaan-Torreira kesinlikle bozulmamalıydı ve sırf bunun için Nelsson 11’e alınmalıydı. Bu da tıpkı ilk maddede belirttiğim gibi ilk başta memnun olduğum, ama maçı izlerken yanıldığımı düşündüğüm bir husus oldu.
Bence özellikle Okan Hoca ve taktik tahtası üzerine bu puan kaybının sebepleri bunlar. Tabii bunların dışında Muslera ve Angelino performansları, 3-3’ten sonraki hem hücum hem savunmadaki inanılmaz savruk hareketlerimiz ve Maguire’ın bugün 85 milyonluk oynayacağının tutması gibi faktörler de var.
Bu maça dair olumlu şeyler başımıza gelebilecek en kötü senaryolarda bile bir şekilde maçtan kopmayıp en kötü ihtimalle 1 puanı alıp dönebildiğimizi yeniden ve bu sefer United karşısında gösterebilmiş olmamız, Kerem’in attığı golle beraber artık silkelenmeye teşrif edebilecek olması ve en en en olumlusu olarak da HAKIM ZIYECH. Onana içine aldı falan işleri olsa dahi 3 gole de doğrudan katkısı var bu adamın, hayatta yabana atmam. Kerem’e yaptığı asist zaten bir Ziyech klasiği, gol katkıları dışında da bugün tam kendisinden istediğim “Ziyech klası” kilit açan paslarla inanılmaz hücum organizasyonları oluşturdu bize. Bu maçın kendisinin patlama maçı olduğunu umuyor ve artık o fiziğini biraz daha toparlayıp sezonun geri kalanında tanıdığımız, bildiğimiz Ziyech’ten esintiler izletmeye devam etmesini umuyorum.