Yılmaz Güney'in Ölüm Yıldönümü

Sürü ve Yol filmi muhteşemdir. Duvar filmi de bi o kadar övülür ama izlemedim.

Ülkenin taşra gençliğine sağlam bir sınıfsal bilinç aşılamıştır. Geçirdiği entelektüel dönüşümden önce de sınıfsal bilince kısmen sahip biri zaten, küçüklüğünde arkadaşı İsmail ile yaşadığı şeylerden be çiğ bile olsa bi bilinci var. O dönemin şehirli insanlarında zaten sol külliyatı hiç okumasalar bile bi zengin düşmanlığı kısmen var da, Yılmaz Güney bazı şeyleri de kendisi fark etmiş zaten taşra hayatında.

Yılmaz Güney geçirdiği entelektüel dönüşümden önce iyi bi insan değil, eşine şiddet uygulamış ve birini öldürmüş ama bu olaylar iyi bir sanatçı veya sol cenahtan bakınca yaptıkları dolayısıyla teşekkür edilmesi gereken biri olduğunu değiştirmez. Bu arada fikrinizi değiştirir mi bilmem -değiştirmesi de pek mühim değil- ama Güney'in hakimi öldürmesinde adamın hakim olmasının falan konuyla hiçbir alakası yok. Adam o an oraya gelen alelade bir sarhoş ve Güney'in karısı hakkında olmayacak laflar ediyor. Yılmaz Güney de sarhoş zaten o an.

Ha kötü insan olan tek sanatçı veya entelektüel de Yılmaz Güney'miş gibi davranılması da yanlış. Yılmaz Güney zaten dönüştükten sonra yaptıklarından özür diliyor ve pişmanlıklarını hep dile getiriyor da... Müslüm Gürses ve İbo Tatlıses de kadınlara şiddet uygulamış insanlar. Ya bu insanlar zaten eski dönemin köylüsü diyorsanız Foucault, Roman Polanski, Luc Besson, Woody Allen veya Altausser gibi insanların yaptıkları da ortada... Bu arada Müslüm ve İbo'yu cahil köylü diye geçiştirirseniz Yılmaz Güney'e de bi şey diyemezsiniz çünkü yaptığı kötülükler geçirdiği dönüşümden önce... Ayrıca "abi o köylü cahil zaten onun uyguladığı kadına şiddetin nesine şaşıralım" lafı eski dönemler için uygun ama uygun olmasının sebebi çoğu şehirli evlerde bile şiddetin olması... Daha geçen 2001 yapımı bi Türk dizisi izliyorum çok tatlı havası olan ana karakterlerin hepsinin iyi ve entel olmasalar bile cahil hödük olmadığı bir dizide bile bu karakterlerden biri eşiyle kızını ara ara hafif dövüyo ve diğer karakterlerden gelen tepki "aman ya yapma sende artık"... döven adam yaşlı olduğu için adam bi kere alışmış ara ara dayak atmaya muhabbetine getiriyorlar... Yani bu konuyu şurada bağlayalım: Türkiyede çok değil 20 sene öncesine kadar öğretmen şiddeti baba şiddeti normaldi zaten, tabi buradaki şiddet direkt kötü insan olmak, eziyet çektirmek amaçlı değil de otorite amaçlı ve özellikle kadına şiddette tüm her şeyin ata erkilliği çok etkili...

Neyse Yılmaz hocaya dönelim: mesela diğerleri kadar konuşulmaz da Yol filminde bir ata eziyet sahnesi var. Şimdi çok bilmeyen bi adam der ki ya bu Yılmaz Güney tam cani... Ama tam bir şehirli iyi eğitimli Metin Erksan'ın Susuz Yaz filminde de bir hayvan cinayeti vardır mesela. Sadece politika veya tarih değil hayattaki her şeyi dönemine göre konuşmak lazım. Last Tango In Paris'te film ayağına kadın oyuncuya bildiğin tecavüz ediyorlar, ha keza sinema tarihinin en rahatsızlık verici filmleri de 50lerde 60larda çekilmiştir. Niye böyledir, bilmiyorum çünkü ne sinema tarihini ne de o dönemin sinema havasını o kadar iyi bilmiyorum.

Ya bu Yılmaz Güney'i de o kadar savunduk falan ama bu herif kürdistancıdır. Taşra gencine sınıfsal bilinç kazandırması falan eyvallah da bu Yılmaz'ın Paris'te falan konuşmaları var direkt kürdistancı herif. Ama çok şaşırmadım çünkü 60larda TİP'in açılımıyla azınlık kürt-taşra siyasetinin sola katılmasıyla beraber 70ler dönemindeki solcuların bir kısmı -özellikle de kürtlerin ve taşralıların çok büyük kısmı- direkt kürtçü. Mesela bazıları şey der "abi solcular eskiden vatanseverdi şimdi hepsi terörist"... Emsal lafını verdiğim bu adama göre o dönemdekilerin de çoğu terörist ama pek bilmiyor işte. Onun kafasındaki eski solcuya uyan popüler tek figür Deniz Gezmiş herhalde, zaten dediğimize çıkıyor çünkü Gezmiş Ankara'da doğup büyümüş birisi. Zaten marksist külliyatı falan da çok bilmez daha ulusalcı biri aslında, 71'de asılanların en karizmatiği diye bu kadar figür olmuş herhalde. Neyse, bu Yılmaz Güney'in solcu olduğu dönemde TİKKO falan da var ki onların hepsi Yaşar Kemal romanı ana kahramanı falan gibiler... TİKKO'nun kökeni Kaypakkaya'ya dayanır zaten. Bu arada Yaşar Kemal demişken ömrünün sonunda Atatürkçüyüm diyodu da rahmetlinin romanlar falan hiç öyle değil tam TİKKOcu gibi bi şeydi... Neyse ölüler hakkında çok konuştuk günah almayalım akşam akşam...

çorbacıda matiz buhranlar' Alıntı:

Güney'in hakimi öldürmesinde adamın hakim olmasının falan konuyla hiçbir alakası yok. Adam o an oraya gelen alelade bir sarhoş ve Güney'in karısı hakkında olmayacak laflar ediyor. Yılmaz Güney de sarhoş zaten o an.

Genişletmek için tıkla ...

Alakası yok, bunun yalan olduğu da günümüzde çokça kez söylendi. Bu yalanı da Yılmaz Güney paspasçısı, şürekası ortaya attı zaten. Yılmaz Güney'in gazinoda sarhoşken yaptığı itlik serseriliklerden sonra onu uyaran Sefa Mutlu canından oldu. Bunun gibi serserileri yüksek sesle konuştuğunda bile uyarsanız size küfürler hakaretler edip üzerinize yürürler. Yılmaz Güney birini öldürmüş/dövmüş ise mutlaka Yılmaz'ın bok yemesidir o. Adam bayağı maganda.

Rise Above Hate' Alıntı:

Alakası yok, bunun yalan olduğu da günümüzde çokça kez söylendi. Bu yalanı da Yılmaz Güney paspasçısı, şürekası ortaya attı zaten. Yılmaz Güney'in gazinoda sarhoşken yaptığı itlik serseriliklerden sonra onu uyaran Sefa Mutlu canından oldu. Bunun gibi serserileri yüksek sesle konuştuğunda bile uyarsanız size küfürler hakaretler edip üzerinize yürürler. Yılmaz Güney birini öldürmüş/dövmüş ise mutlaka Yılmaz'ın bok yemesidir o. Adam bayağı maganda.

Genişletmek için tıkla ...

Seni, olayın o gün orada olan Ali Özgentürk'ün anlattığı gibi olmadığına ikna eden şey nedir? Ha bu arada olay senin anlattığın gibi olmuşsa da Güney'in adamı öldürmesinde politik bir taraf yok. İnsanların "terörist yılmaz güney devletimin hakimini öldürdü" diye konuşacağı bir şey değil bu cinayet. Yılmaz Güney'in dönüşmeden önce bir maganda olduğu hususuna katılıyorum da bu tarz şeyleri konuşurken iyi incelemek lazım: mesela o dönemin istanbul hukukta falan okuyan solcu gençleri bile örgütlerinin lideriyse falan maganda tipler oluyor genelde, ülkücüleri zaten konuşmaya gerek yok onlar öyle... Ha ama bugün bi yorum gördüm adam diyo ki "yılmaz güney ümitcan uygun'un yönetmen ve solcu halidir." Bu yorum saçma bence, ümitcan uygun'un yönetmen ve solcu hali diye de bi insan tipi olamaz.

çorbacıda matiz buhranlar' Alıntı:

Seni, olayın o gün orada olan Ali Özgentürk'ün anlattığı gibi olmadığına ikna eden şey nedir? Ha bu arada olay senin anlattığın gibi olmuşsa da Güney'in adamı öldürmesinde politik bir taraf yok. İnsanların "terörist yılmaz güney devletimin hakimini öldürdü" diye konuşacağı bir şey değil bu cinayet. Yılmaz Güney'in dönüşmeden önce bir maganda olduğu hususuna katılıyorum da bu tarz şeyleri konuşurken iyi incelemek lazım: mesela o dönemin istanbul hukukta falan okuyan solcu gençleri bile örgütlerinin lideriyse falan maganda tipler oluyor genelde, ülkücüleri zaten konuşmaya gerek yok onlar öyle... Ha ama bugün bi yorum gördüm adam diyo ki "yılmaz güney ümitcan uygun'un yönetmen ve solcu halidir." Bu yorum saçma bence, ümitcan uygun'un yönetmen ve solcu hali diye de bi insan tipi olamaz.

Genişletmek için tıkla ...

Ümitcan Uygun keyfi kadına şiddet uyguluyor. Ümitcan Uygun birini öldürüyor ve suçu başkasına yıkıyor. Ümitcan Uygun'un mafyatik tiplerle arası iyi. Ümitcan Uygun silah meraklısı, talim atışçısı. Ümitcan Uygun devlet görevlilerini hedef aldı. Yapmadığı tek şey yönetmen koltuğuna oturmak.

çorbacıda matiz buhranlar' Alıntı:

Seni, olayın o gün orada olan Ali Özgentürk'ün anlattığı gibi olmadığına ikna eden şey nedir? Ha bu arada olay senin anlattığın gibi olmuşsa da Güney'in adamı öldürmesinde politik bir taraf yok. İnsanların "terörist yılmaz güney devletimin hakimini öldürdü" diye konuşacağı bir şey değil bu cinayet. Yılmaz Güney'in dönüşmeden önce bir maganda olduğu hususuna katılıyorum da bu tarz şeyleri konuşurken iyi incelemek lazım: mesela o dönemin istanbul hukukta falan okuyan solcu gençleri bile örgütlerinin lideriyse falan maganda tipler oluyor genelde, ülkücüleri zaten konuşmaya gerek yok onlar öyle... Ha ama bugün bi yorum gördüm adam diyo ki "yılmaz güney ümitcan uygun'un yönetmen ve solcu halidir." Bu yorum saçma bence, ümitcan uygun'un yönetmen ve solcu hali diye de bi insan tipi olamaz.

Genişletmek için tıkla ...

Yılmaz Güney terörist bir itin tekidir. Katil ruhlu, kadın düşmanı magandadır. Yukarıda yazdığın Roman Polanski falan da zaten beş para etmez insanlar. Ha ayrıca Ümitcan Uygun ile aynı kafa yapısına sahip olup olmadığını bir de darp ettiği kadınlara sormak lazım. Bu adam ülkücü olsaydı adı bile anılmazdı sırf iki afilli lafı var diye solcuların romantik bir şekilde tepemize çıkarttığı bir adam.

Yılmaz Güneyi yedim. Bir insanın düşünceleri, politik ve ideolojik ideallerinin de ne olursa olsun çıkardığı ürünün içinde olduğuna inanırım. Ahmet Kaya'da olduğu gibi "dusunceleri benim umurumda değil abe x,y cog ii yha" demek de ahmaklıktır. Çirkin Kral diye anan her kim olursa olsun damarında akan kandan şüphe duyarım.

çorbacıda matiz buhranlar' Alıntı:

Yılmaz Güney geçirdiği entelektüel dönüşümden önce iyi bi insan değil, eşine şiddet uygulamış ve birini öldürmüş ama bu olaylar iyi bir sanatçı veya sol cenahtan bakınca yaptıkları dolayısıyla teşekkür edilmesi gereken biri olduğunu değiştirmez. Bu arada fikrinizi değiştirir mi bilmem -değiştirmesi de pek mühim değil- ama Güney'in hakimi öldürmesinde adamın hakim olmasının falan konuyla hiçbir alakası yok. Adam o an oraya gelen alelade bir sarhoş ve Güney'in karısı hakkında olmayacak laflar ediyor. Yılmaz Güney de sarhoş zaten o an.

Genişletmek için tıkla ...

Konu aslında bu kadar basit. Güzel bir paragraf yazısı olmuş.

Cahil bir eşkiya olduğunu düşünüyorum. Kendisini sevenlerde en az onun kadar cahildir. Bu yönden dolayı bir filtrelemele yöntemidir. Yılmaz Güney seven birini görürseniz bilin ki cahildir.

çorbacıda matiz buhranlar' Alıntı:

Seni, olayın o gün orada olan Ali Özgentürk'ün anlattığı gibi olmadığına ikna eden şey nedir?

Genişletmek için tıkla ...

Puhahaha adam Yılmaz'ın asistanı ve en yakın arkadaşlarından biri.

Edit:



Tiviti atan arkadaşla politik olarak ayrıştığımız yerler var ama bu konuda genel hatlarıyla kendisiyle aynı fikirdeyim. Attığım bi alıntıda Güney'e terörist de dedim ama ölmeden önce kalabalık ve yayınlı bi yerde bölücülük savunusu yaptığı için dedim onu, adam öldü gitti zaten belki bu fikirlerinden dönecekti belki silahlı hiçbir ayrılıkçı eyleme katılmayacaktı bilmiyorum. Zaten ne zaman kürdistancı oldu o da meçhul... Yani terörist dedim ama benim genel terör tanımıma uyduğu için dedim, yoksa benim için bu adam apo veya diğer pkklı şerefsizlerle asla aynı kefede olamaz.

satriale' Alıntı:

Ümitcan Uygun keyfi kadına şiddet uyguluyor. Ümitcan Uygun birini öldürüyor ve suçu başkasına yıkıyor. Ümitcan Uygun'un mafyatik tiplerle arası iyi. Ümitcan Uygun silah meraklısı, talim atışçısı. Ümitcan Uygun devlet görevlilerini hedef aldı. Yapmadığı tek şey yönetmen koltuğuna oturmak.

Genişletmek için tıkla ...

Ümitcan Uygun yaptıklarından hiç pişman olmuş mu? Ümitcan böyle bi insanken başka birine dönüşebilmiş mi? Ümitcan'ın bunları yaptığı dönemle şekille Yılmaz'ınkiler bir mi?

The Mandalorian' Alıntı:

Yılmaz Güney terörist bir itin tekidir. Katil ruhlu, kadın düşmanı magandadır. Yukarıda yazdığın Roman Polanski falan da zaten beş para etmez insanlar. Ha ayrıca Ümitcan Uygun ile aynı kafa yapısına sahip olup olmadığını bir de darp ettiği kadınlara sormak lazım. Bu adam ülkücü olsaydı adı bile anılmazdı sırf iki afilli lafı var diye solcuların romantik bir şekilde tepemize çıkarttığı bir adam.

Genişletmek için tıkla ...

Bence de teröristtir, yaşamının son dönemlerinde Fransa'da "kürdistanı kuracağız" falanlı filanlı konuşmaları var büyük salonlarda.

Darp ettiği kadınlar derken? Nebahat Çehre ile olayları dışında bi şey yok, Nebahat hanımın da şu an bi kırgınlığı yok zaten Yılmaz'a.

Mafyatik rolleri oynadığı ağır arabeskilk filmlerini izlemedim ben, o laflar falan oralardan. Ülke gençlerine sınıfsal bilinç aşılmış biri, yönettiği iyi filmleri de var. Benim sevdiğim yönleri bunlardır.

Rise Above Hate' Alıntı:

Puhahaha adam Yılmaz'ın asistanı ve en yakın arkadaşlarından biri.

Genişletmek için tıkla ...

Adam sonuç olarak orada?? Yani yalan yanlış bi şey anlatsa o gün orada olan başka biri çıkıp anlatmıcak mı "bu olay böyle olmadı" diye? Veya bu adamın hiç vicdanı falan olmadığına nasıl kanaat getirdin de adam koca bir cinayeti yalan dolan anlatıyor diyosun? Hadi bu adam yalan yanlış anlatıyo olsun, yine de orada olmayan birinin anlattığına mı inanmak lazım? Ha bu arada Yılmaz öleli olmuş 40 yıl, bu sürede olayın doğrusu varsa illa anlatılırdı bence.