PAYBACK #28
15 Mart Cuma - 21.00 - CANLI
Philadelphia, PA
Wells Fargo Center
ŞOVU TAKİP ETMEK İÇİN NEDENLER
1- Artık Mayhem yok! Bu şovla PGW normal akışına tam anlamıyla dönüyor!
2- PGW Championship Rematch
Val Venis (c) vs. Jeff Hardy
3- Joe Gacy ve garip dostu?
4- Esir-gelico
5- #1 Contendership Match for the World Heavyweight Championship
Cody Rhodes vs. "Pure Champion" Jey Uso
EXCLUSIVE
Kameralarımız arka alanı gösteriyor. Ricardo Rodriguez'in elinde telefonu ile bir arama yaptığını görüyoruz. Kamera telefona zoom giriyor.
Aranıyor: Patron
Telefonu kulağına götürüyor ve bir süre bekliyor.
Aradığınız numara kullanılmamaktadır.
Ricardo Rodriguez: Kahretsin! Günlerdir neredesin? Beni bu hengamenin içinde yalnız bıraktın!
Onu çok üzgün görüyoruz. Aynı zamanda Christopher Daniels'ın kendisine içirdiği yabani bitkilerle dolu karışımların kıstığı sesinin artık açıldığını da. Telaşla etrafa bakarken oradan geçen Penta Zero M'i görüyor.
Ricardo Rodriguez: Hey!
Çağrıldığını gören Penta Zero M, Ricardo'ya doğru yaklaşıyor.
Ricardo Rodriguez: Artık burada mısın?
Penta Zero M: Gördüğün gibi.
Ricardo Rodriguez: Tamam. Benimle birlikte çalışmak ister misin?
Penta Zero M: Bak Ricardo, burada önceden tanıdığım bir yüze rastlamak sevindirici. Senin işini ne kadar iyi yaptığını da biliyorum ama bir anonsöre de ihtiyacım olduğunu sanmıyorum.
Penta Zero M oradan ayrılacakken Ricardo onun kolunu tutup durduruyor.
Ricardo Rodriguez: Anonsörün olmak isteyen kim?
Şaşkınlıkla kendisine bakan Penta Zero M, arkasını tam olarak dönüp Ricardo'ya bakıyor. Ricardo takım elbisesini ve pantolonunu çıkarıyor. Altında güreş kıyafetleri açığa çıkıyor!
Ricardo Rodriguez: Bundan sonrasında Maestro, senden öğreneceğim çok şey var. Bir diyet programına başladım ve olabildiğince fazla kilolarımdan kurtulacağım. Bunu yaparken de antrenmanlarımı eksik etmeyeceğim. Şimdi söyle bana... Benden efsane bir high-flyer yaratabilir misin? Benim ustam olup, bildiğin her şeyi bana öğretebilir misin? Yoksa nerede olduğu, ne yaptığı belli olmayan ve beni yüzüstü bırakan bir adamı öylece beklemem taraftarı mısın? Maestro... Lütfen bana yardım et. Senin takım arkadaşın olmama, senin için savaşmama izin ver. Seninle aynı ringde, sırt sırta. Ve senden öğrendiklerimle, buradaki o kel adamdan intikamımı kendim alacağım. Sana söz veriyorum. Ne diyorsun? Bana Patron'un yapamadığını yapıp bir yoldaş olabilir misin? Birlikte bir PGW Takımlar Şampiyonluğumuz olmasın mı?
Ricardo Rodriguez: ZERO FEAR!
Penta Zero M, maskesinin ardında bunu öylece sırıtarak karşılarken Ricardo'nun hevesli bakışları arasında exclusive görüntüsünün sonuna geliyoruz.
KAMERALARIN ARENAMIZA AÇILMASI İLE PYROLARIN PATLAMAYA BAŞLAMASI BİR OLUYOR! PAYBACK #28 BAŞLIYOR!
Pyroların patlamasının ardından şovumuz direkt reklamlara gidiyor. Fazla uzun sürmeyen reklamların ardından bir görüntü geliyor ekranlara. İzlediğimiz görüntülerde Jeff Hardy ile Val Venis arasında yaşananların bir tekrarını görüyoruz. Bu maç tanıtım promosunda, bu şovda gerçekleşecek maçıyla birlikte; Jeff Hardy'nin rövanş hakkını kullanmış olacağı önemle vurgulanmış. İzlediğimiz bu görüntülerin sona ermesiyle birlikte, kameralar ringe açılıyor. Arenadaki seyirci kitlesinin çığlık çığlığa olduğundan söz etmek mümkün! Ringimizde bir adet anonsör, bir adet de hakem bulunmakta. Anlaşılan o ki, PAYBACK #28'den 1 hafta önce duyurulan o büyük maç ile şovumuz başlayacak! Herkesin yapılmasını dört gözle beklediği o anons gerçekleştiriliyor:
PGW Championship Rematch
Val Venis (c) vs. Jeff Hardy
Arena yıkılıyor adeta! Anonsun tamamlanması ile meydan okuyan güreşçinin şarkısının çalması üst üste oluyor, Jeff Hardy buraya geliyor!
NO. MORE. WORDS.
Dinlediğimiz şarkının hareketli kısmının başlamasıyla birlikte arka alandan tempolu adımlarla gelen kişi Jeff Hardy oluyor! Kendisiyle özdeşleşmiş olan dansını yaptığı esnada pyrolar patlamaya başlıyor! Büyük bir şov ile burada! Dansını tamamladıktan sonra seyirci kitlesini uzun uzun izliyor, bu esnada kendisine ait nameplate de ekranlarımızda beliriyor. Belli bir sürenin geçmesiyle birlikte Jeff'in ringe ilerlediğini görüyoruz. Ringe ilerlediği esnada kendisine ellerini uzatan seyircilerle, kendi elini buluşturmayı eksik etmiyor. Ringe varıyor, çelik basamaklar yardımıyla apron'a çıkıyor. Vakit kaybetmeden iplerin arasından ringe giriyor ve koşarak köşeye gidiyor. Second-rope'ye çıkıyor ve tauntunu yapıyor! Bütün arena bununla birlikte yıkılıyor! Bunların ardından Jeff, oradan iniyor ve kendisine ayrılan köşeye geçip, rakibini beklemeye başlıyor.
I'M GONNA MAKE YOU SAY:
''OH MY GOD!''
Şarkının bir müddet ilerlemesinin ardından arka alandan gelen isim Val Venis oluyor! Kendisinin yüzünde Mayhem'dan aldığı darbelere ait izler bulunmakta, bu dikkatimizden kaçmıyor. Val beline sarılı kemeri ile güle güle ringe geliyor. Kendisine ait nameplate de ekranlara getiriliyor. Val etraftaki reaksiyonlarla ilgilenmeden ringe ilerliyor. Ringe vardığında çelik basamaklara doğru hareketleniyor. Basamakları teker teker çıktıktan sonra apron'a çıkıyor ve orada fazla vakit kaybetmeden iplerin arasından ringe giriyor. Val ringe girer girmez ringin ortasına doğru ilerliyor. Sonrasında sarılı olan havluyu iki tarafından tuttuktan sonra sallamaya başlıyor. Dans ede ede havlusunu açıyor ve sonrasında da havluyu seyircilere fırlatıyor! Sonrasında da kendisine ayrılan köşeye geçiyor!
İki güreşçi de burada, karşılıklı köşelerdeler ve birbirlerine kötü ifadelerle bakıyorlar. Anonsör, öncelikle meydan okuyan Jeff Hardy'nin anonsunu gerçekleştiriyor. Kendisinin anonsu esnasında tauntunu yaptığını görüyoruz. Sonrasında sıra Şampiyon'a geliyor. Val Venis'in anonsunun gerçekleştirildiği esnada, Val; rakibi Jeff Hardy'nin üzerine doğru yürüyor kemerini havaya kaldırarak. Rakibini kışkırtıyor, tahrik ediyor bu şekilde. Hakem araya girerek ikilinin arasındaki gerginliği bir süreliğine engelliyor. Val kendi köşesine döndüğünde, hakem kemeri ondan devralıyor ve anonsöre uzatıyor. Anonsörün kemerle birlikte ringi terk ettiği esnada, hakemimiz sırasıyla güreşçilerin kontrollerini gerçekleştiriyor. Sorunsuz geçen kontrollerin ardından, ringin tam orta noktasına geçiyor ve elini kaldırıyor. Fazla geçmeden işareti veriyor ve maçı başlatıyor!
PGW Championship Rematch
Val Venis (c) vs. Jeff Hardy
Maçın başında iki güreşçinin de ringin ortasına doğru ilerlediğini ve Test of Strength'e girdiklerini görüyoruz. Aralarından güçlü çıkan Val oluyor, Jeff'in sırtının iplere temas etmesiyle birlikte hakem araya giriyor. Val yavaş bir şekilde ellerini rakibinin üstünden çekerken... Aniden bir Knife Edge Chop darbesi! Jeff acı içinde göğsünü tutuyor, Val'in ise alaycı bir şekilde kahkaha attığını görüyoruz. Saçından tutarak doğrulttuğu Jeff'e, bir kez daha Knife Edge Chop yaptıktan sonra; rakibini ringin ortasına doğru getiriyor ve Russian Leg Sweep yapıyor. Ardından rakibini hızla ayağa kaldırıyor ve onu karşılarında bulunan iplere doğru gönderiyor. Jeff iplerden sekiyor mu? Hayır, kollarını iplere sararak durmayı başarıyor! Bunu gören Val, direkt rakibinin üstüne doğru koşuyor. En üstteki ipi iki eliyle aşağı doğru çekerek eğilen Jeff, Val'in iplerin üstünden ringin dışarısına düşmesine yol açıyor! Jeff ringin dışındaki Val'in kalkmasını bekliyor, Val kısa bir sürenin içinde kalkıyor ve Jeff'ten Slingshot Plancha! Ama o da ne? Val yere düşmüyor rakibini tutuyor! Fazla vakit kaybetmeden bir Body Slam! Jeff acı içinde sırtını tutarken, Val'in bir müddet elini yüzüne götürdüğünü fark ediyoruz. Jeff'in ayağa kalkma süresinde, o da kendisine bir dinlenme şansı buluyor...
Jeff ayakta, Val rakibini tuttuktan sonra tüm gücüyle çelik basamaklara gönderiyor! Hayır, Jeff ayağını çelik basamağa dayayarak duruyor. Arkasını döndüğünde, Val'in kendisinin üstüne doğru koştuğunu görüyor. Jeff ani bir çekilmede bulunuyor ve Val çelik basamaklara çarpıyor! Çelik basamağın parçaları birbirinden ayrılıyor, üstteki küçük parça yere düşüyor! Jeff maçın temposunu düşürmekten yana değil, acı içinde göğsünü tutan rakibini ayağa kaldırdıktan sonra ringin içine sokuyor. Kendisi de hızla ringin içine girdikten sonra Val'in kalkmasını bekliyor. Val ayağa kalkıyor ve koşmaya başlayan Jeff'ten bir Jumping Clothesline! Val yere düştükten sonra hızla ayağa kalkıyor ve o da Clothesline ile karşılık veriyor! Jeff eğilerek bundan kurtuluyor, koşar durumda olan Val durumunu sürdürüyor. İplerden sekiyor, Jeff'ten Inverted Atomic Drop geliyor! Val acı içerisinde malum bölgesini tutuyor, Jeff rakibinin iki ayağından çekerek onu yere düşürdükten sonra bir de Double Leg Drop to the Midsection yapıyor! Jeff arka tarafına doğru takla atarak ayağa kalkıyor, Val'in eli s*kinde. Bu şekilde oturur pozisyona geçiyor, Jeff'ten bir de Basement Dropkick! Jeff alev aldı! Üzerindekini çıkartıp seyircilere attıktan sonra Top-rope'ye doğru hareketleniyor. İplerin arasından apron'a, oradan da Top-rope'ye...
TOP-ROPE'DAKİ JEFF, AYAĞA KALKIYOR! TAUNTUNU YAPIYOR! VE ATLIYOR! SWANTON BOMB! SWANTON! BAŞARILI! HAKEM SAYIYOR, SEYİRCİLER DE COŞKUYLA EŞLİK EDİYORLAAR! 1... 2...
Kickout! Val kemerine de maça da sımsıkı tutunuyor! Jeff öfkeyle ringin tabanını yumrukluyor! Sonrasında kaldığı yerden devam etmek üzere, ayağa kalkıyor. Rakibini de kaldırdıktan sonra onu köşeye gönderiyor! Hayır, Val bunu counterlıyor ve o rakibini köşeye gönderiyor. Jeff hız kesmeden teker teker çıkıyor ve Whisper in the Wind yapıyor, ama bir sıkıntı var: Val rakibini arkasından takip etmiyor, dolayısıyla Jeff boşa atlıyor! Yüzünde darbe izleri, gövdesi de acı içerisinde olan Val her şeye rağmen sırıtıyor. Bir süre dinlendikten sonra Jeff'i ayağa kaldırıyor ve köşeye gönderiyor, tüm gücüyle. Jeff sırtını kötü bir şekilde köşeye çarptıktan sonra sırtını oraya yaslanarak dinleniyor. Diğer taraftan Val koşmaya başlıyor, sağlam bir Corner Clothesline! Bu kadarla da yetinmiyor Val, ensesinden iplere doğru gönderiyor Jeff'i. Jeff iplerden sekiyor ve Spinebuster! Val tempoyu yukarıya çekmeyi sürdürüyor, iplere doğru hareketleniyor. İplerden sekiyor ve Elbow Drop yapıyor, hızla ayağa kalkıyor. İplere bir kez daha gidiyor, iplerden geri dönüyor ve Knee Drop yapıyor! Ardından kendisini rakibinin üstüne bırakıyor, hakem saymaya başlıyor. 1... 2... 3 olmadı, Kickout geldi! Val rakibinin ayağa kalkmasını beklediği süreçte tauntunu yapıyor. Belli bir sürenin içerisinde Jeff ayağa kalkıyor, Val'den rakibinin karnına ufak bir tekme ve üstüne de Big Package! Bir kez daha tuş! 1... 2...
3 OLMADI! BÜTÜN ARENA O SICAKLIĞI HİSSEDİYOR! İKİ GÜREŞÇİ DE ALEV ALDI! SEYİRCİLERİ ISITIYORLAR ADETA! GÖZLER ARTIK VAL VENIS'TE! İPLERİN ARASINDAN GEÇİYOR, ŞİMDİ APRON'DA. DURMADAN TOP-ROPE'YE ÇIKIYOR! ORADA AYAĞA KALKTIKTAN SONRA KISA BİR SÜRE DANSINI YAPIYOR! JEFF İLE ALAY EDİYOR ADETA! ATLIYOR! CUM SHOT! CUM SHOOOOOOT!
ÇEKİLDİ! JEFF HARDY ÇEKİLDİ! VAL VENIS BOŞA ATLADI! RİNGİN TABANINA DÜŞTÜ! ACI İÇİNDE KIVRANIYOR! JEFF İPLERE KADAR SÜRÜKLÜYOR KENDİSİNİ, SONRASINDA İPLERDEN DESTEK ALARAK AYAĞA KALKIYOR. YÜZÜSTÜ YATAN VAL'I TERS ÇEVİRİYOR, SONRASINDA ÜSTÜNE GEÇTİĞİ RAKİBİNİN YÜZÜNE YUMRUKLAR ATMAYA BAŞLIYOR! JEFF NEREDEYSE SOLUKLANMADAN YUMRUKLAR ATIYOR VAL'E! BU İŞ ÇIĞRINDAN ÇIKIYOR! HAKEM ARAYA GİRİYOR! JEFF'İ UZAKLAŞTIRIYOR ORADAN! JEFF GERİYE GİTTİĞİ SÜREDE VAL'E RASTGELE BİR TÜKÜRÜK SAVURUYOR! ONUN DA GÖZÜ DÖNMÜŞ, SİNİRLERİ BOZULMUŞ DURUMDA! HAKEM, JEFF'TEN UZAKLAŞMASINI İSTİYOR. HAKEM TEK DİZİNİN ÜSTÜNE ÇÖKÜYOR VE VAL İLE İLGİLENİYOR! JEFF BUNU UMURSAMADAN İPLERİN ARASINDAN APRON'A GEÇİYOR, ORADAN DA TOP-ROPE'YE ÇIKIYOR. SWANTON BOMB HAZIRLIĞI YAPIYOR...
PGW Championship Rematch
Val Venis (c) vs. Jeff Hardy
Arena yıkılıyor adeta! Anonsun tamamlanması ile meydan okuyan güreşçinin şarkısının çalması üst üste oluyor, Jeff Hardy buraya geliyor!
NO. MORE. WORDS.
Dinlediğimiz şarkının hareketli kısmının başlamasıyla birlikte arka alandan tempolu adımlarla gelen kişi Jeff Hardy oluyor! Kendisiyle özdeşleşmiş olan dansını yaptığı esnada pyrolar patlamaya başlıyor! Büyük bir şov ile burada! Dansını tamamladıktan sonra seyirci kitlesini uzun uzun izliyor, bu esnada kendisine ait nameplate de ekranlarımızda beliriyor. Belli bir sürenin geçmesiyle birlikte Jeff'in ringe ilerlediğini görüyoruz. Ringe ilerlediği esnada kendisine ellerini uzatan seyircilerle, kendi elini buluşturmayı eksik etmiyor. Ringe varıyor, çelik basamaklar yardımıyla apron'a çıkıyor. Vakit kaybetmeden iplerin arasından ringe giriyor ve koşarak köşeye gidiyor. Second-rope'ye çıkıyor ve tauntunu yapıyor! Bütün arena bununla birlikte yıkılıyor! Bunların ardından Jeff, oradan iniyor ve kendisine ayrılan köşeye geçip, rakibini beklemeye başlıyor.
I'M GONNA MAKE YOU SAY:
''OH MY GOD!''
Şarkının bir müddet ilerlemesinin ardından arka alandan gelen isim Val Venis oluyor! Kendisinin yüzünde Mayhem'dan aldığı darbelere ait izler bulunmakta, bu dikkatimizden kaçmıyor. Val beline sarılı kemeri ile güle güle ringe geliyor. Kendisine ait nameplate de ekranlara getiriliyor. Val etraftaki reaksiyonlarla ilgilenmeden ringe ilerliyor. Ringe vardığında çelik basamaklara doğru hareketleniyor. Basamakları teker teker çıktıktan sonra apron'a çıkıyor ve orada fazla vakit kaybetmeden iplerin arasından ringe giriyor. Val ringe girer girmez ringin ortasına doğru ilerliyor. Sonrasında sarılı olan havluyu iki tarafından tuttuktan sonra sallamaya başlıyor. Dans ede ede havlusunu açıyor ve sonrasında da havluyu seyircilere fırlatıyor! Sonrasında da kendisine ayrılan köşeye geçiyor!
İki güreşçi de burada, karşılıklı köşelerdeler ve birbirlerine kötü ifadelerle bakıyorlar. Anonsör, öncelikle meydan okuyan Jeff Hardy'nin anonsunu gerçekleştiriyor. Kendisinin anonsu esnasında tauntunu yaptığını görüyoruz. Sonrasında sıra Şampiyon'a geliyor. Val Venis'in anonsunun gerçekleştirildiği esnada, Val; rakibi Jeff Hardy'nin üzerine doğru yürüyor kemerini havaya kaldırarak. Rakibini kışkırtıyor, tahrik ediyor bu şekilde. Hakem araya girerek ikilinin arasındaki gerginliği bir süreliğine engelliyor. Val kendi köşesine döndüğünde, hakem kemeri ondan devralıyor ve anonsöre uzatıyor. Anonsörün kemerle birlikte ringi terk ettiği esnada, hakemimiz sırasıyla güreşçilerin kontrollerini gerçekleştiriyor. Sorunsuz geçen kontrollerin ardından, ringin tam orta noktasına geçiyor ve elini kaldırıyor. Fazla geçmeden işareti veriyor ve maçı başlatıyor!
PGW Championship Rematch
Val Venis (c) vs. Jeff Hardy
Maçın başında iki güreşçinin de ringin ortasına doğru ilerlediğini ve Test of Strength'e girdiklerini görüyoruz. Aralarından güçlü çıkan Val oluyor, Jeff'in sırtının iplere temas etmesiyle birlikte hakem araya giriyor. Val yavaş bir şekilde ellerini rakibinin üstünden çekerken... Aniden bir Knife Edge Chop darbesi! Jeff acı içinde göğsünü tutuyor, Val'in ise alaycı bir şekilde kahkaha attığını görüyoruz. Saçından tutarak doğrulttuğu Jeff'e, bir kez daha Knife Edge Chop yaptıktan sonra; rakibini ringin ortasına doğru getiriyor ve Russian Leg Sweep yapıyor. Ardından rakibini hızla ayağa kaldırıyor ve onu karşılarında bulunan iplere doğru gönderiyor. Jeff iplerden sekiyor mu? Hayır, kollarını iplere sararak durmayı başarıyor! Bunu gören Val, direkt rakibinin üstüne doğru koşuyor. En üstteki ipi iki eliyle aşağı doğru çekerek eğilen Jeff, Val'in iplerin üstünden ringin dışarısına düşmesine yol açıyor! Jeff ringin dışındaki Val'in kalkmasını bekliyor, Val kısa bir sürenin içinde kalkıyor ve Jeff'ten Slingshot Plancha! Ama o da ne? Val yere düşmüyor rakibini tutuyor! Fazla vakit kaybetmeden bir Body Slam! Jeff acı içinde sırtını tutarken, Val'in bir müddet elini yüzüne götürdüğünü fark ediyoruz. Jeff'in ayağa kalkma süresinde, o da kendisine bir dinlenme şansı buluyor...
Jeff ayakta, Val rakibini tuttuktan sonra tüm gücüyle çelik basamaklara gönderiyor! Hayır, Jeff ayağını çelik basamağa dayayarak duruyor. Arkasını döndüğünde, Val'in kendisinin üstüne doğru koştuğunu görüyor. Jeff ani bir çekilmede bulunuyor ve Val çelik basamaklara çarpıyor! Çelik basamağın parçaları birbirinden ayrılıyor, üstteki küçük parça yere düşüyor! Jeff maçın temposunu düşürmekten yana değil, acı içinde göğsünü tutan rakibini ayağa kaldırdıktan sonra ringin içine sokuyor. Kendisi de hızla ringin içine girdikten sonra Val'in kalkmasını bekliyor. Val ayağa kalkıyor ve koşmaya başlayan Jeff'ten bir Jumping Clothesline! Val yere düştükten sonra hızla ayağa kalkıyor ve o da Clothesline ile karşılık veriyor! Jeff eğilerek bundan kurtuluyor, koşar durumda olan Val durumunu sürdürüyor. İplerden sekiyor, Jeff'ten Inverted Atomic Drop geliyor! Val acı içerisinde malum bölgesini tutuyor, Jeff rakibinin iki ayağından çekerek onu yere düşürdükten sonra bir de Double Leg Drop to the Midsection yapıyor! Jeff arka tarafına doğru takla atarak ayağa kalkıyor, Val'in eli s*kinde. Bu şekilde oturur pozisyona geçiyor, Jeff'ten bir de Basement Dropkick! Jeff alev aldı! Üzerindekini çıkartıp seyircilere attıktan sonra Top-rope'ye doğru hareketleniyor. İplerin arasından apron'a, oradan da Top-rope'ye...
TOP-ROPE'DAKİ JEFF, AYAĞA KALKIYOR! TAUNTUNU YAPIYOR! VE ATLIYOR! SWANTON BOMB! SWANTON! BAŞARILI! HAKEM SAYIYOR, SEYİRCİLER DE COŞKUYLA EŞLİK EDİYORLAAR! 1... 2...
Kickout! Val kemerine de maça da sımsıkı tutunuyor! Jeff öfkeyle ringin tabanını yumrukluyor! Sonrasında kaldığı yerden devam etmek üzere, ayağa kalkıyor. Rakibini de kaldırdıktan sonra onu köşeye gönderiyor! Hayır, Val bunu counterlıyor ve o rakibini köşeye gönderiyor. Jeff hız kesmeden teker teker çıkıyor ve Whisper in the Wind yapıyor, ama bir sıkıntı var: Val rakibini arkasından takip etmiyor, dolayısıyla Jeff boşa atlıyor! Yüzünde darbe izleri, gövdesi de acı içerisinde olan Val her şeye rağmen sırıtıyor. Bir süre dinlendikten sonra Jeff'i ayağa kaldırıyor ve köşeye gönderiyor, tüm gücüyle. Jeff sırtını kötü bir şekilde köşeye çarptıktan sonra sırtını oraya yaslanarak dinleniyor. Diğer taraftan Val koşmaya başlıyor, sağlam bir Corner Clothesline! Bu kadarla da yetinmiyor Val, ensesinden iplere doğru gönderiyor Jeff'i. Jeff iplerden sekiyor ve Spinebuster! Val tempoyu yukarıya çekmeyi sürdürüyor, iplere doğru hareketleniyor. İplerden sekiyor ve Elbow Drop yapıyor, hızla ayağa kalkıyor. İplere bir kez daha gidiyor, iplerden geri dönüyor ve Knee Drop yapıyor! Ardından kendisini rakibinin üstüne bırakıyor, hakem saymaya başlıyor. 1... 2... 3 olmadı, Kickout geldi! Val rakibinin ayağa kalkmasını beklediği süreçte tauntunu yapıyor. Belli bir sürenin içerisinde Jeff ayağa kalkıyor, Val'den rakibinin karnına ufak bir tekme ve üstüne de Big Package! Bir kez daha tuş! 1... 2...
3 OLMADI! BÜTÜN ARENA O SICAKLIĞI HİSSEDİYOR! İKİ GÜREŞÇİ DE ALEV ALDI! SEYİRCİLERİ ISITIYORLAR ADETA! GÖZLER ARTIK VAL VENIS'TE! İPLERİN ARASINDAN GEÇİYOR, ŞİMDİ APRON'DA. DURMADAN TOP-ROPE'YE ÇIKIYOR! ORADA AYAĞA KALKTIKTAN SONRA KISA BİR SÜRE DANSINI YAPIYOR! JEFF İLE ALAY EDİYOR ADETA! ATLIYOR! CUM SHOT! CUM SHOOOOOOT!
ÇEKİLDİ! JEFF HARDY ÇEKİLDİ! VAL VENIS BOŞA ATLADI! RİNGİN TABANINA DÜŞTÜ! ACI İÇİNDE KIVRANIYOR! JEFF İPLERE KADAR SÜRÜKLÜYOR KENDİSİNİ, SONRASINDA İPLERDEN DESTEK ALARAK AYAĞA KALKIYOR. YÜZÜSTÜ YATAN VAL'I TERS ÇEVİRİYOR, SONRASINDA ÜSTÜNE GEÇTİĞİ RAKİBİNİN YÜZÜNE YUMRUKLAR ATMAYA BAŞLIYOR! JEFF NEREDEYSE SOLUKLANMADAN YUMRUKLAR ATIYOR VAL'E! BU İŞ ÇIĞRINDAN ÇIKIYOR! HAKEM ARAYA GİRİYOR! JEFF'İ UZAKLAŞTIRIYOR ORADAN! JEFF GERİYE GİTTİĞİ SÜREDE VAL'E RASTGELE BİR TÜKÜRÜK SAVURUYOR! ONUN DA GÖZÜ DÖNMÜŞ, SİNİRLERİ BOZULMUŞ DURUMDA! HAKEM, JEFF'TEN UZAKLAŞMASINI İSTİYOR. HAKEM TEK DİZİNİN ÜSTÜNE ÇÖKÜYOR VE VAL İLE İLGİLENİYOR! JEFF BUNU UMURSAMADAN İPLERİN ARASINDAN APRON'A GEÇİYOR, ORADAN DA TOP-ROPE'YE ÇIKIYOR. SWANTON BOMB HAZIRLIĞI YAPIYOR...
JEFF RİNG TABANINA TOSLUYOR! NE OLUYOR? NE OLDU?
TYLER BATE! TYLER BATE SIRTINDAN İTEREK JEFF'İ DARMADAĞIN YAPIYOR! SONRASINDA DİREKT APRON'DAN İNİYOR! HAKEM BU OLAN BİTENLERİ GÖRMEDİ, O ESNADA VAL VENIS İLE İLGİLENİYORDU! VAL HAKEMİ KENARA İTTİRDİKTEN SONRA AYAĞA KALKIYOR. DİREKT İPLERİN ARASINDAN APRON'A, ORADAN DA TOP-ROPE'YE. HİÇ OYALANMADAN ATLIYOR! ATLIYOR! CUM SHOT! OLDU! HAKEM SAYIYOR! 1... 2...
TYLER BATE! TYLER BATE SIRTINDAN İTEREK JEFF'İ DARMADAĞIN YAPIYOR! SONRASINDA DİREKT APRON'DAN İNİYOR! HAKEM BU OLAN BİTENLERİ GÖRMEDİ, O ESNADA VAL VENIS İLE İLGİLENİYORDU! VAL HAKEMİ KENARA İTTİRDİKTEN SONRA AYAĞA KALKIYOR. DİREKT İPLERİN ARASINDAN APRON'A, ORADAN DA TOP-ROPE'YE. HİÇ OYALANMADAN ATLIYOR! ATLIYOR! CUM SHOT! OLDU! HAKEM SAYIYOR! 1... 2...
3!
Kazanan ve Hâlâ PGW Şampiyonu Olan: Val Venis
Bu maç burada son buluyor! Bu yaşananların ardından kazanan Val Venis oluyor! Böylelikle kemerini de korumuş oluyor! Val Venis'in kazandığına dair bir anons gerçekleştiriliyor, bu esnada Tyler Bate ringe giriyor. Anons tamamlandıktan sonra ''OMG'' şarkısı arenada yankılanmaya başlıyor. Hakem, Val'in elini havaya kaldırmaya yelteniyor ama şampiyon bununla ilgilenmediğini kemerini kendisine uzatan hakemi, kemerini aldıktan sonra iterek ifade ediyor. Val'in elini havaya kaldıran kişi, Tyler oluyor. Bir süre bu galibiyeti kutluyorlar, sonrasında Val, Jeff'in üzerine geçiyor ve rakibini tiye alıyor. Onun üstünde dans ediyor. Tyler ile Val ikilisi, Jeff ile dalga geçiyorlar!
Sonrasında Val, Tyler'a bir şeyler söylemeye başlıyor. Val, Tyler'dan köşeye çıkmasını istiyor. Bunun nereye gittiğini az çok anlayabiliyoruz. Tyler, apron'a geçtikten sonra Top-rope'ye çıkıyor. Sonrasında atlıyor! Spiral Tap! The Spiral Tap! Val alkışlamaya başlıyor Tyler'ı! İkilinin ciddiyetsiz ve alaycı tavırları dikkatimizden kaçmıyor. Bu olanların ardından kameralar kapanıyor ve şovumuz yerini bir süreliğine reklamlara bırakıyor.
Arka alanda PGW şampiyonu Val Venis ve Tyler Bate'i görüyoruz. Onların yanına gelen isim Mr. O'Neil!
Mr. O'Neil: Tebrikler Val. Eski şampiyona karşı unvanını savunarak sende olan şeyi hak ettiğini ilk kez göstermiş oldun. Aynı zamanda şirketin ilk Triple Crown şampiyonusun. Bunun için de ayrı tebrik ederim.
Kazanan ve Hâlâ PGW Şampiyonu Olan: Val Venis
Bu maç burada son buluyor! Bu yaşananların ardından kazanan Val Venis oluyor! Böylelikle kemerini de korumuş oluyor! Val Venis'in kazandığına dair bir anons gerçekleştiriliyor, bu esnada Tyler Bate ringe giriyor. Anons tamamlandıktan sonra ''OMG'' şarkısı arenada yankılanmaya başlıyor. Hakem, Val'in elini havaya kaldırmaya yelteniyor ama şampiyon bununla ilgilenmediğini kemerini kendisine uzatan hakemi, kemerini aldıktan sonra iterek ifade ediyor. Val'in elini havaya kaldıran kişi, Tyler oluyor. Bir süre bu galibiyeti kutluyorlar, sonrasında Val, Jeff'in üzerine geçiyor ve rakibini tiye alıyor. Onun üstünde dans ediyor. Tyler ile Val ikilisi, Jeff ile dalga geçiyorlar!
Sonrasında Val, Tyler'a bir şeyler söylemeye başlıyor. Val, Tyler'dan köşeye çıkmasını istiyor. Bunun nereye gittiğini az çok anlayabiliyoruz. Tyler, apron'a geçtikten sonra Top-rope'ye çıkıyor. Sonrasında atlıyor! Spiral Tap! The Spiral Tap! Val alkışlamaya başlıyor Tyler'ı! İkilinin ciddiyetsiz ve alaycı tavırları dikkatimizden kaçmıyor. Bu olanların ardından kameralar kapanıyor ve şovumuz yerini bir süreliğine reklamlara bırakıyor.
Arka alanda PGW şampiyonu Val Venis ve Tyler Bate'i görüyoruz. Onların yanına gelen isim Mr. O'Neil!
Mr. O'Neil: Tebrikler Val. Eski şampiyona karşı unvanını savunarak sende olan şeyi hak ettiğini ilk kez göstermiş oldun. Aynı zamanda şirketin ilk Triple Crown şampiyonusun. Bunun için de ayrı tebrik ederim.
Val Venis teşekkür mahiyetinde kafasını sallarken Chairman devam ediyor.
Mr. O'Neil: Johnny'den haberin vardır.
Val Venis: Artık olmamasını diliyorum.
Mr. O'Neil: Johnny'den haberin vardır.
Val Venis: Artık olmamasını diliyorum.
Mr. O'Neil: İnsanlar onu sırf bir şeyleri söylediği için yasakladığımı düşünüyorlar fakat bu doğru değil. Daha önce de çok kez hakkımda bir şeylerden bahsetmesine, yanlış şeyleri konuşmasına rağmen bunları çoğu zaman tolere ettim ama bu farklı. Sana geçen hafta yaptığı şey, son derece tehlikeliydi. Biraz kafa olarak buradan uzaklaşmalıydı.
Val Venis: Mr. O'Neil, bana bunları açıklamanıza gerek yok çünkü artık bir şeyleri anlayabiliyorum. İlk tanıştığımızda size pek kanım ısınmamış olsa da artık doğru bir adam olduğunuzdan eminim. Biz bu okyanusta, büyük balıklarız. Mayhem ise küçük balık olduğunu her defasında kanıtlıyor. Burası için fazla duygularına ve iç değerlerine yenik düşüyor. Burası ona göre değil... Bana göre. Ve bu yüzden ayakta kalan gördüğünüz gibi benim. Mayhem'in yaptığı hiçbir şey artık beni ilgilendirmiyor çünkü benim yeni bir penisdaşım var.
Tyler Bate sırıtırken Mr. O'Neil, bu konuşmayı takdir edercesine ikiliye bakıyor.
Mr. O'Neil: O halde haftaya yeni penisdaşınla boşta olan PGW Tag Team şampiyonluğu için bir takımla karşılaşacaksınız. Bu takımı PGW bünyesine yeni getirdim ve iyi bir mücadele çıkaracaklarına eminim. Bol şans dilerim.
Bate ve Venis sırıtarak birbirlerine bakıyorlarken kameralar kapanıyor.
ON THE OTHER SIDE! Joe Gacy girişte beliriyor. PGW'nin en momentumlu isimlerinden biri haline gelen ve artık sevgi dilini tek başına konuşturan Gacy, karışık tepkilerle ringin yolunu tutup rakibini bekliyor.
ARE YOU READY?
D-Generation Z dönüyor! Eski PGW Tag Team Şampiyonları uzun süre sonra girişte! İkili stage'de Gacy'i süzüyorlar. İkimiz diye işaret ediyorlar. Gacy ise cidden ikiniz mi diye sırıtarak karşılık veriyor! Sonrasında İkili hızla ringe doğru koşuyorlar. Apronun altından kayarak ringe giriyorlar ve Gacy'e saldırıyorlar. Hakem zili çalmak zorunda kalıyor!
Bate ve Venis sırıtarak birbirlerine bakıyorlarken kameralar kapanıyor.
ON THE OTHER SIDE! Joe Gacy girişte beliriyor. PGW'nin en momentumlu isimlerinden biri haline gelen ve artık sevgi dilini tek başına konuşturan Gacy, karışık tepkilerle ringin yolunu tutup rakibini bekliyor.
ARE YOU READY?
D-Generation Z dönüyor! Eski PGW Tag Team Şampiyonları uzun süre sonra girişte! İkili stage'de Gacy'i süzüyorlar. İkimiz diye işaret ediyorlar. Gacy ise cidden ikiniz mi diye sırıtarak karşılık veriyor! Sonrasında İkili hızla ringe doğru koşuyorlar. Apronun altından kayarak ringe giriyorlar ve Gacy'e saldırıyorlar. Hakem zili çalmak zorunda kalıyor!
2 on 1 Handicap Match
Joe Gacy vs. D-Generation Z (Heath Slater & Justin Gabriel)
Joe Gacy vs. D-Generation Z (Heath Slater & Justin Gabriel)
Gacy, Gabriel'a bir yumruk atıyor. Ardından Slater'a bir yumruk. Sonrasında Gabriel kalkıyor tekrar ona bir yumruk sonra Slater kalkıyor ona da bir yumruk. İkisi ortaklaşa birden saldırıyorlar. Hunharca yumruklayarak Gacy'i köşeye taşıyorlar. Fakat Gacy onları üstünden iterek atıyor! Gabriel üstüne koşuyor bir Back body drop. Ardından Slater koşuyor onuda bir lariatla yatırıyor. Sonrasında Gabriel'ı kafasından tutuyor ve ring dışına postalıyor. Slater üstüne koşuyor fakat Gacy karnına bir tekme atıyor sonrasında ipe koyuyor. İpte sabitleyip üst üste Clothesline'lar vuruyor. Ardından Vertical Suplex'le yatırıyor. O sırada Gabriel top rope'a çıkıyor ve üstüne uçuyor. Fakat Gacy onu tutuyor ve Back Suplex'le yatırıyor. Sonrasında Slater'a bir Handspring Lariatı geçiriyor! Ardından tuşa gidiyor. 1.. 2..
Gabriel tuşu bozuyor. Gacy bozar bozmak kalkıp Gabriel'a bakıyor. İkili face to face atıyorlar. Gabriel ani bir tokat! Sonrasında üst üste yumruklar vuruyor fakat Gacy kavrayıp köşeye fırlatıyor. Top Rope'a çıkartıyor ve üst üste yumruklar. Ardından top rope'a çıkıp Superplex'e alıyor fakat Gabriel bundan kurtulmayı başarıyor ve Gacy'i itiyor! Ardından 450 Splash hazırlığı! "Suck My Dıck" diyor ve 450 Splash! Fakat hayır! Gacy bundan kaçıyor ve Handspring Lariat! Tuşa gidiyor. 1.......2.......
3!
Kazanan: Joe Gacy
Gacy, PGW'nin eski güreşçilerini çerez gibi yemeye devam ediyor! Eski Tag Team şampiyonları yerde yatıyorken onlara sevecen bir bakışla bakıp iplere yaslanıyor.
Zeke geliyor! Gacy yüzünü umursamazca stage'e dönüyor. Zeke elinde bir mikrofonla stage'de beliriyor.
Ezekiel Jackson: Hey! Siktiğimin Joe'u! Seninle işim yok ama bana istediğim şeyi vermezsen bu kişisel bir mesele haline gelir! Sana bunu bir kez soracağım... Kölen nerede? Onu nereye tezgahladın? Ve şu anda ne yapıyor? TEKRAR söylüyorum, benim işim o ucube ile! Geçen hafta yaptığı şeyi o soytarıya fazlasıyla ödeteceğimi BİLİYORSUN!
Kazanan: Joe Gacy
Gacy, PGW'nin eski güreşçilerini çerez gibi yemeye devam ediyor! Eski Tag Team şampiyonları yerde yatıyorken onlara sevecen bir bakışla bakıp iplere yaslanıyor.
Zeke geliyor! Gacy yüzünü umursamazca stage'e dönüyor. Zeke elinde bir mikrofonla stage'de beliriyor.
Ezekiel Jackson: Hey! Siktiğimin Joe'u! Seninle işim yok ama bana istediğim şeyi vermezsen bu kişisel bir mesele haline gelir! Sana bunu bir kez soracağım... Kölen nerede? Onu nereye tezgahladın? Ve şu anda ne yapıyor? TEKRAR söylüyorum, benim işim o ucube ile! Geçen hafta yaptığı şeyi o soytarıya fazlasıyla ödeteceğimi BİLİYORSUN!
Seyircilerden yüksek bir destek var! Gacy buna alaycı şekilde gülerek karşılık vererek Zeke'ye bakıyor.
Joe Gacy: Sakin ol Zeke. Goldust bunu neden ve niçin yaptı bilmiyorum ama onun da burada bir hikayesi olması istediğine eminim ve kimseyi bunun için yadırgayamam! Her şey sevgiyle yapıldığı sürece, sevgiyi içimizde bir yerlerde... Hissettiğimiz sürece. Anlıyor musun? Sende bunu ne yazık ki göremiyorum... Ve dünyaya aynı perspektiften bakmadığım bir adamla bu kadar derinlemesine konuşmak istemiyorum.
Ezekiel Jackson: Öyle mi dersin? O zaman senin perspektifine biraz ayar çekmem gerekiyor!
Zeke mikrofonu atıp ringe doğru hızlı adımlarla yürüyor! BİR DAKİKA! Gabriel ve Slater'da yavaş yavaş ayağa kalkıyorlar ve Gacy'e saldırmaya hazırlanıyorlar... CANLI CANLI THE CORRE KURULUYOR!
Fakat GOLDUST! GACY'NİN KORUYUCU MELEĞİ bir anda ringin altından bir sandalyeyle çıkıyor ve sandalyeyi Zeke'nin suratına geçiriyor!
Sonrasında üst üste sandalye darbeleriyle yerdeki Zeke'yi harcıyor! Kameralarımız ringe dönüyor Gabriel ve Slater bir anda hızla ringe dalıp Gacy'e saldırıyorlar! Gacy ikisini de üstünden fırlatıyor ve Double Clothesline vuruyor! Ardından Handspring Lariatı ikisine birden aynı anda vuruyor! Gacy stage'e baktığında Goldust'ın ortada olmadığını görüyor. Sonrasında ringden iniyor. Yerde acıyla yatan Zeke'ye üzülerek bakarak arka alanın yolunu tutuyor.
Kamera kaydı eski bir kilisenin içerisinde başlıyor. Bir adamın kilisenin koltuklarına kelepçelendiğini görüyoruz. Bu Angelico'dan başkası değil! Geçtiğimiz şov barda saldırıya uğrayıp sonrasında kaçırılan Angelico'yu burada, perişan bir halde görüyoruz. Kendi kendine sayıklanıyor.
Angelico: Bana... Bana ilaçlarımı verin. İyi hissetmiyorum.
Joe Gacy: Sakin ol Zeke. Goldust bunu neden ve niçin yaptı bilmiyorum ama onun da burada bir hikayesi olması istediğine eminim ve kimseyi bunun için yadırgayamam! Her şey sevgiyle yapıldığı sürece, sevgiyi içimizde bir yerlerde... Hissettiğimiz sürece. Anlıyor musun? Sende bunu ne yazık ki göremiyorum... Ve dünyaya aynı perspektiften bakmadığım bir adamla bu kadar derinlemesine konuşmak istemiyorum.
Ezekiel Jackson: Öyle mi dersin? O zaman senin perspektifine biraz ayar çekmem gerekiyor!
Zeke mikrofonu atıp ringe doğru hızlı adımlarla yürüyor! BİR DAKİKA! Gabriel ve Slater'da yavaş yavaş ayağa kalkıyorlar ve Gacy'e saldırmaya hazırlanıyorlar... CANLI CANLI THE CORRE KURULUYOR!
Fakat GOLDUST! GACY'NİN KORUYUCU MELEĞİ bir anda ringin altından bir sandalyeyle çıkıyor ve sandalyeyi Zeke'nin suratına geçiriyor!
Sonrasında üst üste sandalye darbeleriyle yerdeki Zeke'yi harcıyor! Kameralarımız ringe dönüyor Gabriel ve Slater bir anda hızla ringe dalıp Gacy'e saldırıyorlar! Gacy ikisini de üstünden fırlatıyor ve Double Clothesline vuruyor! Ardından Handspring Lariatı ikisine birden aynı anda vuruyor! Gacy stage'e baktığında Goldust'ın ortada olmadığını görüyor. Sonrasında ringden iniyor. Yerde acıyla yatan Zeke'ye üzülerek bakarak arka alanın yolunu tutuyor.
Kamera kaydı eski bir kilisenin içerisinde başlıyor. Bir adamın kilisenin koltuklarına kelepçelendiğini görüyoruz. Bu Angelico'dan başkası değil! Geçtiğimiz şov barda saldırıya uğrayıp sonrasında kaçırılan Angelico'yu burada, perişan bir halde görüyoruz. Kendi kendine sayıklanıyor.
Angelico: Bana... Bana ilaçlarımı verin. İyi hissetmiyorum.
Ses yankılanmaya devam ederken içeriye giren birisi var. Bu geçtiğimiz şov Angelico'yu kaçıran ve yüzünü gizleyen "Sefir". Angelico onu görünce ayağa kalkmaya çalışıyor ancak kelepçelerinden dolayı bunu başaramıyor.
Sefir: Nasıl hissediyorsun Adam?
Angelico: Ben... ben hiç iyi değilim. İlaçlarımı almam lazım. İlaçlar... Yıllardır buraya kelepçelenmiş gibiyim... Beni bağışla, sana yalvarıyorum.
Sefir: Yıllardır değil, tam olarak bir haftadır buradasın Adam. Buradasın çünkü Peder iyileşmeni istiyor. Bu içinde bulunduğun şey ise bir test. Hazır olup olmayacağın ile alakalı bir test... Bu testi geçtiğin zaman kelepçelerinden kurtulup onun yüzünü görmekle müjdeleneceksin. O sana merhem olacak. Çünkü emin ol bitkinliğinin nedeni sadece şizofreni ilaçları değil. Yoksunluk krizi... Uyuşturucudan hiç bu kadar uzak kalmamıştın değil mi Adam Bridle?
Sefir: Nasıl hissediyorsun Adam?
Angelico: Ben... ben hiç iyi değilim. İlaçlarımı almam lazım. İlaçlar... Yıllardır buraya kelepçelenmiş gibiyim... Beni bağışla, sana yalvarıyorum.
Sefir: Yıllardır değil, tam olarak bir haftadır buradasın Adam. Buradasın çünkü Peder iyileşmeni istiyor. Bu içinde bulunduğun şey ise bir test. Hazır olup olmayacağın ile alakalı bir test... Bu testi geçtiğin zaman kelepçelerinden kurtulup onun yüzünü görmekle müjdeleneceksin. O sana merhem olacak. Çünkü emin ol bitkinliğinin nedeni sadece şizofreni ilaçları değil. Yoksunluk krizi... Uyuşturucudan hiç bu kadar uzak kalmamıştın değil mi Adam Bridle?
Angelico: Neyden bahsediyorsun? Bak ne yapmamı istiyorsan yaparım. Para mı istiyorsun, bir şekilde bulurum. Fakat daha fazla bu işkenceye dayanamayacağım. Günler sonra gördüğüm tek yüz senin yüzün... İyi hissetmiyorum. Ya beni çöz ya da bitir işimi. BİTİR İŞİMİ ZÜPPE OROSPU ÇOCUĞU!
Sefir: Bu sözleri senden duymak çok üzücü. Görüyorum ki halen tam anlamıyla hazır değilsin. Güçlü olduğun an o kelepçeden kurtulacaksın Adam. Bugün... Sanırım o gün değilmiş.
Sefir hayal kırıklığıyla Angelico'ya bakıyor.
Sefir: Bu sözleri senden duymak çok üzücü. Görüyorum ki halen tam anlamıyla hazır değilsin. Güçlü olduğun an o kelepçeden kurtulacaksın Adam. Bugün... Sanırım o gün değilmiş.
Sefir hayal kırıklığıyla Angelico'ya bakıyor.
Sefir: Haftaya tekrar bu saatte görüşelim.
Ve arkasına bile bakmadan yürüyerek bu terk edilmiş kiliseden çıkıyor. Angelico sinir krizi geçiriyor ve ağlamaya başlıyor. Bu korkunç manzaradan sonra ekran kararıyor ve kayıdın başından beri kilisenin içinde çalan ilahi ile kayıt sonlanıyor.
Ve arkasına bile bakmadan yürüyerek bu terk edilmiş kiliseden çıkıyor. Angelico sinir krizi geçiriyor ve ağlamaya başlıyor. Bu korkunç manzaradan sonra ekran kararıyor ve kayıdın başından beri kilisenin içinde çalan ilahi ile kayıt sonlanıyor.
Uzun süren reklamların ardından şovumuz kaldığı yerden devam ediyor. Kameralarımızın açıldığı yerde, ring bulunmakta. Ama ringimiz boş değil, içerisinde bir güreşçi bulunmakta. Bu güreşçinin kim olduğunu herkes çok yakından bilmekte! Bu PGW World Television Şampiyonu Velveteen Dream! Bir elinde mikrofon bulunmakta. Diğer eliyle de omzunda duran kemeri destekliyor, tutuyor. Velveteen elindeki mikrofonu ağzına doğru tuttuktan sonra konuşmasına başlıyor.
Velveteen Dream: Hey, Philadelphia! Şova güzellik katmaya, renk katmaya, renklendirmeye geldim. Sizin ne istediğinizin farkındayım, ben de bunu vermek üzere buradayım. Fakat bunu sizlere açıklamadan önce birkaç şey söylemem lazım. Nitekim en sağlıklı iletişim kanalı olarak bunu buluyorum. Sanırım kimi kast ettiğimi anladınız, bahsettiğim kişi Jinder Mahal. Bana ne yapmak istediğinin farkındayım. Senin kışkırtmalarına ve manipülasyonlarına boyun eğmeyeceğim. Bana boyun eğdirecek yetkinlikte değilsin. En iyilerle mücadele ettiğim sıralarda Hindistan'da biryani yiyordun. Buranın ''en''i benim. Üzerinde en iyi olduğunu bildiğim konularda beni mağlup edemezsin. Beni kışkırtamazsın ve manipüle edemezsin. Edemezsiniz, bunu ne sen; ne de Tiffany başarabilir! Siz, kemerimin etrafındaki spot ışıklarından faydalanmaya çalışan sırtlanlarsınız. Ne yapmaya çalıştığınızın farkındayım, bu bilinçle size ne yapmanız gerektiğini de söyleyebilirim. Ağzınızdan akan salyalara engel olun ve parlayışımı sürdürmemi seyretmeyi sürdürün!
Velveteen Dream: Hey, Philadelphia! Şova güzellik katmaya, renk katmaya, renklendirmeye geldim. Sizin ne istediğinizin farkındayım, ben de bunu vermek üzere buradayım. Fakat bunu sizlere açıklamadan önce birkaç şey söylemem lazım. Nitekim en sağlıklı iletişim kanalı olarak bunu buluyorum. Sanırım kimi kast ettiğimi anladınız, bahsettiğim kişi Jinder Mahal. Bana ne yapmak istediğinin farkındayım. Senin kışkırtmalarına ve manipülasyonlarına boyun eğmeyeceğim. Bana boyun eğdirecek yetkinlikte değilsin. En iyilerle mücadele ettiğim sıralarda Hindistan'da biryani yiyordun. Buranın ''en''i benim. Üzerinde en iyi olduğunu bildiğim konularda beni mağlup edemezsin. Beni kışkırtamazsın ve manipüle edemezsin. Edemezsiniz, bunu ne sen; ne de Tiffany başarabilir! Siz, kemerimin etrafındaki spot ışıklarından faydalanmaya çalışan sırtlanlarsınız. Ne yapmaya çalıştığınızın farkındayım, bu bilinçle size ne yapmanız gerektiğini de söyleyebilirim. Ağzınızdan akan salyalara engel olun ve parlayışımı sürdürmemi seyretmeyi sürdürün!
Seyircilerden yoğun bir biçimde pozitif reaksiyonlarla karşılaşıyor bu konuşma. Velveteen bir süre sonra konuşmasını sürdürüyor.
Velveteen Dream: Jinder... Şimdi sen olmak üzere herkese bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu sonsuz yükselişin ve tutkunun bir parçası haline gelmek üzere buraya gelin ve beni yıldırmak üzere elinizdeki bütün kozları kullanın! Elimizde ne var, onu görmek istiyorum. Bu bir meydan okumadır! Buraya gelecek kişi ile, kemerimin de ortada olduğu maçta kozlarımı paylaşacağım! Şimdi... Bekliyorum! (sırıtıyor)
Velveteen, elindeki mikrofonu ringin dışına bırakıyor; seyircileri iyice gazlamış durumda! Birazdan bir kemer maçı gerçekleşecek! Herkes gelecek kişiyi görmek üzere gözünü Stage'ye dikiyor. O, geliyor!
HE'S BACK!
Velveteen Dream: Hassiktir...
Bu inanılır gibi değil! Otis! Uzun zamanın ardından tekrardan burada! Otis, tekrardan PGW'de! Seyirciler aşırı neşelenmiş durumdalar! Kafasını sallıyor, seyircilerin reaksiyonlarını incelerken. Otis bu sevgi selinden güç alıyor adeta. Stage'nin tam ortasında durmasının ardından, kaslarını (?) insanlara sergileyecek biçimde pozlar vermeye başlıyor. Kameralar ringin içerisindeki Velveteen'e dönüyor, o yaşananların etkisinden çıkabilmiş değil. Emin olabiliriz ki, o da böyle bir rakibi beklemiyordu. Tekrardan Otis'e dönüyoruz, gözlerini Velveteen'e dikerek bakıyor. Onun kemerini işaret ediyor. Ah, hadi ama!
Velveteen Dream: Jinder... Şimdi sen olmak üzere herkese bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu sonsuz yükselişin ve tutkunun bir parçası haline gelmek üzere buraya gelin ve beni yıldırmak üzere elinizdeki bütün kozları kullanın! Elimizde ne var, onu görmek istiyorum. Bu bir meydan okumadır! Buraya gelecek kişi ile, kemerimin de ortada olduğu maçta kozlarımı paylaşacağım! Şimdi... Bekliyorum! (sırıtıyor)
Velveteen, elindeki mikrofonu ringin dışına bırakıyor; seyircileri iyice gazlamış durumda! Birazdan bir kemer maçı gerçekleşecek! Herkes gelecek kişiyi görmek üzere gözünü Stage'ye dikiyor. O, geliyor!
HE'S BACK!
Velveteen Dream: Hassiktir...
Bu inanılır gibi değil! Otis! Uzun zamanın ardından tekrardan burada! Otis, tekrardan PGW'de! Seyirciler aşırı neşelenmiş durumdalar! Kafasını sallıyor, seyircilerin reaksiyonlarını incelerken. Otis bu sevgi selinden güç alıyor adeta. Stage'nin tam ortasında durmasının ardından, kaslarını (?) insanlara sergileyecek biçimde pozlar vermeye başlıyor. Kameralar ringin içerisindeki Velveteen'e dönüyor, o yaşananların etkisinden çıkabilmiş değil. Emin olabiliriz ki, o da böyle bir rakibi beklemiyordu. Tekrardan Otis'e dönüyoruz, gözlerini Velveteen'e dikerek bakıyor. Onun kemerini işaret ediyor. Ah, hadi ama!
Bu eğlence bu kadar kısa sürmemeliydi! Otis arkadan çok sert bir darbe alıyor! Elini kafasında darbe vurulan noktaya götürüyor, arkasını dönerken. Arkasında Tiffany Stratton! Bunu yapan Tiffany! Elindeki kırmızı renkli topuklu ayakkabı ile Otis'in kafasına vurmuş bulunmakta! Otis, işaret parmağı ile onu işaret ederek üzerine gidiyor ağır ağır. Tiffany'in de ''hayır'' dermişçesine ters adımlarla geriye gittiğini görüyoruz. Oldukça endişeli bir durumda, bu olan Otis'i oldukça öfkelendirdi. Kendi şovunun bu şekilde yarıda kesilmesinden oldukça rahatsız. Bunu da hepimize gösterecek gibi görünüyor.
CLOTHESLINE!
Hiç beklenmedik anda bir Clothesline geliyor! Bu da kim? Bu Jinder Mahal! Otis bu hareketin ardından kendisini yerde buluyor. Jinder yerdeki Otis'i tekmeliyor, bu esnada Tiffany'in bir nebze olsun sakinleştiğini görüyoruz. Jinder'ın burada olması onu rahatlatıyor. Velveteen Dream bu olan bitenlerin tamamını izlemekle yetiniyor. Aradan bir müddet geçiyor, Jinder bu yaptığına artık bir son veriyor. Ayağı ile ittire ittire ringe kadar götürüyor Otis'i. Ne aşağılayıcı bir hareket ama! Belli bir sürenin ardından ringe varıyorlar. Şunu da belirtmek lazım, Jinder bunları yaptığı esnada gözlerini Velveteen'den asla ayırmıyor. Ona bakıyor, ona yapıyormuş veya ona yapacakmış gibi hissettiğinden emin olabiliriz. Jinder, saçını çekerek ayağa kaldırdığı Otis'i; tüm gücüyle bariyerlere doğru fırlatıyor! Otis cidden berbat bir şekilde sırtını bariyerlere çarpıyor, ayağa kalkamıyor. Jinder uğultusu yüksek yuhalamalar ile karşılaşıyor. Jinder'ın bu saldırısını sürdürdüğünü görüyoruz! Tek dizinin üstüne çökmüş bir şekilde rastgele yumruklar atıyor, bu çok kontrolsüz!
Hiç beklenmedik anda bir Clothesline geliyor! Bu da kim? Bu Jinder Mahal! Otis bu hareketin ardından kendisini yerde buluyor. Jinder yerdeki Otis'i tekmeliyor, bu esnada Tiffany'in bir nebze olsun sakinleştiğini görüyoruz. Jinder'ın burada olması onu rahatlatıyor. Velveteen Dream bu olan bitenlerin tamamını izlemekle yetiniyor. Aradan bir müddet geçiyor, Jinder bu yaptığına artık bir son veriyor. Ayağı ile ittire ittire ringe kadar götürüyor Otis'i. Ne aşağılayıcı bir hareket ama! Belli bir sürenin ardından ringe varıyorlar. Şunu da belirtmek lazım, Jinder bunları yaptığı esnada gözlerini Velveteen'den asla ayırmıyor. Ona bakıyor, ona yapıyormuş veya ona yapacakmış gibi hissettiğinden emin olabiliriz. Jinder, saçını çekerek ayağa kaldırdığı Otis'i; tüm gücüyle bariyerlere doğru fırlatıyor! Otis cidden berbat bir şekilde sırtını bariyerlere çarpıyor, ayağa kalkamıyor. Jinder uğultusu yüksek yuhalamalar ile karşılaşıyor. Jinder'ın bu saldırısını sürdürdüğünü görüyoruz! Tek dizinin üstüne çökmüş bir şekilde rastgele yumruklar atıyor, bu çok kontrolsüz!
Diğer taraftan rampanın bittiği noktaya geçiyor Tiffany. Kendisinin Velveteen'e bakarak bir şeyler söylediğini görüyoruz. Fakat bunu yaparken sakinliğini kaybetmiş durumda. Yüksek bir sesle ve nefretini bedel diline yansıtarak konuşuyor Velveteen'e doğru. Kendisinin bağırarak bir şeyler söylediğini gören görevliler, hızla o noktaya bir mikrofon getiriyorlar ve Tiffany'e uzatıyorlar. Tiffany agresif hareketleriyle mikrofonu aldıktan sonra konuşmasına başlıyor.
Tiffany Stratton: Bu aptalca bakışlarla bize bakmayı kes! Ne yani, senin bu şekilde kemerini kaybetmene gözümüzü mü yumacağımızı mı zannediyorsun? Jinder Mahal ile karşı karşıya gelene kadar gözetim altındasın. Onu senden, Jinder alana kadar böyle fırsatlar vermeni yasaklıyoruz! Bunu bilsen iyi edersin! Bunu (etrafındaki seyircilere bakarak) sizler de duysanız iyi olur: Velveteen Dream, Jinder Mahal ile aynı ringe çıkana kadar PGW World Television Championship adına hiçbir sürpriz yaşanmayacak! Bunu bilerek devam etmeniz sizi daha az üzecektir! Anlaşıldı mı? (sırıtıyor)
Tiffany Stratton: Bu aptalca bakışlarla bize bakmayı kes! Ne yani, senin bu şekilde kemerini kaybetmene gözümüzü mü yumacağımızı mı zannediyorsun? Jinder Mahal ile karşı karşıya gelene kadar gözetim altındasın. Onu senden, Jinder alana kadar böyle fırsatlar vermeni yasaklıyoruz! Bunu bilsen iyi edersin! Bunu (etrafındaki seyircilere bakarak) sizler de duysanız iyi olur: Velveteen Dream, Jinder Mahal ile aynı ringe çıkana kadar PGW World Television Championship adına hiçbir sürpriz yaşanmayacak! Bunu bilerek devam etmeniz sizi daha az üzecektir! Anlaşıldı mı? (sırıtıyor)
Tiffany tekrardan yuhalamaların hedefinde. Bu kadar kısa süre içerisinde nasıl da bu kadar nefretin hedefi haline geldiler? Bu süreç nasıl işledi? Bunun farkında olmak oldukça zor, bildiğimiz bir şey var; o da herkesin bu ikiliden nefret etmesi. Kameramız Jinder'a dönüyor, uzun süre yumrukladığı Otis'i ayağa kaldırdıktan sonra Khallas yapıyor! The Khallas! Otis'in sırtı berbat durumda! Jinder onu tekmelemeyi sürdürüyor! Velveteen Dream ise ağzı açık bir biçimde, sadece izlemekle yetiniyor. Tiffany'e geri dönüyoruz, konuşmasını sürdürmek üzere mikrofonu tekrardan ağzına doğru tutuyor.
Tiffany Stratton: Arka alana da bir uyarıda bulunacağım! Television Championship için gelen herkes, bunları yaşayacak. Hiçbirinizin kaderi Otis'ten farklı olmaz! Gözümüz hepinizin üstünde! Hepinizi izliyor olacağız! Radarımızdasınız!
Tiffany Stratton: Arka alana da bir uyarıda bulunacağım! Television Championship için gelen herkes, bunları yaşayacak. Hiçbirinizin kaderi Otis'ten farklı olmaz! Gözümüz hepinizin üstünde! Hepinizi izliyor olacağız! Radarımızdasınız!
Tiffany elindeki mikrofonu şiddetle yere fırlatıyor. Mikrofon yere çarpar çapmaz, ''Sher'' şarkısı tüm arenada yankılanmaya başlıyor. Jinder tauntunu yaparak Tiffany'nin yanına gidiyor. Tiffany, Jinder'ın koluna giriyor ve bu şekilde arka alanın yolunu tutuyorlar ağır ağır. Kameralar tekrardan ringin içinde hayretler içerisinde olanları izleyen Velveteen'i çekiyor. İki elini beline koymuş durumda. Kendisi arka alanın yolunu tutan ikiliye tuhaf bir bakış atarak bir şeyler mırıldanıyor, kendi kendine bir şeyler söylüyor. Kendisini yakından çeken kameralar sayesinde neler söylediğini anlayabiliyoruz.
Velveteen Dream: Kimlerle uğraşıyorum bilmiyorum. Gerçek bir rakip ile eşleşmeyi özledim. Christopher'dan sonra nerelere düştüm... Sanırım onu özledim.
Arka alandan bir grup sağlık görevlisi Otis ile ilgilenmek üzere geliyor. Bu yaşananların ardından ekran kararıyor, şovumuz bir süreliğine yerini reklamlara bırakıyor.
Aster: Nasılsın?
Wes Lee: İyi değilim. Ama bundan fazlası. Sanki... Sanki hayatımda hiçbir zaman bir daha iyi olamayacakmışım gibi hissediyorum.
Velveteen Dream: Kimlerle uğraşıyorum bilmiyorum. Gerçek bir rakip ile eşleşmeyi özledim. Christopher'dan sonra nerelere düştüm... Sanırım onu özledim.
Arka alandan bir grup sağlık görevlisi Otis ile ilgilenmek üzere geliyor. Bu yaşananların ardından ekran kararıyor, şovumuz bir süreliğine yerini reklamlara bırakıyor.
Aster: Nasılsın?
Wes Lee: İyi değilim. Ama bundan fazlası. Sanki... Sanki hayatımda hiçbir zaman bir daha iyi olamayacakmışım gibi hissediyorum.
Aster: İşinde herkesin sahip olmak isteyeceği türden bir şeye sahipsin. Bunu sen başardın. Kendi başına.
Wes Lee: Bu çantayı taşımak, ağır yük. Her şeyden ağır. Bununla baş edebiliyor muyum emin değilim.
Aster: Baskıları pek iyi yönetemediğini biliyorum.
Wes Lee: Bu biraz farklı. Bende sanki hep... Sanki hep bir şeyler eksik. Bunu hissetmek değil, biliyorum. Ne yaparsam yapayım, ne olursa olsun orada içimde bir yerlerde hep eksiğim. Hiçbir zaman mutlu olamıyorum. Ben hep, bir şekilde hüsrana komşuyum. Bu peşimi bırakmıyor.
Wes Lee: Bu çantayı taşımak, ağır yük. Her şeyden ağır. Bununla baş edebiliyor muyum emin değilim.
Aster: Baskıları pek iyi yönetemediğini biliyorum.
Wes Lee: Bu biraz farklı. Bende sanki hep... Sanki hep bir şeyler eksik. Bunu hissetmek değil, biliyorum. Ne yaparsam yapayım, ne olursa olsun orada içimde bir yerlerde hep eksiğim. Hiçbir zaman mutlu olamıyorum. Ben hep, bir şekilde hüsrana komşuyum. Bu peşimi bırakmıyor.
Aster: Neden hep savunuyorsun Wes? Neden? Saldırmak belki bir çözümdür.
Wes Lee: Saldırmak için nefesim yok.
Wes Lee: Saldırmak için nefesim yok.
Aster: Ne için var?
Wes Lee: Sadece yaşamak için. O da kendi kendine oluyor.
Wes Lee: Sadece yaşamak için. O da kendi kendine oluyor.
Aster: Oradan bir an önce çık Wes. Seni yaşamaya, hayata karşı bu kadar pesimistik olmaya iten ne varsa ondan kurtul. Sana söylemiştim, hayat ne olursa olsun bir bakıma güzeldir.
Wes Lee: Güzeldir çünkü seni bir kere alt etmişlerdir. Bir kere düştüysen, geride korkacak başka hiçbir şey kalmaz. Bir tek şey hariç.
Aster: Nedir?
Wes Lee: Savaş. Daha doğrusu bir iç savaş. Ve ben, hangi tarafta olmam gerektiğini bilmiyorum. Kime, neye inanacağımı bilmiyorum. Onca şeyin içinde, onca hikayenin etrafında doğrularımla veya yanlışlarımla, kazançlarımla veya yitirdiklerimle hep bir şekilde yer aldım. Ama şu an... Ben bile bilmiyorum.
Aster: Bunun durmasının bir yolu-
Wes Lee: Yok. Durmayacak Aster. Bu olacak. Ne Chairman, ne de Mayhem. İkisi de durmayacak. PGW herkesin avcunda oynatmak istediği bir şey. Ve ona sahip olmak için kimse taaruzdan geri durmuyor. Burası, olduğum hiçbir yere benzemiyor. NXT'de güreştiğim zamanlarda maçıma çıkar ve duşumu alıp evime dönerdim. Şimdi ise... Şimdi ise kafam hiç durmuyor. Ben neredeyim, neyin içindeyim, bu bir güreş şirketi mi yoksa her şey bir aldatmaca mı diye sürekli... Sürekli. O gece o mezarlık, görüntüler kafamdan gitmiyor. Dişlerimi sıkmaktan ağzım, Angel'i düşünmekten kafam... Kafam çok ağrıyor.
Aster: Nedir?
Wes Lee: Savaş. Daha doğrusu bir iç savaş. Ve ben, hangi tarafta olmam gerektiğini bilmiyorum. Kime, neye inanacağımı bilmiyorum. Onca şeyin içinde, onca hikayenin etrafında doğrularımla veya yanlışlarımla, kazançlarımla veya yitirdiklerimle hep bir şekilde yer aldım. Ama şu an... Ben bile bilmiyorum.
Aster: Bunun durmasının bir yolu-
Wes Lee: Yok. Durmayacak Aster. Bu olacak. Ne Chairman, ne de Mayhem. İkisi de durmayacak. PGW herkesin avcunda oynatmak istediği bir şey. Ve ona sahip olmak için kimse taaruzdan geri durmuyor. Burası, olduğum hiçbir yere benzemiyor. NXT'de güreştiğim zamanlarda maçıma çıkar ve duşumu alıp evime dönerdim. Şimdi ise... Şimdi ise kafam hiç durmuyor. Ben neredeyim, neyin içindeyim, bu bir güreş şirketi mi yoksa her şey bir aldatmaca mı diye sürekli... Sürekli. O gece o mezarlık, görüntüler kafamdan gitmiyor. Dişlerimi sıkmaktan ağzım, Angel'i düşünmekten kafam... Kafam çok ağrıyor.
Wes Lee: Aster, ben her şeyi geride bırakıp başka bir yere gitmek istiyorum. Başka bir şeyle ilgilenmek. PGW dışında, güreş dışında. Savaşlar, mücadeleler dışında sakin ve sessiz bir yerde. Gerekirse bu zirvedeyken, en dibi görmeyi kabullenerek.
Wes Lee: Benimle gelir misin?
Aster: Wes ben...
Aster: Biliyorsun ben.. Ben bu gece Joe ile yemeğe çıkacağım.
Bu cümle sonrasında denizin dalgasının dibe vurma sesi gelir, on saniyelik bir suskunluk bankın etrafını sarar ve iki taraf da gözlerini birbirinden kaçırır. Wes derin bir yutkunma yaşadıktan sonra sesi çatallaşarak;
Wes Lee: Af... Afiyet o z- Afiyet size o zaman. Afiyet olsun. Ben görüşmek isteyerek rahatsız ettim seni kusura bakma.
Aster halen öylece orada otururken ayağa kalkan Wes yürümeye başlar. Biraz uzaklaştıktan sonra zar zor nefes alıp kendi kendine saydırır.
Wes Lee: Salak... Salak! Kız hayatına devam ediyor sen hala...
Halen bankta oturmakta olan Aster ona arkasından sesleniyor.
Aster: Wes!
Çağrıldığını duyuyor çünkü oradan çok uzaklaşmadı.
Aster: Yeni bir dövmen var. Avcunda... Anlamı ne?
Kafasını eğip avcunun içine bakıyor. Daha sonrasında Aster'e bakıp gülümseyerek arkasını dönüp yürümeye devam ediyor. Ardından kendi kendine sayıklıyor.
Wes Lee: Merak etme. Zamanı geldiğinde herkesle birlikte sen de öğreneceksin.
Wes Lee: Af... Afiyet o z- Afiyet size o zaman. Afiyet olsun. Ben görüşmek isteyerek rahatsız ettim seni kusura bakma.
Aster halen öylece orada otururken ayağa kalkan Wes yürümeye başlar. Biraz uzaklaştıktan sonra zar zor nefes alıp kendi kendine saydırır.
Wes Lee: Salak... Salak! Kız hayatına devam ediyor sen hala...
Halen bankta oturmakta olan Aster ona arkasından sesleniyor.
Aster: Wes!
Çağrıldığını duyuyor çünkü oradan çok uzaklaşmadı.
Aster: Yeni bir dövmen var. Avcunda... Anlamı ne?
Kafasını eğip avcunun içine bakıyor. Daha sonrasında Aster'e bakıp gülümseyerek arkasını dönüp yürümeye devam ediyor. Ardından kendi kendine sayıklıyor.
Wes Lee: Merak etme. Zamanı geldiğinde herkesle birlikte sen de öğreneceksin.
Gecenin ana olayı için kameralar tekrardan ringde. World Heavyweight Championship için bir numaralı adayı belirleyecek bu maçın posteri dev ekranda gözükürken şampiyonun müziği duyuluyor.
ONE MORE STEP BEFORE THE END! "World Heavyweight Champion" Christopher Daniels girişte. Geçtiğimiz şov kendisini olası bir savaştan yana göstermediği tavrından sonra tekrardan PGW arenasında. Seyircilerden kendisine çoğunluğu olumlu olmak üzere karışık tepkiler geliyor. Daniels gözlüğünü birkaç saniyeliğine çıkarıp hepsini süzüyor ve sonradan gözlüğünü tekrardan takarak belindeki kemeriyle ilerlemeye başlıyor.
JBL: Daniels da nereden çıktı şimdi?
Michael Cole: Ne demek nereden çıktı? Şampiyonun kendisini bu önemli maçı izlemesi için spiker masasına davet etmem kadar normal ne olabilir?
Daniels kendinden oldukça emin bir şekilde spiker masasına doğru geliyor. Michael Cole direkt onun elini sıkarken JBL de pek geride kalmıyor. Daniels, onlarla el sıkıştıktan sonra kendisine ayrılan koltuğa geçiyor.
ONE MORE STEP BEFORE THE END! "World Heavyweight Champion" Christopher Daniels girişte. Geçtiğimiz şov kendisini olası bir savaştan yana göstermediği tavrından sonra tekrardan PGW arenasında. Seyircilerden kendisine çoğunluğu olumlu olmak üzere karışık tepkiler geliyor. Daniels gözlüğünü birkaç saniyeliğine çıkarıp hepsini süzüyor ve sonradan gözlüğünü tekrardan takarak belindeki kemeriyle ilerlemeye başlıyor.
JBL: Daniels da nereden çıktı şimdi?
Michael Cole: Ne demek nereden çıktı? Şampiyonun kendisini bu önemli maçı izlemesi için spiker masasına davet etmem kadar normal ne olabilir?
Daniels kendinden oldukça emin bir şekilde spiker masasına doğru geliyor. Michael Cole direkt onun elini sıkarken JBL de pek geride kalmıyor. Daniels, onlarla el sıkıştıktan sonra kendisine ayrılan koltuğa geçiyor.
Michael Cole: Aramıza katıldığın için teşekkürler Chris. Bu gece gerçekleşecek bu "bomba" maç için tahminin ne?
Daniels gülüyor ve aynı şekilde gülerek bu soruya cevap veriyor.
Christopher Daniels: Geçiş rakibi olmak için kim kendini kurban etmeye daha fazla hevesliyse o kazansın.
Bu iddialı sözden sonra hem JBL'den hem Michael Cole'dan ekstra bir cümle duyamıyoruz. Daniels, söylediği lafın büyüklüğünün farkında bir mimikle maçın ilk katılımcısının gelmesini bekliyor...
WRESTLING HAS MORE THAN
ONE ROYAL FAMILY
Daniels gülüyor ve aynı şekilde gülerek bu soruya cevap veriyor.
Christopher Daniels: Geçiş rakibi olmak için kim kendini kurban etmeye daha fazla hevesliyse o kazansın.
Bu iddialı sözden sonra hem JBL'den hem Michael Cole'dan ekstra bir cümle duyamıyoruz. Daniels, söylediği lafın büyüklüğünün farkında bir mimikle maçın ilk katılımcısının gelmesini bekliyor...
WRESTLING HAS MORE THAN
ONE ROYAL FAMILY
Maçın ilk katılımcısı Cody Rhodes girişte beliriyor ancak bir terslik var...
Çünkü üzerinde ring kıyafetleri yok! Takım elbisesi, kabanı ve elindeki mikrofonla seri bir şekilde ringin yolunu tutuyor. Başta spiker masasındaki Christopher Daniels olmak üzere arenadaki tüm izleyiciler şaşkın. Cody ringe girer girmez uğultuların sona ermesini bekliyor ve konuşmasına başlıyor.
Çünkü üzerinde ring kıyafetleri yok! Takım elbisesi, kabanı ve elindeki mikrofonla seri bir şekilde ringin yolunu tutuyor. Başta spiker masasındaki Christopher Daniels olmak üzere arenadaki tüm izleyiciler şaşkın. Cody ringe girer girmez uğultuların sona ermesini bekliyor ve konuşmasına başlıyor.
Cody Rhodes: Sanırım beni şaşalı ring kıyafetim ve patlayan pyro'lar olmadan görünce hayal kırıklığına uğradınız. Bunun için üzgünüm. Sizi daha önce çok defa hayal kırıklığına uğratmış biri olarak emin olun ki bugün bunu yapmaktan başka bir şansım yoktu. Çünkü bu yapay normalleşmenin daha fazla yaşanmasına izin veremezdim. Jey Uso ile bana verilen bu büyük fırsat, adalet için savaşan insanlara sus payı vermekten farksız. Hele bunu "altın bir kemer" kullanarak yapmak... İşte burada iyilik timsali, mahkemeler tarafından suçsuz bulunmuş bir patrondan ziyade şeytana ders verecek bir art niyete sahip adam görüyorum. Ve ben artık bu adamın yüzünü görmek istemiyorum. Bu yüzden bu gece ona istediğini vermeyeceğim. Bu maç gerçekleşmeyecek.
Seyircilerden yoğun destek geliyor Cody'e. Spiker masasındaki Daniels'ın bu dramadan hoşnut olmadığı yüzünden okunuyor.
Cody Rhodes: Bu gece burada güreşmeyi çok isterdim. Emin olun bunu çok isterdim millet. Spiker masasında duran o altın kemer... Benim yaşama amacım o. Çünkü bildiğiniz üzere benim bir hikayem var. Bitmek bilmeyen bir hikaye... Spiker masasında oturan adamın eski kemeriyle başlayıp, Bill Goldberg'a uzanan bir hikaye. Kişisel rekabetlerden çıkıp nihayetinde tam PGW kemerine ulaşmışken birden suya düşen bir hikaye... Kendi ellerimle yok ettiğim ama tekrardan kendi ellerimle baştan yazmaya başladığım bir hikaye. Değişmeye çalışan bir adamın hikayesi benimkisi. Tüm yanlışlarına, tüm hatalarına rağmen değişmeye çalışan bir adam. İlk zamanlar buna kendim bile inanmıyordum doğrusu. Fakat zamanla ikna oldum. The Miz, değişmediğimi söyledi. Roman Reigns, değişmediğimi söyledi. Fakat en nihayetinde ikisi birden gerçeği gördü. Hikayemi bitirmek için ne kadar değişebileceğimi gördüler. Daha doğrusu... Gösterdim.
Son cümlesinden sonra "FINISH THE STORY" tezahüratları geliyor Cody'e.
Cody Rhodes: Fakat bu şirket, PGW... Benim hikayemden daha önemli. Bu yüzden bugün, bu ateşi yakıyorum! Ve emin olun bu ateş söndüğünde yanacak olsam bile... Yanıp kül olacak olsam bile-
Cody cümlesini bitirecek sözü söylemeden bakışlarını Christopher Daniels'a çeviriyor!
Cody Rhodes: Tanrı'ya şükürler olsun ki en azından bencil bir korkak olarak tarihe geçmeyeceğim.
CODY, CÜMLESİNİ SÖYLERKEN DANIELS'A BAKIYOR. İNANILIR GİBİ DEĞİL! FAKAT ANORMAL BİR ŞEKİLDE DANIELS'IN PGW'DA BELKİ DE İLK DEFA SURATININ BU KADAR BUZ KESTİĞİNİ GÖRÜYORUZ. MİMİK OYNATMADAN OLANLARI İZLİYOR. SEYİRCİLERİN NEREDEYSE HEPSİ AYAKTAYKEN CODY GİRİŞE DOĞRU DÖNÜYOR VE RESMEN CHAIRMAN'E SESLENİYORCASINA DEVAM EDİYOR...
Cody Rhodes: BU SADECE MAYHEM'İN SAVAŞI DEĞİL. BU PGW'NUN TARAFINDA OLANLARIN VE CHAIRMAN'IN TARAFINDA OLANLARIN SAVAŞI! BU İBLİSLERLE İNSANLARIN SAVAŞI. KISACASI CHAIRMAN, BU SENİN BİZLERE KEMERLERLE RÜŞVET VEREREK KAÇAMAYACAĞIN BİR SAVAŞ!
Seyircilerden yoğun destek geliyor Cody'e. Spiker masasındaki Daniels'ın bu dramadan hoşnut olmadığı yüzünden okunuyor.
Cody Rhodes: Bu gece burada güreşmeyi çok isterdim. Emin olun bunu çok isterdim millet. Spiker masasında duran o altın kemer... Benim yaşama amacım o. Çünkü bildiğiniz üzere benim bir hikayem var. Bitmek bilmeyen bir hikaye... Spiker masasında oturan adamın eski kemeriyle başlayıp, Bill Goldberg'a uzanan bir hikaye. Kişisel rekabetlerden çıkıp nihayetinde tam PGW kemerine ulaşmışken birden suya düşen bir hikaye... Kendi ellerimle yok ettiğim ama tekrardan kendi ellerimle baştan yazmaya başladığım bir hikaye. Değişmeye çalışan bir adamın hikayesi benimkisi. Tüm yanlışlarına, tüm hatalarına rağmen değişmeye çalışan bir adam. İlk zamanlar buna kendim bile inanmıyordum doğrusu. Fakat zamanla ikna oldum. The Miz, değişmediğimi söyledi. Roman Reigns, değişmediğimi söyledi. Fakat en nihayetinde ikisi birden gerçeği gördü. Hikayemi bitirmek için ne kadar değişebileceğimi gördüler. Daha doğrusu... Gösterdim.
Son cümlesinden sonra "FINISH THE STORY" tezahüratları geliyor Cody'e.
Cody Rhodes: Fakat bu şirket, PGW... Benim hikayemden daha önemli. Bu yüzden bugün, bu ateşi yakıyorum! Ve emin olun bu ateş söndüğünde yanacak olsam bile... Yanıp kül olacak olsam bile-
Cody cümlesini bitirecek sözü söylemeden bakışlarını Christopher Daniels'a çeviriyor!
Cody Rhodes: Tanrı'ya şükürler olsun ki en azından bencil bir korkak olarak tarihe geçmeyeceğim.
CODY, CÜMLESİNİ SÖYLERKEN DANIELS'A BAKIYOR. İNANILIR GİBİ DEĞİL! FAKAT ANORMAL BİR ŞEKİLDE DANIELS'IN PGW'DA BELKİ DE İLK DEFA SURATININ BU KADAR BUZ KESTİĞİNİ GÖRÜYORUZ. MİMİK OYNATMADAN OLANLARI İZLİYOR. SEYİRCİLERİN NEREDEYSE HEPSİ AYAKTAYKEN CODY GİRİŞE DOĞRU DÖNÜYOR VE RESMEN CHAIRMAN'E SESLENİYORCASINA DEVAM EDİYOR...
Cody Rhodes: BU SADECE MAYHEM'İN SAVAŞI DEĞİL. BU PGW'NUN TARAFINDA OLANLARIN VE CHAIRMAN'IN TARAFINDA OLANLARIN SAVAŞI! BU İBLİSLERLE İNSANLARIN SAVAŞI. KISACASI CHAIRMAN, BU SENİN BİZLERE KEMERLERLE RÜŞVET VEREREK KAÇAMAYACAĞIN BİR SAVAŞ!
FE!N
PGW PURE ŞAMPİYONU, BU CONTENDER MAÇININ DİĞER KATILIMCISI JEY USO GİRİŞTE! Seyirciler "SEED" diye bağırıyorlar. Jey Uso, kemeri elinde bir şekilde hızlı hızlı yürüyerek ringin yolunu tutuyor.
JBL: Jey, Cody'i yere serip bu maçı başlatır. Sen ne düşünüyorsun Christopher?
Daniels, JBL'e cevap bile vermiyor. Kendisi ringde duran Cody'e kitlenmiş bir durumda. Bu sırada Jey Uso'nun çelik basamaklardan çıkıp ringe girdiğini görüyoruz.
Jey ringe girdiği gibi Pure kemerini omuzuna atıyor ve Cody'e bakıyor. Cody, Jey'in yapacağı hamleyi fazla kestiremiyor gibi duruyor. Jey Uso, ona yaklaşıyor VE CODY'NİN MİKROFONUNU ÇEKİP ALIYOR! Cody bunu beklemiyordu! Uso çekerek aldığı mikrofonla konuşmaya başlıyor.
PGW PURE ŞAMPİYONU, BU CONTENDER MAÇININ DİĞER KATILIMCISI JEY USO GİRİŞTE! Seyirciler "SEED" diye bağırıyorlar. Jey Uso, kemeri elinde bir şekilde hızlı hızlı yürüyerek ringin yolunu tutuyor.
JBL: Jey, Cody'i yere serip bu maçı başlatır. Sen ne düşünüyorsun Christopher?
Daniels, JBL'e cevap bile vermiyor. Kendisi ringde duran Cody'e kitlenmiş bir durumda. Bu sırada Jey Uso'nun çelik basamaklardan çıkıp ringe girdiğini görüyoruz.
Jey ringe girdiği gibi Pure kemerini omuzuna atıyor ve Cody'e bakıyor. Cody, Jey'in yapacağı hamleyi fazla kestiremiyor gibi duruyor. Jey Uso, ona yaklaşıyor VE CODY'NİN MİKROFONUNU ÇEKİP ALIYOR! Cody bunu beklemiyordu! Uso çekerek aldığı mikrofonla konuşmaya başlıyor.
Jey Uso: Cody... Stardust- veya şu an kendine ne olarak hitap edilmesini istiyorsan... İnan önemi yok. Nedenlerinin, hatalarının, telafilerinin benim için gram önemi yok. Hikayenden bahsettin. Bitmeyen hikayenden. İşte bunun benim için bir önemi var Cody. Çünkü benim de bir hikayem var. Hem de emin ol bu şirkette senin kapladığın yerden daha büyük bir hikaye. Çünkü benim de babamın yarım kalmış bir hayali vardı. Bizden çalınan bir hayali... Onun ölmemiş olması benim hikayemi daha geride bırakmıyor. BENİM BABAM PGW RİNGLERİNDE KARİYERİNİ BİTİRDİ CODY! JOHNNY MAYHEM VE ŞİMDİ NEFRET ETTİĞİ DOSTU VAL VENIS YÜZÜNDEN. Kısacası bugün burada, hayallerini geride bırakan tek adam olduğunu düşünüyor olabilirsin. En zor kararı veren adamın kendin olduğunu düşünüyor olabilirsin... Ama emin ol o kişi benim. Bir tarafta ezelden beri kanımın hiç ısınmadığı Johnny Mayhem, bir yandan da suçlu olduğuna kendi benliğimden daha fazla emin olduğum Chairman var. Bunun ne kadar zor olduğunun farkında mısın?
Uso kafasını öne eğiyor. Birkaç saniye böyle durduktan sonra oldukça emin bir şekilde yüzünü tekrardan Cody'e çeviriyor.
Jey Uso: Ama ben Cody... Ben ne olursa olsun kararımı doğrudan yana kullanacağım. Kişisel sorunlarımı tek bir seferliğine yok sayacağım. Ben de hikayemi sırf bu şirketi kurtarmak için bir süreliğine rafa kaldıracağım. Madem bu ateşi yaktın... O zaman emin ol ki bu meşaleyi taşıyacak adam karşında duruyor.
SEYİRCİLERDEN İNANILMAZ BİR DESTEK GELİYOR JEY USO'YA! CODY, ONA GURURLA BAKIYOR.
Jey Uso: Titus "Piç" O'Neil... En son gözümün içine baktığında omuzumda duran bu kemeri benden koparmak için kırk tane takla atmıştın. Babamı gururlandırdığım o anı benden söküp almıştın. Tam orada, birbirimize baktığımız anda senin içindeki şeytanı görmüştüm. Ruhunun pisliği gözlerine vurmuştu babalık. Son yaşananlar ise... İçgüdülerimde ne kadar haklı olduğumu doğruluyor. Sen bu şirketin kangrenisin. Ben ise seni söküp atana kadar burayı yakıp kül edecek tonlarca adamdan sadece birisiyim.
Jey, omuzundaki kemerine bakıyor.
Uso kafasını öne eğiyor. Birkaç saniye böyle durduktan sonra oldukça emin bir şekilde yüzünü tekrardan Cody'e çeviriyor.
Jey Uso: Ama ben Cody... Ben ne olursa olsun kararımı doğrudan yana kullanacağım. Kişisel sorunlarımı tek bir seferliğine yok sayacağım. Ben de hikayemi sırf bu şirketi kurtarmak için bir süreliğine rafa kaldıracağım. Madem bu ateşi yaktın... O zaman emin ol ki bu meşaleyi taşıyacak adam karşında duruyor.
SEYİRCİLERDEN İNANILMAZ BİR DESTEK GELİYOR JEY USO'YA! CODY, ONA GURURLA BAKIYOR.
Jey Uso: Titus "Piç" O'Neil... En son gözümün içine baktığında omuzumda duran bu kemeri benden koparmak için kırk tane takla atmıştın. Babamı gururlandırdığım o anı benden söküp almıştın. Tam orada, birbirimize baktığımız anda senin içindeki şeytanı görmüştüm. Ruhunun pisliği gözlerine vurmuştu babalık. Son yaşananlar ise... İçgüdülerimde ne kadar haklı olduğumu doğruluyor. Sen bu şirketin kangrenisin. Ben ise seni söküp atana kadar burayı yakıp kül edecek tonlarca adamdan sadece birisiyim.
Jey, omuzundaki kemerine bakıyor.
Jey Uso: Omuzumda duran bu Pure unvanı, istediğimiz şartlar sağlanana kadar savunulmayacak. Kemeri benden alabilirsin. Sonra hem beni hem de Cody'i kovabilirsin... Bunu yapıp işleri kendin için daha tehlikeli kılabilirsin. Emin ol Angel Garza'dan öğrendiğimiz üzere bu sikik arenaya öyle ya da böyle girip çalışanlarını hastanelik etmek hiç de zor değil... Anlıyor musun O'Neil? Yola gel ve senin yüzünden açılan bu savaştan kaçma. Mayhem'in yasağını kaldırarak ilk adımını atabilirsin. Sonrasında oturacağız... Oturacağız ve konuşacağız. Ya sen bu diyardan gideceksin ya biz. Bu ateş ya seni yakacak ya bizi. Fakat ne olursa olsun asla pişman olanlardan olmayacağız...
Uso kameraya doğru yaklaşıyor ve bağırıyor!
Uso kameraya doğru yaklaşıyor ve bağırıyor!