Penaltı hadisesinde de bunun denenmesinde pek bir beis yok bence, adamlar denedi ve bir şekilde olmadı. Pozisyonu değerlendirecek olursak golün kaçması Kerem’e değil Icardi’ye yazar ama o pozisyonun başrolündeki iki adam 5 dakika sonra birebir aynı düzende maçı çözen skoru yaptılar. Bu tarz şeyler futbola eğlence katar, ki gol olmaması daha büyük bir entertain ürünü oldu bence. Şöhretin iyisi kötüsü olmaz şeklinde bakmak lazım, o hatayı telafi etti mi ona bakarım ben. Ki kaçırdığının 2 kat daha zorunu atarak telafi ettiğini düşünüyorum. Tüm bunlardan bağımsız Icardi biraz laçka bir karakter, 10 maç 0 gol gibi zırvalıklara düşmediği sürece bu hafif laçkalıklarına katlanılır diye düşünüyorum. Ki bu laçkalığı da kariyerindeki en düşük dozajı yani onu da ele almak gerekir. Çünkü adam taraftarı ve kulübü gerçekten seviyor, biz de onu aynı şekilde. Skor yaratma bakımından bu çizgide devam ettiği sürece hiç sorgulamadan eğlencemize bakıp devam etmeliyiz diye düşünüyorum. Ki geçen sene de bu adam sezonun ortasında Arjantin yapıyor yav falan diye laf ediliyordu, herif bi döndü boş geçtiği tek bir derbi yok; 1 ay erken gelse belki Valencia’yı gol krallığında yakalayacak kadar atmış olurdu. Ben GS’de ilk defa bu denli net bir santrafor performansı izliyorum, GS’nin bundan önceki son iyi santrafor performansı olan Bafe’17 bile derbilerdeki tutukluğundan dolayı eleştiriliyordu -ki sırf bu yüzden camia o dönem adamı yedi, bence hatalı bir hamleydi ama o buranın konusu değil- ama bu adamda öyle bir şey de yok. Sahaya çıkıyor, durması gerektiği yeri de çok iyi bildiği için golünü atıyor ve gidiyor. Bir santrafordan da genel hattıyla bunu beklemez misin zaten?
MT2 muhabbeti de bana çok batmayan, hatta zerre ilgilenmeyip önüme düşünce makarasını yaptığım ve gülüp geçtiğim bir şey. Icardi’nin bireysel hayatını ilgilendiren bir şey tamamen, bu işten sağlam bir reklam geliri indiriyorsa yapar yani adam ne diyebilirsin ki?