Bu konuya biraz dökülelim madem... Nisan ayından beri 1.5 aylık bir süreçte bireysel sıkıntılardan dolayı en çok çöktüğümü hissettiğim bir süreç yaşadım. Aşk ve dostluk kayıpları... Yaptığım 1-2 büyük hata bunların kaybına bedel oldu benim için. Aşk kaybı da beni mahvetti ama neredeyse 4 sene boyunca her gün vakit geçirdiğim, yediğimin içtiğimin tam anlamıyla asla ayrı gitmediği insanları kaybetmek beni aşırı sarstı. Yaptığım hatanın her zaman arkasında dururum, ama bu kadar kolay bana sırt çevrilmesini de beklemezdim. Kendi kendimle çok konuştum, fazlaca empati kurmaya çalıştım bu 1.5 aylık süreçte. Aynı hata bana yapılsa ben napardım diye. Herkese karşı tolere edebileceğim bir şey değil ama onlara karşı edebilirdim. Belki çok kırılrdım, belki çok üzülürdüm ama benim nezdimde dostluğun kitabında, dostluğun tanımında hemen sırt çevirmek yoktur ve her zaman etrafındaki diğer insanlardan çok daha üstte bir hoşgörü ve tolerasyon eşiği olmalıdır. Bunun farkına iyiden iyiye varınca bu sefer bu kadar kolay sırt dönülmesine kahroldum. Ama insan böyle süreçlerde eğer psikolojiyi bozmaya oynamak yerine kendini tam anlamıyla iyi bir şekilde dinlerse o süreçten büsbütün yenilenmiş olarak çıkıyor. Ben bunu yapmayı başardım. Hala kaybettiklerim için üzülüyorum o ayrı konu, ileride dönüp baktığımda birkaç saniye gözümü dolduracak kayıplar oldular benim için. Ama hayat böyle şeyler, böyle insanlar için kendinizi ömür boyu ya da uzun süre boyunca harap etmek için çok kısa. Şimdi sorarsanız iyiyim, çok iyiyim hem de. Baktığın zaman hala beni seven, sayan tonla insan var ve bir kısmı da burada. Ben her zaman en kötü günlerde bile dimdik durmak üzere yetiştirildim ailem tarafından, ruhumu ayakta tutan o omurgayı çelikten yapmak için hep elimden geleni yaptım. Nisan-Mayıs arası dönem de bu konuda verdiğim en ciddi sınav oldu şu ana kadar. Kimseye güvenmeyin, bel bağlamayın, çok sevmeyin gibi zırvalıklara ben girmeyeceğim. Çünkü bu tarz şeyler insan hayatında çok önemli; dikkatli olmak şartıyla güvenin de, bel de bağlayın, çok da sevin. Aşk için de böyle arkadaşlık için de. En kötü ihtimalle ilk güvendiğinizde çelmeyi yer düşersiniz, aldığınız derslerin ışığında daha iyi kalkarsınız; ikinci güvendiğinizde sendelersiniz, enerji toplar daha hızlı devam edersiniz; üçüncü güvendiğinizde artık kimse sizi düşüremez, zira artık seçmeyi öğrenmişsiniz demektir. Öyle işte...