RPG 𝐏𝐀𝐘𝐁𝐀𝐂𝐊 #𝟓𝟗: 𝔅𝔢𝔫 𝔞𝔣𝔣𝔢𝔱𝔪𝔢𝔪.


PGW: Son Eklenen Parta Git

Boss

𝐓𝐡𝐞 𝐅𝐢𝐧𝐚𝐥 𝐁𝐨𝐬𝐬
Katılım
21 Tem 2023
Konular
319
Mesajlar
1,011
Beğeni sayısı
2,655
PG Nakit
0
8SgxqHPKJ0.jpg


PAYBACK #59
3 Ocak Cuma, 20:30 - C
Wolstein Centre

Cleveland, Ohio

ŞOVU TAKİP ETMEK İÇİN NEDENLER

1-
Money in the Bank Eleme Mücadeleleri Başlıyor!

2- "Yeni Yengen ile Tanış!"

3- Tarihi Reign Sona Erdi! Şimdi Kutlama Zamanı!

4- Velveteen Dream Sağlam Azar Kayıyor!

5- Judgment Day Geleneksel Etkinliği için Yerinizi Alın!


EXCLUSIVE
hq720.jpg


JD McDonagh'ı aracıyla görüyoruz. Dışarıdan eve dönen JD, aracı evinin kenarına çeker. Sonra da içeriye girmek üzere kapıya doğru ilerler. Bu sırada bir kargo geldiğini fark eder. Kapının önünde kocaman bir kutu bulunmaktadır. Üzerinde bir yazı bulunmayan bu kutu için öngörüsü bulunmaktadır.

JD McDonagh: Annem köyden kahvaltılık sos gönderecekti, sağ olsun.

Kutuyu da alıp içeriye girer. Mutfağa nevaleyi bıraktıktan sonra üstünü başını çıkartır. Kahvaltısını hazırlamak üzere koliyi açar. Fakat içerisinde başka bir şey vardır.

gvdhylc.jpg


BU KARA KİTAP!

JD McDonagh: Ananı sikeyim. Eşhedü enla...

JD McDonagh korku ile beraber garip bir tepki verir. Kitabı derhal kutuya geri koyarken kulaklarında birtakım sesler duymaya başlar. Herkesin Dark STG tarafından duyduğu o sesler... JD McDonagh hızla mutfağı terk ederken boğulacak gibi olmuştur. Birden ceketini de alır ve evden ayrılır.

abw4hsg.gif


25 Temmuz 1968
Bray, Dublin


Bray-Main-Street-1800s-800x519-800x519.jpg


O yaz gerçekten de çok sıcaktı. Ama bu sıcaklık havanın derecesi ile ilgili değildi. 13 numaralı evimizde, esaret altındaki kasabamıza saldıran İngiliz eşkiyaları tarafından taciz ediliyorduk. Yolun sonunun geldiğini düşünüyordum. Anneme sarıldım. Korkudan titreyen bedenini durdurmaya çalışan validem, kafamızdan mecazi olarak dökülen kaynar sulara rağmen somsoğuktu. Bir şey yapmalıydı? Ama ne olabilirdi ki bu? Elinde en keskin bıçağı ile öylece onları beklemek dışında çaremiz yoktu.

Normal şartlarda saniyeler içerisinde kırılabilecek o kapı, birkaç zorlama sesinden sonra uzun bir süre açılmadı. Bekledik, bekledik... Hayatımın en uzun birkaç dakikası sonrası cama çıkıp neler olduğuna bakmaya karar verdik. Annem bakmasıyla beraber derin bir oh çekti. Direnişteki İrlandalı halk tarafından bir kez daha kurtarılmıştık. Askerler de, onlarla beraber hareket eden ama aşağılık saldırılar yapan eşkiyalar da def edilmişti. Bu ikinci idi. Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar. Üçüncüde... Üçüncüde neler olacağını düşünmek istemiyordum. Bunun sonu bir türlü gelmiyordu. Sıradaki taciz ne zaman olacaktı? Olacağına annem de ben de hemfikirdik. Ama ne zaman olacağı düşüncesi ikimizi de yoruyordu. Çaresizce ölümü beklemek kadar hayatta kötü bir şey yoktur. Bunu o gün anlamıştım.

3051125_13_articlelarge_Copy_20of_20GettyImages-1035082640.jpeg.jpg


Biraz sonra perdenin ardından sarı kırmızı renkli alevler yükselmeye başladı. "Leonie," dedi annem. Bana seslendi. "O geldi." Kocaman gülümsedi. Bana her zaman ondan nefret ettiğini söylerdi. Bu esaretin sebebi O'nun ta kendisiydi. İrlanda'ya ve halka güvenmeyen bu nüfuzlu adam, şehrini İngilizlere satmıştı. Fakat halk buna müsaade etmemiş ve direniş göstermişti. İngilizler de bu direnişle beraber William adındaki bu adamı suçlamış hatta onu esir bile almışlardı. Böyle özgürce dolaştığına göre artık esaret bitmiş görünüyordu.

"O bir hain," dedim anneme. Döndüm ve kızarak sordum. "Onun gelişine neden seviniyorsun?"

Annem sakince yanıtladı. "Bu esareti bitirebilecek tek kişi o, Leonie. Doğaüstü güçleri olan bir adamın bizim yanımızda olması savaşı kazanacağımızı gösterir."

90


Doğaüstü güçler mi? İlk duyduğumda ben de şaşırmıştım. Fakat William iyi bir kılıç ustası ve karizmatik bir halk yöneticisi olmasının yanı sıra aynı zamanda ateşi kontrol edebilen nadir yaratıklardan biriydi. Bu nedenden ötürü ona insan derken zorlanıyordum, çünkü hiçbir insan ateşten etkilenmeyip aynı zamanda ona hükmedemezdi. Ama William bunu nasılsa başarabiliyordu. Gaz lambasında yanan alevi kılıcı yardımıyla alıp başka yerlere taşıyabilir, hatta düşmanın üzerine bizzat atabilirdi. Kolayca bir yangın çıkartabiliyor, İngiliz askerlerini pusuya düşürüp onları alevlerin gücüyle helak edebiliyordu. Karşı binada yaptığı gibi... Böyle bir askerin olduğu savaşta kim kaybedeceğini düşünebilirdi ki?

Öyle de oldu. William, başta yaptığı hatayı telafi etti ve Bray kasabasını İngiliz işgalinden o gece kurtardı. Elbette tek başına değil, etrafında topladığı direniş kuvvetleri ile beraber. O günden beri bir kahraman olarak anılan bu adam, aslında laneti kendi tetikleyen sonra da o düğümü çözen bir oyunbozandan başkası değildi. Ama büyük resmi göremeyen halk onu Bray'in kurtarıcısı ilan etmişti.

360_F_1124420454_OjfpRTK3WAkVEbQp0Gbi7ZggWvFGbifI.jpg


Onun ölümsüz olduğunu düşünenler vardı. İnsanüstü bir varlık olarak biliniyordu. Cehennemden atıldığını iddia edenler de olmuştu. Ateşi bükebilmesini buna bağlıyorlardı. Her ne olursa olsun bu adam bir kahraman olarak görünüyordu. Bu uğursuz adam yüzünden esaretin gerçekleştiğini bilen ve onu sevmeyen bir topluluk da bulunmuyor değildi. Fakat ne olursa olsun yıllar boyu halk tarafından konuşuldu. En çok da 13 yıl sonra, o tarihi akşamda...

abw4hsg.gif


25 Temmuz 1981
Bray, Dublin


Karnım burnumdaydı. Bir an önce bebeği doğurmak ve rahatlamak için can atıyordum. Bu sırada annem derin nefesler alıp vermemi ve sakin olmamı söylerken kendimi bağırmamak için çok zor tutuyordum. Doğum gerçekleşmek üzereydi.

Ballymore_Sea_Gardens_Homes_Aerial_ERA-co.jpg_.jpg


Bu sıralarda William, her ne kadar diğer insanlardan farklı olduğu düşünülse de, herkes gibi evinin döşeğinde uzanmaktaydı. Sigarasını tüttürürken odasının camından Bray'in manzarasını öylece izliyordu. Biraz sonra kapısının önünde bir ses duyduğunu zannetti. İrkildi. Neler olduğunu anlamak için ayaklanmak istedi. Fakat bu mantıklı değildi. Önce sesi dinlemek gerekiyordu. Eğer bir düşman varsa kendini belli edecekti. Uzun bir süre sessizce kaldı, öylece bekledi. Dışarıdan bir daha ses gelmemişti. Kuruntu yaptığını düşündü. Kısa bir süre sonra rahat moduna geçti.

0XYMRqGtonBQ.jpg


Fakat birileri onu avlamak için oradaydı! William sigarasını söndürdükten sonra uyku yavaş yavaş bastırmaya başladı. Kasabanın sessizliği ve havanın serinliği sayesinde sakince içi geçiverdi. Düşman bu sırada içeride daldı! Bu bir İngiliz çetesiydi! William bir anda ayaklanırken çete çoktan üstüne çökmüştü! Oracıkta yediği kılıç darbeleri ile hayatını kaybetti. Artık ölümsüz olmadığı biliniyordu.

uT9NHKmxn.jpg


Lakin Bray kasabasında aynı sırada farklı bir doğum meydana geldi. Leonie, yani ben, Fintan'dan olan çocuğum Fergal'i o gece kucağımıza almıştık. William göçüp giderken Fergal aramıza katılıyordu. Ağlıyordu. Hiç durmadan ağlayan bir bebekti Fergal. O gece sabaha kadar zırlamaktan başka bir şey yapmadı. Sadece gaz lambasını yaklaştırdığım zaman biraz olsun dikkati dağılıyordu, sonrası yine ölümüne bağırmaktı. Zor bir bebek büyütme dönemi yaşayacağımı düşünüyordum. Gaz lambası ile güldürmeye çalışıyorduk. Ne kadar da saçmaydı?

JCsDHrwa.jpg


Ertesi gün büyük bir ahıt yakıldı. Halkın kahramanı haince öldürülmüştü. Onun anısına, kendisi ile özdeşleşmiş büyük bir ateş Bray'in meydanına alevlendi. Fergal, Fintan, annem ve ben de o sırada ateşin etrafındaydık. İlginçtir ki doğduğundan beri hiç susmadan ağlayan bu huysuz oğlan ilk defa sessizce duruyordu. Fergal, diğerlerinin aksine sabaha kadar ağladıktan sonra sakince ateşi izledi. Etraftaki diğer insanlar ise William'ın arkasından hüngür hüngür ağlıyordu.

O gün kahraman olsun ya da olmasın, Bray'in en popüler adamı gözlerini yummuştu. Onun adı William Ifreannach idi.

abw4hsg.gif


13 Temmuz 1988
Bray, Dublin


İşgal güçleri yıllar sonra geri dönmüştü. Biz de 13 numaralı evimizde kişisel silahlanma yoluyla kendimizi korumaya çalışıyorduk. İngiliz askerleri ile İrlanda halkı çarpışırken eşkiyalar her zaman olduğu gibi yağmalama amaçlı olarak evlerimize baskın yapıyordu. Artık iyice yaşlanan annem bu stresi kaldıramıyordu. Ben ve oğlum Fergal de aynı şekilde, ölümün ucunda yaşamanın verdiği gerginliği iliklerimize kadar hissediyorduk. Eşim Fintan dirayetli bir adamdı. İlk birkaç baskını kurşun ve bir beyzbol sopası yardımı ile geçiştirse de bir ordu kadar hazırlıklı ve kuvvetli değildi; elimizdeki kurşun sayısı umudumuz gibi yavaşça azalıyordu. Bu psikolojiyi yönetmek oldukça zordu.

Bir iki saat sonra kurşun kalmamıştı. Geleneksel yöntem olarak bıçağa dönmüştük. Evin etrafındaki eşkiyalar giderek artıyor. Biraz sonra bir tanesi kapıyı zorladı ve içeriye girdi. Elinde koca bir kılıç vardı. İki tane arkadaşı daha hızla içeriye giriş yaparken onlarda da kılıç mevcuttu. Fintan beyzbol sopasını ben de bıçağımı hazırlamıştım. Fakat eşkiyalar güçlü ve atletikti. Bu dövüş işlerini halktan daha fazla yaptıkları düşünülürse tecrübelilerdi de. Bizi hızla ekarte ettiler. Fintan büyük kılıcı beyzbol sopası ile yere yapıştırsa da dövüşte yetenekli değildi. Eşkiya onu yere yatırdı ve yumrukladı. Bense bıçağı bir tanesine takmış olsam da diğeri tarafından sert bir tokatla yere düşmüştüm. Oğlum Fergal ve annem şok içerisinde eşimle beni izliyordu. Bu acıya dayanamayan annem ağlamaya başladı. Eşkiyalar bu sefer de oğluma doğru ilerledi. Fergal ağlamıyordu. Öfkeliydi, hem de çok.

DI0OJ.jpg


Eşkiya Fergal'e doğru ilerledi. Fergal'in gözlerini o gün ilk defa öyle görüyorum. Gerçekten bir alev var gibiydi. Eşkiya da bunu görmüş olmalı ki Fergal'in kollarından tuttu. Onu kendine yaklaştırmaya çalışıyordu! Fakat oğlumu tuttuğu elleri sanki sobayı tutar gibi yanmaya başladı! Eşkiya bağırıyordu. Elleri yanmıştı. Kendini yere bıraktı ve kıvranmaya başladı. Diğer iki eşkiyadan biri daha Fergal'e doğru ilerledi ve oğluma sert bir tokat atmak istedi. Fakat Fergal'e doğru yaklaşan eli sanki bir biber gibi kızardı ve siyaha dönüştü. Adam deli gibi bağırarak evden çıktı. Olayları izleyen diğer eşkiya da aynı şekilde orayı terk etmişti.

Atlatmıştık. Eşkiyalar bir daha evimize uğramadı. İrlanda halkı birkaç hafta içerisinde bir kez daha direniş yolundan kazançlı çıktı ve savaş bitti. Fakat o akşam en unutamadığımız şey, oğlum Fergal'in tıpkı William Ifreannach gibi ateşle olan ilintisi sonucunda bizi kurtarması olmuştu. Kabullenemesem de o gece Fergal, nasıl olduysa o adamla bir bağlantı kurmuş ve belki de William Ifreannach'ın gizemli yeteneklerini kendisine bahşetmişti.

3 Ocak 2024
Cleveland, Ohio


38ab735b54234f4b95aca317e3dac768.jpg


Finn Balor'u bir kapının önünde görüyoruz. Burası Carlito'nun yaşadığı ev! Fakat içeride kimse yok. Balor uzun bir süre kapıda beklese de açan olmuyor. İçeride kimse olmadığı konusunda artık tereddüt etmiyor. Balor umutsuz bir şekilde kapının önünde oturuyor. Bunca yolu boşa gelmişti. Bu sırada bir sigara yakmak aklına geliyor. Boşta kaldığı zamanlar için oluşturduğu sosyal bir alışkanlık. Çakmağını çıkarıyor. Ateşi görünce farklı bir dünyaya dalıyor Balor. Ateş adeta onu esir alıyor. Uzun bir süre aleve dikkat kesiliyor. Onu çoğunlukla sakinleştiren, bazen de içindeki fırtınaları derhal ortaya çıkartıp etraftaki her şeyi yakıp yıkan o alev...

ed20bc2ac7921fec6b84d56bd98ab63a_crop_exact.jpg


Düşüncelere dalıyor. Slammy'de hiç kimse fark etmemişti ama o görebiliyordu. Carlito artık Dark Carlito falan değildi. JD McDonagh'a küfür bile etmişti! Eğer Dark STG'nin komutasındaki boş bir eleman olsaydı Carlito hiç konuşmadan emirleri yerine getiren bir asker olurdu. Aynı Dark JM gibi. Fakat Carlito böyle davranmıyordu. Geçmişi hatırlıyordu. JD McDonagh ile yaşadıklarını biliyordu. Ona küfrederek JD'ye espri bile yapıyordu. Carlito geri dönüyordu! Onun bu hipnozdan çıkmasına çok az kalmıştı. Buna inanıyordu Finn. Sigarasını tüttürürken Carlito'yu düşünmeye devam etti.

9ti81m2.jpg


Pyro gösterileri.

66kaqha.png


Intro ile beraber PAYBACK 59 başlıyor. Bizi karşılayan isimler Michael Cole ve JBL! Bazı açıklamaları olacak.

Michael Cole: İyi akşamlar sevgili seyirciler. PAYBACK 59'a hoş geldiniz! Yanımda ünlü isim, JBL var. Selam John!

JBL: Selam Michael. Bu gece PGW için tarihi bir gece. Slammy Awards'da yaşananlardan sonra herkesin merak ettiği çok şey var. Ne geceydi ama! Tarihi serüven sona erdi, Bryan Danielson yeni şampiyon oldu. Val Venis, Maryse ile birlikte olduğunu açıkladı. CM Punk tartaklandı. Bray Wyatt ve Humberto Garza gibi isimler birçok ödül alarak geceye damga vururken bazı ödüller çöpe atıldı bazıları ise kırıldı. Teoman adlı güreşçi ise garip bir şekilde bir Garza olduğunu iddia etti.

BrandAssets_Logos_01-Wordmark.jpg


Michael Cole: Tempo hiç durmuyor John! PGW ilk sezonuyla da ikinci sezonuyla da gerçekten nefes kesen bir şirket! Reytingler ciddi manada iyi gidiyor. Bu da şirket için yeni sözleşmeler demek! Bu sene PGW için çok karlı yeni bir anlaşma yapıldı! Şirket, dün akşam resmi olarak özel bir şovunu Netflix'e sattı! Şubat ayında Fight Club adlı yapımı izlemek isteyen herkes Netflix'e mutlaka abone olmalı! Çünkü bizler orada olacağız!

JBL: Live on Netflix Michael! Şubat ayını iple çekiyorum!

Michael Cole: Her şeyden önce bu gece için bazı gelişmeler var John. The Miz bu akşam arenada olmayacak. Yerine geçici bir yönetici atandı ve bu kişiyi birazdan öğreneceğiz. Ayrıca Money in the Bank eleme mücadeleleri bu gece başlıyor. Fakat eleme olmadan bu maça katılan iki isim var.

carlito.jpg
Finn-Balor-1.jpg


JBL: Finn Balor ve Dark Carlito! PGW yönetimi geçen haftalardaki başarıları sebebiyle bu iki ismi çanta maçı için uygun gördü. 6 adet eleme maçımız olacak Michael. Kazanan isimler Balor ve Carlito ile aynı ringe çıkarak çantayı almaya çalışacak. Aralarından yalnızca bir kişi Mr. Money in the Bank olacak! 25 Ocak için oldukça sabırsızla-

Bu sırada bir müzik duyuluyor.


hq720.jpg


PURE şampiyonu Randy Orton! O burada! Hem de Voices ile. Orton girişte görünüyor. Kemerini ihtişamla taşırken ringe doğru ilerliyor. Biraz sonra içeriye giriyor ve köşeye çıkıp öylece salınıyor. Tauntlarını atan Orton biraz sonra aheste aheste köşeden iniyor. Bir mikrofon alıyor.

fa24e-17168186993122-1920.jpg


Randy Orton: PURE şampiyonu olarak bu bir open challange! Gelin ve şu lanet olası şova hareketli bir başlangıç yapalım! The Viper is here man!

Seyircilerden olumlu reaksiyon geliyor. Herkes dönüp girişe bakıyor. Seyirciler heyecanlı. Orton da heyecanlı. Giriş biraz sonra hareketleniyor.

hq720.jpg


JD MCDONAGH! Arka alana yönelen kameralar onu gösteriyor! Stage'de hazırlanan isim JD McDonagh'tan başkası değil! Kendisi derin bir nefes alıyor, sesli bir şekilde nefesini verirken oldukça gergin görünüyor. Bu onun ilk kemer maçı olacak! JD McDonagh ağır adımlarla girişe doğru ilerliyor. O kemeri almak ve Judgment Day'e kazandırmak için oldukça hazır!

01_MJF_vs_Will_Ospreay_07_17_2024_026_large.jpg


FAKAT HAYIR! WILL OSPREAY ORADA!!!! OSPREAY MCDONAGH'I İTTİRİYOR VE KAFASINI YERE ÇARPMASINI SAĞLIYOR! MCDONAGH YERDE ÖYLECE YATIYOR! WILL OSPREAY HAFİFÇE SIRITIYOR. SONRA DA HIZLA GİRİŞE İLERLİYOR!


will-ospreay-pourquoi-aew-et-pas-wwe.jpg


Tüm ihtişamıyla Will Ospreay girişte! Don Callis de arkasından hızla gelirken Ospreay ringe doğru ilerliyor. Orton ona bakıyor ve gülümsüyor. Ospreay ringe ilerliyor. İçeriye giriyor ve köşede tauntlarını atıyor. Ardından aşağıya iniyor. Biraz sonra hakemin de talimatıyla maç başlıyor.

PURE Championship
Randy Orton (c) vs. "Challanger" Will Ospreay


Back+Suplex+Into+The+Announcers+Table+1.gif


Maç başladı. İkili Elbow And Collar Tie Up'a girişiyor. Orton hızla headlocka alıyor. Ospreay, Orton'ı iplere doğru fırlatıyor. Orton gelişine bir Shoulder Block ardından seri tuşa gidiyor fakat Ospreay ani kickout. Ospreay bu Kickout sonrası hızla kalkıyor ve Orton'a doğru koşuyor. HIDDEN BLADE! fakat Orton bundan kurtuluyor ve RKO! Fakat Ospreay'de bundan kurtuluyor. Orton'ı iplere doğru fırlatıyor. Orton seri bir clothesline vursa da Ospreay bundan eğiliyor ve Handspring Enzuigiri! Fakat Orton ani bir RKO! Hayır Ospreay bunu yemiyor! Orton aniden sırtüstü yere çakılıyor! Ospreay seri bir Standing Shooting Star Press! Fakat Orton bundan kurtuluyor! Dizleriyle engelliyor Ospreay'i! Ospreay karnını tutarak kalkıyor. Orton hızla Ospreay'i iplere doğru yolluyor. SPIKE DDT'yle çekiyor fakat Ospreay bundan kurtuluyor! Back Body Dropla Orton'ı aprona yolluyor. Ardından sağlam bir dropkick! Orton sersemliyor fakat aprona tutunmayı başarıyor. Ospreay hızla aprona geçiyor ve köşede koşarak Second Rope'tan OSCUTTER! Fakat hayır! Orton aniden Ospreay'i yakalıyor ve Back Suplexle aprona çakıyor! Ospreay acıyla yerde kıvranıyor. Orton kolundan tutuyor ve Ospreay'i bariyerlere doğru fırlatıyor! Ospreay sırtını tutarak Orton'a geliyor. Orton, Ospreay'i kafasından tutarak spiker masasının oraya doğru taşıyor. Back Suplex pozisyonunda kaldırıyor ve bir Back Suplex'te spiker masasına! Ospreay sırtını tutarak acıyla kıvranıyor!

Reverses+a+Brainbuster+with+a+Stunner+%252B+Handspring+Enzuigiri.gif


Orton hızla Ospreay'i tekrar kaldırıyor fakat Ospreay ters taklayla Orton'ın arkasına geçiyor! Ardından geri geri çekiliyor ve seri bir Big Boot! Sonrasında tutuyor Orton'ı ve Shoulder Chargela aprona çarptırıyor! Sonrasında Orton'ı ringe atıyor ve peşinden kendisi de giriyor. Hazırlığını yapıyor ve ROBINSON SPECIAL! TUŞ! 1.........2..... KICKOUT! Ospreay hızla köşeye geçip hazırlık yapıyor. Orton yavaşça ayaklanıyor. Ospreay, Orton'a doğru koşuyor ve ESSEX DESTROYER! Fakat Orton bundan kurtuluyor ve Ospreay'i yüzüstü bir şekilde yere çakıyor! Sonrasında hızla Suplex'e alıyor ve kaldırıyor fakat Ospreay bunu Stunner'la karşılıyor! Sonrasında kolundan tutuyor Irish Whipe postalıyor fakat Orton bunu tersine çeviriyor. Ospreay bir Handspring Enzuigiri!

RKO.gif


Fakat hayır! Orton bir anda buna dodge atıyor ve bir Clothesline! Ardından bir tane daha! Ardından Ospreay bir forearm sallasa da bundan eğiliyor. Ospreay iplerden sekiyor Orton gelişine bir Snap Powerslam! Fakat Ospreay iplere tutunuyor! Sonrasında iplere doğru koşuyor ve OSCUTTER! Bu sefer vurdu! Tuşa gidiyor! 1........2....... KICKOUT! Ospreay sinirle yerden kalkıyor. Orton'ı kaldırıyor. STORM BREAKER'a alıyor. Fakat Orton bundan kurtuluyor ve Inverted Headlock Backbreaker! Sonrasında hızla kaldırıyor ve Ospreay'in sırtından tutarak Ospreay'i köşeye doğru fırlatıyor! Fakat Ospreay oradan aprona fırlıyor. Orton, Ospreay'in üstüne koşuyor fakat Ospreay buna bir Roundhouse Kick ile karşılık veriyor! Orton yere yapışıyor. Ospreay hızla Apron'dan atlıyor fakat Orton ani bir RKO! Hayır! Orton, Ospreay'in fake'iyle sırt üstü yere çakılıyor! Sonrasında Top Rope'a geçiyor ve AIR ASSASIN! Fakat Orton'da bundan kurtuluyor! Orton hızla Ospreay'i kaldırıyor ve Spike DDT için aprona fırlatmak istese de Ospreay bunu tersine çeviriyor ve Arm Trap Crossface ile yatırıyor! Orton pes mi edecek!? Fakat hayır! Bir süre sonra Orton bunu roll upa çeviriyor. 1........2........ KICKOUT! İkili ayaklanıyor. Ospreay tekrardan Arm Trap Crossface bağlamak için kolundan yatırmaya çalışıyor fakat Orton bunu tersine çeviriyor ve RKO! Hayır! Ospreay bundan kurtulup SILENT WHISPER! Sonrasında Orton'ı tersine çeviriyor. Tutuyor ve STORM BREAKER! Fakat hayır! Orton'dan buna bir RKO COUNTERRR! RKO FROM OUTTA NOWHERE! ORTON, OSPREAY'İN ÜSTÜNE SÜRÜNEREK TUŞA GİDİYOR! 1.......2........

Punt+Kick+1.gif


KICKOUT! Orton şaşkına dönüyor! Orton, Ospreay'in saçından tutarak kaldırıyor ve kafasından tutarak köşeye çarptırıyor! Kafasını turnbuckle'a vurmaya başlıyor! Seyirciler sayıyor! 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10! Sonrasında çeviriyor ve Top Rope'a çıkartıyor. SUPERPLEX! Fakat hayır! Ospreay bundan kurtuluyor ve Cheeky Nandos Kick! Ardından seri bir Roll Up! 1........2........ KICKOUT! İkili ayaklanıyor Ospreay hızla bir HIDDEN BLADE sallıyor fakat Orton bundan eğiliyor. Ospreay iplere doğru çekiliyor. Orton üstüne doğru koşuyor. Ospreay ipi çekerek Orton'ı ring dışına postalıyor! Sonrasında iplerden koşuyor. SASUKE SPECIAL! Orton bundan kaçıyor! Ospreay karnını tutarak acı içinde yerde kıvranıyor! Orton, Ospreay'in saçından tutarak kaldırıyor ve Suplex şeklinde kaldırıp Ospreay'in karının bariyerlere vuruyor! Sonrasında oradan Ospreay'i çekiyor ve SPIKE DDT! Hemen ardından kaldırıyor ve Ospreay'i ringe sokuyor. Ardından kendisi de giriyor. Bu sefer Punt Kick için hazırlık yapıyor! Ospreay karnını tutarak hafif kalkıyor. Orton koşuyor ve PUNT KICK!

t5dspa1.gif


HAYIR! OSPREAY ANİDEN HIDDEN BLADE! ARDINDAN TUTUYOR VE TIGER DRIVER 91!! TUŞA GİDİYOR OSPREAY! 1.......2......

l-intro-1671589653.jpg


KICK OUT! Orton attı. Zayıf olduğunu hissediyor Randall. Her ne kadar tuş olmasa da maç istediği gibi gitmiyor. Bu sebeple öfkeli. Kafasını yerden kaldırıyor ve kenarda onunla konuşmak için gelen Angelico'yu görüyor!

Angelico: "Viper strikes again!" Bu cümle sana ait Randall. Git ve o adamı zehirle dostum. Eski günlerdeki gibi! PURE kemeri de olsa koruman gereken bir unvanın var sonuçta. Ya da vazgeçtim. Enerjini boşa harcama, zaten çöp bir kemer için uğraşmaya değmez. Değil mi?

Neville+-+Wheelbarrow+Victory+Roll.gif


Orton'un kafası karışıyor. Angel'e bakarak ayağa kalkıyor. Bu sırada Will Ospreay'in kenarda beklediğini görüyor. Ospreay koşmaya hazır. Orton bekliyor. Ospreay ona doğru koşuyor. Orton zıpladı. RK- Hayır! HAYIR! Ospreay onu ittiriyor. Bu sefer Orton üstüne koşuyor, fakat Ospreay zıplıyor, sonra da VICTORY ROLL! ROLL UP GELDİ! OSPREAY TUŞA GİDİYOR! 1........2.......

3!

Kazanan ve yeni PURE şampiyonu: Will Ospreay

intro-1716771668.jpg


WILL OSPREAY BAŞARDI! O YENİ ŞAMPİYON! OSPREAY SEVİNİYOR! Orton hayal kırıklığı içerisinde ayağa kalkarken Will Ospreay kemeri aldı bile! Hakem onun elini havaya kaldırıyor ve kemeriyle beraber şampiyonu tüm seyirciye gösteriyor. Will Ospreay yeni PURE şampiyonu! Don Callis içeriye giriyor ve güreşçisini tebrik ediyor. Bir kez de o elini havaya kaldırıyor. Randy Orton kendini köşeye bırakıyor. Kafasını ellerinin arasına alıyor ve "ben ne yaptım?" dercesine üzgün bir şekilde kenarda oturuyor. Angelico konuşurken bu sırada Ospreay köşeye çıkıyor ve kemerini kaldırıyor.

Angelico: Yaralayıcı bir mağlubiyet. Özgüven zedeleyici hatta. Ama kemer için üzülme evlat, nasılsa en değersiz olandı.

intro-1717040621.jpg


Biraz sonra Ospreay köşeden iniyor. Ringi terk edip girişe doğru ağır ağır ilerliyor. Müzik çalmaya devam ederken arkasını dönüyor ve girişten son kez seyirciye selam veriyor. Kemerini havaya kaldırıyor. Mutlu mu mutsuz mu? Bir anlık dopamin salınımı ile beraber keyifli olan Ospreay sonrasında çok da mutlu değil görünüyor. Oysa tarihi bir başarı elde ediyor. Bu galibiyet yalnızca bir kemer için değildi! Will Ospreay biraz olsun seviniyorsa bu PGW tarihine adını bir kez daha altın harflerle yazdırdığı içindir. O artık bir Triple Crown şampiyonu!

PGW Üçüncü Triple Crown Şampiyonu: Will Ospreay

Will Ospreay orayı karmaşık duygularla terk ederken Randy Orton üzgün bir şekilde ringde oturmaya devam ediyor. Biraz sonra müziksiz bir şekilde girişten bir isim geldiğini görüyoruz. Seyircileri heyecanlandıran o kişi...

image


Velveteen Dream'den başkası değil! Angelico kenarda seyircileri süzerken ringe ilerleyen Velveteen'i görüyor. Angel güneş gözlüğü çıkartmadan ona dikkat kesiliyor. Cool bir şekilde ona bakıyor. Orton da ayağa kalkıyor ve Velveteen Dream'i karşılıyor. Dünya Ağırsiklet Şampiyonu içeriye girdiği anda ürkek bir şekilde ona bakan Orton'a öfkesini sert bir biçimde kusuyor.

Velveteen Dream: Sen ne yaptığını zannediyorsun? Kendine gel aptal herif! Biz galip takımız Randall. Survivor Series'te kazandık. Az önce kolayca kaybettiğin o PURE kemerini yeniden kazandık. Bray sayesinde! Benim sayemde! Senin sayende! Hep birlikte başardık. Hatırladın mı? Ama sen de Bray gibi ortadan kaybolmayı seçtin. İkinize de neler olduğunu gerçekten anlamıyorum. Size çok kızgınım. (Velveteen nefes nefese kalıyor resmen). Haydi diyelim ki bir hafta şova katılmadın. Kendini yorgun hissettin varsayıyorum. Ama Bray bile Slammy'e yanımıza kadar geldi. Sen neredeydin Randy? Aile yılın takımı seçildiğinde orada olmalıydın. Bray yılın en iyi konuşmacısı seçildiğinde onu alkışlamalıydın. Ben yılın en üzücü anı ödülünü kazandığımda beni orada teselli etmeliydin. Başka bir yerde değil! Sana bu yüzden çok ama çok kızgınım.

Seyircilerden olumlu reaksiyonlar geliyor. Bu sırada Angelico sinirli bir şekilde konuşuyor.

Angelico: Sana hesap sormasına müsaade etme. Sen onlardan daha değerlisin. Sen bir yaver değilsin!

Fakat Velveteen Dream dikkatini bir an için dağıtmadan Randy Orton'a bakıyor. Orton kafası karışık bir şekilde önce Vel sonra Angel'e bakıyor. Sonra tekrar Vel'e dönüyor. Dream bu sırada konuşmaya devam ediyor.

fd053414a012a29081f69da10126ac00.png


Velveteen Dream: Her şeyi geçtim. Biraz önce PURE kemerini yeniden kaybettin. Aile olarak tüm kemerleri toplamaya çalıştığımız şu dönemde bu kayıp inanılmaz bir şekilde aptalca geliyor bana. Neden open challange yaptın ki? Neden bu kemeri ortaya koymak zorundaydın? Bize sormak hiç aklın geldi mi Randy? Stratejik olarak bu kadar yanlış hamle yaptığını ilk defa görüyorum. Voices şarkısıyla geldiğini de görmedim zannetme. Bu kadar başıboşluk yeter! Gideceksin ve o PURE kemerini bir kez daha geri alacaksın. Bana yaptığın saygısızlığı böylece kabullenebilirim. Bray Wyatt bu kemer için Sole Survivor oldu. Ona da çok büyük saygısızlık yapmış oldun. İkimizi de çiğneyip geçtin Randy. Bu büyük bir ahrazlık. Şimdi git ve o kemerin peşine bir kez daha düş! Anlaşıldı mı?

Angelico resmen deliriyor ve bağırıyor.

Angelico: PURE kemeri mi? Aptal mısın amına koyayım ya! PGW Championship ve World Heavyweight Championship varken kim PURE'ü sikine takar ki?

Adobe_Express_20220615_2100290.jpg


Randy Orton Angel'e dönüyor. Gerçekten haklı olduğunu düşünüyor ve bu sebeple öfkeleniyor. Velveteen Dream'e dönüp bakıyor. Dream'in de ona karşı oldukça sinirli olduğunu fark ediyor. Randy Orton biraz sonra bir karar alıyor.

Mikrofonu atıyor ve ringi terk ediyor. Velveteen Dream arkasından bakakalıyor. Ne yaşamışlardı? Gerçekten bir anlam veremiyordu. Orton ağır adımlarla giderken Velveteen Dream arkasından öylece bakıyor.

abw4hsg.gif


9kvxplt.png


Titantron kısmından yavaş yavaş soyunma odasına doğru yürüyen yeni şampiyonu koridorda tanıdık bir sima karşılıyor. Soğuk koridorun daha da soğuk duvarına sırtını yaslamış, yarını yokmuş gibi sigara içen Jeff Hardy, Ospreay'e bakmadan konuşmaya başlıyor.

Jeff Hardy: Tebrik ederim. Yeni PURE Şampiyonu... Will Ospreay. (Sigaranın dumanını nazik hareketlerle yukarı üflüyor. Ardından Ospreay'e dönerek.) Triple Crown'u gerçekleştiren 3. kişi. Bayılıyorsun arkamdan gelmeye.

Ospreay cevap verecek gibi olup birden yürümeye devam ediyor. Jeff hiç istifini bozmadan...

Jeff Hardy: Bunun için miydi her şey? PURE Şampiyonu olup somurtmak için mi sattın arkadaşını?

Ospreay olduğu yerde kalıyor ama yüzünü de dönmüyor Jeff'e.

Will Ospreay: Sen bana yük olurken şu an olduğundan çok daha iyi hissediyordum... Yine de şu anki mutsuzluğumu tercih ederim. Kendi, lanet olası mutsuzluğumu. En azından bana ait.

hhwke30.png


Jeff Hardy: O kadar kötüydüm demek ha?

Ospreay, Jeff'e dönüyor.

Will Ospreay: O kadar.

Jeff Hardy: Bu yaşa kadar iyi gelmişsin desene.

Will Ospreay: ...

Jeff Hardy: Ben hep böyleydim Will. Kendimi, bana uzak kişiliklerin yanında kalmaya zorlayarak adapte etmeye çalıştım. Üzüme bakarak kararmayı denedim. Bunu reddedemezsin. Fakat tutmadı. Çünkü ben buyum Will, değişemem. (Jeff ilk defa kafası yerindeymiş gibi bakıyor Will'e. Bir fırt daha çektikten sonra sigarayı bakmadığı bir yere doğru fırlatıyor.) Fakat sen bu değilsin. Bu gördüğüm şey, mutsuz şampiyon Will... bu sen değilsin.

Ospreay umursamadan oradan ayrılıyor. Jeff ise kapüşonunu çekerek ters yönde ilerlerken kameralar kapanıyor.

abw4hsg.gif


ky8j9mb.png


Val Venis: Sana ringde de ihtiyacım olacak bebeğim. Bunu biliyorsun. Motivasyonuna ve iş bitiriciliğine... Breeze yetenekli bir çocuk ama- Eh, zeki de sayılmaz. Götümüzü yırtarken her şeyin farkında olan üçüncü bir göze ihtiyacımız var.

Maryse: Ah, bunu yapmayalı uzun zaman olmuştu. Tekrar ring köşesinde, belki de ringde olmak beni heyecanlanıyor. Ellerimin içi şimdiden kaşınmaya başladı.

Val Venis: Penisimi vereyim, kaşı.

İkili gülerek PGW koridorlarında ilerliyor. "The SEX" yazan o kapının önünde duruyorlar. Venis kapıyı açacak gibi olduğunda odadan "ŞAK ŞAK ŞAK ŞAK" sesleri geliyor. O kadar yüksek ki duymamak mümkün değil. Maryse endişeleniyor.

Maryse: Val! Sanırım arkadaşını dövüyorlar.

Val Venis: Endişelenecek bir şey yok. Akşam 31'i işte. (Val kapıya sertçe vurup bağırıyor.) BREEZE! BREEZE! HADİ BIRAK ŞU İŞİ GEL BAK SENİ KİMİNLE TANIŞTIRACAĞIM!

Şak sesleri hemen kesiliyor cidden. Maryse şaşkınlık içinde Venis'e bakıyor. Venis ise dostunu çok yakından tanımanın verdiği karizmayla sırıtıyor. Birkaç saniye sonra Breeze odadan çıkıyor, nefes nefese.

Tyler Breeze: Hey, o da kim? (Maryse'i görünce gözleri açılıyor.) Maryse?! (Merhabalaşmak için elini uzatıyor.) Nasıl gidiyor?

92f2c90.png


Maryse: (İğrenerek Breeze'nin eline bakıyor. Tabii ki sıkmıyor.) Harika!

Val Venis: İkinizi tanışt-

Venis susmak zorunda kalıyor. Çünkü onlara doğru yaklaşan kişiyi fark ediyorlar. Tatları kaçtı.

gh0lmul.png


El Emin her şeyi bilen bir adamın davranacağı şekilde başını manidar bir şekilde sallıyor aşağı yukarı. Maryse ve Venis'e bakıyor sırayla. Ardından Maryse'e takılı kalıyor. Maryse gergin. Her an başlayabilecek bir çatışmaya hazır duruyor.

Chris Brookes: Bu manzarayı daha önce de görmüştüm ama- PGW'de bunun olacağını hiç tahmin etmezdim.

Maryse: Ne istiyorsun?

Chris Brookes: Bir şey istediğimi kim söyledi? Koridorlarda öylece yürürken kahkahalarınızı duyduğumda midem bulandı. Tuvalete gittiğimi sanıyordum ama galiba burası The SEX'in odası.

Val Venis: (Maryse'yi nazikçe kenara çekerken kendisi öne çıkıyor. Brookes'la bakışıyorlar.) Beni iyi dinle. Malum süreçte gösterdiğin özveriye saygı duyuyorum. Sıkı bir ağzın var. Bunu bozma. Böylesi herkes için daha iyi.

Chris Brookes: Sen biraz safsın galiba. O dönemde ne yaptıysam hepsi Maryse ve Miz içindi. Seninle bir alakası yok. İkisini de eşit derecede arkadaşım olarak görüyordum. Fakat birine hak ettiğinden de fazla değer vermişim. (Bakışlarını Maryse'e çeviriyor.) Hatanda ısrar edeceğini bilseydim her şeyi Miz'e anlatırdım.

Venis argo bir ifade kullanarak Brookes'u tatlı sert ittiriyor. Keyfi iyice kaçtı. Maryse çok sinirleniyor bu laflardan sonra. Altta kalmak istemiyor. Venis'i Brookes'tan uzaklaştırıp şimdi o geçiyor öne. Brookes'a yaklaşıyor.

images


Maryse: Bir iyilik yaptın diye üste çıkamazsın! İlişkim hakkında, ne yapıp yapamayacağım hakkında senden tavsiye alacak değilim. Ne beni ne de Miz'i iyi tanıyorsun. Ne yaşadığımızı bilmeden konuşuyors-

Chris Brookes: VAL VENİS'LE TAKILMANA SEBEP OLACAK KADAR NE YAŞAMIŞ OLABİLİRSİN MARYSE? SÖYLE BANA? MİZ SANA NE YAPTI? SENİ ALDATTI MI? EĞEY ÖYLEYSE, BİR DAHA BU KONUDA KONUŞMAYACAĞIM.

Venis daha fazla katlanamıyor. Kemeri bırakıp Brookes'un üzerine yürüdüğünde Breeze ve Maryse buna son anda engel oluyor. Brookes ve Venis birbirlerine nefretle bakıyor.

???: Hmmm... Ateşli bir kalabalık görüyorum. Burada ne oluyor böyle?

5119qi6.png


Bu! Bu Dario Cueto!! PGW'de ilk görünümünü gerçekleştiriyor. Onu görmenin verdiği şaşkınlık ortamdaki agresyonu emiyor. Herkesin dikkati ona kayıyor.

Dario Cueto: İnsan bir hoş geldiniz der.

Tyler Breeze: Sen de kimsin?

Dario Cueto: Aslında bunu benim sana sormam gerekiyor... Ben kimim mi? Zamanla tanıyacaksınız. Miz... Sanırım konunuz o, öyle değil mi? Bugün kalp kırıklığı tedavisi için aramızda olamayacakmış. Ne acı! PAYBACK bugün benim komutamda ve siz... Tartışmanız fiziksel şiddete dönüşmeyecekse koridoru galeyana getirmenin de bir anlamı yok. Dilerseniz, Televizyon Şampiyonu Val Venis vs. Chris Brookes, bir Last! Man!! Standing!!! maçında tüm nefretini kusabilir. Ne dersiniz?

Brookes kafayla onay vererek Venis'e bakıyor. Venis ise hayır anlamında kafasını sallıyor. Ardından Maryse'den teyit alıyor.

Val Venis: Yo yo yo yo hayır hayır. Bu akşam olmaz. Hayır. Maryse'nin avukatlık işleri var. Onun yanında olacağım.

Brookes bunu duyduğu gibi siniri bozularak gülüyor. Ellerini yana açarak "korkmana gerek yok" çekiyor Venis'e. Fakat Venis oralı bile olmuyor. The SEX ekibi hızla orayı terk ederken Cueto'yla Brookes artlarından bakıyorlar.

abw4hsg.gif



1qfgpfo.jpg
p2eilxh.png


Kofi Kingston ve menajeri Xavier Woods girişte! Geçen hafta PGW arenasına adım atmışlardı. Ringe ilerliyor ikili. Kofi içeriye girerken Xavier kenarda durmayı tercih ediyor. İçeriye giren Kofi tauntlarını atıyor ve rakibini bekliyor.


l-intro-1686374105.jpg
maxresdefault.jpg


Damian Priest girişte görünüyor. Yanında yalnızca JD McDonagh var. Judgment Day'den başka kimse orada yok. İkili ringe ilerliyorlar. Gecenin başında saldırıya uğrayan ve PURE kemer maçına çıkamayan JD biraz gergin bir şekilde kenara geçerken Damian içeriye giriyor. Kofi'yi şöyle bir süzüyor. Kofi öfkeli bir şekilde ona bakarken Xavier de sinirli sinirli Damian'ı kesiyor. Hakem biraz sonra maçı başlatıyor.

Money in the Bank Qualifying Match
Damian Priest vs. Kofi Kingston


Diving+Crossbody.gif


Maç başladı. İkili Collar And Elbow Tie Up'a gidiyor. Priest, Kofi'ye üstünlük kurup çuval gibi köşeye fırlatıyor. Ardından Kofi'nin karnına karnına yumruklar vuruyor. Kafasına yumruklarla devam ediyor. Sonrasında üst üste stomplar vurarak Kofi'yi köşeye oturtuyor. Kofi'nin boğazına bastırarak Kofi'yi köşede eziyor. Hakem sayıyor. 1-2-3-4- Priest bırakıyor. Sonrasında tekrardan Kofi'ye sağlam bir yumruk çakacakken Kofi bundan eğiliyor ve Priest'i seri yumruklarla köşeye sabitliyor. Tepesine çıkıyor ve üst üste yumruklar vurmaya başlıyor. 1-2-3-4-5-6-7-8- Priest 8.yumrukta Kofi'yi üstünden atıyor. Kofi koşarak bir Monkey Flip vurmayı denese de Priest onu havada kavrıyor ve Powerslam pozisyonuna alıyor. Fallaway Slamle fırlatacakken Kofi arkasına geçiyor ve Priest'i Sleeper Hold'a alıyor. Priest bir süre sonra geri geri çekilerek Kofi'yi köşeye çarptırıyor. Ardından üst üste dirsek darbeleri atarak Kofi'yi orada iyice serseme çeviriyor. Sonrasında karşı köşeye doğru koşup oraya çarpıp oradan Kofi'nin üstüne koşuyor. Kofi aniden ayılıp bunu hızlı bir manevrayla Pendulum Kick vurarak karşılıyor! Priest sersemliyor. Kofi sağlam bir yumruk geçiriyor. Sonrasında Top Rope'a çıkıyor. Diving Crossbody! Tuş 1.........2........ KICKOUT!

damian-priest-june.jpg
Trouble+in+Paradise+3.gif


İkili ayaklanıyor. Kofi, Priest'in üstüne koşuyor Priest aniden bir Big Bootu oturtuyor! Kofi acıyla yerde çenesini tutuyor. Priest boğazından tutarak Kofi'yi kaldırıyor ve SOUTH OF HEAVEN! Fakat hayır! Kofi bunu üst üste dirsekler vurarak karşılıyor. Priest, Kofi'yi yakalayıp sertçe köşeye itiyor. Sonrasında üstüne hızla koşuyor. Kofi dodge atınca Priest kafasını köşeye çarpıyor. Kofi hazırlanıyor ve seri bir Elbow Strike hemen sonrasında Dropkick. Ardından iplerden koşuyor ve Leaping Clothesline! Fakat Priest onu Chokeslam'le havada yakalıyor! Chokeslam şeklinde kaldırıyor fakat Kofi bu seferde bunu DDT'yle karşılıyor! Ardından iplerden sekip bir Leaping Clothesline! Sonrasında iplerden sekiyor ve BOOM DROP! Ardından Trouble In Paradise hazırlığında. Tauntunu atıyor ve TROUBLE IN PARADISE! Fakat Priest aniden onu Fallaway Slam'e alıyor ve Fallaway Slamle çakıyor. Kofi ring dışına çekiliyor. Priest iplerden sekiyor ve TOP CON HILO! Fakat o da ne!? Tam uçacakken ayağı ipe takılıyor ve kafasının arkasını çok kötü aprona çarparak düşüyor! Kafasını tutarak acıyla yerde kıvranıyor! Hakemler bir süre onunla ilgileniyor. Bir süre ilgilendikten sonra Priest devam edebileceğini söylüyor. Yorgunca ve yavaşça kafasını tutarak ayağa kalkıyor. Kofi onun yanına yaklaştığı sırada Priest aniden Kofi'ye sağlam bir yumruk geçiriyor fakat Kofi bundan eğiliyor ve Priest'in kafasını ringposta çarptırıyor! Peşinden sağlam bir Trouble in Paradise! Priest bariyerlerin üstüne yüzüstü yatıyor. Kofi seri bir şekilde ringe giriyor. Bu kaosta Count outı saymayı unutan Hakem de Countı saymaya başlıyor. 1........2........3........4........5.........

hq720.jpg


JD McDonagh: Haydi Damian, toparlan. Sana güveniyorum!

6........7........8....... Priest yavaşça kendisine geliyor. 9........

botch-di-damian-priest-a-wwe-mitb-il-commento-di-triple-h-e-il-suo-team-.webp


Priest son anda kendisini ringe atmayı başarıyor!

S.O.S..gif


Priest sendeleyerek ayağa kalkıyor. Kofi hızla bir TROUBLE IN PARADISE! Fakat Priest bundan eğiliyor! Kofi boşa düşüyor! Priest bir Gut Kick. Ardından tutuyor ve RAZOR'S EDGE'e alıyor. RAZOR'S EDGE! Hayır! Kofi bunu karşılıyor! Priest'i arkasından itiyor! Priest bodoslama ringposta giriyor ve kafasını tosluyor! Oradan çıkarak sersemleyerek Kofi'ye doğru geliyor. Kofi, Priest'i tutuyor ve S.O.S.!!!! TUŞA GİDİYOR! 1.........2........

3!

Kazanan: Kofi Kingston

0yocvl4c47r71.png


Çanta adayı Kofi Kingston oluyor! Kısa süren maçta galibiyet hızla geliyor. Kofi köşeye çıkıyor ve sinirli bir şekilde seyirciyi süzerken Xavier kenarda onu alkışlıyor. Damian Priest ise yerde. JD McDonagh hayal kırıklığı içerisinde. Kofi ve Xavier biraz sonra ringi terk ediyorlar. Tam bu sırada girişte birileri beliriyor.


hq720.jpg
hq720.jpg


Dominik, Liv Morgan ve Finn Balor girişte! Judgment Day burada! Hızla ringe ilerliyorlar. Damian Priest ringde yavaşça kalkarken JD McDonagh da içeriye giriyor. Priest ayaklanıyor fakat oldukça üzgün görünüyor. JD McDonagh ise çok tedirgin. Bir şeyler olacağını hissediyor. Bu sırada girişten gelen üç kişi de ringe giriyor. Tüm Judgment Day şimdi içeride! Priest tam olarak ayağa kalktığı vakit Finn Balor elindeki mikrofonla konuşmaya başlıyor.

Finn-Balor-Damian-Priest-WWE-Bad-Blood-1.webp


Finn Balor: Damian. Üzücü bir mağlubiyet. Survivor Series ve sonrasında kötü bir grafik çizdiğini görüyorum. Açıkçası bu sen olamazsın, hatta kesinlikle sen değilsin. Bunu çok iyi biliyorum. Damian, sen ringde tanrılaşmak için doğmuş bir güreşçisin. Ne kadar kuvvetli olduğunu hepimiz biliyoruz. Mikrofon yeteneğin de ortada. Senin gerçek bir superstar olduğuna dair hiçbir şüphem yok. Şu dönemde yaşadığın bazı talihsizlikler sonucu kayıplar aldın. Bunlar olabilecek şeyler, değil mi? Zaten asıl amacımız şu dönemde Carlito'ya odaklanmak. Money in the Bank daha önemli bir ödül değil. Yanlış mıyım?

Damian Priest Balor'a bakıyor. JD McDonagh'ın kenardan aldığı ve ona uzattığı mikrofonu görüyor ve alıyor. Kafasını kaşıyarak yanıtlıyor.

Damian Priest: Açıkçası Finn, bu mağlubiyet adına gerçek manada üzgünüm. Bu tip zayıf cümleler kurmayı sevmediğimi sen de çok iyi biliyorsun. Fakat az önceki yenilgi benim adıma büyük bir utançtı. Nasıl oldu, inan anlamadım. Kendimi ciddi manada kötü hissediyordum. Bu şekilde bana yaklaşıyor olman çok kıymetli. Judgment Day olarak bir arada olmamız Carlito'dan da Money in the Bank'ten de önce gelmeli. Sebebi ise oldukça açık: Eğer bir arada olamazsak Carlito'yu da kurtaramayız, Money in the Bank'i de kazanamayız. Gösterdiğin tolerans için teşekkür ederim. Gelecek hafta Dom ve JD McDonagh'ın Money in the Bank çantası için eleme maçları var. Benim haricimde tüm ekibin 25 Ocak gecesi Money in the Bank maçında olmasını istiyorum. Tabii eğer Carlito'yu bu sırada yanımıza çekebilirsek. Dediğin gibi Balor, önceliklerimiz önemli. Önce ekip olarak birbirimizi tutmalıyız, sonra Carlito'yu kurtarıyoruz. En son da Money in the Bank'i kazanıyoruz. Akışımız bu şekilde olacak.

Dominik ters ters Damian'a bakıyor. Finn Balor sakince Damian'ı dinlerken JD McDonagh da gergin. Liv Morgan ise tırnaklarını yiyor.

Finn Balor: Katılıyorum Damian. Hatta ileriye gidiyorum. Gelecek hafta Judgment Day'in Money in the Bank eleme maçlarını iptal dahi etmeye hazırım. Hep birlikte Carlito için mesai harcamalıyız. (Dominik patlamak üzere. JD McDonagh ise aşırı gergin. Tişörtü yırtıp atmaya hazırlanıyor). Ben mesela bu sabah Carly'nin evine gittim. Ama oralarda yoktu. Nerede olduğunu bulmalı ve şeftali sevdalısı şu piçi arkadaşlarının yanına geri getirmeliyiz. Hem de derhal!

hq720.jpg


Finn Balor: Fakat sen bunların gerçekleştiğini göremeyeceksin. Çünkü artık arkadaşımız değilsin!

hq720.jpg


SONUNDA! SONUNDA O CÜMLE GELDİ! DOM DERİN BİR OH ÇEKİYOR! ARTIK RAHATLIYOR! ÇÜNKÜ BALOR AZ ÖNCE PRIEST İLE DALGA GEÇİYORDU! Buna çok sevindi. Finn Balor cümlesini bitirdiği anda Damian Priest'in yüzü değişiyor. Dirty Dom ona sert bir şekilde bakarken Finn Balor da ters ters bakıyor. Damian yumruğunu havaya kaldırırken Finn Balor mikrofonu suratına geçiriyor! Damian Priest yerde!

P_FnyvHso3J.png


Dom ve Balor üst üste stomplarla yerdeki Priest'e saldırıyorlar! Tekmelerle onu yerde tutmaya çalışıyorlar. Bu sırada yandaki JD McDonagh tedirgin bir şekilde onları izliyor. Aynı Liv Morgan gibi müdahale etmiyor. JD McDonagh, Priest'i son dakikaya kadar korumaya çalışmıştı. Onun yanında olmak istemişti. O da Judgment Day üyesiydi! Fakat artık değil! Balor sert bir bakış atıyor JD'ye. Bu bir uyarı! O da stomplamak için yaklaşıyor ve Priest'e saldırıyor. Damian Priest yerde acı çekiyor. Biraz sonra JD McDonagh onu kaldırıyor. Üzülerek iplere gönderiyor. Damian'ın kafası iplerde. Dominik koşuyor ve 619! Keyiflendi Dom!

hq720.jpg
62ecb-17242326708685-1920.jpg


Hareket sonrası Balor onu tutuyor, BLOODY SUNDAY! Yerde yatan Damian için köşeye çıkıyor Finn Balor. Hızlı bir şekilde top rope'da yerini aldı. Liv onu karmaşık duygularla izlerken JD McDonagh kısmen de olsa üzülüyor. Dirty Dom ise bir o kadar sevinçli! Günlerdir bu anın gelmesini bekliyor gibi. Finn Balor atlıyor ve COUP DE GRACE!!! COUP DE GRACE GELDİ! Dom "OHHHH" diye bağırıyor. Sonra da Priest'i kaldırıp sertçe ring dışına fırlatıyor. Artık Priest'in yeri orası! Balor bu sırada mikrofon alıyor ve sinirli bir şekilde konuşuyor.

finn-balor-6-840x469.jpg


Finn Balor: Boş! Boş! Boş! Hiçbir anlamı yok! Aylardır buradayız ve iç çatışmalar, ego savaşları, psikolojik mücadeleler yüzünden bir arpa boyu yol alamadık. Her ay bir amaç uğruna mücadeleye çıkıyor, sonra da elimiz boş bir şekilde götümüze bakarak dönüyoruz. Ne manası var? Olumsuz bir döngüde gibiyiz ve bir türlü o kısır sonuçlar kazandığımız olay örgüsünden çıkamıyoruz. Neyse ki Judgment Day'i bu gece orijinal formuna döndürerek aylar sonra farklı bir atılım yapabildik. Ne Wes Lee ne de Damian Priest bu haliyle Judgment Day'e layıktır. WrestleMania şovunu ayakta kapatabilmiş "Starboy" isimli o adam birkaç haftadır sade bir vatandaş gibi davranıyor. 100 metrekare yüzey alanı olan tır güçlü bir adam sürekli ip gibi ince adamlara tuş olup mağlubiyetlere imza atıyor. Bunların hepsi saçmalık. Artık bu tip kayıplara toleransımız falan yok! Komutayı bu gece itibarıyla yeniden devralıyorum. Amaçlarımız Carlito'yu evine döndürmek ve Money in the Bank çantasını bu gruba kazandırmak.

dae3d7fcac9f6301b075486b630aefe5


Dirty Dom: Bu gruba değil "abi", bana kazandırmak. Aksi takdirde papito out.

Balor arkasını dönüyor. Dominik Balor'un yanına yaklaşıyor. Bakışıyorlar!

Michael-Cole.jpg


Michael Cole: Gerçekten bu grubun karmaşasından bıktım John. Lanet olsun! LANET OLSUN!

JBL: Başım ağrıyor Michael. Tam da Damian gitti ve karmaşa bitti derken. Şimdi de Dominik sorun çıkartıyor. Öğlen vakti yayınlanan günlük Türk dizisi gibiler. Bitmek bilmeyen bir olay örgüsü ve kargaşa mevcut. Bu Judgment Day'in kaçıncı sezonu? Söylesene.

hq720.jpg


Balor ve Dominik bakışmaya devam ediyorlar.

Finn Balor: Aylardır bitmeyen kargaşa son bulurken şimdi de sen...

Dirty Dom: Aylardır başarı için çırpınırken bir sik yapamayan grupta sivrilip Money in the Bank'i isteyen ben. Burada yanlış olan sence kim?

Finn Balor: Dom... Bak, o maçta hepimiz yer alacağız. Ben, sen ve JD McDonagh! Poster çocuğu olduğunu biliyorum. Çok gaza geldiğini görüyorum. Ama o gece çanta ellerimin altında ise bunu sana vereceğimi garant-

Dirty Dom: Ben son sözümü söyledim hermano. Bir başarı elde etmeyeceksem bu tantanayı daha fazla çekmeyeceğim. Nokta!

İkili bakışmaya devam ederken...

jd-mcdonagh.webp


JD McDonagh: Gecenin başında PURE kemeri için maça çıkacaktım. Saldırıya uğradım ve orada kimse yoktu. Eğer o maça çıkabilseydim kazanacağıma emindim. Fakat bunu problem etmedim. Dom... Biraz rahatlamaya ihtiyacın var gibi görünüyor. Haftalar süren kargaşa nihayet bitiyor ve odağımızı başarıya yeni yeni çevirebiliyoruz. Kazanacağız dostum. Eminim ki kazanacağız. Sadece son virajdayız ve en keskini belki de en serti bu viraj. Dağılmadan, sağa sola çarpmadan bu yolu da bitirmeliyiz. Sonu şeftali bahçeleri olacak, ben buna inanıyorum.

Dom ve Balor JD'ye bakıyor. Biraz olsun sakinleşiyorlar. Şeftali cümlesi ile beraber hafifçe sırıtıyorlar bile. Bu adamda gerçekten şeytan tüyü var! Komik olmasa bile güldürebiliyor. JD McDonagh bu sırada kenardaki görevlilerden yandaki çöp konteynırını istiyor. Maça çıkmadan önce hazırlık yapmışlardı. Görevlilerle beraber konteynırı içeriye alıyor. Sonra da Balor ve Dom'a dönüyor.

JD McDonagh: Finn, Dom. Bu gece için bir planımız vardı. Artık şu işi halletsek...

Balor ve Dom gülümseyerek JD McDonagh'a bakıyorlar. Sonra da Liv'e dönüyorlar.

Dirty Dom: Bu işin ehli Liv'dir.

gvdhylc.jpg


Liv Morgan kafa sallıyor. Gülümsüyor. JD McDonagh ise "seve seve" der gibi kafasını hafifçe eğiyor, sonra da çöp konteynırındaki cismi çıkartıp havaya kaldırıyor. Bu cisim, kendisine kargo ile yollanan KARA KİTAP!

a-trash-can-on-fire-in-the-middle-of-a-dirt-road-video.jpg


Liv Morgan kitabı alıyor, sonra da içerisindeki bir sayfayı yırtıp kitabı konteynırın içine atıyor. Sayfayı yakmak üzere çakmağını cebinden çıkartıyor. Hafif benzin dökülmüş konteynıra alevi verdiği anda kitap da çöp konteynırı da yanacak. Fakat çakmak bir türlü yanmıyor. Biraz sonra...

light-cigarette-lighter-in-the-dark.jpg


FINN BALOR! Balor çakmağı alıyor ve tek seferde alevi yakıyor! HEM DE BİR ÇAKMAKTAN ÇIKABİLECEK ALEVE NAZARAN DAHA FAZLASI YANIYOR. Morgan oldukça şaşırıyor. Çakmağından hiç bu kadar büyük bir ateş çıktığını görmemişti. Morgan gülerek sayfayı yakıyor. Sonra da çöp konteynırının içine atıyor. Gülmeye devam ediyor.



JD McDonagh kitabın yanmasıyla beraber ferahlıyor. Gerçekten hafifliyor. Bu sırada Liv Morgan gülmeye devam ederken Balor açıklama yapıyor.

Finn Balor: Tüm kutsal kitaplara saygımız var. Fakat bir dinmiş gibi kendini pazarlayan, hatta kutsal bir kitap bile icat edip dinlerle kendini aynı seviyeye koymaya çalışan, hatta belki de dinlerle alay eden bu soysuz adama saygımız falan yok! Dark STG! Sen JD için geliyorsan biz de Carlito için geliyoruz! Bizi bekle...

dl4xd5e.jpg
9w0znvr.jpg


Grupta bir birlik hali oluşuyor. Dominik mutlu görünüyor. İçindekileri döktü, Damian'ı attı. Daha ne olsun? Balor da gayet keyifli. Mikrofonu atıyor Balor. Alevler konteynırdan yükselirken bunun mimarı Liv Morgan ile kitabın yakılmasını isteyen JD McDonagh bakışıyorlar. Normalden birkaç salise uzun süren bu bakışma sonrası Dirty Dom kız arkadaşı Liv'in elinden tutuyor. İkisinin de böylece dikkati dağılıyor. Judgment Day ringde tauntlar atarken...

hxtgf71.jpg
backstage-report-on-internal-reaction-to-controversial-v0--y4c73KOwnhqknoFHzemkZdSUWXEDyMeymTp2lF2cuE.jpg


Dark STG, Dark JM ve Dark Carlito oradalar! Ekranda görünüyor bu üçlü. Judgment Day'in yaptıklarını izliyorlar. Dark STG çok öfkeli görünüyor. Yakılan kitabı sonrası öç almak için can atıyor adeta! Judgment Day ise bir o kadar keyifli. Ekranın açıldığı gören JD McDonagh, Dark STG'ye bir orta parmak çekiyor. Carlito bu hareket sonrası kendini tutamayıp hafif sırıtıyor! Fakat STG bunu çakmıyor. Judgment Day ringde tauntlar atarken kameralar bu şekilde ve nihayet kapanıyor.

abw4hsg.gif


iZNFSre.png
484f226c1b6addb7b8942e30ce0b0467.jpg


Arka alanda röportaj kısmındayız. OG Bloodline ekibi jilet haliyle beliriyor. Cathy Kelley gülümseyerek karşılıyor onları.

Cathy Kelley: Merhaba PGW evreni. Son zamanların gözde ekibi OG Bloodline'la beraberim. Payback 58'de "El Emin" Chris Brookes'un da katılımıyla gücüne güç kattı. Slammy Awards'ta "Shocking Moment of The Year" ödüllerinden birini alıkoyup kırdılar ve asıl olay, gecenin sonunda Alberto Del Rio'nun tarihi reigninin son bulmasına sebep oldular. (Cathy, Roman'a dönüyor.) Slammy gecesi hakkında ne söylemek istersiniz?

Roman Reigns: O gece için ne mi söyleyeceğim? Hmm, bir düşüneyim... Bu sektörün ruhundan uzaklaşmış bir yığın insanın birbirini pohpohlaması... Efsane diye davet edilen Punk'ın iki berbat insanı, çok matah bir şey yapmışlar gibi onurlandırma şevki... Bunların hepsi zavallıca. Rock, PGW için işlerin iyi gittiğini söylüyor. Seyirciler de ona katılıyor gibi duruyorlar, ha? Herkes büyük bir yanılgı içinde. PGW hiçbir zaman harika olmadı. Çünkü biz güreşçiler özgürce kendini gösterme fırsatından uzaktık. Yöneticilerin ego savaşları, kontrol delilikleri ve vizyonsuzlukları ilk günden beri her şeye gölge düşürdü. Kimsenin bu zulme engel olmaya gücü de yetmedi. Başarmış gibi görünenler oldu. Jey USO Civil War'da kazandığında O'Neil'in defterini dürdü olarak göründü. Fakat sonra kim geldi? Evet tahminin doğru, The Rock. Kim bana bir değişimden bahsedebilir? Buna ancak aptallar inanır. Bunu sadece ben başarabilirim. Ben ve önderliğimdeki OG Bloodline. Nitekim Slammy Awards'ta Rock'ın, sevgilisi Alberto'ya peşkeş çektiği "Yılın Superstarı" ödülünü kazandığı gece onu o tahttan indirdik. Tüm planlarını bozduk. Ve bu sadece başlangıç!

Cathy Kelley: Peki bu sadece başlangıçsa devamında ne göreceğiz? Bloodline ne için geliyor?

Roman Reigns: Cathy, PGW çürümüş bir sistem, bir kaos, anlamsızlığın vücut bulmuş hali. Buraya düzen getireceğiz. Burayı ilk defa anlamlı bir yer haline getireceğiz. Burayı OG Bloodline'ın önem adacığı yapacağız. Biz PGW Takım Şampiyonlarıyız. Ve yakında buna yenileri eklenecek!

???: Ne kadar da umutlu bir konuşma!

FxtNOEZ.png


Julia Hart, arkasında barikat gibi duran Buddy Murphy ve Brody King'le onlara yaklaşıyor.

Julia Hart: İnsanlar merak ediyor. Tüm bunları yapabilecek kadar yeterli vakte sahip değil miydin, Roman? Bir sene önce de buralardaydın. Arka alanda geziyor, ringe çıkıp güreşiyordun. Fırsatlar yaratmaya çalışıyordun. Kendine karşı dürüst ol: Bir arpa boyu yol alabildin mi?

Roman Reigns: Ne var biliyor musun küçük tuhaf kız? İnsanların sürekli aynı şeyleri söylemesinden sıkıldım. PGW'de, daha önceden başardıklarıma yaklaşamadığımı ben de söylüyorum. Bu bir sır değil. Ama aynı zamanda bunun niye olduğunu da açıklıyorum. Benim prangalarım vardı: Ailem. Onları değiştirmeye çalıştığım için zaman kaybettim. Bu, benim kişisel problemimdi ve bir de PGW gerçekleri diye bir şey var. Kimse buna karşı çıkamaz. Sahibin Malakai nerede, bilmiyorum ama aynı soruları ona da soruyor musun, merak ediyorum. Karanlık bir odaya saklanıp içi boş karanlık hikayeler anlatmak gerçekten işe yarıyor mu? Bunu ona hiç sordun mu? Malakai'yi bırak Julia. Şu arkanda niye öfkeli olduklarını anlamadığım iki suratsıza dönüp sordun mu? (Omzundaki kemerle öne doğru hafifçe eğilerek, kısık bir sesle.) Pantolonlarına doladıkları o kemerden başka bir kemere dokunabilmişler mi?

Brody King bir şey söyleyecek gibi olup Julia Hart araya giriyor. Roman bu sekansa gülüyor.

Julia Hart: İşte bu yüzden buradayız. Size meydan okuyoruz. Hayalleriniz iki kemerden daha fazla olabilir. PGW'ye yeni bir paradigma kazandırmak gibi yüce hedefleriniz de olabilir... Ama önce, elinizdekini koruyabilmeyi başarabilir misiniz? Bunu denemelisiniz.

Roman Reigns Enzo'ya bakıyor. Enzo'nun gözler pörtlemiş. Nefes nefese. Roman ağzının kenarıyla sırıtıyor.

Enzo Amore: Biz lanet olası OG Bloodline'ız. Burası, ring, soyunma odalarınız, hepsi bizim etrafımızda döner. Sadece bir şampiyon değiliz, tüm zamanların en iyi takımıyız. Çok yeniyiz diye bunu iddia edemeyeceğimizi sanıyorsan yanılıyorsun fıstık. Arkandaki ayılara söyle Money In The Bank'te hazır olsunlar. Adadaki sürüngenlerin kemiklere ihtiyacı var.

Xt7LnbmHYaB.png


Julia Hart bu tekliften sonra Buddy ve Brody'e bakıyor. Onlar ise OG Bloodline'a kitlenmiş vaziyetteler. İki takım arasında tansiyon fazla yükselmiyor. Julia Hart istediğini elde etmenin verdiği rahatlıkla House of Black'i oradan uzaklaştırırken OG Bloodline onların arkasından bakıyor. O sırada kameralarımız kapanıyorlar.

abw4hsg.gif



li9u64j.jpg


Arka alandan gelen ilk isim Matt Cardona! Kendisi arka alandan belirdikten sonra, bir süre Stage'de duruyor ve Taunt'unu yapıyor. Sonrasında ringin yolunu tutuyor, bu sırada önce maçın anonsu; sonrasında da kendisinin anonsu gerçekleştiriliyor. Matt ringe girdikten sonra kendi köşesine geçiyor, hakem kontrollerini gerçekleştiriyor.


5m39wpv.jpg


Maçın bir diğer katılımcısı da burada, bu Judgment Day'in Wes Lee'si! Stage'de hiç durmuyor, kendisinin anonsu eşliğinde ringin yolunu tutuyor. Kısa süre içerisinde ringe varmasının ardından kendi köşesinde buluyor kendisini. Hakem onun da kontrollerini gerçekleştiriyor.

Kontrolleri tamamlamış olan hakem, ringin ortasına geçiyor ve elini havaya kaldırıyor. İşareti veriyor ve zil sesini çaldırıyor, böylelikle maç başlıyor!

Money in the Bank Qualifying Match
Matt Cardona vs. Wes Lee


cqs8qdc.jpg


Güreşçiler ringin merkezine doğru adımlarını atıyorlar, birbirlerine yakınlaşıyorlar. Şimdi ise Matt'ın, Test of Strength'e girmek üzere elini yukarıdan uzatmasını izliyoruz. Wes ellerinden bir tanesini, rakibinin eliyle birleştiriyor. Sıra diğer ellerinde, Matt onu da uzatıyor, Wes de birleştiriyor... Hayır, Wes beklenen aksine hareket ediyor ve rakibinin karnına tekme atıyor! Seyirciler, Wes'i yuhalıyorlar; o ise aşağılayıcı bir bakışla onlara bakarak karşılık reaksiyon gösteriyor. Hemen Headlock'a bağlıyor rakibini, Matt direkt olarak geri adımlarla rakibini iplere kadar götürüyor ve onu karşı tarafa ittiriyor. Wes iplerden sekiyor ve rakibinin Shoulder Tackle'si ile karşılaşıyor. Matt direkt iplere yöneliyor, iplerden dönüyor. Wes'ten Drop-down, Matt rakibinin üstünden atlayarak koşmaya devam ediyor. Bir kez daha iplerden dönüyor, Wes bu sefer Leapfrog ile rakibini ekarte ediyor. Matt'ın koşusu devam ediyor, bir kez daha iplerden dönüyor ve Wes'te harika bir Dropkick geliyor! Matt göğsünü tutarak ayağa kalktıktan sonra bir Dropkick'e daha maruz kalıyor. Bunların ardından Matt'ın yerde uzanmakta olduğunu görüyoruz, Wes rakibinin saçını tutuyor ve onu oturur pozisyona getiriyor. Bunun akabinde arkasına dönüyor ve iplere gidiyor, dönüşünde ise Running Meteora yapıyor! Üstünde durduğu rakibinin bacaklarından bir tanesini havada tutuyor, hakem saymaya başlıyor. 1...

auoqp29.jpg
95m7ie6.jpg


KICKOUT! Wes ayağa kalkıyor, rakibini de kaldırıyor ağırca. Onu kaldırdıktan sonra köşeye yolluyor, Matt sırtını köşeye çarptıktan sonra orada yaslanıyor. Diğer taraftan Wes'in koşmaya başladığını görüyoruz, hamle yapmaya yelteniyor lakin Matt onu Back Elbow ile engelliyor. Wes yüzünü tutarak geriye savruluyor, bununla eş zamanlı olarak Matt'ın Second-rope'ye çıktığını görüyoruz. Hiç durmuyor, atlıyor rakibinin üstüne; Double Axe Handle! Wes yere düştükten sonra direkt olarak ayağa kalkıyor, Matt'tan bu sefer de Big Boot geldiğini görüyoruz. Wes bu hareketin etkisiyle yuvarlanıyor ve iplerin altından ringin dışarısına bırakıyor kendisini. Matt'ın ipe doğru gittiğini, iki eliyle en üstteki ipi tuttuğunu ve Baseball Slide yaptığını görüyoruz! Seyirciler alkışlıyorlar, Matt reaksiyonları izliyor. Şimdi Matt, rakibini kaldırıyor ve onu bariyere kadar götürüyor ve sırtını çarptırıyor! Wes acı içinde uzanırken, Matt; Taunt'unu gerçekleştiriyor. Hemen ringe giriyor ve çıkıyor, böylelikle hakemin diskalifiyeye yönelik saymasını sonlandırıyor. Bunun sonrasında Wes'i saçından çekiştirerek kaldırıyor ve spiker masasına kadar götürüyor. Akabinde, Wes'e Back Suplex yapıyor; hem de spiker masasının üstüne doğru! Evet, masa kırılmıyor ve ama Wes'in canı çok yanmış gibi görünüyor. Wes acı içinde uzanırken, Matt'ın ringin içerisine döndüğünü görüyoruz, hakem sayma halindeydi zaten. 4... 5... Wes kendisini spiker masasından aşağıya, zemine bırakıyor. 6... Elini masaya atıyor ve ufak ufak kalkmaya başlıyor. 7... An itibarıyla ayakta, eli sırtında; ringe doğru ilerliyor. 8... Elini ipe atıyor, ringe yetişir mi... 9...

5emke44.jpg


Son anda ringin içerisine atıveriyor kendisini! Matt sinirli bir şekilde yerdeki Wes'e gidiyor ve ona tekmeler atmaya başlıyor. Stomps! Matt kontrolden çıkıyor, onu ancak hakem durdurabiliyor. Matt hakemle sözlü tartışmaya girse de, uzaklaşıyor. Hakem aradan çekildikten sonra Wes'e gidiyor ve onu kaldırıyor. Matt, ensesinden kavradığı rakibiyle ipe doğru koşuyor ve onu iplerin üstünden ringin dışına atıyor! Matt onu ringin dışına attığını varsayarak arkasına dönüyor lakin Wes'in ipi tutarak Apron'da kalmasını kaçırıyor. Bir süre sonra bunu fark ediyor ve o tarafa koşuyor. Matt'tan Shoulder Tackle! Hayır, Wes ipi tuttu ve kayarak Matt'ın bacaklarının arasından onun arkasına geçti! Matt arkasına döndüğünde, Wes'ten Knife Edge Chop geliyor! Matt göğsünü tutarak kendisini ipe yaslıyor, Wes onu karşı taraftaki iplere yolluyor. Hayır, Matt onu gönderiyor. Wes iplerden dönüyor ve Running Hurricana yapıyor! Yuvarlanarak ring dışına çıkma sırası Matt'ta! Wes ringin ortasına geçiyor, gerilmiş bir halde. Matt'ın ayağa kalktığını görünce iplere hareketleniyor. İplerden sekiyor ve bir süre daha koşmasının ardından Suicide Dive yapıyor! Wes rüzgar arkasına aldı, hızla ayaklanıyor ve ayağa kaldırdığı rakibinin kafasını Apron'a vuruyor! Matt yüzünü Apron'dan ayırmadan kalıyor, Wes onun bacaklarını kaldırıyor ve ringin içine doğru ittiriyor. Bunun akabinde o da ringe giriyor, köşeye geçiyor ve rakibinin kalkmasını bekliyor. Araya zaman giriyor, Matt ayağa kalkıyor ve Wes'in ters taklalar atmaya başladığını görüyoruz. KARDIAK KICK! Oldu! Tuşa gidiyor Wes, hakem sayıyor. 1... 2...

o6t1n0c.jpg


KICKOUT! Olmadı, olmadı, olmadı! Wes öfkesi ile ring matını yumrukluyor. Wes oyalandı lakin şimdi rakibini ayağa kaldırıyor ve ensesinden tutarak köşeye doğru götürüyor. Onun kafasını Turnbuckle Pad'ine vurduktan sonra kaldırıyor ve Top-rope'ye oturtuyor. Rakibinin bacaklarını iplerin üstünden geçiriyor ve kendisi de Second-rope'ye çıkıyor. Durmuyor, o noktada kendisiyle birlikte kaldırdığı rakibine... Avalanche Spanish Fly yapıyor! Matt'tan Headbutt! Bu öyle bir Headbutt oldu ki, dengesini yitiren bir Wes'te bahsedebiliyoruz. Ring matına düştü, acı içinde sırtını tutuyor. Matt ise kanaması var mı diye kendi kafasını yokluyor, bunun ardından ayağa kalkıyor ve rakibini bekliyor. Araya ciddi bir süre giriyor, Wes'in ayağa kalktığını görüyoruz. Matt atlıyor, Missile Dropkick! Bu hareketin ardıyla tekrardan ring matıyla buluşan Matt, köşeye doğru sürükleniyor ve oturur şekilde sırtını köşeye yaslıyor. Matt bir rakibine, bir de seyircilere bakıyor. WOO! WOO! 3. kez WOO! yaptırmak yerine iki eliyle dislike işareti yapıyor ve rakibine doğru koşuyor. Matt'dan Broski Boot yapıyor! Bu hareket başarılı, Matt rakibinin tek bacağını kaldırıyor; hakem de sayıyor. 1... 2... KICKOUT! Matt tempoyu hiç aşağıya çekmiyor, rakibinin ayağa kalkmasını beklemeye başlıyor. Araya epey bir süre giriyor, Wes ayağa kalkıyor ve... RADIIOO SILLLEEENCEEE!

gjehgob.jpg


WES KURTULDU, MATT KIÇÜSTÜ RİNG MATINA DÜŞTÜ! Oturur pozisyonda, Wes iplere gidiyor. İplerden dönüyor ve Penalty Kick vuruyor! Matt acı içinde göğsünü tutuyor, Wes ise onun kalkmasını bekliyor. Matt ayağa kalkıyor ve Wes ona doğru koşuyor. Clothesline! Matt yere düştükten sonra hemen kalkıyor ve Wes'ten bir Clothesline daha geliyor! Matt az öncekinden biraz daha yavaş da olsa, hızlıca kalkıyor. Wes rakibinin karnına tekme atıyor, Matt karnını tutarak eğiliyor. Wes iplere koşuyor, iplerden sekiyor ve Running Swinging Neckbreaker yapıyor! Bunun üstüne tuşa gittiğini görüyoruz. Bir saniye, hakem saymıyor... Sorun nedir?

27uviGSJl.jpg


Dario Cueto burada! Apron'a çıkmış bir şekilde, hakeme itiraz ediyor. Wes öfkesi ile ayağa kalkıyor ve o da oradaki diyaloğa dahil oluyor. Hakeme Dario'yu elemesini söylüyor. Hakem uyarıyla geçiyor. Wes köşeye geçiyor, Matt'ın kalkmasını bekliyor. Matt ayağa kalkıyor, Wes ters taklalar atmaya başlıyor. KARDIAK KICK! Oldu, oldu, oldu! Tuşa gidiyor, 1... 2...

KICKOUT! ŞİMDİ DE WES'İN İPLERE YÖNELDİĞİNİ GÖRÜYORUZ, İPLERİN ARASINDAN APRON'A GEÇMESİNİN ARDINDAN TOP-ROPE'YE TIRMANMAYA BAŞLIYOR. BULUNDUĞU NOKTADA AYAĞA KALKIYOR Kİ... MATT'IN SAKATLIĞININ OLDUĞUNU VE HAKEMİ ÇAĞIRRDIĞINI GÖRÜYORUZ. WES BULUNDUĞU NOKTADA, AYAKTA BİR ŞEKİLDE BEKLİYOR VE NE OLDUĞUNU ANLAMAYA ÇALIŞIYOR...

cw6ipwl.jpg


DARIO DENGESİNİ BOZDU! WES RİNG MATINA DÜŞTÜ! ACI İÇİNDE SIRTINI TUTUYOR!

c84u9xo.jpg


İLGİNÇTİR, MATT İYİLEŞİVERİYOR BİRDEN. DİREKT TAUNT'UNU YAPIYOR, WES'İN AYAĞA KALKMASINI BEKLEDİĞİ SÜREÇTE. WES AYAĞA KALKIYOR, MATT'TAN RADIO SILENCE!

BAŞARILI, HAKEM SAYIYOR! 1... 2...

3!

Kazanan: Matt Cardona

2fgj21h.jpg
gopzril.jpg


Bitti, bu maç burada bitti! Matt bu maçı kazandı! Kendisi direkt olarak ayağa kalkıyor ve köşeye gidiyor, Second-rope'ye çıkıyor. Taunt'unu yapıyor, bu sırada bu maçı kazandığına dair anonsun yapıldığını ve şarkısının çalmaya başladığını işitiyoruz. Dario da bu galibiyet kutlamasına katılıyor, onun elini havaya kaldırıyor. Bu gece PGW'nin GM'i olmasına rağmen maça müdahale etti! Çünkü aslında buraya GM olmak için değil, menajer olmak için geldi! Maç sırasında ringe gelen Dario, yanında bir çanta getirmişti. O çantayı Matt'a veriyor, Matt o çantayı açıyor ve ringin dışarısına çıkıyor. Kendisinin insanlara para dağıtmaya başladığını görüyoruz, ringe yakın bariyerlerdeki seyircilere balyalarla para dağıtıyor, sevincini yaşıyor! Mutluluğunu, para dağıtarak katlıyor! Çanta içindeki paraları bitiriyor.

pu2io24.jpg


Bu sırada arka alana ensesini tutarak giden Wes'i görüyoruz, onun yanında olan yoktu. Orada yalnızdı. Wes mutsuz bir şekilde arka alana giderken, kameralar kapanıyor ve reklamlar giriyor.

abw4hsg.gif


Kısa süren reklamların ardından Prestige Grand Wrestling şovu PAYBACK devam ediyor. Kameraların açıldığı yerde ne ring, ne de şovu izlemek üzere yerlerini almış seyirciler var... Burası arenanın içi, arka alandayız. Karşımızda şirketin sağlık ekibinden birisinin, Wes Lee'nin boynuna buz tuttuğunu görüyoruz. Matt Cardona karşısında taze mağlubiyet almış olan Wes, ilk olarak buraya uğramış. İçi içini yiyen Wes, ani bir şekilde parlıyor ve sağlık görevlisinin elindeki buz torbasını alıyor ve kendisine doğru tutarak gitmeye başlıyor.

2qz3rje.jpg


Görevli: Hey, Wes. Sprey sıkmam gerekiyordu.

Bir taraftan uzaklaşan Wes, arkasına bile dönmeden bağırıyor.

Wes Lee: Kapa çeneni!

Bozulmuş olan sağlık ekibinin suratına bir süre yakın çekim alınıyor, sonrasında arka alanda ilerleyen Wes'e dönüyoruz. Başı öne eğilmiş, aldığı mağlubiyet canını yakmış olmalı. Ama asıl sorun buz tuttuğu boynunda değil, yüreğinde. İşler yolunda gitmiyor, bir terslik olduğu açık. Arka alanda ilerlediği sırada kafasından bir şeyler geçiren Wes, öyle bir dolmuş olmalı ki; duraksıyor ve elindeki buz torbasını fırlatıyor! Dişlerini sıkıyor, onları kıracak adeta! Adımları hızlanıyor, kendi kendine söylenmeye başlıyor.

c9ekrj2.jpg


Wes Lee: Ne garip, bu koridorlarda hep birlikte olurduk. Şimdi... Sanki, sanki... Ben hiç var olmamışım gibi hissediyorum. Damian Priest, o koca adam, beni bu grubun bir parçası haline getirdi lakin kendisi artık yok; o gitti. Fazla geçmedi, bir aile gibiydik, ya da ben öyle zannettim. Ama artık kimse benim burada olduğumu bile fark etmiyor. Onların bir parçası değilmişim gibi, yokluğum bir şey değiştirmeyecekmiş gibi... (Derin bir nefes alıyor ve veriyor, bunun akabinde konuşmaya devam ediyor) Survivor Series'te buruşturulup, bir kenara fırlatılmış gibi hissettim, buna neden olanlar ise onlardı. Kenarda, orada sadece bir figüran gibiydim. Bunu sindirmek hiç kolay olmayacak! Ağğhh!

q344fge.jpg


Wes ilerlediği sırada gözüne kestirdiği masayı dağıtıyor! Üzerindeki her şeyi ittirerek dağıtıyor! Onu sakinleştirmek maksadıyla gelenlerin arasından sıyrılıyor ve söylene söylene soyunma odasına gitmeyi sürdürüyor.

msgu3tx.jpg


Wes Lee: (ağlamamakta zorlanıyor) Kimsenin ne durumda olduğumla alakalı bir fikri yok, beni aramıyorlar, beni sormuyorlar. Finn ile sürekli göz göze geldik, bana hiçbir şey söylememeyi yeğledi. Aslında, belki de söyleyecek bir şeyi yoktu. Dışarıdan görünüyor ki, ya Judgment Day benim için bitti ya da ben Judgment Day için bittim.

Umutsuz olan Wes, soyunma odasının önünde duruyor ve kapıyı açıyor. Kapı eşiğinden içeriye giriyor ve ilerliyor.

9ntbyo1.jpg


WES KAFASININ ARKASINDAN DARBE ALDI! BU ÇOK TEHLİKELİ DARBE, TAM OLARAK KAFASININ ARKA KISMINA GELDİ! ÖYLE BİR ŞİDDETLİYDİ Kİ, KAFASININ O BÖLÜMÜNDEN KANLAR AKMAYA BAŞLADIĞINI GÖRÜYORUZ. WES DİREKT OLARAK KENDİSİNİ YERDE BULURKEN, KAMERAMIZ BU SALDIRIDA ARACI OLARAK KULLANILMIŞ OLAN OBJEYİ ÇEKİYOR. BU BİR LEVYE! PEKALA, BUNU YAPAN KİŞİ DE KİMDİ?

2qdq5p8.jpg


TEOMAN! Bu Teoman'dı! Elindeki levyeyi bir saniyeliğine yere bırakıyor ve elindeki poşeti Wes'in kafasına geçiriyor! Wes'in kafasına bu poşeti geçirdiği sırada, damarlarından akan hızlı kanın etkisini rahatlıkla hissedebileceğimiz bir şekilde konuşuyor.

Teoman: Judgment Day seni unuttu ama ben unutmadım! Bu sadece bir başlangıç! (An itibarıyla poşeti Wes'in kafasına geçirmiş durumda) Kuzen seni affetti ama ben affetmem! Garza'nın kanını, sınırı geçenler dökemez. Garza'nın kanını, sadece Garza akıtır!

Şimdi de yanında getirdiği halat ile onun ellerini bağlamaya başlıyor. Bu olanlar o kadar hızlı bir şekilde gerçekleşti ki, arka alandan kimse bunu fark edemedi. Teoman, Wes'i kaçırıyor! Teoman'ın, Wes'i ayak bileklerinden bağlamaya başlıyor. Bu durum devam ederken, kamera kararıyor ve şovun yönünü ringe dönüyor.

abw4hsg.gif



jack-perry-the-scapegoat.gif


"Scapegoat" Jack Perry girişte! Bu gece MITB'e katılmak için mücadele edecek. Kameraya göz kırpıp hafif gülümseyerek girişte görünen Perry özgüvenli bir şekilde ringe ilerliyor. İçeriye girdikten sonra tauntlarını atarken cool bir şekilde deri ceketini çıkartıyor. Sonra da köşesine geçip rakibini bekliyor.


83x282t.jpg


Malakai Black girişte görünüyor. Eski TV şampiyonu Black sayısız ve sonsuz taunt zinciri sonrası ringe ilerliyor. İplerden atlayıp içeriye girdikten sonra uzun bir süre bağdaş kurup bekliyor. Jack Perry bu bekleme halinden sıkılıyor. Biraz sonra Black hazırlanmış oluyor. Jack Perry girişe dönüyor. Beklediği bir isim daha var. Fakat o gelmiyor! Bu sebeple biraz olsun sinirli. Hakem maçı hemen başlatıyor!

Money in the Bank Qualifying Match
Jack Perry vs. Malakai Black


AVvXsEhzhiiZwWoHK0IGa3hklDWzNn-ut80IE7QZRBXwO_728_aYH7y_In-OlWggZYNpibq0AxQpUN5JO2WNe2j-KKfEgYeD8VCOo3wg_yHVNsRHnjFGJj8fYR79N4IKornA3IfeMHvVOnMi6qpiw1sXpZnQAr_0lBQEIHzjIbfTuI_12DyhetiRY0nyr4HP=w200-h113


Maç başladı. İkili birbirlerine karşılıklı yumruklar vurmaya başlıyorlar! Perry yumruklarla üstünlük kuruyor fakat köşeye taşıyamadan Malakai üstünlüğü alıyor ve Perry'i köşeye çekiyor. Köşede seri yumruklar vuruyor. Corner Shove Kick! Perry köşeye oturuyor. Black seri shoot kicklerle devam ediyor. Sonrasında karşı ipe koşuyor ve tekrardan Perry'nin üstüne koşuyor fakat Perry ring dışına kaçıyor. Malakai iplerden sekiyor ve Top Con Hilo! Fakat Perry bundan kaçıp Black'in kafasından tutuyor ve ringposta doğru fırlatıyor! Kafasına kafasına seri yumruklar vurduktan sonra hızla Black'i ringe atıyor. Sonrasında peşinden kendisi de geliyor. Malakai aniden bir JUMPING KNEE STRIKE! Jack Perry yerde! Malakai Black tuşa gidiyor! 1.......2.... Atıyor Perry! Bu sırada...


new-details-on-velveteen-dream-s-current-status.webp


"World Heavyweight Champion" Velveteen Dream girişte görünüyor! Nihayet teşrif edebildi. Jack Perry kafasını çeviriyor ve öfkeyle ona bakıyor. Velveteen Dream ise umarsızca, aheste aheste ringe doğru yürüyor. Perry ayağa kalkıyor. Malakai Black de ayakta ve Velveteen Dream'e bakıyor.

Malakai Black: Vel, aylar önce yaşadığımız mist ola-

Velveteen Dream: Kapat çeneni Mal!

Malakai Black sinirleniyor. Ona bu şekilde kimse konuşamaz! Bir anda öfke nöbetleri yaşıyor. Bu sırada Jack Perry de hafif sinirli görünüyor. Velveteen geç kaldığı için kızgın ama ona yardım edeceği için de ses çıkartmak istemiyor. Arayı bozmadan, nazikçe takılıyor ona.

Jack Perry: Neredeydin ailem?

Velveteen Dream (gülümsüyor): Gecikme için özür diliyorum.

Malakai Black: Benden de özür dilemesin, böyle saygısız bir şekilde benimle konuşamazsın.

Velveteen Dream: Velveteen'in kısaltması Vel, Malakai'nin ise Mal. Ne yapabilirim? Söyler misin Tommy? Bundan sonra sana Tom diyebilirim istersen.

hq720.jpg


Bu sırada Jack Perry, Malakai Black'e sert bir Lariat geçiriyor. Şu an bir maçtalar, sohbetin sırası değil! Velveteen, Malakai'yi sohbete tutarak Perry'e yardım ediyor. Bunu fark eden Perry Vel'e gülümseyerek bakarken Vel de göz kırpıyor ona. Perry üst üste stomplar vuruyor ve Malakai'yi yerde tutmaya çalışıyor. Biraz sonra kalkan Malakai'ye Running Neckbreaker! Hemen tuşa gidiyor. 1......2....

KICKOUT! Perry sinirle Black'in kafasına kafasına tekmeler vuruyor ve ardından hızla köşeye geçip GLASS JAW KNEE STRIKE için hazırlık yapıyor. Malakai'ın üstüne koşuyor! Fakat o da ne!? ROLL UP GELİYOR! MALAKAI'DEN ROLL UP! TUŞU SAYIYOR HAKEM. 1.........2.......

aew-called-out-for-jack-perrys-terrible-booking-32.jpg


Atıyor Perry! Tuşu attı. Fakat bunu yaparken oldukça zorlanıyor! Perry yerde yatarken Malakai nefes nefese ve köşede dinleniyor. Bu sırada Perry kenardaki Velveteen'e dönüyor. Bağırarak konuşuyor.

Jack Perry: Tuşu zor attım. Yardım edeceğini söylemiştin!

Velveteen Dream: Bu kadar beceriksiz olabileceğini düşünmemiştim Jack. Bir roll up'tan kurtulamaz mısın?

Jack Perry: Bu gece zorlanmadan MITB biletini almam gerekiyordu. Bana yeteri kadar yardım etmiyorsun! Eğer bu maçı kendi başıma kazanacaksam niye söz verdin? Bu iş bu şekilde ilerlemeyecek. Daha çok müdahale edip maçı hızlıca bitirmemi sağlamalısın. O bileti bana sen alacaksın!

Velveteen Dream kısmen geriliyor. Jack Perry'nin ona emir vermesi rahatsız edici onun için.

AVvXsEhW_iZIeMkxyHnQtSwDGdUD9WOQSmYmzNJ-lSoqHVLkSrcIplPrURmv1k4trEFokUxQ0RqOy3VWWKMQbOOOhgvcXMldziWZbF-u1jbDLLbScSOBjkc8s0hWFj33GMGUez4PovjaSj-HACE_a8yuUHW_KNrb7nM8JJfKAJezPCHu0OwaE45F_fBZp29C=w200-h113


Malakai bu sırada hızla Perry'nin üstüne koşuyor ve Bicycle Knee! Perry sersemliyor! Sonrasında Black bir Roundhouse Kick atıyor ve peşinden bir German Suplex'i oturtuyor! TUŞ 1.......2........

KICK OUT! Jack Perry yine yerde! Bu sefer gerçekten sinirleniyor. Velveteen Dream ise ringin altından az önce gizlice aldığı muştayı çıkartıyor. Jack Perry'e veriyor. Bunun işe yarayabileceğini düşünüyor. Perry muştayı gizlice alırken "sen hakemi oyala," diyor Velveteen'e. Bu sırada Dream derhal söz dinleyerek aprona çıkıyor ve hakem ile konuşmak istiyor. Ama Perry muştayı saklayabilmiş değil! Hakem o tarafa dönüp gelirken Perry'nin elindeki muştayı görüyor! Şahin gözlü hakem hızla muştayı alıp ring dışına atıyor! Perry daha da sinirleniyor. Velveteen ise kenara atılan muştaya doğru koşuyor. Bu sırada ayaklanan Jack Perry arkasını döndüğü anda BLACK MASS! Tuşa gidiyor Malakai! Hem de iplere ayaklarını koyarak! 1.........2......

VELVETEEN DREAM MUŞTAYI ALDI! RİNGE BAKIYOR. BU SIRADA HAKEM, MALAKAI'NIN AYAKLARININ İPLERDE OLDUĞUNU GÖRMÜYOR! 3! BİTTİ!

Kazanan: Malakai Black

aleister-black.jpg


Malakai Black kazanıyor! Hakem Black'in elini kaldırırken Jack Perry çok sinirli. Velveteen Dream'e bakıyor. Nerede olduğunu sorguluyor. Dream ise muştayı artık kullanamayacağını bilerek eline takıyor. Yavaşça ring kenarına geliyor. Perry çıldırmış gözlerle ona bakarken Malakai Black oradan sessizce ayrılıyor. Money in the Bank için hazırlıklarını yapacak. Bu sırada Velveteen Dream ringe giriyor. Jack Perry de tam karşısına geçiyor.

Jack-Perry-Faces-Potential-Real-Life-Backstage-Showdown-with-Angry-Indie-Star-450x281.jpg


Jack Perry: Aptal orospu çocuğu! Maçı kaybettim! Gördün mü? HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN!

wwe-velveteen-dream-patrick-clack-filme-parties-genitales-catcheurs.jpeg


Jack Perry geriliyor ve sert bir tokat patlatıyor Velveteen Dream'e. Dream ise başta verdiği sözü tutamamanın hayal kırıklığı ile ona karşı mahcup iken bir anda bu duygudan tamamen uzaklaşıyor. Elindeki muştaya bakıyor ve Perry'nin suratına bir yumruk geçiriyor! Jack Perry yerde!

230f4-16922433963321-1920.jpg


Velveteen Dream biraz sonra kafasını sağa sola sallıyor ve muştayı Perry'nin üzerine atıyor. Ring kenarındaki Dünya Ağırsiklet Şampiyonluğunu da alıyor ve orayı karmaşık duygularla terk ediyor. Jack Perry o sırada yerde yatmakta.

abw4hsg.gif

Şov kaldığı yerden devam ediyor, kameraların açıldığı yerde; karşımızda ringi görüyoruz. İçerisi boş, seyirciler bekleme halindeler. Araya fazla bir aralık girmiyor ki, seyircilerin ayağa kalkmasına sebebiyet verecek bir gelişme yaşanıyor, herkes Stage'ye dönüyor duymaya başladıkları bu şarkının ardından.


7xojska.jpg
b0am2k7.jpg


Şarkının bir müddet ilerlemesinin ardından arka alandan gelen isimler, Bryan Danielson ile William Regal oluyor! Bryan'ın yanında yeni kazandığını söyleyebileceğimiz PGW Championship de bulunuyor! Seyirciler coşkuyla onları karşılıyorlar, Bryan ile William da Stage'de duraksayıp; onları uzun uzun izleyerek karşılık veriyorlar. Böylelikle epey bir zaman geçiyor, şimdi de ringe ilerlediklerini görüyoruz. Fazla geçmeden ringe varıyorlar, önce Bryan'ın çelik basamakları kullanarak Apron'a çıktığını görüyoruz. Apron üzerinde ilerlemeye ve köşeye gittiğini görüyoruz, Second-rope'ye çıkıyor ve hatta bir ayağını en üstteki ipin üstüne koyuyor. Bu sırada şarkının nakarat kısmı geliyor, Bryan iki elini havaya kaldırıyor; elinde de yeni kazandığı PGW Championship bulunuyor ve seyirciler IT'S THE FINAL COUNTDOWN! şeklinde bağırıyorlar. Bryan kafasını sallıyor ve gülerek onları izliyor. William ise bu sırada çoktan ringe girmiş oluyor. Bryan bulunduğu noktadan iniyor ve iplerin arasından geçerek ringe giriyor. Seyircilerden büyük bir destek var.

Ring dışarısındaki görevlilerden iki adet mikrofon istiyor, mikrofonların sağlandığı sırada seyircilere el sallıyorlar. Mikrofonlar ipler arasından uzatılıyor, Bryan aldığı mikrofonlardan bir tanesini William'a uzatmasının ardından konuşma yapmaya başlıyor.

j0v4fcl.jpg


Bryan Danielson: Ladies and Gentlemen... Thanks! (Alkışlanıyor) Bu gece burada olduğunuz için, PGW Championship'i kazanmak adına kat ettiğim yolun, yolculuğunu kutlamak için burada olduğunuz için teşekkür ederim! (Alkışlanıyor) Bu elimde tuttuğum güç (Kemerini havaya kaldırıyor), sadece benimle ilgili değil. Arkasında, aylarca süren olaylar silsilesi, mücadelelerim, asla pes etmeyen ruhum, haksızlıklara karşı direnen bedenim ve her koşulda arkamda duran sizler varsınız! Bu kemeri savunmak için neler yapmam gerektiğinin farkındayım, herkesin gözü elimde duran bu kemerin üzerinde. Biliyorum ki, herkes peşimde düşecek. Ama şu da iyi bir şekilde bilinsin ki, ben buna hazırım çünkü bu kemer benim hayatım oldu. Geçmişte yarım kalan parçaları daha anlamlı kıldı. Hayatımı benden bu kadar kolay bir şekilde alabilir misiniz? Ha...

William araya giriyor ve yanıt veriyor.

gf0is19.jpg


William Regal: Tabii ki de hayır! Eğer bariyerleri yıkacak, engelleri aşacak, beklentileri paramparça edecek, sınırları zorlayacak ve (Kemeri işaret ediyor) PGW Championship'i onurla taşıyacak bir isim varsa, o da sensin! Slammy Awards'ta olanları basit bir galibiyete indirgeyemeyiz çünkü orada olanlar görülenden çok daha fazlasıydı. Alberto Del Rio'nun elindeki rekorun daha fazla ilerlemesinin önünü kestin ve yeni bir çağ başlattın. Bunu yapabilecek bir tek sen vardın! Üzerinde durduğumuz nokta, yeni bir devrin başlangıcı Bryan.

Bryan onaylarcasına kafasını sallıyor, akabinde konuşmayı devralıyor.

smgmgl4.jpg


Bryan Danielson: Alberto gibi sımsıkı bir şekilde bu kemere bağlanmış birisini, kemerinden ayırmak oldukça zor oldu; bunu asla inkar edemem. Alberto, uzun bir süre bu kemeri tuttu. O bir dövüşçü, bunu inkar edemem. Ama her şampiyonluk saltanatı bir gün sona erer. Direndi, gücünü kullandı ama bir şeyi asla yapamadı: Beni asla yıldıramadı. Her seferinde ayağa kalktım, beni bitirdiğini düşündüğünde daha güçlü bir şekilde devam ederek ona inancını yitirttim. Her seferinde daha aç bir şekilde savaştım ve sonunda... Zafer benim oldu, onun devri bitti... Ve artık, PGW Şampiyonası benim omzumda parlıyor! Ben Bryan Danielson'ım. Ben yeni (Kemerini havaya kaldırıyor) PGW Şampiyo...

Bryan'ın konuşması kesiliyor, bir saniye!

7a850003080071e37a60773901512b35d7f9dbbb_hq.gif


DERP!

c079uxe.jpg


Arenadaki bütün ışıklar kapatılıyor, etraf zifiri karanlık içerisinde. Seyirciler ve Titantron'dan telefon ışıklarının açıldığını görüyoruz. Şarkı bir müddet ilerliyor ve arka alandan elindeki feneri eşliğinde gelen isim Bray Wyatt oluyor! Bray fenerine uzun uzun baktıktan sonra, seyircilere dönüyor. Sonrasında kahkaha ata ata ringin yolunu tutuyor. Adımları aceleci değil, düşük bir tempo ile ilerliyor. Nihayet ringe varıyor, çelik basamaklara yöneliyor. Çelik basamaklardan, Apron'a geçtikten sonra; iplerin arasından ringe geçiyor. Ringe girdikten sonra fenerini yüz seviyesine kadar kaldırdığını görüyoruz, fenerine üflüyor ve fenerinin ışığı kesiliyor. Arenadaki ışıklar düzeliyor, Bray tam olarak Bryan ile William'ın karşısında. Onlarla bir süre bakışmasının ardından, ring dışarısındaki görevlilerden bir adet mikrofon istiyor. Bu sırada Bryan konuşuyor.

Bryan Danielson: Bu kutlama için davet ettiğimi hatırlamıyorum?

Bray Wyatt: Let me talk!

Rahatsız olmuş görünen Bryan, sinirini gizlemeye çalışarak başını sallıyor. Bray ise konuşuyor.

syqe30d.jpg


Bray Wyatt: Bryan, sana daha önce de seslendim. Sana bir aile sundum, teklif ettim. Ortada bir kardeşlik, bir miras söz konusuydu. Survivor Series'te, yanımda olmanı kalbimin sesini dinleyerek istedim. Ama sen, bu çağrıyı karşılıksız bıraktın; kapıyı açmadın. Prince of Prestige Grand Wrestling'de... Orada birlikte yürüme şansımız vardı lakin sen orada da sırtını döndün. Unuttun mu, Bryan? World Wrestling Entertainment'teki geçmişimizi unuttun mu? Gölgelerde birlikte yürüdüğümüz o günler ne kadar da hızlı bir şekilde aklından ayrılmış. Gözlerini kapattığında o sesleri hâlâ duyamıyor olmana fazlasıyla şaşırıyorum. Şunu bil, onlar halihazırda buradalar ve sana sesleniyorlar. Senin bir zamanlar yolun benimle kesişti, bir aile olduk. Bunu sana hatırlatıyorlar.

Bryan bu konuşmanın nereye gittiğini anlamaya çalışıyor ama lafa girmiyor.

9g65uf3.jpg


Bray Wyatt: Biliyor musun, Bryan... İnsan her zaman yolunu bulamaz, bir rehbere ihtiyaç duyar. İnsan bazen kaybolur, bazen de bilerek kör. Ama ben... Ben hiçbir zaman kaybolmadım. Benim yolum net, önüm ise açık. Buraya sana değerlendirmediğin bir teklifi yinelemek için gelmedim. Mesele çok daha farklı. (İşaret parmağıyla Bryan'ın elindeki kemeri gösteriyor) Yolum, senin elindeki o kemere çıkıyor. Beni hissedebiliyor musun Bryan? Sole Survivor benim, Wyatt Family'i zirveye taşıyan da. Parlatarak kazandırdığım kupalar, vitrinleri süslüyorlar lakin sıra kendi kupamı parlatmakta. Kendimi taşıyor olacağım çünkü PGW Championship benim hakkım! Ben, bu yolda kimsenin bana engel olmasına izin vermeyeceğim! Bryan, kapını çalıyorum! Ve bu kez bir aile için değil, bir dövüş için!

56w0x7p.jpg


Seyircilerden YES! YES! YES! reaksiyonları geliyor. Bryan ise bir Bray'in gözlerinin içine, bir William'a, bir de seyircilere bakıyor. Sonrasında konuşuyor.

Bryan Danielson: Pekala, pekala, pekala... İlk olarak seni karşıma alacağım! (Seyirciler şaşırıyorlar, Bray ise sırıtıyor) Yanlış duymadınız, PGW Championship için ilk rakip olarak Bray Wyatt'ı seçiyorum!

Mikrofonları yere bırakıyorlar. Bray elini uzatıyor, Bryan ise elini uzatmadan önce kemeri William'a veriyor ve onu havaya kaldırmasını söylüyor. William ortalarına geçiyor ve kemeri havalandırıyor, Bryan ise Bray'e elini uzatıyor, bu iki isim el sıkışıyorlar ve aralarında gerçekleştirilecek olan maça yönelik anlaşmaya varıyorlar.

ailu8pe.jpg


YOK ARTIK DAHA NELER! BRYAN, KARŞISINDAKİ BRAY'İN MALUM BÖLGESİNE TEKME ATTI! LOW BLOW GELDİ! KIPKIRMIZI OLAN BRAY, T*ŞŞAKLARINI TUTARAK KENDİSİNİ YERE BIRAKIYOR, SEYİRCİLER İSE BURADA OLANLARI ANLAMAYA ÇALIŞIYORLAR. KAŞLARI ÇATIK OLAN BRYAN, BRAY'İ HEDEF ALMAYI SÜRDÜRÜYOR. YÜZÜSTÜ YERDE UZANMAKTA OLAN BRAY'İN KOLLARINDAN BİR TANESİNİ TUTUYOR VE LEBELL LOCK YAPIYOR! BRYAN ACIMADAN, ONUN ''DUR, DUR!'' ŞEKLİNDEKİ İSTEKLERİNE KULAK VERMEDEN LEBELL LOCK YAPTIĞINI GÖRÜYORUZ! BRYAN ONUN PES ETMİŞÇESİNE RİNG MATINA VURMASINA DA İKNA OLMUYOR, İNTİKAM ALIYORMUŞÇASINA LEBELL LOCK YAPIYOR SADECE!

Bir süre sonra, William'ın ondan durmasını istediğini görüyoruz. Bryan'ı durduran bu oluyor. Bryan ayağa kalktıktan sonra saçlarını düzeltiyor ve yerdeki mikrofonlardan bir tanesini alıyor ve ağzına doğru tutuyor. Konuşma yaptığı sırada Bray'in seviyesine kadar eğildiğini ve bir taraftan onun saçını tuttuğunu görüyoruz.

92wo6pn.png


Bryan Danielson: (Nefes nefese kalmış bir şekilde konuşuyor) Beni dinle, Bray! Bunu hak ettin. Her şeyi kendine hak görerek, kendini büyük bildiğin için bunu yaşamaya hak ettin. Kendini, kutlamamı bölecek kadar büyük mü addettin? Bana saygısızlık edersen, sonun böyle olur! Bu kemeri kazanmak kolay değildi, şimdi de bu kemerin önüne geçmek kolay olmayacak. Gelip sahnemi çalmana göz yumacağımı mı zannediyorsun? Kendimi savunmak için bunları yapmam gerektiğini biliyorum. İnsanlar, iyi adamların haklarının yenmesi karşısında sessiz kalmasına alışmış durumdalar. Ben ise böyle olmayacağım, hakkıma gasp edilmesine asla göz yummayacağım! Yaptığın saygısızlığın ardından alçakgönüllülük göstereceğimi zannediyorsan, yanılıyorsun. Ben yalnızca iyi bir adamım, aptal değilim. İyi insanlara aptal muamelesi yapanlardan da nefret ediyorum! (Bir süre duraksadıktan sonra devam ediyor) Bray, sen de bunu yapıyorsun. Beni hafife aldın. Bu yüzden burada, ringin ortasında kıvranıyorsun! Bana saygı duymuyordun ama artık duyacaksın!

Mikrofonu kenara atıveriyor.

aemc0rr.jpg
i25p8fh.jpg


Bryan kaşları çatık bir şekilde ayağa kalkıyor ve etrafına bakıyor. Sinirli, kaşları çatık bir şekilde etrafına bakıyor. Kendisi burnunda soluyor, bu sırada William'ın manidar bir şekilde ona baktığını görüyoruz. William, PGW Championship'i; Bryan'a tekrardan teslim ediyor. Bunun akabinde, ringi terk ettiklerini görüyoruz. Bryan iplerin arasından geçiyor ve çelik basamakları kullanarak ringden iniyor. William da aynı şekilde onu takip ediyor, bu ikili birlikte arka alanın yolunu tutuyorlar. Yerde tek başına uzanan ve kıvranarak kolunu tutan Bray, onların arka alana gidişlerini izliyor. Bu sırada kameraların kapandığını ve şovun son bulduğunu görüyoruz. Reklamlar giriyor devreye.

𝐏𝐆𝐖 𝐏𝐀𝐘𝐁𝐀𝐂𝐊 #𝟓𝟗: 𝔅𝔢𝔫 𝔞𝔣𝔣𝔢𝔱𝔪𝔢𝔪.
Prestige Grand Wrestling LLC ™ 2024
All Rights Reserved ©
 
Son düzenleme:
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: