RPG PAYBACK #59


PGW: Son Eklenen Parta Git

Boss

𝐓𝐡𝐞 𝐅𝐢𝐧𝐚𝐥 𝐁𝐨𝐬𝐬
Katılım
21 Tem 2023
Konular
313
Mesajlar
990
Beğeni sayısı
2,616
PG Nakit
0
8SgxqHPKJ0.jpg


PAYBACK #59
3 Ocak Cuma, 20:30 - C
Wolstein Centre

Cleveland, Ohio

ŞOVU TAKİP ETMEK İÇİN NEDENLER

1-
Money in the Bank Eleme Mücadeleleri Başlıyor!

2- "Yeni Yengen ile Tanış!"

3- Tarihi Reign Sona Erdi! Şimdi Kutlama Zamanı!

4- Velveteen Dream Sağlam Azar Kayıyor!

5- Judgment Day Geleneksel Etkinliği için Yerinizi Alın!


EXCLUSIVE

hq720.jpg


JD McDonagh'ı aracıyla görüyoruz. Dışarıdan eve dönen JD, aracı evinin kenarına çeker. Sonra da içeriye girmek üzere kapıya doğru ilerler. Bu sırada bir kargo geldiğini fark eder. Kapının önünde kocaman bir kutu bulunmaktadır. Üzerinde bir yazı bulunmayan bu kutu için öngörüsü bulunmaktadır.

JD McDonagh: Annem köyden kahvaltılık sos gönderecekti, sağ olsun.

Kutuyu da alıp içeriye girer. Mutfağa nevaleyi bıraktıktan sonra üstünü başını çıkartır. Kahvaltısını hazırlamak üzere koliyi açar. Fakat içerisinde başka bir şey vardır.

gvdhylc.jpg


BU KARA KİTAP!

JD McDonagh: Ananı sikeyim. Eşhedü enla...

JD McDonagh korku ile beraber garip bir tepki verir. Kitabı derhal kutuya geri koyarken kulaklarında birtakım sesler duymaya başlar. Herkesin Dark STG tarafından duyduğu o sesler... JD McDonagh hızla mutfağı terk ederken boğulacak gibi olmuştur. Birden ceketini de alır ve evden ayrılır.

abw4hsg.gif


25 Temmuz 1968
Bray, Dublin


Bray-Main-Street-1800s-800x519-800x519.jpg


O yaz gerçekten de çok sıcaktı. Ama bu sıcaklık havanın derecesi ile ilgili değildi. 13 numaralı evimizde, esaret altındaki kasabamıza saldıran İngiliz eşkiyaları tarafından taciz ediliyorduk. Yolun sonunun geldiğini düşünüyordum. Anneme sarıldım. Korkudan titreyen bedenini durdurmaya çalışan validem, kafamızdan mecazi olarak dökülen kaynar sulara rağmen somsoğuktu. Bir şey yapmalıydı? Ama ne olabilirdi ki bu? Elinde en keskin bıçağı ile öylece onları beklemek dışında çaremiz yoktu.

Normal şartlarda saniyeler içerisinde kırılabilecek o kapı, birkaç zorlama sesinden sonra uzun bir süre açılmadı. Bekledik, bekledik... Hayatımın en uzun birkaç dakikası sonrası cama çıkıp neler olduğuna bakmaya karar verdik. Annem bakmasıyla beraber derin bir oh çekti. Direnişteki İrlandalı halk tarafından bir kez daha kurtarılmıştık. Askerler de, onlarla beraber hareket eden ama aşağılık saldırılar yapan eşkiyalar da def edilmişti. Bu ikinci idi. Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar. Üçüncüde... Üçüncüde neler olacağını düşünmek istemiyordum. Bunun sonu bir türlü gelmiyordu. Sıradaki taciz ne zaman olacaktı? Olacağına annem de ben de hemfikirdik. Ama ne zaman olacağı düşüncesi ikimizi de yoruyordu. Çaresizce ölümü beklemek kadar hayatta kötü bir şey yoktur. Bunu o gün anlamıştım.

3051125_13_articlelarge_Copy_20of_20GettyImages-1035082640.jpeg.jpg


Biraz sonra perdenin ardından sarı kırmızı renkli alevler yükselmeye başladı. "Leonie," dedi annem. Bana seslendi. "O geldi." Kocaman gülümsedi. Bana her zaman ondan nefret ettiğini söylerdi. Bu esaretin sebebi O'nun ta kendisiydi. İrlanda'ya ve halka güvenmeyen bu nüfuzlu adam, şehrini İngilizlere satmıştı. Fakat halk buna müsaade etmemiş ve direniş göstermişti. İngilizler de bu direnişle beraber William adındaki bu adamı suçlamış hatta onu esir bile almışlardı. Böyle özgürce dolaştığına göre artık esaret bitmiş görünüyordu.

"O bir hain," dedim anneme. Döndüm ve kızarak sordum. "Onun gelişine neden seviniyorsun?"

Annem sakince yanıtladı. "Bu esareti bitirebilecek tek kişi o, Leonie. Doğaüstü güçleri olan bir adamın bizim yanımızda olması savaşı kazanacağımızı gösterir."

90


Doğaüstü güçler mi? İlk duyduğumda ben de şaşırmıştım. Fakat William iyi bir kılıç ustası ve karizmatik bir halk yöneticisi olmasının yanı sıra aynı zamanda ateşi kontrol edebilen nadir yaratıklardan biriydi. Bu nedenden ötürü ona insan derken zorlanıyordum, çünkü hiçbir insan ateşten etkilenmeyip aynı zamanda ona hükmedemezdi. Ama William bunu nasılsa başarabiliyordu. Gaz lambasında yanan alevi kılıcı yardımıyla alıp başka yerlere taşıyabilir, hatta düşmanın üzerine bizzat atabilirdi. Kolayca bir yangın çıkartabiliyor, İngiliz askerlerini pusuya düşürüp onları alevlerin gücüyle helak edebiliyordu. Karşı binada yaptığı gibi... Böyle bir askerin olduğu savaşta kim kaybedeceğini düşünebilirdi ki?

Öyle de oldu. William, başta yaptığı hatayı telafi etti ve Bray kasabasını İngiliz işgalinden o gece kurtardı. Elbette tek başına değil, etrafında topladığı direniş kuvvetleri ile beraber. O günden beri bir kahraman olarak anılan bu adam, aslında laneti kendi tetikleyen sonra da o düğümü çözen bir oyunbozandan başkası değildi. Ama büyük resmi göremeyen halk onu Bray'in kurtarıcısı ilan etmişti.

360_F_1124420454_OjfpRTK3WAkVEbQp0Gbi7ZggWvFGbifI.jpg


Onun ölümsüz olduğunu düşünenler vardı. İnsanüstü bir varlık olarak biliniyordu. Cehennemden atıldığını iddia edenler de olmuştu. Ateşi bükebilmesini buna bağlıyorlardı. Her ne olursa olsun bu adam bir kahraman olarak görünüyordu. Bu uğursuz adam yüzünden esaretin gerçekleştiğini bilen ve onu sevmeyen bir topluluk da bulunmuyor değildi. Fakat ne olursa olsun yıllar boyu halk tarafından konuşuldu. En çok da 13 yıl sonra, o tarihi akşamda...

abw4hsg.gif


25 Temmuz 1981
Bray, Dublin


Karnım burnumdaydı. Bir an önce bebeği doğurmak ve rahatlamak için can atıyordum. Bu sırada annem derin nefesler alıp vermemi ve sakin olmamı söylerken kendimi bağırmamak için çok zor tutuyordum. Doğum gerçekleşmek üzereydi.

Ballymore_Sea_Gardens_Homes_Aerial_ERA-co.jpg_.jpg


Bu sıralarda William, her ne kadar diğer insanlardan farklı olduğu düşünülse de, herkes gibi evinin döşeğinde uzanmaktaydı. Sigarasını tüttürürken odasının camından Bray'in manzarasını öylece izliyordu. Biraz sonra kapısının önünde bir ses duyduğunu zannetti. İrkildi. Neler olduğunu anlamak için ayaklanmak istedi. Fakat bu mantıklı değildi. Önce sesi dinlemek gerekiyordu. Eğer bir düşman varsa kendini belli edecekti. Uzun bir süre sessizce kaldı, öylece bekledi. Dışarıdan bir daha ses gelmemişti. Kuruntu yaptığını düşündü. Kısa bir süre sonra rahat moduna geçti.

0XYMRqGtonBQ.jpg


Fakat birileri onu avlamak için oradaydı! William sigarasını söndürdükten sonra uyku yavaş yavaş bastırmaya başladı. Kasabanın sessizliği ve havanın serinliği sayesinde sakince içi geçiverdi. Düşman bu sırada içeride daldı! Bu bir İngiliz çetesiydi! William bir anda ayaklanırken çete çoktan üstüne çökmüştü! Oracıkta yediği kılıç darbeleri ile hayatını kaybetti. Artık ölümsüz olmadığı biliniyordu.

uT9NHKmxn.jpg


Lakin Bray kasabasında aynı sırada farklı bir doğum meydana geldi. Leonie, yani ben, Fintan'dan olan çocuğum Fergal'i o gece kucağımıza almıştık. William göçüp giderken Fergal aramıza katılıyordu. Ağlıyordu. Hiç durmadan ağlayan bir bebekti Fergal. O gece sabaha kadar zırlamaktan başka bir şey yapmadı. Sadece gaz lambasını yaklaştırdığım zaman biraz olsun dikkati dağılıyordu, sonrası yine ölümüne bağırmaktı. Zor bir bebek büyütme dönemi yaşayacağımı düşünüyordum. Gaz lambası ile güldürmeye çalışıyorduk. Ne kadar da saçmaydı?

JCsDHrwa.jpg


Ertesi gün büyük bir ahıt yakıldı. Halkın kahramanı haince öldürülmüştü. Onun anısına, kendisi ile özdeşleşmiş büyük bir ateş Bray'in meydanına alevlendi. Fergal, Fintan, annem ve ben de o sırada ateşin etrafındaydık. İlginçtir ki doğduğundan beri hiç susmadan ağlayan bu huysuz oğlan ilk defa sessizce duruyordu. Fergal, diğerlerinin aksine sabaha kadar ağladıktan sonra sakince ateşi izledi. Etraftaki diğer insanlar ise William'ın arkasından hüngür hüngür ağlıyordu.

O gün kahraman olsun ya da olmasın, Bray'in en popüler adamı gözlerini yummuştu. Onun adı William Ifreannach idi.

abw4hsg.gif
 
Son düzenleme:
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: