WYATT!
Işıklar sönüyor.
Girişte gaz lambasıyla Bray Wyatt görünüyor. Wyatt sırıtarak ortada dururken, solunda omzunda PURE unvanıyla Randy Orton, sağında ise güneş gözlükleri ve belinde Dünya Ağırsiklet Şampiyonluğuyla Velveteen Dream görünüyor. Üçlünün hemen arkasında Braun Strowman ve Erick Rowan'ın maskeli siuletlerini görüyoruz.
Wyatt Family içeri giriyor ve Bray sandalyesine yavaşça kurulup sallandıktan sonra lambaya üfleyerek ışıkları geri getiriyor. Wyatt, sağında Strowman ve solunda Rowan'la sessizce otururken; Dream ve Orton bir adım öne çıkıp unvanlarını havaya kaldırırken yuhalanıyorlar. Bray elinde çevirdiği mikrofonuyla arenaya bakıyor.
Bu öfkenin sebebi, belki de Survivor Series gecesi için hepinizin kafasında farklı bir tablo olmasıydı, öyle değil mi? Üç unvanla şov yapan Judgment Day, hemen ardından biraz şamata ve ardından reklamlar... Film bitti. Eğlence buraya kadardı, bundan sonra farklı türden bir eğlence kapımızı çalıyor ve ben bu eğlenceden Judgment Day'in size çaldığı flüt kadar zevk alacağınızdan pek emin değilim. Ama, yapılması gereken işler var ve artık Wyatt Family için fazla bir vakit yok.. Cumartesi gecesi olanlara hep beraber şahit olduk, ancak gören gözler için bu meselenin evveli çok daha önceye uzanıyor. Bu çocuklar, bir tacı kafamdan çalmak için kendi kariyerlerini ve bedenlerini riske attılar, kısa süreliğine de olsa bunun mükafatını aldılar. Bir koltuk değneği gibi taşıdıkları o Porto Rikolu için Randy'nin unvanını gasp ederek. (Yuhalamalar ve Priest lehine "All Rise" tezahüratları başlıyor) Ama bu çiçeğin ömrü de buraya kadardı. Orada olan bitenler, bizi biraz uğraştırsa da, işin sonunda hangi ailenin hangi hamurdan yoğrulduğunu da gayet iyi anlamış olduk. Ve, kapısını çalan herkesi evine alan bazı aymazların da ne kadar iki yüzlü olduğunu net bir şekilde görmüş olduk. Öyleyse şu resmi bir daha baştan yapalım, ne dersiniz komşular? Önce karı - koca ilişkisi yaşayan şu iki acuzenin elinden bize ait olan takım altınlarını söküp alalım. Bu, onlar için de bir iyilik olacak. Zira oturdukları masayı başlarına devirdikten sonra, kimin baş kimin kıç olduğunu tartışmalarına da gerek kalmaz. Ve.. belki de evlatlarım Braun ve Erick öçlerini aldıktan sonra daha sakin olur ve arka alandaki bayanlara karşı daha nazik ve hoşgörülü davranmak için gayret ederler. Yeni bir Liv Morgan vakası yaşanmasını hiç istemeyiz, öyle değil mi? (Wyatt sırıtıyor) Sonuçta, medeni insanlarız. Ve işlerimizi barışçıl yollarla çözmeye gayret ediyoruz; ama birileri bizim çizdiğimiz çizginin üzerine tekrar basmaya yeltenirse, bizden alacakları tek şey yeni bir Goldust hadisesi olur. Sizleri çok yormayacağım çocuklar, tek istediğim şey: Bray amcanızın haşarı oğlanlarıyla son bir vals yapmanız.
Wyatt, sandalyesinden kalkıp hasır şapkasını üstüne bırakırken iplere doğru yaklaşıyor ve dikkatle seyirciye bakıyor.
Ve sonra, uzun zaman önce gerçekleşmesi gereken o randevu için takvimleri bir kez daha işaretleriz ha? Alberto Del Rio, ya da El Patron, kendine hangi isimle hitap edilmesinden hoşlandığını bilmiyorum adamım ama "Dünya Şampiyonu" olarak zikredildiğin bir dünyada nefes almak bile bana zulüm. Haftalardır o küçük mansiyonunda fahişelerle yatıp beyaz kokluyorsun. Ve hasbelkader o altını elinde tutabildiğin her günü bir başarı olarak sayıyorsun. Ufaklıklarla olan eğlencen bittiyse, seni gerçek bir savunmaya davet ediyorum. Yanımda kulağıma sapıkça fantezilerini fısıldayan sapkın bir ihtiyar yok, yalnızca aynı demirden dövülmüş olduğum kardeşlerim var. Ama benim savaşımı onların vermesine de ihtiyacım yok, seninle tek başıma, istediğin yerde karşılaşmaya hazırım. Haziran ayında kayıp bir turuncu otobüsün içerisinde bu diyarlara girdim ve girdiğim günden beri de taş üstünde taş bırakmadım. Aileyle beraber pek çok sefilin hikayesine son verdik ve hiç bir zaman frene basmadık. Ama artık, bu ihtiyar pikabın direksiyonunu kırabileceğim başka bir yön kalmadı güzel çocuğum: Artık Bray Wyatt'ın PGW Şampiyonu olma zamanı çoktan geldi. Seni görüyorum, sürekli "kader"den bahsediyorsun ama evren o kadar karmaşık bir şey ki kader gibi zayıf bir mekaniğin yön verebilmesi imkansız. Ben bu dünyanın nasıl döndüğünü biliyorum, insanların yaşadıkları şeyi neden yaşamak zorunda kaldıklarını da öyle. Bunların kaderle, alınyazısıyla bir ilgisi olsaydı; Royal Rumble döneminde bir yedek lastik gibi kenara atılan adam ben olurdum. Bu bile, benim kadere yön verebildiğimin tek başına ispatıdır. Ve sen, PGW'nin Şampiyonu olmanın senin kaderin olduğuna inanıyorsun.. Benim teklifim: Bütün kartları masaya saçalım ve elimiz açık oynayalım. Bana istediğin şekilde gel: Gururlu bir Hispanik, maskeli bir soytarı ya da zengin bir aristokrat. Ben senin geçmişini, bugününü ve geleceğini iki avucumun arasına alıp top gibi çevirebilecek kalibredeyim. Ve eğer kaderde, senin karşına çıktığımda bana mağlubiyet varsa; o kaderi de bir bok böceği gibi ezip geçmesini bilirim. Kendine bir şampiyon diyor olabilirsin evlat, ama Survivor Series gecesi bittiğinde herkes benim Judgment Day'e yaptıklarımı konuşurken senin şu küçük zaferin ise bir satır arası muamelesi gördü. Reign'in, benim karşıma çıkıp o altını savunmayı kabul edene kadar koca bir şakadan ibaret. Seni bekliyor olacağım evlat....
Wyatt sözlerini bitirip yavaşça sandalyesine geçerken bir başka ses duyuyoruz.
@Arthur Morgan @Kras Mazov
Işıklar sönüyor.
Girişte gaz lambasıyla Bray Wyatt görünüyor. Wyatt sırıtarak ortada dururken, solunda omzunda PURE unvanıyla Randy Orton, sağında ise güneş gözlükleri ve belinde Dünya Ağırsiklet Şampiyonluğuyla Velveteen Dream görünüyor. Üçlünün hemen arkasında Braun Strowman ve Erick Rowan'ın maskeli siuletlerini görüyoruz.
Wyatt Family içeri giriyor ve Bray sandalyesine yavaşça kurulup sallandıktan sonra lambaya üfleyerek ışıkları geri getiriyor. Wyatt, sağında Strowman ve solunda Rowan'la sessizce otururken; Dream ve Orton bir adım öne çıkıp unvanlarını havaya kaldırırken yuhalanıyorlar. Bray elinde çevirdiği mikrofonuyla arenaya bakıyor.
Bu öfkenin sebebi, belki de Survivor Series gecesi için hepinizin kafasında farklı bir tablo olmasıydı, öyle değil mi? Üç unvanla şov yapan Judgment Day, hemen ardından biraz şamata ve ardından reklamlar... Film bitti. Eğlence buraya kadardı, bundan sonra farklı türden bir eğlence kapımızı çalıyor ve ben bu eğlenceden Judgment Day'in size çaldığı flüt kadar zevk alacağınızdan pek emin değilim. Ama, yapılması gereken işler var ve artık Wyatt Family için fazla bir vakit yok.. Cumartesi gecesi olanlara hep beraber şahit olduk, ancak gören gözler için bu meselenin evveli çok daha önceye uzanıyor. Bu çocuklar, bir tacı kafamdan çalmak için kendi kariyerlerini ve bedenlerini riske attılar, kısa süreliğine de olsa bunun mükafatını aldılar. Bir koltuk değneği gibi taşıdıkları o Porto Rikolu için Randy'nin unvanını gasp ederek. (Yuhalamalar ve Priest lehine "All Rise" tezahüratları başlıyor) Ama bu çiçeğin ömrü de buraya kadardı. Orada olan bitenler, bizi biraz uğraştırsa da, işin sonunda hangi ailenin hangi hamurdan yoğrulduğunu da gayet iyi anlamış olduk. Ve, kapısını çalan herkesi evine alan bazı aymazların da ne kadar iki yüzlü olduğunu net bir şekilde görmüş olduk. Öyleyse şu resmi bir daha baştan yapalım, ne dersiniz komşular? Önce karı - koca ilişkisi yaşayan şu iki acuzenin elinden bize ait olan takım altınlarını söküp alalım. Bu, onlar için de bir iyilik olacak. Zira oturdukları masayı başlarına devirdikten sonra, kimin baş kimin kıç olduğunu tartışmalarına da gerek kalmaz. Ve.. belki de evlatlarım Braun ve Erick öçlerini aldıktan sonra daha sakin olur ve arka alandaki bayanlara karşı daha nazik ve hoşgörülü davranmak için gayret ederler. Yeni bir Liv Morgan vakası yaşanmasını hiç istemeyiz, öyle değil mi? (Wyatt sırıtıyor) Sonuçta, medeni insanlarız. Ve işlerimizi barışçıl yollarla çözmeye gayret ediyoruz; ama birileri bizim çizdiğimiz çizginin üzerine tekrar basmaya yeltenirse, bizden alacakları tek şey yeni bir Goldust hadisesi olur. Sizleri çok yormayacağım çocuklar, tek istediğim şey: Bray amcanızın haşarı oğlanlarıyla son bir vals yapmanız.
Wyatt, sandalyesinden kalkıp hasır şapkasını üstüne bırakırken iplere doğru yaklaşıyor ve dikkatle seyirciye bakıyor.
Ve sonra, uzun zaman önce gerçekleşmesi gereken o randevu için takvimleri bir kez daha işaretleriz ha? Alberto Del Rio, ya da El Patron, kendine hangi isimle hitap edilmesinden hoşlandığını bilmiyorum adamım ama "Dünya Şampiyonu" olarak zikredildiğin bir dünyada nefes almak bile bana zulüm. Haftalardır o küçük mansiyonunda fahişelerle yatıp beyaz kokluyorsun. Ve hasbelkader o altını elinde tutabildiğin her günü bir başarı olarak sayıyorsun. Ufaklıklarla olan eğlencen bittiyse, seni gerçek bir savunmaya davet ediyorum. Yanımda kulağıma sapıkça fantezilerini fısıldayan sapkın bir ihtiyar yok, yalnızca aynı demirden dövülmüş olduğum kardeşlerim var. Ama benim savaşımı onların vermesine de ihtiyacım yok, seninle tek başıma, istediğin yerde karşılaşmaya hazırım. Haziran ayında kayıp bir turuncu otobüsün içerisinde bu diyarlara girdim ve girdiğim günden beri de taş üstünde taş bırakmadım. Aileyle beraber pek çok sefilin hikayesine son verdik ve hiç bir zaman frene basmadık. Ama artık, bu ihtiyar pikabın direksiyonunu kırabileceğim başka bir yön kalmadı güzel çocuğum: Artık Bray Wyatt'ın PGW Şampiyonu olma zamanı çoktan geldi. Seni görüyorum, sürekli "kader"den bahsediyorsun ama evren o kadar karmaşık bir şey ki kader gibi zayıf bir mekaniğin yön verebilmesi imkansız. Ben bu dünyanın nasıl döndüğünü biliyorum, insanların yaşadıkları şeyi neden yaşamak zorunda kaldıklarını da öyle. Bunların kaderle, alınyazısıyla bir ilgisi olsaydı; Royal Rumble döneminde bir yedek lastik gibi kenara atılan adam ben olurdum. Bu bile, benim kadere yön verebildiğimin tek başına ispatıdır. Ve sen, PGW'nin Şampiyonu olmanın senin kaderin olduğuna inanıyorsun.. Benim teklifim: Bütün kartları masaya saçalım ve elimiz açık oynayalım. Bana istediğin şekilde gel: Gururlu bir Hispanik, maskeli bir soytarı ya da zengin bir aristokrat. Ben senin geçmişini, bugününü ve geleceğini iki avucumun arasına alıp top gibi çevirebilecek kalibredeyim. Ve eğer kaderde, senin karşına çıktığımda bana mağlubiyet varsa; o kaderi de bir bok böceği gibi ezip geçmesini bilirim. Kendine bir şampiyon diyor olabilirsin evlat, ama Survivor Series gecesi bittiğinde herkes benim Judgment Day'e yaptıklarımı konuşurken senin şu küçük zaferin ise bir satır arası muamelesi gördü. Reign'in, benim karşıma çıkıp o altını savunmayı kabul edene kadar koca bir şakadan ibaret. Seni bekliyor olacağım evlat....
Wyatt sözlerini bitirip yavaşça sandalyesine geçerken bir başka ses duyuyoruz.
@Arthur Morgan @Kras Mazov
