RPG Güzelliğin Gücü

PGW London Cup turnuvasında Bubby Ray'i alt ederek üst tura geçen Tyler Breeze ringe geliyor!

(Tyler Breeze ringde, selfie çubuğuyla birkaç selfie çekerken mikrofonu eline alır ve seyircilere gülümseyerek bakar.)

Tyler Breeze: "Ah, bakın bakın, kim burada? Modanın ve güzelliğin tanrısı, Tyler Breeze! İlk maçta Bubby Ray'i hızla geçtim ve tabii ki, harika görünüyordum."

(Tyler, seyircilere doğru bir poz verip selfie çubuğuyla bir selfie daha çeker.)

Tyler Breeze: "Samoa Joe... Dün gece Dark Match'tan sonra sana küçük bir sürpriz yaptım, hatırladın mı? Saldırdım ve seni yere serdim. Çünkü senin gibi biri, benim gibi birinin yanında duramaz."

(Tyler, rahat ve gevşek bir tavırla konuşmaya devam eder.)

Tyler Breeze: "Ama endişelenme Joe, sadece seni uyarmak istedim. Bu turnuva benim. London Cup'ı kazanacağım ve ardından Pure ve Television kemerleri için ringe çıkacağım. Çünkü... biliyorsun, güzellik sadece yüzümde değil, yeteneğimde de var."

(Tyler, seyircilere göz kırpar ve birkaç adım atarak ringde dolaşır.)

Tyler Breeze: "Samoa Joe, turnuvada daha çok selfie çekileceğiz, ama senin için kötü haber, çünkü ben her zaman en iyi açıları bulurum. Sen ise... pek de fotogenik sayılmazsın."

(Tyler, seyircilere bakarak şakacı bir şekilde güler.)

Tyler Breeze: "Hadi Joe, hazır ol. Çünkü ringde seni bir kez daha yere sereceğim ve bu sefer herkes o anı görecek. Ve tabii ki, o anı ölümsüzleştirmek için selfie çubuğum da hazır olacak!"

(Tyler, mikrofonu yere bırakır, bir selfie daha çeker ve seyircilere göz kırparak ringden çıkar.)

@muad'dib ​

Joe, Breeze tam ringten çıkarken girişte görünüyor ve sol elindeki mikrofonu, sağ elindeki profesyonel kamerasıyla ringde doğru yavaş yavaş yürüyor. Kafası ile Breeze'e girmesini işaret ettikten sonra ringe girmesini bekleyip ringe giriyor.



"Breeze, dostum açıkcası senin gibi beyinsizin maçımın sonunda bana saldırıp birde bunu ringe çıkıp bunu bi haltmış gibi anlatacağını tahmin etmiyordum. Daha doğrusu bu kadar yürekli olacağını tahmin etmiyordum."



Elindeki kamerayı ayağının ucuna koyan Joe, birkaç saniye Breeze'e sırıtarak baktıktan sonra sözüne devam eder.



"Aslında bakacak olursan bu yüreklilik değil. Bu bir beyinsizlik Breeze. Tıpkı Rumble'da yaptığın gibi sinsi bir şekilde fırsat kollayıp 19 saniyelik maçımın ardından gelip bana saldırdın. Anlıyorum ki intihar etmek istiyorsun çünkü saldırdığın adam buraların en tehlikeli adamlarından birisi. London Cup maçımızın da senin istediğin gibi geçeceğini düşünüyorsun fakat geçen eleme maçımda olduğu gibi seni boğmam için bana saniyeler yetecek."



Ayağının ucunda ki kamerayı boş olan eline aldıktan sonra sözüne devam eder.



"Ve maçın sonunda bu gördüğün kameram ile baygın halini kayda aldıktan sonra bu kamerayı kafanda parçalayıp, sana kim olduğumu hatırlatacağım. Dediğin gibi gecenin sonunda yanında değil üstünde olacağım. Önce videonu çekip sonra beyninde kamerayı dağıttıktan sonra sıradaki rakiplerimi de eleyeceğim ve senin hayal ettiğin kemerleri hayal ettiğin şekilde alıp sana hayal kırıklığının ne olduğunu hatırlatacağım."



Seyircilerin kendisine verdikleri tepkileri bir süre dinledikten sonra tekrar sözüne devam eder.



"Fakat sana gayet iyi bir haberim var. Hayal ettiğin ünvanlara sahip olduğumda her ne kadar ezik bir gavat olsan da yanına gelip sana bir rövanş şansı tanıyacağım. Yani bu demek oluyor ki dostum, maça gelirken selfie çubuğunu ve kameranı getirmesen iyi edersin çünkü gece eve büyük bir hayal kırıklığı ile döneceksin. Ha eğer illa getireceğim diyorsan selfieyi çeken kişi ben olurum ve o lanet kameranı gözünün önünde parçalarım."



Mikrofonunu sertçe yere atan Joe, kamerasını iki elinin arasına alır ve Breeze'e vuracakmış gibi yapıp onu korkutur. Bu haraketinden sonra kamerasını omzuna dayayıp arka alanın yolunu tutan Joe yoğun kahkahalar atarak Breeze'i tahrik eder.​

Tyler Breeze: "Ah, Samoa Joe. Yine geldin, yine tehditler savuruyorsun. Ama bu sefer farklı, değil mi? Çünkü bu sefer benimle yüz yüzesin, ve ben seninle başa çıkabileceğimi kanıtladım."

(Tyler, kendine güvenle seyircilere bakar.)

Tyler Breeze: "Evet, Rumble'da bir fırsat kolladım, kabul ediyorum. Ama senin gibi biriyle yüzleşmek için doğru zamanın geldiğine inanıyorum. Seni maçın sonunda boğacağımı mı düşünüyorsun? Hadi canım, kendini avutma."

(Tyler, sırtını düzelterek devam eder.)

Tyler Breeze: "Seninle ringde karşı karşıya gelmek, benim için sadece bir fırsat demek. Kendimi kanıtlamak, gücümü göstermek ve tabii ki, senin gibi birini alt etmek... Bu benim için gerçek bir zevk olacak."

(Tyler, kendinden emin bir şekilde devam eder.)

Tyler Breeze: "Ve hayır, senin gibi biri bana hayal kırıklığı yaşatamaz. Aksine, benim kariyerimdeki bir sonraki adımı belirlemek için bir basamak olacaksın. Kendine güveniyorsan, o kamerayı getir ve kendinizi yakalatın. Çünkü seni ringde yenecek olan benim, ve o anı kaçırmak istemeyeceksin."

"Ayrıca London Cup turnuvasındaki rakiplerime tanrı merhamet etsin çünkü ben etmeyeceğim!"

(Tyler, mikrofonu sertçe yere bırakır ve ringden çıkar.)​