- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 52
- Mesajlar
- 10,156
- Beğeni sayısı
- 3,108
- PG Nakit
- 1,295
- RPG Karakteri
- Val Venis
- Favori Güreşçi
- John Cena
PAYBACK #31 sona ermiş. Seyirciler usulca arenayı terk ediyor. Arka alandaki hareketlilik de son bulmuş. PGW Şampiyonu Val Venis, tüm hazırlıklarını yapmış halde otoparka doğru yöneliyor.
"UH! AH! OH MY GOD!"
"UH! AH! OH MY GOD!"
Beceriksiz tavırlarla üstünü başını aramaya koyuluyor ancak, denediği ilk 2 cepten eli boş ayrılınca bir güzel kalaylıyor. Nerede bu siktiğimin şeyi? Bir şey bulmuş gibi duruyor ve onu yavaşça çıkarıyor. Bu, Bryan Danielson'un çektiği top!
Kendisini izleyen birileri var mı diye koridoru kolaçan ediyor. Kura topu fırlatılmasına rağmen açılmamış. Venis, onu parmaklarında kısa bir süre dolaştırdıktan sonra iki kutbunu da ters yönde yavaşça çeviriyor. İçindeki katlanmış kağıdı meraklı gözlerle düzeltip numarayı okuyor!
Surat ifadesinden ne düşündüğünü çözemiyoruz.
"I WANNA MAKE U SAY OH MY GOD!"
Telefonu anımsıyor ama sesin spor çantasından geldiğini anladığında ona ulaşma çabasını sonlandırıyor. Arayan müziği çaladururken hemen yanındaki WC yazısı dikkatini çekiyor. Tuvalet girişinde top ve kağıdı çöpe bırakıyor. Pisuvara yöneldiğinde birini görüyor ve adımları kesintiye uğruyor. Devam edip etmemek arasında bir ihtilafa düşüyor.... Fakat sonra tükenmiş bir suratla pisuvara geçiyor. Fermuarı indiriyor. Önündeki bomboş duvara bakıp konuşmaya başlıyor.
Val Venis: Senin girmen gereken yer öbür tuvalet değil miydi?
Karşı taraftan ses gelmiyor.
Val Venis: Üstelik pisuvar... Beni şaşırtıyorsun!
Gülümser fakat karşı taraftan reaksiyon gelmeyince ciddileşir.
Val Venis: Sıranı öğrenmeden toptan kurtulmak ahmakçaydı. Bunu yaptığına inanamıyorum. Sahiden, kaçıncı sırayı çektiğine bakmadın mı? Nasıl yapacaksın? Kafana göre mi yoksa 30.'yu sakatlayıp yerine geçerek mi?
Konuştuğu kişi onu kale almadan musluğa yöneliyor. Venis ise hala depoyu boşaltmakla meşgul.
Val Venis: Sana ne diyeceğim bak! Aramızda dönen şeylerle ilgili söyleyeceğin çok şey olabilir. Beni küçük düşürmek için başvuracağın malzemeler... Fakat inan bana, "Bate, senin mentörün o değil; ama istersen ben olabilirim" palavrası bu yöntemlerden biri değil. Kimse samimiyetine inanmıyor. Ne ben, ne Bate ne de öbürleri...
Son damlaları sallayıp musluğa, konuştuğu kişinin yanına geçiyor. Kendi aynasından onun suratına bakarak konuşmaya devam ediyor.
Val Venis: Bu sektörün başatlarından biri olabilirsin. Farklı ringlerde farklı hikayeler yazmış olabilirsin. Fakat PGW... Sektörde senden daha eski biri olarak sözlerime inanabilirsin ki, PGW farklı. Endişelendiğim için seni rahatsız etmiyorum. Seni uyarıyorum. Anlıyor musun beni? Pişman olmaman için... Burayı, diğer yerler gibi sanmaman için. Belki de senin için NOW daha iyi bir seçenek olurdu. Ne yazık ki, artık kararının geri dönüşü yok gibi görünüyor.
Venis tatminkar bir ifadeyle sırıtırken karşısındaki adamın sesini nihayet duyuyoruz.
@Hacken
"UH! AH! OH MY GOD!"
"UH! AH! OH MY GOD!"
Beceriksiz tavırlarla üstünü başını aramaya koyuluyor ancak, denediği ilk 2 cepten eli boş ayrılınca bir güzel kalaylıyor. Nerede bu siktiğimin şeyi? Bir şey bulmuş gibi duruyor ve onu yavaşça çıkarıyor. Bu, Bryan Danielson'un çektiği top!
Kendisini izleyen birileri var mı diye koridoru kolaçan ediyor. Kura topu fırlatılmasına rağmen açılmamış. Venis, onu parmaklarında kısa bir süre dolaştırdıktan sonra iki kutbunu da ters yönde yavaşça çeviriyor. İçindeki katlanmış kağıdı meraklı gözlerle düzeltip numarayı okuyor!
Surat ifadesinden ne düşündüğünü çözemiyoruz.
"I WANNA MAKE U SAY OH MY GOD!"
Telefonu anımsıyor ama sesin spor çantasından geldiğini anladığında ona ulaşma çabasını sonlandırıyor. Arayan müziği çaladururken hemen yanındaki WC yazısı dikkatini çekiyor. Tuvalet girişinde top ve kağıdı çöpe bırakıyor. Pisuvara yöneldiğinde birini görüyor ve adımları kesintiye uğruyor. Devam edip etmemek arasında bir ihtilafa düşüyor.... Fakat sonra tükenmiş bir suratla pisuvara geçiyor. Fermuarı indiriyor. Önündeki bomboş duvara bakıp konuşmaya başlıyor.
Val Venis: Senin girmen gereken yer öbür tuvalet değil miydi?
Karşı taraftan ses gelmiyor.
Val Venis: Üstelik pisuvar... Beni şaşırtıyorsun!
Gülümser fakat karşı taraftan reaksiyon gelmeyince ciddileşir.
Val Venis: Sıranı öğrenmeden toptan kurtulmak ahmakçaydı. Bunu yaptığına inanamıyorum. Sahiden, kaçıncı sırayı çektiğine bakmadın mı? Nasıl yapacaksın? Kafana göre mi yoksa 30.'yu sakatlayıp yerine geçerek mi?
Konuştuğu kişi onu kale almadan musluğa yöneliyor. Venis ise hala depoyu boşaltmakla meşgul.
Val Venis: Sana ne diyeceğim bak! Aramızda dönen şeylerle ilgili söyleyeceğin çok şey olabilir. Beni küçük düşürmek için başvuracağın malzemeler... Fakat inan bana, "Bate, senin mentörün o değil; ama istersen ben olabilirim" palavrası bu yöntemlerden biri değil. Kimse samimiyetine inanmıyor. Ne ben, ne Bate ne de öbürleri...
Son damlaları sallayıp musluğa, konuştuğu kişinin yanına geçiyor. Kendi aynasından onun suratına bakarak konuşmaya devam ediyor.
Val Venis: Bu sektörün başatlarından biri olabilirsin. Farklı ringlerde farklı hikayeler yazmış olabilirsin. Fakat PGW... Sektörde senden daha eski biri olarak sözlerime inanabilirsin ki, PGW farklı. Endişelendiğim için seni rahatsız etmiyorum. Seni uyarıyorum. Anlıyor musun beni? Pişman olmaman için... Burayı, diğer yerler gibi sanmaman için. Belki de senin için NOW daha iyi bir seçenek olurdu. Ne yazık ki, artık kararının geri dönüşü yok gibi görünüyor.
Venis tatminkar bir ifadeyle sırıtırken karşısındaki adamın sesini nihayet duyuyoruz.
@Hacken