RPG Slammy Awards 2023


PGW: Son Eklenen Parta Git

KALKTI!!!!

PG.com Kullanıcısı
Katılım
2 Tem 2023
Konular
50
Mesajlar
9,175
Beğeni sayısı
2,676
PG Nakit
1,155
RPG Karakteri
Val Venis
Favori Güreşçi
John Cena
Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!
 

god is an astronaut

too audiological to be deaf
Katılım
3 Tem 2023
Konular
27
Mesajlar
5,483
Beğeni sayısı
768
PG Nakit
165
RPG Karakteri
''The Fallen Angel'' Christopher Daniels
Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!Velveteen: Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!

chris ita brookes promoları amk
 
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: