Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Yeni profil mesajları
Son aktiviteler
Kullanıcılar
Aylık Konu İstatistikleri
Şu anki ziyaretçiler
Yeni profil mesajları
Profil mesajlarında ara
Ayın En Çok Mesaj Atanları
RPG İstatistik
Rozetler
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Konuya cevap cer
Ana sayfa
Forumlar
RPG
Prestige Grand Wrestling: PGW
PGW Şovları
Pay-Per View ve Özel Şovlar
Slammy Awards 2023
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Mesaj
<blockquote data-quote="KALKTI!!!!" data-source="post: 142716" data-attributes="member: 63"><p><strong>Velveteen:</strong> Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!<strong>Velveteen:</strong> Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!<strong>Velveteen:</strong> Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!<strong>Velveteen:</strong> Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!<strong>Velveteen:</strong> Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!<strong>Velveteen:</strong> Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!<strong>Velveteen:</strong> Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON!</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="KALKTI!!!!, post: 142716, member: 63"] [B]Velveteen:[/B] Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON![B]Velveteen:[/B] Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON![B]Velveteen:[/B] Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON![B]Velveteen:[/B] Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON![B]Velveteen:[/B] Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON![B]Velveteen:[/B] Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON![B]Velveteen:[/B] Bu ödül aslında tek kişiyi temsil eden iki kişi tarafından kazanıldı. Ben bu ödülü her ne kadar Dream'in hiç bir zaman var olmadığı gerçeği üzerine almaya gelsem de Dream aslında hepimiz için gerçekti. Çünkü Dream aslında hepimizin içindeydi. Dream aslında hepimizin olduğu birisiydi. Yükseklere çıkmadan önce her şeyini kaybetmiş, en dipte ve o çukurdan, o bataklıktan kurtulmak için çırpınan bizleriz Dream. Ulaşmak istediğimiz ise aslında Velveteen olmaktır. İdeal olan, ulaşmak istediğin o zirve... Velveteen de bu. Hayat seni bazen Velveteen olarak sürüklerken bazen de Dream olarak bir yere sürükler. Beni hayatım boyunca Velveteen Dream yapan güreş, seneler önce Velveteen'i bir tarafa ve Dream'i bir tarafa itti. Velveteen bazen bir çocukken, Dream bir abiydi. En yakın arkadaşındı. Ancak tam anlamıyla Velveteen olabilmen için en sevdiğini o nehrin kollarına bırakman gerekiyor. Eğer bir rüyaya uzun bir süre bakarsan o rüya da sana bakar ve o rüyanın içinde bulursun kendini. Rüyayı da kabusu da uzun bir süre yaşadım. Şeytanlarla savaştığım kadar meleklerle de savaştım, kazandım. Ama bu benim için çok zor oldu. O parlak, ihtişamlı, tılsımlı kemeri kazandıktan sonra onu elime aldım ve uzun uzun bakarak dedim ki "Kazandığım şey kaybettiklerimi telafi edecek kadar büyük müydü?" Değildi. İnanın bana bir bedende iki kişi yaşamak daha eğlenceliydi. Tabi buna değip değmediğini anlayabilmek için şampiyonluğa yeteri kadar uzun bakamadım, onu kaybettim. Ancak olan oldu ve biz bir bütünüz. Dream fiziken sadece benim için var olmuştu, siz göremediniz. Onu görmenizi isterdim. O Velveteen'den daha masum; ama daha hırçındı. O yüzden sizin için varolmamış olmasına bir bakıma sevindim. Bu ödülü almak da bir şampiyonluk gibi hissettirse de sanırım Dünya Televizyon Şampiyonluğunun yerini tutup tutmadığını anlayabilmem için onu bir kez daha kazanıp öyle test etmem gerekecek. Zamanı geldiğinde o da olacak. Ya da rüyalar tam anlamıyla gerçek olduğunda. Benim rüyam hiç bir zaman gerçek olmadı, hiç bir zaman varolmadı da; ama sizin rüyanız gerçek olsun. DREAM ON! [/QUOTE]
Yükleniyor…
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
RPG
Prestige Grand Wrestling: PGW
PGW Şovları
Pay-Per View ve Özel Şovlar
Slammy Awards 2023
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Neler yeni
Giriş yap
Kayıt ol
Ara
Anasayfa
Üst
Alt
Kolay Giriş Yapın:
Facebook
Spotify
Kullanıcı adı yada e-posta adresiniz
Şifre
Şifrenizi mi unuttunuz?
Beni hatırla
Giriş yap
Kayıtlı hesabınız yok mu?
Şimdi kayıt ol