Garza's #2: "Büyükdede onu gördü, ama Dara onu görmedi..."
1 sene önce
dara'nın doğumundan birkaç hafta sonra
garzaların evi
Humberto Garza: Nasıl bir his?
Angel, Humberto'ya döner. Ardından beşikte öğlen uykusunu uyuyan kızı Dara'ya bakarken onun uyanmayacağı şekilde bir tonla konuşmaya başlar.
Angel Garza: Bilmiyorum ki. Hiç bilmiyorum Humberto. Benim... Benim bir kızım var. Buna inanmak çok güç geliyor. Bazen kendimi çimdikliyorum ama değil ese, rüya falan değil bu. Benim bu dünyaya çaktığım bir çivi var. Senin bir yeğenin var. Buna inanabiliyor musun amına koyayım?
Humberto Garza: Sen doktoru çağırmak için koridora çıktın ya, orada dedi. Bakışlarında Humberto'nun masumiyeti var diye. Kucağındayken anlamlı anlamlı baktıktan sonra söyledi.
Angel Garza: Dedemiz onu gördü. Dara onu görmedi ama Sr. onu gördü. Dara bunun önemini şimdilik bilmiyor.
Humberto Garza: (sırıtarak) Dara'dan bir Lita yaratmaya ne dersin?
Angel Garza: (anırır) HaH!
(çocuk uyanır) Ohhh!! Uuuuuuuu! Amına koyayım kuzen! Dara uyandı!
Dara feryat figan ağlamaya başlayınca Angel bir hışımla ayağa kalkar. Eşi Zaide oraya gelir.
Zaide Lozano: HEY! ANGEL! DARA'YI NİYE UYANDIRIYORSUN?!
Angel Garza: HUMBERTO YAPTI!
Humberto Garza: Bu piç. Dara uyurken anırarak güldü ve onu uyandırdı!
Zaide Lozano: Şuna bakın! Gülüyor!
Üçü de hep birlikte Dara'ya bakarlar. Garzalar bebeğin yüzündeki gülümsemeyi görünce adeta kediye dönerler. Bu sırada içeri Büyükdede Humberto Garza Sr. girer.
Humberto Garza Sr: (aksi, huysuz bir tonla) Bir Garza bu hayatta en çok ne ister biliyor musunuz?
Angel, eşi ve Humberto korkuyla, endişeyle ailenin başına bakarlar.
Humberto Garza Sr: (bir anda güler) Rahat uyumak! O yüzden kökümüzün son dalını biraz bırakın da uyusun büyüsün!
Angel Garza: Dede. Humberto'nun küçüklüğüne daha mı çok benziyor?
Sr, bu sorunun üzerine uzaklara dalıp düşünmeye başlar. Bir zamanlar ringde kemiklerini bırakana kadar dövüşen bu yaşlı adamın aklına o adam olduğu günler gelir. Civan, mert, korkusuz, uçan, kaçan, sevinçler yaşayan, hüzünler yaşayan, her şeyi yaşayan... Hepsini o ringde. Onları tek tek düşünür. Ve ağzından kelimeler dökülmeye başlar.
Humberto Garza Sr: O günler bana şimdi yabancı gibiler.
(bir süre ağzını eğer ve gözlerini kısar) Ama hatırlamak zor değil. Sen doğduğunda 55 yaşındaydım. Bana torunun oldu dediler. Babamı hatırladım. Babam "torun, fındığın içidir" derdi. Ben evlenme çağındayken. Benden bir torun isterdi. Bunun sinyalini atmak için. O gün, o hastane koridorunda kalbim öylesine atıyordu ki, biri gelip onu yerinden sökmek istese gücünden korkardı ve yerine korkardı. Seni kucağıma aldığımda gördüm, bu benim canımdan bir parça olanın parçası.
(baby talk ile, o anı yaşıyormuşçasına) Uyuyuy, bu benim küçük Garzam! Şimdi bakıyorum, o küçük Garza'dan bir tohum yeşerdi! Bahçem şenlik doldu. Teşekkür ederim Angel. Teşekkür ederim Zaide. Son arzun nedir diye gelip de bana sorsalar.
(gözü doluyor) Bu olurdu. Bir de küçük Humberto'yu görebilseydim.
Angel Garza: (Humberto ile birbirlerine bakarlar. Kuzenler duygu yüklenir, Angel'ın sesi çatallaşır) Dede, daha göreceğin çok şey var!
Humberto Garza Sr: (güçlü görünmek için kendini, sesini toplar. gözyaşlarını siler) Benim için vakit doldu ve geçti Angel. Artık zaman sizin. Ben fazla bile gördüm.
(Humberto'ya döner) Ben bu prensimi görmeyi bile beklemiyordum. Sen doğduktan 3 sene sonra Humberto'yu gördüm hastahanede. Küçücüktü! Aynı Dara gibi! Bak suratı. Onun gibi. Onun burnundan düşmüş. Humberto'ya baktım ve dedim. Bu çocuk öyle bir yakışıklı olacak ki peşinden koşan chicalar neredeyse Pachuca'nın nüfusu kadar olacak. Oh... Beni...
(yine ağlamaklı oluyor) Beni bitirdiniz. Neyse...
(kafasını öne eğer yaşlı adam, geri adım atarken son sözünü söyler) İşimize bakalım.
Humberto bunu ilk kez öğrendi. 26 yaşında olmasa tıpkı beşikte yatan yeğeni Dara gibi ciyak ciyak ağlayacak. Ama kendini iyice sıkıyor. O sıktıkça içi çıkıyor. Hıçkırmaya başlıyor. Gözleri doluyor. Angel'ın eşi ikilinin sırtını sıvazlayıp oradan ayrılırken kuzenler ve Dara baş başa kalıyorlar.
Anne oradan gittiği için bebek birden ağlamaya başlar. Feryat figan. Bunu gören Humberto, bu fırsatı değerlendirip gözyaşlarını artık içine akıtmaz. Hüngür hüngür ağlamaya başlar.
Acılar ortaksa eğer, ağlamak tıpkı esnemek gibi bulaşıcıdır. Humberto ağlayınca Angel'in de Dara'nın gürültüsünü fırsat bilip ağlamaya başlaması bize bunu gösteriyor. Oda salya sümük olur. Angel, kızı ve Humberto. Dara belki de farkında değil ama o da babası ve amcası ile aynı sebepten gözyaşları döküyor.
Geçmişteki o sert adamın yerinde yeller esiyor. O artık tonton bir dede oldu. Hatta büyükdede. Zaman ona da acımadı. O günler hiçbir zaman geri gelmeyecek. Humberto ve Angel bunun farkındalar. Hiçbir zaman bir hareketi yanlış yaptıkları için dedelerinden azar işitemeyecekler. Serserilik yaptıkları için sert bir tokat yiyemeyecekler. Başka fotoğrafları olmayacak hiç. Aynı yollarda yürümeyecekler. Bu dağ gibi adam, bir mezar taşından ibaret olacak. Hepimizden geriye kalan, bu şekilde olacağı gibi...
1 sene sonra...
GÜNÜMÜZ
Angel Garza: Mesele güç, ya da prestij değil. Mesele aile.
Humberto Garza: Garzalardan kaçmak kaçmak ya da saklanmak her ne yaparsanız yapın sizleri kovaladıkları sürece imkansızdır!
WE
ARE
GARZA'S
Angel Garza: Güreşin içine köklerini salmış bir aile.
Humberto Garza: Her şeyden öte bir inanç.
Angel Garza: Dedemizin gösterdiği yolda başarıya her zaman aç olanlarız.
Humberto Garza: Biz kendimizden başka kimse için çalışmayız.
Angel Garza: Ben PGW'nin Dünya Ağırsıklet Şampiyonu Angel Garza.
Humberto Garza: Bizim olmayan her şeyi ele geçireceğiz.
Angel Garza: İzlemeye devam edin.
PGW Network: Garza's #2
Prestige Grand Wrestling LLC ™ 2023
All Rights Reserved ©