- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 682
- Mesajlar
- 4,367
- Beğeni sayısı
- 801
- PG Nakit
- 1,305
- RPG Karakteri
- Adam Copeland
- Favori Güreşçi
- Nic Nemeth
Oyunu aldıktan sonra klasiklerden TSL'deki en kötü takımdaki genç santrafor kariyeri açayım dedim. İlk sezonda çıktığım ilk resmi maçta bile takımın en iyisiydim, o kadar rezil bir takım. Aldığımla gol atıyorum, verdiğimle asist yapıyorum. Ligte Aboubakar'dan sonra 25 golle gol krallığında 2. oluyorum ama Şut/Gol oranım düşük olduğu için ve hat trick yapamadığım için benle ilgilenen Leverkusen, Everton, Rennes ve hatta Salernitana beni almıyor, üstüne üstlük ligte orta sıralara taşıdığım, benden sonraki en iyi oyuncularıyla aramda 12 reyting fark olan İstanbulspor'da benle sözleşme imzalamıyor.
Punjab FC diye tarihin en dandik Hint takımı sadece beni almak istiyor, oraya gidiyorum. Geldiğim gibi ligin en iyi oyuncusu olduğum için reklamlar cartlar curtlar derken ciddi manada parayı buluyorum. Fakat adamlar adeta facia. Gerçekten futbol fakiri, atak yapamıyoruz. Tek atak girişimi ben kaçıyorum, rakip defansa karşı 1'e 5 atak düzenliyorum, yaydan 90'a plase bırakıyorum, veya ben koşu atıyorum L+1 Üçgen ile top önüme geliyor ve tüm takımı geçerek karşı karşıya da asıyorum. 12 takımlı ligte 8. oluyoruz, takımın attığı 23 golün 20'si benden. Üçüncü sezon Duisburg, Nashville SC ve Incheon United benle ilgileniyor birde Punjab FC sözleşme imzalamak istiyor.
En yüksek maaşı verdiği için logosundan Serie B takımı sandığım Incheon United'a gidiyorum. Adamlar Güney Kore liginde çıkıyor, takımın vasıfsızlık da Punjab FC'nin Güney Kore bayisi gibi bir şey. İlk maçlarda çok fena damga vuruyorum, çünkü önceki iki takımımda da tek başıma atak yapıyordum. Topu 10 dakika falan ayağımda tutarsam kanatlardan belki destek geliyordu. Bu takımda iki santrafor oynuyoruz, diğer santrafor benim kuyruğum gibi geziyor, bende ona veriyorum, ondan alıyorum, atıyorum, attırıyorum. Bir şeyler yapıyorum. İlk maçlarda büyük damga vurduğum için Hindistan'da yüzü olduğum reklamların Güney Kore'de de yüzü oluyorum. Gazetelere, dergilerin aranan ismi oluyorum, Güney Kore'de İlhan Mansız'ın 4 gömlek üstüymüş gibi bir muamele görüyorum. İlk maçlardan sonra yine ikinci santraforlar benle birlikte gelmiyor, uzaktan plaseler denediğim bir sene daha oluyor, bu ligte 12 takımın ilk 6'sı play-off oynuyor, ben gelmeden önce takım 9.'ydu. İnişli çıkışlı bir performansla geldik, son maçtan önce 7.'yiz, önümüzdeki takımla aramızdaki puan farkı 3, 8. ile oynuyorlar, biz ise 2. Ulsan Hyundai ile oynuyoruz. Dakika 75'te atıyorum, play-off'tayız. Bu maçla birlikte Ulsan Hyundai benle ilgilenmeye başlıyor, play-off'larda maç kazanamadan (4 ya da 3 beraberlik) sezonu 6. bitiriyoruz. Sene sonu bu takım sözleşme imzalamak istiyor, onun dışında Ulsan Hyundai, Daegu, Hacken, Valerenga ve Duisburg beni isterken bu takımda maaşımı azaltıp sözleşme imzalamak istiyor.
Yüksek farkla en yüksek maaşı verdiği için ve en iyi takım olduğu için Ulsan Hyundai'ye gidiyorum. Bu takım oynadığım takımlar arasından en iyisi ama şöyle bir sıkıntısı var. Güney Kore liginin en büyük 2-3 takımından biri olduğu için herkes bize karşı kapanarak oynuyor. Yani kontra atakla gelmezsek ceza sahasında 15 kişi falan oluyor, benim oyun tarzım da takım oyunundan çok bireysel oyun. Uzaktan plase vursam milletten sekiyor, koştuğunda gidemiyorsun, çok tıkanık gibi olsa da sonuçta kaliteli bir takım olduğu için her maç 2-3 önemli fırsat yakalayıp çoğunu gol yapıyorum. Oyunu buradayken kapattım, şu ana kadar olanları ve ileride olacakları da buraya yazmayı düşünüyorum. Okuduysanız teşekkürler.
Punjab FC diye tarihin en dandik Hint takımı sadece beni almak istiyor, oraya gidiyorum. Geldiğim gibi ligin en iyi oyuncusu olduğum için reklamlar cartlar curtlar derken ciddi manada parayı buluyorum. Fakat adamlar adeta facia. Gerçekten futbol fakiri, atak yapamıyoruz. Tek atak girişimi ben kaçıyorum, rakip defansa karşı 1'e 5 atak düzenliyorum, yaydan 90'a plase bırakıyorum, veya ben koşu atıyorum L+1 Üçgen ile top önüme geliyor ve tüm takımı geçerek karşı karşıya da asıyorum. 12 takımlı ligte 8. oluyoruz, takımın attığı 23 golün 20'si benden. Üçüncü sezon Duisburg, Nashville SC ve Incheon United benle ilgileniyor birde Punjab FC sözleşme imzalamak istiyor.
En yüksek maaşı verdiği için logosundan Serie B takımı sandığım Incheon United'a gidiyorum. Adamlar Güney Kore liginde çıkıyor, takımın vasıfsızlık da Punjab FC'nin Güney Kore bayisi gibi bir şey. İlk maçlarda çok fena damga vuruyorum, çünkü önceki iki takımımda da tek başıma atak yapıyordum. Topu 10 dakika falan ayağımda tutarsam kanatlardan belki destek geliyordu. Bu takımda iki santrafor oynuyoruz, diğer santrafor benim kuyruğum gibi geziyor, bende ona veriyorum, ondan alıyorum, atıyorum, attırıyorum. Bir şeyler yapıyorum. İlk maçlarda büyük damga vurduğum için Hindistan'da yüzü olduğum reklamların Güney Kore'de de yüzü oluyorum. Gazetelere, dergilerin aranan ismi oluyorum, Güney Kore'de İlhan Mansız'ın 4 gömlek üstüymüş gibi bir muamele görüyorum. İlk maçlardan sonra yine ikinci santraforlar benle birlikte gelmiyor, uzaktan plaseler denediğim bir sene daha oluyor, bu ligte 12 takımın ilk 6'sı play-off oynuyor, ben gelmeden önce takım 9.'ydu. İnişli çıkışlı bir performansla geldik, son maçtan önce 7.'yiz, önümüzdeki takımla aramızdaki puan farkı 3, 8. ile oynuyorlar, biz ise 2. Ulsan Hyundai ile oynuyoruz. Dakika 75'te atıyorum, play-off'tayız. Bu maçla birlikte Ulsan Hyundai benle ilgilenmeye başlıyor, play-off'larda maç kazanamadan (4 ya da 3 beraberlik) sezonu 6. bitiriyoruz. Sene sonu bu takım sözleşme imzalamak istiyor, onun dışında Ulsan Hyundai, Daegu, Hacken, Valerenga ve Duisburg beni isterken bu takımda maaşımı azaltıp sözleşme imzalamak istiyor.
Yüksek farkla en yüksek maaşı verdiği için ve en iyi takım olduğu için Ulsan Hyundai'ye gidiyorum. Bu takım oynadığım takımlar arasından en iyisi ama şöyle bir sıkıntısı var. Güney Kore liginin en büyük 2-3 takımından biri olduğu için herkes bize karşı kapanarak oynuyor. Yani kontra atakla gelmezsek ceza sahasında 15 kişi falan oluyor, benim oyun tarzım da takım oyunundan çok bireysel oyun. Uzaktan plase vursam milletten sekiyor, koştuğunda gidemiyorsun, çok tıkanık gibi olsa da sonuçta kaliteli bir takım olduğu için her maç 2-3 önemli fırsat yakalayıp çoğunu gol yapıyorum. Oyunu buradayken kapattım, şu ana kadar olanları ve ileride olacakları da buraya yazmayı düşünüyorum. Okuduysanız teşekkürler.