Atatürk dönemindeki şartlara göre diktatördü. Bunu söylemenin herhangi sakıncası yok. Diktatör kelimesi Türkçeye yanlış çevrilmiş bir kelime. Garibaldi İtalya'ya siyasi birliğini sağlamaya Sicilya'ya çıktığında hoş geldin diktatör diye karşılanmıştı. Atatürk'ün diktatörlüğü döneminde Elza Niyego cinayeti, Trakya Olayları, Dersim Olayları gibi tatsız birtakım hadiseler yaşandı ama bunu günümüzde okuduğumuzda rahatsız ederken o dönem için bu olaylar normal karşılanıyordu. Atatürk'ün çok partili siyasete dönüş denemeleri oldu ama o dönem şartlarında pek mümkün değildi ve yanındaki insanlarda hala Osmanlı geri gelecek paranoyasıyla hareket ettiler. O yüzden zaten pek de gönüllü değillerdi açıkçası çok partili siyasete dönmeye. Dönemin hiçbir ülkesinde -elbette istisnalar hariç- demokrasiye geçelim şöyle yapalım böyle yapalım gibi şeyler yoktu herkes tek bir liderin arkasında toplanıyordu. Zaten şöyle bir durum Türkiye 23'te kuruldu 50 seçimleriyle demokrasiyle tanıştı. 46 seçimleri alenen hileliydi. Yine de Atatürk'ün dönemiyle hareket eden ortalama üstü bir siyasetçi olduğu düşüncesindeyim. Zaten liderliğine ve askeri dehasına elbette söylenecek bir söz yok tabii ki. Çok büyük adam.