PAYBACK #48
27 Eylül Cuma, 21:00 - C
Greensboro Coliseum Complex
North Carolina, Greensboro
ŞOVU TAKİP ETMEK İÇİN NEDENLER
1- Lockdown sonrası ilk şov!
2- Dexter Lumis vs. Malakai Black
3- La Cara
4- Television Champion Bray Wyatt vs. Randy Orton - Non Title Match
5- Aile Yemeği
PYROLAR PATLIYOR VE PAYBACK #48 BAŞLIYOR!
Pyroların patlaması sona erdiğinde, kameralar hiç ringe dönmüyor çünkü direkt bir şarkının çalmaya başlaması ile aksiyon başlıyor!
Şarkının bir müddet ilerlemesiyle birlikte arka alandan gelen isimler Ricardo Rodriguez ile Alberto Del Rio oluyor! Yüzlerindeki arkasında özgüven bulunan kahkahaları dikkatimizden kaçmamakta. Bir süre Stage'de durarak seyirci kitlesini izlemeyi ihmal etmeyen bu ikili, şimdi ringin yolunu tutuyorlar. Ağır adımlarla ringe ilerliyorlar, ringe vardıklarında ise önce Alberto, sonra da Ricardo olacak şekilde çelik basamaktan Apron'a çıkıyorlar. İplerin arasından ringin içine girmelerinden sonra Ricardo bulunduğu noktada duruyor, Alberto ise köşelerden bir tanesine yönelerek Second-rope'ye çıkıyor ve kemerini havaya kaldırıyor! Ricardo onu alkışlıyor. Bir süre orada vakit geçirmesinin ardından iniyor ve iplerin arasından kendisine uzatılan mikrofonu teslim alıyor. Mikrofonu ağzına doğru tutmasının ardından konuşmasına başlıyor.
Alberto Del Rio: Güzel bir başlangıç oldu, öyle değil mi? (sırıtıyor) Aldığım farklı bir galibiyetin ardından kemerim eşliğinde burada olmanın inanılmaz rahatlığını yaşıyorum ama üzerinde durmak istediğim nokta elbette ki bu değil. Ne yani, Lockdown'dan sonra kendisini bu şirketin vitrininde; adeta ''gerçek'' bir yıldızmışçasına sunan ve bu şekilde parıldamaya çalışan o cabron hakkında bir şeyler söylemeyecek miyim? Onu sadece yenmekle kalmadım, bütün gösterisini yerle bir ettin. Sunduğu eğlendiri ve gösterinin ardındaki sahteliği gözler önüne serdim! Konuşma sırası bende çünkü onu orada mağlup eden benim! Söz hakkı bende çünkü başarılı olan benim! İşte bu yüzden şirketin gerçek yüzü olma sıfatını üstümde taşıyorum! Sırf kitleleri eğlendirmenin başarı olmadığını, asıl olanın benim gibi ringde ter dökmek, acıyı hissetmek ve düşmanlarına diz çöktürmek olduğunu sadece o zavallıya değil, karşıma geçen bütün herkese gösterdim! (iyice ateşleniyor) Ben Alberto Del Rio, bu şirkette başıma ne geldiyse ve ben ne yaptıysam... Ben her zaman kazandım! Her bir maçı, her bir şampiyonluğu hak ettim! İhanetler, arkadan vurmalar, hileler... Ben hep en iyi olmayı seçtim! Gerçek başarıyı seçtim! Her zaman gerçek başarıya imzamı attım! Şu iyi bir şekilde bilinse mükemmel olur, ben her zaman kazanırım!
Alberto'nun sinirini yatıştırmak üzere Ricardo'nun araya girdiğini ve ona bir müddet durması gerektiğini söylüyor. Alberto biraz beklemesinin ardından konuşmasını sürdürüyor.
Alberto Del Rio: Ama bu bir duraklama noktası değil. Val'i acımasızca ekarte etmiş olmak yetmez. Şimdi... Şimdi ise önümde tepesine tırmanılacak, aşılacak son bir dağ kaldı. Belki de bilgeliğe ulaşmadan önceki son aşama... Doymadan önceki son meydan okuma... Evet, son bir başarı daha... Onu da elde etmem dahilinde, adımı tarihe kazımanın haricinde; sorgulanamaz bir mertebede olduğumu akıllara sokacağım. Bu, bu... Bu Prestige Grand Wrestling bünyesinde yalnızca bir kez yapılabildi, ben de bunu tekrarlama konusunda oldukça istekli, iştahlıyım. Bunu yapabilen ise sadece Will Ospreay'di...
Arena iyice yoğunlaşıyor, arena içindeki coşku ve gürültü bir hayli artmış durumda. Yoğun bir Cheer söz konusu diyebiliriz. Alberto bunları bir süre dinlemesinin ardından konuşmasını kaldığı yerden sürdürüyor.
Alberto Del Rio: Bunu ilan etmekten ve açık bir şekilde haykırmaktan çekinmiyorum ki, bunu ben de yapacağım! Neyden bahsettiğimi anlamış gibisiniz (sırıtıyor). Aynı esnada iki ana kemeri de omzumda taşımaktan, Double Champion olmanın ta kendisinden bahsediyorum! Will'in bunu başaran yegane kişi olmanın inanılmaz hissine kapıldığını gayet net bir şekilde biliyorum ama onun tadını kaçıracak kişi de ben olacağım. Ben de Double Champion olacağım! Benim için bu sadece bir son değil, bir başlangıç olacak. Ve, şunu da belirtmeliyim ki; bunun için son bir adım kaldı. O adım, Payback 50’de atılacak! Chris Jericho... (THIS IS AWESOME) (duraksıyor) Chris Jericho, seninle bir geçmişimiz var, öyle değil mi? Omzundaki kemer için sana gelirken, insanların söylemesinin aksine sana saygı duymamı bekleme. Çünkü sen dünyanın çeşitli noktalarında güreşen ve sektörün önemli bir gelişme katetmesini sağlayan o eski Jericho değilsin. O eski ''Y2J'' zamanı bitti, şimdi benim zamanım! İşte bu yüzden sana meydan okuyorum Chris! Ama bu sıradan bir meydan okuma değil. Geçmişini yok edecek, efsaneni gölgede bırakacak ve en önemlisi de... Kemerini omzundan söküp alacak bir meydan okuma!
Alberto ile Ricardo'nun da ringi terk etmek üzere hareketlendiğini görüyoruz. Ta ki, arenada kulaklarda yankılanan o şarkıyı duyana kadar!
Şarkı epey bir ilerliyor, arka alandan gelen isim Bryan Danielson oluyor! Stage'den ilerlemek yerine, uzun bir süre bulunduğu noktada duruyor ve kendisini coşku ile karşılayan seyirci kitlesini izliyor. Bu fazla sürse de, Bryan'ın elindeki mikrofon eşliğinde ringin yolunu tuttuğunu izliyoruz. Ringe ilerlediği esnada ellerini havaya kaldırıyor, açıyor. Fazla sürmeden ringe varıyor, çelik basamakları kullanarak Apron'a çıkmasının ardından iplerin arasından ringe giriyor. Alberto'nun tam karşısına geçiyor ve elindeki mikrofonu ağzına doğru tutarak, Alberto'nun gözlerinin içine bakarak konuşuyor.
Alberto'nun sinirini yatıştırmak üzere Ricardo'nun araya girdiğini ve ona bir müddet durması gerektiğini söylüyor. Alberto biraz beklemesinin ardından konuşmasını sürdürüyor.
Alberto Del Rio: Ama bu bir duraklama noktası değil. Val'i acımasızca ekarte etmiş olmak yetmez. Şimdi... Şimdi ise önümde tepesine tırmanılacak, aşılacak son bir dağ kaldı. Belki de bilgeliğe ulaşmadan önceki son aşama... Doymadan önceki son meydan okuma... Evet, son bir başarı daha... Onu da elde etmem dahilinde, adımı tarihe kazımanın haricinde; sorgulanamaz bir mertebede olduğumu akıllara sokacağım. Bu, bu... Bu Prestige Grand Wrestling bünyesinde yalnızca bir kez yapılabildi, ben de bunu tekrarlama konusunda oldukça istekli, iştahlıyım. Bunu yapabilen ise sadece Will Ospreay'di...
Arena iyice yoğunlaşıyor, arena içindeki coşku ve gürültü bir hayli artmış durumda. Yoğun bir Cheer söz konusu diyebiliriz. Alberto bunları bir süre dinlemesinin ardından konuşmasını kaldığı yerden sürdürüyor.
Alberto Del Rio: Bunu ilan etmekten ve açık bir şekilde haykırmaktan çekinmiyorum ki, bunu ben de yapacağım! Neyden bahsettiğimi anlamış gibisiniz (sırıtıyor). Aynı esnada iki ana kemeri de omzumda taşımaktan, Double Champion olmanın ta kendisinden bahsediyorum! Will'in bunu başaran yegane kişi olmanın inanılmaz hissine kapıldığını gayet net bir şekilde biliyorum ama onun tadını kaçıracak kişi de ben olacağım. Ben de Double Champion olacağım! Benim için bu sadece bir son değil, bir başlangıç olacak. Ve, şunu da belirtmeliyim ki; bunun için son bir adım kaldı. O adım, Payback 50’de atılacak! Chris Jericho... (THIS IS AWESOME) (duraksıyor) Chris Jericho, seninle bir geçmişimiz var, öyle değil mi? Omzundaki kemer için sana gelirken, insanların söylemesinin aksine sana saygı duymamı bekleme. Çünkü sen dünyanın çeşitli noktalarında güreşen ve sektörün önemli bir gelişme katetmesini sağlayan o eski Jericho değilsin. O eski ''Y2J'' zamanı bitti, şimdi benim zamanım! İşte bu yüzden sana meydan okuyorum Chris! Ama bu sıradan bir meydan okuma değil. Geçmişini yok edecek, efsaneni gölgede bırakacak ve en önemlisi de... Kemerini omzundan söküp alacak bir meydan okuma!
Alberto ile Ricardo'nun da ringi terk etmek üzere hareketlendiğini görüyoruz. Ta ki, arenada kulaklarda yankılanan o şarkıyı duyana kadar!
Şarkı epey bir ilerliyor, arka alandan gelen isim Bryan Danielson oluyor! Stage'den ilerlemek yerine, uzun bir süre bulunduğu noktada duruyor ve kendisini coşku ile karşılayan seyirci kitlesini izliyor. Bu fazla sürse de, Bryan'ın elindeki mikrofon eşliğinde ringin yolunu tuttuğunu izliyoruz. Ringe ilerlediği esnada ellerini havaya kaldırıyor, açıyor. Fazla sürmeden ringe varıyor, çelik basamakları kullanarak Apron'a çıkmasının ardından iplerin arasından ringe giriyor. Alberto'nun tam karşısına geçiyor ve elindeki mikrofonu ağzına doğru tutarak, Alberto'nun gözlerinin içine bakarak konuşuyor.
Bryan Danielson: Bu söylediklerin fazlasıyla umut verici ama bir o kadar da hayalperest. Başarmak istediğini görebiliyorum ve peşinden koşulmasının mantık dışı olmadığına inanıyorum. Ama içerisinde yer aldığımız bu simülasyonda, her şey isteklerimiz doğrultusunda ilerlemiyor Alberto.
Alberto Del Rio: (küçümser bir tavırla) Öyle mi?
Bryan Danielson: Aynen öyle! Jericho'yu iyi tanımıyorsun adamım! Konu kazanmak olduğunda, bu adamın şansı her zaman yaver gidiyor. Onun karşısına geçtiğinde her şey onun lehine işliyor! Buna inanmak güç! Bu inanılır gibi değil! The Judgment Day'in orada olması bile bir avantaja dönüştü! Şu anda burada olmam gerçekten bir mucize diyebilirim Alberto. Orada olanlardan sonra kendime zor geldim. Lockdown sonrası her şeyin bittiğini düşündüm. Bir daha oraya dönmemeyi aklımdan geçirdim. Aldığım hasarlar umurumda bile değildi, aklımdan sadece aynanın diğer tarafına geçen Jericho'yu elimden kaçırmış olmam geçiyordu. O an sadece o ringde değil, hayatımda da kaybolmuş gibi hissettim. O kadar kötüydüm ki... Bu şirketten ayrılmayı düşündüm! Bu bunalımın neye eşit olduğu hakkında fikrin var mı Alberto?
Bryan yutkunmasının ardından konuşmasını sürdürüyor.
Alberto Del Rio: (küçümser bir tavırla) Öyle mi?
Bryan Danielson: Aynen öyle! Jericho'yu iyi tanımıyorsun adamım! Konu kazanmak olduğunda, bu adamın şansı her zaman yaver gidiyor. Onun karşısına geçtiğinde her şey onun lehine işliyor! Buna inanmak güç! Bu inanılır gibi değil! The Judgment Day'in orada olması bile bir avantaja dönüştü! Şu anda burada olmam gerçekten bir mucize diyebilirim Alberto. Orada olanlardan sonra kendime zor geldim. Lockdown sonrası her şeyin bittiğini düşündüm. Bir daha oraya dönmemeyi aklımdan geçirdim. Aldığım hasarlar umurumda bile değildi, aklımdan sadece aynanın diğer tarafına geçen Jericho'yu elimden kaçırmış olmam geçiyordu. O an sadece o ringde değil, hayatımda da kaybolmuş gibi hissettim. O kadar kötüydüm ki... Bu şirketten ayrılmayı düşündüm! Bu bunalımın neye eşit olduğu hakkında fikrin var mı Alberto?
Bryan yutkunmasının ardından konuşmasını sürdürüyor.
Bryan Danielson: İşler benim için o esnada o kadar çığırından çıkmıştı ki, gözümü karartım ve ivedi bir şekilde The Miz'in yanına giderek kontratımın feshini ve bu hikayenin burada sonlanmasını istedim! Beni kaybetmek istemedi, bunu göze alamadı! O adam, gözlerimin içerisine bakarak bana yalvardı! Gitmememi ve bu şirkete lazım olduğumu bana sürekli, sürekli ve sürekli aktardı! Ya ben... O an hiçbir şey ilgi alanımda değildi çünkü ben buralardan gitmeyi çoktan kafaya koymuştum!
Ricardo Rodriguez: Pekala... Bu bizi pek ilgilendirmiyor. Sahiden... Neden buradasın o halde? Gitsene!
Bryan Danielson: Bunu yapamadım, bunu asla yapamazdım. (parmağıyla işaret ediyor, kendi etrafında tam tur atarak) Etrafımdaki insanlar ve sizler... Lockdown sonrasında birçok teselli aldım. Sen Bryan'sın, pes edemezsin dediler. Lockdown'da kaybetmiş olabilirsin ama bir gün o kemeri kazanacaksın dediler. Bir kahraman olduğumu bana hatırlattılar! Bu popülariteyi anlık bir kıvılcım uğruna, bir bunalım uğrunda yok edemezdim. Bu kendime yapabileceğim en büyük haksızlık olurdu, Alberto. Bir kahraman bu şekilde pes etmemeli, değil mi? (sırıtıyor) Kaosun, gerilimin ve fazlasıyla aksiyonun hakim olduğu bu savaş alanı beni korkutamaz. Ben bu sürecin karışıklığını içimde yaşarken, bu ringe öylece çıkmanın ardından o kemer için bir maç elde etmene göz yumamam! Bunu bekleme benden, ese! Alberto, senin burada zaferini kutlamanı izlemek için buraya gelmedim. Bu işin ne şekilde ilerleyeceğine ve sonuçlanacağına senin karar veremeyeceğin gerçeğini yüzüne vurmak için geldim!
Alberto Del Rio: Sen kendini ne zannediyorsun?
Bryan Danielson: Ne sen, ne de başka biri! Bu bir savaş ve bu savaşın kararını biz değil, meclis verecek! Çünkü bu iş, sadece benim ya da senin kemer için mücadele etmen değil, bu şirketin geleceğini belirleyecek bir karar olacak. World Heavyweight Championship için kim karşılaşacak, buna meclis karar verecek! Yarıda kalan o maçın ardından bir rövanş için hakkım olduğuna mı karar verilecek yoksa senin keyfi bir şekilde o kemer için mücadele etmene yol mu açılacak? Bunu göre...
Ricardo Rodriguez: Pekala... Bu bizi pek ilgilendirmiyor. Sahiden... Neden buradasın o halde? Gitsene!
Bryan Danielson: Bunu yapamadım, bunu asla yapamazdım. (parmağıyla işaret ediyor, kendi etrafında tam tur atarak) Etrafımdaki insanlar ve sizler... Lockdown sonrasında birçok teselli aldım. Sen Bryan'sın, pes edemezsin dediler. Lockdown'da kaybetmiş olabilirsin ama bir gün o kemeri kazanacaksın dediler. Bir kahraman olduğumu bana hatırlattılar! Bu popülariteyi anlık bir kıvılcım uğruna, bir bunalım uğrunda yok edemezdim. Bu kendime yapabileceğim en büyük haksızlık olurdu, Alberto. Bir kahraman bu şekilde pes etmemeli, değil mi? (sırıtıyor) Kaosun, gerilimin ve fazlasıyla aksiyonun hakim olduğu bu savaş alanı beni korkutamaz. Ben bu sürecin karışıklığını içimde yaşarken, bu ringe öylece çıkmanın ardından o kemer için bir maç elde etmene göz yumamam! Bunu bekleme benden, ese! Alberto, senin burada zaferini kutlamanı izlemek için buraya gelmedim. Bu işin ne şekilde ilerleyeceğine ve sonuçlanacağına senin karar veremeyeceğin gerçeğini yüzüne vurmak için geldim!
Alberto Del Rio: Sen kendini ne zannediyorsun?
Bryan Danielson: Ne sen, ne de başka biri! Bu bir savaş ve bu savaşın kararını biz değil, meclis verecek! Çünkü bu iş, sadece benim ya da senin kemer için mücadele etmen değil, bu şirketin geleceğini belirleyecek bir karar olacak. World Heavyweight Championship için kim karşılaşacak, buna meclis karar verecek! Yarıda kalan o maçın ardından bir rövanş için hakkım olduğuna mı karar verilecek yoksa senin keyfi bir şekilde o kemer için mücadele etmene yol mu açılacak? Bunu göre...
Bryan'ın sözü yarıda kesiliyor. Hay aksi!
Bu partinin onlar olmadan sürmesini beklemek aptallık olurdu! Bütün The Judgment Day üyeleri burada! Hepsi hızlı adımlarla ringe doğru ilerliyorlar! Alberto... Alberto iplerin arasından Apron'a geçmesinin ardından direkt aşağıya atlıyor ve bariyerlerin üstünden atlayarak seyircilerin arasına karışıyor, uzuyor. Gözler Bryan'da, intikam mı alacak yoksa Alberto gibi o da kaçacak mı?
Ricardo iplerin arası... Bryan onu tutuyor ve sert bir şekilde ring matına fırlatıyor! Şimdi kendisi de iplerin altından kayarak ringin dışına çıkıyor, o da farklı bir taraftaki bariyerlerin üstünden atlıyor ve seyircilerin arasında ilerliyor. The Judgment üyeleri ringe varıyorlar! Her biri ringin farklı bir köşesinden ringe giriyor. Önce ipten destek alarak Apron'a çıkıyorlar, sonra da ringin içine giriyorlar. Bu esnada Bryan ile Alberto'nun arenanın farklı noktalarında seyircilerin arasında olduklarını ve olan bitenleri izlediklerini görüyoruz. Alberto elleriyle başını tutuyor, Bryan ise reaksiyon göstermiyor. Ring içine döndüğümüzde ise... İcraata başlıyorlar!
Yumruklarla girişiyorlar! Üst üste attıkları yumruklar karşısında Ricardo'nun kendisini yerde bulması fazla gecikmiyor. Bununla onu rahat bırakmıyorlar, yerde de Stompluyorlar! Ricardo dirençsiz kalıyor! Şimdi duruyorlar, JD McDonagh; Ricardo'yu kaldırıyor ve ona Devil Inside yapıyor! Sonrasında onu saçından çekerek sürüklüyor ve biraz doğrultmasının ardından boğazı ortanca ipte olacak şekilde bırakıyor. Dominik iplere koşuyor, iplerden sekiyor ve 619 yapıyor! Hızla Top-rope'ye çıkıyor ve Frog Splash yapıyor! Sıra Finn Balor'da, o da iplerin arasından Apron'a geçmesinin ardından Top-rope'ye çıkıyor. Bulunduğu noktada ayağa kalkmasının ardından... Coup de Grâce yapıyor! Ricardo berbat halde! Alberto çıldırıyor ama elinden gelen bir şey yok! Bryan ise izliyor öylece. Şimdi gözler Carlito'nun üzerinde... Dominik ona bir şeyler söylüyor, yakından çeken kameralar sayesinde ne söylediğini rahatlıkla anlayabiliyoruz.
Dominik: Sıra sende dostum, hamle sırası sende.
Gözler Carlito'nun üstünde, herkes ondan bitirici hareketlerinden bir tanesini yapmasını bekliyordu ama o elindeki şeftaliyi ısırarak, suları fışkırıyor, ve doğrudan yerdeki Ricardo'nun yüzüne tükürmekte alıyor soluğu! Bunun sonucu olarak bütün The Judgment Day üyelerinin sırıtmaya başladıklarını görüyoruz. Buradaki işleri bitmiş gibi görünüyor, bir başka şov ve bir başka gözdağı geldi. Carlito'nun, Finn'e doğru gittiği ve ona bir şeyler söylediğini görüyoruz. Finn'den onay istiyor konuşmak üzere, Finn başını sallamakla yetiniyor. Carlito ring dışındaki görevlilere yönelerek bir mikrofon istiyor, bu mikrofonun uzatılması gecikmiyor. Carlito elindeki mikrofonu ağzına doğru tutarak konuşmaya başlıyor. Herkes pür dikkat bir şekilde kulak veriyor onun söyleyeceklerine.
Bu partinin onlar olmadan sürmesini beklemek aptallık olurdu! Bütün The Judgment Day üyeleri burada! Hepsi hızlı adımlarla ringe doğru ilerliyorlar! Alberto... Alberto iplerin arasından Apron'a geçmesinin ardından direkt aşağıya atlıyor ve bariyerlerin üstünden atlayarak seyircilerin arasına karışıyor, uzuyor. Gözler Bryan'da, intikam mı alacak yoksa Alberto gibi o da kaçacak mı?
Ricardo iplerin arası... Bryan onu tutuyor ve sert bir şekilde ring matına fırlatıyor! Şimdi kendisi de iplerin altından kayarak ringin dışına çıkıyor, o da farklı bir taraftaki bariyerlerin üstünden atlıyor ve seyircilerin arasında ilerliyor. The Judgment üyeleri ringe varıyorlar! Her biri ringin farklı bir köşesinden ringe giriyor. Önce ipten destek alarak Apron'a çıkıyorlar, sonra da ringin içine giriyorlar. Bu esnada Bryan ile Alberto'nun arenanın farklı noktalarında seyircilerin arasında olduklarını ve olan bitenleri izlediklerini görüyoruz. Alberto elleriyle başını tutuyor, Bryan ise reaksiyon göstermiyor. Ring içine döndüğümüzde ise... İcraata başlıyorlar!
Yumruklarla girişiyorlar! Üst üste attıkları yumruklar karşısında Ricardo'nun kendisini yerde bulması fazla gecikmiyor. Bununla onu rahat bırakmıyorlar, yerde de Stompluyorlar! Ricardo dirençsiz kalıyor! Şimdi duruyorlar, JD McDonagh; Ricardo'yu kaldırıyor ve ona Devil Inside yapıyor! Sonrasında onu saçından çekerek sürüklüyor ve biraz doğrultmasının ardından boğazı ortanca ipte olacak şekilde bırakıyor. Dominik iplere koşuyor, iplerden sekiyor ve 619 yapıyor! Hızla Top-rope'ye çıkıyor ve Frog Splash yapıyor! Sıra Finn Balor'da, o da iplerin arasından Apron'a geçmesinin ardından Top-rope'ye çıkıyor. Bulunduğu noktada ayağa kalkmasının ardından... Coup de Grâce yapıyor! Ricardo berbat halde! Alberto çıldırıyor ama elinden gelen bir şey yok! Bryan ise izliyor öylece. Şimdi gözler Carlito'nun üzerinde... Dominik ona bir şeyler söylüyor, yakından çeken kameralar sayesinde ne söylediğini rahatlıkla anlayabiliyoruz.
Dominik: Sıra sende dostum, hamle sırası sende.
Gözler Carlito'nun üstünde, herkes ondan bitirici hareketlerinden bir tanesini yapmasını bekliyordu ama o elindeki şeftaliyi ısırarak, suları fışkırıyor, ve doğrudan yerdeki Ricardo'nun yüzüne tükürmekte alıyor soluğu! Bunun sonucu olarak bütün The Judgment Day üyelerinin sırıtmaya başladıklarını görüyoruz. Buradaki işleri bitmiş gibi görünüyor, bir başka şov ve bir başka gözdağı geldi. Carlito'nun, Finn'e doğru gittiği ve ona bir şeyler söylediğini görüyoruz. Finn'den onay istiyor konuşmak üzere, Finn başını sallamakla yetiniyor. Carlito ring dışındaki görevlilere yönelerek bir mikrofon istiyor, bu mikrofonun uzatılması gecikmiyor. Carlito elindeki mikrofonu ağzına doğru tutarak konuşmaya başlıyor. Herkes pür dikkat bir şekilde kulak veriyor onun söyleyeceklerine.
Carlito: Hey, Dom'! Bunu yapmak oldukça eğlenceliydi, öyle değil mi, huh? Biliyorsun, seninle gecelere akıyoruz. Yakın zamanda boşanmış bu adamın kafası dağıtılmalıydı ve bu da onu dışarı çıkararak yapılabilirdi. Seni iyi bilirim Amigo, o zor zamanların ardından seni kendine getirecek yegane şey; soluğu o çıtırlarla takılmaktı. (hep birlikte sırıtıyorlar) Bu vesileyle birçok amcık gördük, bunu saklayamayacağım! Bundan biraz daha bahsetmek isterim.
JD McDonagh: Ne kastediyorsun?
Finn Balor: Bırak, devam etsin.
Carlito: Birçok çeşit amcık gördüm, her türünü ve her rengini... Farklı ebatlar ve farklı tatları vardı lakin... Bu deliklerden hiçbiri Alberto'daki kara delik kadar büyük değildi! (ekip arkadaşları kahkaha atıyorlar) Ben ciddiyim adamım. Evet, Alberto Del Rio! Sen kadınlardan bile daha korkaksın! Koca bir deliğe sahipsin, ama biz seni burada kemeri tutarken izliyoruz! Bunun adil olduğunu mu sanıyorsunuz? Sen hayvandan aşağıda bir varlıksın Alberto! Senin gibi bir yavşağın bu kemeri tutması benim ağrıma gidiyor! Bunu hazmedemiyorum! Finn gibi, Dominik gibi gerçek adamlar varken... Bu kemerin değerini bilen, burada hak edenler varken senin gibi bir aşağılık adamın o kemeri omuzlarında taşıması kabul edilemez! Ama merak etme... Bu durum çok yakında değişecek. Ava giderken avlanacaksın, bilmem anlayabiliyor musun... Hiç şüphesiz, Prestige Grand Wrestling'in dengesini değiştiren o cengaverler, bunu görecek ve orada olacaklardır.
Carlito biraz duraksadıktan sonra son sözlerini söylüyor.
Carlito: Herkese neler yapabileceğimizi gösterdik! Şimdi de bu işe el atacağız. Senin bu tatlı kemerinin omzundan düşmesi an meselesi, Alberto! Biz buradayız, Judgment Day buradayken kimse rahat olamaz! Kimse!
JD McDonagh: Ne kastediyorsun?
Finn Balor: Bırak, devam etsin.
Carlito: Birçok çeşit amcık gördüm, her türünü ve her rengini... Farklı ebatlar ve farklı tatları vardı lakin... Bu deliklerden hiçbiri Alberto'daki kara delik kadar büyük değildi! (ekip arkadaşları kahkaha atıyorlar) Ben ciddiyim adamım. Evet, Alberto Del Rio! Sen kadınlardan bile daha korkaksın! Koca bir deliğe sahipsin, ama biz seni burada kemeri tutarken izliyoruz! Bunun adil olduğunu mu sanıyorsunuz? Sen hayvandan aşağıda bir varlıksın Alberto! Senin gibi bir yavşağın bu kemeri tutması benim ağrıma gidiyor! Bunu hazmedemiyorum! Finn gibi, Dominik gibi gerçek adamlar varken... Bu kemerin değerini bilen, burada hak edenler varken senin gibi bir aşağılık adamın o kemeri omuzlarında taşıması kabul edilemez! Ama merak etme... Bu durum çok yakında değişecek. Ava giderken avlanacaksın, bilmem anlayabiliyor musun... Hiç şüphesiz, Prestige Grand Wrestling'in dengesini değiştiren o cengaverler, bunu görecek ve orada olacaklardır.
Carlito biraz duraksadıktan sonra son sözlerini söylüyor.
Carlito: Herkese neler yapabileceğimizi gösterdik! Şimdi de bu işe el atacağız. Senin bu tatlı kemerinin omzundan düşmesi an meselesi, Alberto! Biz buradayız, Judgment Day buradayken kimse rahat olamaz! Kimse!
Carlito elindeki mikrofonu yere atıyor. Carlito kafasını sallıyor, Dominik ve Jordan'ın ellerini onun omzuna koyduklarını görüyoruz. Her biri sırıtma halinde, kameralar The Judgment Day'in bu kaosunun ardından kapanıyor, reklamlar giriyor.
Kameralarımız arka alana açılıyor. Arka alanda PGW Genel Menajeri The Miz bizi karşılıyor. Miz telefonda önemli bir şeyler konuşuyor gibi gözüküyor.
Kameralarımız arka alana açılıyor. Arka alanda PGW Genel Menajeri The Miz bizi karşılıyor. Miz telefonda önemli bir şeyler konuşuyor gibi gözüküyor.
The Miz: Evet, bu gece daha fazla sıkıntı istemiyorum. Her şeyin %100 çalıştığından emin olun. Gerekirse üç kere kontrol edin.
???: Rahatsız ediyor olacağım ama bu önemli.
???: Rahatsız ediyor olacağım ama bu önemli.
Bu gelen isim Chris Jericho! World Heavyweight Championship kemeri ile birlikte, Miz'in karşısına geçiyor. Miz onu görünce telefonu kapatıyor. Aslında ne olacağını herkes biliyor ama yine de soruyor.
The Miz: Ne istiyorsun Jericho?
Chris Jericho: Adaleti Miz. Çünkü buraya geldiğinden beri, adaletli olduğunu göstermeye çalışıyorsun. Meclisler, fikir almalar vesaire, ancak bana geldiğinde, bunların hiçbirini göremedik. Sana milyon puan değerinde bir soru; neden PGW Şampiyonu, benim kemerime meydan okuyor? Dur dur, daha iyisi; neden maçta sadece benim kemerim ortada oluyor?
The Miz: Ne istiyorsun Jericho?
Chris Jericho: Adaleti Miz. Çünkü buraya geldiğinden beri, adaletli olduğunu göstermeye çalışıyorsun. Meclisler, fikir almalar vesaire, ancak bana geldiğinde, bunların hiçbirini göremedik. Sana milyon puan değerinde bir soru; neden PGW Şampiyonu, benim kemerime meydan okuyor? Dur dur, daha iyisi; neden maçta sadece benim kemerim ortada oluyor?
The Miz: Henüz net bir-
Chris Jericho: Ama ben daha bitirmedim Miz, bir daha sözümü kesme. Olay şu ki, Alberto kadar, ben de bu şirketin şampiyonuyum. Benim kemerim ile onun kemeri arasında bir fark yok. Ancak sadece benim kemerimin ortada olduğu bir maçtan bahsediyorsunuz. Böyle bir maç olmayacak. Eğer benim, Alberto ile maça çıkmamı istiyorsan, o maç unification maçı olacak.
The Miz: Kemerlerin birleştirilmesi gibi bir plan yok Chris. Buna en yakın olduğumuz dönemde bile, iki kemeri kazanan adamın kendisi bunu istemedi. Bunu ne zamanında GM olmuş Cornette, ne O'Neil, ne de şirketin şu anki sahibi Rock istiyor. Gel gelelim ortada Chris Jericho vs. Alberto Del Rio diye bir maç da yok. Herkes bir şey istiyor Chris. Sen kemer birleştirme maçı istiyorsun. Alberto, World Heavyweight Championship için bir maç istiyor. Danielson kendi hakkı olan rövanş maçını istiyor ve ben de hala adaletli bir yönetici olmayı istiyorum.
Chris Jericho: Madem bana istediğimi vermeyeceksin Miz, lafı uzatıp durma. Adaletli bir yönetici mi olmak istiyorsun, al sana adalet şansı. World Heavyweight Championship için, Bryan'ın rövanşını veriyorum. Bu maçı bir an önce resmi yap.
Chris Jericho: Ama ben daha bitirmedim Miz, bir daha sözümü kesme. Olay şu ki, Alberto kadar, ben de bu şirketin şampiyonuyum. Benim kemerim ile onun kemeri arasında bir fark yok. Ancak sadece benim kemerimin ortada olduğu bir maçtan bahsediyorsunuz. Böyle bir maç olmayacak. Eğer benim, Alberto ile maça çıkmamı istiyorsan, o maç unification maçı olacak.
The Miz: Kemerlerin birleştirilmesi gibi bir plan yok Chris. Buna en yakın olduğumuz dönemde bile, iki kemeri kazanan adamın kendisi bunu istemedi. Bunu ne zamanında GM olmuş Cornette, ne O'Neil, ne de şirketin şu anki sahibi Rock istiyor. Gel gelelim ortada Chris Jericho vs. Alberto Del Rio diye bir maç da yok. Herkes bir şey istiyor Chris. Sen kemer birleştirme maçı istiyorsun. Alberto, World Heavyweight Championship için bir maç istiyor. Danielson kendi hakkı olan rövanş maçını istiyor ve ben de hala adaletli bir yönetici olmayı istiyorum.
Chris Jericho: Madem bana istediğimi vermeyeceksin Miz, lafı uzatıp durma. Adaletli bir yönetici mi olmak istiyorsun, al sana adalet şansı. World Heavyweight Championship için, Bryan'ın rövanşını veriyorum. Bu maçı bir an önce resmi yap.
The Miz: Adaletli olmak istiyorum Chris. O yüzden kendi kafama göre bir karar almayacağım. Bu gece bütün herkes, senin rakibin için oy kullanacak. Danielson mu yoksa Alberto mu, buna meclis karar verecek.
Chris Jericho: Ne saçmalıyorsun sen Miz?! Satıldığını söylesen yeterdi. Alberto kaç para verdi he? Kaça sattın şere-
The Miz: Bir çocuk gibi ağlamaya devam mı edeceksin Jericho. Sen bu şirketin ana kemer şampiyonlarından birisin. Öyle davranmaya başla. Bir şeyleri mi değiştirmek istiyorsun? Oy atmakta serbestsin. Şimdi ağlaman bittiyse, başımdan aşkın işim var.
The Miz alanı terk ederken, Jericho ona sinirle bakıyor. Bununla birlikte reklamlara gidiyoruz.
Chris Jericho: Ne saçmalıyorsun sen Miz?! Satıldığını söylesen yeterdi. Alberto kaç para verdi he? Kaça sattın şere-
The Miz: Bir çocuk gibi ağlamaya devam mı edeceksin Jericho. Sen bu şirketin ana kemer şampiyonlarından birisin. Öyle davranmaya başla. Bir şeyleri mi değiştirmek istiyorsun? Oy atmakta serbestsin. Şimdi ağlaman bittiyse, başımdan aşkın işim var.
The Miz alanı terk ederken, Jericho ona sinirle bakıyor. Bununla birlikte reklamlara gidiyoruz.
Randy Orton stage'de beliriyor. Yavaşça ringe doğru yürüyor. Çevresini biraz süzdükten sonra çelik merdivenden çıkıyor. Ardından ringe giriyor. Top Rope'a çıkıyor ve taunt atıyor.
Taunt atarken ışıklar sönüyor.
Bray Wyatt karanlıklar içinde stage'de beliriyor. Elinde gaz lambasıyla yavaşça ringe doğru ilerliyor. Sonrasında gaz lambasını söndürüyor ve bir süre Randy'e bakıyor. İkilinin mazisi olduğu için bir süre Hint dizileri gibi bakışıyorlar. Sonrasında Bray lambayı yere bırakıyor ve çelik merdivenlerden çıkıyor. Paralel iplerden geçiyor. Köşesine geçiyor. Hakem son kontrolleri yapıyor. Ardından işareti veriyor. Maç başladı!
Non Title Match
Bray Wyatt vs. Randy Orton
Maç başladı. İkili Test Of Strength'e gitmek için birbirlerine elini uzatıyorlar. Fakat aniden Bray bir gut kick! Sonrasında Orton'ın ensesine üst üste yumruklar vuruyor. Orton yere düşüyor seri stomplarla devam ediyor. Fakat Orton hızla kaçıp ayağa kalkıyor. Bray bir Clothesline sallıyor Orton bundan eğiliyor ve RKO! Fakat hayır! Bray bundan hızla kurtuluyor ve Orton'ı Sleeper Hold'a alıyor! Bray Sleeper'la Orton'ı kıstırıyor fakat Orton bir süre sonra bundan kurtulmayı başarıp Back Suplex'le Bray'i yatırıyor! Ardından ayaklanırken Bray'i dizlerinin üstünde headlockla kavrıyor! Bir süre sıktıktan sonra Bray ayaklanmayı başarıyor ve Orton'ı iplere doğru fırlatıyor! Gelişine bir Shoulder Block koyuyor. Ardından iplerden sekiyor ve Running Senton! Fakat Orton bundan hızla kaçıyor! Ardından Bray'in kafasından tutuyor ve ringposta fırlatıyor! Ringposttan çok şiddetli bir ses çıkıyor! Bray ringposta toslayıp ring dışına düşüyor. Ardından ring dışında hızla ayağa kalkıyor fakat sallanıyor. Bray'in kaşında bir açılma var. Kaşından kanlar geliyor.
Orton hızla ring dışına çıkıp seri adımlarla Bray'in üstüne yürüyor fakat Bray'den aniden bir clothesline! Başını biraz daha salladıktan sonra kendine geliyor. Ardından Orton'ı tutuyor ve Uranage ile aprona çakıyor fakat hayır! Orton bundan kurtuluyor ve Back Suplex pozisyonuna alıyor. Back Suplex'le Bray'i spiker masasına vuruyor! Sonrasında kaldırıyor ve bunu tekrar yapmak istiyor fakat Bray bu seferkine izin vermiyor ve Uranage ile Orton'ı kavrayıp spiker masasına çakıyor! Sonrasında tutuyor ve Uranage'yle birde aprona vuruyor! Orton sırtını tutarak acıyla yerde kıvranıyor! Sonrasında Bray ringe girip çıkarak count outı sıfırlıyor. Ardından Orton'ın üstüne koşuyor ve Running Senton! Peşinden Orton'ı tutup kaldırıyor ve ringe sokuyor. Sonrasında hızla ringe dalıyor. Orton'ı kaldırıyor. Orton aniden seri yumruklar sallıyor fakat Bray, Orton'ın karnına diziyle vuruyor. Sonrasında iplerden sekiyor ve Running Crossbody! Hayır! Orton bunu dropkickle karşılıyor! Sonrasında seri bir şekilde Tuşa gidiyor. 1.........2.... KICKOUT! Orton, Bray'i chinlocka alıyor. Bir süre sonra Bray bundan ayaklanmayı başarıyor ve Swinging Gutbuster'la Orton'ı yatırıp Tuşa gidiyor! 1........2...... KICKOUT!
Bray, Orton'ı kaldırıyor. Kolundan tutuyor ve köşeye doğru sertçe fırlatıyor! Orton sırtını köşeye çarpıyor! Orton acıyla yerde kıvranıyor! Bray, Orton'ı tekrar kaldırıyor ve bu seferde karşı köşeye fırlatıyor! Ardından üstüne koşuyor ve Body Avalanche! Fakat Orton bundan kaçıyor! Sırtını tutarak hafif soluklandıktan sonra seri yumruklarla Bray'i köşede kıstırıyor! Bray'in suratına suratına yumruklar! Sonrasında Bray'i Top Rope'a çıkartıyor! Ardından kendisi de çıkıyor! Superplex! İkisi de yerde! Orton sırtını tutarak acıyla kıvranıyor! Sonrasında Bray'in üstüne sürünüp Tuş deniyor! 1.........2........ KICKOUT! Bray tekrardan atıyor. Orton ipleri tutarak kalktığı sırada! Bray aniden SPIDER WALK! Sonrasında tersine dönüyor! Orton'ın arkasını dönmesi için hazırda bekliyor! SISTER ABIGAIL!
Fakat hayır! Orton bundan kurtuluyor! Bray bir yumruk sallıyor fakat Orton bundan kaçıyor! Bir Clothesline! Sonrasında bir tane daha! Ardından Bray sersemleyerek bir yumruk daha sallıyor fakat Orton bundan eğiliyor. SNAP POWERSLAM! Sonrasında tutuyor ve aprona atıyor. Oradan çekiyor. SPIKE DDT! Tuşa gidiyor! 1........2........ KICKOUT! Bray tekrardan atıyor! Orton tekrardan RKO hazırlığı yapıyor. Bray ayaklanıyor ve RKO!
Fakat hayır! Bray bundan kurtuluyor ve Orton'ı köşeye doğru şiddetli bir şekilde itiyor! Orton yüzüstü köşeye çarpıyor! Sonrasında Bray kafasından tutuyor ve Orton'ın kafasını köşeye vurmaya başlıyor. Fakat Orton bir süre sonra sağlam bir dirsek geçiriyor. Ardından hızla iplere doğru yumruklayarak götürüyor. Bray aniden bir Headbutt! Orton yere yapışıyor! Bray'de sersemleyip geri geri ring dışına düşüyor! Bray kafasını tutarak ayağa kalkıyor ve bir süre sendeliyor. Sonrasında ringin altından bir tane falçata çıkartıyor! Falçatayla mattaki minderi kesmeye başlıyor! Sonrasında falçatayı yere atıyor ve ringe dalıyor! Ringe giriyor ve Orton'a koşarak bir Running Body Block! Ardından kafasını sallayarak ayağa kalkıyor! Ringin minderini açmaya başlıyor! Minderini açtıktan sonra altındaki süngeri de çıkartıyor! Tahta olan kısım kalıyor! Orton'ı çenesinden tutarak kaldırıyor ve boğazlayarak kestiği kısma doğru çekiyor! Orada tutuyor ve URANAGE! Orton acıdan balık gibi çırpınıyor! Bray ardından SISTER ABIGAIL hazırlığı yapıyor! Köşeye geçiyor ve köşeden sallanıyor! Ardından tersine dönüyor! Orton'ı kaldırıyor ve SISTER ABIGAIL!
Fakat Orton bundan kurtuluyor ve RKO! RKO sonrası bir anda ışıklar kararıyor!
Kırık sesleri içinde ekrana bir MR görüntüsü yansıyor.
Sonrasında Led Ekranda Bray'in güreş dünyasında yaşadığı her şey geri sarmaya başlıyor! Bray'in PGW'de yaptıkları, öncesindeki güreş kariyeri her şey hızlı bir slayt gösterisi eşliğinde geri sarıyor!
Taunt atarken ışıklar sönüyor.
Bray Wyatt karanlıklar içinde stage'de beliriyor. Elinde gaz lambasıyla yavaşça ringe doğru ilerliyor. Sonrasında gaz lambasını söndürüyor ve bir süre Randy'e bakıyor. İkilinin mazisi olduğu için bir süre Hint dizileri gibi bakışıyorlar. Sonrasında Bray lambayı yere bırakıyor ve çelik merdivenlerden çıkıyor. Paralel iplerden geçiyor. Köşesine geçiyor. Hakem son kontrolleri yapıyor. Ardından işareti veriyor. Maç başladı!
Non Title Match
Bray Wyatt vs. Randy Orton
Maç başladı. İkili Test Of Strength'e gitmek için birbirlerine elini uzatıyorlar. Fakat aniden Bray bir gut kick! Sonrasında Orton'ın ensesine üst üste yumruklar vuruyor. Orton yere düşüyor seri stomplarla devam ediyor. Fakat Orton hızla kaçıp ayağa kalkıyor. Bray bir Clothesline sallıyor Orton bundan eğiliyor ve RKO! Fakat hayır! Bray bundan hızla kurtuluyor ve Orton'ı Sleeper Hold'a alıyor! Bray Sleeper'la Orton'ı kıstırıyor fakat Orton bir süre sonra bundan kurtulmayı başarıp Back Suplex'le Bray'i yatırıyor! Ardından ayaklanırken Bray'i dizlerinin üstünde headlockla kavrıyor! Bir süre sıktıktan sonra Bray ayaklanmayı başarıyor ve Orton'ı iplere doğru fırlatıyor! Gelişine bir Shoulder Block koyuyor. Ardından iplerden sekiyor ve Running Senton! Fakat Orton bundan hızla kaçıyor! Ardından Bray'in kafasından tutuyor ve ringposta fırlatıyor! Ringposttan çok şiddetli bir ses çıkıyor! Bray ringposta toslayıp ring dışına düşüyor. Ardından ring dışında hızla ayağa kalkıyor fakat sallanıyor. Bray'in kaşında bir açılma var. Kaşından kanlar geliyor.
Orton hızla ring dışına çıkıp seri adımlarla Bray'in üstüne yürüyor fakat Bray'den aniden bir clothesline! Başını biraz daha salladıktan sonra kendine geliyor. Ardından Orton'ı tutuyor ve Uranage ile aprona çakıyor fakat hayır! Orton bundan kurtuluyor ve Back Suplex pozisyonuna alıyor. Back Suplex'le Bray'i spiker masasına vuruyor! Sonrasında kaldırıyor ve bunu tekrar yapmak istiyor fakat Bray bu seferkine izin vermiyor ve Uranage ile Orton'ı kavrayıp spiker masasına çakıyor! Sonrasında tutuyor ve Uranage'yle birde aprona vuruyor! Orton sırtını tutarak acıyla yerde kıvranıyor! Sonrasında Bray ringe girip çıkarak count outı sıfırlıyor. Ardından Orton'ın üstüne koşuyor ve Running Senton! Peşinden Orton'ı tutup kaldırıyor ve ringe sokuyor. Sonrasında hızla ringe dalıyor. Orton'ı kaldırıyor. Orton aniden seri yumruklar sallıyor fakat Bray, Orton'ın karnına diziyle vuruyor. Sonrasında iplerden sekiyor ve Running Crossbody! Hayır! Orton bunu dropkickle karşılıyor! Sonrasında seri bir şekilde Tuşa gidiyor. 1.........2.... KICKOUT! Orton, Bray'i chinlocka alıyor. Bir süre sonra Bray bundan ayaklanmayı başarıyor ve Swinging Gutbuster'la Orton'ı yatırıp Tuşa gidiyor! 1........2...... KICKOUT!
Bray, Orton'ı kaldırıyor. Kolundan tutuyor ve köşeye doğru sertçe fırlatıyor! Orton sırtını köşeye çarpıyor! Orton acıyla yerde kıvranıyor! Bray, Orton'ı tekrar kaldırıyor ve bu seferde karşı köşeye fırlatıyor! Ardından üstüne koşuyor ve Body Avalanche! Fakat Orton bundan kaçıyor! Sırtını tutarak hafif soluklandıktan sonra seri yumruklarla Bray'i köşede kıstırıyor! Bray'in suratına suratına yumruklar! Sonrasında Bray'i Top Rope'a çıkartıyor! Ardından kendisi de çıkıyor! Superplex! İkisi de yerde! Orton sırtını tutarak acıyla kıvranıyor! Sonrasında Bray'in üstüne sürünüp Tuş deniyor! 1.........2........ KICKOUT! Bray tekrardan atıyor. Orton ipleri tutarak kalktığı sırada! Bray aniden SPIDER WALK! Sonrasında tersine dönüyor! Orton'ın arkasını dönmesi için hazırda bekliyor! SISTER ABIGAIL!
Fakat hayır! Orton bundan kurtuluyor! Bray bir yumruk sallıyor fakat Orton bundan kaçıyor! Bir Clothesline! Sonrasında bir tane daha! Ardından Bray sersemleyerek bir yumruk daha sallıyor fakat Orton bundan eğiliyor. SNAP POWERSLAM! Sonrasında tutuyor ve aprona atıyor. Oradan çekiyor. SPIKE DDT! Tuşa gidiyor! 1........2........ KICKOUT! Bray tekrardan atıyor! Orton tekrardan RKO hazırlığı yapıyor. Bray ayaklanıyor ve RKO!
Fakat hayır! Bray bundan kurtuluyor ve Orton'ı köşeye doğru şiddetli bir şekilde itiyor! Orton yüzüstü köşeye çarpıyor! Sonrasında Bray kafasından tutuyor ve Orton'ın kafasını köşeye vurmaya başlıyor. Fakat Orton bir süre sonra sağlam bir dirsek geçiriyor. Ardından hızla iplere doğru yumruklayarak götürüyor. Bray aniden bir Headbutt! Orton yere yapışıyor! Bray'de sersemleyip geri geri ring dışına düşüyor! Bray kafasını tutarak ayağa kalkıyor ve bir süre sendeliyor. Sonrasında ringin altından bir tane falçata çıkartıyor! Falçatayla mattaki minderi kesmeye başlıyor! Sonrasında falçatayı yere atıyor ve ringe dalıyor! Ringe giriyor ve Orton'a koşarak bir Running Body Block! Ardından kafasını sallayarak ayağa kalkıyor! Ringin minderini açmaya başlıyor! Minderini açtıktan sonra altındaki süngeri de çıkartıyor! Tahta olan kısım kalıyor! Orton'ı çenesinden tutarak kaldırıyor ve boğazlayarak kestiği kısma doğru çekiyor! Orada tutuyor ve URANAGE! Orton acıdan balık gibi çırpınıyor! Bray ardından SISTER ABIGAIL hazırlığı yapıyor! Köşeye geçiyor ve köşeden sallanıyor! Ardından tersine dönüyor! Orton'ı kaldırıyor ve SISTER ABIGAIL!
Fakat Orton bundan kurtuluyor ve RKO! RKO sonrası bir anda ışıklar kararıyor!
Kırık sesleri içinde ekrana bir MR görüntüsü yansıyor.
Sonrasında Led Ekranda Bray'in güreş dünyasında yaşadığı her şey geri sarmaya başlıyor! Bray'in PGW'de yaptıkları, öncesindeki güreş kariyeri her şey hızlı bir slayt gösterisi eşliğinde geri sarıyor!
En sonunda Bray üfleyerek lambayı yakıyor.
EREH ER'EW!
PRED!
Bray'in meşhur introsu tersten oynadıktan sonra
EREH ER'EW!
PRED!
Bray'in meşhur introsu tersten oynadıktan sonra
Led Ekranda kalp atış sesleri geliyor. Sanki birisi yeniden canlanmış gibi..
BRAY WYATT AĞIR ADIMLARLA AYAĞA KALKMAYA ÇALIŞIYOR! ORTON ÜSTÜNE ACIYLA SÜRÜNÜYOR! FAKAT WYATT BİR ANDA AYAĞA KALKIYOR!
Orton sinirle Wyatt'ın kafasından ittiriyor! Ardından hızla köşeye geçiyor ve PUNT KICK hazırlığına geçiyor!
PUNT KICK!
Orton koşarken Wyatt bir anda ayağa kalkıyor ve hakeme bir yumruk atıyor! Hakem yerde acıyla kıvranıyor ve maçı diskalifiye ediyor! Orton şaşkınlıkla ona bakıyor.
Diskalifiye ile Kazanan: Randy Orton
BRAY WYATT AĞIR ADIMLARLA AYAĞA KALKMAYA ÇALIŞIYOR! ORTON ÜSTÜNE ACIYLA SÜRÜNÜYOR! FAKAT WYATT BİR ANDA AYAĞA KALKIYOR!
Orton sinirle Wyatt'ın kafasından ittiriyor! Ardından hızla köşeye geçiyor ve PUNT KICK hazırlığına geçiyor!
PUNT KICK!
Orton koşarken Wyatt bir anda ayağa kalkıyor ve hakeme bir yumruk atıyor! Hakem yerde acıyla kıvranıyor ve maçı diskalifiye ediyor! Orton şaşkınlıkla ona bakıyor.
Diskalifiye ile Kazanan: Randy Orton
Wyatt ağır ağır ayağa kalkıyor. Bu sırada Orton ona bakmaya devam ediyor. Wyatt Orton'a şaşkınlıkla bakıyor.
Bray Wyatt: Neden zil çaldı!? Maçta mıydım? CM Punk nerede? Dostlarım nerede? Lanet olsun onlar nerede? Ben neredeyim? Burası Monday Night Raw değil mi!? Siktir.. Siktir.. Siktir...
Bray Wyatt: Neden zil çaldı!? Maçta mıydım? CM Punk nerede? Dostlarım nerede? Lanet olsun onlar nerede? Ben neredeyim? Burası Monday Night Raw değil mi!? Siktir.. Siktir.. Siktir...
Kafasını sallıyor. Etrafta yazan "PAYBACK" yazısına bakıyor.
Bray Wyatt: Payback de ne! Lanet olsun!
Bray Wyatt şaşkın bir şekilde stage'in yolunu tutuyor ve etrafına şaşırarak bakıyor. Seyirciler de onun bu dönüşü konusunda şaşkın. Wyatt stage'deyken arkasında hareketlenmeler oluyor!
OMG! Bu Velveteen Dream! Yüksek bir pop oluyor!
Velveteen Dream: Hey Huskyyyy.
Velveteen Dream bir anda koşuyor ve Wyatt'a sarılıyor!
Bray Wyatt: Payback de ne! Lanet olsun!
Bray Wyatt şaşkın bir şekilde stage'in yolunu tutuyor ve etrafına şaşırarak bakıyor. Seyirciler de onun bu dönüşü konusunda şaşkın. Wyatt stage'deyken arkasında hareketlenmeler oluyor!
OMG! Bu Velveteen Dream! Yüksek bir pop oluyor!
Velveteen Dream: Hey Huskyyyy.
Velveteen Dream bir anda koşuyor ve Wyatt'a sarılıyor!
Velveteen Dream: Hoş geldin kardeşim! SONUNDA! Hoş geldin!
Fakat Wyatt bir anda Velveteen Dream'in kollarını üstünden çekiyor ve onu itiyor.
Bray Wyatt: Rüyanda görürsün orospu çocuğu!
Velveteen Dream, Bray Wyatt'a ters ters bakarken Wyatt arka alanın yolunu tutuyor. Sonrasında kameralar kapanıyor.
Fakat Wyatt bir anda Velveteen Dream'in kollarını üstünden çekiyor ve onu itiyor.
Bray Wyatt: Rüyanda görürsün orospu çocuğu!
Velveteen Dream, Bray Wyatt'a ters ters bakarken Wyatt arka alanın yolunu tutuyor. Sonrasında kameralar kapanıyor.
Koridorlarda yürüyen Randy Orton'ı görüyoruz. Birkaç kişi onu görüp belki de tebrik etmek istiyorlar ancak korkudan yaklaşamıyorlar. Randy Orton ağır adımlarla soyunma odasına yönelirken karşısında birini görüp duruyor.
PURE Şampiyonu Kenny Omega bir eliyle unvanını tutuyor, öbürü cebinde, rahat tavırlarla Orton'a doğru yaklaşıyor. Kitlenmiş gibi bakıyor ona. Dibinde duruyor ve bir süre sessizce bakışıyorlar. Orton'ın yılan gibi soğuk bakışlarına meydan okuyor Kenny.
PURE Şampiyonu Kenny Omega bir eliyle unvanını tutuyor, öbürü cebinde, rahat tavırlarla Orton'a doğru yaklaşıyor. Kitlenmiş gibi bakıyor ona. Dibinde duruyor ve bir süre sessizce bakışıyorlar. Orton'ın yılan gibi soğuk bakışlarına meydan okuyor Kenny.
Kenny Omega: Kendini tehlikeli sanıyorsun, öyle değil mi? Birçoğunu korkutabilirsin Randy. Ama- Sektörün en iyisini... Asla. (Unvanı kaldırarak Randy'e yaklaştırıyor.) Bunu mu istiyorsun? Denemekte özgürsün. Fakat şunu bil ki, PURE Şampiyonluğu benim kanatlarımın altında, PGW Şampiyonluğu veya Dünya Şampiyonluğu'nu kazanmaktan daha zor. Tuhaf, belki de zoru seviyorsundur. Belki de seni Randy Orton yapan şey budur. Daldan dala atlamana sebep olan şey... Fakat artık çok geç. Lockdown'da ilk kurşunu sıktın. Ben yine de... son sıkan olmayı seçerim.
Randy Orton: The Viper kurşun sıkmaz Kenny; zehirler... Görünüşe bakılırsa sende etkisini göstermeye başlamış. Gözlerine bir bak. Bakışlarınla bana üstün geleceğini mi zannediyorsun? Endişeyi, esareti, kabullenmişliği, korkuyu... Bakışların fire vermeden tüm duygularını seriyor ortaya. Burası düello alanı değil, kurşun sıkasın. Burası vahşi doğa. Sen ise iştah açıcı bir avsın.
Randy Orton: The Viper kurşun sıkmaz Kenny; zehirler... Görünüşe bakılırsa sende etkisini göstermeye başlamış. Gözlerine bir bak. Bakışlarınla bana üstün geleceğini mi zannediyorsun? Endişeyi, esareti, kabullenmişliği, korkuyu... Bakışların fire vermeden tüm duygularını seriyor ortaya. Burası düello alanı değil, kurşun sıkasın. Burası vahşi doğa. Sen ise iştah açıcı bir avsın.
Kenny Omega: PGW'yi kendi yaşam alanın olarak mı tanımlıyorsun? O halde neden kimse sana meydan okumuyor? Niye işgal ettiğin alanı elinden almaya çalışmıyorlar?... Böyle bir yer hiç olmadığı için olabilir mi? Sen... yaşlı, hantal bir yılansın. Ve bu saatten sonra ancak, böcekleri avlarsın.
Randy Orton sapık gibi bakıyor Omega'ya. Bakışları tüyler ürpertiyor. O sessiz yüzleşme tekrar yaşanıyor ve Randy Orton gidiyor. Bir şey demeden, fakat rahatsız edici bakışlarını Kenny'nin üzerinden uzunca bir müddet de ayırmadan orayı terk ediyor. Kenny Omega arkasından bakıyor. Randy, gözden kaybolduğunda Kenny Omega her nereye gidiyorduysa oraya doğru yöneliyor ancak-
Bray Wyatt'ın, koridorun öte tarafından kendisine baktığını görünce duruyor. Wyatt yorgun, afallamış bir surat ifadesiyle Kenny'e bakıyor. Biraz önce tam da oraya hareketlenen Kenny durup yolunu değiştiriyor. Yüz ifadesinden bir şey anlayamıyoruz. Kenny koridoru dönüp gözden kaybolduğunda Bray Wyatt'ın gülümseyişiyle reklamlara gidiyoruz.
Randy Orton sapık gibi bakıyor Omega'ya. Bakışları tüyler ürpertiyor. O sessiz yüzleşme tekrar yaşanıyor ve Randy Orton gidiyor. Bir şey demeden, fakat rahatsız edici bakışlarını Kenny'nin üzerinden uzunca bir müddet de ayırmadan orayı terk ediyor. Kenny Omega arkasından bakıyor. Randy, gözden kaybolduğunda Kenny Omega her nereye gidiyorduysa oraya doğru yöneliyor ancak-
Bray Wyatt'ın, koridorun öte tarafından kendisine baktığını görünce duruyor. Wyatt yorgun, afallamış bir surat ifadesiyle Kenny'e bakıyor. Biraz önce tam da oraya hareketlenen Kenny durup yolunu değiştiriyor. Yüz ifadesinden bir şey anlayamıyoruz. Kenny koridoru dönüp gözden kaybolduğunda Bray Wyatt'ın gülümseyişiyle reklamlara gidiyoruz.
Epey süren reklamlar nihayet son buluyor, şovumuz kaldığı yerden hız kesmeden devam ediyor. Kameraların açıldığı yer ringimiz, seyirciler şovun geri kalanını heyecan içerisinde bekleme halindeler. Spiker masasına uzaktan baktığımızda, onların da sıradaki maç için hazırlık yaptığını görüyoruz. Kameramanlar spiker masasının önünde yoğunlaşmış durumdalar, işaretin verilmesi ile Michael Cole kameraya bakarak coşkulu bir şekilde konuşmaya başlıyor.
Michael Cole: Reklamlar sona erdi, bu şovun kaldığı yerden devam edeceğine işaret!
John Bradshaw Layfield: Ah! Reklamları kim sever ki? Neden varlar anlamıyorum!
Nigel McGuinness: Gerçek bir ekonomistsin John, finansmandan oldukça iyi bir şekilde anladığını gösterdin.
John Bradshaw Layfield: Ah! Reklamları kim sever ki? Neden varlar anlamıyorum!
Nigel McGuinness: Gerçek bir ekonomistsin John, finansmandan oldukça iyi bir şekilde anladığını gösterdin.
John ile Nigel göz göze geliyorlar, Michael ise konuşmasını sürdürüyor.
Michael Cole: Pekala arkadaşlar... (ekşi bir ifade ile sırıtıyor) Her neyse... Bayanlar ve baylar, bu gece tarihi bir an yaşamaktayız!
John Bradshaw Layfield: Bu sıradaki maç olan Dexter Lumis vs. Malakai Black ile mi alakalı?
Michael Cole: Elbette ki hayır, John. Sıkı durun çünkü büyük bir duyuru bu! Şampiyonların düellosu bizleri beklemekte! Prestige Grand Wrestling Champion Alberto Del Rio ile World Heavyweight Champion Chris Jericho karşı karşıya gelecekler! Üstelik bu kadar da değil, Chris'in kemeri bu maçta ortada olacak! World Heavyweight Championship için gerçekleştirilecek bu maç! Bu karşılaşmanın nefes kesici olacağına dair hiçbir şüphem yok! PAYBACK #50 için şimdiden sabırsızlanıyorum! Sen bu büyük karşılaşma için ne diyeceksin, Nigel?
Michael Cole: Pekala arkadaşlar... (ekşi bir ifade ile sırıtıyor) Her neyse... Bayanlar ve baylar, bu gece tarihi bir an yaşamaktayız!
John Bradshaw Layfield: Bu sıradaki maç olan Dexter Lumis vs. Malakai Black ile mi alakalı?
Michael Cole: Elbette ki hayır, John. Sıkı durun çünkü büyük bir duyuru bu! Şampiyonların düellosu bizleri beklemekte! Prestige Grand Wrestling Champion Alberto Del Rio ile World Heavyweight Champion Chris Jericho karşı karşıya gelecekler! Üstelik bu kadar da değil, Chris'in kemeri bu maçta ortada olacak! World Heavyweight Championship için gerçekleştirilecek bu maç! Bu karşılaşmanın nefes kesici olacağına dair hiçbir şüphem yok! PAYBACK #50 için şimdiden sabırsızlanıyorum! Sen bu büyük karşılaşma için ne diyeceksin, Nigel?
Michael'ın duyurusu ile ekranları başında izleyen izleyicilerin karşısına bu maça ait bir kart görüyoruz. Arenada yaşanan değişiklik ise Titantron'a bu kartın yansıtılması oluyor. Bunu gören seyirciler ayağa kalkıyorlar, coşuyorlar! Herkes pozitif reaksiyonların içerisinde, spiker masasına döndüğümüzde ise John ile Nigel oldukça şaşırmış göründüklerini görüyoruz. Nigel fazla bekletmeden yanıtlıyor.
Nigel McGuinness: Bunu duymak oldukça ilginç. Bunun için meclise gidilmeyecek miydi? PAYBACK #50'de gerçekleşmesi kararlaştırılan bu devasa maçın, meclise ihtiyaç duymadan kararlaştırılmış ve şu anda da duyuruluyor olması oldukça tuhaf geldi.
Nigel McGuinness: Bunu duymak oldukça ilginç. Bunun için meclise gidilmeyecek miydi? PAYBACK #50'de gerçekleşmesi kararlaştırılan bu devasa maçın, meclise ihtiyaç duymadan kararlaştırılmış ve şu anda da duyuruluyor olması oldukça tuhaf geldi.
John Bradshaw Layfield: Buna şaşırmanı anlayabiliyorum ama bırak şu meclis işini, Nigel! Bilirsin, şampiyonlar işini yapar, dövüşür. Kimseye bürokratik bir prosedür lazım değil. Formaliteye ne gerek var? Chris ile Alberto'nun orada arenayı yıkmasına odaklanalım!
Nigel McGuinness: Sana katılmıyorum John, bahsettiğimiz platform güreşçilerin de otoritesini yansıtıyor. Meclis, böyle büyük şampiyonluk maçlarının duyurulması için her zaman kilit bir role sahip olur... Arka planda neler olup bittiğini düşünmeden edemi... Aov! Erm... (ayağa kalkıyor)
Nigel'ın konuşması sırasında telefonundan bir bildirim sesi ortaya çıktı, kendisi de konuşmayı sürdürdüğü esnada telefonunu ceketinin cebinden çıkardı ve gelen mesajın bildirimini okudu. Ekranına bakarken yüzündeki merak ifadesi ani bir neşeye dönüştü! Mesajı okur okumaz, aniden yerinden kalktı. Kendisinin gülümsemesi belirginleşirken, Michael'ın merakla soru yönelttiğini görüyoruz.
Michael Cole: Bir saniye, sorun nedir Nigel? Nereye gidiyorsun?
Nigel McGuinness: Ah... Üzgünüm arkadaşlar... Erm... Bunun için kendimi affettireceğim, telafi edeceğim.
Nigel McGuinness: Sana katılmıyorum John, bahsettiğimiz platform güreşçilerin de otoritesini yansıtıyor. Meclis, böyle büyük şampiyonluk maçlarının duyurulması için her zaman kilit bir role sahip olur... Arka planda neler olup bittiğini düşünmeden edemi... Aov! Erm... (ayağa kalkıyor)
Nigel'ın konuşması sırasında telefonundan bir bildirim sesi ortaya çıktı, kendisi de konuşmayı sürdürdüğü esnada telefonunu ceketinin cebinden çıkardı ve gelen mesajın bildirimini okudu. Ekranına bakarken yüzündeki merak ifadesi ani bir neşeye dönüştü! Mesajı okur okumaz, aniden yerinden kalktı. Kendisinin gülümsemesi belirginleşirken, Michael'ın merakla soru yönelttiğini görüyoruz.
Michael Cole: Bir saniye, sorun nedir Nigel? Nereye gidiyorsun?
Nigel McGuinness: Ah... Üzgünüm arkadaşlar... Erm... Bunun için kendimi affettireceğim, telafi edeceğim.
John Bradshaw Layfield: Evet, adamım, sıradaki maçı kaçıracaksın! Nereye böyle aceleyle gidiyorsun?
Nigel kafasındaki kulaklığı çıkartıyor ve masanın üzerine bırakıyor, bununla aynı esnada bir şeyler söylüyor.
Nigel kafasındaki kulaklığı çıkartıyor ve masanın üzerine bırakıyor, bununla aynı esnada bir şeyler söylüyor.
Nigel McGuinness: Bugün erkenden ayrılmak zorundayım baylar. Ne yazık ki, gitmem lazım. Tadını çıkarın!
Michael bozuntuya vermemeye çalışıyor fakat bozulmuş gibi. Gözünü kameralardan ayırmadan konuşmayı sürdürüyor.
Michael Cole: Pekala, Nigel'ın gitmiş olması şovu durduracağımızı ifade etmiyor. Görünüşe göre acil bir işi çıktı. Neyin nesi bu acaba?
John Bradshaw Layfield: Acil bir iş derken? Acil işler mi? PAYBACK 48'den daha acil ne olabilir ki? Bu şovdan daha büyük ne var?
Nigel'ın rampada ilerleyerek arka alanın yolunu tuttuğunu, John ile Michael'in şaşkın bir şekilde göz göze geldiklerini görüyoruz. Bu sırada arenadaki coşkunun iyice tepeye tırmandığını görüyoruz. Nigel'ın gözden kaybolmasının üstüne, sıradaki maçın ilk katılımcısının ringe gelmek üzere şarkısının çalmaya başladığını işitiyoruz.
Michael bozuntuya vermemeye çalışıyor fakat bozulmuş gibi. Gözünü kameralardan ayırmadan konuşmayı sürdürüyor.
Michael Cole: Pekala, Nigel'ın gitmiş olması şovu durduracağımızı ifade etmiyor. Görünüşe göre acil bir işi çıktı. Neyin nesi bu acaba?
John Bradshaw Layfield: Acil bir iş derken? Acil işler mi? PAYBACK 48'den daha acil ne olabilir ki? Bu şovdan daha büyük ne var?
Nigel'ın rampada ilerleyerek arka alanın yolunu tuttuğunu, John ile Michael'in şaşkın bir şekilde göz göze geldiklerini görüyoruz. Bu sırada arenadaki coşkunun iyice tepeye tırmandığını görüyoruz. Nigel'ın gözden kaybolmasının üstüne, sıradaki maçın ilk katılımcısının ringe gelmek üzere şarkısının çalmaya başladığını işitiyoruz.
Samatha Irvin: Sıradaki tekli mücadelede süre limiti 30 dakika olup, ilk tuşu bulan ya da rakibini pes ettiren maçı kazanacaktır. İlk olarak Jacksonville, Florida'dan, 6.2 fit uzunluğunda ve 239 pound ağırlığında "The Hunter" Dexter Lumis!
Samantha'nın anonsundan sonra etraf kararıyor ve müzik çalarken bir görüntü ekranlarımıza geliyor.
Görüntüden sonra ışıklar geliyor ve Dexter Lumis'i ringde buluyoruz.
Samantha'nın anonsundan sonra etraf kararıyor ve müzik çalarken bir görüntü ekranlarımıza geliyor.
Görüntüden sonra ışıklar geliyor ve Dexter Lumis'i ringde buluyoruz.