Biraz bu maç ve takım genelinde bir şeyler karalamak istiyorum.
Öncelikle maçta fena oynamadık bence. Ağır bir mağlubiyetten çıkmış, ligin ilk haftasını oynayan bir takımız ve pozisyon da bulduk ancak değerlendirmekte zorlandık. Üstüne gol yedik Hatay oyuncusu absürt bir penaltı yaptırdı ve maç oradan döndü. Sezonun bu kısmında iyi oyundan ziyade galibiyet almak daha değerlidir diyerek geçiştirdik ancak sıkıntı büyük. Okan Buruk geçen sezonun sonunda yaptığı söylemle 2018 yazında Fatih Terim'in yaptığı bir hatayı yaptı. Hatırlar mısınız bilmem ancak Terim de o yaz döneminde "bir takımı kurup her sene değiştirmektense bir takım kurup onu ufak hamlelerle renüve etmek daha faydalı" gibisinden söyleyip temelin zedelenmemesinden bahsetti ve takımı komple koruyup sezonu açmak istedi. Emre Akbaba, Onyekuru, Ömer Bayram, Muğdat Çelik gibi isimler takıma eklenirken Ndiaye tekrar kiralandı ve Nagatomo'nun bonservisi alındı. Zaten FFP kıskacında olan takımda hiçbir oyuncu pazarlanmadı ve biz üstüne Gomis'i kaybedip o kadroyla yeni sezonu açtık. Takım şampiyon oldu ancak gruplarda berbat bir performans sergilendi, ligde sadece 69 puan alındı ve takım anca devre arasında biraz toparlanabildi. Bundan neden bahsettim şimdi söylüyorum. Okan hoca geçen sezonun sonunda ivmelenen takımı korumak istediğini söyledi. 102 puan alan bir takımı korumakta ne var diyebilirsiniz ancak bu takım ne yazık ki Okan Buruk'un futboluyla pek örtüşmüyor. Bunun da net örneklerini Avrupa'da 26 isabetli şutta 13 gol yememizden, Fenerbahçe maçındaki takımın ortaya çıkan dezavantajlarından ve en sert haliyle Beşiktaş karşısında düşülen aciz durumdan anlayabilirsiniz. Arkadaşlar Galatasaray transfer yapmadan da ligi alabilirdi. Ancak eğer Avrupa'yı gözlüyorsak ve limit konusunda bariz sıkıntı çekiyorsak bazı şeyleri göze almamız gerekiyordu. Hepsi gitmeli demiyorum ancak çok fazla oyuncuyu yeni sezona garanti olarak yazdık ve bu da başımızı ağrıtacak. Muslera'nın ne vereceği belli değil, Köhn'den alınan katkı tatmin edici değil, sakatlığından sonra Abdülkerim bariz düşüşte, Nelsson bazı maçlarda hareketlense de hala çok saçma hatalar yapıyor, Mertens'in ne denli kullanacağı belirsiz, Zaha'yı tam olarak neye düşündüğümüz belli değildi, Kerem gitsin mi kalsın mi belirsiz, Ziyech son haftalarda ivmelenen takımın önemli parçalarındandı ancak tüm sezon çok az gördük, Icardi Beşiktaş maçından sonra beklenenden uzaktaydı, Barış şımarmış gibi duruyor, Yunus, Yusuf, Cicaldau, Sergio, Dubois vs sürüyle daha şey yazardım. Ve biz hiçbir oyuncuyu göndermeye çalışmadık. Maalesef şu an Galatasaray 10 transfer yapsa da düzelecek gibi durmuyor. Eksiklerin kapatılması maalesef çok zor. Bu sezonu kurtaracağımıza dair bir inancım yok. Okan hocanın da 22/23 sezonundan sonraki hali ortada. Hala panik değişiklikleri ve rakibe karşı önlem almama durumu devam ediyor. Teknik ekibe sağlam bir kadro verilmeliydi ve düzelmediği durumda değişiklik yapılması beklenmeliydi ancak ikisi de yapılmadı. Erden Timur'u yiyen yönetim 6. yaz transfer döneminde 5. defa sıvayarak kalitesini tekrar gösterdi. 11 Ağustos tarihinde hala orta sahaya gereken oyuncu alınmadı, kanat rotasyonundaki şişlik çözülmedi, Mertens'in rolü belirlenmedi, beklerin akıbeti görülmedi, stoper rotasyonu düzeltilmedi, yedeklere takviye yapılmadı. Yönetim ve Okan hoca maalesef tüyü dikti. Kadrodaki doymuşluk kendisini belli ediyor. UCL'ye kalamazsak hiç şaşırmayacağım. Keşke Fifa kariyer gibi Nelsson, Kerem, Köhn, Zaha, Ziyech, Abdülkerim gibi isimlerden çıkıp yerlerine en azından daha uygun isimler alabilsek ve Okan hocayı da doğru düzgün hocalık yapmaya ikna edebilsek. Maalesef ikisi de artık zor. Bekleyip görmekten başka çaremiz yok ancak bu yönetimin adam olmadığı belliydi bunu da ortaya çıkardılar. Geçen senenin şampiyonluğunu kutlamaya devam etsinler Boey'dan gelen parayla.