RPG şerefe?


Layne Staley

🍓 original
Katılım
2 Tem 2023
Konular
15
Mesajlar
1,325
Beğeni sayısı
546
PG Nakit
155
Favori Güreşçi
alper mizanin
1715371248076.png

Kasey's Tavern'da açıyoruz gözlerimizi. Burası Chicago, Illinois. Payback'ten birkaç saat sonra. İnsanlar eğleniyor, sesin sesi duymayacağı seviyede olmayacak bir gürültü hakim mekana. İyi, cıvıl cıvıl bir gece gibi görünüyor. Seth Rollins'i görüyoruz barmene bir şeyler anlatırken hem de.

Seth Rollins: "Sonra oldu olanlar."

Barmen: "Enteresandır, bunun takıntının daniskası olduğuna eminim. Ama yine de bir noktada kulağa mantıksız da gelmiyor. Enteresan bir herifsin."

Seth Rollins: "Meh, bu diyaloğun değişmez son sözü hep bu oluyor. Bana bir espresso martini hazırlar mısın? Bir tane de filtre kahve. Dümdüz. Alkolsüz. Misafirim gelecek de...birazdan buralarda olur."

Martini ve filtre kahve masaya gelirken, Seth Rollins'in misafiri de geliyor. Rollins, kafasını ona doğru dönüyor, filtre kahvenin olduğu bardağı ona uzatıyor:

Seth Rollins: "Alkol yok, bana güven."

...
@jaques
 

jaques

clk
Katılım
2 Tem 2023
Konular
42
Mesajlar
3,998
Beğeni sayısı
1,274
PG Nakit
220
Konum
Antalya
RPG Karakteri
CM Punk
GKGS2vcXAAABUQq.jpg:large


Bu CM Punk! Yüzünde garip bir gülümseme var. Seth'in ona uzattığı kahve bardağını alıyor.

CM Punk: Belki de... sandığım kadar düşüncesiz değilsindir ha?

Seth gülümsüyor, Punk da bir süre ona eşlik ettikten sonra ciddi bir şekilde devam ediyor.

CM Punk: Chicago demek... Onca yolu sırf kendine bir dert ortağı bulmak için geldiğini düşünmek istemiyorum. Eğer böyle olsaydı sanırım benim tanıdığım Seth ile sen aynı kişi olamazdınız. (Gülüyor) Benim evimde, benim kurallarıma saygılı bir şekilde benimle konuşmak istiyorsun ve bunu saatler önce yaptığın o hareketten sonra anlayabilmemi mi bekliyorsun? İnan ki... anlamıyorum Colby. Anlamadığım için buradayım. Seni, düşünce yapını, ideallerini... Bunların hiçbirini artık anlamıyorum. Sadece tek bir şey var... Şu an seninle aramızda bulunan bu mesafeden, aramızdaki bu duvardan sadece o şeyi görebiliyorum. İncinmişsin. Neye, kime ve neden... İnan bunların hiçbirini bilmiyorum ama tüm o gülümsemenin ardında yatan adamı görüyorum. Orada kendi öfkemin bir benzerini görüyorum ve lanet olsun... Ben sadece anlamak istiyorum. Benim gibi bir adamı anlamak istiyorum.

44.jpg


CM Punk: Bunun ne kadar boktan olduğunu tahmin edebiliyorsundur. Aynı durumda olmasak sanırım ne sen beni buraya çağırırdın ne de ben buraya gelirdim değil mi? İşte bu yüzden tüm bunları anlamak için geldim. O yüzden ben şu sıcak, bayat kahvemi yudumlarken - (Barmene dönüyor) Üzerine alınma ahbap, sabah burayı açarken kapanış saatlerinde sırf kahve içmeye gelecek bir dingil beklememek en doğal hakkınız- (Tekrardan Seth'e dönüyor) sen konuş. Dökül. Yıllardır beklediğin dert ortağını bulmuşcasına, yanındaki bu adamla birkaç saat önce aynı ringde bulunmamışcasına dökül.

Punk kahvesini yudumlarken tekrardan barmene bakıp onun kulağına bir şey fısıldıyor. Bunun üstüne birkaç saniye sonra müziğin değiştiğini görüyoruz.

 

Layne Staley

🍓 original
Katılım
2 Tem 2023
Konular
15
Mesajlar
1,325
Beğeni sayısı
546
PG Nakit
155
Favori Güreşçi
alper mizanin

1715386835812.png

Seth gülümsüyor.

Seth Rollins: "Chris Cornell'i severim. Bundan yıllar önce çok yakın olduğum biri vardı. Seattle'ın dört atlısına hayrandı. En çok da Alice In Chains'e. Ruh hastası herif o kadar takık derecede bir hayranlık besliyordu ki, doğan kardeşinin ismini Jerry Cantrell'e ithafen "Jerry" koydurmuştu. O herif, bana aynadaki yansımam kadar benziyordu. Dinle, abartmıyorum, sanki başka bir evrendeki kendimmiş gibi hissettiriyordu. Haber de alamadım sonraları ondan. Çok benziyorduk. Bilmiyorum. Belki de bendim. - (martini'den bir yudum daha alıyor) - Dalga geçiyorum. Gördüklerinin, duyduklarının seni şüphe içerisine düşürmesini istemem Phil. Aklımın tahterevallisinde nasıl bir denge tutturmam gerektiği konusunda problemler yaşamıyorum. Aksine, ne istediğimi, neyin uğruna buraya geldiğimin o sahneyi paylaştığımız onlarca heriften çok daha bilincindeyim. Bak, benim hayatım boktan bir ekonomi dersi değil. Öyle ki, aklımın tuvalinde "kendini gerçekleştirmenin" son noktası olarak ne bir ana olay, ne de bir unvan kurgulamıyorum. Dolayısı ile Chamber da, kemer de, umrumun çok uzağında. Ben, saygılı bir adamım Phil. Cody Rhodes'a bile bu şirkette benden daha çok saygı duyan bir adam olduğunu sanmıyorum. Bu yüzden bunları ofansif bir ağızla söylemiyorum. Her şeyin nasıl ilerleyeceğini, nasıl sonlanacağını biliyor olarak o ringe çıktım. Bunu biliyoruz, seni orada isteseydim bitirebilirdim. Bunu istemedim, çünkü seninle yollarımız ayrı şeritlerden devam ediyor. O bilet, senin ihtiyacındı. Benim değil. Bunlar senin için önem arz ediyor olabilir. Yalnızca...benim için etmediğini söylemeye çalışıyorum.

Barmene dönüyor,

Seth Rollins: "İnanır mısın, ömrümde canım hiç şu an olduğu kadar bayat kahve çekmemişti. Bir kupa da bana doldurur musun rica edersem?"

Barmen, arkasını dönerek başka bir müşteriye kahve dolduran iş arkadaşına sesleniyor.

Barmen: "Mimar'a da bir kupa doldur."

Seth, kafasını öne doğru sallayarak teşekkür ettikten sonra, Punk'a doğru dönerek konuşmasını sürdürüyor.

Seth Rollins: "Benim doğrularım var, ve ekran karşısında elimde bir mikrofonla niye burada olduğum konusunda boğaz parçalayıp durmak artık kabak tadı vermeye başladı, ki boğaz parçalamak istiyor olsaydım grunge kahramanı olurdum, ama inan bu taraklarda hiç de bezim yok. Bir derdim olmadığı gibi, bunu paylaşabileceğim bir ortak, içimdekileri dökebileceğim birilerinin arayışı içerisinde olduğum da yok. Sen, ben olmaya biraz uzaksın, ama bazı noktalarda benziyor olabiliriz. Senin de doğruların var. Kendimdeki arzu ve tutkuyu sende de görebiliyorum. Sana saygı duyuyorum. Bu yüzden buraya geleceğini biliyor olarak seni çağırdım. Ben kendimi zaten yeterince açıkladım. Asıl sen, sen neyi istiyorsun? kimi istiyorsun? neden istiyorsun Phil? amacın ne?"

Bu sırada mekanda müzik tekrar değişiyor.

 

jaques

clk
Katılım
2 Tem 2023
Konular
42
Mesajlar
3,998
Beğeni sayısı
1,274
PG Nakit
220
Konum
Antalya
RPG Karakteri
CM Punk
wwe_cmpunk_0424-1024x576.webp


CM Punk: Candlebox ha? Kendi mahallelerinde bile unutulanları seçtiğine göre bahsettiğin "o arkadaşına" dediğin kadar benziyorsun.

Gülümsedikten sonra devam ediyor.

CM Punk: Benim durumlar... Biraz karışık. Fakat bir yerden başlamam gerekiyorsa ilk başta senin o arkadaşından bahsetmem gerekir. Benim hikayemde oynadığı rolü tahmin bile edemezsin. Tüm bu dönüşüm, tüm bu isyanın ateşi o ve Jeff sayesinde başladı. Bu bataklığa adımımı attığımda PGW yönetiminden bana söylenen tek şey beklemem gerektiğiydi. Bekledim de... Haftalar, aylara dönüşse de bekledim. Her gün kafama düşen "ama sen CM Punk'sın, bunu hak ediyor musun?" sorularına rağmen bekledim. CM Punk'ı bir köşeye koydum ve başka pencereden bakıp bu işe küçüklüğünden beri hayran olan o kişi oldum, Phil Brooks oldum. Tüm kibirimi bir kenara atıp zamanımın gelmesini bekledim. Nihayetinde zamanımın geldiğini söylediklerinde kendimi bulduğum yer en beklenmedik anda yüzüme atılmış bir yumruk hissi verdi. Emin ol, UFC'de bile böyle kötü hissetmemiştim. (Acı bir şekilde gülüyor) Ve kendimi bulduğum bu garip yerde, karşımdaki kişiye baktığımda bahsettiğin o arkadaş olduğunu gördüm. Karşımdaki adam Jon Moxley'nin ta kendisi. Biliyor musun, yüzündeki o ifadeyi asla unutamıyorum. Arada sırada, geçen onca zamana rağmen kendimi onun o anlamsız sırıtışını düşünürken buluyorum. Sanki bu duruma düştüğümden zevk alıyor gibiydi. Benim gibi bir adama yapılmaması gereken bir kışkırtmaydı bu. Kırk yıl düşünsem karşılaşmayacağımı düşündüğüm türden bir şey.... Kim bilir, belki de bende böylesine bir iz bırakmasının nedeni budur. Sonuç olarak o gün yapmam gereken şeyi yaptım. Her zamanki CM Punk oldum ve sesimi çıkardım. Bunun bedelini kariyerimle ödedim. Tüm bu tantana bittiğinde beş kuruşsuz kapının önündeydim. PGW tarafından bir anda kovulmanın nasıl bir his olduğunu sen de iyi bilirsin. Benimkisi sadece bu durumun biraz daha kişiselleşmiş, daha karanlık versiyonuydu.

Punk es veriyor.

CM Punk: Gerisini zaten biliyorsun. Senin gibi, diğerleri gibi kendimi NOW'da buldum. Oranın bu şirketin bende açtığı yaraya merhem olacağını düşündüm. En sevdiğim bu işi orada yapmaya devam ederek tüm dünyaya kim olduğumu tekrar göstermek istedim. Bunun içimdeki öfkeyi, PGW'ya olan tüm bu kinimi alıp götüreceğini düşündüm. Sahiden öyle de olabilirdi... Ama bunu asla bilemeyeceğiz öyle değil mi? Sadece bunun hakkında tahminlerde bulunacağız. Gördüğün üzere bize basit tahminlerden başka bir şey bırakmadılar. NOW'ı bizden aldılar, kalan son şansımı benden aldılar. İşte tüm bu öfke, tüm bu nefret... Hepsi tek bir yere çıkıyor. Prestige Grand Wrestling'e.

Bir süre bakışlarını çevreye çeviriyor ve sonrasında tekrardan Rollins'e bakıyor.

CM Punk: Artık sadece CM Punk'ı değil, onun amacını da biliyorsun. Güreş dünyasındaki en çok çene çalan adam olmama rağmen beni "gerçekten" dinleyen birilerinin olmaması hep tuhaf gelmişti. Ama bak... artık sen istisnasın. Adımı bilmekten ötesini biliyorsun. Bundan daha fazlasını yapmak isterdim. Benim hakkımda hiçbir şey bilmemesine rağmen benden nefret eden o insanlara da derdimi anlatmak isterdim. Ama değiştim. Bunu itiraf etmek çok zor ama gerçek bu. İnan ki kısa bir süredir artık problemin kim olup olmadığıyla değil, bu kavgamın sonunda kimin yok olup olmayacağını düşünmekle ilgileniyorum. Çünkü-

GKGjAXBWgAAKbKw.jpg:large


CM Punk: Çünkü yorgunum Colby. Ve işin özü şu ki zamanım azalıyor gibi görünüyor. Bu nefreti aylarca, yıllarca sürdürecek gücü artık kendimde bulamıyorum. Bu sektörde en fazla 5 yılım kaldı. Ben Chris Jericho değilim, kariyerini zevkle bitirdiğim Bill Goldberg da değilim. Asla onlar gibi olamam, olmak da istemem. 50 yaşıma geldiğimde halen bu işi yapmak istemiyorum. O enerjiye sahip değilim. Bu yüzden ayağımdaki botları en zirveye çıktığımda tereddüt etmeden çıkarmak istiyorum. Geri dönmek için hiçbir nedenimin olmamasını istiyorum.

Son dediği cümleyi sessizce, içinden bir kere daha tekrarlıyor. Sanki bunu her şeyden çok istiyormuşcasına...

CM Punk: Bunun gerçekleşmesi içinse tek bir şey kaldı. Bana yaşattıkları tüm bu şeylerin nasıl bir his olduğunu göstermek. Hepsine, teker teker, tüm dünyanın önünde göstermek. Anlayacağın, benimkisi Cody'nin bitmek bilmeyen hikayesinden farklı. Benim tek amacım bu şirketle ödeşmek. Ve eğer bunu başaramazsam... O harika kıyafetlerimi tekrardan giyip yapmam gereken şeyi yapacağım. En iyi halimle o kapıdan çıkıp gideceğim. (Acı bir şekilde gülüyor) Ya sen Mimar? "Proje Cody" başarısız olursa ne yapacaksın?

Punk konuşması boyunca bir yudum bile almadığı kahvesini yudumlarken arkada çalan müziğin sonlanmasıyla yeni bir şarkı çalıyor. Fakat bu sefer yeni şarkının açılmasında ne Seth ne de Punk rol oynuyor. Barmen, ekranda oynayan konser görüntüsünü işaret ederek "biz de buranın yabancısı değiliz" minvalinde bir bakış atıyor.



 

Layne Staley

🍓 original
Katılım
2 Tem 2023
Konular
15
Mesajlar
1,325
Beğeni sayısı
546
PG Nakit
155
Favori Güreşçi
alper mizanin

1715548713480.png

Rollins, gülümsüyor.

Seth Rollins: "Harika parça. Dave Grohl...Dave Grohl ile dünyaya baktığımız pencereler farklı. O, Cobain öldükten sonra üzgündü, ama sonrasında zaman geçti. Zaman aşımının bir insanda neleri onarabileceğine aklın hayalin şaşar. Onda da öyle oldu. Acı, zaman aşımına uğradı ve kabuk sökülüp atıldı. Belki iz bıraktı, ama günün sonunda geçti. Grohl, ölenle ölünmeyeceği fikriyle yüzleşti, belki de kocaman bir boy aynasında bu hesaplaşmayı defalarca yaptı, ama yendi. İlerledi, devam etti, farklı bir şey inşa etti. William Goldsmith ile tanıştı, Taylor Hawkins ile tanıştı, isimlerin bir önemi yok. Tuğla üzerine tuğlalar koymaya devam etti. İşte beni onunla ayıran şey bu. Beni geçmişimden de ayıran şey bu Phil. Ben, bu hikayede B, C, D planları yapan o eski "Mimar" değilim. Yalnızca bir projem var, ve eğer tutmazsa...ki tutacak...

Mekandan ayrılmak üzere oturduğu yerden ayağa kalkıyor.

Seth Rollins: "Onu, kendimi, herkesi, inşa ettiği...gerekirse inşa ettiğim her şeyi, ama her şeyi, kendimle beraber cehennemin dibine doğru iterek yıkacağım bir molozun altında bırakacağım. Belki de güneşe doğru, bir kara delik gibi. Altın anahtar diyip durmuştum değil mi?"

Barmene doğru eğilip kulağına bir şeyler fısıldıyor, ve Punk'a dönüyor.

Seth Rollins: "Benim altın anahtarım da bu. Beni kırmayıp geldiğin için teşekkür ederim."

Rollins, bu sözlerinden sonra ceketini giyip mekandan ayrılırken mekanın müziği son kez değişiyor.



Biz ise, son kez Punk'a çeviriyoruz kafamızı.
@jaques
 

jaques

clk
Katılım
2 Tem 2023
Konular
42
Mesajlar
3,998
Beğeni sayısı
1,274
PG Nakit
220
Konum
Antalya
RPG Karakteri
CM Punk
cx2dml7.jpg


Punk, bardan çıkan Seth’in arkasından bakıyor. Bu sırada Seth ve Punk ikilisinin sohbetleri boyunca bir şekilde onlarla etkileşime giren barmenin tekrardan konuştuğunu görüyoruz.

Barmen: Seni bilmiyorum ama benim gözüm bu Mimar'ı fena tuttu. En azından sen buraya gelene kadar onunla ettiğimiz sohbete dayanarak bunu söyleyebilirim.

Punk bakışlarını hiç çevirmeden kapıya bakarak konuşuyor.

3x4usfi.jpg


CM Punk: O… Değişik biri. Pek rastlamadığım cinsten.

Cümlesini bitirdikten sonra barmene dönüyor ve kahvesini tek yudumda bitirdikten sonra ayağa kalkıyor. Cebinden cüzdanını çıkartamadan barmen ona tekrardan sesleniyor.

Barmen: Merak etme sen gelmeden hesabın fazlasını bile ödedi.

CM Punk: Hesap kimin umurunda.

Punk, miktarını göremediğimiz kadar doları bahşiş kutusuna sıkıştırdıktan sonra ceketini giyiyor.

Barmen: En azından bir sonraki şarkıyı dinleyip kalksaydın. Favorilerinden olduğuna bahse girerim.

Punk gözüyle ekrana bakıyor ve sonraki şarkının “Pearl Jam - Man of the Hour” olduğunu görüyor.

maxresdefault.jpg


CM Punk: Bence bunu son şarkım olarak dinleyeceğim gün bugün değil… Her neyse, No Way Out için bana şans dile olur mu?

Punk gülümsüyor. Barmen ile vedalaştıktan sonra kapıya doğru ilerliyor ve Kasey's Tavern'dan çıkıyor. Bu da bizim gördüğümüz son görüntü oluyor.​
 
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: