RPG kendin ol yeter


muad'dib

sholarch
Katılım
8 Nis 2024
Konular
14
Mesajlar
1,992
Beğeni sayısı
344
PG Nakit
250
Konum
Amasya
RPG Karakteri
Samoa Joe
Saatlerce soğuk arena zemininde oturduktan sonra görevlinin sesi ile kendine gelen Joe, zar zor belini tutarak ayağa kalkar ve görevliye hiçbir şey söylemeden yürümeye başlar. Ospreay tarafından elendiğinden ve Jessica'nın onu arayıp elinden tüm ona verdiği malları aldığını, ilişkilerinin kesildiğini söylediğinden beri şov bitmesine rağmen orada oturuyordu.

İstediğim şartlar yaratıldı, neredeyse son sıralardan girdim, hazır hissediyordum ve bariz bi üstünlükte kurdum fakat neden bir olup beni elediler? Hayatımla oynadılar!

Çıkışa doğru yürümesiyle birlikte yüzüne sert rüzgar çarptı ve düşüncelerden bir anda kurtulup bir taksi çağırıp konumunu verdiği otele sürmesini söyledi ve otele geldiğinde ilk işi odasına çıkıp, üstünü değiştirerek aşağı bar salonuna inmek oldu. Bara iner inmez bir sandalyeye oturdu ve başını ovuşturmaya başladı, tam viski rica edecekken yanına yaşlı, kel ve gözünde kocaman bir yara olan adam oturarak barmene "Bana ve arkadaşıma 2 viski lütfen." diyerek Joe'ya sahte bir gülümsemeyle bakış atarak selam verdi. Joe şaşkın ve gergin bir şekilde adamın yüzüne bakarak
"Sen kimsin ve bana neden içki ısmarladın?"
"Sadece arkadaş canlısı ve senle aynı sorunlara sahip olan bir yaşlıyım Joe."
"Soruma düzgünce cevap ver göt herif! Eğer seni Jessica yolldıy-
"Anlıyorum ki yediğin dayaktan aklınıda kaybetmişsin dostum, birkaç saat önce binlerce insanın önünde güreştiğini unutmuş olmalısın. Ayrıca bahsettiğin kadın sende derin bir yara açmış olmalı."

Joe, adamın bu sözlerinden sonra azıcık olsa da rahatladı fakat dikkatini yaşlı adamın üzerinden çekmedi. Adamın lafıyla birlikte aklına yine Jessica geldi ve irkildi fakat adamla konuşmaya devam etti.

"İçki için teşekkür ederim fakat hala senden hoşlanmıyorum ihtiyar." diyerek o da sahte bir gülümseme attı.
"Maçta seni takip ederken birşey fark ettim, sanki içinde bir gücü veya dürtüyü ortaya çıkarmak istiyor ama çıkaramıyor gibiydin. Şimdide öylesin."
"Ne demek istiyorsun?"
"Neyden bu kadar korkuyorsun dostum? Aynı zamanda nefret ediyorsun?"

İhtiyarın sorduğu soruya şaşırıp kaldı Joe çünkü sebebini kendide bilmiyordu. Tam içkisini içeceği sırada boynunda adamın elini gördü, bir bıçak yarası hissetti. Fakat tuhaf ki acıyan şey bıcağın açtığı yara değil sanki beyni patlıyormuşcasına sızlayan başıydı. İhtiyar bu seferde bıcağı karnına saplayarak onu oturduğu yerden kaldırdı ve sırtını bar masasına yaslayarak yumruklar atmaya başladı fakat bu ihtiyar değildi! Ona yumruk atan adam ihtiyar değil Ospreaydi! Durumu anlamaya çalıştı fakat anlayamadan karnında bir tekme yedi ama şimdide bu tekmeyi atan Goldust'dı! Adam, Joe'nun kafasını kaldırarak bıcağı alıp göğsünü delik deşik etmeye başlasada bu sefer bunu yapan kişi Jessica'ydı! Korkudan titreyerek bağırmaya başladı Joe, ilk defa bu kadar korkuyor ve çığlık atıyordu. Konuşmak istediğini ama konuşamadığını fark eden Joe, birşeyi daha fark etti artık bıçak ve yumruklar onun canını yakmıyordu, sadece karşısındaki sürekli değişen silüetler yakıyordu canını. En sonunda canın yanmadığını fark ederek silüetleri omzundan tutarak masaya doğru çarptı ve silüetin elindeki bıçağı alarak saplamaya başladı fakat ne kadar derin saplarsa saplasın kanamıyordu düşmanının yaraları! Joe'ya derin bir tekme geldi silüetlerden ve afallayan Joe artık korkmadığını fark ederek silüetin üstüne doğru koşup boğazından tuttu ve yere atıp, üstüne oturdu ve yumruklamaya başladı. Gözlerinden adeta alevler çıkan Joe, birden karşısında ergenlik halini gördü ve dona kaldı. Karşısındaki çocuk rahatsız edici bir sesle lütfen yapma diye bağırmaya başladı fakat eski halini gören Joe, dahada şiddetlenerek elindeki bıçağı çocuğun yüzüne saplayarak susturmaya çalıştı fakat çocuk susmuyordu. Aniden arkasından bir fısıldama geldi Joe'nun. Bu fısıltı aşırı tanıdıktı, bu fısıtılı Jessica'nın olduğu belliydi! Fısıltıda sürekli "onu susturmak istiyorsan çenesini kır, geçmişinden kurtulmak istiyorsan buradan kaç" diyordu. Joe, ondan beklenmedik şekilde fısıltıya birebir uymaya can atıyordu, öyle ki çocuğun ağzını iki taraftanda sertçe tutarak ağzını ayırmaya başladı. Karşısındaki iğrenç ergenin kemiklerinin çatırdadığını duymak onu öyle rahatlatıyorduki en sonunda hızını alamayıp çenesini kırdı. Karşısındaki çocuğun, yani Joe'nun nefes almadığını fark eden Joe, mutlu bir şekilde ayağa kalkarak arkasına baktı. Artık masada ne kan vardı ne de silüetler.

Yavaş adımlarla kapıya yürüyen Joe, tam bardan çıkacakken yüzüne çarpan güneşle, terler içinde otel odasındaki yatağından sıçrayarak kalktı ve gördüğü rüyayı düşündü. Rüya olduğundan emindi fakat ona aşırı etkisi olduğundan da emindi. Uzun süre sonra kendini rahatlamış hissediyor, ve intikama aç olduğunu hissediyordu. Aynanın karşısına geçerek saçlarını ve sakalını komple kesen Joe, artık burdan ayrılmanın vaktinin geldiğini anlamıştı ve aynı zamanda burada eski zihnini bırakmasını gerektiğinide.



 
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: