RPG Maymunlar Cehennemi


god is an astronaut

too audiological to be deaf
Katılım
3 Tem 2023
Konular
27
Mesajlar
5,484
Beğeni sayısı
769
PG Nakit
165
RPG Karakteri
''The Fallen Angel'' Christopher Daniels


Boş ring, onu dolduracak birilerini beklerken duyulduğu gibi seyircilerin reaksiyonlarını tavana çıkaran bir müzik duyuluyor. Aylardır duymaya alıştığımız şu meşhur post-rock enstrümantali, anlamına da bir o kadar hakimiz. Girişte beliren isimde bunu doğruluyor, çünkü bu...

5387


World Heavyweight Champion Christopher Daniels! The Fallen Angel olarak da bilinir. Omzunda kemeri, ve elinde bir mikrofon ile yeniden sahnede görüyoruz onu. Seyirciler reaksiyonlarını sürdürürken Daniels alıştığımız şovlarından birisini daha gerçekleştiriyor. Kameralara poz veriyor, etrafını yavaşça süzüyor.. Ringe doğru yaklaştığında ise biraz hızlanıyor ve yuvarlanarak içeri giriyor.

christopher-daniels-entrance.gif


Ringin köşesine çıkıp son bir poz daha verdikten sonra, sakince geri iniyor ve yaptığı hareketler yüzünden hafif sarsılmış kemerini omzuna tekrar oturtuyor. Bunun ardındansa ringin biraz daha orta tarafına geçiyor ve mikrofonu kendine yaklaştırarak konuşmaya başlıyor:

Christopher Daniels: Gidenler.. Kalanlar.. Gelenler.. Şu ölüm kalım diye nitelendirdikleri mücadele herkesin bünyesine biraz olsun yorgunluk aşılamış gibi gözüküyor. Öncesinde de söylemiştim, ilk defa etrafımdakilerin hepsini bir konuya bu kadar kanalize görüyorum diye. Bu yeniliği, asansörümün mantalitesine sadık kalarak reddetmedim ve gerçekten buna değip değmediğini görmek için bizzat oradaydım. Şunu söyleyebilirim ki, şaşırdığım hiçbir şeye rastlamadım. Her ne kadar tavırlar yeni olsa da, suratlar eskiydi. Suratların ötesinde, yapabilecekleri hiç değişmemişti. Johnny onun yüzüne yaptığım eleştirilerin hala aynısıydı, Alberto biraz mecburiyetten de olsa yine tek başına savaşmaya çalıştı ve gücünün tükendiği yerde tekrardan teslim oldu. Wes Lee hala yapması gerekenlerden emin değil ve ona verdiğim eğitimin altını dolduramamaya devam ediyor.. Bunların hiçbirine şaşırmadım. Bütün bunların arasındaysa orada normalde olmaması gerekse de, sadece kendi istediği için gelmiş ve alacağını aldıktan sonra orayı beklentileri hiç ederek terk edecek kadar kendinden emin bir varlık. İşte beni şaşırtmayan diğer bir görüntü de buydu. Farklı bir şeyin çıkıp çıkmayacağını anlamak için gittiğim yerde, olacakların barizliğinin yüzüme çarpmasının ardından kararımı verdim. Üstüne ömürlerinde belki de bir defa yakalayacakları bir şans varken onların ellerinde, bana güvenmemeyi seçip kendi kuyularını kazmalarıyla beraber yapmam gerekeni yaptım. Eğer karşı tarafta yaşanan şu Angelico karışıklığı olmasaydı, belki de onlar için bu maçın ta kendisine mal olacaktı. Ancak şansları yaver gitti. Açıkçası benim için kazanan da kaybeden de önemli değil. Belki sizin için öyleydi. Doğal, insan aklınızın izin verdiği matematikle siz onu kaybedene kadar, hayatı kazanmaya çalışıyorsunuz doğumdan ölüme. Karşılaşmanın sonucunu burada öğrenemeyeceğinizi bildiğinizden ise bilinmezliğin kaygılarını biraz hafifletmesi adına cennet ve cehennem diye adlandırmışsınız galibiyetle mağlubiyeti. Ancak ben o manevi kavramların kaynağından geliyorum, ve meleklerin olduğu yerden siz maymunilerin arasına düştüğümde yukarıdakinden daha ızdırap dolu bir cehennemle karşılaşacağımı da biliyordum. Fiziki acı, sonunun geleceğini bildiğini zaman katlanılması daha kolay bir hal alır. Ancak manevi sıkıntı, sonunun geleceğini bilsen bile bilmiyormuş gibi davranmanı sağlayacak iç manipülasyonları da beraberinde getirir. Bu sıkıntı dediğimse yukarıdan gelme değil, tam aksine karşıma kendini heyecanla ispatlamaya çıkan her insanın gevelemelerinin bir ürünü. Beni her ne kadar hayal kırıklığına uğratmış olsa da, yaratıcılık konusunda kainatın önderini görmemden olsa gerek sizin hamster çarklarınızın sıradanlığı en az bir cehennem sıcağı kadar bunaltıcı düzeyde. Doğru ve yanlış, iyi ve kötü, kazanan ve kaybeden, dediğim gibi bunların tek başlarına benim için bir önemi yok. Benim için önemli olan tek bir şey var, şu demin saydıklarımın yanına gelse onlara anlam kazandırabilecek. En başından beri hareket ettiğim doğrultuda onun izi, onun iziyse benim yaşantımın ta kendisi. Önceki elli üç yılımın üstüne yaklaşık dokuz aydır bu yaşantının uğrunda hareket etmeye devam ediyorum...

...

Christopher Daniels: Şimdi bunun adı bencillik mi? Belki de. Ancak bana bunu söyleyen insanlara baktığımda gerçekten durum trajikomik bir hal alıyor. Demin gördüklerime şaşırmadım derken saydığım maddeler, birini atladım eğer dikkat ettiyseniz. Cody Rhodes. Beni bencil olmakla itham eden birisi. Aslında o gün yaptığım hiçbir şey bencilce değildi ama, kafanı kaldırıp baktığında milyarlarca insanın olduğu yerdeki tek melek olsan sen kendini daha ön plana almaz mıydın? Hepsinden güçlü olduğunu, hepsinden nitelikli olduğunu bilirken şu ölümlü bedenin sınırları arasına kapatır mıydın kendini? Belki de yapardın. Çünkü sen etrafından güç bulmaya çalışan, bulamadığında da geçmişinden gelecek yaratmaya çalışan bir zavallıdan fazlası hiçbir zaman olmadın. Payback'in 26. bölümünü hatırlıyorsundur. Savaş ilanı. Ben o gün orada değildim, ama sen Johnny savaş ilan ettiği anda ona arkasından sarılmak için ellerini ovuşturmuş bekliyordun. Destek adı altında kendini hikayenin içine attın. Sana küçükken haklardan bahsedenler hiç sorumluluğu anlatmamışlar çünkü. Bir şeyleri yapmak istediğin için yapabilecek kadar benlik saygısından anlarken, bir şeyler almak için karşılığını vermek gerektiğini düşünemeyecek kadar toplumdan uzaksın çünkü. Üstelik bunun tam aksini iddia ediyorsun. Sadece Cody Rhodes olduğun için bir şeylerin gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyorsun. Benim bile şu eşsiz kudretime kavuşmak için üzerimdeki pelerini söküp aranıza karıştığım yerde. Sadece bir zavallısın. Üstüne vazife olmayan bir biçimde olmayan spot ışıklarını yaratıp ön plana çıkmaya çalıştığın yerde hala benim bencilliğimden bahsediyor olman bile bu durumun ispatı niteliğinde. Aslında yanılmıyordun, ben bencillik yaptığım için kanatlarımı kırdım zamanında. Çünkü şu bahsettiğim maymunlar cehenneminin, yani sen ve soydaşlarının atasına boyun eğmedim. Diğer bütün meleklerin korkaklık yaptığı yerde öz disiplinimden taviz vermedim ve zamanında nasıl yaratıldıysam onun altını doldurdum. Nitekim haklı çıktım ve o artık kağıt parçalarının üstüne çıkamazken ben hala canlılığımı koruyorum. Üstelik zamanında ona boyun eğmediğim gibi, şimdi onun torunlarına boyun eğdiriyorum. Bana güvenen insanları yarı yolda bıraktığımı söylemiştin, adımın üstünde ''Güvenilir'' yazan bir tabelayla dolaşmıyorum ben. Kendinizden başlayıp diğer bütün insanları belirli kavramlar altında fişlemek sizin işiniz. Ben en başından beri ne olduğumu söylüyorum, Civil War'da yaptığım hiçbir şey de olduğumun aksinde değildi. Eğer buna bana saldırmaya niyetlenecek kadar şaşırdıysan, bu tamamen senin benim dediklerimi anlayamayacak kadar insani olmanla alakalı. Yoksa güvenin kırılması ne demek, emin ol sizin her birinizin toplamından daha iyi bilirim. Siz dünyevi duyguların bozulmasına intihar edebilecek kadar acizsiniz, ben maneviyatın yaratıldığı noktada hiçbir akla sığmayacak şekilde yalnız bırakıldım. Ancak o durumdayken bile pes etmeyi düşünmedim, nitekim kendimi yeni baştan yarattım ve olabileceğimin en iyisini ikinci defa oldum. Eğer güvenin kırıldıysa yapman gereken buydu, arkana yeni baştan insanları toplamaya çalışarak ikinci kez suni bir süper kahraman hikayesi oluşturman değil.

...

Christopher Daniels: Ya da üçüncü mü demeliydim? Sonuçta herkes biliyor ki Civil War benim seni Prestige Grand Wrestling çatısı altında ilk kez yere sermem değil. Bu şirkette diğerlerinden ayrı olduğumu ilk kez hissettirdiğim şu meşhur Television unvanı saltanatım, sen herkesten daha iyi bilirsin onu. Hani seni ringin ortasında tuş ederek aldığım. Şu an bir fırsatın olsa, tarihinden sileceğin ilk görüntü eminim ki o olurdu. Çünkü bana karşı anlatmaya çalıştığın her şeyin tamamen bir palavradan ibaret olduğunu, ben bundan aylar önce zaten ispatlamıştım. Ancak ben işin içine girmesem aynı hikayeleri senelerce dönderebilecek kadar hipnoz bir kitle varken ortada bu detayı eminim ki önemsemeyecekler. Fakat sen önemsiyorsun, bana her baktığında görüyorum onu Cody. Belki de şahsıma karşı olan bütün öfkenin altında da o mağlubiyet yatıyordur, çünkü o maçın ardından benim yükselişim bir daha duramayacak bir biçimde resmi olarak başlamışken sen yere son sürat çakılmaya devam ettin. Ben galibiyet serime her hafta farklı birinin adını daha kazıyordum, sense suratını boyayarak ilgi çekmeye çalışıyordun. Günler, haftalar, aylar geçti.. Yaptığın soytarılıkların hiçbiri işe yaramayınca kendin olmaya geri döndün ve hala ilgi çekmeye çalışıyorsun, benim World Heavyweight unvanını kazanıp Christopher Daniels adını bir daha silinmeyecek bir biçimde en tepeye kazıdığım yerde. Bizim aramızdaki fark çok açık Cody, sen hikayeni yazmak için başkalarının bunu onaylamasına ihtiyaç duyuyorsun. Son şovda ben seyircilerin pozitif reaksiyonlarını üzerime çektiğimde de buna bu yüzden kuruldun. Şu anlamlandırmaya çalıştığın savaşı senin tabirinle sabote ettim, birçok kişinin emeğini hiç ettim ancak seyirciler hala beni destekliyor. Ne kadar enteresan değil mi Cody? Aslında değil. Çünkü hipnoz dediğim kitle bile senin şu suni süper kahraman denemelerinden sıkıldı, artık önemsemiyorlar ve sen ringe çıktığında geri inmen için süre tutuyorlar. Son söylediğim eğer yaşanmıyorsa bil ki seninle beraber ringin içinde ben varım diyedir Cody. Sana son bir iyilik yapacağım, ve adını geleceğimden tamamen ortadan kaldırmadan önce bir kez daha aynı ringe gireceğim seninle. Ben, Christopher Daniels, yani şu varlığıyla kaosa sebep olan melek; buradaki tek kaosun şahsımdan ötürü kaynaklanabilmesi konusundaki titizliğimi sürdürmeye devam edeceğim. Bu yolda da sen ve o küçük kafanın içinde kurduğun evcilik oyunların yeterince zıpladı, kafalarına çekici çakıp yerlerine ebedi bir biçimde oturtmaksa sıradaki-

Bu esnada Christopher Daniels'ın sözünü, arenanın her yerinde yankılanan bir müzik kesiyor.



 
Son düzenleme:

The Gold Standard

PG.com Kullanıcısı
Katılım
3 Tem 2023
Konular
10
Mesajlar
366
Beğeni sayısı
219
PG Nakit
100


Bu şarkı, Daniels'ın sözlerinin hedefindeki Cody Rhodes'un şarkısı! Rhodes, karmaşık tepkiler arasında girişte görünüyor ve suratında kırgınlık ve kızgınlığı tek potada eriten bir ifade ile ringe doğru yürüyor. Arada bir Daniels'ın gözlerinin içine baksa da sinirlerine hakim olmakta zorlandığı açıkça belli oluyor. Bu sebeple gözlerini bazen seyircilere döndürüyor. Seyircilerin de ona eskiden verdikleri desteği vermediklerinin farkında ve bu sebeple hayal kırıklığını da saklayamıyor. Adeta yürüyen anksiyeteye dönüşen Rhodes, bir mikrofon alıp ringe giriyor.

Cody Rhodes: "Hayat bazen çok ilginç bir hale gelebiliyor. Kariyerinin sonlarına gelmesine rağmen hala gözünü kan bürümüş bir halde şahsi menfaatlerini kovaladığını açık açık söyleyen ve eylemlerine böyle bir açıklama getirmenin kendini haklı çıkardığını zanneden bir adam insanların onayını alıyor. Onların mutluluğu için çalışan, doğruyu yapmak için kendini yerden yere vuran adam ise sahte bir kahramanlık hikayesi yazmakla suçlanıyor. Üzülmediğimi söyleyemem. Buraya gelirken kafamda çok karmaşık düşünceler vardı. Hala da aynı düşüncelere sahibim. Her şeyi boşuna mı yaptım? PGW'yu kurtarmak için bir takım kurmaya çabalamak hata mıydı? İnsanların bana atacağı rol çalma, kahramanlık hikayesi yazma gibi iftiraları göze almak kendime yapabileceğim en büyük kötülük müydü? Bilmiyorum. Ben buraya insanlar beni geri çağırdığı için, insanları mutlu etmek için, onların yarım kaldığı için üzüntü duydukları hikayeyi bitirmek için gelmiştim. Onların benim hikayem gibi onlarca hikayeyi izlemesi için de bu şirketin ayakta kalması gerekiyordu. Ben de bunun için her şeyi yaptım. Senin gibi kendi çıkarlarından başka hiçbir şeyi düşünmeyen bir adamın peşinde koşmak da bunun içine dahildi. Şimdi her şeyi boşuna mı yaptım diye düşünmeden edemiyorum. Arenalarda duyduğum sesler bana her şeyi boşuna yapmışım gibi hissettiriyor."

Cody Rhodes: "Sana saygı duymayı çok isterim. Her şeyden önce dürüst bir adamsın. İçindeki neyse söylüyorsun. Dünyanın senin etrafında döndüğünü düşündüğünü açıkça ifade ediyorsun. Ancak bazı düşüncelere saygı duyamıyorum. Bazı hareket etme biçimlerine saygı duyamıyorum. Christopher, senin kendini bir melek olarak tanımlayabilmenin tek sebebi profesyonel güreşti. Sen profesyonel güreşin hayatta kalması için bir göreve davet edildin ve bu görevi son ana kadar reddettin. Son ana kadar kendini bir belanın içine sokmadan kendi çıkarlarını nasıl koruyabileceğini düşündün. Sonunda sana söylediklerimin doğru olduğunu, savaşa katılmazsan hayatının en büyük parçasının silinip gideceğini ve evine dönüp az önce anlattığın melek masalını sadece çocuklarının uykuya dalmasını beklerken anlatabileceğini fark ettin. Kaçmak senin sonun olacaktı, bunu fark ettin. Son güne kadar profesyonel güreşin yok olmasına hazırdın, burayı bir mafyanın ellerine teslim etmeye hazırdın. Sen, hayatına bir anlam kazandıran her şeyi yok etmeye hazırdın. Üzgünüm Chris, burada insanların niyetleri üzerine bir okuma yapacaksak bu savaşın kazananı sen olamazsın."

Cody Rhodes: "Doğruyu yapmaya çalışan insanlar her zaman karalanmıştır. Bunu geçmişte de tecrübe ettim. Yine ediyorum. Doğruyu yapma çabasını 'yapay kahramanlık hikayesi' olarak adlandıran ilk kişi sen değilsin, son kişi de sen olmayacaksın. Beni üzen şey, senin gibi bir şarlatanın masallarına inanıp beni bir sahtekar olarak görmeye başlayan insanların varlığı. Beni üzen şey, PGW'nun atlattığı travmanın insanlarda güven duygusunu yok etmesi. Beni üzen şey, artık hikayemi bitirmem için arkamda eskisi kadar destek olmaması."

Cody Rhodes: "Ben buraya bu arenayı dolduran insanlar için dönmüştüm. Sen benden buraya dönüş sebebimi, yaşamaya devam edebilme sebebimi almaya çalışıyorsun Chris. Bu işi bu noktaya sen getirdin ve alacağın karşılıktan ben sorumlu değilim."

Cody Rhodes: "Senden seni var eden şeyi, bugüne kadar bir anlam ifade edebilmeni sağlayan şeyi alacağım. Senden bu ringi, elindeki kemeri, güreş kariyerini, her şeyi alacağım. Bu hikayeyi bitirmek için önümdeki bütün engelleri yok etmeye yemin ettim ve bugüne kadar önümdeki en büyük engel sensin. Senden alacaklarımdan ben sorumlu olmayacağım."

Cody Rhodes buz gibi bir bakışla mikrofonu yere atıyor ve seyircilerin yuhalama ağırlıklı karışık tepkileriyle arkasına bile bakmadan ringi terk ediyor.​
 
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: