NOW RPG: Madamlar ve Mösyöler


Kras Mazov

Tractatus
Katılım
3 Tem 2023
Konular
37
Mesajlar
6,224
Beğeni sayısı
1,803
PG Nakit
250
RPG Karakteri
Velveteen Dream
Favori Güreşçi
Eddie Guerrero
vincent-marseglia.gif


SENCE DE BİRAZ FAZLA KONUŞMUYOR MUYUM?

The Righteous'u bir çiftlikte oturuyor. Paul London sallanan bir sandalyede kahkahalar atarak sallanırken Dutch donuk bir şekilde sandalyesinde düz duruyor. Vincent tek koluyla masaya yaslanırken yukarıya bakarak parmağıyla gökyüzünde bir şeyleri işaret etmeye çalışıyor.

Vincent: Çok konuşuyorum, ama benim işim bu. İki haftadır buraları geziyorum ve daha hiç dans etmedim. Siz ikiniz ettiniz. Dünyaları da kendileri gibi mor olan iki günahkar ile 10 dakika aynı yola girdiniz ve dediğin kadar biri olmadığını morlu iki çocuk sana tebliğ etti. Anlayabileceğin üzere bazen de hayat "Madamlar ve mösyöler" diye başlamaz, kasaplar dükkanını saatlerinde açmazlar. İşsiz de kalmazlar; ama o ayazda sigaralarını yakıp kapılarının önünde iş beklerler. Ben bir kasap değilim, bir seyyahım; ama ben de bekleyenlerdenim. Seni bekliyorum Windham. Benimle konuşmanı istiyorum, bana anlatmanı istiyorum. Eskiden nasıl biri olduğunu değil, nasıl birisine dönüştüğünü görmek istiyorum. Bana yumruklar, tekmeler, tehditler savurabilirsin tabi yeni Windham böyle biriyse lütfen böyle devam et. Ama konuş benimle. Eğer bunu sen yapamıyorsan bana ateş böceklerini gönder. Ellerimde gezinirken bana seyahat anılarını anlatsınlar. Gezdikleri ülkeleri, seyrettiği yaşamları kulaklarıma fısıldasınlar.

vincent-marseglia.gif


Vincent: NERDESİN ADAMIM? ZİNCİRLERİNDEN KOP VE BANA CEVAP VER! BANA BİR TAKLİT OLDUĞUMU SÖYLE! İnsanlara sözlük açtıracak bir şekilde konuş ve bir öğretmen olarak bunu insanlara çevirmeme izin ver! İnsanlar göremiyorlar, insanlar anlayamıyorlar ölmenin nasıl bir yazgı olduğunu ya da yaşamanın ne olduğunu. Ama her ne olursa olsun o ringten vazgeçemiyorsun değil mi? O ringte sırtlarımızı yere vurmak, içimizi sanatsal bir şekilde dökebilmeyi çok seviyorsun onu bırakamıyorsun. Kim bırakabilir ki? Hiç kimse sevdiklerini bırakıp yoluna devam etmeyi istemez asıl onurluca olan kendini onlar için feda etmek ve sen buna ne kadar hazırsın? Hala burada olduğuna göre yeteri kadar hazır değilsin; ama öğreteceğim. Ben bir Samiriyeli değilim; ama tıpkı onun gibi öğreteceğim sana. Sadece vakit olduğunda değil insan her dara sıkıştığında onların kurtarıcı meleği yapacağım seni, en büyük korkunla yüzleştirip bu vasıta ile seni korkularından arındıracağız ve bizim gibi dürüst bir insan olacaksın. Windham, biz kötü insanlar değiliz, dürüst seyyahlarız ve sizi yanımızda istiyoruz. Gelin bize bir hikaye anlatın, biz buradayız...

AMA SİZ NERDESİNİZ?

Vincent da Paul gibi sandalyesinde sallanmaya devam ederken bir şey görüyor ve gözleri fal taşı gibi açılıyor.

@Ensiferum
 
Son düzenleme:

Ensiferum

eater.of.worlds
Katılım
4 Tem 2023
Konular
75
Mesajlar
4,593
Beğeni sayısı
1,044
PG Nakit
200
KdQdUTh2_o.jpg


The Righteous dikkat kesilmişken onlardan belli ölçüde uzakta olan çalıların arasında bir hareketlenme oluyor. Bray Wyatt, Braun Strowman ve Erick Rowan'la beraber açıklığın tepesinden karşı yöne doğru bakıyorlar. Strowman'ın yüzünde öfkeli bir ifade hakimken, Rowan ise maskesinin altında buzdan bir adam gibi öylece dikiliyor. Bray, Righteous'a şöyle bir göz gezdiriyor.

Yürekleri beni ait olduğum yere, zirveye çıkarmaya yetmeyenler; yine oyalanmam için bana çerez getirmişler. Diğer çerezlerin aksine bu seferki, benim taklidimi yaparak yaşamını idame ettiriyor. Aşikar olanı işaret etmek de bir beis yoktur evlat. Evet, senin bir taklit olduğunu görebilmek için alim olmaya gerek yok. Başarılı bir taklit olup olmayacağını zaman gösterecek, ama bu zaman dilimine geçebilmen için önce benim altımdan geçmen gerekiyor. (Wyatt pis pis sırıtıyor.) "Windham" diye hitap ettiğin adamın ben olduğumu mu düşünüyorsun? Senin aksine oğlum, ben rolü bittikten sonra sivil hayatına geri dönen bir şirket memuru değilim. Windham Rotunda olarak bildiğin adam, Bray Wyatt var olacağı bir kaba ihtiyaç duyduğu için doğdu, yaşadı ve gitti. Ben o değilim, ben senin için iyi bir örnek de değilim. Bu yanındaki hevesli gençlerle beraber yeşilliklere çekilip hayali mekanlar ve tasvirlerden bahsetmek seni ben yapmaz. Ben olman için, gereken bedeli ödemek lazım gelir ki ne sende ne de yanında gezdirdiğin bu sirk ucubelerinde o istidadı göremiyorum. Ama bir konuda haklısın; insanlar söylediklerimi anlayamıyorlar. Çünkü basit olanı istiyorlar, algılayabildikleri şeylerin peşinden gitmeye daha hevesliler. Ve biz, onlara doğru öğretileri aktarmayı istediğimiz dönemleri çoktan geçmiş vaziyetteyiz. 10 senedir önüme çıkan her şeyi ezip geçtim. Bana daha fazla maruz kalamayacaklarını hissettikleri anlarda beni sansürlediler, yasakladılar ve ırak diyarlara sürgüne gönderdiler. Neden hala bu şeyi yapmaya devam ediyorum biliyor musun? Çünkü onlar, benim kudretimin çeyreğine bile denk düşemeyecek tıynette adamların hükmü altında nice NOW'lar yiyip bitirdiler. Hiç bir zaman bir "kontratım" olmadı. Arena dediğimiz yerlere, gönlümün istediği gibi gelip gittim. Ne burada, ne de başka bir diyarda gönlümce hüküm sürdüğüm ve herkese hükmettiğim bir döneme can veremedim. İşte bugün, seninle beni karşı karşıya getiren mesele bu. Seni bu tercihleri yapmaya iten sebebi bilmiyor muyum zannediyorsun? Bu gençleri yanına katıp ben olmaya çalışırsan, benmişim gibi muamele görürsün. Ve ben, hiç bir zaman partilerin konuk listesinde başa yazılmam. Dışarlıklı olurum, ikinci plan olurum, kimse benim selamımı almaz çünkü zamanında senin yapmayı planladığın şeylerin iki katını hepsine, acı çektirerek yaptım. Ve şimdi, seni başka bir seçeneğin olmayan bir yol ayrımına getirdikleri için bana savaş ilan ediyorsun. Öyle olsun; eğer tahtıma tırmanmadan önce senin acuze sırtına basmam gerekiyorsa, kaburgalarınla beraber boğazını da parçalayayım ki bir daha pis küllerinden doğup da bana ayak bağı olma.

Wyatt elleri cebinde Vincent'e bakıyor.

Üslubuma ve giydiklerime bu kadar takılıyor olman da, senin de diğerlerinden biri olduğunu ve sadece farklı görünmek için bu sözleri sarf ettiğini gösteriyor evlat. Kendin ol ve gevşe biraz. Aslında, seninle ilgili bir planım yoktu. Ucuz bir taklit olarak NWO tuvaletinde bir bok parçası gibi yaşamana izin verecek, sana dokunmayacaktım. Ancak bu Takeover'dan önceydi, şimdi ise anırmaların dikkatimi dağıtıyor ve yarattığın anlamsız kakafoninin altında ne söylemeye çalıştığını anlamaya çalışıyorum. Benimle ne konuşacaksın? Senin göremediğin renkleri gören, hiç bir zaman anlayamayacağın mücadeleleri bitiren ve serçe parmağında dahi üçünüzün toplasanız yetişemeyeceğin kadar kuvvet barındıran bir adamın söylediklerini anlayabileceğini düşünüyor musun? Bence cevap hayır evlat. Belki sen de kızgınsın, belki bu kaderi sen de istemedin. Belki sen de başka bir filmin yıldızı olmayı hayal ettin ama yaptığın ahmakça tercihler sayesinde, işte burada, uhrevi bir mekan gibi tasvir ettiğin ama köpek leşi gibi kokan bu ormanda birbirimize bağırıyoruz. Ve ben seninle uğraşırken, bana ve kardeşlerime ait olan ganimetler; acizlerin, düşkünlerin elinde heba oluyor. Ne seninle, ne de bu açıklıktan yaptığınız tuhaf konuşmalarla bir derdim yok. Burada boş lakırdılarla ömrünüzü heba edip, geberip gidin. Ama ben o iki ufaklığı cezalandırırken aileme saldırı düzenlemeye cesaret edebiliyorsan; benim dikkatimi çekmeyi istiyorsun demektir. Ve seyyahlığa bu kadar meraklıysan, sana güzel bir haberim var. Sana ve yanındaki ufaklıklara tek yönlü, güzel bir bilet aldım. Eğer ensemde solumaya devam edersen, NOW arenasında sana elimi sürme imkanı bulduğum zaman, seni hiç bitmeyen bir seyahat için "aşağıya" yollayacağım. Aşağıda her şey, herkes süzülüyor. Siz üçünüz de süzüleceksiniz. Şimdilik bunu bir ikaz bil; ama bil ki ikinci ikazı kelimelerle ya da güreş hareketleriyle değil pis kelleni koparacak bir baltayla yapacağım. Sana andım olsun evlat, bir daha seni ayağımın altında dolanırken görürsem sadece kariyerini değil, hayatını da bitiririm.

Wyatt, Vincent'e küçümseyerek son bir kez bakıyor ve arkasını dönüp gitmeye hazırlanıyor. Ancak Vincent söze girince duraksıyor.

@Kras Mazov
 

Kras Mazov

Tractatus
Katılım
3 Tem 2023
Konular
37
Mesajlar
6,224
Beğeni sayısı
1,803
PG Nakit
250
RPG Karakteri
Velveteen Dream
Favori Güreşçi
Eddie Guerrero
vincent-marseglia.gif


Vincent, Wyatt'ın duyduklarını işitirken kaşı gözü oynamaya başlıyor. İstediğini almış gibi gözükse de kendisine kal geliyo resmen hiç bir şey demiyor Wyatt Family'e karşı.

h.jpg


Paul London: AHHHHAHAHAAHAHAHAHA HEPSİ BU KADAR MIYDI? VİNCE BANA BUNLARI BÖYLE ANLATMAMIŞTIN!

Bray Wyatt, London'ın iğreti sesini duyunca kafasını ona çeviriyor.

Paul London: Ama bir bakıma dediğin kadar da var. Olaylara tek taraftan bakan, inatçı, kibirli... Şaka şaka şaka. Vincent seni seviyor, biz de seni seviyoruz. Dutch'tan emin değilim ama yine de olsun. Bu arada maske güzelmiş; ama ben daha çok beyaz tavşanları seviyorum. Sizlerin aksine bizim güruhumuzda sadece bir kişinin konuşabilme yetisi yok. Bizde bütün gezginler denktir. Dinlenmek istediğimizde ateş yakarız, birbirimize hikayeler anlatırız ve günümüz orada geçer. Biz feodal bir yapı değiliz, monarşik de takılmıyoruz. Güler, dans eder, şarkılar söyleriz. Kendin gibi düşünmesen iyi olur çünkü sen kendini biraz daha Viking tarzına adamışsın. Yağma, biçme, kıyma, savaş ganimetleri senin arzularını gideriyor sanırım arpa suyu ile aran değil sadece. Duyduğuma göre sen de iyi şarkı söylüyormuşsun, seçtiğin birisiyle çiftliğinde valsler yapıp alınlarına öpücük konduruyormuşsun. Böyle konuşmanı da anlaşılır kılıyorum çünkü her değişim bir çatışma gerektirir. Diyalektik, değil mi? Kimse değişirken "Evet değişmem lazım şimdi değişiyorum." demez. İblisleriyle, şeytanlarıyla her bir zerresiyle çatışır. Biz bir aile değiliz ailelerde baş vardır, direk vardır, son vardır. Bizim bir liderimiz, sonumuz ve gelecek vaadeden bir üyemiz yok. Biz gezentiler yanımıza hiç bir şey almadan yola çıkar ve bütün ihtiyacımızı yolda gideririz. Hayat zaten...

YOLDA OLMAK DEĞİL MİDİR?

vincent-marseglia.gif


Vincent, oturduğu yerden London'a gurur dolu bakıyor ve sandalyesinden ayaklanarak Paul London'ın omzundan kavrayarak kendisine sarılıyor. Vincent kıkırdayarak gülüp Wyatt'ın çevresinde volta atıyor.

Vincent: Eğer sana kaba davrandıysa kendi adıma özür diliyorum. Sen bize kaba davranabilirsin, sonuç olarak sen bize değil, biz sana kucak açıyoruz. Bana kendini tanıtma Wyatt çünkü seni yeteri kadar görüyoruz. Bir taşralıya nazaran seni 10 sene boyunca aptal kutularına bakarak izlediler kimisi senin gibi olmak istedi kimisi de senden nefret etti. Bizler, London hariç, aptal kutularından görünmeyenleriz. Partilere davet edilmeyiz, insanlar tarafından sevilmeyiz. London biraz çapkındır, herkeste numarası vardır. Kontrat? Hepimiz bu dünya üzerinde bir sözleşmeye sahibiz zira ışıklar gittiğinde sadece dürüst olanlara bembeyaz ışık hüzmeleri vuracak kalanları helak olacak. En büyük korkun ne Wyatt? Taklit edilmek mi? Öyle olduğunu bildiğim için şu an beni kendin gibi görüyorsun. Vincent seni seviyor ve en büyük korkunu yüzleştirerek seni aydınlatmak istiyor. Senin sözleşmelere imza atabilecek şekilde kalem tutabilmeyi öğretmek istiyorum, insanlara sevgiyi aşılamayı öğretecek alimlerden biri olmanı istiyorum, sana gezmeyi öğretmek istiyorum ve siz üçünüzü bizler gibi dürüst birer seyyah yapmak istiyorum. Cevabımın hayır olmadığına da eminim; çünkü size zaten sormamıştım. Ya' dig what ı'm sayin?

vincent-marseglia.gif


Vincent saçlarını geri atıyor ve The Righteous, Wyatt Family'nin dibine kadar giriyor.

Vincent: İlk yumruğu sen atmadan ben de atmayacağım bunu biliyorsun değil mi? Her evlat kabullenmeden önce saldırır, tehditler savurur. Bu evreyi çok gördüm bu yüzden ilk adımı atmanda herhangi bir kusur görmüyorum. Ben bir hükümdar değilim, aşağıya da gitmeyeceğim. Çünkü hayatım boyunca orada yaşadım yine de merceklerden büyüteçlerden uzak duracağım beni yine tanımayacaksınız ama o büyüteçten sizin iç organlarınızdaki boşluğa kadar izleyeceğim. Bunu at üstünde veya yürüyerek yapacağım. Sansürler, baskılar, sürgünler, işkenceler... Teşekkür ederim Wyatt bana gerçekten bir hikaye anlatmanı istedim ve bana güzel bir fabl anlattın. Masalsı kuvvetin bana göstermeye çalıştığın yüceliğin yüzümüzdeki gamzeleri kelebekler tarafından iki ayrı köşeye çekiyor bizi mutlu ediyor, gururlandırıyor. Bizi hikayene katmaya çalışman; ama oyunu Vincent'ın dünyasında oynayacak olmamız gerçekten çok tatlı. Benden korkmanı istemiyorum, dışarıya öyle bir hissiyat vermiyorsun da; ama içine akan nehrinden belki de bu isim sana eski patronunu hatırlatıp mideni bulandırıyordur. Patronlarla, iş insanlarıyla çalışan bir köylüden her yere gönlünce gidebilen kudrette olan birine... "Büyük" dediğiniz hiç bir insan bizi tanımaz bizler küçük popülasyonların büyük canlıları çaylara sığamayanlar sizi kalbimize sığdıracağız ve sizleri kaburgalarımızdan yeniden yaratacağız. Artık bazı şeyleri geriye alabilmek için çok geç. Sana ulaşabilmek için biz de kendimizi feda ettik ve teleskopların karşısında, flaşların karşısında olduk. Kendinden soysuz gördüğün bu piyonların izleyebileceği bir ömür yaşadın ve kendi kendini yiyip bitiriyorsun. Size vaat ettiğimiz aydınlanma bunlara engel olacak söz veriyorum. Wyatt sen gelmeden önce senin hikayeni sana anlattım ve sen patikaları aşıp yanıma geldiğinden bana tekrardan tebliğ ettin. Karşına senin çok özentin çıktı; ama hiç biri senin kendin olarak çıkmadı. Bizler seneler boyunca birbirimize hiç bir zaman denk gelmeyecek şekilde izler bıraktık ve şimdi NOW'da buradayız. Siz üçünüz gibi hayatımızı tepegözler karşısında yansıtmak istemedik ama bizim için "kudretli" birer yol arkadaşı olmanız için ödememiz gereken bir bedel. Kendini hayatın boyunca "Face of Fear" olarak tanımladın. Lafayette'in kasabı Monarch Fear'sın. Benim taklit olduğuma inanmak istemenin sebebi de benim de "Horror" olmam. Gezenti Samiriyeli King Horror'um. Sen insanların bakmadığı zamanda kafanı ortaya çıkartıp insanların ödlerini kopartırsın ben ise bana çırpınanlara karşı, direnen isyankarlara karşı gökten kararan yerden yükselen dehşetim. Korku hiç bir zaman boğaz kesmek, kaburga parçalamak, birilerini ateşe verip gözlerden böcekler çıkarmak olmadı. İşte bu yanlışı düzeltmek için, sana öğretmek için buradayız. Sen "büyük" liglere çıktığın için kendini yalnız zannediyordun; ama yaptığın bütün hataları arkandan ben temizliyordum. Bu yüzden beni tanımıyorsun. BU YÜZDEN RIGHTEOUS'U TANIMIYORSUN! Sen sadece 10 sene tek bir endüstriye hükmettin. Ben at üstünde fetihler yapan benken hayatın boyunca anlattığın kişi bendim ancak çiftliği dışında hiç bir yere ayak basmamış bu üç kişi bunu hiç bir zaman göremedi ve güvenli alanlarında çitlerin arkasında kaldılar. Sen parlak bir çocuktun ve popülist olan bir akımın peşinden giderek büyük bir sektörün dünyasını avcunun içine aldın ve bunu yaparken her zaman düşkünlerden, acizlerden ve bunun yöneten atalarından bahsettin. Ben senin normal insanları korkutmaya çalışırken ki övündüğün atanım. Bu beden hem fiziki hem ruhani olarak senin fani hatıratından daha eski, daha pörsümüş. O kadar popüler oldun ki hiç bir zaman seni buraya kadar getiren iç sesinin kime ait olduğunu "savaş ve kaç" mekanizmanı kimin aktive ettiğini göremedin. Senin her şeyini buraya dökebilirim; çünkü seni ben yetiştirdim; ama beni hiç bir zaman tanımadığın için taklit olan benim; halbuki sana seni anlattığım için beni öyle sanıyorsun. Her işini bitirdikten sonra hiç bir zaman arkana bakmadın doğarken bile. Seni hayatın köhneliğine salıp büyüyüşünü izlerken çok tatlıydın; ama bunu hiç bir zaman göremeyecek olman çok yazık çünkü hiç bir zaman arkana bakmıyorsun. Seni aydınlatacağım çocuk ve gerekiyorsa bunun için hiç varolmamış "kariyerimi" harcayacağım. Bunu sevgiyle, aşkla yapacağım. Eğer "King of Horror"a karşı isyan edeceksen de kasaptaki tezgahında bıraktığın satırını eline al ve o satırı bana sallayıp ilk kesiği atmadan önce bana son sözlerini söyle.

Vincent uzunca süren nutkundan sonra Dutch, Strowman'ın karşısına; London, Rowan'ın karşısına ve Vincent da Wyatt'ın karşısına geçiyor.

@Ensiferum
 

Ensiferum

eater.of.worlds
Katılım
4 Tem 2023
Konular
75
Mesajlar
4,593
Beğeni sayısı
1,044
PG Nakit
200
Wyatt, London'a gözlerini kısarak bakıyor ve gülüyor.

Evlat, siz sadece ormanlık arazide uyuşturucu maddelerle kafayı çeken, ağaç gölgelerinde birbirine kayan ucubemsi hippilersiniz. Hepinizin sesinin eşit çıkması, yarattığınız şeyin kuru gürültü olmasını engellemiyor. Onun (Vincent'i işaret ediyor) sözü bittikten sonra başka birisinin araya girmesine ihtiyacı var. Çünkü üçünüz bir araya gelip bir cümleyi zor tamamlayacak kapasitede adamlarsınız. Ama bana şunu anlat, madem tek yapmak istediğiniz şarkı söyleyip gülüşmek; o zaman NOW'da, özellikle benim ayağımın altında işiniz ne? Neden uzaklara gidip bu söylediğin şeyleri can güvenliğinizi tehlikeye atmadan yapmak istemiyorsunuz? Nedenini biliyor musun oğlum, çünkü anlattığın şeylerin hiç biri değilsin. Buradasın, çünkü söylediğin şarkıyı bir kez olsun başkaları da duysun istiyorsun. Kafayı yemiş, dul bir anneyle aynı evde kalıp metamfetaminin kucağına düşmüş kene hayatına devam ederken, yüksek ihtimalle erkek arkadaşın olan şu Vincent sana ilk kez kendini "birisi" gibi hissettirdi. Bunu sözleriyle mi, yoksa yatakta mı yaptı işin gizemi burada yatıyor. Ama gülüşünden ve ses tonundan anladığım kadarıyla, sizin sirke saksafonu çalan kişi Vincent değil, sensin. İyi saksafon öttürüp öttürmediğini de Vincent'e sormak lazım gelir. Şarkılarını söylemeye devam etmek istiyorsan bizimle dalaşma küçük adam. Benim dünyamda işler senin zannettiğin gibi ilerlemiyor. Bizim yaşadığımız alem, kimsenin kimseye şarkı söylettiği alem değil, herkesin birbirinin sesini kestiği alemdir. Eğer bu anlamsız harbe devam etmeye niyetlenirsen, benim de repertuarımın ne kadar geniş olduğunu görürsün.

0C9wb8PV_o.jpg


Wyatt, Vincent'e bakıyor.

Şu anda ben senin uyuşturucu içmekten kevgire dönmüş gözlerine bakarken dışarıda yeni canlar doğuyor, birileri ölüyor. Hikayeler bitiyor, dağlar yer değiştiriyor. Yıllarca süren sadakatin eseri olan dostluklar acı bir ihanetle sona ererken, ömürlerdir devam eden düşmanlıklar sulh anlaşmalarıyla sona eriyor. Ve bütün bu gelişmelerin yaşandığı dünyada kategorize edilemeyen varlıklar da sadece ikiye ayrılıyor. Birinci grup, gerçekten bu cihanın dışından gelmiş gibi görünen çünkü yaşamın sistematiğini sıradan halktan farklı olarak algılamış insanlardan oluşuyor. Diğer grup ise, sıradan insanların dikkatini çekebilmek için kendine bir kılıf uydurmuş avarelerden ibaret. Senin gibileri tarih çok sefer gördü evlat. Yanındaki bu adamlarla nereye varmayı umuyorsun? Sen de Jim Jones gibi bir komün kurup bebeklere siyanür mü içireceksin? Charles Manson gibi yanına sabıkasız iki genci katıp aktris öldürmek için Hollywood tepelerinde ava mı çıkacaksın? Bir dönem, sen henüz küçük bir çocukken böyle adamlar yine peydah olmuştu. Genç kızları uyuşturucu batağına sürüklediler. Çocukları ailesiz, insanları amaçsız ve peşinde sürükledikleri milyonlarca genci de dımdızlak ortada bıraktılar. Şimdi yoklar, çünkü hükümleri bitti. Charles Manson geberdi. Jonestown viran oldu. Ve şimdi biteviye bir tekrar zinciri olan tarih, kendini yineleyerek hepsinin yeni sürümünü üretti. Vincent! (Wyatt küçümseyerek baştan aşağı süzüyor Vincent'i) Sana kaba davranmıyorum evlat, sana bir baba gibi nasihat ediyorum. Ve bunu yapıyor olmamın yegane sebebi, bu seferki hükmümde senin gibi haşerelerle vaktimi kaybetmek istemememem. İstiyorum ki, burada başlattığın savaş senin ve küçük arkadaşlarının leşlerinin ringe serilmesiyle değil; benim senin var olmana izin verdiğim ufak bir ağabey nasihatiyle sona ersin. Kendine sahip olamayacağın sıfatlar takarak benim sana karşı öfkelenmemi bekliyorsun. Bunu yaparken, bir yandan da "bizim gibi olmanı istiyorum" diyerek aslında bir araya getirdiğin bu soytarı kumpanyasının, benim varlığım olmadan ayakta kalamayacağını da itiraf ediyorsun. Ve bütün bu deli saçmalarının arasında beni.. çocuğun olarak tanımlıyorsun. (Wyatt kahkaha atıyor) Gerçekten çocuğu olduğum adam, Lafayette'te bir karides botunun içinde yanarak geberdi. Eğer sen ikinci baba olarak benim habitatıma dahil olmak istiyorsan, en azından kaderinin babama benzeyeceği aşikar. Burada bir şey başlatıyorsun oğlum, ama bitirmek için yeterli gücün yok. Bu işe bir son ver. Arkadaşlarını da al ve sizin için her şeyin daha kolay olduğu bir yere git. Bray Wyatt'ın olmadığı bir dünyaya. Orada istediğin kadar şarkı söyleyebilirsin. Şimdilik sana veda ediyorum evlat, umarım tuhaf hareketler yaptığın parmakların yerine beynini kullanır ve yüzemeyeceğin sulara atlama konusunda benimle inatlaşmazsın.

Wyatt Ailesi, Bray'in arkasını dönmesiyle beraber oradan ayrılıyor. Righteous ve Wyatt Family arasındaki bu tuhaf sohbetin ardından kameralar kapanıyor.
 
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: