Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Yeni profil mesajları
Son aktiviteler
Kullanıcılar
Aylık Konu İstatistikleri
Şu anki ziyaretçiler
Yeni profil mesajları
Profil mesajlarında ara
Ayın En Çok Mesaj Atanları
RPG İstatistik
Rozetler
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Konuya cevap cer
Ana sayfa
Forumlar
RPG
Oyun Merkezi
NOW Arşiv
NOW Promoları & Konuşma Gösterileri
NOW RPG: Madamlar ve Mösyöler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Mesaj
<blockquote data-quote="Ensiferum" data-source="post: 184776" data-attributes="member: 117"><p style="text-align: center"><em>Wyatt, London'a gözlerini kısarak bakıyor ve gülüyor.</em></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Georgia'">Evlat, siz sadece ormanlık arazide uyuşturucu maddelerle kafayı çeken, ağaç gölgelerinde birbirine kayan ucubemsi hippilersiniz. Hepinizin sesinin eşit çıkması, yarattığınız şeyin kuru gürültü olmasını engellemiyor. Onun (Vincent'i işaret ediyor) sözü bittikten sonra başka birisinin araya girmesine ihtiyacı var. Çünkü üçünüz bir araya gelip bir cümleyi zor tamamlayacak kapasitede adamlarsınız. Ama bana şunu anlat, madem tek yapmak istediğiniz şarkı söyleyip gülüşmek; o zaman NOW'da, özellikle benim ayağımın altında işiniz ne? Neden uzaklara gidip bu söylediğin şeyleri can güvenliğinizi tehlikeye atmadan yapmak istemiyorsunuz? Nedenini biliyor musun oğlum, çünkü anlattığın şeylerin hiç biri değilsin. Buradasın, çünkü söylediğin şarkıyı bir kez olsun başkaları da duysun istiyorsun. Kafayı yemiş, dul bir anneyle aynı evde kalıp metamfetaminin kucağına düşmüş kene hayatına devam ederken, yüksek ihtimalle erkek arkadaşın olan şu Vincent sana ilk kez kendini "birisi" gibi hissettirdi. Bunu sözleriyle mi, yoksa yatakta mı yaptı işin gizemi burada yatıyor. Ama gülüşünden ve ses tonundan anladığım kadarıyla, sizin sirke saksafonu çalan kişi Vincent değil, sensin. İyi saksafon öttürüp öttürmediğini de Vincent'e sormak lazım gelir. Şarkılarını söylemeye devam etmek istiyorsan bizimle dalaşma küçük adam. Benim dünyamda işler senin zannettiğin gibi ilerlemiyor. Bizim yaşadığımız alem, kimsenin kimseye şarkı söylettiği alem değil, herkesin birbirinin sesini kestiği alemdir. Eğer bu anlamsız harbe devam etmeye niyetlenirsen, benim de repertuarımın ne kadar geniş olduğunu görürsün.</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://images2.imgbox.com/f6/0c/0C9wb8PV_o.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em>Wyatt, Vincent'e bakıyor.</em></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Georgia'">Şu anda ben senin uyuşturucu içmekten kevgire dönmüş gözlerine bakarken dışarıda yeni canlar doğuyor, birileri ölüyor. Hikayeler bitiyor, dağlar yer değiştiriyor. Yıllarca süren sadakatin eseri olan dostluklar acı bir ihanetle sona ererken, ömürlerdir devam eden düşmanlıklar sulh anlaşmalarıyla sona eriyor. Ve bütün bu gelişmelerin yaşandığı dünyada kategorize edilemeyen varlıklar da sadece ikiye ayrılıyor. Birinci grup, gerçekten bu cihanın dışından gelmiş gibi görünen çünkü yaşamın sistematiğini sıradan halktan farklı olarak algılamış insanlardan oluşuyor. Diğer grup ise, sıradan insanların dikkatini çekebilmek için kendine bir kılıf uydurmuş avarelerden ibaret. Senin gibileri tarih çok sefer gördü evlat. Yanındaki bu adamlarla nereye varmayı umuyorsun? Sen de Jim Jones gibi bir komün kurup bebeklere siyanür mü içireceksin? Charles Manson gibi yanına sabıkasız iki genci katıp aktris öldürmek için Hollywood tepelerinde ava mı çıkacaksın? Bir dönem, sen henüz küçük bir çocukken böyle adamlar yine peydah olmuştu. Genç kızları uyuşturucu batağına sürüklediler. Çocukları ailesiz, insanları amaçsız ve peşinde sürükledikleri milyonlarca genci de dımdızlak ortada bıraktılar. Şimdi yoklar, çünkü hükümleri bitti. Charles Manson geberdi. Jonestown viran oldu. Ve şimdi biteviye bir tekrar zinciri olan tarih, kendini yineleyerek hepsinin yeni sürümünü üretti. Vincent! (Wyatt küçümseyerek baştan aşağı süzüyor Vincent'i) Sana kaba davranmıyorum evlat, sana bir baba gibi nasihat ediyorum. Ve bunu yapıyor olmamın yegane sebebi, bu seferki hükmümde senin gibi haşerelerle vaktimi kaybetmek istemememem. İstiyorum ki, burada başlattığın savaş senin ve küçük arkadaşlarının leşlerinin ringe serilmesiyle değil; benim senin var olmana izin verdiğim ufak bir ağabey nasihatiyle sona ersin. Kendine sahip olamayacağın sıfatlar takarak benim sana karşı öfkelenmemi bekliyorsun. Bunu yaparken, bir yandan da "bizim gibi olmanı istiyorum" diyerek aslında bir araya getirdiğin bu soytarı kumpanyasının, benim varlığım olmadan ayakta kalamayacağını da itiraf ediyorsun. Ve bütün bu deli saçmalarının arasında beni.. çocuğun olarak tanımlıyorsun. (Wyatt kahkaha atıyor) Gerçekten çocuğu olduğum adam, Lafayette'te bir karides botunun içinde yanarak geberdi. Eğer sen ikinci baba olarak benim habitatıma dahil olmak istiyorsan, en azından kaderinin babama benzeyeceği aşikar. Burada bir şey başlatıyorsun oğlum, ama bitirmek için yeterli gücün yok. Bu işe bir son ver. Arkadaşlarını da al ve sizin için her şeyin daha kolay olduğu bir yere git. Bray Wyatt'ın olmadığı bir dünyaya. Orada istediğin kadar şarkı söyleyebilirsin. Şimdilik sana veda ediyorum evlat, umarım tuhaf hareketler yaptığın parmakların yerine beynini kullanır ve yüzemeyeceğin sulara atlama konusunda benimle inatlaşmazsın.</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em>Wyatt Ailesi, Bray'in arkasını dönmesiyle beraber oradan ayrılıyor. Righteous ve Wyatt Family arasındaki bu tuhaf sohbetin ardından kameralar kapanıyor.</em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ensiferum, post: 184776, member: 117"] [CENTER][I]Wyatt, London'a gözlerini kısarak bakıyor ve gülüyor.[/I] [FONT=Georgia]Evlat, siz sadece ormanlık arazide uyuşturucu maddelerle kafayı çeken, ağaç gölgelerinde birbirine kayan ucubemsi hippilersiniz. Hepinizin sesinin eşit çıkması, yarattığınız şeyin kuru gürültü olmasını engellemiyor. Onun (Vincent'i işaret ediyor) sözü bittikten sonra başka birisinin araya girmesine ihtiyacı var. Çünkü üçünüz bir araya gelip bir cümleyi zor tamamlayacak kapasitede adamlarsınız. Ama bana şunu anlat, madem tek yapmak istediğiniz şarkı söyleyip gülüşmek; o zaman NOW'da, özellikle benim ayağımın altında işiniz ne? Neden uzaklara gidip bu söylediğin şeyleri can güvenliğinizi tehlikeye atmadan yapmak istemiyorsunuz? Nedenini biliyor musun oğlum, çünkü anlattığın şeylerin hiç biri değilsin. Buradasın, çünkü söylediğin şarkıyı bir kez olsun başkaları da duysun istiyorsun. Kafayı yemiş, dul bir anneyle aynı evde kalıp metamfetaminin kucağına düşmüş kene hayatına devam ederken, yüksek ihtimalle erkek arkadaşın olan şu Vincent sana ilk kez kendini "birisi" gibi hissettirdi. Bunu sözleriyle mi, yoksa yatakta mı yaptı işin gizemi burada yatıyor. Ama gülüşünden ve ses tonundan anladığım kadarıyla, sizin sirke saksafonu çalan kişi Vincent değil, sensin. İyi saksafon öttürüp öttürmediğini de Vincent'e sormak lazım gelir. Şarkılarını söylemeye devam etmek istiyorsan bizimle dalaşma küçük adam. Benim dünyamda işler senin zannettiğin gibi ilerlemiyor. Bizim yaşadığımız alem, kimsenin kimseye şarkı söylettiği alem değil, herkesin birbirinin sesini kestiği alemdir. Eğer bu anlamsız harbe devam etmeye niyetlenirsen, benim de repertuarımın ne kadar geniş olduğunu görürsün.[/FONT] [IMG]https://images2.imgbox.com/f6/0c/0C9wb8PV_o.jpg[/IMG] [I]Wyatt, Vincent'e bakıyor.[/I] [FONT=Georgia]Şu anda ben senin uyuşturucu içmekten kevgire dönmüş gözlerine bakarken dışarıda yeni canlar doğuyor, birileri ölüyor. Hikayeler bitiyor, dağlar yer değiştiriyor. Yıllarca süren sadakatin eseri olan dostluklar acı bir ihanetle sona ererken, ömürlerdir devam eden düşmanlıklar sulh anlaşmalarıyla sona eriyor. Ve bütün bu gelişmelerin yaşandığı dünyada kategorize edilemeyen varlıklar da sadece ikiye ayrılıyor. Birinci grup, gerçekten bu cihanın dışından gelmiş gibi görünen çünkü yaşamın sistematiğini sıradan halktan farklı olarak algılamış insanlardan oluşuyor. Diğer grup ise, sıradan insanların dikkatini çekebilmek için kendine bir kılıf uydurmuş avarelerden ibaret. Senin gibileri tarih çok sefer gördü evlat. Yanındaki bu adamlarla nereye varmayı umuyorsun? Sen de Jim Jones gibi bir komün kurup bebeklere siyanür mü içireceksin? Charles Manson gibi yanına sabıkasız iki genci katıp aktris öldürmek için Hollywood tepelerinde ava mı çıkacaksın? Bir dönem, sen henüz küçük bir çocukken böyle adamlar yine peydah olmuştu. Genç kızları uyuşturucu batağına sürüklediler. Çocukları ailesiz, insanları amaçsız ve peşinde sürükledikleri milyonlarca genci de dımdızlak ortada bıraktılar. Şimdi yoklar, çünkü hükümleri bitti. Charles Manson geberdi. Jonestown viran oldu. Ve şimdi biteviye bir tekrar zinciri olan tarih, kendini yineleyerek hepsinin yeni sürümünü üretti. Vincent! (Wyatt küçümseyerek baştan aşağı süzüyor Vincent'i) Sana kaba davranmıyorum evlat, sana bir baba gibi nasihat ediyorum. Ve bunu yapıyor olmamın yegane sebebi, bu seferki hükmümde senin gibi haşerelerle vaktimi kaybetmek istemememem. İstiyorum ki, burada başlattığın savaş senin ve küçük arkadaşlarının leşlerinin ringe serilmesiyle değil; benim senin var olmana izin verdiğim ufak bir ağabey nasihatiyle sona ersin. Kendine sahip olamayacağın sıfatlar takarak benim sana karşı öfkelenmemi bekliyorsun. Bunu yaparken, bir yandan da "bizim gibi olmanı istiyorum" diyerek aslında bir araya getirdiğin bu soytarı kumpanyasının, benim varlığım olmadan ayakta kalamayacağını da itiraf ediyorsun. Ve bütün bu deli saçmalarının arasında beni.. çocuğun olarak tanımlıyorsun. (Wyatt kahkaha atıyor) Gerçekten çocuğu olduğum adam, Lafayette'te bir karides botunun içinde yanarak geberdi. Eğer sen ikinci baba olarak benim habitatıma dahil olmak istiyorsan, en azından kaderinin babama benzeyeceği aşikar. Burada bir şey başlatıyorsun oğlum, ama bitirmek için yeterli gücün yok. Bu işe bir son ver. Arkadaşlarını da al ve sizin için her şeyin daha kolay olduğu bir yere git. Bray Wyatt'ın olmadığı bir dünyaya. Orada istediğin kadar şarkı söyleyebilirsin. Şimdilik sana veda ediyorum evlat, umarım tuhaf hareketler yaptığın parmakların yerine beynini kullanır ve yüzemeyeceğin sulara atlama konusunda benimle inatlaşmazsın.[/FONT] [I]Wyatt Ailesi, Bray'in arkasını dönmesiyle beraber oradan ayrılıyor. Righteous ve Wyatt Family arasındaki bu tuhaf sohbetin ardından kameralar kapanıyor.[/I][/CENTER] [/QUOTE]
Yükleniyor…
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
RPG
Oyun Merkezi
NOW Arşiv
NOW Promoları & Konuşma Gösterileri
NOW RPG: Madamlar ve Mösyöler
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Neler yeni
Giriş yap
Kayıt ol
Ara
Anasayfa
Üst
Alt
Kolay Giriş Yapın:
Facebook
Spotify
Kullanıcı adı yada e-posta adresiniz
Şifre
Şifrenizi mi unuttunuz?
Beni hatırla
Giriş yap
Kayıtlı hesabınız yok mu?
Şimdi kayıt ol