Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Yeni profil mesajları
Son aktiviteler
Kullanıcılar
Aylık Konu İstatistikleri
Şu anki ziyaretçiler
Yeni profil mesajları
Profil mesajlarında ara
Ayın En Çok Mesaj Atanları
RPG İstatistik
Rozetler
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Konuya cevap cer
Ana sayfa
Forumlar
RPG
Oyun Merkezi
NOW Arşiv
NOW Promoları & Konuşma Gösterileri
NOW RPG: Madamlar ve Mösyöler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Mesaj
<blockquote data-quote="Kras Mazov" data-source="post: 184621" data-attributes="member: 103"><p style="text-align: center"><img src="https://media1.tenor.com/m/E4DWxDze-18AAAAC/vincent-marseglia.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="width: 328px" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'Courier New'">Vincent, Wyatt'ın duyduklarını işitirken kaşı gözü oynamaya başlıyor. İstediğini almış gibi gözükse de kendisine kal geliyo resmen hiç bir şey demiyor Wyatt Family'e karşı.</span></em></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://media.discordapp.net/attachments/1124474143392403589/1214579637292769290/h.jpg?ex=65f9a06f&is=65e72b6f&hm=58b75e8e75ad92c914256acfd29f1851285c9ee6c9164c46562e7a637f72c63b&=&format=webp" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(204, 204, 204)">Paul London:</span></strong> <span style="font-family: 'Georgia'">AHHHHAHAHAAHAHAHAHA HEPSİ BU KADAR MIYDI? VİNCE BANA BUNLARI BÖYLE ANLATMAMIŞTIN!</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'Courier New'">Bray Wyatt, London'ın iğreti sesini duyunca kafasını ona çeviriyor.</span></em></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(204, 204, 204)">Paul London:</span></strong> <span style="font-family: 'Georgia'">Ama bir bakıma dediğin kadar da var. Olaylara tek taraftan bakan, inatçı, kibirli... Şaka şaka şaka. Vincent seni seviyor, biz de seni seviyoruz. Dutch'tan emin değilim ama yine de olsun. Bu arada maske güzelmiş; ama ben daha çok beyaz tavşanları seviyorum. Sizlerin aksine bizim güruhumuzda sadece bir kişinin konuşabilme yetisi yok. Bizde bütün gezginler denktir. Dinlenmek istediğimizde ateş yakarız, birbirimize hikayeler anlatırız ve günümüz orada geçer. Biz feodal bir yapı değiliz, monarşik de takılmıyoruz. Güler, dans eder, şarkılar söyleriz. Kendin gibi düşünmesen iyi olur çünkü sen kendini biraz daha Viking tarzına adamışsın. Yağma, biçme, kıyma, savaş ganimetleri senin arzularını gideriyor sanırım arpa suyu ile aran değil sadece. Duyduğuma göre sen de iyi şarkı söylüyormuşsun, seçtiğin birisiyle çiftliğinde valsler yapıp alınlarına öpücük konduruyormuşsun. Böyle konuşmanı da anlaşılır kılıyorum çünkü her değişim bir çatışma gerektirir. Diyalektik, değil mi? Kimse değişirken "Evet değişmem lazım şimdi değişiyorum." demez. İblisleriyle, şeytanlarıyla her bir zerresiyle çatışır. Biz bir aile değiliz ailelerde baş vardır, direk vardır, son vardır. Bizim bir liderimiz, sonumuz ve gelecek vaadeden bir üyemiz yok. Biz gezentiler yanımıza hiç bir şey almadan yola çıkar ve bütün ihtiyacımızı yolda gideririz. Hayat zaten...</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(204, 204, 204)">YOLDA OLMAK DEĞİL MİDİR?</span></strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://media1.tenor.com/m/YoQGkA_8kZQAAAAC/vincent-marseglia.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="width: 347px" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'Courier New'">Vincent, oturduğu yerden London'a gurur dolu bakıyor ve sandalyesinden ayaklanarak Paul London'ın omzundan kavrayarak kendisine sarılıyor. Vincent kıkırdayarak gülüp Wyatt'ın çevresinde volta atıyor.</span></em></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(204, 204, 204)">Vincent:</span></strong> <span style="font-family: 'Georgia'">Eğer sana kaba davrandıysa kendi adıma özür diliyorum. Sen bize kaba davranabilirsin, sonuç olarak sen bize değil, biz sana kucak açıyoruz. Bana kendini tanıtma Wyatt çünkü seni yeteri kadar görüyoruz. Bir taşralıya nazaran seni 10 sene boyunca aptal kutularına bakarak izlediler kimisi senin gibi olmak istedi kimisi de senden nefret etti. Bizler, London hariç, aptal kutularından görünmeyenleriz. Partilere davet edilmeyiz, insanlar tarafından sevilmeyiz. London biraz çapkındır, herkeste numarası vardır. Kontrat? Hepimiz bu dünya üzerinde bir sözleşmeye sahibiz zira ışıklar gittiğinde sadece dürüst olanlara bembeyaz ışık hüzmeleri vuracak kalanları helak olacak. En büyük korkun ne Wyatt? Taklit edilmek mi? Öyle olduğunu bildiğim için şu an beni kendin gibi görüyorsun. Vincent seni seviyor ve en büyük korkunu yüzleştirerek seni aydınlatmak istiyor. Senin sözleşmelere imza atabilecek şekilde kalem tutabilmeyi öğretmek istiyorum, insanlara sevgiyi aşılamayı öğretecek alimlerden biri olmanı istiyorum, sana gezmeyi öğretmek istiyorum ve siz üçünüzü bizler gibi dürüst birer seyyah yapmak istiyorum. Cevabımın hayır olmadığına da eminim; çünkü size zaten sormamıştım. Ya' dig what ı'm sayin?</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://media1.tenor.com/m/kX8B8iHmxY0AAAAC/vincent-marseglia.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="width: 341px" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'Courier New'">Vincent saçlarını geri atıyor ve The Righteous, Wyatt Family'nin dibine kadar giriyor.</span></em></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="color: rgb(204, 204, 204)">Vincent:</span></strong> <span style="font-family: 'Georgia'">İlk yumruğu sen atmadan ben de atmayacağım bunu biliyorsun değil mi? Her evlat kabullenmeden önce saldırır, tehditler savurur. Bu evreyi çok gördüm bu yüzden ilk adımı atmanda herhangi bir kusur görmüyorum. Ben bir hükümdar değilim, aşağıya da gitmeyeceğim. Çünkü hayatım boyunca orada yaşadım yine de merceklerden büyüteçlerden uzak duracağım beni yine tanımayacaksınız ama o büyüteçten sizin iç organlarınızdaki boşluğa kadar izleyeceğim. Bunu at üstünde veya yürüyerek yapacağım. Sansürler, baskılar, sürgünler, işkenceler... Teşekkür ederim Wyatt bana gerçekten bir hikaye anlatmanı istedim ve bana güzel bir fabl anlattın. Masalsı kuvvetin bana göstermeye çalıştığın yüceliğin yüzümüzdeki gamzeleri kelebekler tarafından iki ayrı köşeye çekiyor bizi mutlu ediyor, gururlandırıyor. Bizi hikayene katmaya çalışman; ama oyunu Vincent'ın dünyasında oynayacak olmamız gerçekten çok tatlı. Benden korkmanı istemiyorum, dışarıya öyle bir hissiyat vermiyorsun da; ama içine akan nehrinden belki de bu isim sana eski patronunu hatırlatıp mideni bulandırıyordur. Patronlarla, iş insanlarıyla çalışan bir köylüden her yere gönlünce gidebilen kudrette olan birine... "Büyük" dediğiniz hiç bir insan bizi tanımaz bizler küçük popülasyonların büyük canlıları çaylara sığamayanlar sizi kalbimize sığdıracağız ve sizleri kaburgalarımızdan yeniden yaratacağız. Artık bazı şeyleri geriye alabilmek için çok geç. Sana ulaşabilmek için biz de kendimizi feda ettik ve teleskopların karşısında, flaşların karşısında olduk. Kendinden soysuz gördüğün bu piyonların izleyebileceği bir ömür yaşadın ve kendi kendini yiyip bitiriyorsun. Size vaat ettiğimiz aydınlanma bunlara engel olacak söz veriyorum. Wyatt sen gelmeden önce senin hikayeni sana anlattım ve sen patikaları aşıp yanıma geldiğinden bana tekrardan tebliğ ettin. Karşına senin çok özentin çıktı; ama hiç biri senin kendin olarak çıkmadı. Bizler seneler boyunca birbirimize hiç bir zaman denk gelmeyecek şekilde izler bıraktık ve şimdi NOW'da buradayız. Siz üçünüz gibi hayatımızı tepegözler karşısında yansıtmak istemedik ama bizim için "kudretli" birer yol arkadaşı olmanız için ödememiz gereken bir bedel. Kendini hayatın boyunca "Face of Fear" olarak tanımladın. Lafayette'in kasabı Monarch Fear'sın. Benim taklit olduğuma inanmak istemenin sebebi de benim de "Horror" olmam. Gezenti Samiriyeli King Horror'um. Sen insanların bakmadığı zamanda kafanı ortaya çıkartıp insanların ödlerini kopartırsın ben ise bana çırpınanlara karşı, direnen isyankarlara karşı gökten kararan yerden yükselen dehşetim. Korku hiç bir zaman boğaz kesmek, kaburga parçalamak, birilerini ateşe verip gözlerden böcekler çıkarmak olmadı. İşte bu yanlışı düzeltmek için, sana öğretmek için buradayız. Sen "büyük" liglere çıktığın için kendini yalnız zannediyordun; ama yaptığın bütün hataları arkandan ben temizliyordum. Bu yüzden beni tanımıyorsun. BU YÜZDEN RIGHTEOUS'U TANIMIYORSUN! Sen sadece 10 sene tek bir endüstriye hükmettin. Ben at üstünde fetihler yapan benken hayatın boyunca anlattığın kişi bendim ancak çiftliği dışında hiç bir yere ayak basmamış bu üç kişi bunu hiç bir zaman göremedi ve güvenli alanlarında çitlerin arkasında kaldılar. Sen parlak bir çocuktun ve popülist olan bir akımın peşinden giderek büyük bir sektörün dünyasını avcunun içine aldın ve bunu yaparken her zaman düşkünlerden, acizlerden ve bunun yöneten atalarından bahsettin. Ben senin normal insanları korkutmaya çalışırken ki övündüğün atanım. Bu beden hem fiziki hem ruhani olarak senin fani hatıratından daha eski, daha pörsümüş. O kadar popüler oldun ki hiç bir zaman seni buraya kadar getiren iç sesinin kime ait olduğunu "savaş ve kaç" mekanizmanı kimin aktive ettiğini göremedin. Senin her şeyini buraya dökebilirim; çünkü seni ben yetiştirdim; ama beni hiç bir zaman tanımadığın için taklit olan benim; halbuki sana seni anlattığım için beni öyle sanıyorsun. Her işini bitirdikten sonra hiç bir zaman arkana bakmadın doğarken bile. Seni hayatın köhneliğine salıp büyüyüşünü izlerken çok tatlıydın; ama bunu hiç bir zaman göremeyecek olman çok yazık çünkü hiç bir zaman arkana bakmıyorsun. Seni aydınlatacağım çocuk ve gerekiyorsa bunun için hiç varolmamış "kariyerimi" harcayacağım. Bunu sevgiyle, aşkla yapacağım. Eğer "King of Horror"a karşı isyan edeceksen de kasaptaki tezgahında bıraktığın satırını eline al ve o satırı bana sallayıp ilk kesiği atmadan önce bana son sözlerini söyle.</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'Courier New'">Vincent uzunca süren nutkundan sonra Dutch, Strowman'ın karşısına; London, Rowan'ın karşısına ve Vincent da Wyatt'ın karşısına geçiyor.</span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'Courier New'"></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'Courier New'">[USER=117]@Ensiferum[/USER] </span></em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Kras Mazov, post: 184621, member: 103"] [CENTER][IMG width="328px"]https://media1.tenor.com/m/E4DWxDze-18AAAAC/vincent-marseglia.gif[/IMG] [I][FONT=Courier New]Vincent, Wyatt'ın duyduklarını işitirken kaşı gözü oynamaya başlıyor. İstediğini almış gibi gözükse de kendisine kal geliyo resmen hiç bir şey demiyor Wyatt Family'e karşı.[/FONT][/I] [IMG]https://media.discordapp.net/attachments/1124474143392403589/1214579637292769290/h.jpg?ex=65f9a06f&is=65e72b6f&hm=58b75e8e75ad92c914256acfd29f1851285c9ee6c9164c46562e7a637f72c63b&=&format=webp[/IMG] [B][COLOR=rgb(204, 204, 204)]Paul London:[/COLOR][/B] [FONT=Georgia]AHHHHAHAHAAHAHAHAHA HEPSİ BU KADAR MIYDI? VİNCE BANA BUNLARI BÖYLE ANLATMAMIŞTIN![/FONT] [I][FONT=Courier New]Bray Wyatt, London'ın iğreti sesini duyunca kafasını ona çeviriyor.[/FONT][/I] [B][COLOR=rgb(204, 204, 204)]Paul London:[/COLOR][/B] [FONT=Georgia]Ama bir bakıma dediğin kadar da var. Olaylara tek taraftan bakan, inatçı, kibirli... Şaka şaka şaka. Vincent seni seviyor, biz de seni seviyoruz. Dutch'tan emin değilim ama yine de olsun. Bu arada maske güzelmiş; ama ben daha çok beyaz tavşanları seviyorum. Sizlerin aksine bizim güruhumuzda sadece bir kişinin konuşabilme yetisi yok. Bizde bütün gezginler denktir. Dinlenmek istediğimizde ateş yakarız, birbirimize hikayeler anlatırız ve günümüz orada geçer. Biz feodal bir yapı değiliz, monarşik de takılmıyoruz. Güler, dans eder, şarkılar söyleriz. Kendin gibi düşünmesen iyi olur çünkü sen kendini biraz daha Viking tarzına adamışsın. Yağma, biçme, kıyma, savaş ganimetleri senin arzularını gideriyor sanırım arpa suyu ile aran değil sadece. Duyduğuma göre sen de iyi şarkı söylüyormuşsun, seçtiğin birisiyle çiftliğinde valsler yapıp alınlarına öpücük konduruyormuşsun. Böyle konuşmanı da anlaşılır kılıyorum çünkü her değişim bir çatışma gerektirir. Diyalektik, değil mi? Kimse değişirken "Evet değişmem lazım şimdi değişiyorum." demez. İblisleriyle, şeytanlarıyla her bir zerresiyle çatışır. Biz bir aile değiliz ailelerde baş vardır, direk vardır, son vardır. Bizim bir liderimiz, sonumuz ve gelecek vaadeden bir üyemiz yok. Biz gezentiler yanımıza hiç bir şey almadan yola çıkar ve bütün ihtiyacımızı yolda gideririz. Hayat zaten...[/FONT] [B][COLOR=rgb(204, 204, 204)]YOLDA OLMAK DEĞİL MİDİR?[/COLOR][/B] [IMG width="347px"]https://media1.tenor.com/m/YoQGkA_8kZQAAAAC/vincent-marseglia.gif[/IMG] [I][FONT=Courier New]Vincent, oturduğu yerden London'a gurur dolu bakıyor ve sandalyesinden ayaklanarak Paul London'ın omzundan kavrayarak kendisine sarılıyor. Vincent kıkırdayarak gülüp Wyatt'ın çevresinde volta atıyor.[/FONT][/I] [B][COLOR=rgb(204, 204, 204)]Vincent:[/COLOR][/B] [FONT=Georgia]Eğer sana kaba davrandıysa kendi adıma özür diliyorum. Sen bize kaba davranabilirsin, sonuç olarak sen bize değil, biz sana kucak açıyoruz. Bana kendini tanıtma Wyatt çünkü seni yeteri kadar görüyoruz. Bir taşralıya nazaran seni 10 sene boyunca aptal kutularına bakarak izlediler kimisi senin gibi olmak istedi kimisi de senden nefret etti. Bizler, London hariç, aptal kutularından görünmeyenleriz. Partilere davet edilmeyiz, insanlar tarafından sevilmeyiz. London biraz çapkındır, herkeste numarası vardır. Kontrat? Hepimiz bu dünya üzerinde bir sözleşmeye sahibiz zira ışıklar gittiğinde sadece dürüst olanlara bembeyaz ışık hüzmeleri vuracak kalanları helak olacak. En büyük korkun ne Wyatt? Taklit edilmek mi? Öyle olduğunu bildiğim için şu an beni kendin gibi görüyorsun. Vincent seni seviyor ve en büyük korkunu yüzleştirerek seni aydınlatmak istiyor. Senin sözleşmelere imza atabilecek şekilde kalem tutabilmeyi öğretmek istiyorum, insanlara sevgiyi aşılamayı öğretecek alimlerden biri olmanı istiyorum, sana gezmeyi öğretmek istiyorum ve siz üçünüzü bizler gibi dürüst birer seyyah yapmak istiyorum. Cevabımın hayır olmadığına da eminim; çünkü size zaten sormamıştım. Ya' dig what ı'm sayin?[/FONT] [IMG width="341px"]https://media1.tenor.com/m/kX8B8iHmxY0AAAAC/vincent-marseglia.gif[/IMG] [I][FONT=Courier New]Vincent saçlarını geri atıyor ve The Righteous, Wyatt Family'nin dibine kadar giriyor.[/FONT][/I] [B][COLOR=rgb(204, 204, 204)]Vincent:[/COLOR][/B] [FONT=Georgia]İlk yumruğu sen atmadan ben de atmayacağım bunu biliyorsun değil mi? Her evlat kabullenmeden önce saldırır, tehditler savurur. Bu evreyi çok gördüm bu yüzden ilk adımı atmanda herhangi bir kusur görmüyorum. Ben bir hükümdar değilim, aşağıya da gitmeyeceğim. Çünkü hayatım boyunca orada yaşadım yine de merceklerden büyüteçlerden uzak duracağım beni yine tanımayacaksınız ama o büyüteçten sizin iç organlarınızdaki boşluğa kadar izleyeceğim. Bunu at üstünde veya yürüyerek yapacağım. Sansürler, baskılar, sürgünler, işkenceler... Teşekkür ederim Wyatt bana gerçekten bir hikaye anlatmanı istedim ve bana güzel bir fabl anlattın. Masalsı kuvvetin bana göstermeye çalıştığın yüceliğin yüzümüzdeki gamzeleri kelebekler tarafından iki ayrı köşeye çekiyor bizi mutlu ediyor, gururlandırıyor. Bizi hikayene katmaya çalışman; ama oyunu Vincent'ın dünyasında oynayacak olmamız gerçekten çok tatlı. Benden korkmanı istemiyorum, dışarıya öyle bir hissiyat vermiyorsun da; ama içine akan nehrinden belki de bu isim sana eski patronunu hatırlatıp mideni bulandırıyordur. Patronlarla, iş insanlarıyla çalışan bir köylüden her yere gönlünce gidebilen kudrette olan birine... "Büyük" dediğiniz hiç bir insan bizi tanımaz bizler küçük popülasyonların büyük canlıları çaylara sığamayanlar sizi kalbimize sığdıracağız ve sizleri kaburgalarımızdan yeniden yaratacağız. Artık bazı şeyleri geriye alabilmek için çok geç. Sana ulaşabilmek için biz de kendimizi feda ettik ve teleskopların karşısında, flaşların karşısında olduk. Kendinden soysuz gördüğün bu piyonların izleyebileceği bir ömür yaşadın ve kendi kendini yiyip bitiriyorsun. Size vaat ettiğimiz aydınlanma bunlara engel olacak söz veriyorum. Wyatt sen gelmeden önce senin hikayeni sana anlattım ve sen patikaları aşıp yanıma geldiğinden bana tekrardan tebliğ ettin. Karşına senin çok özentin çıktı; ama hiç biri senin kendin olarak çıkmadı. Bizler seneler boyunca birbirimize hiç bir zaman denk gelmeyecek şekilde izler bıraktık ve şimdi NOW'da buradayız. Siz üçünüz gibi hayatımızı tepegözler karşısında yansıtmak istemedik ama bizim için "kudretli" birer yol arkadaşı olmanız için ödememiz gereken bir bedel. Kendini hayatın boyunca "Face of Fear" olarak tanımladın. Lafayette'in kasabı Monarch Fear'sın. Benim taklit olduğuma inanmak istemenin sebebi de benim de "Horror" olmam. Gezenti Samiriyeli King Horror'um. Sen insanların bakmadığı zamanda kafanı ortaya çıkartıp insanların ödlerini kopartırsın ben ise bana çırpınanlara karşı, direnen isyankarlara karşı gökten kararan yerden yükselen dehşetim. Korku hiç bir zaman boğaz kesmek, kaburga parçalamak, birilerini ateşe verip gözlerden böcekler çıkarmak olmadı. İşte bu yanlışı düzeltmek için, sana öğretmek için buradayız. Sen "büyük" liglere çıktığın için kendini yalnız zannediyordun; ama yaptığın bütün hataları arkandan ben temizliyordum. Bu yüzden beni tanımıyorsun. BU YÜZDEN RIGHTEOUS'U TANIMIYORSUN! Sen sadece 10 sene tek bir endüstriye hükmettin. Ben at üstünde fetihler yapan benken hayatın boyunca anlattığın kişi bendim ancak çiftliği dışında hiç bir yere ayak basmamış bu üç kişi bunu hiç bir zaman göremedi ve güvenli alanlarında çitlerin arkasında kaldılar. Sen parlak bir çocuktun ve popülist olan bir akımın peşinden giderek büyük bir sektörün dünyasını avcunun içine aldın ve bunu yaparken her zaman düşkünlerden, acizlerden ve bunun yöneten atalarından bahsettin. Ben senin normal insanları korkutmaya çalışırken ki övündüğün atanım. Bu beden hem fiziki hem ruhani olarak senin fani hatıratından daha eski, daha pörsümüş. O kadar popüler oldun ki hiç bir zaman seni buraya kadar getiren iç sesinin kime ait olduğunu "savaş ve kaç" mekanizmanı kimin aktive ettiğini göremedin. Senin her şeyini buraya dökebilirim; çünkü seni ben yetiştirdim; ama beni hiç bir zaman tanımadığın için taklit olan benim; halbuki sana seni anlattığım için beni öyle sanıyorsun. Her işini bitirdikten sonra hiç bir zaman arkana bakmadın doğarken bile. Seni hayatın köhneliğine salıp büyüyüşünü izlerken çok tatlıydın; ama bunu hiç bir zaman göremeyecek olman çok yazık çünkü hiç bir zaman arkana bakmıyorsun. Seni aydınlatacağım çocuk ve gerekiyorsa bunun için hiç varolmamış "kariyerimi" harcayacağım. Bunu sevgiyle, aşkla yapacağım. Eğer "King of Horror"a karşı isyan edeceksen de kasaptaki tezgahında bıraktığın satırını eline al ve o satırı bana sallayıp ilk kesiği atmadan önce bana son sözlerini söyle.[/FONT] [I][FONT=Courier New]Vincent uzunca süren nutkundan sonra Dutch, Strowman'ın karşısına; London, Rowan'ın karşısına ve Vincent da Wyatt'ın karşısına geçiyor. [USER=117]@Ensiferum[/USER] [/FONT][/I][/CENTER] [/QUOTE]
Yükleniyor…
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
RPG
Oyun Merkezi
NOW Arşiv
NOW Promoları & Konuşma Gösterileri
NOW RPG: Madamlar ve Mösyöler
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Neler yeni
Giriş yap
Kayıt ol
Ara
Anasayfa
Üst
Alt
Kolay Giriş Yapın:
Facebook
Spotify
Kullanıcı adı yada e-posta adresiniz
Şifre
Şifrenizi mi unuttunuz?
Beni hatırla
Giriş yap
Kayıtlı hesabınız yok mu?
Şimdi kayıt ol