Uzun bir tartışma dönmüş, aslında dahil olmak istediğimden değil ama okuyup uzun bir cevap vermişsin. Karşılıksız bırakmak yakışık almaz gibi geldi bu durumda. Düşüncelerimi açıklayayım.Burada yanlış olduğu iddia edilen şeyin ne olduğu önemli. Porno sektörü günümüz şartlarında özellikle Türkiye ve orta doğu gibi sekse erişimin zor olduğu yerlerde insanların cinsel ihtiyaçlarını tatmin edebilmeleri için çok büyük bir etken ve insanlar bunu sadece kullanmayı bırak talep de ediyorlar. Eğer söylediğin gibi toplum yararı gibi etkenlerle insanlar gerçekten karşı çıksalardı pornografik sitelere erişim engeli geldiği zaman insanlar sokağa çıkıp "pornoma dokuma" pankartlarıyla yürüyüş yapmazlardı. Bu bir eğlence sektörü ürünü ve tüketip tüketmemek insanlara kalmış. Ama bu kadar talep ve alıcı varken yalnızca üreten kişilere laf söylenmesi bana iki yüzlülük gibi geliyor. Eğer laf söyleyen kişiler ens*st, p*dofili, t*cavüz gibi konular üzerine kurulu pornoları ve bunları üreten şirketleri/yapımları eleştirse destekleyeceğim zaten ama sıradan bir içerik üreticisine saldırıda bulunmanın, psikolojik şiddet uygulayıp diğer insanlar için de hedef haline getirmenin hiçbir anlamı yok. Ahlak bekçiliği yapmanın hiç mi hiç anlamı yok. Ödül töreninden bahsetme sebebim de diğer arkadaşın sektör içi rekabet yüzünden insanların birbiriyle çatıştığını iddia etmesiydi.
Diğer yandan seks zaten en başta beden ile yapılan bir eylem. Feministliğin neden porno içeriği üretimi konusuna zıt olması gerektiğini anlamadım. Ha bahsettiğin şey porno sektöründeki beden algısı üzerineyse bu konu üzerinde de ayriyeten tartışabiliriz, bence de insanlar üzerinde gerçek dışı beklentiler oluşturan bir yapı var. Fakat feminizm dediğimiz şey insanların cinsiyet gözetmeksizin yasalar karşısında eşit hak ve özgürlüklere sahip olmasını konu alan bir felsefe, bu konu ile bağlantısını yine anlayamadım.
Porno sektörünün saf zarar olduğunu düşünmüyorum. İnsanların sokakta azgın azgın dolaşıp önüne gelene salyası aka aka bakmasındansa evde porno izleyip kendini tatmin ederek yaşaması daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. Zaten sekse erişen insanın da pornoyla işi olmuyor.
Bahsettiğim şey insan bedenlerinin bir sermaye haline getirilirken aynı zamanda onlar üzerinde büyük yaralar bırakmaktan çekinmeyen bir sektörün varlığı. Tabi, birçok sektör için de geçerli bu. Talep muhabbeti önemli bu noktada senin de dediğin gibi. Ben insanların talep ettikleri şeyleri de doğal bulmuyor, birçok şeyin kapitalist kültürel hegemonyanın bir getirisi olarak görüyorum. Hastalıklı hale gelmiş bir tüketim toplumunda yaşıyoruz. "Talep var, bu sektöre isteyerek girenler var" gibi cümlelerin arkasında yatan mantığı anlıyor ama katılmıyorum. Talep edenlerin de içinde bulundukları toplumun bir ürünü oldukları için yanlış bir şey yaptığını düşünüyorum. Birçoğumuz da dahiliz. Ayrıca hiçbir insanın da belirli sosyal koşullar altında kalmadan bu sektöre isteyerek yöneldiğine inanmıyorum. Bu sosyal koşullar hep kötü bir geçmişe sahip olmak da değil, "kendinden daha çok ver, daha çok kazan" temalı tüketim geleneğinin, insan doğasına aykırı bir müsabaka kültürünün bir sonucu olarak görüyorum bütün bunları.
Feminizm konusuna dönecek olursak, son dönemlerde ortaya çıkan kategoriler falan filan, bunlar pornografi sektörünün ataerkil bir düzen üzerine kurulu olduğunu değiştirmiyor. Yani çok spesifik örnekler veriyorsun. Verdiğin örneklerde haksız değilsindir belki ama pornografi hala senin benim, medeni insanların ortadan kaldırmaya çalıştığı cinsiyet rolleri üzerinde baskı yapıyor. Spesifik örneklere inmezsek ana akım olarak da devam edecek olan bu. Ayrıca, pornografinin sokaklarda dolanan dangalakları engellediğini de düşünmüyorum. Böyle bir veri görmediğim içindir belki de. Kadına olan bakışlarını bozduğu, kadınları bir obje konumuna koyduğu için sokaklarda yaşanan problemleri arttırdığı yorumunu da yapabilirim buradan yola çıkarak rastgele. Ancak dediğim gibi böyle verilerden haberim yok.