Batrix'in Medya Dünyası #1 - Televole


Batrix

Medya Patronu
Katılım
2 Tem 2023
Konular
4
Mesajlar
35
Beğeni sayısı
19
PG Nakit
0
Favori Güreşçi
The Rock
Merhaba, ben Batuhan Batrix. Bu bölümde Türk medyasını bazen kendimce değerlendireceğim, bazen gördüğüm güzel değerlendirmeleri buraya atacağım. İyi okumalar...
İlk bölümde 90'lı yılların adeta TV virüsü olmuş bir yapılanmasını anlatacağım: Televole.



Bu yazıyı kendim yazmadım, Ekşi Sözlük'te gördüğüm bir entrydir. Çok beğendim, yararı olacağını düşünüyorum. Kendimce düzenleyip paylaşıyorum.

1990'ların ortalarına yaklaşılırken Türkiye'deki özel kanallar bir bir çoğalıyor, yeni programlar, yeni diziler, yeni yapımlar arka arkaya geliyordu. Özel kanalların sayısının artması, rekabetin de kızışmasını sağlıyor, bu nedenle televizyon kanalları yeni arayışlar içine giriyordu.

İşte o yıllarda, o güne kadar daha önce hiç yapılmamış, akıl edilmemiş ve gün yüzüne çıkmamış bir fikrin ürünü olan Televole yayın hayatına başlıyordu. programın içeriği de tıpkı "Televole" ismi gibi son derece yaratıcıydı. programın formatında futbolcular ve futbol ile ilgili kişilerin eğlenceli yönleri mercek altına alınacaktı. Televole ismi ise bir futbol terimi olan "vole" ve televizyonun kısaltması olan "tele"nin birleştirilmesiyle oluşturulmuştu.

İlk başlarda her şey güzeldi, program gerçekten çok komik ve seviyeliydi. Futbolcuların evlerinde, antrenmanlarında röportajlar yapılıyor, şarkılar söyletiliyor, hoş sohbetler ediliyordu. Televole, bu konseptteki bir ilk olduğu için çok sevilmiş, reyting rekorları kıran bir yapım haline gelmişti. tabi bu durum diğer kanalların da ağzını sulandırmış olacak ki, bir dönem Televole hem Show TV'de, hem de Kanal D'de yayınlandı. Show TV'deki Televole'yi Melih Gümüşbıçak sunarken, Kanal D'deki Televole'yi ise önceleri Güntekin Onay, daha sonraları da Yalçın Dümer sunuyordu. İki Televole de hemen hemen aynı anlarda yayına giriyor, kıyasıya rekabet içinde oluyorlardı. Her iki Televole de kendilerinin gerçek Televole olduğunu iddia etmekte, ancak hangisinin gerçek olduğu bilinememekteydi.

Daha sonra, olay iyice abartılmış ve Cem Uzan'ın Star TV'si tarafından da yayına "Telegole" adlı bir program sokulmuştu. iş iyice çığrından çıkmaya başlamıştı ki, Kanal D'deki Televole pes etmiş ve meydan Show TV'nin Televole'sine kalmıştı...



Televole'nin Televole olduğu dönemlerdi o zamanlar... Acun Ilıcalı'sı, Akın Sel'i, siyasiler köşesi, futbolcuların oynatıldığı skeçleri, dönemin başarısız ama bir o kadar da sempatik teknik direktörü John Benjamin Toshack ile "Toshackvole" sohbetleri, Sergen Yalçın, Okan Buruk, Elvir Bolic, Uche, Alpay Özalan gibi dönemin ünlü futbolcularının değişmez öğeler olduğu zamanlarda Televole gerçekten kaliteli, seviyeli, eğlenceli ve tam bir aile programıydı...



Ancak zamanla bu seviyeli ve eğlenceli programın formatı bozulmaya başladı. 1990'ların sonlarına doğru patlayan Alpay-Cansel olayının ardından programda özel hayatlar ön plana çıktı. Bu durumdan hoşnut olmayan futbol kulüplerinin, futbolcularının bu programlarda görünmelerini yasaklamasından sonra, Televole önce ünlüler ile futbol muhabbeti yapılan bir program oldu, kısa süre içinde de tamamen "kim, kiminle, nerede, ne zaman, ne yapıyor, kim gördü, ne dedi?" sorularına yanıt arayan bir program hâline dönüştü.

İşte her şey bundan sonra başladı... Artık o seviyeli, eğlenceli ve komik Televole yok olmuştu. bunun yerine tamamen başka, spor ve futbolla alakası olmayan, her türlü seviyesizliğin mevcut olduğu, iki lafı bir araya getiremeyen şöhretlerin sirkini andıran, insanları birbirine düşüren bir program vardı artık... Değişmeyen tek şey, programın jenerik müziği ve logosuydu. Tabi artık Türkiye'yi tek bir Televole kesmezdi. 2000'li yıllara girilirken her gün yeni bir magazin programıyla karşılaşılıyordu. Pazar Keyfi, Yüz Yüze, Özel Hat tarzı programlar alıp başını gitmişti.

2004 yılının sonlarında, Show TV'nin Televole'yi çok geç saatlere kaydırmasının ardından, programın yapımcısı Can Tanrıyar, gecenin 1'inde program yaptırmayacağını belirterek kanala rest çekmiş ve ardından da Televole'nin isim hakkını elinde bulunduran Şansal Büyüka'nın çıkan anlaşmazlık sonucunda "Televole" ismini kullandırtmayacağını belirtmesi üzerine programın adı "Uçankuş" olarak değiştirilmişti.

Sonuç olarak, yaratıcı ve güzel başlayan bir Televole efsanesi, son yıllarındaki formatı nedeniyle, ardında hoş olmayan anılar bırakarak bitmiştir...

 
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: