PAYBACK #18
8 Aralık Cuma, 21.30 - CANLI
Knoxville Civic Coliseum
Knoxville, TN
Şovu Takip Etmek İçin 5 Neden!
"Kendi yüzüme kapadım, kocaman kapıları. Düşünmedim şu an."
Tommaso Ciampa vs. Bron Breakker - PURE CHAMPIONSHIP
The Sex vs. Bullet Club Gold
Will Ospreay, PGW Championship için Open Challenge yapıyor!
HOLD THE DOOR
Pyrolar patlıyor ve PAYBACK #18 başlıyor! Kameralarımızı ringe çevirdiğimizde Mr. O'Neil'ı görüyoruz. Biraz etrafı süzdükten sonra direkt olarak konuşmaya başlıyor.
Mr. O'Neil: Eğer buraya geliyorsam ve bu mikrofon elimdeyse, genellikle bunun bir sebebi olur. Aslında bunu hiç istemiyorum. Çünkü işim gereği ilgilenmem gereken birçok vakıf kuruluşumu ziyarette bulunmam gerekiyor. Aynı zamanda barınaklarımdaki can dostlarımın durumunu kontrol etmek de önemli bir husus. Bunu daha önce söylemiştim, ama teşvik etmek için tekrar söylemek istiyorum. Eğer Chairman'in barınaklarından birinden bir can dostumuzu sahiplenirseniz ve her ay ücretsiz olan veteriner kontrolüne getirirseniz size yaş ve kuru mama desteği sağlıyoruz. Bu arada, yakın zamanda bir futbol takımı satın almayı planladığımı da söylemeliyim. Bunun için de çalışmaları sürdürdüğümden bazen PGW ile pek ilgilenemiyorum. Ama şu anda buradayım, ve beklediğim bir şey var. O da Alberto El Patron'dan bir özür. Şu anda bu mikrofonu ağzımdan aşağı götürdüğümden itibaren istediğim tek şey bu olacak.
Chairman mikrofonu aşağı indiriyor ve beklemeye koyuluyor. Seyircilerden karışık tepkiler varken ne giriş müziği duyuluyor ne de biri görünüyor. Sadece sessizlik var. Chairman kafasıyla "tamam o halde" manasında bir işaret yapmışken...
Oh! Bu ne trafik!
Ekrana giren görüntüde şirketin otoparkında Alberto'yu görüyoruz. Kameralar onu çekerken aracından World Heavyweight Şampiyonluğu ile iniyor. Omzunda onu düzelttikten sonra demeç vermeye başlıyor.
Alberto El Patron: Chairman. Patron, patronu anlar. Bu sözü iyi bilirsiniz. Bu zamana kadar en iyi şekilde anlaştıysak aramızdaki kimyayı bu motto sağladı. Ama şimdi bana sunduğunuz şey... Daha doğrusu beni mecbur bıraktığınız şeyi kabul etmem pek mümkün gözükmüyor. Çünkü çoğu zaman hayatta mantıklı kararlar almaya çalışırım. Her zaman kafamda ölçer tartarım. Ve bugüne kadar PGW'de yaptığım her şey doğruydu. Çok zorluklar çektim. Türkler ne derler... Köprüye geçene kadar ayıya dayı bile dedim. Artık bir şeylerin sefasını sürmenin benim için vakti geldi de geçiyor. Omzumda bir altın unvan var ve bununla tarihe kazınacak bir saltanat sürmek istiyorum. Alexa'dan kurtuldum. GARZA'DAN KURTULDUM! Patron olmak bunu gerektirir. Yaptığım her şeyin sorumluluğunu kabul ediyorum, ama özür dilemeyeceğim.
Mr. O'Neil: Son sözün bu mu?
Alberto El Patron: Evet, Chairman.
Patron bunu söyler söylemez çok sert bir kapı kapanma sesi geliyor. Alberto dikkatini sesin geldiği yere verip kafasını çeviriyor... Arenanın kapısının kepenklerinin indiğini ve önüne en az 5 güvenliğin koyulduğunu görüyor.
Alberto El Patron: Bu da nedir?
Hey! Veco! Beni duyuyor musun?
Alberto El Patron: Sen de kimsin?
Kameralar otoparktan çıkıp tekrar ringe çevriliyor ve Chairman'den çıkan kadrajdan itibaren "Prince" Humberto Garza'yı görüyoruz. Seyirciler onu görüyordu ama ekranda yeni görüyoruz. Yanında ise Jamie Hayter, Batista ve Yota var. Elindeki mikrofonla ekrana doğru sesleniyor.
Humberto Garza: Garzalardan kurtuldum? Fazla aptalsın. Sen sadece Garzaların birinden kurtuldun. Ve şaşırma, bu bir kuraldır. Garzalardan kaçmak imkansızdır. Sana söyledim. Şimdi beni iyi dinle lavuk. Kısa ve öz. Prenslikten gelen title shot hakkımı bu gece kullanıyorum (seyirciler coşuyor)! Yanlış duymuyorsun. Bu gece. Elimde siktiğimin bir Money in the Bank çantası yok ki doğru anı bekleyim. Ve eğer doğru an söz konusuysa, şu an en doğru an. Çünkü buraya geldiğimden beri ilk kez kendimi bu kadar hazır hissediyorum. Gerek fiziksel, gerek mental olarak hiç bu kadar iyi durumda olmamıştım. İçimdeki bir kanserden kurtulduğum için artık arınmış durumdayım. Ve Alberto, bugün... Bugün World Heavyweight şampiyonu olmak için çok güzel bir gün!
Alberto El Patron: O zaman kapıyı açın ve bu maç başlasın!
Humberto Garza: Hah! Öyle yağma vardı! Kendi yüzüne kapadın, kocaman kapıları. Düşünmedin şu an. Halen düşünemiyorsun bile. Patron patronu anlar diyorsun ama bir şeyden anladığın yok. Sana kızdı ve cezanı verdi. Chairman'in kararları sadece onu ilgilendirir. Eğer özrünü dilemiş olsaydın şu an içeride ana olayda benimle karşılaşmak için hazırlanıyordun. Bu senin seçimindi. Şimdi bir şekilde ana olayda burada, bu ringde olmanın bir yolunu bul çünkü ben Angel'in aksine... Türkler başka bir şey de derler.... Başkasının sikiyle gerdeğe girmiyorum. Bugüne kadar kazandığım her şeyi kendim kazandım. Ve senin olanı da senden bir erkek gibi alacağım. Artık kapıyı mı delersin, güvenliklere uyku ilacı mı verirsin, helikopter mi kiralarsın bilmiyorum. Ama burada ol. Anladın mı? Burada ol!
Humberto mikrofonu sert şekilde aşağı attıktan sonra inanılmaz gaz bir şekilde aşağı iniyor. Chairman, Batista, Yota ve Jamie Hayter onu alkışlarken ringden aşağı inip doğruca arka alana doğru ilerliyor. Alberto öfkeli bir şekilde ekrandayken reklamlara gidiyoruz. Ana olayda Alberto, unvanını Humberto Garza'ya karşı koruyacak! Tabii bir şekilde burada olabilirse!
BAYANLAR VE BAYLAR... AÇILIŞ MAÇIMIZ... PURE CHAMPIONSHIP MAÇIDIR!
Tommaso Ciampa! Maçın ilk katılımcısı. Boşta durumda olan PURE Championship'i 21 gün elinde tutmuş bir güreşçi olarak, unvanın 7/24 kuralının kalkmasından sonra bir maç hakkı olduğunu iddia etti ve haklı bulundu! Şimdi tekrardan PURE şampiyonu olmak için ringe ilerliyor.
Bron Breakker! Nathan Jones ile olan çekişmeden üstün çıktıktan sonra yeni bir macerada! Seyircilerden son derece olumsuz reaksiyon alarak ringe ilerliyor. Hakem iki ismin de hazır olduğunu görüp maçı başlatıyor.
PURE Championship
Tommaso Ciampa vs. Bron Breakker
Maç başladı. İkili Elbow And Collar Tye Upa gidiyor. Bron headlocka aldı fakat Ciampa hızla üstünden fırlatıyor. Bron gelişine bir shoulder blocku geçiriyor. Ciampa hızla kalkıyor. İkili tekrar lock upa girişiyor fakat Ciampa, Bron'un altından eğiliyor ve hızla Bron'u boşluktan headlocka alıyor. Ardından kolundan tutuyor ve çeviriyor. Arm dragle yatırıyor. Bron kalkmaya çalışırken gelişine bir High Knee vuruyor. Tuş deniyor. 1.. 2.. kickout. Ciampa chinlocka alıyor. Bron bir süre sonra bundan kurtulmayı başarıyor ve Back Suplex'le Ciampa'yı yatırıyor. Ardından iplerden sekiyor ve bir Shoulder Block daha vuruyor. Tuş deniyor. 1.. 2.. kickout. Bron ters çevirip Ciampa'yı Front Headlocka alıyor. Ciampa kalkmaya çalışıyor fakat Bron çok sert kitliyor. Ciampa kalkarken Bron tersine çevirip oradan Ciampa'yı Camel Clutchla kitliyor. Ciampa pes mi edecek!? Fakat hayır! Bron tam kitleyemeden hızla kurtulup altından kaçıyor. Oradan hızla kalkıp Bron'u arkasından Sleeper Hold'la kitliyor! Bron dayanmaya çalışıyor! Bron pes mi edecek!? Ciampa, Bron'un tepesine çıkıyor!
Bron bir süre sonra geri geri gelerek Ciampa'yı köşeye vuruyor! Ardından üst üste dirsek darbeleri vurarak bundan kurtulmayı başarıyor. Sonrasında Gorilla Press Slam'le kaldırıyor fakat Ciampa bundan kurtuluyor ve bir kez daha Sleeper Hold'la Bron'u kitliyor! Bron bir süre sonra üst üste dirsek darbeleri vurduktan sonra kurtuluyor! Sonrasında Scoop Slam'le Ciampa'yı yatırıyor! Sonrasında hızla Spear hazırlığı yapıyor! Ciampa sallanarak kalkıyor. Bron hızla koşuyor fakat Ciampa bunu Pedigree şeklinde karşılıyor ve hiç beklemeden kaldırıp Fairytale Ending! OMG! Ciampa hızla tuşa gidiyor! 1.. KICKOUT! Bron bunu tekte atıyor! Herkes şok! Bron bile tuşu nasıl attığına şaşırıyor! Tuşu atar atmaz kendini ring dışına fırlatıyor. Spiker masasının orada soluk alıyor. Bu sırada Ciampa top rope'a çıkıyor.
Fakat o da ne! Ciampa atlayacakken ayağı kayıyor ve Top Rope'tan düşüyor! Aprona kaburgalarını çok kötü çarpıyor! Kaburgalarını tutarak acı içinde yerde kvıranıyor! Bu Bron için bir fırsat Bron pis pis sırıtmaya başlıyor. Atletini açıyor! Sonrasında Ciampa'yı kaldırıyor ve Gorilla Press Slam'le ringposta doğru atıyor! Ciampa kaburgalarını ringposta çarpıyor ve acıdan bağırıyor! Bron gaza gelip kendi kafasına yumruklar atıyor! Sonrasında çelik merdivenin yarısını çıkartıp fırlatıyor! Ardından kaldırıyor ve Gorilla Press Slam'e alıyor! Ciampa'yı karın bölgesi çelik merdivene gelecek şekilde yere fırlatıyor! Ciampa acıyla bağırıyor! Bron ringe giriyor ve count outu sıfırlıyor. Sonrasında kaldırıyor ve bir kez daha Gorilla Press Slam'e alıyor! Bu seferde Ciampa'yı bariyere gömüyor! Ciampa karnını tutarak seyircilerin arasına düşüyor. Seyircilerin arasında karnını tutarak can çekişen bir balık gibi çırpınıyor! Yetmiyor ağzından da kanlar gelmeye başlıyor! Bron oradan kaldırıyor ve Ciampa'yı tekrar Gorilla Press Slam'e alıyor! Bu seferde masaya fırlatıyor! Spiker masası kırılıyor! Bron kaldırıyor ve Ciampa'yı ringe atıyor. Sonrasında Spear için hazırlanıyor! Ve SPEAR! Tuşa gidiyor! 1.. 2..
KICKOUT! Ciampa direniyor. Bron yerde German Suplex şeklinde Ciampa'yı tersten kavrıyor ve sonrasında kaldırıyor, Gutwretch Suplex! Ardından tekrar kaldırıyor ve Gorilla Press Slam şeklinde tutuyor! Powerslam'le yatırıyor! Bron psikopatça gülüyor! Ciampa'yı kaldırıyor ve Bearhuga alıyor! Ciampa kurtulmaya çalışıyor! Ciampa kurtulabilecek mi!? Hakem Ciampa'yı kontrol ediyor! Ciampa artık kan kusuyor! Kustuğu kanlar Bron'un sırtından aşağı süzülüyor! Hakem Ciampa'nın nabzını ölçüyor! Fakat Ciampa elini havaya kaldırıyor! Ciampa yaşıyor! Ciampa yaşıyor!
Hayır! Ciampa bir anda elini aşağı indiriyor! Bilincini yitiriyor! Hakem nabzını tekrar kontrol ediyor! Ciampa bayıldı! Ciampa bayıldı! Hakem maçı teknik submission'la bitiriyor!
Kazanan ve Yeni PURE Şampiyonu: Bron Breakker
Maçı Bron Breakker kazanıp yeni PURE ŞAMPİYONU OLUYOR! Bron Breakker zaferini kutlayarak gidiyor. Maçtan sonra Ciampa karnını tutuyor. Ağzındaki kanları yere tükürerek acıyla kalkıyor. Sonrasında arka alanın yolunu tutuyor.
Reklamların sona ermesiyle birlikte şov kaldığı yerden devam ediyor. Kameralar ringe açılmıyor, arenanın içinde değiliz. Burası arka alan da değil. Peki karşımızdaki yer neresi? Burası arenanın dışarısında, arenanın giriş kapısındayız! Kapı, Mr. O'Neil tarafından kapattırılmış bir durumda! Şova dışarıdan hiçbir girişe izin verilmemekte! Kapıya kilit vurulmakla da yetinilmemiş, kapının önüne yaklaşık 10 tane adam dizilmiş durumda! Bunlar Mr. O'Neil tarafından görevlendirilmiş PGW korumaları! Bu güvenlik topluluğunun önünde bir isim durmakta. Güvenliklerin bir adım ötesinde yer almış durumda. Olay yeri uzaktan görüntüleniyor, bu nedenle en önde duran ismi net bir şekilde seçemiyoruz. Kameralar olay yerine doğru ilerledikçe bu ismin kim olduğunu daha iyi seçebiliyoruz. Pekala, bu isim kim?
Bu isim Otis! Güvenliklerin önünde kendisinden emin bir şekilde duruyor. Kendisi adeta ''Hodor'' olmuş durumda! Otis, Hodormuşçasına kapıyı koruyor!
Bu isimlerin bu şekilde bekliyor olmasının elbette bir sebebi var. Alınan duyumlardan kaynaklanıyor olmalı ki, bu isimler bu pozisyonda beklemekteler. Kameralar güvenlikler ve Otis'i kadraja almayı bırakıyor ve karşılarından gelen kişiyi görüntülemeye başlıyor. O ismin de olay yerine yaklaştıklarını görüyoruz. Önde bir takım elbiseli, arkasında kimse yok. Tek başına buraya geliyor. Karşı karşıya geliyorlar. İğne atsak yere düşmeyecek gibi duruyor. Henüz kimse ağzını bile açmadı fakat ortamda ciddi bir gerginliğin bulunduğunu anlamak oldukça kolay. Kamera, Alberto El Patron'a dönüyor. Alberto El Patron takım elbisesinin kolunu biraz sıvadıktan sonra elindeki saate bakıyor.
PGW World Heavyweight Championship maçına kalan 2 saat!
Alberto El Patron acelesi olduğunu anlıyor ve kolunu hızla düzelttikten sonra Otis'ten sıyrılıp güvenlik görevlilerin üstüne gitmeye çalışıyor. Otis, kolundan tuttuğu Alberto El Patron'un geçmesine müsaade etmiyor. Bu durum Alberto'nun oldukça agresif bir tutumla yaklaşmasına vesile oluyor.
Alberto El Patron: İşler daha kötü bir hâl almadan kolumu bırak aksi takdirde başına gelmeyeceğinin garantisini veremem. Önümden çekilin!
Otis: Bu şekilde beni korkutacağını mı sanıyorsun? Hiçbir yere gitmiyorsun.
Alberto El Patron: Nesin sen? Muhafız mı? Gardiyan mı? Hodor musun sen? (dişlerini sıkıyor bunları söyledikten sonra)
Otis: Buraya benim kim olduğumu sorgulamaya geldiysen sana zaman ayırabilirim. Şimdi... Sorun çıkarma ve buradan uzaklaş!
Alberto El Patron kara kara düşünerek birkaç adım geriye çekiliyor. Kendisi şova giriş yapmanın bir yolunu bulmak zorunda. Ama nasıl yapacak? Hiç şüphesiz ki geçen her saniye kendisinin aleyhine işliyor. Şovumuz bir taraftan devam ediyor. Şimdilik arena dışından aktarılanlar bu şekilde. Bu görüntülerle birlikte kameralar kapanıyor ve reklamlar giriyor.
Christian'ı girişte görüyoruz. Superstars şovunda aldığı galibiyetten sonra yüzü gülüyor ve keyifli. Ağır aksak adımlarla ringe girdikten sonra eline bir mikrofon alıp konuşmaya başlıyor.
Christian: Superstars 10'da Solo Sikoa'yı ezip ait olduğu yere, adasına geri gönderdim. Bu benim için her ne kadar kolay olsa da, böyle de bana yüklü miktarda para veriyor olsalar da şunu bilin ki ben küçük liglerin oyuncusu değilm. Ben büyük liglerin oyuncusu, büyük maçların adamıyım ki şu an bu ringte büyük bir maç için buradayım ve eminim ki Bay O'Neil gibi vizyon sahibi bir yöneticinin bunu es geçeceğini düşünmüyorum. Solo gibi acemiler, benim dengim kesinlikle değil. Bütün bu olanlara rağmen Solo, bana teşekkür edebilirsin. Çünkü sana büyük bir abilik yapıp daha fazla çalışman gerektiğini gösterdim. Bütün bunları yaparsan kendi kanındakilerden daha iyi olabilirsin. Tabi özellikle konuşmak istediğim bir husus daha var Solo.
Christian boğazını temizledikten sonra mikrofona yaklaşarak..
Christian: BABAN NASIL?
Christian büyük bir yuhalama alıyor. Belki de PGW'de alabildiği en büyük tepkiyi alıyor.
Christian: Evet biliyorum, bu soruya üzülmüş olabilirsin. Seni yendikten sonra seni de bir daha göremedim belki sen de iyi olamayabilirsin. Rica ediyorum Solo, beni kötü bir adam olarak görme. Geçen hafta yaşanan olaylardan sonra Rikishi artık bu ringte babalık yapamayacak duruma geldi ve bunu çok üzülerek izledim. Gözlerimi kapattığımdan emin olabilirsin. Solo, Jey, Roman sakın ama sakın yetim kaldığınızı düşünmeyin, kendinizi yalnız hissetmeyin. Eğer bir baba figürüne ihtiyacınız varsa; YENİ BABANIZ BEN OLABİLİRİM!
Christian'ın artık sınırları aştığı noktada bir müzik duyuyoruz...
Jey Uso artık bu fiyaskoya dayanamıyor ve büyük bir hışımla ringe koşuyor. Ringe girdiği gibi de Christian'ı Double Leg Takedown ile indirip yumruklamaya başlıyor. Hakem de fırsattan istifade Christian'ın istemiş olduğu büyük maçı başlatıyor.
Christian vs Jey Uso
Jey, Christian'ı Mudhole Stomplarla sert sert tekmeliyor. Christian iplere gitmeye çalışsa da Jey onu geri çekip dövmeye devam ediyor. Christian ufak bir boşluk bulabildiği bir anda kendisini ringin dışına atıyor. Jey ise peşinden gidiyor. Christian, rakibini ekarte edebilmek için ringe geri giriyor. Jey de aynı şekilde girdiği esnada Christian, Jey'in sırtına sert bir tekme atıyor. Sonrasında tekmeleri saydırmaya devam ediyor. Pataklama sırası Christian'da. Jey'in kafasını tutup Neck Snaplerle zemine vuruyor. Sonrasında Jey'in kafasını iplere dayayıp diziyle üzerine bastırıyor. Hakem 4'e kadar saydıktan sonra Christian rakibini bırakıyor. Christian, Jey'i kaldırıp iplere gönderiyor; ancak Jey müthiş bir Leapfrog'la Christian'ın üzerinden geçiyor ve iplerden de ivmesini alarak Clothesline! Sonrasında bir tane daha. Jey Uso bir tekme sallıyor. Christian tekmeyi tutuyor lakin Jey'den Twisting Enzuigiri. Christian kendisini köşe gönderinde yerde oturmuş bir şekilde buluyor. Jey seyircileri de arkasına alarak "USO" diye bağırıp çok hızlı bir şekilde Corner Hip Attack yapmaya koşuyor...
Ama tahmin edebileceğiniz üzere Christian kıvrak bir hareketle köşenin öbür tarafına geçiyor ve kafasının arkasına sert bir Pendulum Kick vuruyor. Jey Uso sendeledikten sonra Christian köşeye çıkıyor ve Tornado DDT! Christian bırakmıyor o pozisyondayken Jey'i ters çeviriyor bir de Inverted DDT! Tuşa gidiyor Christian 1....2... Jey son anda atıyor. Christian'dan güzel bir kombinasyon geldi. Christian tauntunu yapıp seyircileri kışkırtıyor. Sonrasında rakibini ayağa kaldırıp küçümseyici tokatlar atıyor. Jey'e aniden bir güç geliyor o da geri tokatlarla uppercutlarla karşılık veriyor. Jey'in en son vurduğu sert tokat Christian'ı geriye doğru itiyor, Christian Jey'e koşarken Jey rakibini hava fırlatıp Samoan Drop ile indiriyor. Jey acele bir şekilde rakibini köşeye dayayıp Corner Hip Attack'ı bir kez daha deniyor; ama yine karavana yapıyor Christian o ivmeyle iplerden sekiyor ve SPEAR!!
THOMAS'TAN SONRA BİR SÜPRİZ DE CHRİSTIAN'DAN MI? 1.....2....
3!
HAYIR SON ANDA ATIYOR JEY! Christian hiç vakit kaybetmeden Jey'i tekrardan kaldırıp Killswitch pozisyonuna getiriyor rakibini; ama Jey rakibinin üzerinden zıplayıp önüne geçiyor ve SUPERKICK! Sanki az önce hiç bir şey olmamış gibi gücünü hiç kaybetmeden iplerden sekiyor ve BU SEFER KENDİSİ SPEAR YAPIYOR!! Christian iptal! Jey Uso köşeye çıkıyor bir parmağını havaya kaldırıp "Babam ve kardeşim" dedikten sonra USO SPLASH!
Tuşa gidiyor Jey 1....2....
3!
Kazanan: Jey Uso
Jey Uso, git gelli olan maçı temiz bir şekilde kazanıyor; ancak hiç mutlu gözükmüyor. Christian ringten dışarı yuvarlanırken Jey bir mikrofon alıyor spiker masası görevlisinden. Söyleyecekleri var.
Jey Uso: Hey Uce, bir buçuk hafta önce kardeşimi, bir hafta önce de babamı buradan giderken gördüm. Acı içindeydi. Devam edemeyeceğini gördüm ve ilk başta bunun sadece bu maçlık olduğunu düşünmüştüm. Ancak doktorlar aksini söylüyor. B...Babam... BİR DAHA GÜREŞEMEYECEK! (Jey Uso'nun gözleri dolmuş bir vaziyette) Kaburgasındaki kırıklar düşündüğümüzden de ciddi. Doktorlar bu durumu yaşını da göze alacak şekilde yorumlayarak bir daha asla güreşemeyeceğini hatta mümkün olduğu kadar hareket etmemesi gerektiğini söyledi. Bunu kendi gözlerimle gördüm. BUNU KENDİ GÖZLERİMLE GÖRDÜM VE ONU KURTARAMADIM. Belki bunca zaman ona hayırlı evlat olamadım. Tam gerçekten onun istediği bir evlat olmuşken onu kaybettim. Her çocuk küçükken babasını anlamaz, onu yaşlı, modası geçmiş, günümüzü anlamayan ve bize bakmak onun sadece göreviymiş gibi görür. Büyüyünce anlıyorsun, tohum büyüdüğünde berraklaşıyor her şey. Tohum ne zaman büyür de bazen çiçek bazen ağaç olur. O günün sonrasında anladım ki her tohumun bir çiçek ya da bir ağaç olabilmesi için, her çocuğun büyümesi için babasını kaybetmesi gerekiyor. Ama ben büyümek istemiyorum Uce. Ben babamla beraber her zamanki gibi güreşmek ve Anoa'i adını onunla beraber yaşatmak istiyorum. Rikishi ile beraber Father & Seed olarak gezmek istiyorum. Ama olanlara engel olamadım. Oraya yetişemedim. Keşke... keşke o bariyerlere vurulan ben olsaydım. Keşke Solo değil de ben gitseydim... Gidemiyorum, benim kaderim böyle yazılmış. Bu görev bana ve sadece bana ait. Bu mirası yaşatmak, profesyonel güreşin en iyi ailesinin ferdini yaşatma görevi artık sadece benim işim.
Seyircilerden Jey Uso için büyük bir alkış alıyor geliyor; ancak bunlar Jey Uso'yu mutlu etmeye yeterli değil.
Jey Uso: Bu görevi yapabilmem için de tarihten silmem gereken ilk kişi de benim kanım. Benim kanımdı. Roman... Bunu nasıl yaparsın he? Gerçekten her şey bu kadar kolay mı? Samoalı olmak kendi kanındaki insanları parçalamak mı? Şunu bil ki Sana kaybetmeyeceğim. Hayatında yaptığın en büyük hatayı yaptın. Solo gitti, Rikishi de artık güreşemeyecek. Solo'nun intikamını bu acınası mahluktan aldım, şimdi sıradaki sensin. Senin gibiler yüzünden böyle modası geçmiş bunaklar bizi ve adımızı lekeliyor; fakat hiç biri... HİÇ BİRİ SENİN KADAR ANOAI ADINI KİRLETMEDİ! Roman, seni kıracağım ve PGW'ya bir daha hiç adım atmamış olmayı dileyeceksin ve seni elime geçirdiğimde tarih seni "Son Gerçek Samoalı" olarak anmayacak, bir hain olarak anacak! Bir zamanlar bu ailede sana gerçek bir varis, gerçek bir lider gözüyle bakardık. Bizler için iyi bir örnektin. Meğersem bütün bunların hepsi kişisel çıkarların için, bizleri elemek içinmiş. Ama ne oldu? Ben kaldım Uce... BEN KALDIM! Kardeşimiz Solo yok, babamız Rikishi de yok. Sadece ikimiz kaldık Roman ve emin olabilirsin ki PGW şirketindeki "Son Gerçek Samoalı" ben olacağım. Eğer bir şeylerin farkında değilsen Roman, işlerin en sonunda bunun farkına varacaksın ve beni tanıyacaksın! Benden asla kaçamayacaksın. Benden kaçmasını istediklerim her zaman dibimdeyken hayatım boyunca yanımda olsun istediklerim artık çok uzakta. Baba beni çok iyi eğittin ve seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım, sırtım asla 3 saniyeden fazla yere değmeyecek. Seni çok seviyorum Father Uce.
"Jey on Fire" çalıyor, Jey Uso büyük ekrana yansıyan fotoğrafa iç çekerek bakarken biz de reklamlara dönüyoruz.
Kısa süren reklamlar arasından sonra şovumuz kaldığı yerden devam ediyor. Merak edilen arena dışına geri dönüyoruz. Alberto El Patron ve karşısında kendisinin maça yetişmesine engel olmak üzere konumlanan kişiler... Alberto takım elbisesinin kol kısmını sıvıyor ve saatini kontrol ediyor.
PGW World Heavyweight Championship maçına kalan 1.5 saat!
Alberto maçın başlamasına bir saat kaldığını gördükten sonra aceleci bir ruh haline bürünüyor. Kendisi ağır hareketleri bir kenara bırakıyor. Artık acele etmek ve bu şova girmenin bir yolunu bulmak zorunda. Alberto, Otis'i kendisine muhatap görmediğinden kaynaklanıyor olsa gerek ki, güvenliklere doğru gidiyor. Otis, Alberto'nun kolunu tutuyor. Alberto'nun kolunu yakaladıktan sonra biraz da sıkıyor. Otis de kaşlarını çatmış durumda. Tansiyon tavana çıkmış durumda! Sanırım bu iş gürültüsüz son bulmayacak. Alberto kaşlarını çatıyor.
Alberto El Patron: Bırak kolumu!
Otis arkasında yer alan güvenliklere güveniyor. Alberto'nun sinirini bozacak bir biçimde kahkaha atıyor!
Alberto'dan Elbow Smash! Otis yerde, yüzünü tutuyor! Alberto hırsını alamayıp yerdeki Otis'i tekmelemeye başlıyor! Güvenlik görevlilerinin hareketsizliğini bozan durum da bu oluyor. Güvenlik görevlileri de olaya dahil oluyor. Alberto kemerini yere bıraktıktan sonra teker teker üzerine gelen güvenlik görevlileriyle ilgilenmeye başlıyor... Sayıları 10 olan bu güvenlilik topluluğu teker teker onun üstüne gitmeye ve tehlikeyi savuşturmaya çalışıyorlar. Alberto'dan bir Headbutt! Diğer gelen güvenlik görevlisine Clothesline! Bir diğer güvenlik görevlisi de olaya dahil oluyor. Bu esnada Alberto deri kemerini çıkartıyor ve onunla saldırıyor! Kemeri yerdeki isimlere ve kendisine doğru gelen güvenliklere savuruyor! Bu iş uzayacak gibi gözüküyor. Şu anlık sadece Alberto'nun üstünlüğünden bahsetmek mümkün. Güvenlikleri bir bir alt ediyor. Yalnız unutmaması gereken bir şey var, o da zamanın akmaya devam ettiği... World Heavyweight Championship maçına bir saatten de az kaldı! Şovumuz kaldığı yerden devam ediyor bu arada. Buradaki görüntüler yerini reklamlara bırakıyor.
Reklamlardan döndüğümüzde The Sex ikilisini çoktan ringde hazır halde görüyoruz! Takımlar Şampiyonluğu unvanlarıyla köşede tauntlar atıyorlarken artık zemine iniyorlar ve rakiplerini beklemeye başlıyorlar!
Bullet Club Gold! Takımlar Şampiyonları The Sex'in rakipleri olarak debut gerçekleştiriyorlar! Johnny ve Val birbirlerine bakıyorlar, ardından girişteki Juice Robinson ve The Gunns üçlüsü ringe ilerleyişini seyrediyorlar. Robinson ringin dışına geçerken Gunns ikilisi ringe giriyor. İki takım da hazır bulunduğunda hakem zili çalıyor!
The SEX vs. Bullet Club Gold
Maça JoMa ve Austin ikilisi başlıyor. Juice Robinson kenardan Austin Gunn'a talimatlar veriyor. İkili lock up pozisyonuna giriyorlar. Üstünlüğü JoMa sağlıyor fakat Gunn sıyrılıp rakibinin göğsüne bir chop geçiriyor. JoMa acıyla göğsünü tutarak çekiliyor. Austin sırıtıyor ve eliyle gel işareti yapıyor. JoMa da sırıtarak ona karşılık veriyor ve rakibine doğru koşuyor fakat Austin sıyrılıyor. JoMa arkasını dönüyor fakat bir tekme! Austin şimdi rakibini tutuyor ve DDT pozisyonuna almaya çalışıyor. Fakat JoMa direniyor ve kurtuluyor. Gunn ona doğru adım atıyor fakat enzuigiri! Gunn daha düşmeden JoMa roll up pozisyonuna gidiyor! 1...........2...........
Austin Gunn atıyor. JoMa kalkıyor ve rakibi daha kalkmadan bir tekme geçiriyor ardından ringin kenarına yolluyor. Austin kenarda kendine gelmeye çalışırken JoMa ona doğru ilerliyor fakat Austin Gunn'dan bir anda bir tokat geliyor! Çok sertti! JoMa çok sinirleniyor fakat Austin hemen kenardan sıyrılıp Colten'a tag veriyor. Colten ringe giriyor. JoMa ona doğru koşuyor fakat sıyrılıyor ve arkadan German Suplex pozisyonuna almaya çalışıyor. Colten deniyor fakat JoMa ağırlığının dengesini koruyarak buna izin vermiyor ve Colten'ı sırtından atıyor. Colten kalkmaya çalışıyor fakat superkick! Yerde! JoMa köşeye bakıyor! Seyircilerden destek var! Köşeye doğru ilk adımını atıyor fakat bir anda Juice Robinson'ın ringin kenarına çıkmaya yeltendiğini görüyoruz.
Fakat çıkmıyor. Dikkati dağılan JoMa ve hakem ona bakarken Austin Gunn ringe giriyor ve JoMa'yı arkadan indirmek için hamle yapıyor fakat BIG COCKAGE! VENIS RİNGE GİRMİŞ BİLE! Venis, Austin'e izin vermiyor ve onu indiriyor. O sırada JoMa arkasına dönüp olanları fark ediyor. Şimdi köşeye çıkıyor! Seyircilerden destek var. JoMa yerdeki rakibine ve ardından Robinson'a bakıyor son kez. STARSHIP PAIN! JoMa tuşa gidiyor. Venis ise ringin dışındaki Robinson'a kitlenmiş bir şekilde onu izliyor! 1...............2...............
3!
Kazanan: The SEX
The SEX ikilisi bu maçın galibi oluyor! Şampiyonlar turnbuckle'a doğru çıkıp unvanlarını kaldırıyorlar! Yerdeki Colten ve Austin ikilisi bu gece güzel bir mücadele sergileseler de rakipleri çok güçlü ve dominant bir takımdı! Yine de zorlamayı başardılar. Bullet Club Gold aşağı inip arka alana gitmeye koyulurken biz girişte birini görüyoruz. Beyaz önlüklü bir kadın. Kim ve burada ne işi var?
Dr. Eizel: Merhaba. Johnny, merhaba Val. Öncelikle zaferiniz için kutlarım. Yüksek ihtimalle burada ne aradığımı düşünüyorsunuzdur. Ya da aklınızda, çekici bir kadın olduğumdan ötürü benimle ilişkiye girme isteği vuku bulmuş olabilir. Korkmayın, içinde bulunduğunuz testesteron yüklü bu ortamda nabzınız yüksekken size hak vermek zorundayım. Fakat malesef bir erkek arkadaşım var ve onunla mutluyum. Beni daha önce görmemiş olabilirsiniz. Ben Dr. Eizel. PGW'nin psikiyatristiyim. Chairman olmadan önce burada değildim. Dolayısıyla onun isteğiyle burada çalışmaya başladım. Sakatlanan ve fizyoterapistlerimiz tarafından tedaviler gören güreşçilerimize psikolojik destek sağlıyorum.
Ringdeki Johnny Mayhem ve Val Venis ikilisi gözlerini dikmiş doktora bakarken doktor devam ediyor.
Dr. Eizel: Fakat psikolojik destek sağladığım güreşçiler sadece sakatlanan kimseler olmuyor. Sonuç olarak, bu ringde olmak kolay değil. Bilirsiniz. Bu işi yapmak göründüğünden çok daha zordur ve yeri geldiğinde beyinde kalıcı hasarlara bile denk geldiğimiz oldu. Her şeyden önce, güreşçiler de bir insandır. Duyguları olur. Mutsuz olurlar, pişman hissederler, geçmişe özlem duyarlar. Ve dahası iyileşmek... REHABİLİTE olmak isterler.
Seyirciler "WHAT?" tezahüratları atarken doktor konuşmaya devam ediyor. Ringdeki The Sex ikilisi artık muhabbetten bayılmışlarcasına unvanlarını omuzlarına atıp ringi terk etmeye hazırlanıyorlarken...
Dr. Eizel: BENCE... Biraz beklemelisiniz! Çünkü kaçmak bir çözüm değil. Hiçbir zaman da olamaz. Johnny ve Val... Bu günü aklınıza kazısanız her şeyden çok güzel olur. Sizlerin karşısında, eserimle var olacağım. Bugün size tanıtacağım adamlar... Onlarla geçirdiğim uzun süreli terapilerin artık meyvesini alacağım. Evet başlangıçta iyi durumda değillerdi. Biri seans sırasında defalarca kez kusarken diğeri istediği bir şey için krizler yaşıyordu. Ama o günlerin hepsini, beraber aştık. Sırtlarına yük olan her şeyi ardlarında bıraktılar ve hazırlar... Hiç olmadığı kadar.
Doktor bir süre mikrofonu aşağı indirip burnunu havaya dikiyor ve arenanın havasını soluyor.
Dr. Eizel: Bu kokuyu sadece ben tecrübe ediyor olamam değil mi... Geliyorlar.
Mikrofonu yere atıyor ve doğruca arka alana gidiyor. Val ve Johnny şaşkınlıkla birbirlerine bakıyorlar. Bu durumdan hiç bir şey anlamadılar ve... Seyircilerin arasından bir cheer yığını gelmeye başlıyor! VAL VE JOHNNY KAFALARINI ÇEVİRİP ORAYA BAKIYORLAR AMA LARIAT!
JON MOXLEY! LARIAT İLE VAL'I YIKIYOR! ARKASINDAKİ İSE JEFF HARDY! JON MOXLEY YERDEKİ VAL'I SAKİNCE KALDIRIYOR VE BARİYERLERE FIRLATIYOR! Ardından yüzündeki nötr ifadeyle Jeff Hardy'nin yanına geliyor ve Johnny ile girdiği brawla katılıyor. Johnny ikiye bir kalıyor ve yere düşüyor! İkili yerde Johnny'i tekmelerken Jon Moxley bir süre sonra kenardan bir mikrofon alıp geliyor... Seyircilerin yoğun tezahüratları var! Bu ikiliyi beklemiyorlardı! Jon Moxley gülümser durumdayken konuşmaya başlıyor.
Jon Moxley: Hayatımda hiç bu kadar iyi hissetmemiştim çocuklar. Ama bunun sizinle ve desteğinizle bir alakası yok. Johnny ve Val'ı bu hale sokmamızla da. Hiç olmadığı kadar iyi olmamın sebebi, kendimle iyi olmam. Meğerse her şey bu kadar... Her şey bu kadar basitmiş. Bunca zaman mücadele ettiğim her bir şey... Gereksizlik. İnsan içindeki sesle barışıksa kimse karşısında duramaz. Bunu Dr. Eizel'den öğrendim. Aslında ondan çok daha fazlasını öğrendim. Ama bunlar benim için önemli motivasyonlar ve hepsini henüz sizinle paylaşmak istiyor değilim. Sadece şunu bilmenizi isterim; iyiyim. Çok iyiyim. Lütfen yerde kalır mısın Val? Bu senin için sağlıklı olacaktır. Konuşmama devam ederken dikkatimin dağılmasını pek istemiyorum. Oh... Bu durmuyor Jeff. Gereken şeyi yapıp geliyorum. Biraz sen konuş.
Jon Moxley mikrofonu Jeff'e devredip Val'a doğru ilerlerken Jeff sakin bir şekilde yerdeki Johnny Mayhem'e gözlerini devirip konuşmaya başlıyor.
Jeff Hardy: Doktor Eziel'in odasında olduğum ve onunla konuştuğum her dakika... Hayatımın hiçbir anında bu kadar iyi hissetmemiştim. İşte o zaman anladım. Jon'un anlattığı her şey doğruydu. İçinizdeki ses hiç susmayacak. En iyisi onun varlığını kabullenip... Barışmak. Ne derse kabullenmek. Doktor bize bunları öğrettiğinde yeniden doğduk. O, kariyeri bitmek üzere olan iki güreşçiyi, bu şirkete geri kazandırdı. PGW açıldığından beri buradayım ve hiç bu kadar kendimi güçlü hissetmemiştim. Ve Jon, benim kader ortağım olarak... Onunla karşılaştığımda bu denli büyük bir dost edinebileceğimin farkında değildim. Bir yerden sonra Jon, ben ve Dr. Eziel ortak seanslar gerçekleştirmeye başladık. Bu son adımdı. Her şeyi ardımızda bırakmak için! Ve görüyorsunuz... Ortaya koyduğumuz şey, fark edilmeye değer. Peki neden? Çünkü...
Yerden kalkmak üzere olan Johnny Mayhem'e gözünü dikiyor. Onu çenesinden tutuyor.
WE (Johnny'nin sol yanağına bir yumruk)
ARE (Johnny'nin sağ yanağına bir yumruk)
REHABILITATED (Johnny'nin çenesine bir yumruk, Johnny kendini yere bırakır. Jon, Jeff'in yanına gelir)
Jeff Hardy: Ve... Sizleri de edeceğiz.
Mikrofonu sert şekilde yere atar. Jon sakince elini kaldırıp Jeff'in eline çakıyor. Sarılıyorlar! Kenardaki Val başını tutarken yerdeki Johnny halen çenesini tutmakta! Seyirciler şaşkın şekilde bu ikiliyi izlerken biz de reklamlara gidiyoruz!
Reklamlardan dönüşte ringde açılmıyor kameralar, tekrardan arenanın dışındayız. Burada yaşanan olaylar sonucunda Otis ve bütün güvenlik görevlileri yerde. Alberto bu kaostan üstün çıkmayı başarmış. Nefes nefese kalmış durumda. Bir taraftan da içerisinde bulunduğu duruma lanet ediyor. Alberto'nun eli ayağı titriyor adeta. Kolunu sıvayıp saatine bakmak istiyor fakat panikten bunu bile beceremiyor! Öfkesine yenik düşen Alberto, ceketini çıkartıp üstüne kapatılan kapıya atıyor! Gömleğini üstünden çekerek çıkarttıktan sonra onu da kapıya fırlatıyor. Nafile... Havanın soğuğuna rağmen Alberto bunu umursamıyor bile. Kendisinin şu anda kanının kaynadığından bahsetmek mümkün. Alberto kapıya doğru gidiyor ve kapıyı yumruklamaya başlıyor! Üst üste attığı yumruklar ile kapının açılmasını sağlamaya çalışıyor.
Uzun süren girişimlerine rağmen başarısız oluyor. Alberto bir adım geriliyor ve şimdi de kendisinin yüzüne kapatılan kepengi tekmeleye başlıyor! Kepenk içeri doğru göçmüş durumda, bu da Alberto'nun darbelerinden kaynaklanıyor. Kendisine zarar vermeyi bile göze alarak kapıyı tekmeliyor! Hunharca, durmadan! Sadece kapıyı tekmeliyor. Bir anlığına duraksıyor ve kolundaki saate bakıyor.
PGW World Heavyweight Championship maçına son 30 dakika!
Alberto maça 30 dakika kaldığını gördükten sonra kafası iyice atıyor ve elindeki pahalı saati çözüyor ve olabildiğince sert bir biçimde kapıya fırlatıyor! Kepenge çarpan saatin tuzla buz olduğunu söylersek yanlış söylemiş olmayız. Alberto hızını alamıyor ve sağa sola bakınmaya başlıyor. Gözüne kestirdiği çöp kovasını alıyor ve içindeki yere döktükten sonra çöp kovasını kepenge fırlatıyor! Fazlası lazım, daha fazlası! Alberto'ya daha fazlası lazım! Alberto kaçak bir şekilde şova girmenin bir yolunu bulmalı! Alberto fazla uzakta olmayan bir yerde gözüne bir sopa kestiriyor. Hızla sopayı aldıktan sonra sopayla kapıya vurmaya başlıyor! Sopa ile soluklanmadan kapıya vuruyor. Hızını o kadar alamıyor ki, sopanın ortadan ikiye ayrıldığını bile geç anlıyor. Alberto kafayı yemiş durumda! Sopanın elinde kalan parçasını yere fırlatıyor! Şimdi de kepenge kafa atmaya başlıyor! Bu adam kafayı yemiş durumda! Sinirden gözyaşları döken bu adam kendi sağlığını hiçe sayarak kepenge kafa atıyor! Kafası kırık! Bu adam kafayı kırmış! Kameralar bu görüntülerin ardından kapanıyor ve reklamlar giriyor.
Bring It Down! PGW Şampiyonu Will Ospreay ve Bea Priestley girişte gözüküyor. Bu gece PGW Şampiyonluğunu korumak için burada. Çoğunlukla seyircilerden olumlu bir tepki alıyor Ospreay. İkili girişini yaptıktan sonra, Bea Priestley bir mikrofon istiyor.
Bea Priestley: PGW izleyicileri, şampiyonunuz burada. Adam Cole'un başına gelenlerden sonra, İmparator rakip eksikliği çekiyor. Bu yüzden, bu gece, arka alandaki herkese bir şans veriyor. Şampiyonların şampiyonunu yenebileceğini düşünen varsa, bu gece onun gecesi. Drama yok, oyun yok, hile yok. Sadece gerçek mücadele var. İlk gelen hakkı kazanır. Open Challenge herkese açık. Gelin ve kaybedin.
Priestley mikrofonu bırakıp aprona geçiyor ve ikili Open Challange için kimin geleceğini bekliyorlar. Birkaç saniye sonra bir müzik çalmaya başlıyor...
Thomas Fish girişte gözüken isim oluyor.
Taz: Aslında geçen hafta yaptıklarını düşününce, Thomas Fish'İn mücadele için gelmemesine şaşırmamalı. Ama Ospreay'in karşısında, o kadar iddialı olabilecek mi?
Thomas Fish telefonu ile yayın yaparak geliyor. Aprona çıktıktan sonra, telefonunu, ringi görebilecek bir şekilde yerleştiriyor. Ringe giriyor ve hakem zili çaldırıyor.
PGW Championship Match
Will Ospreay (c) w/Bea Priestley vs. Thomas Fish
MAÇ BAŞLAR BAŞLAMAZ THOMAS FISH'DEN FLYING FISH HOOK! Ospreay son anda eğiliyor ve hareketten kaçıyor. Fish dizini corner padlere vuruyor. Ospreay hemen arkadan yakalıyor ve German Suplex! Ama Fish ayağının üstüne düşüyor. Ospreay kalkıp arkasını dönüyor ama Fish hazır ve hemen Roundhouse Kick ile Ospreay'i yere seriyor. Fish hemen Ospreay'in ayağını yakalıyor, Dragon Screw yapmak istiyor ama Ospreay bir tekme atıyor. Fish biraz sendeliyor. Ospreay ayağa kalkmaya çalışıyor ama Fish hemen kendisine gelip, Ospreay'in dizine Dropkick atıyor. Ospreay tek dizi üzerinde kalıyor. Fish hemen Ospreay'i yakalıyor ve Snap Suplex! Ospreay yerde kalıyor. Fish hiç hız kesmeden, rakibinin az önce tekme attığı ayağını yakalıyor ve Half Crab! Ospreay acı çekiyor. Hakem Ospreay'e devam edip edemeyeceğini sorarken, Fish bir anda Ospreay'in ensesine aşağılayıcı bir şekilde tokatı patlatıyor. Ardından hareketi daha da sıkmaya devam ediyor. Ospreay kıvranıyor. En sonunda elini yukarı kaldırıyor...
Thomas Fish: Pes et saç telini siktiğimin pezevengi.
Ama Ospreay bunu pes etmek için yapmıyor. Fish'in kafasını yakalıyor ve tüm gücüyle onu yere vuruyor. Fish bir anda gelen bu darbenin etkisiyle, Ospreay'in ayağını bırakıyor. Ospreay, Fish'in üstüne çıkıyor ve onu yumruklamaya başlıyor. Hakem bir süre sonra araya giriyor. Ospreay sendeleye sendeleye ayağa kalkıyor. İplere tutunarak yürüyor. Fish ise yavaş yavaş ayağa kalkıp, Ospreay'in halini görünce gülüyor. Ospreay rakibine yaklaşıyor ve bir Forearm Smash vuruyor. Ama Fish başa baş bir mücadeleye girmek yerine, direkt Ospreay'in ayağına tekmeyi çakıyor. Ospreay yine dizinin üstüne düşüyor, ardından Ospreay'in suratına bir yumruk atıyor. Ospreay'i hemen Fireman's Carry pozisyonuna alıyor. Ama Ospreay dirseğini Fish'in suratına geçiriyor. Fish suratını tutarak dizinin üstüne düşüyor. Ospreay onu saçından tutarak kaldırıyor. Chelsea Grin! Fish yere düşüyor. Ospreay, Fish'in karşısındaki köşeye gidiyor. Fish dizlerinin üstünde. Ospreay koşarak geliyor ve HIDDEN BLADE!!!
Ama Ospreay dizine aldığı darbeler sonucunda koşarken yere düşüyor. Kalkmaya çalışıyor ama yetersiz kalıyor. Fish hemen başına geçiyor ve Ospreay'i ayağından yakalayıp Dragon Screw yapıyor. Ospreay acı içinde dizini tutuyor. Hakem onu kontrol ediyor. Ama Thomas Fish'in buna ayıracak zamanı yok. Hakemi itiyor ve Ospreay'in ayağını yakalıyor. FISH HOOK DELUXE EDITION!!! FISH TÜM GÜCÜYLE OSPREAY'IN AYAĞINI SIKIYOR! OSPREAY ACI İÇİNDE BAĞIRIYOR! İPLERE SÜRÜNMEYE ÇALIŞIYOR AMA FISH BASKIYI ARTTIRIYOR! OSPREAY PES ETMEK ÜZERE! YOKSA THOMAS FISH İKİNCİ MAÇINDAN ANA KEMER ŞAMPİYONU MU OLACAK?
HAKEM KONTROL EDİYOR VE OSPREAY'İN ELİ DÜŞÜYOR!
DERKEN HAYIR! Ospreay son anda diriliyor resmen ve son gücünü kullanarak iplere dokunuyor. Fish hareketi bırakmak istemese de, hakem ona bıraktırmak zorunda kalıyor. Ospreay iplere tutunuyor. Fish ise onu ayağından yakalayıp çekiyor. Ama Ospreay bunu fırsat bilerek zıplıyor ve Enziguri! Thomas Fish darbenin etkisiyle sarsılıyor. Ospreay hızlıca onu yakalayıp Fireman's Carry pozisyonuna alıyor. London Has Fallen! Fish'i yere seriyor Ospreay. Ama bu durmak için çok erken. Fish'i kaldırıp arkadan yakalıyor. Straightjacked Whist-lock pozisyonuna alıyor. OSPREAY'DEN RAINMAKER! FISH'I YERE SERİYOR TAMAMEN! FISH'i SON KEZ KALDIRIYOR VE STORM DRIVER '93!!!!!! OSPREAY TUŞA GİDİYOR! 1.. 2...
3!
Kazanan ve hala PGW Şampiyonu olan isim: Will Ospreay
Ospreay bu zorlu maçı kazanmayı başarıyor. Dizlerinin üstünde bir şekilde kemerine bakıyor. Bu sırada Thomas Fish'in yuvarlanarak ringden çıktığını görüyoruz. Ringin dışındaki Priestley ringe giriyor ve Ospreay ile ikisi sarılıyorlar. Ospreay, Priestley'in de desteği ile ayağa kalkıyor. İkili bu zaferi kutlarken görüntülerimiz sonlanıyor...
Reklamlar bitiyor. Kameralar ringin dışında ve hatta arenanın dışına açılıyor, bir kez daha. Alberto kepengi hâlâ aşabilmiş durumda değil. Kendisinin çaresi kalmamış durumda. Elinde tuttuğu kemerine uzun uzun bakıyor. Kendisi sinirlerine hakim olmakta güçlük yaşıyor. Son bir ümit ile cebindeki telefonu çıkartıyor ve rehberini karıştırmaya çalışıyor. Aramayı planladığı kişiyi buluyor ve onu arıyor. Telefonu kulağına dayamak yerine hoparlörü açıyor. Telefonun kısa bir süre çalmasından sonra görüşme başlıyor. Kim olduğunu anlayamadığımız bir ses ilk sözü söyleyen oluyor.
''El Patron! ¿Cómo estás?"
Alberto El Patron: Sik... Sikerim! Şu anda müşkül durumdayım. Gereksiz laf kalabalığı yapmayı bırak. Buralara yakın olduğunu çok iyi biliyorum. Ne iş yapıyorsan bırak ve vincinle birlikte buraya gel! Derhal!
Karşı taraftan yanıt geliyor hızla.
'Sakinleş dostum! Şu anda çok önemli bir işim var, anlarsın ya...''
Alberto El Patron: Cabrón! Buraya gelmeni rica etmedim. Emrettim! Buraya gel seni o*ospu çocuğu!
Karşı taraftaki kişinin sesinin titrediğini hissedebiliyoruz.
''5 dakika içerisinde... Sana söz, 5 dakikaya oradayım.''
Alberto telefonu pantolonunun cebine koyduktan sonra bekliyor. Tek şansı var. PGW World Heavyweight Championship maçına ne kadar kaldığını bile bilmiyor! Vinç yetişemezse? Trafik var? İnanın ne Alberto ne de arena içinden olayı takip eden insanlar... Kimse ne olacağını bilmiyor. Alberto telefonunu elinde aldıktan sonra pantolonunu da çıkartıyor. Güreş kıyafeti de altında. Maça çıkmaya kendisi hazır durumda. Sadece kapının açılması lazım... Bu görüntülerin ardından kameralar kapanıyor ve reklamlar giriyor.
MAÇA SON 5 DAKİKA!
Patron'un çağırdığı vinç arenaya giriş yapıyor! Sesini duyar duymaz Patron eliyle şoföre çabuk olmasını işaret ediyor. Vinç otoparkta usulca ilerliyor ve neredeyse arenanın kapısının önüne kadar geliyor.
"Prince" Humberto Garza girişte! Bu maçın ilk katılımcısı. Prince of PGW şovunun ana olayını kazanıp bu unvanı elde eden isim, bu unvanın beraberinde getirdiği title shot hakkını bu gece kullanma kararı verdi ve Alberto El Patron'u seçti! Humberto World Heavyweight Şampiyonu olmak için mücadele edecek. Şimdi tam odak şekilde ringe ilerliyor ve alt iplerden geçiyor. Turnbuckle'a çıkıp taunt atıyor ve rakibini bekliyor.
Şoför vinci ayarlıyor. Patron son işareti veriyor ve vinç arenanın demirden kapısını paramparça ediyor! Patron unvanıyla birlikte bir hışımla arenadan içeri giriyor... VE İÇERİ GİRDİĞİ GİBİ AOP İLE KARŞILAŞIYOR!
Alberto El Patron: Bir bitmediniz amına koyayım. Gelin!
Akam, Patron'un üzerine doğru koşuyor fakat Patron kenardan bulduğu bir vazoyu onun kafasında parçalayıp bir de unvanını kafasında patlatıyor! Bu sefer Rezar koşsa da Patron ona bir uppercut vuruyor ve tüm gücüyle itiyor... Rezar dengesini kaybedip bir masanın üstüne düşüyor. Masa paramparça oluyor. Patron bir Akam'a bir de Rezar'a baktıktan sonra ilerliyor.
MAÇA SON 3 DAKİKA! ARENADA SİRENLER ÇALIYOR! ALBERTO ŞAŞKIN!
Alberto El Patron: Oh.. (nefes nefese) Geliyorum. Bekleyin! Bu da ne? Bana Free-Style şovunu hatırlatıyor. Bu sirenleri sen mi çaldırıyorsun Doctor?
Patron seri adımlarla ilerlerken bir anda karşısına biri çıkıyor... Batista. Patron "gel" manasında kafasını sallarken Batista öylece onu izliyor. O gelmeyince Patron ona doğru koşuyor...
Ringdeki Humberto Garza'nın büyük ekrandan bu olanları izlediğini görüyoruz.
Batista ve Patron boğuşuyorlar. Batista onun boğazına sarılmış durumda fakat Patron bir anda onun yüzüne tükürdükten sonra eye poke'u yapıştırıyor. Batista'dan kaçmaya çalışıyor fakat Batista onu karnından tutuyor. Patron bir dirsek darbesi vurup Batista'dan kendini kurtarıp siyah perdenin ardındaki girişe doğru ilerliyor. Perdeyi aralıyor ve arenaya giri...
YOR! ENTRANCELERİN ÖNCESİNDEKİ PERDEYİ ARALIYOR VE ARENAYA GİRİYOR!
Spear... HAYAT TAM OLARAK BURADA BİTİYOR! HAYATIN BİTTİĞİ YER NERESİ DİYE SORARSANIZ BU SİKTİĞİMİN BATISTA'SININ ARKADAN KOŞARAK ATTIĞI SPEARI! Patron acı içinde girişte yerde! Tüm seyirciler ona bakıyor!
MAÇIN BAŞLAMASINA SON 1 DAKİKA 30 SANİYE!
Batista, Patron'u spear ile yıkıyor. Siyah perdenin ardından Patron, yerde çıkıyor. Girişte yerdeki Patron görününce Humberto ringde sırıtmaya başlıyor. Patron yerde öksürürken Batista, ringdeki Humberto'ya "işi bitti" manasında işaret yapıyor ve kafasıyla onay aldıktan sonra arka alana ilerliyor. Kameralar yerdeki Patron'u tepeden çekiyor. Arenanın en tepesine seyrek gözlerle baktığını görüyoruz.
MAÇIN BAŞLAMASINA SON 1 DAKİKA!
Patron ve göbeğinin üstündeki World Heavyweight Championship, öylece yerde yatıyorlar. Arenadaki herkes girişteki şampiyonu seyrediyor. Bu sırada ringdeki hakem gerekli hazırlıkları yapıyor. Humberto'yu kontrol ediyor... Zil çalacak.
Kameraman bile artık Patron'dan umudu kesip onun başından gidecekken... Girişteki zeminden bir ses geliyor. Patron, zemine elini sertçe vuruyor. Herkes oraya dönüyor. Şampiyon, yavaş yavaş ayaklanıyor! VE RİNGE DOĞRU İLERLİYOR! Hakem zili çalıyor.
World Heavyweight Championship
Alberto El Patron (c) vs. Humberto Garza
1....
Tazz: Count-out ile biterse şampiyon olamayacak ki?
Kevin Nash: Burası WWE değil PGW. Diğeri zaten boş şirket diye adını bile geçirmedim.
Tazz: Yani, Humberto alabiliyor mu?
Kevin Nash: PGW'de boş kurallara yer yok! Bir maçın varsa ve şampiyonsan burada olursun!
2... Alberto sendeleyerek ilerliyor.
3....
4....
Bir elinde unvanını tutarken diğer eliyle karnını tutan şampiyon ağır ağır, sendeleye sendeleye ringe ilerlemeye devam ediyor. Bariyerlerin orada duruyor ve biraz dinleniyor. Bu sırada girişten koşagelen biri var! BİRİ VAR!
JOMA! TURNBUCKLE'DAKİ ALBERTO'NUN SIRTINA VURARAK ONA DESTEK VERMEYE VE BAĞIRMAYA BAŞLIYOR! RİNGİN İÇİNİ GÖSTERİYOR! O SIRADA KAMERA YAKINLAŞIYOR VE KONUŞTUKLARINI DUYABİLİYORUZ!
Alberto El Patron: Gücüm... Gücüm yok.
Johnny Mayhem: GÜCÜNÜ SİKEYİM! KALK VE YÜRÜ! BUNU YAPACAKSIN!
Alberto El Patron: ANLAMIYORSUN PERRO! NEFESİM YOK!
Johnny Mayhem: BURAYA GELENE KADAR... SİKEYİM. ŞU ANDA ARKA ALANDA BUNU İSTİYORLAR! O'NEIL VE ONUN KÖPEKLERİ! ONLARI MUTLU EDEMEZSİN! KALK VE ŞU HERİFİN KARŞISINA ÇIK! BU HALDE BİLE ONU DEVİRİRSİN!
5....
6...
PATRON BİR ANDA KALKIYOR VE... Çok daha güçlü bir şekilde, ilerlemeye başlıyor! Humberto biraz gerilmeye başlıyor. O yürürken Johnny arkadan onu izliyor!
7...
8... PATRON GELİYOR!
Artık ringin önünde! Patron başardı! İçeri girmek için adımını atıyor! Johnny artık arkasına bile bakmadan görevini yapmış olmanın mutluluğu ile arka alana doğru yol alıyor. Patron ringe girecek ve bu lanet maç başlayacak!
9...
Artık ringin önünde! Patron başardı! İçeri girmek için adımını atıyor!
GİREMİYOR! SOL BACAĞINI RİNGİN ALTINDAKİ BİRİ TUTUYOR! YOTA TSUJI!
10!
Count-out!
Kazanan ve Yeni World Heavyweight Şampiyonu: Humberto Garza
ALBERTO, YOTA'DAN KURTULUP RİNGE GİRSE DE ÇOK GEÇ! Maç bitiyor ve anons geçiliyor... YOTA HEMEN RİNGE FIRLIYOR, HUMBERTO ONA DOĞRU KOŞUYOR VE SEVİNCİNİ İLK OLARAK ONUNLA PAYLAŞIYOR! ARDINDAN HEMEN YOTA'YI İTİYOR VE AYAĞA KALKIP UNVANI İSTİYOR!
HAKEM ÖNCE ONUN ELİNİ KALDIRIYOR ARDINDAN RİNGİN DIŞINA ÇIKIYOR! World Heavyweight Championship'i getiriyor. Bu sırada Alberto El Patron halen olanların şokunu atlatabilmiş değil. Bünyesi yok olmuş durumda. Humberto o yokmuşçasına ringde sevinirken hakem unvanı getiriyor!
Tazz: Prens ya da şampiyon, ne dersek diyelim. Ayakta kalan Garza... O oldu.
PGW PAYBACK #18: "𝘏𝘰𝘥𝘰𝘳"
Prestige Grand Wrestling LLC ™ 2023
All Rights Reserved ©
Son düzenleme: