RDM kaynayan bir yerde askerlik yaptım. Tecritte kalıyordum birkaç gündür. 6 kişilik bir koğuş. Bir gün önce 35-36 yaşlarında bir adam gelmişti. Sıkıntı bir tip. Tüm komutanlar idare etmeye falan çalışıyor. Adam odada yokken diğer arkadaşa "biliyor musun, aga 16 sene hapis yatmış." dedim. "Hee, ben de yattım." dedi. Sonra bu tarz konuları kimseyle konuşmamak gerektiğini anladım. Asıl koğuşun yarısının da sicili bozuktu. Bazıları hapse girip çıkmış tipler. Bir tanesi terhis olduktan sonra girecekti hapse.
Bir keresinde de ustalıktaki 2. günüm. Sabah saat 6.40 falan. Gözümü açamamışım. Kapkara bir hava. Berbat bir ayaz. Bir an önce gün bitse de yatağa girsem modundayım. Yüzüne bile bakmadığım biri bana "siz kep aldınız mı?" dedi. Enerji harcamamak için "cık" dedim. "NE CIKI LAN? NASIL GONUŞUYON OĞLUM SEN?" cevabıyla bölük uzmanlarımızdan biriyle tanışmıştım.
Bir de gözlüksüz bir halde koridordan koğuşa gidiyorum. Kimseyi görmüyorum zaten gözlüksüz. Biri bana "sen bu koğuştan mısın?" dedi. Tıfıl bir şey, çocuk gibi de suratı var uzaktan. Merdivenden çıkarken ellerim cepte "yes, sir" dedim dalga geçer gibi. Adam üsteğmenmiş. Deli sandı beni galiba. Kızmamıştı da. Öğrendiğimde osurtmuştu.
