7'li masa diye gezmesi neden yanlış olsun ki? Siyaset bu. Herkes kendi iddiası doğrultusunda rakiplerinden daha fazla oy almak için mücadele ediyor. Kılıçdaroğlu Erdoğan'a; Erdoğan Kılıçdaroğlu'na yükleniyorsa, İnce de gayet tabii ikisine birden yüklenebilir. Kaldı ki 7'li masa ifadesi yanlış da değil. HDP ile ilgili tabuyu yıkamayacaksanız, onlardan utanıyorsanız (ki bence HDP'nin CHP ile yan yana gelmekten utanması lazım) o zaman ittifak yapmayın. (CHP için söylüyorum siz üstünüze alınmayın)
Adam kendi siyasi kariyeri için propaganda yaptı diye hain ilan edildi. Aylarca linç edildi, iftiralara ve hakaretlere uğradı ve neticede zorla adaylıktan çektirildi. Bu seçimi savaş mantığıyla değerlendirmenin, antidemokratlığın dışavurumu değil de nedir? "TİP'e oy vermeyin boşa gider, Memleket-Zafer'e oy vermeyin baraj altı kalacaklar, TKP-HKP falan zaten küçük parti, stratejik oy, en güçlü adayda birleşelim" bu masum gibi görünen rezalet kampanya bir noktadan sonra CHP çatısı altında birleşmeyen herkese saldırmaya doğru evrimleşti.
İnce'nin kadrosu vardır, yoktur. Vaatleri inandırıcıdır, değildir. Bunlar işin hikayesi. Allah aşkına Kılıçdaroğlu'nun hangi vaat ve sözü, hangi kampanya hamlesi hangi projesi size umut verdi? Muhalefetin kadrosu kimmiş? Lütfü Türkkan mı, Eren Erdem mi, Tuncay Özkan mı? Erdoğan'ın vizyonu ne, kadrosu ne mesela? Evet İnce'nin teşkilatı, medyası, parası yok. Bunların hepsine sahip olan CHP mi kurtarıcıydı? Bunların hepsine sahip olması ne gibi bir avantaj sağladı?
Herhangi bir siyasetçi ile gönül bağı kurmak, kurtarıcıymış gibi anlam yüklemek saçma tabii ki. Ama İnce'ye yapılan eleştiriler de çok haksız. Kılıçdaroğlu gibi çapsız, sinsi bir ihtiyara aylarca kahraman, kurtarıcı muamelesi yapıldı bu gülünç değildi de gençlerin ve varoş semtlerde, köylerde oturan insanların kendisine yakın gördüğü için Muharrem İnce'yi sevmesi mi gülünç?