RPG gece piyasası

Kameralar açılıyor ve CG motoruyla gece piyasasına çıkmış caddede süzülen John Morrison'u görüyoruz.

Kaldırımda yürüyen çıtırı görüyor ve sapıklık damarı tutuyor. Laf atmaya başlıyor.

"Şşşt, yavru! Yanlış motora binmişim seni görünce anladım."

Kız pas vermez ve yoluna devam eder.

"40 yıllık tamirciyim böyle kasa görmedim."

Kız hala pas vermiyor.

"Alo, Nasa mı? Yeryüzüne meteor inmiş haberiniz yook!"

Kız biraz güler ama hala pas vermemektedir. John artık dayanamaz ve motorla kaldırıma çıkar ve kızın önünü keser.

"Yahu Wes Lee'nin anası bile bu kadar naz yapmadı. Adını, yaşını veya nelerden hoşlandığını merak etmiyorum. Gel benimle hayatının gecesini yaşa."

Kız tiksinmiş bir yüz ifadesiyle.

Kız : Bu motora mı binicem? ıyy.

Neyse seninle uğraşamayacağım. Zaten motorum kadar zevk verseydin onu değil seni bağırtırdım.

Olay yerinden şu şekil uzaklaşır.​

Motor üstündeyken telefonu çalar. Arayan Val Venis'dir. Motoru sağa çeker ve telefonu açar.

J : Alo?

V : Nerdesin penisdaş?

J : Piyasadayım sen neredesin?

V : İki tane çıtır var ve biri seninle tanışmayı çok istiyor. Hemen buraya gel!

John, 50 cc motor üzerinde 299 km hızla Venis'in yanına gider.

J : Selam kızlaaar. Ben John.

Kızlarla el sıkışır.

J : Ee, hadi bana geçelim.

2 numaralı hatun : Nasıl gideceğiz ki?

J : Motorla?

1 numaralı hatun : Ama 4 kişiyiz, nasıl bineceğiz?

J : Biriniz benim biriniz Val'ın kucağına binecek ve gideceğiz.

Kızlar fikri onaylar Val ise senin kafasını skeyim gibi bir yüz ifadesiyle motora biner ve John'un evine geçerler.

J : Kızlar, siz hazırlanın biz geliyoruz.

Val ve John oturma odasına geçer.

J : Dostum, o zencigöte nasıl tekmeyi bastın ama. Çok iyiydi. Sami de artık bir penisdaşımız olduğunu kanıtladı. Ama o Victoria kaşarının yaptığını unutmayacağım. Azdırdı, azdırdı o halde bıraktı beni. Hayır, sırf kalktığı için maçını izlemeye gelemedim. PGW daha buna hazır değil. O negro bu işin peşini bırakmayacaktır. Onun gibileri iyi tanırım, istediklerini alana kadar kovalarlar. Tek sorun şirketteki en büyük penislere bulaştığının farkında değil. Şovun sonlarına doğru indi de gözükebildim şovda. O zaman da torbacının tekiyle aynı saflarda bulundum. Adam leş gibi ot kokuyordu adamım. Şirkete o mereti nasıl sokabilmiş acaba. Survivor Series'de muhtemelen aynı takımda olacağız. Umarım pilot olmuş şekilde maça çıkmaz yoksa onu kağıda tütün diye sararım oracıkta. Hatunlar da ateş ha nereden düşürdün bunları?

@KALKTI!!!!​

Val Venis: Bu aralar Wes Lee denen velet fena halde canımı sıkıyor. Ben de önüme gelen siyahi fahuşeleri öfkeyle becererek acısını çıkarıyorum. Neyse, John... Senden, Victoria'yı kafandan çıkarmanı istiyorum. Çünkü gördüğüm kadarıyla onu hala unutamamışsın. Aptal olma John. Şu ana kadar kaç kez seks yaptın, ha? 5.000? 10.000? Victoria'yı da sikmeyiver. Hiçbir şey olmaz. Zaten çok da güzel değildi. Kollarındaki kılları görmedin mi? Bakımsız şempanzenin teki. Kolları öyleyse amını düşünemiyorum. Sırf Wes Lee onu elimizden çaldı diye altın kaybetmişe dönme... Asıl konuşmak istediğim şey bu da değil. John, Survivor Series'e fazla bir şey kalmadı ve sen de gayet iyi biliyorsun ki, o gece brandımızı temsil edecek isimlerden biri sensin. Bu harika! Konsantrasyonunu kaybetmemeni istiyorum. Evet, penisimiz nereye biz oraya; fakat şirketin tepesinde büyük oyunlar dönüyor. Godamanlar için Survivor Series çok kritik. Eğer orada iyi bir performans gösterirsen ve Regal idareyi devralırsa önün açılır dostum. Gayet basit: Kazandır, kazan.

John Morrison: Evet, dostum. Haklısın.

Val Venis: ...

John Morrison: ...

Val Venis: ...

Venis'in düşünceli bakışları Morrison'ı korkutuyor.

John Morrison: Tanrı aşkına ne söyleyeceksen söyle de gidip sikişelim!

Val Venis: Söz vermeni istiyorum.

John Morrison: ???

Val Venis: Tüm enerjini ve konsantrasyonunu Survivor Series'e saklayacaksın. O geceki büyük maça kadar seks yapmayacaksın!

John Morrison: İki yan odada iki tane pespembe olduğuna inandığım am var ve sen bana bunu mu diyorsun? Üstelik kızları sen buldun?

Val Venis: Bu geceyi saymıyoruz. Yarından itibaren?

John Morrison: ....

Val Venis: Ne dersin?

John Morrison: Yarına kadar araya kaç posta sıkıştırabilirim acaba?

Val Venis: Yav ne yarrak varmış sende bir dur be adam!

John Morrison: Pekala, anlaştık! Ama bir şartla... Rahibe moduna sen de eşlik edeceksin.

Val Venis düşünüyor. Bir ara penisine bakıp onun da fikrini alıyor telepati yöntemiyle.

Val Venis: Pekala, anlaştık.

John Morrison: Hadi boşalalım biraz!

Val Venis: SİK ONLARI MORRİSON! PAYBACK GÜREŞÇİSİYMİŞLERCESİNE SİK ONLARI! KOÇÇUM BENİM HELE YARRAĞA BAK HELE BAK!

Odadan çıkarlar.​