Arenanın sakin saatlerindeyiz. Seyirciler keyifle gelecek ismi beklerken etrafı mavi renk ışıklar kaplıyor ve bir şarkı giriyor.
whаt's thаt mеtrоnоmе i hеаr, pеrhаps thе еnd is drаwing nеаr
you nеvеr hеаr thе shоt thаt tаkеs yоu dоwn
OUT OF TIME, SO SAY GOODBYE
Drew McIntyre girişte! Beklendiği üzere seyircilerden güzel tepkiler alıyor.
Bundan memnun olsa gerek, yüzünde bir gülümseme var ve bunu sürdürüp ringe bu şekilde giriyor. Bir süre seyircilerin Broken Dreams'e eşlik etmesine müsade ediyor ve elindeki mikrofonu bekletiyor. Şarkı bittiğinde ise mikrofonu ağzına götürüyor.
Drew McIntyre: Özlenen bir şeyler olduğu açıkça belli oluyor.
Seyircilerden yoğun bir cheer geliyor. Devam ediyor.
Drew McIntyre: Özlem karşılıklı olduğu sürece bir şeyler ifade eden bir duygudur. Ve merak etmeyin, ben de bu duyguyu sizin kadar yoğun yaşadım. Bugün sizlerle biraz içimi dökmek istiyorum. Ben, Andrew Galloway. 85'de, İskoçya'nın Ayr adında bir kentinde doğan bir çocuktum ve bir anda kendimi zamanın en büyük güreş şirketinin ringinde "seçilmiş kişi" olarak ilan edilerek buldum. [cheer] Buna adapte olmak benim için zordu. Vince'in sizi ne kadar zorladığını bilemezsiniz ve elinizden gelen tek şey onu memnun etmeye çalışmak olur. Bu yüzden, kiminle çalışırsam çalışayım kendimi her zaman en iyisi olmaya adadım. Sanırım onun bana kattığı en büyük şey de bu oldu. İhtiyar, profesyonel güreş denilen bu aleme volkanik bir dağ yarattı ve ben hiçbir zaman durmadım. Magmanın yüzeyinden dışarı püskürdüm. İçerimden çıkan lavlar dünyanın dört bir yanına yayıldı. Ardımda bıraktığım közlerin ne kadar fazla olduğunu nargileden hoşlanan milletler bilse bu volkanik dağın etrafına yerleşirdi. Ama başka ülkelerin aksine, içerisinde bulunduğum sınırların kapıları her zaman kapalıdır. Evet bu böyledir... Fakat kapıyı kırıp geçmek isteyenler illa ki olacaktı ve oldu da. İnsanlar karşımda durarak kendi hikayelerini yazmak istediler. Kimi zaman... İşler onlar için hiçbir zaman iyi gitmedi ve ben onları tarihin tozlu raflarına gömdüm. Gömdüm, gördüm ve geliştim. Her gün daha fazlasına çaba sarf ettim. Çünkü bir daha dibi görmek istemedim. Hayat bazen sizi öyle bir şekilde bırakır ki, bana inanın ölmeyi dilersiniz. Yaptığınız hiçbir şey sizi memnun etmez ve bir hiç uğruna yaşadığınızı iliklerinize kadar hissedersiniz. İşte o noktada, sizi elinizden bir güç tutar ve kendine doğru çeker.
Drew McIntyre: Bunun adı güreştir bayanlar ve baylar. Bu işi yapmayı ne kadar sevdiğimi bilemezsiniz. Şarkım çaldığında insanların hep bir ağızdan bunu söylemesini dinlemeyi, en nabzı yüksek maçlarda yanaklarımdan bu ringe akaduran ve asla durmayan terimin bilincinde olmayı, zaman zaman bu ringde ayakta kalan adam olmak dolayısıyla tebrik edilmeyi, görülmek istenmeyi, özlenmeyi, arka alanı ve oradaki insanları... Kısacası bu s*ktiğimin işinin her zerresinden ne kadar haz duyduğumu sizlere anlatmam mümkün değil. O yüzden, bir gün bu üstünde bulunduğum ring ve kainat dahi yok olsa ne gam, benim bir yerlerde gizlice güreştiğim yüzlerce gizli dünyam var.
Ringin ortasında dolanıyor ve en sonunda parmağıyla kafasını işaret ediyor.
Drew McIntyre: B-... Benim kafamın içinde güreş denilen şeyin elementlerinden bir ateş var ve o ateşin bende nasıl hisler uyandırdığını söyleyemem çünkü bu işin her zerresi dilime yüzlerce mühür vurup bağlar. O yüzden, bazen kaçmak hiçbir zaman fayda etmez. Nerede olursan ol, ait hissedeceğin bir yer mutlaka olur. İstersen amatör bir ringde dövüş, istersen milyonların seni izlediği. Sen o ait hissedeceğin yere mutlaka gidersin ve dersin, "burası benim öleceğim yer". İşte bayanlar ve baylar, benim içinde bulunduğum durum tam olarak budur. Burası benim öleceğim yer. Belki bu ring değil, başka bir ring. Ama işin dokusu hiçbir zaman değişmez. Şu anda burada, sizlerle olmamın sebebi de bu. Eğer bir gün bu arenada sizinle aynı nefesi soluma fırsatımı kaybedersem, beni unutturmaya çalışanlar olacaktır. Yerimin İskoçya'nın bir köyü olduğunu ve işimin inek sağmak olduğu düşüncesini size aşılayıp, yaptığım, başardığım şeylerin hayali bir durumdan öte bir şey olmadığı düşüncesini size aşılayacaklardır. Ben bunun olmayacağına inanıyorum. İşin gerçeği, hepimiz kısıtlı süre için burada, bu dünyadayız. Unutulmak, bir güreşçinin yaşayıp yaşayabileceği en kötü durumdur ve ben... Ben bunu yaşamayacağımdan eminim bayanlar ve baylar. Çünkü burası, bu ring...
Biraz duraksıyor ve seyircilere, spiker masasına, ringin içine bakıyor.
benim ait olduğum yer. PGW, ben artık sizinleyim.
Seyircilerden yoğun şekilde olumlu tepkiler alıyor ve kameralar kapanıyor.
whаt's thаt mеtrоnоmе i hеаr, pеrhаps thе еnd is drаwing nеаr
you nеvеr hеаr thе shоt thаt tаkеs yоu dоwn
OUT OF TIME, SO SAY GOODBYE
Drew McIntyre girişte! Beklendiği üzere seyircilerden güzel tepkiler alıyor.
Bundan memnun olsa gerek, yüzünde bir gülümseme var ve bunu sürdürüp ringe bu şekilde giriyor. Bir süre seyircilerin Broken Dreams'e eşlik etmesine müsade ediyor ve elindeki mikrofonu bekletiyor. Şarkı bittiğinde ise mikrofonu ağzına götürüyor.
Drew McIntyre: Özlenen bir şeyler olduğu açıkça belli oluyor.
Seyircilerden yoğun bir cheer geliyor. Devam ediyor.
Drew McIntyre: Özlem karşılıklı olduğu sürece bir şeyler ifade eden bir duygudur. Ve merak etmeyin, ben de bu duyguyu sizin kadar yoğun yaşadım. Bugün sizlerle biraz içimi dökmek istiyorum. Ben, Andrew Galloway. 85'de, İskoçya'nın Ayr adında bir kentinde doğan bir çocuktum ve bir anda kendimi zamanın en büyük güreş şirketinin ringinde "seçilmiş kişi" olarak ilan edilerek buldum. [cheer] Buna adapte olmak benim için zordu. Vince'in sizi ne kadar zorladığını bilemezsiniz ve elinizden gelen tek şey onu memnun etmeye çalışmak olur. Bu yüzden, kiminle çalışırsam çalışayım kendimi her zaman en iyisi olmaya adadım. Sanırım onun bana kattığı en büyük şey de bu oldu. İhtiyar, profesyonel güreş denilen bu aleme volkanik bir dağ yarattı ve ben hiçbir zaman durmadım. Magmanın yüzeyinden dışarı püskürdüm. İçerimden çıkan lavlar dünyanın dört bir yanına yayıldı. Ardımda bıraktığım közlerin ne kadar fazla olduğunu nargileden hoşlanan milletler bilse bu volkanik dağın etrafına yerleşirdi. Ama başka ülkelerin aksine, içerisinde bulunduğum sınırların kapıları her zaman kapalıdır. Evet bu böyledir... Fakat kapıyı kırıp geçmek isteyenler illa ki olacaktı ve oldu da. İnsanlar karşımda durarak kendi hikayelerini yazmak istediler. Kimi zaman... İşler onlar için hiçbir zaman iyi gitmedi ve ben onları tarihin tozlu raflarına gömdüm. Gömdüm, gördüm ve geliştim. Her gün daha fazlasına çaba sarf ettim. Çünkü bir daha dibi görmek istemedim. Hayat bazen sizi öyle bir şekilde bırakır ki, bana inanın ölmeyi dilersiniz. Yaptığınız hiçbir şey sizi memnun etmez ve bir hiç uğruna yaşadığınızı iliklerinize kadar hissedersiniz. İşte o noktada, sizi elinizden bir güç tutar ve kendine doğru çeker.
Drew McIntyre: Bunun adı güreştir bayanlar ve baylar. Bu işi yapmayı ne kadar sevdiğimi bilemezsiniz. Şarkım çaldığında insanların hep bir ağızdan bunu söylemesini dinlemeyi, en nabzı yüksek maçlarda yanaklarımdan bu ringe akaduran ve asla durmayan terimin bilincinde olmayı, zaman zaman bu ringde ayakta kalan adam olmak dolayısıyla tebrik edilmeyi, görülmek istenmeyi, özlenmeyi, arka alanı ve oradaki insanları... Kısacası bu s*ktiğimin işinin her zerresinden ne kadar haz duyduğumu sizlere anlatmam mümkün değil. O yüzden, bir gün bu üstünde bulunduğum ring ve kainat dahi yok olsa ne gam, benim bir yerlerde gizlice güreştiğim yüzlerce gizli dünyam var.
Ringin ortasında dolanıyor ve en sonunda parmağıyla kafasını işaret ediyor.
Drew McIntyre: B-... Benim kafamın içinde güreş denilen şeyin elementlerinden bir ateş var ve o ateşin bende nasıl hisler uyandırdığını söyleyemem çünkü bu işin her zerresi dilime yüzlerce mühür vurup bağlar. O yüzden, bazen kaçmak hiçbir zaman fayda etmez. Nerede olursan ol, ait hissedeceğin bir yer mutlaka olur. İstersen amatör bir ringde dövüş, istersen milyonların seni izlediği. Sen o ait hissedeceğin yere mutlaka gidersin ve dersin, "burası benim öleceğim yer". İşte bayanlar ve baylar, benim içinde bulunduğum durum tam olarak budur. Burası benim öleceğim yer. Belki bu ring değil, başka bir ring. Ama işin dokusu hiçbir zaman değişmez. Şu anda burada, sizlerle olmamın sebebi de bu. Eğer bir gün bu arenada sizinle aynı nefesi soluma fırsatımı kaybedersem, beni unutturmaya çalışanlar olacaktır. Yerimin İskoçya'nın bir köyü olduğunu ve işimin inek sağmak olduğu düşüncesini size aşılayıp, yaptığım, başardığım şeylerin hayali bir durumdan öte bir şey olmadığı düşüncesini size aşılayacaklardır. Ben bunun olmayacağına inanıyorum. İşin gerçeği, hepimiz kısıtlı süre için burada, bu dünyadayız. Unutulmak, bir güreşçinin yaşayıp yaşayabileceği en kötü durumdur ve ben... Ben bunu yaşamayacağımdan eminim bayanlar ve baylar. Çünkü burası, bu ring...
Biraz duraksıyor ve seyircilere, spiker masasına, ringin içine bakıyor.
benim ait olduğum yer. PGW, ben artık sizinleyim.
Seyircilerden yoğun şekilde olumlu tepkiler alıyor ve kameralar kapanıyor.
Son düzenleme: