- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 31
- Mesajlar
- 235
- Beğeni sayısı
- 157
- PG Nakit
- 0
Son zamanlarda sosyal medya eliyle, bir takım ucube oyun yayıncılarının ve bazılarını yıllardır tanıdığım bir takım ideoloji karmaşası yaşayan hergelelerin eliyle sanki ülkemizde yeterince put yokmuş gibi bir de başımıza İttihatçı paşaları put yaptılar. Şimdi öncelikle er kişi hele ki Türkse altına bez bağlayıp saatlerce ekran karşısında o yağlı tombul parmaklarıyla klavyenin ırzına geçmez, gider spor yapar, sağlıklı beslenir ve evinin erkeği olur. Adama bakıyoruz bebeği, karısı var bir elinde hamburger bir elinde enerji içeceği saatlerce leş gibi osuruk kokan bir odadan yayın açıyor. Bir de bu Türklüğü zaten geçtik, insan olma vasfını da yitirmiş ergen ruhlu obez mahlukun sözüyle 15-16 yaşında veletler gelip bana Enver müdafaası yapıyor. Takım elbiseler giyip Marmaray'ın ortasında Andımız okuyarak beynimize saldırı girişiminde bulunuyorlar. Ulan bir kere Kemal Paşanın andıyla, Enver'in ne alakası var. Bu ikisi birbirini sevmezdi. İkincisi Marmaray'da bağırmak da neyin nesi? Siz flüt çalan Suriyeli dilenci veletler misiniz? SMA hastası taklidi yapan dolandırıcılar mısınız? Bu ne biçim bir örgütlenme şeklidir? Onu da geçtik bir slogan tutturmuşlar: Zulme Karşı Mukavemet. Şimdi bunun detayına girersek konu başka yerlere gidecek. Ama gelin de o tapındığınız yeni putlarınız zulme ne kadar mukavemet etmiş yüzünüze bir sille gibi çarpayım.
Bu resimde gördüğünüz kavadın oğlunun Akasya Durağı'ndaki Sinan'a benzemesine bakmayın kendisi bir Frenk Generalidir. Adı ise Desperey'dir. İttihat ve Terakki'nin halt yemesiyle bu adam İstanbul'a girmiş, hem de tıpkı Fatih gibi İstanbul'a atıyla girmiştir. Güya İstanbul'u feth ediyor. Rezilliğe bakın. İttihat ve Terakki yöneticileri ise savaş biter bitmez hemen yurt dışına kaçtı. Ulan düşmana bari bir kurşun atıp şerefinizle ölün, ama yok. Canları tatlı geldi. Bizi hem cihan harbine soktular hem de savaş bitince kaçtılar. Tebrikler (!)... Hele hele I. Cihan Harbi'nde Suriye Cephesi denilen bir yer var. Orada yenilgimizin tarihte eşi benzeri yoktur. Mustafa Kemal Paşa'da o cephede komutan diye Kemalist tarih yıllarca bu cepheyi bizden sakladı. (Daha doğrusu sizden sakladı, zira benden saklayamazlar) Neyse, bunlar (İttihat ve Terakki) ülkeyi ele geçirdi ve apar topar savaşa soktu, tamam soktunuz ve yenildik. Ne yapalım. Savaş bu, yenmekte var yenilmekte. Lakin savaştan sonra kaçmak nedir? Hitler bile bir Cermen olmasına rağmen şerefiyle intihar etti, bizimkiler ise kaçtı! Özellikle yaşanan türlü rezilliklere bakın. Adam atını almış Fatih gibi İstanbul'a giriyor. Frenk subaylar kadınların memelerini sıkıyor. İttihat ve Terakki de yurtdışına kaçıyor. Hatta öyle bir rezillik var ki; bu General, Enver Paşa'nın karısının yalısından dışarı fırlatıyor. Resmen gerdek gecesinde bakire çıkmamış karı muamelesi yapıyor koskoca Paşanın hatununa-ki kendisi aynı zamanda Osmanoğlu Hanedanının da mensubudur- Türk tarihinde böyle bir rezilliğin eşi benzeri yoktur! 3 Paşalar önderliğinde yani Talat, Enver, Cemal, 1909'da ülkeyi aldı ve 1918'e kadar ülkenin anasını ağlattı. Bunları yazınca bu Marmaray'da bağıran ergenlerin şimdi zoruna gidecek. Ulan o kadar toprak kaybettik, İmparatorluk dağıldı. 3-5 şahsiyetin lafını mı yapacağız? Ne dememizi bekliyorsunuz? Yavuz döneminde olsaydık eğer ittihat ve terakki yöneticilerinin ölmüş bedenleri lağıma atılırdı. Bunu da açık açık söyleyeyim. Bu İttihat ve Terakki yöneticilerinin çoğu da haince öldürüldü. Bu da takdiri ilahidir. Sen ülkeden kaçarsan birileri gelir seni haince öldürür. Bu Ermeni zevatları da boşuna sevinmesin. Öldürülenler bizim paşalarımızdır. Hatası, günahı, sevabı varsa bu bizim iç meselemizdir. O Ermenilerden de intikam alacağız. Bunu da herkes böyle bilsin. Artık yenilgi ve başarısızlıklarla övünülmeyecek. Bize zafer lazımdır. Biz zafer istiyoruz! Yeter artık!
Bu resimde gördüğünüz kavadın oğlunun Akasya Durağı'ndaki Sinan'a benzemesine bakmayın kendisi bir Frenk Generalidir. Adı ise Desperey'dir. İttihat ve Terakki'nin halt yemesiyle bu adam İstanbul'a girmiş, hem de tıpkı Fatih gibi İstanbul'a atıyla girmiştir. Güya İstanbul'u feth ediyor. Rezilliğe bakın. İttihat ve Terakki yöneticileri ise savaş biter bitmez hemen yurt dışına kaçtı. Ulan düşmana bari bir kurşun atıp şerefinizle ölün, ama yok. Canları tatlı geldi. Bizi hem cihan harbine soktular hem de savaş bitince kaçtılar. Tebrikler (!)... Hele hele I. Cihan Harbi'nde Suriye Cephesi denilen bir yer var. Orada yenilgimizin tarihte eşi benzeri yoktur. Mustafa Kemal Paşa'da o cephede komutan diye Kemalist tarih yıllarca bu cepheyi bizden sakladı. (Daha doğrusu sizden sakladı, zira benden saklayamazlar) Neyse, bunlar (İttihat ve Terakki) ülkeyi ele geçirdi ve apar topar savaşa soktu, tamam soktunuz ve yenildik. Ne yapalım. Savaş bu, yenmekte var yenilmekte. Lakin savaştan sonra kaçmak nedir? Hitler bile bir Cermen olmasına rağmen şerefiyle intihar etti, bizimkiler ise kaçtı! Özellikle yaşanan türlü rezilliklere bakın. Adam atını almış Fatih gibi İstanbul'a giriyor. Frenk subaylar kadınların memelerini sıkıyor. İttihat ve Terakki de yurtdışına kaçıyor. Hatta öyle bir rezillik var ki; bu General, Enver Paşa'nın karısının yalısından dışarı fırlatıyor. Resmen gerdek gecesinde bakire çıkmamış karı muamelesi yapıyor koskoca Paşanın hatununa-ki kendisi aynı zamanda Osmanoğlu Hanedanının da mensubudur- Türk tarihinde böyle bir rezilliğin eşi benzeri yoktur! 3 Paşalar önderliğinde yani Talat, Enver, Cemal, 1909'da ülkeyi aldı ve 1918'e kadar ülkenin anasını ağlattı. Bunları yazınca bu Marmaray'da bağıran ergenlerin şimdi zoruna gidecek. Ulan o kadar toprak kaybettik, İmparatorluk dağıldı. 3-5 şahsiyetin lafını mı yapacağız? Ne dememizi bekliyorsunuz? Yavuz döneminde olsaydık eğer ittihat ve terakki yöneticilerinin ölmüş bedenleri lağıma atılırdı. Bunu da açık açık söyleyeyim. Bu İttihat ve Terakki yöneticilerinin çoğu da haince öldürüldü. Bu da takdiri ilahidir. Sen ülkeden kaçarsan birileri gelir seni haince öldürür. Bu Ermeni zevatları da boşuna sevinmesin. Öldürülenler bizim paşalarımızdır. Hatası, günahı, sevabı varsa bu bizim iç meselemizdir. O Ermenilerden de intikam alacağız. Bunu da herkes böyle bilsin. Artık yenilgi ve başarısızlıklarla övünülmeyecek. Bize zafer lazımdır. Biz zafer istiyoruz! Yeter artık!