İttihat ve Terakki'yi Putlaştıranlara Reddiye

Son zamanlarda sosyal medya eliyle, bir takım ucube oyun yayıncılarının ve bazılarını yıllardır tanıdığım bir takım ideoloji karmaşası yaşayan hergelelerin eliyle sanki ülkemizde yeterince put yokmuş gibi bir de başımıza İttihatçı paşaları put yaptılar. Şimdi öncelikle er kişi hele ki Türkse altına bez bağlayıp saatlerce ekran karşısında o yağlı tombul parmaklarıyla klavyenin ırzına geçmez, gider spor yapar, sağlıklı beslenir ve evinin erkeği olur. Adama bakıyoruz bebeği, karısı var bir elinde hamburger bir elinde enerji içeceği saatlerce leş gibi osuruk kokan bir odadan yayın açıyor. Bir de bu Türklüğü zaten geçtik, insan olma vasfını da yitirmiş ergen ruhlu obez mahlukun sözüyle 15-16 yaşında veletler gelip bana Enver müdafaası yapıyor. Takım elbiseler giyip Marmaray'ın ortasında Andımız okuyarak beynimize saldırı girişiminde bulunuyorlar. Ulan bir kere Kemal Paşanın andıyla, Enver'in ne alakası var. Bu ikisi birbirini sevmezdi. İkincisi Marmaray'da bağırmak da neyin nesi? Siz flüt çalan Suriyeli dilenci veletler misiniz? SMA hastası taklidi yapan dolandırıcılar mısınız? Bu ne biçim bir örgütlenme şeklidir? Onu da geçtik bir slogan tutturmuşlar: Zulme Karşı Mukavemet. Şimdi bunun detayına girersek konu başka yerlere gidecek. Ama gelin de o tapındığınız yeni putlarınız zulme ne kadar mukavemet etmiş yüzünüze bir sille gibi çarpayım.



Bu resimde gördüğünüz kavadın oğlunun Akasya Durağı'ndaki Sinan'a benzemesine bakmayın kendisi bir Frenk Generalidir. Adı ise Desperey'dir. İttihat ve Terakki'nin halt yemesiyle bu adam İstanbul'a girmiş, hem de tıpkı Fatih gibi İstanbul'a atıyla girmiştir. Güya İstanbul'u feth ediyor. Rezilliğe bakın. İttihat ve Terakki yöneticileri ise savaş biter bitmez hemen yurt dışına kaçtı. Ulan düşmana bari bir kurşun atıp şerefinizle ölün, ama yok. Canları tatlı geldi. Bizi hem cihan harbine soktular hem de savaş bitince kaçtılar. Tebrikler (!)... Hele hele I. Cihan Harbi'nde Suriye Cephesi denilen bir yer var. Orada yenilgimizin tarihte eşi benzeri yoktur. Mustafa Kemal Paşa'da o cephede komutan diye Kemalist tarih yıllarca bu cepheyi bizden sakladı. (Daha doğrusu sizden sakladı, zira benden saklayamazlar) Neyse, bunlar (İttihat ve Terakki) ülkeyi ele geçirdi ve apar topar savaşa soktu, tamam soktunuz ve yenildik. Ne yapalım. Savaş bu, yenmekte var yenilmekte. Lakin savaştan sonra kaçmak nedir? Hitler bile bir Cermen olmasına rağmen şerefiyle intihar etti, bizimkiler ise kaçtı! Özellikle yaşanan türlü rezilliklere bakın. Adam atını almış Fatih gibi İstanbul'a giriyor. Frenk subaylar kadınların memelerini sıkıyor. İttihat ve Terakki de yurtdışına kaçıyor. Hatta öyle bir rezillik var ki; bu General, Enver Paşa'nın karısının yalısından dışarı fırlatıyor. Resmen gerdek gecesinde bakire çıkmamış karı muamelesi yapıyor koskoca Paşanın hatununa-ki kendisi aynı zamanda Osmanoğlu Hanedanının da mensubudur- Türk tarihinde böyle bir rezilliğin eşi benzeri yoktur! 3 Paşalar önderliğinde yani Talat, Enver, Cemal, 1909'da ülkeyi aldı ve 1918'e kadar ülkenin anasını ağlattı. Bunları yazınca bu Marmaray'da bağıran ergenlerin şimdi zoruna gidecek. Ulan o kadar toprak kaybettik, İmparatorluk dağıldı. 3-5 şahsiyetin lafını mı yapacağız? Ne dememizi bekliyorsunuz? Yavuz döneminde olsaydık eğer ittihat ve terakki yöneticilerinin ölmüş bedenleri lağıma atılırdı. Bunu da açık açık söyleyeyim. Bu İttihat ve Terakki yöneticilerinin çoğu da haince öldürüldü. Bu da takdiri ilahidir. Sen ülkeden kaçarsan birileri gelir seni haince öldürür. Bu Ermeni zevatları da boşuna sevinmesin. Öldürülenler bizim paşalarımızdır. Hatası, günahı, sevabı varsa bu bizim iç meselemizdir. O Ermenilerden de intikam alacağız. Bunu da herkes böyle bilsin. Artık yenilgi ve başarısızlıklarla övünülmeyecek. Bize zafer lazımdır. Biz zafer istiyoruz! Yeter artık!

Emek verip yazmışsın hocam. Emeğine sağlık diyelim. İttihat ve Terraki hayranı bir adam değilim, öyle bir sempatim de yoktur. Ancak İsmet Paşa'nın ya da Salih Bozok'un, yanlışım varsa diğer arkadaşlar el atsınlar, anılarında Atatürk'ün, Enver'in ölüm haberini aldığında hüngür hüngür ağladığı yazıyordu herhalde. YouTube'da biraz dolanınca Murat Bardakçı'nın da aynı anıları kaynak göstererek bunları dediğini görebilirsin. Sadece o kısma parmak basmak istedim. Neyin ne olduğunu bilemeyiz özünde. Bunlar asker oldukları kadar politikacı adamlar. Politikacılar da bir gün birbirlerini severler, öbür gün düşman olurlar. Bazen birbirlerine düşman olurlar ama saygı duyarlar. İkinci kısmını tam olarak okumadım henüz. Okursam yine bir şeyler bırakırım buraya.

Gloom' Alıntı:

Emek verip yazmışsın hocam. Emeğine sağlık diyelim. İttihat ve Terraki hayranı bir adam değilim, öyle bir sempatim de yoktur. Ancak İsmet Paşa'nın ya da Salih Bozok'un, yanlışım varsa diğer arkadaşlar el atsınlar, anılarında Atatürk'ün, Enver'in ölüm haberini aldığında hüngür hüngür ağladığı yazıyordu herhalde. YouTube'da biraz dolanınca Murat Bardakçı'nın da aynı anıları kaynak göstererek bunları dediğini görebilirsin. Sadece o kısma parmak basmak istedim. Neyin ne olduğunu bilemeyiz özünde. Bunlar asker oldukları kadar politikacı adamlar. Politikacılar da bir gün birbirlerini severler, öbür gün düşman olurlar. Bazen birbirlerine düşman olurlar ama saygı duyarlar. İkinci kısmını tam olarak okumadım henüz. Okursam yine bir şeyler bırakırım buraya.

Genişletmek için tıkla ...

Enver Paşa birsinin ölümüne ağlayabilir, yufka yürekli ve hayalperest birisidir ama Mustafa Kemal Paşa karakter olarak sevgisiz denilebilecek bedbaht birisidir. Doğru bir anlatı olduğunu düşünmüyorum. Hülasa Enver Paşa'yı şehit eden ordunun komutanı Rus General Mihail Frunze'nin heykeli İstanbul Taksim Meydanı'nda ki Özgürlük Anıtı'nda duruyor. O heykeli oraya koyduran da 1928 yılında Gazi'dir.

Eline sağlık demekten başka birşey gelmedi elimden.

İttihat ve Terakki ruhunu seven ama yaptıklarının hepsini onaylamayan biri olarak yazının bazı kısımlarına katılmakla beraber genel olarak düşüncelerine katılmıyorum, haksız olduğunu düşünüyorum. Gene de eline sağlık.

İstersem putlaştırırım, istersem önüme ittihad sancağı koyar secdeye yatarım. Buna niye aforizma kastın ki şimdi? Okumadım başlığın zırzopluğunu görünce.

Dayanılmaz bir bilgi eksikliğin var, kullandığın üslup da seni karşıma alıp bir şeyler anlatmamı engelliyor.

İttihat ve Terraki'yi cidden öven mi var la? Ben herkes dalgaya alıyor sanıyordum.

Cidden bu adamların memleket adına iyi işler yaptığını düşünüyorsanız yazık kafanıza arkadaşlar. Hele Enver denen Napoleon kompleksli başarısız adamın bulunduğumuz yüzyılda gidebileceği en yüksek nokta reddit sublarında shitpost meme contenti olmaktır. O konuda da baya başarılı kendisi iyi güldürüyor.

Cyber' Alıntı:

İttihat ve Terraki'yi cidden öven mi var la? Ben herkes dalgaya alıyor sanıyordum.

Cidden bu adamların memleket adına iyi işler yaptığını düşünüyorsanız yazık kafanıza arkadaşlar. Hele Enver denen Napoleon kompleksli başarısız adamın bulunduğumuz yüzyılda gidebileceği en yüksek nokta reddit sublarında shitpost meme contenti olmaktır. O konuda da baya başarılı kendisi iyi güldürüyor.

Genişletmek için tıkla ...

Aslında genç bir devrimcinin İttihatçıları örnek alması daha mantıklı. Sonuçta Türk tarihinde devrim olarak nitelendirilebilecek birkaç olay var. Ama genç ülkücülere ne oluyor bu konuda anlamıyorum. Hem Abdülhamid fanı olup hem zulme karşı mukavemet diye dolaşanlar var bir sürü Twitter'da ahshzh.

Seisear' Alıntı:

Aslında genç bir devrimcinin İttihatçıları örnek alması daha mantıklı. Sonuçta Türk tarihinde devrim olarak nitelendirilebilecek birkaç olay var. Ama genç ülkücülere ne oluyor bu konuda anlamıyorum. Hem Abdülhamid fanı olup hem zulme karşı mukavemet diye dolaşanlar var bir sürü Twitter'da ahshzh.

Genişletmek için tıkla ...

İdeoloji karmaşası yaşayan çocuk videosu ülkeyi temsil ediyor şu an resmen. Abdülhamit propagandalarının devlet tarafından fonlanmasının sebebide adamın aynı Erdoğan gibi ağzından bağırırken arkadan ülkeyi dış güçlere peşkeş çekmesi.