RPG Prime Dönemini Aratmayan Bir Nigel McGuinness...

Summerslam sürerken kameralarımız kafe gibi bir yere çevriliyor. Yaklaşık 1 saat kadar önce Dünya Şampiyonluğu maçını Will Ospreay'e kaybeden Nigel McGuinness, bir kanepeye oturmuş düşünceli bir şekilde oturuyor. Elinde sigarası var ve külü silkelenmediği için pantolonuna düşüyor fakat Nigel aldırış etmiyor bile.

Ne söylememi bekliyorsunuz bilmiyorum ama "adam kazandı." Kazandı kazanmasına ama ya verilen sözler ne olacak? Ringe her adımımı attığımda bu iş bitti, o iki herifi de ringe gömüyorum diyişlerim ne olacak? Ne olacak söyleyeyim, bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa diğer gün. Bu gece 11 senelik bir aradan sonra ilk PPV maçıma çıktım, 2009'dan sonraki ilk kemer için mücadelemdi bu ve biliyor musunuz bence taş gibiydim oğlum. Ringde gördüğünüz o iki çöp poşetinden daha formdaydım, 47'sine basmış bir moruk gibi değil de 30'unda, prime dönemini aratmayan bir Nigel McGuinness'tım! Bugün elimize aldık ama bu elimizdekini geri iade etmesini de biliriz. Bu şirketin ilk dünya şampiyonu olmak bizim kaderimizde yokmuş oğlum, n'apalım. Olmuşla ölmüşe çare yok derler. Biz de dünya şampiyonunun götüne tekmeyi basan ilk kişi oluruz da bu acı mağlubiyeti bir nebze olsun unuttururuz.

Sigarasından bir fırt alıyor, o sırada odaya görevli giriyor.

Görevli: Efendim, bu alanda sigara içmeniz yasak. Yasalar gereğince size para cezası uygulamak durumundayız.

Nigel cebinden cüzdanını çıkarıyor ve içinden 2 tane 100 dolarlık banknot çıkarıp görevlinin suratına atıyor.

Nigel McGuinness: Al şu 200 doları, buradan hem ceza parasını al hem de şu dışardaki tekel bayiden bana 2 kırmızı kap gel bakayım.

Görevli: A--a--Ama...

Nigel McGuinness: Kekere mekerenin a*ına koyayım ya...

Nigel yaşlı dayılar gibi inilti sesi çıkararak kanepeden doğruluyor ve mekandan dışarı atıyor kendini. Dışarıdaki sokak lambasının ışığı gözünü alıyor ve gözünü ovuşturarak mekanın karşısındaki tekel bayiye doğru adım atıyor. Bu sırada kameralarımız tekrar şova dönüyor.

​