(YAYINDA) Beast Incarnate İle Yüz Yüze #2: Itsuzai


Beast Incarnate

#uncensored☝️
Katılım
27 Haz 2023
Konular
7,133
Mesajlar
17,633
Beğeni sayısı
4,489
PG Nakit
3,865
Konum
İzmir
RPG Karakteri
Hologram
Favori Güreşçi
Brock Lesnar
1 1
raw_real-madrid-fatih-terimi-listesine-aldi_046854713.jpg


Beast Incarnate: Beast Incarnate İle Yüz Yüze'nin ikinci bölümüne hepiniz hoş geldiniz! Bölüm gecikmesi için kusura bakmayın, @Coup de Grâce denen arkadaş bizi bugün yüz yüze buluşmada PRESS'lediği için biraz rötarlı yayınlamak durumunda kaldım programı. Ama beklediğinize değecek, zira beklenene değecek cinsten renkli cevaplar verebilecek bir konuğumuzla beraberiz bugün. Huzurlarınızda, tarihin en fevri Galatasaray taraftarı: @Itsuzai!

Beast Incarnate: Selçuk hoş geldin, sorulara geçmeden önce bir soralım... Nasılsın, hayat nasıl gidiyor?

Itsuzai: İyiyim çok şükür. Bu birkaç haftadır biraz sınavlardı, evrak işleriydi vs. yorulduğum için standardım çok yüksek olmasa da bir derdim, tasam yok. Genel anlamıyla da epey memnunum hayatımın gidişatından, böyle devam eder inşallah. Sen de iyisindir diye umuyorum.

Beast Incarnate: Adamı en çok yoran işlerdir mesela... Halledebildiysen ne mutlu, ayrıca bu yoğun sürecinde vakit ayırıp programa katıldığın için de çok mutlu hissettim. Ben de iyiyim, mezuniyetten sonra ufaktan bir boşluğumuz oldu boşluğu da PG.COM mesaisiyle değerlendiriyoruz evelallah... Dilersen ilk sorumuzla programa başlayalım.

Beast Incarnate: İlk sorumuz @Johnkorey'den gelmiş:

"Bu forumda keşke yer alsaydı dediği isim/isimler?"

Itsuzai: Yani zaten forum ortamından tanıştığım, arkadaş olduğum pek çok kişi burada diye tahmin ediyorum. Bir Saltaş iş-güç yoğunluğu yüzünden gelemiyor diye hatırlıyorum. Gerçi Authority Sevdalısı’nı söylerim herhalde ya. Çok orijinal bir arkadaştı. Bir de Uygar’ı söylerim. Dynamic duo…

Beast Incarnate: Bu üç isim benim de görmek istediğim kişiler gerçekten. Saltaş ve Authority Sevdalısı ile forum dışında iletişim kurabileceğim bir mecra yok ama Uygar'ı en azından bir DC'den yoklayayım görür mü bilmiyorum ama.

Beast Incarnate: Sıradaki sorular @Sosa'dan gelmiş. Kendisinin sana iki sorusu var:

"1- Beni Sev şarkısını seviyor mu?

2- Okan Buruk'un oyunu hakkında ne düşünüyor kendisi"

Itsuzai:

1- Başarılı takımların yöntemlerini taklit etmenin farklı bir yolu olarak Spotify Top 50’den şarkı seçmek… Başka bir büyüklük gerçekten. BEN SENİ ÖYLE BİR SEVİCEM Kİİİ

2- Saha içi-saha dışı çok iyi bir sınav verdi bence geçen sene. O soyunma odasını optimum düzeyde idare edip keyifli bir arkadaşlık ortamı yaratarak ne kadar iyi bir idareci olduğunu kanıtlasa da kendisinin saha içindeki performansı da küçümsenmemeli. Oyun olarak “yapılamaz” denileni yaparak ben de dahil olmak üzere pek çok futbol izleyicisini g** etti. Her oyuncudan maksimuma yakın aldığı verim aldı ve TSL’de büyük takımların düzenli set oynaması takıntısına rağmen bütün sezon gayet direkt bir futbolla sadece başarılı olmadı, üstüne 50 senelik rekorları kırdı. Çıta Fatih Terim olduğu için hala soru işaretleri var benim adıma ama bu sezonu da kazasız belasız atlatırsa kariyeri çok başka bir ivme kazanabilir. Bu seneki kadro yapılanmasından da şu ana kadar çok memnun olmasam da Erden Timur’un da Okan Hoca’nın da geçen seneki kredisi dolayısıyla şimdilik güvenmeyi tercih ediyorum.

Beast Incarnate: Beni Sev şarkısını FB medyasından düşünen arkadaş kim bilmiyorum, kimsenin ekmeğinde de gözümüz yok ama oradan yediği ekmeğin hakkını vermek istiyorsa biraz daha kafayı çalıştırması gerek bence... Bu kadar basit bir counterı olan şarkıyı düşünmeleri şaka mı ya? Okan Buruk hakkında ise düşüncelerimiz birebir aynı gerçekten, saha içi bilgisini Başakşehir'de az çok gördük ama ben oyuncu idaresinde bu denli iyi olacağını düşünmezdim. Bu sezon yönettiği kadroyla rüştünü ispatladı bence de. Gelecek sezonki sınavı tabii ki çok daha önemli Avrupa ile beraber.

Beast Incarnate: Konu GS oldu mu sabaha kadar konuşma işimiz var o yüzden zorlansam da hızlıca kendime freni sıktım ve sıradaki soruyla devam ediyorum... @Rohan Süvarisi 2.0'nin birbirinden güzel 4 sorusu var sana:

"1- Hocam Danışıklı Dövüş efsanesini burada kimler bilir bilmiyorum ama Polonya'dan sıkı bir takipçinizdim. Böyle bir kaliteye de önce bir G1 sormak lazım. Şuana kadar ki favori G1 maçı (Bu yıl yapılandan bahsediyorum eğer izlemediyse geçmiş yıllardan da olabilir)
2- AEW'nun yükleme döneminden sonraki anı düşüşün sebebi nedir?
3- WWE gündemde izlenebilir seviyede midir?
4- Son olarak da Danışıklı Dövüş mü yoksa Tokyo Merkez mi diyor ve hayatında başarılar diliyorum.

Itsuzai:

1- Çok teşekkürler vallahi, çok mutlu etti bu yorum. Hatırlanmak ne güzel şey. Bu yıl G1 izlemedim maalesef, salgından bu yana herhangi bir New Japan şovunu açıp izlemedim hatta galiba. Ne oluyor, ne bitiyor takip etmeye çalışsam da izleme işi geride kaldı maalesef. 27, 28 ve 29’un tamamını izledim, üçünün de finalinin 5 yıldıza layık olduğunu düşünüyorum. Tanahashi’ye olan özel sevgimden ötürü elim 28’e kaysa da 27’deki Omega vs. Naito finalini söylemek daha doğru gibi. Fakat finallerin harici G1’ın asıl ruhunu undercard’daki Ishii maçlarında, ilk ve son gecelerin şok sonuçlarında, turnuvanın ortalarında ufak salonlarda yapılan şovların beklenti üstü iyi maçlarında aramak gerekiyor bence. Finaller harici bir şeyler söylemem gerekirse de 27’de Ibushi’nin dönüşünü yaptığı Naito maçını ve 29’daki Okada vs. Ibushi maçlarını söyleyebilirim herhalde. 29’daki maç daha bir başkaydı.

2- Yükleme döneminden kasıt kadroyu şişirdikleri dönem olarak anladım. İnşallah yanlış anlamamışımdır çünkü ona göre yorum yapacağım ajklsdjklaskj. Bence salgından çok iyi döndü AEW. New Japan kadar keskin çizgileri olmasa da kurdukları stable’a bağlı kadro düzeni gayet iyiydi ve dışarıdan birileri geldiğinde de kimin en azından başlangıçta ne rolde olacağını belirlemek açısından kolaylık sağlıyordu. Fakat git gide oradan uzaklaşıp bireysel bazlı bir atmosfere sürüklendiler gibi geliyor bana. O kadar isim isim giderken de bir atmosfer oluşturmak zor bence. Ben şahsen Revolution 2022’de bıraktım düzenli izlemeyi. Hala takip ediyorum ama gerçek manada izlediğim son güreş şovu da odur herhalde zaten. O dönem özelinde ROH hikayelerine boğulmuştu mesela Dynamite. Onun da hiç hoşuma gitmediğini hatırlıyorum. Genel olarak “too big to fail” kadrosu yaratmayı tercih etti bence Tony Khan. Bir iş modeli olarak bunda başarılı da oldu kesinlikle. Ama ben izlediğim şeyle eski bağı kuramıyorum açıkçası. Fantasy booking gibi geliyor bazı şeyler. Hala iyi maçlar izletse de o maçların ortaya çıkış süreci beni pek içine alamıyor. Uzaktan takip etmemle de ilgisi vardır bence bunun. Yine de en azından geriye gitmiyor olmasından çok memnunum AEW’nun. Yerlerinde saymaları bile bir başarı, ki yeni TV anlaşmasıyla birlikte ben biraz daha rahatlayacaklarını tahmin ediyorum her açıdan.

3- Ne beklenildiğine bağlı ama eğlenceli bir seviyedeler bence. En büyük faktör Bloodline tabii ki bunda. Ne yaptıklarını bildikleri başka birkaç senaryo daha ekleyince, işte Rhea-Dominik veya GUNTHER gibi, işin büyük kısmı hallolmuş oluyor zaten. Onu da iyi yapıyorlar bence bir süredir. Bence Reigns’in kemeri kaybetmesinden sonra o kemer özelindeki main event sahnesini de heyecanlı ve hareketli tutabilirlerse daha da keyifli ve büyük oranda yeni bir yola girebilirler gibi. Çünkü Bloodline hikayesi her ne kadar muhteşem bir iş olsa da bir ölçüde de büyüklüğünden ötürü şirketi Bloodline ve diğerleri olarak ikiye bölüyor. Bu durum sona erdiğinde ortaya dengede bir karışım çıkarsa 2016 sonlarındaki SmackDown ortamının bütün şirkete yayılması mümkün sanki.

4- Salih’in Tokyo Merkez özelinde yaptığı işler çok daha saygı duyulası işlerdi bence. Hem süreklilik hem de içerik olarak bir kıyaslama yapmak ona saygısızlık olur. Ben her ne kadar her zaman Danışıklı Dövüş gibi bir iş yapmayı istesem ve bunu İlkay gibi bir insanla hayata geçirdiğimiz için mutlu olsam da heves seviyesinin çok ötesine gidemediğimizden fazla ilerletemedik konsepti. Salih hem güreşi hepimizden çok daha fazla sevmesinin verdiği motivasyonla hem de çalışkanlığıyla bambaşka bir güreş kültürüyle ilgili, ta Japonya’dan güreşin içinde olan insanlarla röportajlar yaparak bizden çok daha uzun bir süre boyunca içerik üretti. Benim oyum Tokyo Merkez’e.

Beast Incarnate: Sen güreşten bayağı bayağı uzaklaşmışsın ya Selçuk, 2. sorudaki cevabına baktım da. Ama benim ilgimi burada güreşten çok Danışıklı Dövüş çekti. O podcastin hastasıydım ben de ya, ben de aynı şekilde hiçbir hafta sektirmeden izlemeye çalışıyordum. @The Gold Standard ile uyumunuz mükemmeldi, sizinle zaten o dönem beraber de çalıştığım için iyi uyum yakalayacağınızı düşünüyordum ama bu kadar keyif verecek cinsten olacağını tahmin edemezdim. Eskiler her zaman güzeldir, özlenir diyoruz ve sıradaki soruyla devam ediyoruz... @Tolgamer'ın sana sorusu şu şekilde:

"Hocam Zalgiris Vilnius-Galatasaray ilk maç konusuna beraberlik şanslı olur tarzı bir şey yazmıştınız hatırladığım kadarıyla. İkinci maçta beklentisi ve skor tahmini nedir?"

Itsuzai: Güldürdü bu soru vallahi ajklsdjlkasklj. G** korkusundandı hocam o yorum ya, bir bildiğim olduğundan değil de genelde içime doğduğundan tutuyor bu tür tahminlerim. Galatasaray’a güvenmem çok zaman alıyor benim. Geçen sene Kadıköy galibiyetinin de üstüne koyarak ilerlediğimizde hem tam manada güvenimi kazanmıştı takım hem de gerçekten dinamiklerine hakim olabildiğimi hissediyordum. Gerek maçların nasıl geçeceğini, gerek maçtan maça yapılan ufak tefek 11 değişikliklerini gerek de maç içi değişikleri tahmin edip etkilerini öngörebiliyordum takımı iyi tanımanın etkisiyle. Deprem arasıyla birlikte de kazandığım gibi yitirdim o hakimiyeti birkaç maç içinde. Fakat şu an yok öyle bir durum maalesef. Yine de hissiyatımı soruyorsan bir 3 atarız gibi geliyor Jasikevicius’un p**lerine. 3-0 veya 3-1 skor girebilirsin. Bir de Kerem’in golü var soldaki kaleye, arka direğe yerden sert takıyor bir tane.

Beast Incarnate: Selçuk'un GS konusundaki hisleri beni de şaşırtır tanıştığımdan beri, herif BABAVANGA gibi anasını satayım. Çemişgezekspor'a karşı Icardi'li Zaha'lı kadroyla çıkacak olsak ve Selçuk bu takım 3 yer oturur dese vallahi riayet eder ona göre izlerim maçı, o derece. İkinci Zalgris maçı hakkında ben de aynı şekilde düşünüyorum, ilk maç biraz defolar ortaya çıktı ve bu hafta bunların üzerine gidilmiş bir şekilde, aynı zamanda seyircimizin önünde 3-4 tane vurur geçeriz. Ayrıca çarşamba günkü maçta kadroya bir de CEDRIC BAKAMBU dahil olacak, sadece hatırlatma...

Beast Incarnate: Sıradaki iki soru, @Netuno'dan gelmiş:

"1- Tanahashi'nin emekli olmadan IWGP World Heavyweight kemerini kazanabileceğini düşünüyor mu?

2- Ayrıca güreşten koptuğunu düşündüğüm için soruyorum, en son ne zaman bir New Japan şovu izledi?

Itsuzai:

1- Yukarıda da dediğim gibi çok bir bilgi sahibi değilim güncel gidişata dair ama zannetmiyorum öyle bir şey olacağını yaşı itibariyle. Belki Tanahashi isminin büyüklüğünün etkisiyle bir “elveda” senaryosu hazırlanabilir ama o tür şeyler WWE’de oluyor genelde. Tanahashi’ye hazırlanan elveda turunda yüksek ihtimalle bütün maçlarını kaybeder Tanahashi, 50’sine yaklaşan bir sporcunun yapması gereken şekilde. New Japan de o yüzden muhteşem bir güreş şirketi idi zaten. Tanahashi’den de bağımsız benim New Japan’den kopuşuma en çok gaz veren husus bu kemer değişimi oldu büyük ihtimalle. Kendi tarihlerine uyguladıkları sabotajı geçiyorum, güreş tarihinin en önemli kemerine böyle büyük bir saygısızlığı kabul etmek mümkün değil ya. Emeği geçen herkesin orasını burasını gerçekten.

2- Bunun da cevabını yukarıda vermiş oldum istemeden. Salgın sonrası Korakuen’de düzenlenen New Japan Cup 2020 maçlarına bakmayı denesem de o atmosferi hiç kaldırmamıştı kafam. Maç puanlama dosyalarıma baktım şimdi. İzlediğim son büyük şov The New Beginning in Osaka 2020, main eventte Naito’nun kemerini KENTA’ya karşı koruduğu şov. Büyük-küçük ayırt etmeden izleyip puanladığım son şov da Manabu Nakanishi Retirement şovuymuş. Zaten seyircili son şovlarıydı sanırım salgın arasından önceki. Nakanishi babayla birlikte veda etmişim ben de. O da emeklilik maçını kaybetmiş zaten olması gerektiği gibi. King of Sports…

Beast Incarnate: Taha'nın sorulara bak... Buldun ya puroresu gurmesi adamı yapış hemen anasını satayım... Bu arada senden o bayrağı ben devraldım Selçuk, psikopat gibi G1'dan seçtiğim maçları izleyip puanlıyorum fırsat buldukça.

Beast Incarnate: Sıradaki soru, Selçuk'un Danışıklı Dövüş BUDDY'si @The Gold Standard a.k.a. İlkay'dan gelmiş:

"ÖZLEDİK ya... Kısa bir CM Punk ve Almanya'da yaşam değerlendirmesi alalım."

Itsuzai:

CM Punk Değerlendirmesi: BİLMUKABELE İlkay’cığım. CM Punk gerçek bir onun bunun evladı bence. Eski forumun ilk zamanlarında “güreşin Okan Bayülgen’i” diye taştaşa aldığımı hatırlıyorum. AEW’daki ilk zamanları aksini düşündürtse de yaşadığı ilk anlaşmazlıkta, ki haksız, ne tür bir onun bunun çocuğu olduğunu yine göstermiş bulundu işte. İkinci serüveninin kaçınılmaz sonu da aynı veya benzer olacak diye düşünüyorum. Sınıfın yaramaz çocuklarına cezalarını vermek yerine ikinci bir haftalık şovla ödüllendirmek niye iyi bir fikir gibi geldi Tony Khan’a hiçbir fikrim yok ama idealist öğretmenlik yapası tuttu herhalde. O konudaki şansı şu oldu: TNT’nin cumartesi günlerine koyacağı hiçbir şeyin Collision kadar reyting alma şansı yok. Dolayısıyla kanal kaynaklı bir başarısızlık pek mümkün değil gibi reytingler vs. özelinde. Soyunma odasında sıkıntı yaratmadığı sürece bu durum, böyle devam ederler ama kadronun Elite ve aklı başındakiler vs. Punk ve silah arkadaşları olarak ikiye bölünmesine müsaade edersen ister istemez sıkıntı yaşarsın bence.

Almanya'da Yaşam Değerlendirmesi: Bu soru çok genel olmuş ya ne diyeyim bilemedim vallahi ajklsdjklasljk. İnsanlar çok soğuk, market rafları boş falan yazasım geldi ajksldjksal. Bir günüm nasıl geçiyor, öyle bir şey mi sordun acaba? Keyfim yerinde yani çok şükür. Bürokrasi harici başımı ağrıtan çok bir şey olmuyor. Özellikle sosyal açıdan çok güzel dönemlerden geçtim ve bu kadar farklılık dolu bir ortamda var olabilip değer gördüğümü hissetmek çok mutlu etti beni. Hala bir sürecin içinde olduğum için çok karşılaştırma veya değerlendirme yapma fırsatım olmasa da kişisel olarak da büyüdüğümü düşünüyorum. Almanya ideal memleket midir, ne beklenildiğine bağlı yine tabii ki ama bence değildir. Fakat fırsat kolaylığı açısından da kendi gördüğüm kadarıyla da Avrupalıların bile akın ettiği bir memleket. Benim adıma içinde bulunduğum şartlardan ötürü en kolay yol buydu ve şimdilik öyle devam ediyor. Şikayetçi olduğum yanları da olsa genel olarak halimden memnunum. Gerçekten merak ettiğin vs. bir şey varsa her zaman konuşabiliriz zaten WhatsApp’tan, soru çok genel olduğu için ne diyeyim bilemedim.

Beast Incarnate: CM Punk'ın sorunlu ve geçimsiz bir adam olması konusunda Selçuk'a yüzde yüz katılıyorum. Güreşin Okan Bayülgen'i şakasına ben denk gelmemişim, şu an anırarak gülüyorum puhahahahahahahaha. AJ Lee'ye Deniz Akkaya demek isterdik ama aralarında 45 cm falan fark olduğu için bu şaka fena güme gider... Almanya konusunda ise tabii gidip görmediğim için pek bir bilgim yok ama fırsat kolaylığı konusu gayet doğru. Senin dışında da Almanya'ya gidip şansını deneyen ve tutturan da birkaç arkadaşım var. Ki ileride de bu iyiden iyiye artar diye düşünüyorum. yurt dışı düşünen arkadaşlarımdan büyük çoğunluğunun ağzında Almanya sakızı var.

Beast Incarnate: Sıradaki soru @Keroviq'ten gelmiş:

"En sevdiği Şehinşah şarkısı 😀."

Itsuzai: Herhangi bir Şehinşah şarkısını bildiğimi sanmıyorum ya. Bir makara mı söz konusu soruda anlamadım. Eşini darp edip utanmadan para avcısı avukatıyla poz veren adam dinlenmemeli bence zaten müziğinden bağımsız.

Beast Incarnate: Ezhel'in Xatar ile bağlantıları falan derim şimdi ortalığı feci karıştırırız puhahahahahahaha, röportajın şuna dönüşmesine gerek yok diyerekten sıradaki sorularla devam edelim...



Beast Incarnate: Sıradaki soru @Kras Mazov'dan gelmiş. Ulan ne nick bu arada ya...

"Haxball'a devam mı?"

Itsuzai: Oda kurun devam edelim diyeceğim de vaktinde klavyeye ev yapımı vişne suyu boca ettiğim için bütün o NumLock kısmı ve doğal olarak yön tuşları, özellikle de alt yön tuşu büyük oranda arızalı maalesef. Siz gole giderken chat’e spam atıp kafanızı karıştırabilirim yani anca. Elimden başka bir şey gelmiyor. :(

Beast Incarnate: Haxball işinde pek yokuz o yüzden ne desem yalan diyerek sıradaki sorularla devam... @ReQuem'in sana üç sorusu olmuş:

"1- Kendisinin geçenlerde attığı bir storysinde üstünde BJK forması vardı onun hikayesi nedir?

2- Forumumuz hakkında düşünceleri nelerdir?

3- Kendisi zamanında tezat.co'da admindi ve o dönemlerde yapılan hatalardan bize nasıl tavsiyeler verebilir?"

Itsuzai: 1- Siz beni mi inceliyorsunuz oğlum? Doğan da sordu aynı şeyi ajklsdjlask. İstanbul’dayken yakın bir arkadaşımın eve çıkmasının da etkisiyle bir ayağım Beşiktaş’taydı hep. O kadar vakit geçire geçire arada maçlara da gider olmuştuk etkinlik ayağına. Geçen sene Kasımpaşa maçı vardı, içeride 0-3 yenildikleri. CN ağabeyle tanıştığım gün. Orada bir arkadaşım verdi formayı, sonrasında kaldı öyle. Almanya’ya getirmemiştim hatta başta, çocuğun forması diye. Sonra seçim zamanı döndüğümde sandığa formayla gitme makarasına giyeyim dedim, baktım iyi duruyor üstümde… Arkadaş da sağ olsun Galatasaray’ın şampiyon olmasının ve Burak Yılmaz nefretinin de etkisiyle (Burak’ın bir oynadığı sezondu) hediye etti bana. Son gelişimde getirdim yanımda, kulübe falan giderken vintage ayağına güzel duruyor kot pantolonun üstünde kjlsdljkasjlk. Öyle giymiştim o gün de işte.

2- İyi, güzel yani alsdjklasjkl. Yabancılara sorulan “Türkiye’yle ilgili ne düşünüyor?” sorusu gibi olmuş biraz. Arayüzün aşağı yukarı aynı olması nostaljik hissettiriyor epey. Kitle aşağı yukarı aynı zaten, aktiflikler insanların yaşlarının ilerlemesi ve güreşe olan ilginin azalmasıyla birlikte doğal olarak düşse bile. Vaktim olsa da RPG oynasam insanlarla daha içli dışlı olabilmek için ama vakit yok ne yazık ki.

3- Sen de moderatördün tezat zamanlarında diye hatırlıyorum, dolayısıyla iyi kötü hakimsin sürece. Ben bir hata yapıldığını ve o yüzden bir şeylerin yanlış gittiğini düşünmüyorum açıkçası. Büyüyebileceği kadar büyüyen, kanıtlamak istediği her şeyi kanıtlayan bir güreş forumunu, Engin’in sayesinde var ettikten sonra yine kendisinin hep istediği bir şekilde daha kapsayıcı bir hale getirmek istedik, olmadı. Aynı şeyi bir daha düşünüp konuşsaydık bir daha aynı kararı alırdık diye düşünüyorum. Zirvede bırakmak veya düşüşe geçmek yerine üst liglere taşımaya çalıştık ama günümüz internetinde bir forumu sosyal medya olarak var etmek çok zor bir şey bence. Daha iyi yapabileceğimiz şeyler var mıydı o geçiş sürecinde, pek tabii vardır. Keşke yaşlarımız daha genç olsaydı, keşke sorumluluklarımız bizi o denli alıkoymasaydı da üzerine daha fazla düşebilseydik o sürecin ama PG.com sürecinden de tezat sürecinden de geçirdiğim zamandan da aldığım keyiften de pişman değilim. En önemli şey de bu herhalde. Daha genel olarak bir tavsiye vermem gerekirse de şunu söyleyebilirim: Kitlenizle de siteyle de ne yapmak istediğinizi bilmeniz çok önemli bence. Bugün iyi giden bir şey yarın kötü gidebilir. Bu noktada da işi şansa bırakmamak için belki klişe olacak ama bir vizyon sahibi olmak ve neyi niye yaptığını bilmek çok önemli. Bizim bu konudaki şansımız Engin’di. Mustafa zaten çok vakit ayıramıyordu okulundan ötürü, ben de bir şeyleri doğru bulduğum için o an öyle yapan bir insanım, genelde kafamda ileriye dair çok bir düşünce olmuyor. Dolayısıyla o konudaki yük en azından ben yönetimdeyken Engin’deydi. Benden sonrasında içeride ne oldu ne bitti bilmiyorum zaten ama nihayetinde Engin’in özel hayatında da bazı durumlar oluşunca işler beklenildiği gibi gitmemişti ve o yükü sırtlanacak birisi de olmamıştı diye hatırlıyorum. Sonuç olarak bir takım halinde şartları ve mevcut durumları doğru değerlendirip her ne yapılmak isteniyorsa niye yapıldığını da bunlara uygun şekilde bilerek hareket edilince hedef her neyse ona ulaşmak ya da en azından çabalamak daha kolay oluyor. Bence tabii.

Beast Incarnate: Beşiktaş formasını görme işi Allah çarpsın bizim sapıklığımız değil, @Deathmatch Classic fark edip atmış bize ben de merak edip sormak istedim puhahahahahahaha. Murat da BJK sapıklığından dolayı fark etmiştir muhtemelen, 50 kilometre öteden fark eder o armayı ruh hastası... Tezat konusunda ben de birkaç şey söylemek isterim. Bir forumu sosyal medyaya entegre etmek zor da değil, bence imkansız. Denendi, olmadı diye bakıyorum ben de ve asıl sorun bence de kimsenin yük üstlenmemesi olmuştu. Uzunca bir süre beraber de çalıştık o dönem ama yaz bitimiyle beraber benim de okulum ağır basacaktı. Ki o dönem 3. sınıfı okurken aklıma ilk şey "Yönetimi bırakmasam %90 okul uzamıştı" oldu. Bilenler bilir, hukuk 3. sınıf adamın iflahını söker, hayat sevincini sülük gibi çeker alır, öyle bir şeydir... Bu tarz talihsiz süreçlere denk gelmesek bir şekilde o projeyi yürütmek için en azından çabalardık ama ne yazık ki olmadı. Vizyon konusu ise net bir şekilde doğru, ben bir oluşumun vizyonuna çok önem veririm. Ki Forum Tüzüğü'nün ilk maddesine "Vizyon, Misyon"u yerleştirmem de bundan sebeptir. Hep beraber, bu platformda vizyonumuzu var ederek yükselmemiz dileğiyle...

Beast Incarnate: Sıradaki sorular @The MANIAC'tan. Kendisinin sana 3 sorusu var:

"1- 12/13 GS ile 07/08 FB kapışsa kim alır? (Objektif bir cevap)
2- Hakkımdaki düşünceleri?
3- Memleketi özlüyor musun?"

Itsuzai: 1- 2008 model Fenerbahçe önce 11 Türk oyuncuyla hocasız sahaya çıkan 2008 model Galatasaray’ı yensin hacı… Bence 2013 model Galatasaray biraz overrated bir takım. Şampiyon ve ŞL’de son 16’ya kalmış bir takıma bir anda Sneijder ve Drogba ekleyince ister istemez kaçınılmaz oluyor abartılması ama 2012’de de 2023’te de daha iyi bir Galatasaray izledik bence. Hatta salgın araya girmese 2020 takımı da oralara doğru gidiyordu en azından oyun kalitesi olarak. Ki 2013’te ahım şahım bir lig performansı sergilemediğimizi de unutmamak gerek. Neyse, soruya dönersek ben orta saha ve hücum oyuncularının kalitesiyle 2013 Galatasaray diyorum.

2- Tanımıyorum hocam vallahi, eski forumda üye miydin, üyeysen kullanıcı adından belki çıkartırım ama eminim ki iyi niyetli bir arkadaşımızsındır. Bol bol iyilik, sağlık diliyorum sana. Sevgiler.

3- Genel bir Türkiye özleminden öte yer yer özlediğim “şeyler” oluyor. Fakat zaten gelip gittiğim için veya sürgünde vs. olmadığım için jkalsdjlkas genel bir özlem durumum yok şimdilik. Burada daha mutluyum açıkçası.

Beast Incarnate: İlk sorunun cevabına binaen şu görseli aşağı bırakıyorum ve tek bir kelime dahi etmiyorum başka...

11199393_370070739869666_1771164908_n.jpg


Beast Incarnate: Muhtemelen aralarından favori sorum olan @Dragon'un sorusuyla devam ediyoruz. Bu soruya gelecek cevabı o kadar merak ediyorum ki...

"Kendi benzetmeleriyle Selçuk Kılıç kardeşimden Rambo Okan’ı bile GS’li yapacak bir GS’lılık kültürü paragrafı rica edebilir miyim?"

Itsuzai: TFF’den öyle bir şey istedi ki… Itsuzai her gün 3 paragraf GS yazısı yazsın. Zaha transferinin başlığında daha yeni yazdık ya kardeşim bu ne doyumsuzluk ya. Arjantin’in Patagonya Yaylalarından diye bir giriyormuşum şimdi… Erol’umu kırmak olmaz, o yüzden paragraf yazmasam da ben Galatasaray’ın Mekteb-i Sultani kökenleri sayesinde gerçekten dünya çapında eşsiz bir kulüp olduğunu ve sahip olduğu bu pür kültürü Türkiye gibi her manada karmakarışık bir ülkede 120 yıldır muhafaza edip birleştiriciliğini korumasının çok saygıdeğer bir şey olduğunu düşünüyorum. Bu denli bir haşmet Real Madrid dışında kimde var bilmiyorum, onların da bu haşmete hiç de doğal olmayan yollarla eriştiğini düşünürsek Galatasaray dünyanın en büyük kulübü demek yanlış olmaz… Real’deki ekonomik ve sosyal imkanlar Galatasaray’da olsa iç saha maçlarını Jüpiter’de oynuyordu bu takım, o kadar söyleyeyim. Kültür simgesi Galatasaray, sporun beşiği Galatasaray…

Beast Incarnate: Beklediğim uzunluk olmasa da özüyle muazzam bir GS paragrafı daha... Bu programdan sonra Zaha konusuna yazdığın paragrafı bir kere daha hatim edeyim bari iyi hatırlattın, o mesajdan sonra çıplak elle karşımdaki duvarı tokatlamıştım gaza gelip. Söylediklerine son bir ekleme daha yapayım yalnız:

1690754025690.jpeg

Beast Incarnate: Fazla gaza gelmeden sıradaki sorularla devam... @Nature Boy'un sorudan ziyade ufak bir sitemi olmuş sana:

"Benim BaB'a yorum atmadığı için soru yok. #BOYKOT"

Itsuzai: Bir haftada 4 sınav verdim, bilgisayar açamayıp mesajını görmediğim için Doğan gitti Instagram’dan yazdı, bir de gittim üstüne zom halimle tramvayda uyuyakalıp şehir turu atmalı paket oldum. Nasıl Icardi, İstanbul’a indiğinde taraftardan daha mutlu oluyorsa bu BAB etkinliği kapsamında yeni bölüm atıldıkça ben de sizlerden daha mutlu oluyorum şeklinde bir duygu sömürüsü yapalım hemen… Bir dahaki bölüme yorum sözüm olsun hadi, üzülme.

Beast Incarnate: Selçuk yorum yazmasa bile oralARDA bir yerlerde şovlara baktığını çok iyi biliyorum, geçen gün ansızın son şovuma alev çakmış mesela. Ama yine iyisin Taylan bir sonraki şova yorumu kaptın.

Beast Incarnate: Sıradaki sorular @KALKTI!!!!'dan. Yine neye, kime kaldırdı acaba meraktan çatlayan var.

"1- Hala komünist mi? Niye?

2- Bakire mi?"

Itsuzai: 1- Hiçbir zaman komünist olarak nitelendirmedim kendimi. Sosyalizme yakınım demek daha doğru olur, komünist olacak kadar bilgi sahibi olduğumu düşünmüyorum. Ama sorudaki “hala” kısmı Tuncel Kurtiz’in vaktinde verdiği bir röportajda kendisine böyle bir soru sorulmasını getirdi aklıma. Onu paylaşmak istiyorum o yüzden:
“- Bunlar nasıl sözler abi? Yoksa siz hâlâ komünist misiniz?”
+ “Başka bir yol var mı yani? Başka bir düşünce, başka bir hissiyat, başka bir felsefe var mı? Dünyayı bir bahçe haline getirebilecek, insanoğlunun insanca yaşamasını, köleliğin kalkmasını, ırkçılığın kalmamasını öneren bir yol var mı? Bir hayal dünyasında yaşıyorum belki ama ona inanıyorum. Bir gün gerçekleşecek.”
Niye sorusunu ise kendisini yakın hissetmeyenler kendine sormalı bence.

2- Vajinaya erişimimiz mevcuttur.

Beast Incarnate: İlk 2 soruya ortak bir cevap şeklinde şu videoyu beklemiştim senden



Beast Incarnate: Sırada @Centria'nın soruları var. 3 tane sorusu var sana:

"1- Kendisi muhtemelen asla beni bilmese de gerek Tezat gerek malum yerde kendisinin güreş hakkında paragraflarca yazılarını okumuş birisiyim.
2- Profesyonel güreşe nasıl başladı ve onu bu endüstriye bağlayan şey ve ya kişi kimdi neydi?
3- Türkiyedeki ve dünyadaki güreş kitlesi hakkında düşünceleri?
3- Almanya'ya gidiş macerasını da merak ettim"

Itsuzai: 1- Aga niye öyle bilmese de falan diye tribe girdin, üzdün beni ya. Buradan çıkartamadım ama ben yönetimden çıkana kadar her konuyu ve her mesajı okuyordum, dolayısıyla tezat zamanında aktifsen illa ki görmüşümdür. Ayrıca çok teşekkür ederim okumaya ve vakit ayırmaya değer gördüğün için, ne zaman istersen tanışabiliriz seve seve.

2- İlk soruyla başlamak gerekirse de çoğumuz gibi ben de FOX TV döneminde başlamıştım izlemeye ilk olarak, yine çoğumuz gibi de Jeff Hardy manyağıydım ajklsdjlka. Jeff ne iyi isim ya. Sonra yine çoğumuz gibi bıraktım. Arada aklıma geldikçe yeniden açıp bakmaya başladım WrestleMania 30 civarı. 2015 gibi de yeniden düzenli izlemeye başladım diye hatırlıyorum. İkinci ve esas izlemeye başladığımda kim bağladı sorusuna verecek bir cevabım yok açıkçası. Öyle favori bir güreşçim yoktu. Stephanie McMahon’a büyük hastaydım sadece… Fakat genel olarak güreşin fikri ve dinamikleri içine çekiyor beni herhalde. İzledikçe izleyesim, okudukça okuyasım geliyordu. Öyle öyle yeni kaynaklar, yeni içerikler, yeni şirketler keşfettim derken aradan o kadar sene geçmesine rağmen hala ilgi alanlarımdan bir tanesi olarak duruyor. Yine de New Japan’le tanışmasaydım bu denli saygı duyduğum bir alan olmazdı herhalde.

3- Türkiye’de gerçekten bir kitle var mı bilmiyorum, ara sıra sosyal medyada gördüğüm güreş sayfalarının etkileşimi beni şaşırtsa da kimliği olan bir kitle yok gibi geliyor bana. Fakat benim cahilliğim de olabilir bu tamamen. Gerçi daha bugün canım hocam @The Force sağ olsun “Rizeli Mami” şekli bir hesap gördüm ajlksdjlkas. Dünyadaki kitle ise her zaman için aynı aşağı yukarı ya. O ekran başında cips yiyerek malafata asılan kitleden sıyrıldığını düşünüyorum ABD sahnesinin. Ki bu çok olumlu bir şey. Onun harici çok bir fikrim yok maalesef. He şeyi söyleyebilirim herhalde. Bu güreş şovlarına bu kadar bileti kim alıyor, gerçekten anlamıyorum. AEW, koskoca Wembley’e maç duyurmadan şov anonsu yaparak 70.000 bilet satıyor. WWE de artık SummerSlam’i, Royal Rumble’ı falan stadyumlara taşımaya başladı. Reytingler ilerlemese de canlı etkinliklere katılımda ciddi bir artış var. O ilginç geliyor bana. Bir de New Japan’i ne kadar özlediğimi fark ettim nedense senin soruların karşısında.

4- Okuyorum burada, mezun olacağım inşallah kısa zaman içerisinde. Sonrası da Allah kerim artık. Şimdilik planlarım yine buralarda kalmak üzerine ama hayırlısı diyelim.

Beast Incarnate: İkinci soruyla alakalı bir editör notu: Selçuk'un bu ortamlarda ilk tanındığı nick Stephanie McMahon Guy'dır bilmeyenler varsa, alın bu bilgiyle naparsanız yapın. Üçüncü sorunun cevabına dair bir ekleme yapayım, Survivor Series'e daha 4 ay var ve şov kapalı gişe yaptı. Maç kartı, tahminleri falan geçtim o dönemki şampiyonların bile kim olacağı belirsiz. Bunu Champ vs. Champ maçlarından ötürü söylüyorum tabii ki. WWE'nin uzun zamandır WM hariç bu kadar çabuk kapalı gişe yaptığını ben hatırlamıyorum şahsen, inanılmaz bir yükseliş eğrisi çiziyor şirket.

Beast Incarnate: Sıradaki sorular "en fevri GS taraftarı" lakabının fikir babası olan @Baroš'tan gelmiş:

"1- Zaniolo satılmalı mı?
2- Torreria'nın yanına istediği isim?
3- Son olarak; Fatih Altaylı'dan sonraki en fevri GS fanı olması hakkında ne düşünüyor?"

Itsuzai: 1- Normal şartlar altında isminden bağımsız satılmalı bence. Fakat bir daha ne zaman Zaniolo gibi bir profili değil Galatasaray’da, Türkiye’de bile (gerçi Türkiye’de böyle bir şey izleyeceksek Galatasaray’da izleriz zaten) izleyebiliriz şüpheli. 3-4 sene sonra çok ah vah edebiliriz, böyle bir adamı 1 tam sezon bile izleyemeden yer bulamayıp sattığımız için. Fakat koluna yaptırdığı çift çizgi dövmesini ve sakatlık geçmişini vs. düşününce bu salaklıkla elimizde patlaması da az da olsa bir ihtimal. Gencecik yaşı, Avrupa pasaportu varken her türlü satış yaparız ama 10’a satmak var 35’e satmak var. Beni profili ve fiziği dolayısıyla çok heyecanlandırıyor. Dolayısıyla ben kendisini en azından 1 tam sezon izlemeyi çok isterim, ki iyi oynarsa fazlasını da izleyemeyiz zaten ama Galatasaray için hayırlısı neyse o olsun tabii ki. Bir de ben Icardi’yle ilişkileri epey iyi diye biliyorum, dolayısıyla Icardi istemediği sürece çok iyi bir teklif gelmezse satılmaz gibi sanki.

2- Gedson Fernandes… Dünyada çift orta saha oynayan her takıma ilk 11 yazasım geliyor bu herifi. Yaşı genç, temposu var, driplingi var, pas kalitesi iyi sayılır. Şaka bir yana Torreira’nın yanına hem savunmacı ama hem de hücuma da az da olsa, tercihen paslarıyla, bir şeyler katabilecek birisini arıyoruz bence. Zaha transferinden önce pas kalitesinden ziyade topu rakip yarı sahaya driplingle taşıyabilecek bir profile ihtiyacımız olduğunu düşünüyordum ama artık biraz oyun kuruculuğa ihtiyacımız var gibi. Adı geçen isimlerin de çoğu yalanlanıyor ama ayağı top yapan bir 6 iş görür bence yüksek oranda. İsmi geçenler arasında, Zaha’dan sonra oluşacak takım yapısında, okuduğum kadarıyla Paredes bize daha uygun sanki. Fakat Avrupa futboluyla çok aram olmadığı için pek bir iddiam yok isim konusunda. Sadece Galatasaray…

3- Erden Timur’un verdiği güven ve Icardi’nin bütün çekiciliği fevrilik falan bırakmadı, yumuşacık etti beni. Kızdığımda Okan Hoca’ya kızıyorum genelde. Yine de Faltaylı ile ile aynı kategoride yer almaktan onur duyarım… İnşallah Okan Hoca’ya da minimum düzeyde kızarak geçireceğim güzel bir Galatasaray sezonu olur hepimiz adına.

Beast Incarnate: Zaniolo'nun satılması konusunda ben de bayağı gri bölgedeyim ama bugün imza törenine katılması bence bu sezon satılmayacağının göstergesi gibi bir şey oldu. Dediğin gibi bu ülkeye, bu takıma bir Zaniolo gelmiş. Tadını çıkarmadan göndermeyelim derim, Fenerbahçe maçındaki gollerin tadı hala damağımda... Paredes ise Torreira'nın yanına da, Galatasaray'ın yapısına da asla uygun bir futbolcu değil. İsmi yazıldığından beri zaten çok istekli sayılmazdım, aylardır ghostlama işi olunca iyice çizdim üstünü. Oraya Fred geliyor gibi, beklemedeyiz bakalım.

Beast Incarnate: Renkto üçlemesinin sen ve benimle beraber parçası olan o adamdan, @Coup de Grâce'dan bir soru gelmiş sana, sevgi notuyla beraber...

"Renktom, Almanya'ya gassarayı için scoutinge mi gitti, Dursun başkan ve Erden başkandan özel emirle mi orada bulunuyor diye soralım.

Şakası bir yana renktomla uzun uzadıya ettiğimiz gassaray, ft, maç sonu değerlendirmelerini çok özledim. Umarım keyfi, sıhati yerindedir. Seviliyorsun renktom."

Itsuzai: Renktosu. Türkiye’nin Bayern Münih’i olma yolunda Münih’i yerinde izleyip gözlemler yapabilmem için İmparator Fatih Terim tarafından bizzat görevlendirildim. Yeni bir yüz, yeni bir kimlik… Fakat bütün süreyi gacılarla yedik şimdilik. Şaka bir yana bir keresinde sen, Alper, sanırım Salih, bir de ben DC’de bir sohbete dalmıştık rastgele. Ben de bildiğimi fark etmediğim şeyler keşfetmiştim sohbet ilerledikçe kjalsdjklas. Hala hatırlıyorum o konuşmadan aldığım tadı. Çok şükür keyfim yerinde, birkaç resmi kurumdan olumlu haberler bekliyorum. Onlar da geldi mi daha da iyi olacağım inşallah. Senin de keyifler gıcırdır diye umuyorum. Bu sene nice galibiyetlerde keyifli keyifli GS muhabbeti yapmak dileğiyle. Sen de seviliyorsun.

Beast Incarnate: Fatih Terim'in Itsuza'yı Münih scoutu için görevlendirdiği o andan özel kesitler:



Beast Incarnate: Beyaz Show tadındaki minik exclusive sekansının ardından @Akashi'nin sorularıyla devam ediyoruz...

1- İtalyan hanımı bana ne zaman yapıyor?
2- Dusan Tadic bu sene arka taraftan kan alınca ne düşünecek?

Itsuzai: 1- Oğlum o senin yengen yengen…

2- Takımı 10 senedir Avrupa’da ve ligde gün yüzü görmemişken, her türlü şampiyonluk ve kupa istatistiğinde Beşiktaş’la yarışır konuma düşmüşken, GS’nin 13. olduğu sene harici son derbi galibiyetini 2017’de almışken ve daha 1 ay önce sarhoş takım tarafından elek yapılmışken erkekler… Fenerlilerin temmuz ayında kafayı sıfırlayışının aynısını gündelik hayata entegre edebilirsek insanlık çağ atlar dosto… Apertura şampiyonu Fenerbahçe.

Beast Incarnate: Sshadlkjsadjfsadhjsadlghgsad adam selam verdi borçlu çıktı a- bi Tadic şakası yapayım derken kulak arkasına kadar aldın. Nolacak renkto seninle bizim bu FB nefretimiz ya...

Itsuzai: 3 Temm... Öhöhöm pardon programın sonundaydı o.

Beast Incarnate: Akışı bozmayalım, çok az kaldı zaten... @Rise Above Hate'den sana ufak bir sevgi mesajı gelmiş:

"Aklıma bir soru gelmedi Selçukcuğum, seviliyorsun."

Itsuzai: Teşekkür ederim Mert’ciğim. Sen de aynı şekilde.

Beast Incarnate: Üyelerin sorusu bu kadardı... Konseptin ilk bölümünde yapamamıştık ama bu bölüm itibariyle konseptin adeti gereği herkesin sorularından sonra konuklarımıza birer soru da ben soracağım. Selçuk'a sorum ise şu şekilde: Son 15 yıldan favori GS-

Itsuzai: Olm dur ulan öyle sormayacaktın.

Beast Incarnate: Öhöhöhöhöm, yayın kazası diyoruz... Sorumu tekrarlayayım o zaman: "3 Temmuz 2011 sonrası Galatasaray'dan favori 11'in? Biz bugüne kadar bunu nasıl konuşmadık bilmiyorum ve şu an aşırı merak ettim..."

Itsuzai:

Fernando Muslera ‘15
Sacha Boey ‘23
Tomas Ujfalusi ‘12
Marcao ‘21
Albert Riera ‘13
Felipe Melo ‘14
Selçuk İnan ‘12
Wesley Sneijder ‘14
Sofiane Feghouli ‘19
Kerem Aktürkoğlu ‘23
Mauro Icardi ‘23

Beast Incarnate: Muhteşem 11, vallahi hiçbir sözümüz yok... Marcao-Ujfalusi tandeminde inanılmaz varım bu arada, ben de tüm zamanlar kadrolarımda mutlaka bu tandemi yazıyorum. Ama belki bundan sonraki senelerde Apokerim yazarım oraya. Yalnız Belhanda'yı koymaman feci şaşırttı.

Itsuzai: Xelçuk varken sıra gelmedi, 2014 Sneijder de SÜPERSTARDI a. Ama Gümüş kadroya 2018 Belhanda eklenir.

Beast Incarnate: Gümüş kadronu da bir gün alırım, o da bana özel kalsın artık... Selçuk'um çok teşekkür ediyorum katılımın için, bu yoğun sürecine rağmen beni kırmayıp katılman program başında da dediğim gibi beni çok mutlu etti, umarım istediğin gibi gider her şey Almanya'da. Son olarak, üyelerimize de sorularıyla renk kattığı için teşekkür ediyorum. Bu bölümlük bizden bu kadar. Üçüncü bölümde görüşünceye dek, sağlıcakla kalın...​
 

Johnkorey

QuietQuitting
Katılım
2 Tem 2023
Konular
555
Mesajlar
7,687
Beğeni sayısı
1,348
PG Nakit
1,445
Konum
İzmir
RPG Karakteri
Ezekiel Jackson
Favori Güreşçi
Edge
Yine güzel bir röportaj olmuş. 3. ismi şimdiden merakla bekliyor ve düşündüğüm isimlerden birisi gelirse bomba sorularımı fırlatmak için şimdiden pusuda bekliyorum.
 
Katılım
2 Tem 2023
Konular
18
Mesajlar
750
Beğeni sayısı
186
PG Nakit
50
Konum
Varşova
Favori Güreşçi
Will Ospreay
Valla danışıklı dövüşü güzel anmak nereden baksak hoşuma gitti. Yükselme dönemi olarak 2021 DoN-2021 All Out döneminden bahsetmiştim ama T9'un azizliğine uğramışım. Yine de ortaya güzel bir soru çıkmış. Son cevaba gelirsek Tokyo Merkez'e ya da Profesyonel Güreş Kulübü diyelim, Salih'in davetiyle katılmış birisi olarak Salih'in azmine hayrandım. Özellikle Collision in Korea podcasti Youtube'da mevcut. Kesinlikle dinleyin. WCW'nun NJPW ile ortak yaptığı Kuzey Kore şovunu anlatıyor. Tr'deki an underrated podcast bölümü olabilir. Son olarak kral adamsınız @Itsuzai @The Gold Standard .
 

The Gold Standard

PG.com Kullanıcısı
Katılım
3 Tem 2023
Konular
10
Mesajlar
366
Beğeni sayısı
219
PG Nakit
100
Almanya'da yaşam sorusunu hayat nasıl gidiyor temasıyla sormuştum aslında, senin için en uygun senaryonun gerçekleştiğini söylemenle de umduğum cevabı aldım. Böyle devam eder inşallah. Üşengeçlik etmeyip üç beş kelime daha yazsaymışım da ne diyor lan bu diye tribe sokmasaymışım keşke.

Punk bence Tony Khan'ın yıldız gücü konusunda Jericho'dan sonra sığındığı ve daha net para ve ün getireceğini düşündüğü liman oldu, o yüzden bırakamıyor gibi geliyor bana. Şirkete adını veren tayfayı toptan karşısına alıp şirkette barınabilecek başka birinin olduğunu sanmıyorum. Köpeğimi dövdüler abi şeklinde haberler geldiğinde falan da işin pek Punk'ın lehine olmadığı belli olmuştu zaten. Herif bir türlü doğru durmasa da çocukluk sevdası gibi kaldı kafada çıkartamıyoruz, senin de fikrini merak etmiştim.

Danışıklı Dövüş'ü güzel hatırlamamak da mümkün değil @Rohan Süvarisi 2.0. Bir kere hayatımda gördüğüm en tencere kapak, en uygun podcast ismidir herhalde. Mucidi de Selçuk. tezat'ta da Danışıklı Dövüş'te de Selçuk ile çalışmak çok keyifliydi. Bölümün birinde aslında süreden kısmak için girmememiz gereken bir yerde LA Knight'a gereksiz yükseldiğimi hatırlıyorum bu herif tam WWE'nin aradığı kasa diye, hatta sonrasında bunu niye konuştuk aga diye serzenişte de bulunmuştu Selçuk, oradan kesit alıp artistlik yapmak lazım aslında bu aralar. Tezat gibi Danışıklı Dövüş de keşke daha uzun vadeli olsaydı, hayallere yetecek vaktimiz/gücümüz olsaydı dedirten şeylerden. Tokyo Merkez'in yanında solda sıfır elbette.

tezat konusunda da tamamen katılıyorum. Bana kazandırdığı dostların yanında belli durumlarda nasıl davranmam/davranmamam gerektiği konusunda çok şey öğretti. Forum açıldığında bir iki tane "sıkıldınız/özel hayatınızdan vakit bulamadınız da kapattınız" gibi yorum okumuştum ama o dönem yazdıklarımızı okuyan, bizimle birkaç dakika sohbet eden arkadaşlar benim tahmin edilemeyecek kadar yük sırtlandığım, Engin'in, Selçuk'un, başlarda Mustafa'nın bu kadar kafa patlattığı ve diğer tüm arkadaşların da bize destek olduğu bir projeyi durduk yere sonlandırmak istemeyeceğimizi biliyordur. Forumun yaş ortalaması yüksekse üyelerin bir yerden sonra yeni sorumluluklar üstlenmesiyle foruma ayırdıkları vakit azalıyor, çarkı çevirecek kadar yeni ve genç üye çekememek de kitlenin bir yerde misyonunu tamamlamasına ve tezat gibi projelerin amaçladığı çoğu şeyi başarmış olarak tatlar kaçmadan güzel bir anı olarak hafızalarda yer etmesini sağlıyor. Bunu sağladıktan sonra gerisi bir şekilde rayına oturuyor diye düşünüyorum. Engin de yazmıştı sanırım, bizim forumu kapatmamak için yeterli paramız da üyemiz de vardı. Önemli olan bu kararı bu aşamada verebilmekti diye düşünüyorum. Sorulduğunda kimse kötü hatırlamıyordur diye umuyorum. Forumun en ücra köşesine kadar her yerine eliniz değince böyle çeneniz düşüyor arkadaşlar, kusuruma bakmayın.

Oldukça keyifli bir söyleşi olmuş, Selçuk'tan uzun paragraflar okumak foruma dair BAB evreni ile birlikte en keyifli şey şu an benim için. Hepsini okuyamadım gecenin bu saatinde ama bir göz gezdirmek bile yetti bünyeyi doyurmaya. Ağzınıza/elinize sağlık.
 

Akashi

the front man
Katılım
3 Tem 2023
Konular
647
Mesajlar
5,656
Beğeni sayısı
2,029
PG Nakit
825
RPG Karakteri
Liv Morgan / Roman Reigns
Favori Güreşçi
Malakai Black
1- Oğlum o senin yengen yengen…

şuna üzüntüden ikinciye tepki veremedik ama şu şekil ahraz olacaksın mesela. Keyifli röportaj olmuş bayağı selam olsun can kardeşe. Viel glück bruder deyip kapatalım A2 almancamızla.
 
Katılım
3 Tem 2023
Konular
104
Mesajlar
6,895
Beğeni sayısı
1,721
PG Nakit
1,130
RPG Karakteri
Alberto El Patron
Favori Güreşçi
Mini Cane
Feci iyi program olmuş, foruma bir süre giremediğimiz için soru soramadık üzüntüden kafayı duvarlara vurma işi var. Her soruya yine kendine has cevaplar verip, röportaja kilitledi adam bizi ya. Ah bi de GS'li olmasa diyelim, büyük seviyoruz...
 
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: