RPG Şükür Kurbanı

Kurban pazarındayız. Goldberg telefonda eşiyle konuşuyor.

Bill Goldberg: Kızım kazandım diyorum neden inanmıyorsun? İnanmıyorsan git aç izle benim asabımı bozma ha. Bak milletin içindeyim bağırtma beni. Bak aynı sen gibi güzel bir hayvan alıyorum, adını da Wanda koyacağım. Wanda nolur ağlama bak. Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım bunu bil. Ama ağlama artık.

Eşi telefonu yüzüne kapatıyor. Goldberg'in telefon konuşmasının bitmesini bekleyen kurbanlık satıcısı söze giriyor.

Satıcı: Bill abi sen şimdi benden koyun istiyorsun da o sana yakışmaz be. Tam senlik bir hayvan var elimde. Allah belamı versin ki ömrübillah böyle bir hayvan ben görmedim, daha da göremem. Tam 2 ton abi. Gel bi bak.

Bill Goldberg: Valla şu aralar sıkışığım kardeş, bakalım bakmasına da bütçemi geçiyorsa valla alamam.

Satıcı: Ya ben sana her güzelliği yapacağım benim güzel abim benim. Gel bakalım arkada hayvan.

Goldberg ve kurban satıcısı 2 tonluk dev buffalonun yanına gidiyor. Goldberg hayvanı görünce gözlerine inanamıyor.



Bill Goldberg: Ulan bu ne? Ne yedirdiniz ne içirdiniz buna?

Satıcı: Abim doğduğunda da böyle doğdu bu. Anası doğururken çatladı yemin ediyorum.

Bill Goldberg: Yalnız birader ben kurbanlık alacağım ha. Bizim güreşçi arkadaşa sordum, Muhammed belki tanırsın. "Eğer istediğin şey gerçek olduysa gideceksin şükür kurbanı keseceksin ki işin hep rast gitsin, galibiyetlerin hep sürsün." aynen böyle dedi. Kendi de her başarısından sonra kesiyormuş. Adamın işleri de hep tıkırında gidiyor, demek ki bu kurban işi cidden tutuyor. Ama bana kuzu ya da öküz kes dedi bu uygun mu bak kurbanımız kabul olsun boşa gitmesin.

Satıcı: Abim bak samimi söylüyorum benim kaynımgil de hep buffalo keser. Bizim komşumuz eski imam, Türkiye'de imamlık yapmış ona sorduk uygundur dedi. O zamandan beri kuzusuydu danasıydı uğraşmıyoruz hep buffalodan devam diyoruz.

Bill Goldberg: Sen öyle diyorsan öyledir, tamam alıyorum. Bak sana ne anlatacağım buffaloyu görünce aklıma geldi. Bizim bir arkadaş var adı Brock belki tanırsın. O da hayvancılıkla uğraşıyor. Bir gün ahırda yine ama yalnız. Ahırdaki 1.5 tonluk boğanın ipi çözülüyor. Koşuyor bizim Brock'a doğru. Azgın boğa baya öldürmeye koşuyor. Ama bizim Brock da deli, hemen boğanın arkasına geçip bir Spear atıyor. Boğa iki seksen yerde. Yatırmış devirmiş hayvanı. Millet olsa kaçar, adam boğayla güreşiyor.

Satıcı: Ya ben biliyorum onu da sen o Brock'tan daha iyi güreşçi değil misin abi?

Bill Goldberg: Övünmek gibi olmasın öyleyiz.

Satıcı: Sen var ya o boğayı da değil, bu buffaloyu tekte indirirsin yere kitapsızım.



Goldberg önce buffaloya göz gezdiriyor, önce güneş gözlüğünü sonra da tişörtünü çıkarıyor ve satıcıya veriyor.

Bill Goldberg: Çöz ipini gönder gelsin.

Satıcı buffalonun ipini çözer çözmez hayvan Goldberg'e doğru koşmaya başlıyor. Bir boynuz darbesiyle Goldberg'i iki seksen yere uzatıyor. Goldberg inliyor. Satıcı adam hemen yanına koşuyor.



Bill Goldberg: Ulan belim gitti belim. L4 L5 komple gitti napacağım ben ulan.

Satıcı: Hemen ambulansı arıyorum dayan abim benim.

Satıcı telefonla hemen ambulansı ararken Goldberg yine yerlerde, yine mağlup.​