PAYBACK #61
17 Ocak Cuma, 20:30 - C
Capital One Arena
Washington, DC
ŞOVU TAKİP ETMEK İÇİN NEDENLER
1- Money in the Bank Önceki Son Şov!
2- Savaşan Şampiyon Kemerini Korumaya Devam Ediyor!
3- Kartel Muhabbetleri
4- "Ben Jack'in beyin soğancığıyım."
5- Main Event Match
"Sole Survivor" Bray Wyatt & "World Heavyweight Champion" Velveteen Dream vs. "PGW Champion" Bryan Danielson & "Scapegoat" Jack Perry
EXCLUSIVE
JD McDonagh'ı aracıyla görüyoruz. Ara sokaklarda basmış 90'la gidiyor, serseri mayını. Hızlı bir şekilde evine dönüp kimseye kaza kurşunu olmazken biraz sonra aracı evinin kenarına sertçe park ediyor. Sonra da içeriye girmek üzere kapıya doğru ilerliyor. Bu sırada, kapı önünde duran iki adet kutu görüyor. Bir tanesi kocaman diğeri ise nispeten daha küçük. Kargo karşılamaktan artık psikolojisi bozulmuş durumda.
JD McDonagh: Ebenin amı ama artık Steve! Gibiyim seni ya.
Küçük olan kutuyu sakince açıyor. Bu köyden iki haftadır beklediği kargo! Nihayet ona ulaşabildi.
JD McDonagh: Annem köyden kahvaltılık sos gönderecekti, sağ olsun.
Diğer kutuyu açıyor sonra JD. Yavaşça kartonu yırtıp içine bakarken...
KESİK AT BAŞI! ÇIĞLIK ATIYOR JD MCDONAGH!
JD McDonagh: Ananı sikeyim, bu ne ya!
PYROLAR PATLIYOR VE PAYBACK #61 BAŞLIYOR!
Şovun açılışında ringin tepesindeki kancada asılı olan Money in The Bank çantasını görüyoruz. Aşağıya doğru indikçe merdivenleri görüyoruz ve ringin içinde sekiz merdiveni ve tepelerinde Money in The Bank maçının katılımcıları gözüküyor. Katılımcılardan, PGW'nün ve hatta güreş tarihinin en ilgi çekici maç türlerinden birine giderken son sözlerini söylemelerini izleyeceğiz. İlk konuşan isim...
Malakai Black: Bu çanta ile PGW'ye karanlığı getirmeden önceki son şova hoş geldiniz. Bu fırsatı uzun zamandır bekliyordum. Çünkü bu çanta, benim için her şeyin anahtarı. Karanlığı buraya getirmek için bir anahtar. Bu çanta, herkese korku salan yegane eşya. Aynı karanlığın her yerde olup, her an sizi ele geçirebileceği gibi, bu çanta da, anlık bir şekilde, sizden her şeyinizi alabilecek tek şey. Bunu hissedebiliyorum. Çantadaki karanlığın beni çağırdığını hissedebiliyorum. Bu çanta, bütün sorunların çözümü. Bu çanta, karanlığın anahtarı.
Kofi Kingston: Karanlık şöyle, karanlık böyle. Bir boşu kes amına koyayım. Kendine Black soyadını verdin diye, sen karanlıkların efendisi falan değilsin. Her zaman bu karanlık güçler lafından nefret ettim. Çünkü içinizdeki ırkçı piçliği böyle ifade ediyorsunuz. Kara çocuk sen ne konuştuğunu bilmiyorsun. Ben, Xaiver ve mahalledeki diğer Negro kardeşlerimizin adını sizin gibi köpekler kirletiyor. Ancak ben bunu düzeltmeye geldim. Bunu da, bu çantayı götüne sokarak yapacağım.
Matt Cardona: Hadi ama, it dalaşını keselim. Hayatın her anı, her dakikam para anlamına geliyor. O yüzden burada vaktimi gerçekten iş için kullanacağım. Bakın beyler, bu işi basit bir şekilde çözülebilir. Hepimiz de biliyoruz ki, sadece bir kişi bu çantayı kazanabilir. Bunu da renklerle ya da güçlerle falan kazanmayacağız. Yani biliyorsunuz gerçekleri. Judgment Day sayı avantajlarına rağmen vasıfsızlardan oluşuyorlar. Yani öyle olmasaydı, Survivor Series'de kazanırlardı. Malakai karanlıktan, Kofi ise ona öfkesinden önünü göremiyor. DSTG de, Carlito'nun kafa karışıklığı ile uğraşıp duruyor ki, buradan gördüğümü söyleyeyim, bu adam AKP'ye basacak gibi, geriye kalıyor tek bir kişi. Jeff, başkalarından ağzın yandı, hem de kaç defa. Sana bir şans veriyorum. Teklif hala geçerli. Ama kabul etmezsen, seni de ezip geçerim.
Jeff Hardy: Takımlar, teklifler... artık umurumda değil. Ben kendi kendime kanatlanıp uçuyorum artık. Yere hep başkaları için düştüm. Artık kendim için kalktım. Teklifini kendine kullan. Bu maçta herkes tek. Ben ise tek başıma bu maçı kazanıp, tek başıma kemeri tekrardan alacağım. Yani dedikleriniz umurumda değil. Kavgalarınızı etmeye devam edin. Ben yolumdan ilerleyeceğim.
Dominik Mysterio: Aslında güzel bir fikir, ne dersin Carlito. Sen de artık kendi yolundan ilerleyebilirsin. Bu yanındaki palyaçoya ayak uydurmak zorunda değilsin. Biz bu maçı ve bu çantayı eve getireceğiz. Sen de evin bir parçasısın Carlito. Sen de bizden birisin. Sadece kafan biraz karışık. Ancak halledemeyeceğimiz bir sorun değil. Merdivenden aşağıya bir yolculuk yaptığında, aklın başına gelir.
Dark STG: Bu zavallı direnişi kes artık. Kendinizi gülünç hale getiriyorsunuz. Ben ona gerçekleri gösterdim ve beni kendi isteği ile takip etme kararını o verdi. Size de bunu sunmaya çalıştım. Ancak ne kadar büyük bir hata olduğunu gördüm. Sizin grubunuz bir grup haşereden ibaret. En çok da canımı o JD sıkıyor. Size her şeyi verebilirdim ancak şimdi hak etmediğinizi görüyorum. JD artık için en büyük düşman. Ona olan öfkemi ise, siz ikinize kusacağım. Sizleri kuracağım orduya canlı canlı yedireceğim.
Finn Balor: Tamam aynen aynen, kesin yaparsın. Carlito, artık bu oyunun sonu gelmeli. Sen de sıkıldın. Hepimiz sıkıldık. Gel barışalım artık.
Dark Carlito: Sözlerinizin... benim için hiçbir anlamı yok.
Finn Balor: Belki benim sözlerimin bir anlamı yok. Belki haklısın. Ancak sözlerinin anlamı olan bir isim var. Edwin... (Carlito bunu duyduğunda sarsılıyor) Edwin, Carlito... Onu hatırlıyorsun, değil mi? O burada...
Edwin girişte gözüküyor. PRIMO COLON BURADA! Carlito onu görünce bir anda heyecanlanıyor, apar topar merdivenden iniyor. Hatta inerken kayıp, bir iki basamaktan aşağıya düşüyor ama hemen kalkıyor. Dark STG ona bakıyor ama Carlito'nun gözü görmüyor. Rampaya ilerliyor ve kardeşine doğru ilerliyor. İkisi birbirine koşuyor ve...
Sarılıyorlar! Edwin sarılırken Carlito'ya konuşuyor. Kameralar yakın olduğu için konuşmayı duyabiliyoruz.
Edwin girişte gözüküyor. PRIMO COLON BURADA! Carlito onu görünce bir anda heyecanlanıyor, apar topar merdivenden iniyor. Hatta inerken kayıp, bir iki basamaktan aşağıya düşüyor ama hemen kalkıyor. Dark STG ona bakıyor ama Carlito'nun gözü görmüyor. Rampaya ilerliyor ve kardeşine doğru ilerliyor. İkisi birbirine koşuyor ve...
Sarılıyorlar! Edwin sarılırken Carlito'ya konuşuyor. Kameralar yakın olduğu için konuşmayı duyabiliyoruz.
Edwin: Kardeşim. Sen benim kanımsın. Seninle aynı kaptan su içtik. Aynı tabaktan yemek yedik. Aynı şeftali bahçelerinde büyüdük. Biz aileyiz. Ancak onlar da aileden. Balor ve diğerleri, onlar da bizden. Kan bağımız olmasa da, can bağımız var. Onlara güveniyorum. Senin de onlara güvenmeni istiyorum. Onları da kardeşlerin olarak görmeni istiyorum. Belki bir hata yapmış olabilirler. Ama fazlasıyla pişmanlar. Fazlasıyla...
Carlito Edwin'i dinliyor. Bir süre ona uzun uzun bakıyor. Balor dikkatle oraya bakıyor bu sırada. Carlito'nun ne yapacağını merakla bekliyor. Dark STG ise çok sinirli duruyor. Sonrasında Edwin ve Carlito...
Carlito Edwin'i dinliyor. Bir süre ona uzun uzun bakıyor. Balor dikkatle oraya bakıyor bu sırada. Carlito'nun ne yapacağını merakla bekliyor. Dark STG ise çok sinirli duruyor. Sonrasında Edwin ve Carlito...
Kollarını omuzlarına atarak arka alana doğru gidiyorlar.
Jeff Hardy: Tamam da, bundan bize ne amına koyayım?
Cidden Hardy böyle sorunca, herkes bir durup düşünür gibi oluyor ama kimseden bir ses çıkmıyor. Garip bir sessizlik var arenada. O sırada bir müzik duyuluyor.
Gelen kişi PGW Genel Menajeri The Miz! Miz garip sessizliği bozuyor.
The Miz: Madem bir ses arıyorsunuz, bu gece arenadaki herkese bir ses verelim. Hazır herkes de buradayken, Money in The Bank için bir ön gösterime ne dersiniz. Sakın ekranlarınızın başından ayrılmayın çünkü hemen reklamlardan sonra, çanta maçının katılımcıları arasında bir Battle Royal gerçekleşecek!
Jeff Hardy: Tamam da, bundan bize ne amına koyayım?
Cidden Hardy böyle sorunca, herkes bir durup düşünür gibi oluyor ama kimseden bir ses çıkmıyor. Garip bir sessizlik var arenada. O sırada bir müzik duyuluyor.
Gelen kişi PGW Genel Menajeri The Miz! Miz garip sessizliği bozuyor.
The Miz: Madem bir ses arıyorsunuz, bu gece arenadaki herkese bir ses verelim. Hazır herkes de buradayken, Money in The Bank için bir ön gösterime ne dersiniz. Sakın ekranlarınızın başından ayrılmayın çünkü hemen reklamlardan sonra, çanta maçının katılımcıları arasında bir Battle Royal gerçekleşecek!
Reklamlar bitti, şov devam ediyor. Maç katılımcıları ring içerisinde, hazırlıklar da tamam. Zil çalıyor ve maç başlıyor!
8-Man Over the Top Rope Battle Royal Match
Matt Cardona vs. Dark STG vs. Jeff Hardy vs. Kofi Kingston vs. Carlito vs. Finn Bálor vs. Dirty Dom vs. Malakai Black
Maç başladı, maç başladı! Kofi, Malakai'ye doğru koştu ve onun üstüne sıçradı; bu ikili arasında haşin bir Brawl mevcut. Dom ile Finn birbirlerine bakıyorlar, bakışıyorlar. Bu sırada Matt'ın, Jeff'e doğru koştuğunu görüyoruz. Ona Clothesline vuruyor! Jeff eğildi ve rakibini ensesinden ittiriyor. Matt iplerin üstünden geçti, ipleri tutarak Apron'da kalmayı biliyor. Jeff onu düşürmek üzere koşuyor, Matt'tan Rope-grip Enzuigiri geliyor! Jeff yüzünü tutarak geriye savruluyor, bu sırada Matt Top-rope'ye tırmanıyor. Aynı sırada, Dom ile Finn ikilisinin Dark STG'ye saldırdığını görüyoruz! Yumruklarıyla onu yere indirmelerinin ardından, onu yerde tekmelemeye başlıyorlar! Diğer tarafa dönüyoruz, Matt; Jeff'in üstüne atlıyor! Diving Crossbody! Bunun üstüne yumruklar atıyor, akabinde Jeff'i kaldırıyor ve iplerin üstünden atmaya çalışıyor. Jeff iplere sarılarak direniyor, Matt onu atmaya çalışmaya devam ediyor. Kofi ile Malakai arasındaki Brawl devam etmekte, üstün gelen yok. O ikilinin kavgasını durduran gelişme, Dom'un, Kofi'ye; Finn'in ise Malakai'ye saldırması oluyor! Onlara beklenmedik şekilde saldırmalarının ardından tekmeliyorlar, yuhalamalar karşısında kahkahaya boğuluyorlar. Onların seyircilerle vakit kaybettiği sırada, ikilinin arkasına dönmesini bekleyen bir isim mevcuttu, o da Jeff'i atma girişimlerini sonlandıran Matt Cardona'ydı. Dom ile Finn arkasına dönüyor ve Double Shoulder Block! Dom ayağa kalkıyor, Matt'tan Dropkick geliyor! Finn ayağa kalkıyor ve ona da bir Dropkick geliyor! Matt ayağa kalkıyor ve bu sefer de Dom'a Big Boot vuruyor! İyice tempo bulmuş olan Matt, iplere doğru gidiyor ve en üstteki ipi hırslı bir şekilde sallamaya; bağırmaya başlıyor!
Matt Cardona vs. Dark STG vs. Jeff Hardy vs. Kofi Kingston vs. Carlito vs. Finn Bálor vs. Dirty Dom vs. Malakai Black
Maç başladı, maç başladı! Kofi, Malakai'ye doğru koştu ve onun üstüne sıçradı; bu ikili arasında haşin bir Brawl mevcut. Dom ile Finn birbirlerine bakıyorlar, bakışıyorlar. Bu sırada Matt'ın, Jeff'e doğru koştuğunu görüyoruz. Ona Clothesline vuruyor! Jeff eğildi ve rakibini ensesinden ittiriyor. Matt iplerin üstünden geçti, ipleri tutarak Apron'da kalmayı biliyor. Jeff onu düşürmek üzere koşuyor, Matt'tan Rope-grip Enzuigiri geliyor! Jeff yüzünü tutarak geriye savruluyor, bu sırada Matt Top-rope'ye tırmanıyor. Aynı sırada, Dom ile Finn ikilisinin Dark STG'ye saldırdığını görüyoruz! Yumruklarıyla onu yere indirmelerinin ardından, onu yerde tekmelemeye başlıyorlar! Diğer tarafa dönüyoruz, Matt; Jeff'in üstüne atlıyor! Diving Crossbody! Bunun üstüne yumruklar atıyor, akabinde Jeff'i kaldırıyor ve iplerin üstünden atmaya çalışıyor. Jeff iplere sarılarak direniyor, Matt onu atmaya çalışmaya devam ediyor. Kofi ile Malakai arasındaki Brawl devam etmekte, üstün gelen yok. O ikilinin kavgasını durduran gelişme, Dom'un, Kofi'ye; Finn'in ise Malakai'ye saldırması oluyor! Onlara beklenmedik şekilde saldırmalarının ardından tekmeliyorlar, yuhalamalar karşısında kahkahaya boğuluyorlar. Onların seyircilerle vakit kaybettiği sırada, ikilinin arkasına dönmesini bekleyen bir isim mevcuttu, o da Jeff'i atma girişimlerini sonlandıran Matt Cardona'ydı. Dom ile Finn arkasına dönüyor ve Double Shoulder Block! Dom ayağa kalkıyor, Matt'tan Dropkick geliyor! Finn ayağa kalkıyor ve ona da bir Dropkick geliyor! Matt ayağa kalkıyor ve bu sefer de Dom'a Big Boot vuruyor! İyice tempo bulmuş olan Matt, iplere doğru gidiyor ve en üstteki ipi hırslı bir şekilde sallamaya; bağırmaya başlıyor!
Bu sırada Jeff'in onu arkaladığını görüyoruz, onu bacağından tutarak kaldırıyor ve iplerin üstünden ringin dışarısına atıyor! Matt en üstteki ipe asılı bir şekilde havada duruyor, ayağı henüz zemine değmiş değil. Jeff onun elini, ipten ayırmaya çalışıyor. Jeff'in bu girişimleri sırasında ona arkadan tekme atan isim Kofi, birkaç tekme daha atıyor. Sonrasında onu iplere yolluyor, Jeff iplerden sekiyor ve Kofi'ye Clothesline yapıyor! Eğildi, Kofi eğiliyor ve Trouble in Paradise vuruyor! Jeff bu hareketin etkisiyle kendisini yerde buluyor, Kofi; Jeff'i iplerin üzerinden ringin dışına atacakken, Malakai de Jeff'i tutuyor ve kaldırıyor! Kofi ile Malakai'nin bir çatışması daha başlıyor, Kofi onu göğsünden ittiriyor. Malakai de karşılık veriyor, birkaç itişmenin ardından Brawl'a devam ediyorlar! DSTG ayakta, ringin içerisine dönen Matt'ın karnına bir tekme atıyor. Durmuyor, Vertical Suplex ile devam ettiriyor. Akabinde, Dom'a gidiyor ve onun boğazını tutuyor, Chokeslam gelecek. Bu sırada Finn'in de onlara doğru koştuğunu görüyoruz, DSTG onun da boğazını tutuyor. Double Chokeslam gelecek! Hayır, Dom ile Finn onun karnına tekme atıyorlar. DSTG karnını tutarak eğiliyor, Finn ile Dom onu iki elinden tutuyor ve karşı taraflarında yer alan iplere yolluyor. DSTG iplerden sekiyor? Hayır, kollarını iplere sarıyor ve durmayı biliyor. Finn direkt ona doğru koşuyor ve Back Elbow ile karşılaşıyor. Dom koşuyor, ona da Uppercut. İki isim de yüzünü tutarak geriye savrulmuş halde, DSTG onlara doğru koşuyor ve Running Crossbody ile ikisinin üstüne atlıyor!
Diğer tarafa dönüyoruz, Malakai Brawl sırasında Kofi'nin gözüne parmağını sokuyor! Sonrasında onu iplerin üstünden atıyor! Kofi ipi tutarak Apron'da kalmayı bildi! Malakai ona doğru gidiyor ve Black Mass vuruyor! Kofi eğildi, sonrasında Elbow Smash vurdu. Ne oluyor? Kofi, Suplex yapacak; hem de zemine doğru! Malakai'yi kaldırıyor fakat o Apron'a iniyor! Sırasıyla Knife Edge Chop kapışmasına girişiyorlar, yenişemiyorlar. En sonunda Kofi'den Big Boot! Malakai'den Superkick! İki isim de düşecek gibi, güçleri az kaldı. Birbirlerine karşı duydukları nefret ile Apron üzerinde koşmaya başlıyorlar ve birbirlerine Lariat vuruyorlar! Bunun neticesinde birlikte zemini boyluyorlar, birlikte eleniyorlar! Birbirlerini elediler!
Elenen: Malakai Black Eleyen: Kofi Kingston
Elenen: Kofi Kingston Eleyen: Malakai Black
Elenen: Kofi Kingston Eleyen: Malakai Black
Kofi ile Malakai arasındaki kavga gitgide büyüyor, bitmiyor ve birbirlerine saldıra saldıra arka alana gidiyorlar; göz önünden kayboluyorlar. Gözümüzü tekrardan ringe çeviriyoruz, DSTG ayakta. Matt'ın, Jeff'i iplerin üstünden geçirmekle meşgul olduğunu fark ediyoruz. Bu mücadeleye sonradan mücadele olan isim DSTG, Matt'ı ensesinden kavrıyor ve iplerin arasından ringin dışına atıyor. Bu bir eleme olmuyor ama kendisi zeminde. Jeff derin bir nefes alırken, DSTG arkasına dönüyor ve Finn ile karşılaşıyor. Finn'den bir European Uppercut, DSTG afalladı. Dom da ayakta, bir Discus Elbow Smash da ondan geliyor. Bunun etkisiyle kendisi arkasına dönüyor ve Jeff'ten kendisinin karnına gelen darbe ile eğiliyor. Jeff'ten Twist of Fate geliyor! DSTG bu hareketin etkisiyle yuvarlanarak ringin dışarısına bırakıyor kendisini. Jeff ile Finn ve Dom baş başa kaldılar... Tabii ki bunun avantajını değerlendiriyorlar ve birlikte saldırıyorlar! Yumruklar, tekmeler... Jeff kendisini yerde buluyor, Dom onun dinlenmesine fırsat tanımıyor ve saçından tutuyor; kaldırıyor. Onu köşeye yakın bir noktada ayakta tutuyor, bu sırada koşmakta olan Finn'den Shotgun Dropkick geliyor! Jeff inanılmaz bir şiddetle sırtını köşeye çarpıyor. Kendisi acı içinde yerde, Finn onu ayağa kaldırıyor ve iplere doğru götürüyor. Onu iplerin üstünden geçiriyor ve ringin dışına atıyor! Jeff'in direnci söz konusu, Finn'in ısrarı devam ediyor. Bu sırada Matt'ın iplerin altından kayarak ringin içerisine girmesini izliyoruz. Dom'a doğru koşuyor ama dizine gelen Dropkick darbesi ile boğazı ve koltuk altlarının, ortanca ipin üstünde olacağı bir hale geliyor. Şimdi ise iplere gidiyor, iplerden dönüyor ve 619'u vuruyor! Durmuyor, Top-rope'ye çıkıyor. Bulunduğu noktada atlıyor, Frog Splash! Bu hareket tam anlamıyla başarılı, Dom hızıyla onu kaldırıyor ve iplerin üstünden atıyor!
Matt son anda tutundu, ayakları ring matında değil ama elleriyle sımsıkı bir biçimde ipleri tutuyor, direniyor. Jeff'le daha fazla uğraşmak istemeyen Dom onu bırakıyor ve arkasına dönüyor. Ringin tam ortasında, onunla yüzleşmek adına bekleyen birisi var; o da DSTG'nin ta kendisi! Sırasıyla birbirlerine yumruk atmaya başlıyorlar! İşler iyice çığırından çıkıyor ama üstün gelen isim DSTG, Dom'u iplere yolluyor. Dom iplerden sekiyor ve DSTG'den Spinebuster geliyor! Öfkelenen DSTG, haykırmaya başlıyor! Arkasındaki isim Finn, onu kendisine çeviriyor ve hızla Pele Kick vuruyor! DSTG bu hareketle oturur pozisyona geçiyor, Finn iplere koşuyor. İplerden sekiyor ve Low Enzuigiri yapıyor! Sonrasında DSTG'nin yanındaki Dom'u gazlamak üzere ring matına vuruyor! Dom hırsla kafasını sallıyor ve köşeye tırmanıyor, Rob Van Dam gibi sıçrayarak orada oluyor. DSTG'den ani bir atak! Koşuya kalkıyor ve onun dengesini bozuyor! Dom Ring-post'u ile köşeyi birleştiren demirin üstüne düşüyor! Acı içinde malum bölgesini tutuyor. Şimdi DSTG'nin, Second-rope'ye çıktığını görüyoruz. Superplex gelecek! Ama o da ne? Dom onun karnına yumruklar atıyor. Bu sırada bunları izleyen Finn müdahale etmek istiyor ama Matt'tan Radio Silence! Matt onu ringden atmakla meşgul. Dom onu kaldırıyor ve... Hayır, DSTG Apron'a iniyor. İkili Suplex pozisyonunda, birisi köşede, diğeri Apron'da! İkisi de birbirini çekmeye, kaldırmaya çalışıyor. Dom da onun seviyesine, Apron'a iniyor. İkili bu pozisyonda kapışma halinde!
BU SIRADA RİNGE GİREN CARLITO! O TARAFA KOŞUYOR VE DOM'A ÇARPIYOR! İKİSİNİ DE DÜŞÜRDÜ, İKİSİNİ DE! BİRBİRİNE KENETLENMİŞ OLAN BU İKİLİ BİRLİKTE ZEMİNİ BOYLUYORLAR! DSTG DE ELENDİ, DOM DA!
Elenen: Dirty Dom Eleyen: Carlito
Elenen: Dark STG Eleyen: Carlito
Elenen: Dirty Dom Eleyen: Carlito
Elenen: Dark STG Eleyen: Carlito
Maçın başından beri ortalarda görünmeyen Carlito, aniden buraya geldi ve iki ismin de elenmesine yol açtı. Zeminde oturmakta olan iki ismin de sinirli bir şekilde ona baktığını görüyoruz. Carlito arkasına dönüyor ve... Matt'ın atağı başlıyor. Clothesline geldi! Carlito hızlıca ayağa kalkıyor ve bir Clothesline daha geliyor! Carlito bu sefer ona doğru koşuyor, Matt Back Body Drop yapıyor! Carlito sırtını tutarak köşeye yerleşiyor, oturarak sırtını köşeye yaslıyor. Matt ona doğru koşuyor ve Broski Boot vuruyor! Sonrasında az önce atma girişiminden vazgeçtiği Finn'i gözüne kestiriyor. Finn de sırtını yaslayarak köşeye yaslanmış halde. Matt o tarafa da koşuyor ve bir Broski Boot da ona yapıyor! Şimdi de... Ringe giren Jeff'e doğru koşuyor ama Inverted Atomic Drop ile yüzleşiyor. Jeff onu bacaklarından çekerek yerde uzandırıyor ve Middlesection Leg Drop vuruyor! Ters takla atarak kalkıyor ve bir de Low Dropkick yapıyor!
Jeff, Carlito'ya gidiyor ve onu kaldırıyor. Onun karnına tekme atıyor, Carlito eğiliyor. Twist of Fate geliyor! Hayır, onu sırtından ittiriyor! Jeff iplere koşuyor, iplerden sekiyor ve Carlito'dan Bicycle Kick geliyor! Jeff yüzünü tutarak eğiliyor, bir de DDT! Carlito, Matt'ın yanı başında dikiliyor ve Taunt'unu yapıyor. Bu sırada Finn'in onu manidar bakışlarla izlemesini görüyoruz. Kafasını sallıyor, Carlito eskisi kadar sert davranamıyor. Yumuşuyor, yumuşama belirtileri var. Finn kollarını açarak ona doğru gidiyor ve bu ikili sarılıyor! Sımsıkı sarılıyorlar! Sanki yıllar geçmiş gibi, özlem gideriyorlar!
MATT BU İŞİ BOZUYOR! BİR ELİYLE ENSESİNDEN, DİĞER ELİYLE BOXERİNDEN TUTARAK ONU İPLERE GÖTÜRÜYOR VE İPLERİN ÜSTÜNDEN RİNGİN DIŞINA ATIYOR! SARILANLARI AYIRIYOR, İPLERİN ÜSTÜNDEN DIŞARIYA ATIYOR! DÜŞTÜ! ANSIZIN YAKALANAN CARLITO, DİRENEMEDİ VE DÜŞTÜ! FINN AĞZI AÇIK BİR ŞEKİLDE İZLİYOR... HİÇ BEKLENMEDİK OLAN İSİM MATT, CARLITO'YU MAÇDIŞI EDİYOR!
Elenen: Carlito Eleyen: Matt Cardona
Elenen: Carlito Eleyen: Matt Cardona
Finn direkt ona koşuyor ve Sling Blade vuruyor! Matt hızla ayağa kalkıyor ve bir Sling Blade daha! Matt köşeye yakın bir noktada ayakta, Finn koşuyor ve Shotgun Dropkick yapıyor! Matt sırtını çarptı ve yere yığıldı. İyice hararet yapan Finn iplerin arasından geçerek Apron'a, oradan da köşeye... Bulunduğu noktada ayağa kalkıyor ve Coup de Grâce! Çekildi, Matt çekildi, Finn takla atarak ayağa kalkıyor ve karşısında Jeff'i buluyor. Jeff ona tekme atıyor ve Twist of Fate'yi vuruyor! Matt da ayağa kalkıyor ve burun buruna geliyorlar. Elbow Smashlar vurmaya başlıyorlar birbirlerine. Üstün gelen Jeff, rakibinin kafasını bacaklarının arasına alıyor ve Alley Oop yapıyor... Matt'ı kaldıramıyor ve Back Body Drop'a dönüyor bu iş! Jeff ayaklarının üstünde düştü, Matt arkasına dönüyor. Jeff tekme, Matt tuttu. Jeff'ten Enzugiri! Bu hareketin ardından Jeff'in köşeye geçtiğini görüyoruz. Tırmanıyor ve atlıyor! SWANTON BOMB!
O da ne? Finn onu çekti! Jeff ring matına çakıldı! Finn şimdi Jeff'i kaldırıyor... 1916!!! OLDU! FINN ONU KALDIRIYOR VE İPLERİN ÜSTÜNDEN RİNGİN DIŞINA ATIYOR!
Elenen: Jeff Hardy Eleyen: Finn Bálor
Elenen: Jeff Hardy Eleyen: Finn Bálor
Matt, Finn'e neden bunu yaptığını soruyor. Finn ise onun annesine küfür ediyor ve bu pisliği bir an önce bitirmeleri gerektiğini söylüyor. İkili bir süre bakışmalarının ardından Lock-up'a giriyor. Üstün çıkan Matt, onu arkasından sarıyor ve German Suplex yapıyor! Finn ayakları ring matından kesiliyor fakat yüzüne dirsekler vurarak inmeyi biliyor. İplere koşuyor, iplerden sekiyor fakat Matt'dan Kitchen Sink geliyor! Finn karnını tutarak ayağa kalkıyor, Matt onu iplere yolluyor. Finn iplerden sekiyor ve Scoop Powerslam geliyor, bu kadar da değil! Matt iplere koşuyor, iplerden sekiyor ve Leg Drop yapıyor! Başarılı bu hareketin ardından, Finn sürüklenerek köşeye atıyor kendisini. Oturur şekilde yaslanıyor oraya. ZACK ONA KOŞUYOR VE... BROSKI BOOOOOOOOOT!! OLDU! RADIO SILENCE ZAMANI! MATT TAUNT'UNU YAPIYOR...
FINN KALKIYOR VE RADIO SILENCE!
FINN EĞİLDİ! MATT RİNG MATINA KIÇÜSTÜ DÜŞTÜ! OTURUR POZİSYONDAN KALKAMIYOR AMA FINN ONU YAKALIYOR VE GEREKLİ POZİSYONA ALARAK KALDIRIYOR. DEVAMINDA İSE... 1916 VURUYOR! MATT HAREKETSİZ BİR ŞEKİLDE YERDE UZANIRKEN, FINN İSE KÖŞEYE HAREKETLENİYOR. TOP-ROPE'YE TIRMANIYOR. AYAĞA KALKIYOR VE ATLIYOR. COUP DE GRACEEEEEEE!
OLDU! FINN ÇOK RAHAT, KAHKAHA ATA ATA MATT'I KALDIRIYOR VE ONU İPLERİN ÜSTÜNDEN DIŞARIYA ATIYOR!
ATTI, BİTTİ!
Elenen: Matt Cardona Eleyen: Finn Bálor
Kazanan: Finn Bálor
Elenen: Matt Cardona Eleyen: Finn Bálor
Kazanan: Finn Bálor
BU MAÇ BİTTİ! BU BATTLE ROYAL'İN GALİBİ FINN! KENDİSİNİN GALİP GELDİĞİNİN ANONSU GEÇİLİYOR VE ŞARKISINI DUYMAYA BAŞLIYORUZ. FINN KAHKAHA ATARAK ELLERİNİ ÇIRPIYOR VE KÖŞEYE ÇIKARAK TAUNT'UNU YAPIYOR. DIŞARIDA KAFASINI TUTAN VE KAHREDEN MATT ONU İZLERKEN, FINN İSE BÜYÜK BİR GÖZDAĞI VERMİŞ OLUYOR. BU GÖZDAĞI SADECE MATT'A DEĞİL, BÜTÜN MAÇ KATILIMCILARINA. FINN GALİBİYET SEVİNCİNİ YAŞAMAYA DEVAM EDERKEN KAMERALAR KAPANIYOR VE REKLAMLAR GİRİYOR.
Paper Street. İtin uğursuzun uğrak mekanı, diğer insanların ise haritada yerini dahi bilmediği bir sokak. Burada yıkık dökük bir ev bulunmakta. Hatta harabe diye adlandırabiliriz. 3.0 şiddetinden büyük bir deprem olması halinde derhal çökeceği garanti bir sığınak. Tabii ki burası Angelico'nun evi!
Angel'in bu evi nasıl bulduğunu bilmiyorum, fakat bir yıldır burada kalıyormuş. Benim ise birinci haftam. İlk birkaç akşam hiç olmadığı kadar rahat uyumuştum. Herkesten uzakta kalmak bazen insanı dinlendirir. Enerjimi bu sebeple geri topluyordum. Belki burası bir harabeydi ve Randy Orton için kalacak mantıklı bir yer değildi; ama insan nerede özgür ise orada olmak istiyor. Ben de bekar hayatıma döndüğüm şu günlerde çok mutluydum. Kafamı da istediğim kadar dinleyebiliyordum.
Fakat bu durum uzun sürmedi. Angelico'nun misafire saygısından dolayı birkaç akşam benimle takıldığını ve ne zaman istersem beni rahat bıraktığını görmüştüm. Şimdi ise olaylar artık farklı. Ben misafir değilim, 'lico ise uslu bir çocuk değil. Bu piç her akşam farklı bir kadınla beraber oluyor, inanılmaz sesli bir şekilde cinsel ilişkiye girerken evi de ayağa kaldırıyor. Eski günlere göre daha yalnızım, bu da kafamı daha hızlı toparlayacağım anlamına geliyor normalde. Ama sesler o kadar rahatsız edici ki... Bir türlü kendimle baş başa kalıp dingin bir ruh haline bürünemiyorum. Üstelik Angel sevişirken üst kattaki tahta parkenin onunla senkron bir şekilde aşağı yukarı gıcırtısı benim anksiyetemi azdırıyor. Evi üstümüze yıkmadan Angel'in durması gerek!
Bu akşam, ilginçtir ki kısa sürdü. Bu sefer keyif almamıştı. Ertesi sabah klozetteki kondom sayısına baktığımda bu durum fikrimi destekliyordu. Fakat o akşam, kızı gönderdikten sonra sadece evde sürdüğü küçük bisikleti ve her zaman giydiği pembe renkli bornozu ile yanıma geldi. Güç bela kitap okumaya çalışıyordum.
Angelico: Hey dostum, ne okuyorsun?
Fakat bu durum uzun sürmedi. Angelico'nun misafire saygısından dolayı birkaç akşam benimle takıldığını ve ne zaman istersem beni rahat bıraktığını görmüştüm. Şimdi ise olaylar artık farklı. Ben misafir değilim, 'lico ise uslu bir çocuk değil. Bu piç her akşam farklı bir kadınla beraber oluyor, inanılmaz sesli bir şekilde cinsel ilişkiye girerken evi de ayağa kaldırıyor. Eski günlere göre daha yalnızım, bu da kafamı daha hızlı toparlayacağım anlamına geliyor normalde. Ama sesler o kadar rahatsız edici ki... Bir türlü kendimle baş başa kalıp dingin bir ruh haline bürünemiyorum. Üstelik Angel sevişirken üst kattaki tahta parkenin onunla senkron bir şekilde aşağı yukarı gıcırtısı benim anksiyetemi azdırıyor. Evi üstümüze yıkmadan Angel'in durması gerek!
Bu akşam, ilginçtir ki kısa sürdü. Bu sefer keyif almamıştı. Ertesi sabah klozetteki kondom sayısına baktığımda bu durum fikrimi destekliyordu. Fakat o akşam, kızı gönderdikten sonra sadece evde sürdüğü küçük bisikleti ve her zaman giydiği pembe renkli bornozu ile yanıma geldi. Güç bela kitap okumaya çalışıyordum.
Angelico: Hey dostum, ne okuyorsun?
Randy Orton: İlginç bir kitap, edebi hatta felsefi bir altyapısı olmalı. Bir adamın yaşamı organları tarafından anlatılıyor. Dinlesene: "Ben Jack'in beyin soğancığıyım. Ben olmadan Jack kalp atışını, kan basıncını ve hatta nefesini ayarlayamaz." Anlamaya çalışıyorum. Eğer bir çocuk kitabı değilse gerçekten bir şeyler anlatıyor olmalı. "Ben Jack'in kalın bağırsağıyım."
Angelico: (gülerek cümlenin devamını getiriyor) Kanser olursam Jack'i öldürürüm.
Gülümsedim. Bu adam hep böyleydi, her kurulan cümle ile farklı bir tondan dalga geçebiliyordu. Angel neşeli bir şekilde odanın etrafında birkaç tur attıktan sonra bisikletini sakince bıraktı. Sonra da beni tuvalete çağırdı. Ayağa kalktım ve sorgusuzca oraya doğru ilerledim. Bu sırada Angel'in bir anda bornozunu çıkardığını gördüm. Sonra da çırılçıplak bir şekilde küvete oturdu. Suyunu doldururken kesesini hazırladı ve sabunlanmaya başladı.
Angelico: (gülerek cümlenin devamını getiriyor) Kanser olursam Jack'i öldürürüm.
Gülümsedim. Bu adam hep böyleydi, her kurulan cümle ile farklı bir tondan dalga geçebiliyordu. Angel neşeli bir şekilde odanın etrafında birkaç tur attıktan sonra bisikletini sakince bıraktı. Sonra da beni tuvalete çağırdı. Ayağa kalktım ve sorgusuzca oraya doğru ilerledim. Bu sırada Angel'in bir anda bornozunu çıkardığını gördüm. Sonra da çırılçıplak bir şekilde küvete oturdu. Suyunu doldururken kesesini hazırladı ve sabunlanmaya başladı.
Angelico: Duşta karı gibi şarkı söyleyenlerden değilim. Sıkılıyorum. Sohbet edelim diye çağırdım. Söylesene, biriyle dövüşecek olsan kiminle dövüşürdün?
Angel bazen gerçekten de fazla samimi olabiliyordu. Eski halim aklıma geldi. WWE arka alanında penisimle yaptığım şakalarıma maruz kalan kişiler de böyle mi hissediyorlardı? Bunları sorgulamaya fırsat bulamadan Angel konuşmaya başlamıştı. Küvetin yanına otururken yanıtladım.
Randy Orton: Bray Wyatt. Ya sen?
Angelico: Velveteen Dream.
Angel bazen gerçekten de fazla samimi olabiliyordu. Eski halim aklıma geldi. WWE arka alanında penisimle yaptığım şakalarıma maruz kalan kişiler de böyle mi hissediyorlardı? Bunları sorgulamaya fırsat bulamadan Angel konuşmaya başlamıştı. Küvetin yanına otururken yanıtladım.
Randy Orton: Bray Wyatt. Ya sen?
Angelico: Velveteen Dream.
Angel keselenmeye devam etti. Eminim ki ikimiz de bu yanıtları kafamızda canlandırıyorduk. Ben Wyatt ile Güney'de bir kez daha dövüşüyordum. Kan revan içindeydik. Wyatt mazoşist kahkahalar atarken onu Rowan'ın bıçağıyla jiletliyordum. Angelico da tahmin ediyorum ki Velveteen Dream'i intihar ettiği o otel odasındaki yarım kalan işini tamamlıyordu. Kısa bir sessizlikten sonra başka bir konuya geçtim.
Randy Orton: Bir haftadır evden uzağım. Bekar hayatı fena değil. Yalnızlık... Hiç fena değil. Kendime geldiğimi, enerjimi topladığımı hissediyorum. Seninle hemen hemen her gün dövüşüyoruz. Güçlendiğimi görüyorum. Suratımdaki yaraları umursamıyorum, onlar beni görünenin aksine iyileştiriyorlar. Senin gibi düşünüyor, neredeyse senin gibi yaşıyorum. Fakat önümü göremiyorum. Ne yapmalı? Sen her gün farklı bir kadını becerirken ben eşimden çok uzaklardayım. Bu adil değil dostum.
Angelico: Hayır Randall. Seninki bir bağlılık, benimki ise ihtiyaç. Yemek yemek gibi, su içmek gibi. Erkeklerin 100'de 99'u penisleri tarafından yönetilir. Ben onlardan biri değilim adamım. İhtiyacımı karşılayıp beynimi berraklaştırıyorum. Kendini anlamalısın Randall. Kendi arzularını tamamlayamamış zayıf bir erkek besin zincirinde en alt katmandadır. Önce onu yönetmelisin. Penisini... Eğer o seni yönetirse hiçbir zaman sağlıklı düşünmezsin. Önünü göremezsin. Oysa ki kolumuz gibi bir et parçası. Koldan daha değersiz bir organdan bahsediyoruz. Ama hayatımızın ana odağını o oluşturuyor. Soruların var Randall. Cevaplar arıyorsun, neler yapacağını düşünüyorsun. Aklına gelen ilk çözüm karın oluyor. Herkes evlenir ve mutlu bir yuva kurmaya çalışır. Her erkeğin bu serüvende arkasında duran güçlü bir karısı vardır. Çoğu erkek onlar tarafından yönetilir. Çünkü penislerini yöneten de beyinlerini yöneten de karılarıdır. Fakat benim merak ettiğim, başka bir kadın ihtiyacımız olan cevap mı?
Bir sigara yakıyor Angelico. Gözlerini kapatıp küvetin başına kafasını koyuyor. Kameralar kapanıyor.
Val Venis ve Tyler Breeze geliyor. Maryse'de onları takip ediyor. İkili yavaş adımlarla ringe doğru ilerliyor. Sonrasında önce Val çelik merdivenlerden çıkıyor. Ardından Maryse çıkıyor ve Val ipi ayağıyla açıyor. Maryse açtığı ipin arasından ringe giriyor. Sonrasında Val ile Maryse dans ederken Maryse, Val'ın havlusunu çıkartıyor. Breeze'de peşlerinden ringe giriyor. Sonrasında rakiplerini beklemeye başlıyorlar.
Enzo Amore ve Chris Brookes ikilisi geliyor. İkili ringe doğru yürüyorlar. Sonrasında Enzo ringin altından kayarak ringe giriyor. Brookes ise aprona çıkıyor ve oradan ringe giriyor. Enzo taunt atıyor. Sonrasında iki takım üyeleri birbirlerini süzüyorlar. Brookes ve Breeze köşelerine geçiyor! Enzo Amore ve Val Venis başlayacak! Hakem startı veriyor ve maç başlıyor!
OG Bloodline ("El Emin" Chris Brookes & Enzo Amore) vs. The SEX
Maç başladı Enzo ve Val içeride başlıyor. Val hızla bir Big Boot sallıyor fakat Enzo bundan eğiliyor ve Val'ın arkasından Sleeper Hold'la yapışıyor. Val bir süre sonra Enzo'yu üstüden atmayı başarıyor. Fakat Enzo hızla kalkıyor ve Val'ın üstüne koşuyor. Val'ın altından kayıp geçiyor! Val şaşkınca ona bakıyor. Sonrasında bir yumruk sallıyor ama bu yumruğu Arm Dragle counterlıyor. OMG! Val sinirleniyor. Enzo taunt atıyor. Breeze, Val'dan tag istiyor. Val tag'i veriyor fakat verir vermez Enzo'ya bir şamarı yapıştırıyor! Enzo yüzünü tutarak geri çekiliyor. Hakem Val'la ilgilendiği sırada Breeze ani bir Eye Poke! Ardından O'CONNOR ROLL 1.......2....... KICKOUT!
Enzo bundan kurtuluyor. Breeze hızla iplerden sekiyor ve BEAUTY SHOT! Fakat Enzo, Breeze'in bacağını havada yakalıyor ve CATAPULT! Kendi tarafındaki köşeye çarptırıyor Breeze'in kafasını! Sonrasında Brookes'e tag veriyor. Brookes iplerden sekiyor ve bir Big Boot! Ardından Tag'i tekrar Enzo'ya veriyor. Enzo Second Rope'a çıkıyor ve DDG! Fakat hayır! Breeze onu Exploder Suplex'le yakalıyor. Fakat Enzo'da buna izin vermiyor! Enzo'dan bir Dropkick geliyor. Breeze kendi köşesine geri geri çekiliyor. Val sırtına dokunarak Tag'i alıyor.
Enzo, Val girer girmez yumrukları savurmaya başlıyor fakat Val bir anda Enzo'yu üstünden itiyor! Hızla ringe giriyor. Enzo'nun üstüne koşuyor fakat Enzo bir anda Small Package! 1........2....... KICKOUT! Val geri geri Enzo'ların köşesine gidiyor. O sırada onu Brookes kolundan tutuyor fakat Brookes'e sağlam bir yumruğu geçiriyor! Brookes yere yapışıyor. O sırada Enzo tekrardan School Boy Roll Up! Fakat Val bundan tekte atıyor. Enzo geri geri köşeye fırlıyor. Val, Enzo'nun üstüne koşuyor! Enzo gelişine bir Big Boot! Ardından Second Rope'a geçiyor ve DDG! Fakat Val bunu bir Chopla karşılıyor! Enzo göğsünü tutarak yere yapışıyor! Val ardından tutuyor ve BIG PACKAGE! 1.......2....... O sırada Brookes içeri giriyor!
Randy Orton: Bir haftadır evden uzağım. Bekar hayatı fena değil. Yalnızlık... Hiç fena değil. Kendime geldiğimi, enerjimi topladığımı hissediyorum. Seninle hemen hemen her gün dövüşüyoruz. Güçlendiğimi görüyorum. Suratımdaki yaraları umursamıyorum, onlar beni görünenin aksine iyileştiriyorlar. Senin gibi düşünüyor, neredeyse senin gibi yaşıyorum. Fakat önümü göremiyorum. Ne yapmalı? Sen her gün farklı bir kadını becerirken ben eşimden çok uzaklardayım. Bu adil değil dostum.
Angelico: Hayır Randall. Seninki bir bağlılık, benimki ise ihtiyaç. Yemek yemek gibi, su içmek gibi. Erkeklerin 100'de 99'u penisleri tarafından yönetilir. Ben onlardan biri değilim adamım. İhtiyacımı karşılayıp beynimi berraklaştırıyorum. Kendini anlamalısın Randall. Kendi arzularını tamamlayamamış zayıf bir erkek besin zincirinde en alt katmandadır. Önce onu yönetmelisin. Penisini... Eğer o seni yönetirse hiçbir zaman sağlıklı düşünmezsin. Önünü göremezsin. Oysa ki kolumuz gibi bir et parçası. Koldan daha değersiz bir organdan bahsediyoruz. Ama hayatımızın ana odağını o oluşturuyor. Soruların var Randall. Cevaplar arıyorsun, neler yapacağını düşünüyorsun. Aklına gelen ilk çözüm karın oluyor. Herkes evlenir ve mutlu bir yuva kurmaya çalışır. Her erkeğin bu serüvende arkasında duran güçlü bir karısı vardır. Çoğu erkek onlar tarafından yönetilir. Çünkü penislerini yöneten de beyinlerini yöneten de karılarıdır. Fakat benim merak ettiğim, başka bir kadın ihtiyacımız olan cevap mı?
Bir sigara yakıyor Angelico. Gözlerini kapatıp küvetin başına kafasını koyuyor. Kameralar kapanıyor.
Val Venis ve Tyler Breeze geliyor. Maryse'de onları takip ediyor. İkili yavaş adımlarla ringe doğru ilerliyor. Sonrasında önce Val çelik merdivenlerden çıkıyor. Ardından Maryse çıkıyor ve Val ipi ayağıyla açıyor. Maryse açtığı ipin arasından ringe giriyor. Sonrasında Val ile Maryse dans ederken Maryse, Val'ın havlusunu çıkartıyor. Breeze'de peşlerinden ringe giriyor. Sonrasında rakiplerini beklemeye başlıyorlar.
Enzo Amore ve Chris Brookes ikilisi geliyor. İkili ringe doğru yürüyorlar. Sonrasında Enzo ringin altından kayarak ringe giriyor. Brookes ise aprona çıkıyor ve oradan ringe giriyor. Enzo taunt atıyor. Sonrasında iki takım üyeleri birbirlerini süzüyorlar. Brookes ve Breeze köşelerine geçiyor! Enzo Amore ve Val Venis başlayacak! Hakem startı veriyor ve maç başlıyor!
OG Bloodline ("El Emin" Chris Brookes & Enzo Amore) vs. The SEX
Maç başladı Enzo ve Val içeride başlıyor. Val hızla bir Big Boot sallıyor fakat Enzo bundan eğiliyor ve Val'ın arkasından Sleeper Hold'la yapışıyor. Val bir süre sonra Enzo'yu üstüden atmayı başarıyor. Fakat Enzo hızla kalkıyor ve Val'ın üstüne koşuyor. Val'ın altından kayıp geçiyor! Val şaşkınca ona bakıyor. Sonrasında bir yumruk sallıyor ama bu yumruğu Arm Dragle counterlıyor. OMG! Val sinirleniyor. Enzo taunt atıyor. Breeze, Val'dan tag istiyor. Val tag'i veriyor fakat verir vermez Enzo'ya bir şamarı yapıştırıyor! Enzo yüzünü tutarak geri çekiliyor. Hakem Val'la ilgilendiği sırada Breeze ani bir Eye Poke! Ardından O'CONNOR ROLL 1.......2....... KICKOUT!
Enzo bundan kurtuluyor. Breeze hızla iplerden sekiyor ve BEAUTY SHOT! Fakat Enzo, Breeze'in bacağını havada yakalıyor ve CATAPULT! Kendi tarafındaki köşeye çarptırıyor Breeze'in kafasını! Sonrasında Brookes'e tag veriyor. Brookes iplerden sekiyor ve bir Big Boot! Ardından Tag'i tekrar Enzo'ya veriyor. Enzo Second Rope'a çıkıyor ve DDG! Fakat hayır! Breeze onu Exploder Suplex'le yakalıyor. Fakat Enzo'da buna izin vermiyor! Enzo'dan bir Dropkick geliyor. Breeze kendi köşesine geri geri çekiliyor. Val sırtına dokunarak Tag'i alıyor.
Enzo, Val girer girmez yumrukları savurmaya başlıyor fakat Val bir anda Enzo'yu üstünden itiyor! Hızla ringe giriyor. Enzo'nun üstüne koşuyor fakat Enzo bir anda Small Package! 1........2....... KICKOUT! Val geri geri Enzo'ların köşesine gidiyor. O sırada onu Brookes kolundan tutuyor fakat Brookes'e sağlam bir yumruğu geçiriyor! Brookes yere yapışıyor. O sırada Enzo tekrardan School Boy Roll Up! Fakat Val bundan tekte atıyor. Enzo geri geri köşeye fırlıyor. Val, Enzo'nun üstüne koşuyor! Enzo gelişine bir Big Boot! Ardından Second Rope'a geçiyor ve DDG! Fakat Val bunu bir Chopla karşılıyor! Enzo göğsünü tutarak yere yapışıyor! Val ardından tutuyor ve BIG PACKAGE! 1.......2....... O sırada Brookes içeri giriyor!
3!
Kazanan: The SEX
Bozuyor tuşu! Bozuyor ama hakem 3'ü vurduğunu, Brookes'a yetişemediğini söylüyor! Brookes hakemle didişirken Venis ve Breeze hemen Maryse'nin yanına inip galibiyeti kutlamaya başlıyorlar. Venis Maryse'yi tebrik ediyor. İlk defa onlara ucuz bir zafer hediye etti. Breeze de memnun. Venis Maryse'yi gardına alarak alnından öpüyor. Televizyon Şampiyonluğunu da alıyor ondan. O sırada iplere yaslanarak aşağıya, kendilerine doğru söylenen Brookes dikkatlerini çekiyor. Brookes Maryse'i hedef alarak öfke kusuyor. Söylediklerini kesik kesik duyabiliyoruz ancak. Maryse gülüp geçiyor. Venis de öyle. Breeze ise öfkeli bir surat ifadesiyle Venis'i dürtüyor ve şehadet parmağını kaldırıyor yavaşça! Tyler Breeze OG Bloodline'ın tauntunu yapıyor!!
Venis kahkahayı patlatıyor. O da gülerek Breeze'ye katılıyor. Parmaklarını yavaşça havaya kaldırıp tauntu atıyorlar. Fakat Brookes daha fazla dayanamıyor! Tope Con Giro'yla üçünün üzerine atlıyor. Maryse de nasibini alıyor bu darbeden. Brookes hemen Venis'e üşüşüyor. Tekmeler savurduktan sonra harika bir Jumping Senton. Breeze yetişiyor ama. Brookes'u kendine çevirip yumruk sa- Brookes hazırlıklı, sert bir elbow. Ardından forearm smash. Enzo da yetişiyor şimdi. Breeze'yi kaldırıp direğe fırlatıyorlar. Breeze tıra çarpmışa dönüyor. Kafasını çarpıyor feci şekilde. Bilinçsiz bir halde yere yığılıyor. Enzo Brookes'a bir şeyler söyledikten sonra Venis'i ringe atıyorlar. Maryse de yavaştan toparlanıyor. Enzo Venis'i kolundan tutuyor, JawdonZo!
Maryse ringe baktığında çığlık atıyor. Ringe giremiyor ama kenardan yalvar yakar durmalarını istiyor. Enzo onu umursamıyor bile. Venis'i mefta etmenin mutluluğu içinde, Brookes'a bakıp "sıra sende" diyor. Brookes yerdeki Venis'in başında dikiliyor. Maryse'nin yakarışları ekranlara kadar geliyor. Brookes bir an için ona dönüyor. Maryse ellerini birleştirip özür diler bir tavırla, durmasını rica ediyor. Brookes'un suratında en ufak bir emare yok. Yere çömelip Venis'e sert bir tokat atıyor Maryse'nin gözlerinin içine baka baka! Ardından Octopus Hold! Octopus Hold bağlıyor!
Venis acı içinde defalarca yere vuruyor. Acının bitmesi için her yolu deniyor ama Brookes bırakmıyor. Venis'in kurtuluşu yok. Breeze hala ringin dışında ölü gibi yatıyor. Maryse'nin ise bağırmaktan başka çaresi yok. Enzo da onu kontrol ediyor her ihtimale karşın. Maryse bağırıyor çağırıyor ama Brookes bırakmıyor. Maryse yerdeki, Venis'in havlusunu alıp ringe fırlatıyor. Bu onun bir nevi pes ediyoruz deme şekli. Enzo gülüyor. Brookes kilidi devam ettirirken Enzo havluyu alıp kasıklarına sokuyor! İyice terini aldıktan sonra çıkarıp Maryse'e doğru fırlatıyor! İğrenç. Maryse endişe ve iğrentiyle olanları izlerken girişten gelen kişiyi görünce tuhaf bir umut ifadesi beliriyor suratında. O kişi...
Hala resmi olarak kocası olan The Miz! GM, özgüvenli adımlarla ringe doğru ilerliyor. Maryse hemen ona doğru koşup OG Bloodline'ın bu zulmü sonlandırmasını sağlamasını istiyor. Miz Maryse'e tuhaf bir ifadeyle bakıyor. Fakat sonra, ciddiye almadan kayıtsızca ringe ilerliyor. Girmeden önce yerdeki Televizyon Şampiyonluğunu alıp, omzuna atıyor. Elinde bir mikrofon var. Brookes kilidi devam ettirirken Miz'in mikrofonu aracılığıyla Venis'in iniltilerini duyuyoruz. Miz diz çöküp, onu görmeyen Venis'e karşı konuşmaya başlıyor.
Kazanan: The SEX
Bozuyor tuşu! Bozuyor ama hakem 3'ü vurduğunu, Brookes'a yetişemediğini söylüyor! Brookes hakemle didişirken Venis ve Breeze hemen Maryse'nin yanına inip galibiyeti kutlamaya başlıyorlar. Venis Maryse'yi tebrik ediyor. İlk defa onlara ucuz bir zafer hediye etti. Breeze de memnun. Venis Maryse'yi gardına alarak alnından öpüyor. Televizyon Şampiyonluğunu da alıyor ondan. O sırada iplere yaslanarak aşağıya, kendilerine doğru söylenen Brookes dikkatlerini çekiyor. Brookes Maryse'i hedef alarak öfke kusuyor. Söylediklerini kesik kesik duyabiliyoruz ancak. Maryse gülüp geçiyor. Venis de öyle. Breeze ise öfkeli bir surat ifadesiyle Venis'i dürtüyor ve şehadet parmağını kaldırıyor yavaşça! Tyler Breeze OG Bloodline'ın tauntunu yapıyor!!
Venis kahkahayı patlatıyor. O da gülerek Breeze'ye katılıyor. Parmaklarını yavaşça havaya kaldırıp tauntu atıyorlar. Fakat Brookes daha fazla dayanamıyor! Tope Con Giro'yla üçünün üzerine atlıyor. Maryse de nasibini alıyor bu darbeden. Brookes hemen Venis'e üşüşüyor. Tekmeler savurduktan sonra harika bir Jumping Senton. Breeze yetişiyor ama. Brookes'u kendine çevirip yumruk sa- Brookes hazırlıklı, sert bir elbow. Ardından forearm smash. Enzo da yetişiyor şimdi. Breeze'yi kaldırıp direğe fırlatıyorlar. Breeze tıra çarpmışa dönüyor. Kafasını çarpıyor feci şekilde. Bilinçsiz bir halde yere yığılıyor. Enzo Brookes'a bir şeyler söyledikten sonra Venis'i ringe atıyorlar. Maryse de yavaştan toparlanıyor. Enzo Venis'i kolundan tutuyor, JawdonZo!
Maryse ringe baktığında çığlık atıyor. Ringe giremiyor ama kenardan yalvar yakar durmalarını istiyor. Enzo onu umursamıyor bile. Venis'i mefta etmenin mutluluğu içinde, Brookes'a bakıp "sıra sende" diyor. Brookes yerdeki Venis'in başında dikiliyor. Maryse'nin yakarışları ekranlara kadar geliyor. Brookes bir an için ona dönüyor. Maryse ellerini birleştirip özür diler bir tavırla, durmasını rica ediyor. Brookes'un suratında en ufak bir emare yok. Yere çömelip Venis'e sert bir tokat atıyor Maryse'nin gözlerinin içine baka baka! Ardından Octopus Hold! Octopus Hold bağlıyor!
Venis acı içinde defalarca yere vuruyor. Acının bitmesi için her yolu deniyor ama Brookes bırakmıyor. Venis'in kurtuluşu yok. Breeze hala ringin dışında ölü gibi yatıyor. Maryse'nin ise bağırmaktan başka çaresi yok. Enzo da onu kontrol ediyor her ihtimale karşın. Maryse bağırıyor çağırıyor ama Brookes bırakmıyor. Maryse yerdeki, Venis'in havlusunu alıp ringe fırlatıyor. Bu onun bir nevi pes ediyoruz deme şekli. Enzo gülüyor. Brookes kilidi devam ettirirken Enzo havluyu alıp kasıklarına sokuyor! İyice terini aldıktan sonra çıkarıp Maryse'e doğru fırlatıyor! İğrenç. Maryse endişe ve iğrentiyle olanları izlerken girişten gelen kişiyi görünce tuhaf bir umut ifadesi beliriyor suratında. O kişi...
Hala resmi olarak kocası olan The Miz! GM, özgüvenli adımlarla ringe doğru ilerliyor. Maryse hemen ona doğru koşup OG Bloodline'ın bu zulmü sonlandırmasını sağlamasını istiyor. Miz Maryse'e tuhaf bir ifadeyle bakıyor. Fakat sonra, ciddiye almadan kayıtsızca ringe ilerliyor. Girmeden önce yerdeki Televizyon Şampiyonluğunu alıp, omzuna atıyor. Elinde bir mikrofon var. Brookes kilidi devam ettirirken Miz'in mikrofonu aracılığıyla Venis'in iniltilerini duyuyoruz. Miz diz çöküp, onu görmeyen Venis'e karşı konuşmaya başlıyor.
The Miz: Ne umuyordun ki? Önünden çekilip "buyur karım senindir" dememi mi? Arka alanda, ringde, soyunma odanda bile elini kolunu sallayarak gezmene izin vereceğimi mi? Serseri itin teki olabilirsin ama ondan da önce büyük bir aptalsın Val. Yaptığımız her şeyin bir sonucu vardır. Katlanmamız gereken şeyler... Maryse'nin evli olduğunu bile bile bir yavşağa yakışacak şekilde ona yürüyerek bunları hak ettin. Hatta daha fazlasını. İnan bana, çok daha kötüsünü hak ediyorsun ve bunu yapacağım. Henüz hiçbir şey görmedin. Sen benden karımı aldın. Ben ise... Ben ise her şeyini alacağım Val. Kemerini, karizmanı, kariyerini ve daima kurmaya çalışıp yıktığın aileni... İnsan hiçbir zaman sahip olmadığı ve olamayacağı bir şeyi başkalarında da görmek istemiyor, değil mi? Benim ailemi çaldın orospu çocuğu! Yuvamı yıktın. Burada olduğum sürece sana nefes almak haram.
Miz, Televizyon Şampiyonluğu'nu omuzlarından silkip seyrediyor. Sonra onu bitkin bir halde onu izleyen Venis'e çeviriyor.
The Miz: Money In The Bank'te o kemerine de elveda diyeceksin. Normalde meclise giderim. Oh, evet ben demokrasiye inanırım ama bugün, pek inanasım yok, biliyor musun? Money In The Bank'te Televizyon Şampiyonluğunu bir merdiven maçında Chris Brookes'a karşı savunacaksın! Dahası var...
Miz, Televizyon Şampiyonluğu'nu omuzlarından silkip seyrediyor. Sonra onu bitkin bir halde onu izleyen Venis'e çeviriyor.
The Miz: Money In The Bank'te o kemerine de elveda diyeceksin. Normalde meclise giderim. Oh, evet ben demokrasiye inanırım ama bugün, pek inanasım yok, biliyor musun? Money In The Bank'te Televizyon Şampiyonluğunu bir merdiven maçında Chris Brookes'a karşı savunacaksın! Dahası var...
Miz ayağa kalkıp ringde bir tur atıyor. Önce Breeze'ye, sonra ringin dışında olanları endişeyle izleyen Maryse'e bakarak konuşmaya devam ediyor.
The Miz: Tyler Breeze ve sen, Maryse, sakın ama sakın bir çılgınlık yapmayı düşünmeyin. Çünkü bu maçtan yasaklısınız! Ringe adım attığınız anda sözleşmeleriniz feshedilecek. Yerinizde olsam soyunma odasında stresten tırnaklarımı yiyerek Venis'in başına gelecekleri izlerim.
Miz anonsu bitirip mikrofonu yere attığında Maryse'yle bakışıyorlar. Maryse'nin yüzünden düşen bin parça. Miz ise öfkesini kusmanın verdiği rahatlıkla onu izliyor. Sakin bakışlarıyla onu kudurtmaya çalışıyor adeta. Ekran ortadan ikiye bölünüp Maryse ve Miz'in bakışmalarıyla reklamlara gidiyoruz.
Mükemmel diye bir şey yok. Mükemmel iş, mükemmel hayat... Mükemmel insan. Gerçeklikten temelli koptuğum günlere dönüp baktığımda bu baskının beni nasıl ezdiğini fark ediyorum. Göğüs kafesimi sıkıştırıyor, başımı çatlatıyor, gözlerimin ferini söndürüyordu. O zamanlarda kendimden beklentim buydu. Evet, sana diyorum, mükemmel olmalısın. Bir kez bile "niye" diye sormadığıma şaşarım. Niye mükemmel olmalıyım ki? Benim dışımda her şey kusursuz mu? Başkalarının fikirlerine fazla önem veriyordum. Hatta kendi fikirlerimden de önceliyordum. Onların standartlarına endeksliydim. Bu, bir insanın kendine yapacağı en büyük saygısızlıklardan biridir. Bir problem olduğunu biliyordum ama ne olduğunu bilmiyordum. İster inanın ister inanmayın, delirmekle akışta olmak arasında çok ince bir çizgi var ve eğer farkındalığınız yüksekse şanslısınızdır. Biraz acı çekersiniz, yine de şanslısınızdır. Cehalet mutluluk olabilir ama mutluluk, erdemi tek başına tanımlayamaz. Daha adalet vardır, ahlak vardır, sportmenlik...
Fark etmediğiniz bir problemi çözemezsiniz. Yaşadığım şeyleri kendime izah etmeye çalıştım. Neden diğer insanlar gibi normal değilsin? Neden aşırı, uç, ya hep ya hiççisin? Hayat ortalarda bir yerlerde değil midir? Beni bu raddeye getiren şeyleri masaya döktüm ve kendime karşı dürüst oldum. Hayal kırıklığı olduğuma inanıyordum. Kaybetmiştim. Peki ama bu bir son muydu? Hayata küsmeli, kendimi cezalandırmalı mıydım? Hislerim bunları destekliyordu ama tamamen baskılanmış yanım.... Zayıflamış sağduyum utangaç bir çocuk gibi fark edilmek istemeden el kaldırıyordu, söz almak için... Ona söz hakkı verdim. Başlarda ona hak vermek her ne kadar zor olsa da ona bir fırsat vermek istedim. Beni ayağa kaldıran şey de bu oldu. Belki klişe diyeceksiniz, belki yargılayacaksınız, küçümseyeceksiniz... Ama hayatın kendisi bir klişe değil midir?.. Kaybettim, öğrendim ve şimdi...
kazanmaya geliyorum.
KINGPIN BURADA! PURE Şampiyonu Will Ospreay, stage'de beliriyor! Yanında Don Callis var. Kapşonunu açıp yavaş adımlarla ringe doğru yürümeye başlıyor. Callisle birlikte yavaşça ringe doğru yürüyorlar. Ospreay, Don'a dönüyor. Don işareti verince ringe giriyor. Ardından ringe giriyor. Sonrasında iplerin üstüne çıkıp tauntunu atıyor ve Open Challenge için rakibini beklemeye başlıyor.
The Miz: Tyler Breeze ve sen, Maryse, sakın ama sakın bir çılgınlık yapmayı düşünmeyin. Çünkü bu maçtan yasaklısınız! Ringe adım attığınız anda sözleşmeleriniz feshedilecek. Yerinizde olsam soyunma odasında stresten tırnaklarımı yiyerek Venis'in başına gelecekleri izlerim.
Miz anonsu bitirip mikrofonu yere attığında Maryse'yle bakışıyorlar. Maryse'nin yüzünden düşen bin parça. Miz ise öfkesini kusmanın verdiği rahatlıkla onu izliyor. Sakin bakışlarıyla onu kudurtmaya çalışıyor adeta. Ekran ortadan ikiye bölünüp Maryse ve Miz'in bakışmalarıyla reklamlara gidiyoruz.
Mükemmel diye bir şey yok. Mükemmel iş, mükemmel hayat... Mükemmel insan. Gerçeklikten temelli koptuğum günlere dönüp baktığımda bu baskının beni nasıl ezdiğini fark ediyorum. Göğüs kafesimi sıkıştırıyor, başımı çatlatıyor, gözlerimin ferini söndürüyordu. O zamanlarda kendimden beklentim buydu. Evet, sana diyorum, mükemmel olmalısın. Bir kez bile "niye" diye sormadığıma şaşarım. Niye mükemmel olmalıyım ki? Benim dışımda her şey kusursuz mu? Başkalarının fikirlerine fazla önem veriyordum. Hatta kendi fikirlerimden de önceliyordum. Onların standartlarına endeksliydim. Bu, bir insanın kendine yapacağı en büyük saygısızlıklardan biridir. Bir problem olduğunu biliyordum ama ne olduğunu bilmiyordum. İster inanın ister inanmayın, delirmekle akışta olmak arasında çok ince bir çizgi var ve eğer farkındalığınız yüksekse şanslısınızdır. Biraz acı çekersiniz, yine de şanslısınızdır. Cehalet mutluluk olabilir ama mutluluk, erdemi tek başına tanımlayamaz. Daha adalet vardır, ahlak vardır, sportmenlik...
Fark etmediğiniz bir problemi çözemezsiniz. Yaşadığım şeyleri kendime izah etmeye çalıştım. Neden diğer insanlar gibi normal değilsin? Neden aşırı, uç, ya hep ya hiççisin? Hayat ortalarda bir yerlerde değil midir? Beni bu raddeye getiren şeyleri masaya döktüm ve kendime karşı dürüst oldum. Hayal kırıklığı olduğuma inanıyordum. Kaybetmiştim. Peki ama bu bir son muydu? Hayata küsmeli, kendimi cezalandırmalı mıydım? Hislerim bunları destekliyordu ama tamamen baskılanmış yanım.... Zayıflamış sağduyum utangaç bir çocuk gibi fark edilmek istemeden el kaldırıyordu, söz almak için... Ona söz hakkı verdim. Başlarda ona hak vermek her ne kadar zor olsa da ona bir fırsat vermek istedim. Beni ayağa kaldıran şey de bu oldu. Belki klişe diyeceksiniz, belki yargılayacaksınız, küçümseyeceksiniz... Ama hayatın kendisi bir klişe değil midir?.. Kaybettim, öğrendim ve şimdi...
kazanmaya geliyorum.
KINGPIN BURADA! PURE Şampiyonu Will Ospreay, stage'de beliriyor! Yanında Don Callis var. Kapşonunu açıp yavaş adımlarla ringe doğru yürümeye başlıyor. Callisle birlikte yavaşça ringe doğru yürüyorlar. Ospreay, Don'a dönüyor. Don işareti verince ringe giriyor. Ardından ringe giriyor. Sonrasında iplerin üstüne çıkıp tauntunu atıyor ve Open Challenge için rakibini beklemeye başlıyor.
Bir süre kimse gelmiyor. Sting'in müziği kesiliyor.. Arka alana gidiyoruz..
Gorilla Position masasına gömülmüş bir halde yatan Sting'i görüyoruz! OMG! Tüm hakemler ve görevliler + PGW yetkilileri onunla ilgileniyor. O sırada arkasında House Of Black ekibini arka alana doğru ilerlerken görüyoruz. Tüm görevliler seferber olmuş Sting'le ilgilenmeye devam ederken o da ne!? Sting, hakemin üniformasına tutunarak kalkıyor ve ringe doğru seke seke yürümeye başlıyor. Sırtını tutuyor. Kambur bir adam gibi ringe yürüyor. Pek çok hakem onunla yanında ilerliyor. Ringin altından kayarak ringe giriyor ve zar zor köşeye tutunarak kalkmaya çalışıyor.
Gorilla Position masasına gömülmüş bir halde yatan Sting'i görüyoruz! OMG! Tüm hakemler ve görevliler + PGW yetkilileri onunla ilgileniyor. O sırada arkasında House Of Black ekibini arka alana doğru ilerlerken görüyoruz. Tüm görevliler seferber olmuş Sting'le ilgilenmeye devam ederken o da ne!? Sting, hakemin üniformasına tutunarak kalkıyor ve ringe doğru seke seke yürümeye başlıyor. Sırtını tutuyor. Kambur bir adam gibi ringe yürüyor. Pek çok hakem onunla yanında ilerliyor. Ringin altından kayarak ringe giriyor ve zar zor köşeye tutunarak kalkmaya çalışıyor.
Hakem: Sting, başlayamayacak gibisin. Bu maçı başlatmam doğru olmaz.
Sting: Başlat şu lanet maçı! Lanet kıçım bundan çok daha kötü tekmeler gördü!
Hakem: O zaman hazır olmanı bekliyorum!
Sting köşeye tutunarak kalkıyor ve işareti veriyor. Hakem de Sting'den onayı alıp Ospreay'den de kemeri alıyor ve havaya kaldırıyor. Sonrasında işareti veriyor ve zil çalıyor!
Sting: Başlat şu lanet maçı! Lanet kıçım bundan çok daha kötü tekmeler gördü!
Hakem: O zaman hazır olmanı bekliyorum!
Sting köşeye tutunarak kalkıyor ve işareti veriyor. Hakem de Sting'den onayı alıp Ospreay'den de kemeri alıyor ve havaya kaldırıyor. Sonrasında işareti veriyor ve zil çalıyor!
PGW Pure Championship
Sting vs. Will Ospreay (c)
Maç başladı. İkili Collar and Elbow Tie Up bağlıyor. Sting headlockla üstünlük kursa bile Ospreay sırtına sağlam bir yumruk atıyor ve kilitten kolayca kurtulmayı başarıyor. Sting sırtını tutarak yere yıkılıyor falan ipleri tutarak hızla kalkıyor ve iplerden sekiyor fakat gelişine Ospreayden bir Frankensteiner! Sting yere yapışıyor ve acıyla kıvranarak sırtını tutuyor. Ospreay üstüne yatıyor Tuş. 1... Sting direkt Kickout. Will, Sting'in sırtını hedef alıyor. Yerde sırtına sırtına shoot kickler vuruyor. Sting iplere doğru sürünüyor ve ayaklanıyor. Ospreay bir anda Robinson Special! Sting'in tam çeneye oturuyor! Sting bu hareketle ring dışına fırlıyor! Ospreay iplerden sekiyor ve SASUKE SPECIAL! İkili yerdeler. Ospreay hızlı kalkıyor. Sting kalkmakta zorlanıyor. Ospreay, Sting'i kaldırıyor ve kolundan tutuyor. Bariyerlere doğru fırlatıyor! Sting sertçe bariyerlere çarpıyor! Ardından tutuyor ve hızla aprona fırlatıyor. Sting sırtını aprona çok sert çarpıyor ve acıyla yerde kıvranıyor! Ospreay, Sting'i tutuyor ve bu sefer de çelik merdivenlere doğru fırlatıyor! Sting acıyla yerde kıvranıyor! Ospreay hızla ringe dalıp hakemin Count'ı saymasını beklemeye başlıyor! Count 5te! Hakem saymaya devam ediyor! 5........6.........7...........8......... Sting çelik merdivene tutunarak kalkıyor fakat girebilecek mi!? 9........
Kendisini son anda ringe atmayı başarıyor! Ospreay sinirle Sting'e stomplar vurmaya başlıyor! Hakem sayıyor 1.....2....3.....4.... Ospreay bıraktı! Sting'in kalkmasını bekliyor! Hızla iplere doğru koşuyor ve OSCUTTER! FAKAT HAYIR! STING BUNU SCORPION DEATH DROPLA KARŞILIYORRR! İKİSİ DE YERDE! İKİLİ ACIYLA YATIYOR! BİR SÜRE SONRA STING, OSPREAY'İN ÜSTÜNE SÜRÜNÜYOR VE TUŞ! 1........2........
Sting vs. Will Ospreay (c)
Maç başladı. İkili Collar and Elbow Tie Up bağlıyor. Sting headlockla üstünlük kursa bile Ospreay sırtına sağlam bir yumruk atıyor ve kilitten kolayca kurtulmayı başarıyor. Sting sırtını tutarak yere yıkılıyor falan ipleri tutarak hızla kalkıyor ve iplerden sekiyor fakat gelişine Ospreayden bir Frankensteiner! Sting yere yapışıyor ve acıyla kıvranarak sırtını tutuyor. Ospreay üstüne yatıyor Tuş. 1... Sting direkt Kickout. Will, Sting'in sırtını hedef alıyor. Yerde sırtına sırtına shoot kickler vuruyor. Sting iplere doğru sürünüyor ve ayaklanıyor. Ospreay bir anda Robinson Special! Sting'in tam çeneye oturuyor! Sting bu hareketle ring dışına fırlıyor! Ospreay iplerden sekiyor ve SASUKE SPECIAL! İkili yerdeler. Ospreay hızlı kalkıyor. Sting kalkmakta zorlanıyor. Ospreay, Sting'i kaldırıyor ve kolundan tutuyor. Bariyerlere doğru fırlatıyor! Sting sertçe bariyerlere çarpıyor! Ardından tutuyor ve hızla aprona fırlatıyor. Sting sırtını aprona çok sert çarpıyor ve acıyla yerde kıvranıyor! Ospreay, Sting'i tutuyor ve bu sefer de çelik merdivenlere doğru fırlatıyor! Sting acıyla yerde kıvranıyor! Ospreay hızla ringe dalıp hakemin Count'ı saymasını beklemeye başlıyor! Count 5te! Hakem saymaya devam ediyor! 5........6.........7...........8......... Sting çelik merdivene tutunarak kalkıyor fakat girebilecek mi!? 9........
Kendisini son anda ringe atmayı başarıyor! Ospreay sinirle Sting'e stomplar vurmaya başlıyor! Hakem sayıyor 1.....2....3.....4.... Ospreay bıraktı! Sting'in kalkmasını bekliyor! Hızla iplere doğru koşuyor ve OSCUTTER! FAKAT HAYIR! STING BUNU SCORPION DEATH DROPLA KARŞILIYORRR! İKİSİ DE YERDE! İKİLİ ACIYLA YATIYOR! BİR SÜRE SONRA STING, OSPREAY'İN ÜSTÜNE SÜRÜNÜYOR VE TUŞ! 1........2........
KICKOUT!
Sting zar zor kalkıyor fakat Ospreay, yanındaki iplerden destek alarak Sting'den önce kalkıyor! Sting'in sırtına sağlam bir yumruk geçiriyor! Sting dizlerinin üstüne çöküyor! Ospreay geri geri köşeye çekiliyor. Koşarak HIDDEN BLADE! Fakat Sting aniden ayaklanıp bir dirseği geçiriyor! Ospray'in tam suratına! Ospreay'i kaldırıyor ve kafasını seri bir şekilde köşeye vurmaya başlıyor! Seyirciler sayıyor! 1-2-3-4-5-6-7-8-9---10!! Ardından köşeye sabitliyor ve karşı köşeye geçiyor. Stinger Splash için koşuyor fakat sırtını tutarak yere yığılıyor! Maç öncesi aldığı darbeler Sting'in başını ağrıtmaya devam ediyor! Ospreay koşarak bir Standing Shooting Star! Tuşa gidiyor! 1........2....... KICKOUT! Ospreay hızla Sting'i powerbomb şeklinde tutuyor ve kaldırıyor. STYLES CLASH! TUŞ! 1........2........
KICKOUT! STING DİRENİYOR! STİNG DİRENİYOR! Sting ayaklanmaya çalışırken Ospreay sağlam bir tokadı yapıştırıyor!
Will Ospreay: Hadi yaşlı adam! Hem onların hem de kendi zamanından çalıyorsun!
Sting zar zor kalkıyor fakat Ospreay, yanındaki iplerden destek alarak Sting'den önce kalkıyor! Sting'in sırtına sağlam bir yumruk geçiriyor! Sting dizlerinin üstüne çöküyor! Ospreay geri geri köşeye çekiliyor. Koşarak HIDDEN BLADE! Fakat Sting aniden ayaklanıp bir dirseği geçiriyor! Ospray'in tam suratına! Ospreay'i kaldırıyor ve kafasını seri bir şekilde köşeye vurmaya başlıyor! Seyirciler sayıyor! 1-2-3-4-5-6-7-8-9---10!! Ardından köşeye sabitliyor ve karşı köşeye geçiyor. Stinger Splash için koşuyor fakat sırtını tutarak yere yığılıyor! Maç öncesi aldığı darbeler Sting'in başını ağrıtmaya devam ediyor! Ospreay koşarak bir Standing Shooting Star! Tuşa gidiyor! 1........2....... KICKOUT! Ospreay hızla Sting'i powerbomb şeklinde tutuyor ve kaldırıyor. STYLES CLASH! TUŞ! 1........2........
KICKOUT! STING DİRENİYOR! STİNG DİRENİYOR! Sting ayaklanmaya çalışırken Ospreay sağlam bir tokadı yapıştırıyor!
Will Ospreay: Hadi yaşlı adam! Hem onların hem de kendi zamanından çalıyorsun!
Sting'in saçlarından tutarak kaldırıyor fakat Sting, Ospreay'in burnuna sağlam bir yumruğu oturtuyor! Bu yumruktan sonra Ospreay'in burnu kırılıyor! Ospreay sersemleyerek Sting'e doğru geliyor!
Sting'den Kural İhlali: Yüze Kapalı Yumruk
Sting bacaklarından tutuyor ve yere çekiyor! SCORPION DEATHLOCK!! OSPREAY PES Mİ EDECEK!? OSPREAY DAYANMAYA ÇALIŞIYOR! STING SERTÇE SIKIYOR! OSPREAY İPLERE DOĞRU SÜRÜNÜYOR! OSPREAY İPLERİ TUTMAYI BAŞARIYOR!
Will Ospreay kalan Ropebreak hakkı: 2
Ospreay elini iplerden çekiyor. Çeker çekmez STING BACAĞINDAN TEKRAR RİNGİN ORTASINA ÇEKİYOR VE SCORPION DEATHLOCK! STING SIKMAYA DEVAM EDİYOR! OSPREAY BAYILMAK ÜZERE! HAKEM OSPREAY'İN NABZINI KONTROL EDİYOR! FAKAT HAYIR! OSPREAY BİR ANDA KALKIYOR! STING'İ DÖNDÜRÜYOR VE BACAKLARIYLA KÖŞEYE DOĞRU İTİYOR! STING SIRTINI KÖŞEYE VURUYOR! STING SIRTINI TUTARAK RİNGİN ORTASINDA DİZLERİNİN ÜSTÜNE ÇÖKÜYOR! Ospreay köşeye çekiliyor! Koşarak bir HIDDEN BLADE! Fakat bu yetmiyor! Ardından kaldırıyor! STORM BREAKERRRRRR! TUŞ! 1........2........
Sting'den Kural İhlali: Yüze Kapalı Yumruk
Sting bacaklarından tutuyor ve yere çekiyor! SCORPION DEATHLOCK!! OSPREAY PES Mİ EDECEK!? OSPREAY DAYANMAYA ÇALIŞIYOR! STING SERTÇE SIKIYOR! OSPREAY İPLERE DOĞRU SÜRÜNÜYOR! OSPREAY İPLERİ TUTMAYI BAŞARIYOR!
Will Ospreay kalan Ropebreak hakkı: 2
Ospreay elini iplerden çekiyor. Çeker çekmez STING BACAĞINDAN TEKRAR RİNGİN ORTASINA ÇEKİYOR VE SCORPION DEATHLOCK! STING SIKMAYA DEVAM EDİYOR! OSPREAY BAYILMAK ÜZERE! HAKEM OSPREAY'İN NABZINI KONTROL EDİYOR! FAKAT HAYIR! OSPREAY BİR ANDA KALKIYOR! STING'İ DÖNDÜRÜYOR VE BACAKLARIYLA KÖŞEYE DOĞRU İTİYOR! STING SIRTINI KÖŞEYE VURUYOR! STING SIRTINI TUTARAK RİNGİN ORTASINDA DİZLERİNİN ÜSTÜNE ÇÖKÜYOR! Ospreay köşeye çekiliyor! Koşarak bir HIDDEN BLADE! Fakat bu yetmiyor! Ardından kaldırıyor! STORM BREAKERRRRRR! TUŞ! 1........2........
3!!!
Kazanan ve Hâlâ PGW Pure Şampiyonu: Will Ospreay
Ospreay kemerini alıp arka alanın yolunu tutarken Malakai Black ve House Of Black hızla ringe koşuyor ve ringe giriyorlar! Sting'e saldırmaya devam ediyorlar! Sting'e üst üste stomplar! Yerde hızla stompluyorlar! Fakat birileri geliyor..
OG BLOODLINE! Enzo ve Brookes! Ellerinde sandalyelerle koşarak ringe dalıyorlar! Malakai, Buddy ve Brody çekiliyorlar. Enzo ve Brookes, Sting'le ilgilenirlerken kameralar burada kapanıyor.
Küçük ve eski bir depoyu andıran köpeğin bile durmayacağı bir yerde kartonların üzerinde elleri arkadan kelepçeli yatan Wes Lee, dışarıdan gelen bağırış çağırışlara uyanıyor. Kimseyi görmüyor ama konuşulanları rahatça duyuyor.
X: ¡TE LO RUEGO, NO LO HAGAS! TENGO HIJOS, TENGO ESPOSA, POR FAVOR
Kazanan ve Hâlâ PGW Pure Şampiyonu: Will Ospreay
Ospreay kemerini alıp arka alanın yolunu tutarken Malakai Black ve House Of Black hızla ringe koşuyor ve ringe giriyorlar! Sting'e saldırmaya devam ediyorlar! Sting'e üst üste stomplar! Yerde hızla stompluyorlar! Fakat birileri geliyor..
OG BLOODLINE! Enzo ve Brookes! Ellerinde sandalyelerle koşarak ringe dalıyorlar! Malakai, Buddy ve Brody çekiliyorlar. Enzo ve Brookes, Sting'le ilgilenirlerken kameralar burada kapanıyor.
Küçük ve eski bir depoyu andıran köpeğin bile durmayacağı bir yerde kartonların üzerinde elleri arkadan kelepçeli yatan Wes Lee, dışarıdan gelen bağırış çağırışlara uyanıyor. Kimseyi görmüyor ama konuşulanları rahatça duyuyor.
X: ¡TE LO RUEGO, NO LO HAGAS! TENGO HIJOS, TENGO ESPOSA, POR FAVOR
Y: Seni uyardık Romo. Bunu sen kendine yaptın. Neden bir karın ve çocukların olduğu gerçeği bunları yaparken aklına gelmedi?
X: Affet lütfen. Affet! Hata yaptım. Biliyorum. Bir daha olmayacak! Gidip o herifleri teker teker öldürürüm. Bir daha başına bela olmazlar. JEFE!
X: Affet lütfen. Affet! Hata yaptım. Biliyorum. Bir daha olmayacak! Gidip o herifleri teker teker öldürürüm. Bir daha başına bela olmazlar. JEFE!
Y: Ben oldukça merhametliyim Romo. Fakat enayi değilim. Bir kez daha ihanet etme şansını sana vermeyeceğim. Yaptığının bedelini öde.
Seri kurşun ve haykırış sesleri art arda geliyor. Tüm bunlar birkaç saniye sürüyor sadece ve bu süre, Wes için yetiyor da artıyor bile. Endişeyle sesin geldiği tarafa doğru odaklanıyor. Depodaki camlar alakasız bir yerde, sesin geldiği yeri göremiyor. O sırada kapı açılıyor.
Yüzüne ve kıyafetine kesik kesik sıçramış kan lekeleriyle Teoman, diğer adıyla El Jefe içeriye giriyor. Wes'e doğru yaklaşırken silahını beline yerleştiriyor. Wes silahı görmemiş gibi davranarak soğukkanlılığını korumaya çalışıyor.
Seri kurşun ve haykırış sesleri art arda geliyor. Tüm bunlar birkaç saniye sürüyor sadece ve bu süre, Wes için yetiyor da artıyor bile. Endişeyle sesin geldiği tarafa doğru odaklanıyor. Depodaki camlar alakasız bir yerde, sesin geldiği yeri göremiyor. O sırada kapı açılıyor.
Yüzüne ve kıyafetine kesik kesik sıçramış kan lekeleriyle Teoman, diğer adıyla El Jefe içeriye giriyor. Wes'e doğru yaklaşırken silahını beline yerleştiriyor. Wes silahı görmemiş gibi davranarak soğukkanlılığını korumaya çalışıyor.
"El Jefe" Teoman: İki haftada nasıl da zayıflamışsın. Sanırım Jiménez ve Vega, seni pek iyi ağırlamadı.
Wes cevap vermiyor.
Wes cevap vermiyor.
"El Jefe" Teoman: Sana, kendimi tanıtmış mıydım? Ben Teoman... Teoman Garza. Angel ve Humberto Garza'nın özbeöz kuzeni. Fakat onlar bu gerçeği hiç öğrenmediler. Uzaktan uzaktan izliyordum onları. Benimle aynı kanı taşıyanların, dünyanın öbür ucunda aynı sahnede neler yaptıklarını görmek... Bu hissi nasıl tarif edebilirim? Alakasız ipuçlarının, önceden sezdiğin bir şeyi yavaş yavaş doğrulaması gibi... Tatminkarlık. Başlarda, aileden kimseyi tanımazken, Garzaların nasıl insanlar olduğunu düşünüp dururdum. Kaç kişiler? Neler yaparlar? Neyle uğraşırlar? Acaba hiç, bilmedikleri bir kuzenleri olabileceğini düşünürler mi? PGW'den önce Angel ve Humberto'yu duymuştum. Meslektaş olduğumuzu öğrendiğimde gülerek ağladığımı hatırlıyorum. Gerçek olmasını istediğin bir çizgi film karakterini gerçek hayatta görmek gibiydi. O anda her şey kafamda belirdi. Ne istediğimi biliyordum artık, en büyük hayalimi keşfetmiştim: (Teoman'ın suratı tuhaf bir şekil alıyor.) Onlarla beraber bir takım olmak.... Angel, Humberto ve ben... Garzalar... Neler neler yapardık acaba? Fakat artık bu mümkün değil. Senin yüzünden! (Teoman'ın nemlenmiş gözleri birden bir caninin gözlerine dönüşüyor. Wes'in çenesini sıkarak konuşmaya devam ediyor.) SEN VE ÇOCUK KATİLİ OROSPU ÇOCUĞU YÜZÜNDEN! ŞİMDİ SÖYLE BANA: BENİM YERİMDE OLSAN NE YAPARDIN? KUZENİNİ GÖMEN, HAYALİNİ ÖLDÜREN ADAMI AVUÇLARININ İÇİNE ALMIŞKEN...
Wes endişe içinde kem küm edince Teoman sıkılarak bırakıyor onu. Arkasını dönerek depoda volta atarken konuşmaya devam ediyor.
"El Jefe" Teoman Garza: Sana dürüst olacağım Wes. Sen artık bir ölüsün. Göreceğin son yüzler, ben ve adamlarımın yüzleri olacak. Yakında öleceksin. Seni O'Neil'in yanına gömeceğim. Canlı canlı... Fakat önce, seni neden affettiğini hala anlamadığım Humberto'yla konuşmalıyım. Seni gömerken bana yardım etmek zorunda. Çünkü Garzalar böyle yapar.
El Jefe telefonu çıkarıp çaldırıyor. Çok sürmeden çağrı açılıyor.
Humberto Garza (Telefondan): Alo?
Wes endişe içinde kem küm edince Teoman sıkılarak bırakıyor onu. Arkasını dönerek depoda volta atarken konuşmaya devam ediyor.
"El Jefe" Teoman Garza: Sana dürüst olacağım Wes. Sen artık bir ölüsün. Göreceğin son yüzler, ben ve adamlarımın yüzleri olacak. Yakında öleceksin. Seni O'Neil'in yanına gömeceğim. Canlı canlı... Fakat önce, seni neden affettiğini hala anlamadığım Humberto'yla konuşmalıyım. Seni gömerken bana yardım etmek zorunda. Çünkü Garzalar böyle yapar.
El Jefe telefonu çıkarıp çaldırıyor. Çok sürmeden çağrı açılıyor.
Humberto Garza (Telefondan): Alo?
"El Jefe" Teoman Garza: Merhaba, Humberto. Ben Teoman.... Aslında ekranda izlediklerinden sonra bir şekilde senin bana ulaşacağını düşünmüştüm. Sen ise tepkisiz kalmayı tercih ettin. Seninle tanışmak istiyorum Humberto. Aslında seni çok ama çok iyi tanıyorum. Fakat sen... Kim olduğum hakkında hiçbir fikrin yok.
Humberto Garza: (Derin bir nefes aldığı duyuluyor.) Dinle Teoman. Seni izledim. Slammy ve sonrasında... Yaptıklarının etkileyici olduğunu düşünüyorsun. Ailemizin tarihine duyduğun saygıyı takdir ediyorum. Fakat biz Garzalar, komün halinde yaşarız hermano. Birbirimize bağlıyız. Bu yüzden, kilometrelerce ötede, Avrupa'da, bir Garza olduğu fikri bana pek inandırıcı gelmiyor. Ayrıca, eğer beni tanıdığını sanıyorsan Wes konusunda sana kızacağımı da tahmin etmişsindir. Onun hakkında endişeleniyorum.
"El Jefe" Teoman Garza: (Gülerek.) Ah evet, işte beklediğim cevap da buydu. Bu yüzden hazırlıklıyım, kuzen. Sana her şeyi anlatacağım. Wes konusuna gelince... O konuda yanılıyorsun. Bunu şimdilik konuşmayalım. Yüz yüze... Fakat o zamana dek Wes'i açlıktan kaybetmezsek iyi olur. Çünkü görmeyeli epey zayıflamış.
Humberto Garza: (Derin bir nefes aldığı duyuluyor.) Dinle Teoman. Seni izledim. Slammy ve sonrasında... Yaptıklarının etkileyici olduğunu düşünüyorsun. Ailemizin tarihine duyduğun saygıyı takdir ediyorum. Fakat biz Garzalar, komün halinde yaşarız hermano. Birbirimize bağlıyız. Bu yüzden, kilometrelerce ötede, Avrupa'da, bir Garza olduğu fikri bana pek inandırıcı gelmiyor. Ayrıca, eğer beni tanıdığını sanıyorsan Wes konusunda sana kızacağımı da tahmin etmişsindir. Onun hakkında endişeleniyorum.
"El Jefe" Teoman Garza: (Gülerek.) Ah evet, işte beklediğim cevap da buydu. Bu yüzden hazırlıklıyım, kuzen. Sana her şeyi anlatacağım. Wes konusuna gelince... O konuda yanılıyorsun. Bunu şimdilik konuşmayalım. Yüz yüze... Fakat o zamana dek Wes'i açlıktan kaybetmezsek iyi olur. Çünkü görmeyeli epey zayıflamış.
Humberto Garza: O YANINDA MI?!
"El Jefe" Teoman Garza: Hoparlördesin.
Teoman sesi dışarıya verip telefonu Wes'e doğrultur. Wes Lee bir umut bağırmaya başlar.
Wes Lee: BERTO! BU ADAM KAFAYI YEMİŞ! ÇIKAR BENİ BURADAN. LÜTFEN YARDIM ET! BİR ŞEY YAP! GÜCÜM KALMADI.
Humberto Garza: Teoman! Duyuyor musun beni?
"El Jefe" Teoman Garza: Söyle, kuzen.
"El Jefe" Teoman Garza: Hoparlördesin.
Teoman sesi dışarıya verip telefonu Wes'e doğrultur. Wes Lee bir umut bağırmaya başlar.
Wes Lee: BERTO! BU ADAM KAFAYI YEMİŞ! ÇIKAR BENİ BURADAN. LÜTFEN YARDIM ET! BİR ŞEY YAP! GÜCÜM KALMADI.
Humberto Garza: Teoman! Duyuyor musun beni?
"El Jefe" Teoman Garza: Söyle, kuzen.
Humberto Garza: Konum at ve ben gelene kadar Wes'e asla dokunma.
"El Jefe" Teoman Garza gülerek Wes'e bakıyor. Wes ise boka bakar gibi.
"El Jefe" Teoman Garza: Küreğini getirmeyi unutma hermano.
"El Jefe" Teoman Garza gülerek Wes'e bakıyor. Wes ise boka bakar gibi.
"El Jefe" Teoman Garza: Küreğini getirmeyi unutma hermano.
Wyatt Family! Uzun bir süre sonra onları yan yana görüyoruz. Bray Wyatt ve Velveteen Dream! İkisi beraber geliyorlar. Seyirciler şaşkın. İkili tauntlarını atıyor ve ringe doğru ilerliyor. Survivor Series'ten sonra bir ilk bu! Ağır adımlarla yürüyen ikiliden Velveteen Dream ringe giren öncelikli isim. Sonrasında Wyatt giriyor. Lambasını söndürüyor ve klasikleşmiş girişi sonrası köşelerine geçiyorlar. İkisi de görevlerini yerine getiren bir asker gibi hareket ediyorlar. Bu durum spikerler tarafından da fark ediliyor.
Michael Cole: Burada büyük bir bomba var John. Patlamaya hazır bir bomba.
JBL: İki bomba Michael. İkisi de patlamaya hazır. Bu gece de olabilir, haftaya da. Bir fiziksel kavga görmemiz an meselesi diye düşünüyorum.
Biraz sonra müzik çalıyor. Scapegoat Jack Perry girişte. Money in the Bank'te Velveteen Dream ile karşılaşacak. Dünya şampiyonluğunu almaya çalışacak. Perry sakin tavırlarla kameraya göz kırpıyor, sonra da rahat bir şekilde ringe doğru ilerliyor. İçeriye girmeden önce arkasını dönüyor ve takım arkadaşını bekliyor.
Bryan Danielson girişte! Şampiyon yoğun tezahüratlarla girişte görünüyor. Herkesi kucaklayan tauntunu attıktan sonra ringe doğru ilerliyor. Perry ile beraber içeriye giriyorlar. Köşeye çıkıyor Bryan ve tüm seyirciyi selamlıyor. William Regal ise arkadan geliyor ağır ağır. Biraz sonra iki takım da köşelerinde. Hakem maçı başlatıyor!
Tag Team Match
"Sole Survivor" Bray Wyatt & "World Heavyweight Champion" Velveteen Dream vs. "PGW Champion" Bryan Danielson & "Scapegoat" Jack Perry
Gong sonrası iki takım da henüz hazır değil. Çünkü dört güreşçi de ringde. Velveteen Dream'i görüyoruz, Wyatt ile konuşmaya çalışıyor. Wyatt ona bakarken Vel arkaya geçtiğini söylüyor. İlk takımda Wyatt başlayacak. Karşısına elbette Bryan gelmek istiyor. Perry de kenarda. Lock up ile başlıyor ikili. Bryan hemen ardından Headlock'a alıyor Wyatt'ı. Fakat Wyatt pek de zorlanmadan Bryan'ı iplere ittirmeye çalışıyor. Fakat Bryan'ın onu bırakma gibi bir niyeti yok. Sıkmaya çalışıyor. Tam bir klasik maç başlangıcı. Biraz sonra Wyatt ayağa kalkıyor ve Back Suplex ile Bryan'ı yere seriyor. Derken Bryan Wyatt'tan daha hızlı kalktı. İplere koşuyor ve bir Clothesline! Fakat Wyatt bu hareketi tutuyor ve döndürerek Neckbreaker'ı çakıyor. Wyatt tuşa gidiyor. 1..... Tabii ki şampiyon atıyor! Bryan hızla kalkarken Wyatt'tan LARIAT! Bryan bu sefer daha yavaş kalkıyor, Bray gülümserken Bryan tekrar üstüne koşuyor ama Wyatt'tan URANAGE! Tuşa gidiyor Wyatt! 1.....
Atıyor Danielson! Biraz sonra ağır ağır köşesinde ayağa kalkmaya çalışırken Wyatt hafiften gülümsüyor. Jack Perry ile göz göze geliyorlar. Perry ona doğru bakarken Wyatt kahkahalar atıyor. Sonra da elleriyle gelmesi için işaret yapıyor. Jack Perry, yavaşça ayağa kalkan Danielson'dan tag'i hızla alıyor. Danielson bunu istemiyordu! Fakat Perry girdi. Wyatt'a doğru yaklaşıyor Perry. Wyatt gülmeye devam ederken Perry ciddi bir şekilde ona bakıyor. Sonra da soruyor.
JBL: İki bomba Michael. İkisi de patlamaya hazır. Bu gece de olabilir, haftaya da. Bir fiziksel kavga görmemiz an meselesi diye düşünüyorum.
Biraz sonra müzik çalıyor. Scapegoat Jack Perry girişte. Money in the Bank'te Velveteen Dream ile karşılaşacak. Dünya şampiyonluğunu almaya çalışacak. Perry sakin tavırlarla kameraya göz kırpıyor, sonra da rahat bir şekilde ringe doğru ilerliyor. İçeriye girmeden önce arkasını dönüyor ve takım arkadaşını bekliyor.
Bryan Danielson girişte! Şampiyon yoğun tezahüratlarla girişte görünüyor. Herkesi kucaklayan tauntunu attıktan sonra ringe doğru ilerliyor. Perry ile beraber içeriye giriyorlar. Köşeye çıkıyor Bryan ve tüm seyirciyi selamlıyor. William Regal ise arkadan geliyor ağır ağır. Biraz sonra iki takım da köşelerinde. Hakem maçı başlatıyor!
Tag Team Match
"Sole Survivor" Bray Wyatt & "World Heavyweight Champion" Velveteen Dream vs. "PGW Champion" Bryan Danielson & "Scapegoat" Jack Perry
Gong sonrası iki takım da henüz hazır değil. Çünkü dört güreşçi de ringde. Velveteen Dream'i görüyoruz, Wyatt ile konuşmaya çalışıyor. Wyatt ona bakarken Vel arkaya geçtiğini söylüyor. İlk takımda Wyatt başlayacak. Karşısına elbette Bryan gelmek istiyor. Perry de kenarda. Lock up ile başlıyor ikili. Bryan hemen ardından Headlock'a alıyor Wyatt'ı. Fakat Wyatt pek de zorlanmadan Bryan'ı iplere ittirmeye çalışıyor. Fakat Bryan'ın onu bırakma gibi bir niyeti yok. Sıkmaya çalışıyor. Tam bir klasik maç başlangıcı. Biraz sonra Wyatt ayağa kalkıyor ve Back Suplex ile Bryan'ı yere seriyor. Derken Bryan Wyatt'tan daha hızlı kalktı. İplere koşuyor ve bir Clothesline! Fakat Wyatt bu hareketi tutuyor ve döndürerek Neckbreaker'ı çakıyor. Wyatt tuşa gidiyor. 1..... Tabii ki şampiyon atıyor! Bryan hızla kalkarken Wyatt'tan LARIAT! Bryan bu sefer daha yavaş kalkıyor, Bray gülümserken Bryan tekrar üstüne koşuyor ama Wyatt'tan URANAGE! Tuşa gidiyor Wyatt! 1.....
Atıyor Danielson! Biraz sonra ağır ağır köşesinde ayağa kalkmaya çalışırken Wyatt hafiften gülümsüyor. Jack Perry ile göz göze geliyorlar. Perry ona doğru bakarken Wyatt kahkahalar atıyor. Sonra da elleriyle gelmesi için işaret yapıyor. Jack Perry, yavaşça ayağa kalkan Danielson'dan tag'i hızla alıyor. Danielson bunu istemiyordu! Fakat Perry girdi. Wyatt'a doğru yaklaşıyor Perry. Wyatt gülmeye devam ederken Perry ciddi bir şekilde ona bakıyor. Sonra da soruyor.
Jack Perry: CM Punk'tan nefretin doğru mu? (Wyatt kafasını olumlu anlamda sallıyor). Neden?
Bray Wyatt: Çünkü o bir mikrofon soytarısı.
Jack Perry: Velveteen Dream de güreş için bir soytarı.
Bray Wyatt: Çünkü o bir mikrofon soytarısı.
Jack Perry: Velveteen Dream de güreş için bir soytarı.
Perry cümleden sonra Wyatt'a bakıyor. Wyatt...
Gülümsüyor! İNANILMAZ! WYATT GÜLDÜ! Perry o sırada yumruğu koyuyor. Wyatt yumruğu yedi. Perry üst üste iki üç yumruk daha atmaya çalışıyor. Atıyor da. Fakat sonrasında Wyatt bir yumrukla karşılık veriyor. Perry diğer yumruğu atarken Wyatt'tan hızla yanıt geliyor. Birer birer yumruk atıyorlar. Perry sonrasında bir Clothesline ile koşuyor ve Wyatt'ı yıkmaya çalışıyor ama Wyatt eğiliyor. Perry iplere gitti. Wyatt dönüşünde onu karşılıyor ve Lariat ile koşuyor. Fakat bu sefer de Perry alttan geçti. Arka tarafa doğru gidiyor. İplere koşuyor. Wyatt arkasını tekrar dönüyor. Perry koşarak geldi ve sonra bir anda durup Super Kick! HAYIR! Wyatt bacağından tutuyor ve kendine çekiyor. LARIAT! ONU SERT BİR LARIAT İLE YERE YIKTI! Wyatt bu sırada gülüyor. Wyatt'ın konuştuğunu görüyoruz.
Bray Wyatt: Biraderlerim. Karşınızda bir Sole Survivor var. Bray amcanız bu geceyi, yine, tek başına ayakta kapatacak.
TAG GELDİ! RESMEN SIRTINA VURDU! VELVETEEN DREAM İÇERİ GİRİYOR! Bray Wyatt arkasını dönüyor. Velveteen Dream'in çok yakınında olduğunu fark etmedi. Ring küçük, Velveteen Dream ise uzun biri olarak tag'i aldı. Wyatt mecburen köşesine geçerken Velveteen Dream içeriye giriyor. Jack Perry ayaklanırken Velveteen Dream hızla kalkan Jack Perry'i köşeye sıkıştırıyor. Koşarak Corner Clothesline yapıyor önce. Sonra da üst üste yumruklarla onu orada sıkıştırıyor. Sonra da stomplar vuruyor! O kadar sert vuruyor ki hakem araya giriyor! The Dream orada olmalı! Bu resmen The Dream modu! Hakem ayırdıktan kısa bir süre sonra Jack Perry ayağa kalkmaya çalışıyor fakat Velveteen Dream koşuyor ve köşeye Splash ile atlıyor! Perry'nin resmen perti çıktı. Sonra da onu kolundan tutup çekiyor, iplere fırlatıyor. Gelen Jack Perry'e çok sert bir Super Kick! Perry yerde öylece yatıyor! Velveteen Dream ise kollarını havaya kaldırıyor ve tauntlarını atıyor! Wyatt'a olan özlemi ve öfkesi, Perry'e olan nefreti... Her şey şu an ringin içinde! Seyircilerden olumlu reaksiyonlar geliyor.
Biraz sonra Velveteen Perry'i kaldırmaya çalışıyor. Bu sırada Wyatt tag almak için elini uzatıyor. Velveteen ise gidiyor ve ona bakıyor. Bray'a tag vermek için gider gibi yapıyor ama sonra Perry'i tutup kolundan çekiyor. Diğer köşe gönderine fırlatıyor. Perry kafasını sertçe çarptı ve yere düştü. Velveteen bir kez daha Perry'e doğru gidiyor. Bu sırada Bryan da elini uzatıyor ve Perry'den tag almak istiyor. Velveteen Perry'i kaldırırken bir anda ROLL UP! 1..... Atıyor Velveteen! Perry ayağa kalktı. Velveteen de kalkıyor fakat Perry'den bir Super Kick! Velveteen eğiliyor ama devrilmiyor. Perry iplere koşuyor ve Running Neckbreaker! Şimdi artık yerde. Biraz sonra Perry Dream'i kaldırıyor ve Brainbuster! Şimdi Velveteen yerde. Jack Perry kenarda bekliyor. Velveteen Dream yavaşça ayaklanıyor. Perry köşede. Velveteen kalkarken Perry koşuyor ve Glass Jaw! GLASS JAW GELDİ! PERRY TUŞA GİDİYOR! 1.........2.......
Atıyor Dream! Danielson ısrarla kenarda tag bekliyor. Perry ise gidiyor ve tagi veriyor. Dream oturur pozisyonda ayaklanırken Bryan Danielson yanına yaklaşıyor. YES! YES! YES! YES KICKS GELİYOR! 10'a kadar seyircilerle sayıyorlar. En sonunda kafasına geçirecek gibi oluyor! Fakat Dream roll up'a aldı onu! 1..... Atıyor Danielson! Hızla ayağa kalkıyor. Dream de kalktı. Danielson koşarken Dream'de SUUUPEEER KIICKKK!!!! DANIELSON YERDE! Dream de kendini yere atıyor. Şampiyonların kapışmasını izliyoruz. İkisi de yerde. Seyircilerden YES! YES! YES! chantleri geliyor.
Biraz sonra Velveteen Dream ayaklanıyor. Bray Wyatt tag için ona bakıyor ve ısrarla tag'i istiyor. Fakat Dream ona bakıyor, sonra da tag vermek yerine diğer köşeye doğru geçiyor. Danielson kalkıyor. Wyatt tag beklerken Danielson Dream'e doğru yaklaşıyor. Dream de ona gelirken Danielson'dan karnına sert bir tekme, sonra da bir Back Elbow. Dream yere düşerken Danielson köşeye geçiyor ve tauntlarını atıyor! YES! YES! YES! Busaiku Knee için Danielson bekliyor. Dream kalktı. Danielson koşuyor veeeee...
Gülümsüyor! İNANILMAZ! WYATT GÜLDÜ! Perry o sırada yumruğu koyuyor. Wyatt yumruğu yedi. Perry üst üste iki üç yumruk daha atmaya çalışıyor. Atıyor da. Fakat sonrasında Wyatt bir yumrukla karşılık veriyor. Perry diğer yumruğu atarken Wyatt'tan hızla yanıt geliyor. Birer birer yumruk atıyorlar. Perry sonrasında bir Clothesline ile koşuyor ve Wyatt'ı yıkmaya çalışıyor ama Wyatt eğiliyor. Perry iplere gitti. Wyatt dönüşünde onu karşılıyor ve Lariat ile koşuyor. Fakat bu sefer de Perry alttan geçti. Arka tarafa doğru gidiyor. İplere koşuyor. Wyatt arkasını tekrar dönüyor. Perry koşarak geldi ve sonra bir anda durup Super Kick! HAYIR! Wyatt bacağından tutuyor ve kendine çekiyor. LARIAT! ONU SERT BİR LARIAT İLE YERE YIKTI! Wyatt bu sırada gülüyor. Wyatt'ın konuştuğunu görüyoruz.
Bray Wyatt: Biraderlerim. Karşınızda bir Sole Survivor var. Bray amcanız bu geceyi, yine, tek başına ayakta kapatacak.
TAG GELDİ! RESMEN SIRTINA VURDU! VELVETEEN DREAM İÇERİ GİRİYOR! Bray Wyatt arkasını dönüyor. Velveteen Dream'in çok yakınında olduğunu fark etmedi. Ring küçük, Velveteen Dream ise uzun biri olarak tag'i aldı. Wyatt mecburen köşesine geçerken Velveteen Dream içeriye giriyor. Jack Perry ayaklanırken Velveteen Dream hızla kalkan Jack Perry'i köşeye sıkıştırıyor. Koşarak Corner Clothesline yapıyor önce. Sonra da üst üste yumruklarla onu orada sıkıştırıyor. Sonra da stomplar vuruyor! O kadar sert vuruyor ki hakem araya giriyor! The Dream orada olmalı! Bu resmen The Dream modu! Hakem ayırdıktan kısa bir süre sonra Jack Perry ayağa kalkmaya çalışıyor fakat Velveteen Dream koşuyor ve köşeye Splash ile atlıyor! Perry'nin resmen perti çıktı. Sonra da onu kolundan tutup çekiyor, iplere fırlatıyor. Gelen Jack Perry'e çok sert bir Super Kick! Perry yerde öylece yatıyor! Velveteen Dream ise kollarını havaya kaldırıyor ve tauntlarını atıyor! Wyatt'a olan özlemi ve öfkesi, Perry'e olan nefreti... Her şey şu an ringin içinde! Seyircilerden olumlu reaksiyonlar geliyor.
Biraz sonra Velveteen Perry'i kaldırmaya çalışıyor. Bu sırada Wyatt tag almak için elini uzatıyor. Velveteen ise gidiyor ve ona bakıyor. Bray'a tag vermek için gider gibi yapıyor ama sonra Perry'i tutup kolundan çekiyor. Diğer köşe gönderine fırlatıyor. Perry kafasını sertçe çarptı ve yere düştü. Velveteen bir kez daha Perry'e doğru gidiyor. Bu sırada Bryan da elini uzatıyor ve Perry'den tag almak istiyor. Velveteen Perry'i kaldırırken bir anda ROLL UP! 1..... Atıyor Velveteen! Perry ayağa kalktı. Velveteen de kalkıyor fakat Perry'den bir Super Kick! Velveteen eğiliyor ama devrilmiyor. Perry iplere koşuyor ve Running Neckbreaker! Şimdi artık yerde. Biraz sonra Perry Dream'i kaldırıyor ve Brainbuster! Şimdi Velveteen yerde. Jack Perry kenarda bekliyor. Velveteen Dream yavaşça ayaklanıyor. Perry köşede. Velveteen kalkarken Perry koşuyor ve Glass Jaw! GLASS JAW GELDİ! PERRY TUŞA GİDİYOR! 1.........2.......
Atıyor Dream! Danielson ısrarla kenarda tag bekliyor. Perry ise gidiyor ve tagi veriyor. Dream oturur pozisyonda ayaklanırken Bryan Danielson yanına yaklaşıyor. YES! YES! YES! YES KICKS GELİYOR! 10'a kadar seyircilerle sayıyorlar. En sonunda kafasına geçirecek gibi oluyor! Fakat Dream roll up'a aldı onu! 1..... Atıyor Danielson! Hızla ayağa kalkıyor. Dream de kalktı. Danielson koşarken Dream'de SUUUPEEER KIICKKK!!!! DANIELSON YERDE! Dream de kendini yere atıyor. Şampiyonların kapışmasını izliyoruz. İkisi de yerde. Seyircilerden YES! YES! YES! chantleri geliyor.
Biraz sonra Velveteen Dream ayaklanıyor. Bray Wyatt tag için ona bakıyor ve ısrarla tag'i istiyor. Fakat Dream ona bakıyor, sonra da tag vermek yerine diğer köşeye doğru geçiyor. Danielson kalkıyor. Wyatt tag beklerken Danielson Dream'e doğru yaklaşıyor. Dream de ona gelirken Danielson'dan karnına sert bir tekme, sonra da bir Back Elbow. Dream yere düşerken Danielson köşeye geçiyor ve tauntlarını atıyor! YES! YES! YES! Busaiku Knee için Danielson bekliyor. Dream kalktı. Danielson koşuyor veeeee...
VELVETEEN DREAM KOŞUYOR VE ALTTAN GEÇİYOR! Danielson boşa zıplarken Dream hızla Wyatt'a koşuyor ve tag vermek için uzattığı eline zıplıyor! FAKAT...
O EL ARTIK ORADA DEĞİL! WYATT BİR ANDA KENDİNİ ÇEKİYOR! DREAM BOŞA ATLADI! YERE KAPAKLANIYOR. Dream hızla ayağa kalkıyor ve Wyatt'a tag vermek ona bakarken Wyatt ringden iniyor. Velveteen Dream garip bir şekilde ona bakıyor. ARKASINI DÖNDÜĞÜ ANDA...
O EL ARTIK ORADA DEĞİL! WYATT BİR ANDA KENDİNİ ÇEKİYOR! DREAM BOŞA ATLADI! YERE KAPAKLANIYOR. Dream hızla ayağa kalkıyor ve Wyatt'a tag vermek ona bakarken Wyatt ringden iniyor. Velveteen Dream garip bir şekilde ona bakıyor. ARKASINI DÖNDÜĞÜ ANDA...
GLASS JAW!! GLASS JAW GELDİ! JACK PERRY ÇOKTAN İÇERİYE GİRDİ BİLE!
Perry tuşa gitmiyor, çünkü Danielson'a bir kez daha tag veriyor. Danielson hızla içeriye giriyor ve Dream ağır ağır, hüzünlü bir şekilde yerden kalkarken koşuyor. Dream kalktı, BUSAIKU KNEE!!!!!! ŞAMPİYON TUŞA GİDİYOR! 1.....2.....
Perry tuşa gitmiyor, çünkü Danielson'a bir kez daha tag veriyor. Danielson hızla içeriye giriyor ve Dream ağır ağır, hüzünlü bir şekilde yerden kalkarken koşuyor. Dream kalktı, BUSAIKU KNEE!!!!!! ŞAMPİYON TUŞA GİDİYOR! 1.....2.....
3!
Kazanan: "PGW Champion" Bryan Danielson & "Scapegoat" Jack Perry
Danielson ve Perry kazandı. Wyatt girişe doğru arkasına bakmadan ilerlerken Danielson kenardan kemerini alıyor. Perry ise kenarda duran ve Money in the Bank'te uğruna mücadele edeceği o kemere bakıyor. Sonra da hızla alıyor ve içeriye girip Bryan ile beraber taunt atıyor! Kazandılar. Belki de Money in the Bank sonrası iki şampiyon onlar olacak. Bilemeyiz. Fakat Velveteen Dream'in yerde keyifsiz bir şekilde yattığını bilebiliriz.
Velveteen Dream kendini yere atıyor. Ringin dışına. Sonra da orada bir süre yatıyor. Wyatt'ın hareketi onu çok sinirlendirdi. Jack Perry'nin kemerini alıp saygısızlık yapması ise daha da çok. Dream biraz sonra ringdeki ikiliye bakıyor. Danielson efendi gibi arka alana ilerlerken Perry, kemeri sanki anlamsız ve değersiz bir paçavra gibi yere fırlatıyor. O da ringi terk ederken Dream ona doğru bakıyor. Perry gülüyor. Perry ve Danielson girişe doğru gidiyorlar. Dream onlara bakarken Bray Wyatt çoktan arka alana gitti bile. Şov bu görüntülerle kapanıyor.
𝐏𝐆𝐖 𝐏𝐀𝐘𝐁𝐀𝐂𝐊 #𝟔𝟏: 𝕖𝕝 𝕛𝕖𝕗𝕖
Prestige Grand Wrestling LLC ™ 2024
All Rights Reserved ©
Kazanan: "PGW Champion" Bryan Danielson & "Scapegoat" Jack Perry
Danielson ve Perry kazandı. Wyatt girişe doğru arkasına bakmadan ilerlerken Danielson kenardan kemerini alıyor. Perry ise kenarda duran ve Money in the Bank'te uğruna mücadele edeceği o kemere bakıyor. Sonra da hızla alıyor ve içeriye girip Bryan ile beraber taunt atıyor! Kazandılar. Belki de Money in the Bank sonrası iki şampiyon onlar olacak. Bilemeyiz. Fakat Velveteen Dream'in yerde keyifsiz bir şekilde yattığını bilebiliriz.
Velveteen Dream kendini yere atıyor. Ringin dışına. Sonra da orada bir süre yatıyor. Wyatt'ın hareketi onu çok sinirlendirdi. Jack Perry'nin kemerini alıp saygısızlık yapması ise daha da çok. Dream biraz sonra ringdeki ikiliye bakıyor. Danielson efendi gibi arka alana ilerlerken Perry, kemeri sanki anlamsız ve değersiz bir paçavra gibi yere fırlatıyor. O da ringi terk ederken Dream ona doğru bakıyor. Perry gülüyor. Perry ve Danielson girişe doğru gidiyorlar. Dream onlara bakarken Bray Wyatt çoktan arka alana gitti bile. Şov bu görüntülerle kapanıyor.
𝐏𝐆𝐖 𝐏𝐀𝐘𝐁𝐀𝐂𝐊 #𝟔𝟏: 𝕖𝕝 𝕛𝕖𝕗𝕖
Prestige Grand Wrestling LLC ™ 2024
All Rights Reserved ©
