PAYBACK #60
10 Ocak Cuma, 20:30 - C
Williams Stadium
Lynchburg, Virginia
ŞOVU TAKİP ETMEK İÇİN NEDENLER
1- Money in the Bank Eleme Mücadeleleri Devam Ediyor!
2- Avcı Toplayıcı Bakış Açısı
3- Jack Perry Velveteen'i Günah Keçisi İlan Ediyor!
4- Dark Mizah
5- WILL OSPREAY OPEN CHALLENGE!
EXCLUSIVE
Şovun yapılacağı arenanın özel girişinde Dark Carlito görünüyor. Yüzünde herhangi bir duygu belirtisi yok. Bir robot gibi, bodoslama ilerlediği bir anda, duruyor! Bir yere öylece odaklanıyor.
Bir tır dolusu şeftali! Neresi burası? Cennet mi? Dark Carlito ilgiyle oraya yöneliyor. Hayal görüp görmediğini anlamaya çalışırcasına büyülenerek bakıyor. Dokunarak test ediyor onları. Bunlar gerçek şeftali. Oyun falan değil. Dark Carlito tırın diğer tarafına geçmek isterken birileriyle karşılaşıyor.
Finn Balor ve Dominik Mysterio, buraya geleceğini bildiklerinden, kendilerinden emin bir şekilde karşılıyorlar onu. Finn'in elinde bir şeftali var. Önce inceliyor onu ve sonra- Dark Carlito'ya uzatıyor. Dark Carlito önce şeftaliye sonra Finn Balor'a bakıyor. Belli ki ona güvenip güvenemeyeceğini sınıyor. Yavaşça uzatıyor elini, şeftaliyi Finn'den alıyor. Gözlerini kapatıp şeftaliyi kokluyor. Başka yerlere, başka zamanlara gidiyor gibi kafasını gökyüzüne çevirip şeftalinin kokusunu içine çektikten sonra ilk ısırığı alıyor. Büyük bir iştah ve zevkle birkaç saniyede bitiriyor şeftaliyi. Tazmanya canavarı gibi. Belki de Edwin geliyor aklına. Gülümsüyor. Gözünü açıyor ama karşısında Edwin yok. Finn Balor, ona gülerek bakıyor. Arkasında Dom, tereddüt içinde. Dark Carlito çekirdeği yere atıyor ve Finn'e yaklaşıp- TÜKÜRÜYOR! TÜKÜRÜYOR ŞEFTALİYİ! FİNN'İN SURATINA DOĞRU! Dominik birkaç adım atıyor gayrı ihtiyari. Yumruğunu sıkıyor. Finn ise son derece sakin. Bir şey yapmıyorlar. Dark Carlito onlara ikinci kez bakmadan arenaya giriyor.
Kalabalık bir AVM'nin lobisinde, dinlenme alanı gibi bir alanda, koltuklardan birinde sıkıntıdan çatlamış bir halde oturan Randy Orton'ı görüyoruz. Birkaç dakika boyunca telefona kitleniyor. Arada bir de, ünlü giyim mağazaları arasında mekik dokuyan eşi ve çocuklarını uzaktan uzaktan izliyor. Birazdan biri yanına oturuyor.
Randy onu gördüğünde şaşırıyor. Fakat artık yadırgamıyor onu. Sadece, burada bile onu bulabilmesine şaşırır gibi bakıyor. Angelico elinde bir adet Xpro Concentrate Whey Protein Tozu 384gr ve bir de Kingsize Nutrition Creatine Powder 1000 Gr Aromasız'la yanına geliyor. Orton elindekilere bakıyor Angelico'nun. Sonra Angelico'nun ciddi surat ifadesine.
Randy Orton: Kendine bakıyorsun.
Angelico: Bunlar olmadan kas kütleni arttıramazsın. Bilirsin, doğalcılar her tarafta. Sanki biz motor yağı içiyoruz amına koyim. (Angelico büyük bir özenle shake yapar. İçecek gibi olur, sonra Orton'ı anımsar. Ona uzatır.) İç. Fena sayılmazsın ama bir tık hacimlenmen lazım. Eşine ve bir düzine çocuğuna, senin paralarını çarçur ederlerken göz kulak olarak kendine bakamazsın. Bitersin Randy. Erken emekli olursun.
Randy Orton: Beş.. 5 çocuğum var.
Angelico: M.S. 1654 yılında ünlü İtalyan bilgini Fallopius ketenden yapılmış bir kılıf tanımladı. Daha sonraları hayvan bağırsağından yapılan bu kılıflara 18. yüzyılda "kondom" adı verildi. 1800'lü yılların ikinci yarısından sonra ise sentetik maddelerden ya da kauçuktan yapılmaya başlandı ve giderek yaygınlaştı.
Randy Orton: Evet. Evet. Keşke baban da bilseydi.
Angelico: Böyle konuşma...
Angelico, shake'ten bir yudum içer. Kasılarak oturmaktadır. Randy'nin alanını hafiften işgal edecek cinsten. Randy omzuna değen, Angelico'nun elini ittirir. Angelico umarsızca devam eder. Randy'nin karısı ve çocukları mağazadan çıkar, yandaki mağazaya geçerler. Angelico onlara el sallar.
Angelico: Para mühim değil. Aslında daha çok, vaktini çalıyorlar. Koskoca Randy Orton, sikindirik bir AVM'de, beta bir koca gibi, eşinin gönlünü almak için vakit öldürüyor. Bir de TikTok'ta gez, tam olsun... Bak Randall, bir eş ve baba olarak sorumlulukların olabilir. Bunları yerine getir. Sana göt bir koca ol demiyorum. Sikip sikip sahip çıkmayan bir baba da... Ama- Çizgiyi kaybetme. Kendini unutma. Son görüşmemizden sonra hiç kendinle baş başa kalıp düşündün mü? Hayata dair, kendine dair?
Randy Orton: (Angelico'ya hak vermenin isteksizliğiyle ağız ucuyla konuşuyor.) Nadir... Onları da sen baltalıyorsun zaten.
Angelico: Geldiğimde telefon kaydırıyordun. Bana bok atma.
Randy Orton öne doğru eğilip, ellerini kucağında birleştiriyor. Derin düşüncelere dalıyor.
Randy Orton: Ne düşüneceğim?
Angelico: Sen bir erkeksin. Ailelere, gruplaşmalara, seni stresten koruyor gibi duran parmaklıkların ardına sığınma. Dışarı çık. Üşüten yağmurun avuçlarına dolmasına izin ver, dondurucu karın... Kavurucu sıcağa temas et. (Kafasını kaldırarak AVM'nin geniş tavanlarına bakar.) Senden daha değerli olmayan adamların yarattığı bu simülasyonda kısıtlı kalma. Yık, nasıl istiyorsan öyle inşa et... Karın çalışıyor mu?
Randy soğuk bakışlarını Angelico'ya çevirir.
Angelico: Hayır, değil mi? Zaten o çok sevdiği kocası, torunlarının torunlarına yetecek kadar para getiriyor ki. Bir hayali var mı? Dünyaya bırakmak istediği bir iz? (Randy cevap vermiyor.) Güzel kıyafetler alıp güzel görünmek... Eşya, eşya, eşya ve daha fazla eşya. Lüks eğlenceler. Bunlar ona yetiyor. Çocukların peki? Seni geçerler mi?
Randy Orton: Hepsi akıllı çocuklar.
Angelico: Aah, evet. Hep öyledir. Jack çok akıllı bir çocuk, evet evet. Sonra öğretmen olur. Yıllarca tekrarlamaktan, sorgulamayı bıraktığı şeyleri çocuklara anlatır. Bir papağan gibi. Ve durur orada. Tamamlar hayatı. Daha fazlasını hayal etmez bile.
Randy Orton: Ne yapmamı istiyorsun?
Angelico: Bunu ancak sen bilebilirsin.
Randy, imalı bir ifadeyle Angelico'ya bakıyor. Angelico'ysa karşıdan gelenleri görünce kalkıp ayrılıyor oradan. Randy Orton, biraz önce Angelico'nun oturduğu, şimdi boş olan koltuğa bakıp düşüncelere dalıyor. Fakat bu uzun sürmüyor. Alanna Orton elinde birkaç poşetle gülümseyerek babasına yaklaşıyor. Bağırıyor.
Alanna Marie Orton: Baba! Şunlara bak... Harika değiller mi? Şu sweatshirt'ün güzelliğine baaaaak!
Orton ona sahte bir gülümsemeyle cevap veriyor. Angelico'nun dedikleri onu rahatsız ediyor. Üzerine düşünmek istiyor. Ne var ki çocukları dikkatini dağıtıyor. Sonra bir fast food restoranına girip harika vakit geçiriyorlar.
JD McDonagh'ı evinde otururken görüyoruz. JD televizyonda kanalları hızlıca geziyor canı sıkkın bir şekilde. Kanalları gezerken kendi evi Bray'den bir belgesele denk geliyor. Ancak belgeselde, hatırlamadığı bir şekilde herkesin elinde siyah kaplı bir kitap görünüyor. Bir dakika diye düşünürken, birden kapı çalıyor ve düşünceleri dağılıyor. Kapıya yöneliyor ve açtığında bir kargocu elinde bir koli ile çıkıp geliyor. Kolinin adresi Bray, İrlanda. JD sevinçle açıyor koliyi ve karşısında bir not ile, bir üniforma görüyor.
"Burada kimsin Devlin? Ben senin için cevaplayayım, insanlar için bir şaka malzemesi. Ancak bundan daha fazlası olabilirsin. Burada kendi grubunda itilip kakılan adam olmak yerine, onları yöneten kişi olabilirsin. Burada yüzlercesini yönetebilirsin. Ne yapman gerektiğini biliyorsun."
JD notu buruşturup atıyor. Formaya bakıyor. İrlanda'nın resmi askeri üniforması olduğunu fark ediyor. Yüzbaşı rütbesi var üniformada.
JD McDonagh: Bu herif cidden manyağın teki.
JD, hafif bir gülümseme ile üniformaya bakıyor ve üstünde nasıl olur diye böyle bir tutuyor. Üniformaya sarılıyor ve görüntüler sonlanıyor.
Pyro gösterileri ile PAYBACK #60 başlıyor!
Dark Army şovu açıyor! Dark STG, Dark Carlito ve Dark JM orada, girişteler. Ringe doğru ağır adımlarla ilerliyorlar. Biraz sonra hep birlikte kenara geçiyorlar. Spiker masasının önüne geliyorlar. Çünkü ringe girmek için henüz erken!
Judgment Day girişte! Geçen hafta olaylı bir sürü an yaşadılar. Damian Priest artık yok. Wes Lee zaten var ile yok arasıydı. Fazlalıklar eksildi. Kemik bir kadro olarak kaldılar. Üç güreşçi bir de manejer olarak ringe doğru ilerliyorlar. Onlar da girişe kadar geldikten sonra bekliyorlar. Bu sırada JD McDonagh'ın üzerindeki ceket dikkat çekiyor. Farklı bir tasarım olarak bu ceketi giymiş. Dark STG uzaktan buna bakıyor ve memnun görünüyor.
Biraz sonra iki güreşçi içeriye giriyor. Bunlar Dominik ve Dark JM! Bu gece iki ekip arasında 2 adet maç gerçekleşecek ve ilk maç onlara ait! Hakem biraz sonra iki güreşçiyi de kontrol ediyor ve maçı başlatıyor.
Money in the Bank Qualifying Match
"Dirty" Dominik Mysterio vs. Dark JM
Maç başladı. İkili Elbow And Collar Tie Up'a gidiyor. JM headlocka aldı. Dom iplere dayıyor ve fırlatıyor. JM iplerden sekiyor gelişine bir shoulder blocku koyuyor. Sonrasında Tuş deniyor fakat Dom tekte atıyor. JM bunun üstüne direkt ipe doğru koşuyor ve FLYING CHUCK! Fakat Dom bundan eğiliyor ve JM'nin kafasından tutup ringposta doğru fırlatıyor! JM kafasını tutarak köşeden çıkıyor. Dom sağlam bir yumruk çakıyor. Sonrasında JM'nin tepesine çıkıyor ve yumruklamaya başlıyor. Ardından ring dışına doğru fırlatıyor JM'yi. Sonrasında hızla ring dışına çıkıyor. Kafasından tutarak çelik merdivene kafasını çakıyor. Sonrasında tekrar! Sonrasında tekrar! Tekrar, tekrar ve tekrar! Birkaç defa vurduktan sonra JM'yi ringe sokuyor. Ardından kendisi de giriyor. Ringe girdiğinde JM'nin kafasının kanlar içinde olduğunu görüyoruz.
Dom ona sırıtarak bakıyor. JM sersemleyerek bir yumruk sallıyor fakat boşa. Dom sağlam bir yumruğu geçiriyor. JM yere yığılıyor. JM zorlanarak kalkıyor ve bir yumruk daha geçiriyor fakat Dom bunu da Dodge'layıp kolayca kaçıyor. JM bir yumruk daha sallıyor fakat Dom bundan da eğilip bir tokadı geçiriyor! Dom resmen sersemleyen Dark JM ile alay ediyor! JM üst üste yumruklar Dom hepsinden eğiliyor ardından bir Gut Kick! Sonrasında bir Suplex! Ardından çeviriyor bir tane daha! Sonrasında çevirip bir tane daha! Three Amigos'u tamamlıyor! Ardından Top Rope'a çıkıyor ve FROG SPLASH!! TUŞA GİDİYOR! 1..........2.........
3!
Kazanan: Dominik Mysterio
Easy peasy lemon squeezy! Dominik rahat bir galibiyet alıyor. Olaysız geçen maç sonucunda Dark STG kenarda gergin bir şekilde Dark JM'nin suratına bakarken Judgment Day ekibi sırıtıyor. 1'de 1 gerçekleşti bile! Dominik biraz sonra ringden inerken Dark JM de yavaşça kendini yere atıyor. Bu sırada Dominik, Liv'in yanına gidiyor ve DUDAKLARINA YAPIŞIYOR! ATEŞLİ BİR ÖPÜŞME GERÇEKLEŞİYOR! GALİBİYET ÖPÜCÜ BU! DOM HAK ETTİ! Bu sırada JD McDonagh'ın kameraya bakışları dikkat çekiyor. Kenarda bu olaylar devam ederken biraz sonra Dark Army tarafında ilginç bir şey gözlemleniyor!
Carlito elindeki şeftaliyi şapır şupur yiyor! Ne ara şeftali aldı? Nereden geldi? Hiç kimse farkında değil! Judgment Day ekibi Carlito'ya bakıyor ve mutlu gözüküyorlar. Özellikle Finn Balor oldukça keyifli. Dark STG bu manzara karşısında...
ÇOK SİNİRLİ! PAT DİYE VURUYOR CARLITO'NUN ŞEFTALİSİNE! HAFİFTEN SURATINA DA GELEN BU YUMRUK SONRASI ŞEFTALİ YERE DÜŞÜYOR. CARLITO DARK STG'YE BAKIYOR. DARK STG İSE ONUN BOĞAZINI SIKIYOR! ÇOK SİNİRLİ!
Dark STG: Bir daha bana saygısızlık yaptığını görmeyeceğim!
Kazanan: Dominik Mysterio
Easy peasy lemon squeezy! Dominik rahat bir galibiyet alıyor. Olaysız geçen maç sonucunda Dark STG kenarda gergin bir şekilde Dark JM'nin suratına bakarken Judgment Day ekibi sırıtıyor. 1'de 1 gerçekleşti bile! Dominik biraz sonra ringden inerken Dark JM de yavaşça kendini yere atıyor. Bu sırada Dominik, Liv'in yanına gidiyor ve DUDAKLARINA YAPIŞIYOR! ATEŞLİ BİR ÖPÜŞME GERÇEKLEŞİYOR! GALİBİYET ÖPÜCÜ BU! DOM HAK ETTİ! Bu sırada JD McDonagh'ın kameraya bakışları dikkat çekiyor. Kenarda bu olaylar devam ederken biraz sonra Dark Army tarafında ilginç bir şey gözlemleniyor!
Carlito elindeki şeftaliyi şapır şupur yiyor! Ne ara şeftali aldı? Nereden geldi? Hiç kimse farkında değil! Judgment Day ekibi Carlito'ya bakıyor ve mutlu gözüküyorlar. Özellikle Finn Balor oldukça keyifli. Dark STG bu manzara karşısında...
ÇOK SİNİRLİ! PAT DİYE VURUYOR CARLITO'NUN ŞEFTALİSİNE! HAFİFTEN SURATINA DA GELEN BU YUMRUK SONRASI ŞEFTALİ YERE DÜŞÜYOR. CARLITO DARK STG'YE BAKIYOR. DARK STG İSE ONUN BOĞAZINI SIKIYOR! ÇOK SİNİRLİ!
Dark STG: Bir daha bana saygısızlık yaptığını görmeyeceğim!
Judgment Day olay yerine doğru hareket edecekken Dark STG biraz sonra Carlito'nun boğazını bırakıyor. Kenarda gerçekleşen hafif bir gerginlik ile başlıyor şovumuz. Dominik ilk maçı kazanarak çanta adayı olmaya hak kazanıyor. İkinci maç öncesi kısa bir reklam araya giriyor.
Reklamlardan döndüğümüzde JD McDonagh ve Dark STG'nin ringde olduğunu görüyoruz. Kenardaki diğer isimler arkadaşlarına/komutanına destek için yer alıyor. Hakem biraz sonra ikisini de kontrol ediyor. Dark STG maça girmek için, JD McDonagh ise tarihi yazmak için maça başlıyor!
Reklamlardan döndüğümüzde JD McDonagh ve Dark STG'nin ringde olduğunu görüyoruz. Kenardaki diğer isimler arkadaşlarına/komutanına destek için yer alıyor. Hakem biraz sonra ikisini de kontrol ediyor. Dark STG maça girmek için, JD McDonagh ise tarihi yazmak için maça başlıyor!
Money in the Bank Qualifying Match
Dark STG vs. JD McDonagh
Dark STG vs. JD McDonagh
JD, üstüne koşsa da Dark STG ani bir Big Boot'u geçiriyor! Sonrasında JD'yi Gorilla Press Slam'le kaldırıyor ve ring dışına fırlatıyor! JD acıyla yerde kıvranıyor! Dark STG hızla ring dışına iniyor. Ensesinden tutarak JD'yi kaldırıyor. Sonrasında masaya doğru Chokeslam vuracakken JD buna izin vermiyor! Fakat o kadar kötü düştü ki direkt kendisini spiker masasına doğru atıyor. Ardından spiker masasına tutunarak Dark STG'ye bir Superkick sallıyor fakat Dark STG bunu tutup Side Slamle masaya çakıyor. Ardından çekiyor ve ringe doğru sokuyor. Peşinden kendisi de giriyor. Hızla koşuyor ve bir big boot! Fakat hayır! JD aniden bir School Boy Roll Up! 1........2........
KICKOUT! İkili ayaklanıyor. Dark STG hızla bir SPEAR! JD bundan zıplayarak kaçıyor! Sonrasında arkasından sleeper holdla yapışıyor! Dark STG bir süre sonra bundan kurtulup üstünden fırlatıyor! JD'yi tutuyor ve Chokeslam'e alıyor fakat JD hızla iplere tutunuyor! Dark STG onu iplerden çekmeyi başarsa da boşluk bulup Eye Poke yapıyor! Sonrasında hızla DEVIL INSIDE'a alıyor fakat Dark STG'yi kaldıramıyor bile! Kaldıramadığı için Dark STG'nin ensesine bir tokat atıyor! Sonrasında iplerden sekiyor fakat DARK STG GELİŞİNE SPEAR! JD MCDONAGH ACIYLA KIVRANIYOR! Dark STG üst üste stomplar atarak JD'yi eziyor! Defalarca kez vuruyor iyice sersemletiyor! Ardından tutuyor ve CHOKESLAM! TUŞ! 1........2........
3!
Kazanan: Dark STG
Dark STG galibiyeti kucaklıyor! Kısa süren maçta JD gayet iyi efor sarf etse de Dark STG galibiyete uzanmayı biliyor. Maç sonunda yerdeki JD McDonagh'a bakmaya devam ediyor. Biraz sonra mikrofonsuz bir şekilde konuşmaya başlıyor STG. Bizler onu kameramana ait mikrofondan duyabildiğimiz kadar duyuyoruz.
Kazanan: Dark STG
Dark STG galibiyeti kucaklıyor! Kısa süren maçta JD gayet iyi efor sarf etse de Dark STG galibiyete uzanmayı biliyor. Maç sonunda yerdeki JD McDonagh'a bakmaya devam ediyor. Biraz sonra mikrofonsuz bir şekilde konuşmaya başlıyor STG. Bizler onu kameramana ait mikrofondan duyabildiğimiz kadar duyuyoruz.
Dark STG: JD. Sana özel gönderdiğim ceketi beğenmene sevindim. Komutanına bu maçı bahşettiğini de görebiliyorum. Gel ve aramıza katıl!
Dark STG cümle sonrası elini uzatıyor. Yerdeki JD McDonagh, STG'ye bakıyor. Bu sırada Balor ve Dom içeriye girdi bile! Fakat...
JD McDonagh eli tutarak ayağa kalkıyor! JD MCDONAGH O ELİ TUTTU VE KALKTI! İNANILMAZ! BALOR VE DOM ŞOK İÇERİSİNDE ONA BAKIYOR. KENARDAKİ CEKETİNİ ALIYOR JD MCDONAGH! SONRA DA ÜSTÜNE GİYİYOR. SONRA DA DARK STG'NİN YANINA GEÇERKEN BALOR VE DOM'A BAKARAK KONUŞUYOR.
JD McDonagh: Ben aslında...
DEVIL INSIDE! DEVIL INSIDE GELDİ! DARK STG YERDE! JD MCDONAGH KÜÇÜK BİR AKIL OYUNU YAPMIŞ ONA! BALOR VE DOMINIK GÜLÜYORLAR! JD MCDONAGH CEKETİ ÇIKARTIP FIRLATIP ATIYOR. HEM DE DSTG'NİN ÜZERİNE! DARK STG YERDE YATIYOR! JD MCDONAGH'IN AKLINA DA YENİLMEZSİN YA!!!!!!!
Yerdeki STG'ye üst üste stomplar geliyor. Balor, Dom ve JD yerdeki adamı sertçe tekmeliyorlar. Bu sırada Dark JM içeriye giriyor. Fakat o çok daha basit! İki yumruk bir tekme ile o da yerde! Liv Morgan kenardan ekibini alkışlıyor. İçerideki üçlü kavga işini bitiriyorlar. Bu gece kaybetse de ASIL GALİP O! JD MCDONAGH! Balor ve Dom onun elini havaya kaldırıyorlar.
Biraz sonra kenarda, başka bir şeftali yiyen Carlito'yu görüyorlar. Ne içeriye girip ekibe yardım etti ne de orayı terk etti. Şeftali yemeye devam ediyor. Bu bir sinyal olabilir! Finn Balor, onun artık aralarında olmak istediğini düşünüyor. ARTIK CARLITO GERİ DÖNDÜ! Onun yanına gidiyor Balor ve elini uzatıyor. CARLITO JUDGMENT DAY'E GERİ DÖNMELİ! BUNUN İÇİN ÇABALIYOR BALOR! ELİNİ UZATIYOR VE GÜLÜMSÜYOR!
HAYIR DÖNMEDİ! CARLITO AĞZINDAKİ ŞEFTALİYİ SURATINA TÜKÜRÜYOR! Balor'un yüzü gözü şeftali oluyor. Carlito elindeki şeftaliyi heba etmeyip yemeye devam ederken arka alana gidiyor. Balor ve Judgment Day ise arkalarından bakıyorlar.
Dışarıda, bir bardayız. Burası Lou'nun Barı. Orton ve Angelico'yu bira içerken görüyoruz. Koyu bir sohbet içerisindeler.
Dark STG cümle sonrası elini uzatıyor. Yerdeki JD McDonagh, STG'ye bakıyor. Bu sırada Balor ve Dom içeriye girdi bile! Fakat...
JD McDonagh eli tutarak ayağa kalkıyor! JD MCDONAGH O ELİ TUTTU VE KALKTI! İNANILMAZ! BALOR VE DOM ŞOK İÇERİSİNDE ONA BAKIYOR. KENARDAKİ CEKETİNİ ALIYOR JD MCDONAGH! SONRA DA ÜSTÜNE GİYİYOR. SONRA DA DARK STG'NİN YANINA GEÇERKEN BALOR VE DOM'A BAKARAK KONUŞUYOR.
JD McDonagh: Ben aslında...
DEVIL INSIDE! DEVIL INSIDE GELDİ! DARK STG YERDE! JD MCDONAGH KÜÇÜK BİR AKIL OYUNU YAPMIŞ ONA! BALOR VE DOMINIK GÜLÜYORLAR! JD MCDONAGH CEKETİ ÇIKARTIP FIRLATIP ATIYOR. HEM DE DSTG'NİN ÜZERİNE! DARK STG YERDE YATIYOR! JD MCDONAGH'IN AKLINA DA YENİLMEZSİN YA!!!!!!!
Yerdeki STG'ye üst üste stomplar geliyor. Balor, Dom ve JD yerdeki adamı sertçe tekmeliyorlar. Bu sırada Dark JM içeriye giriyor. Fakat o çok daha basit! İki yumruk bir tekme ile o da yerde! Liv Morgan kenardan ekibini alkışlıyor. İçerideki üçlü kavga işini bitiriyorlar. Bu gece kaybetse de ASIL GALİP O! JD MCDONAGH! Balor ve Dom onun elini havaya kaldırıyorlar.
Biraz sonra kenarda, başka bir şeftali yiyen Carlito'yu görüyorlar. Ne içeriye girip ekibe yardım etti ne de orayı terk etti. Şeftali yemeye devam ediyor. Bu bir sinyal olabilir! Finn Balor, onun artık aralarında olmak istediğini düşünüyor. ARTIK CARLITO GERİ DÖNDÜ! Onun yanına gidiyor Balor ve elini uzatıyor. CARLITO JUDGMENT DAY'E GERİ DÖNMELİ! BUNUN İÇİN ÇABALIYOR BALOR! ELİNİ UZATIYOR VE GÜLÜMSÜYOR!
HAYIR DÖNMEDİ! CARLITO AĞZINDAKİ ŞEFTALİYİ SURATINA TÜKÜRÜYOR! Balor'un yüzü gözü şeftali oluyor. Carlito elindeki şeftaliyi heba etmeyip yemeye devam ederken arka alana gidiyor. Balor ve Judgment Day ise arkalarından bakıyorlar.
Dışarıda, bir bardayız. Burası Lou'nun Barı. Orton ve Angelico'yu bira içerken görüyoruz. Koyu bir sohbet içerisindeler.
Angelico: Kadının teki sen uyurken penisini kesip atsa daha az canın sıkılır. İnan bana. O ucubelerden emir alıp kariyerine yön vermek Randy Orton gibi biri için yaşanabilecek her şeyden daha kötü. Samimi söylüyorum, en doğrusunu yaptın adamım. Sahi, bu gruba katılmayı neden düşünmüştün ki? Bu saçma kararı almana sebep olan şey ne oldu?
Randy Orton: Velveteen ve Bray yüzünden katıldım. En çok da Velveteen'in ısrarı sebep oldu. Bray de beni istiyordu ama biraz daha geri plandaydı diyebilirim. Wyatt eskiden yer aldığım bu ailede yeniden bir arada olmak istediğini söyledi. Geçmiş hesapları kapatmış. WWE'de yaşananlar orada kalmış. Artık PGW'yi domine edeceklerini anlattı bana. Velveteen ise PAYBACK 50'de tarihi bir hamle yapacaklarını söyledi. "Tarihi bizimle birlikte yazmak ister misin?" diye sordu. Ben de teklifini kabul ettim. O gece Chris'in kemeri korumasını sağladık. Ertesi hafta o kemeri Velveteen Dream kazandı. Prince of PGW için de Wyatt kendine çok güveniyordu. Bu adamlar gerçekten de PGW'yi domine ediyordu Angel. Eğer gruba dahil olmasaydım ben de ezilenler arasında yer alabilirdim. WWE'de tek başıma takılabiliyordum ama PGW'de yalnız yürürsen her an yolunu kesen bir eşkiya grubuna rastlayabilirsin. Artık yaşlı bir güreşçiyim ve üzülerek söylüyorum ki kolay olanı seçtim. Gruplaşmalara ben de dahil oldum. Bir gruba ait değilsen PGW'de ezilmeye mahkumsun.
Angelico: Bu yaşamamızda hayati bir şey midir, avcı-toplayıcı bakış açısından?
Randy Orton gülümsüyor. Bu adam bu cümleleri nereden buluyordu? Angel de sırıtırken bir sigara yakıyor.
Kısa bir süre daha sohbet ediyorlar. Gülüp eğlendiklerini görüyoruz. Sonrasında hesabı ödeyip barın dışına çıkıyorlar. Kapının önüne geldiklerinde Orton derin bir nefes alıyor. Angel ise bu sırada Orton'a doğru bakıyor.
Angelico: Ön sevişmeyi kes ve sor dostum.
Angelico: Bu yaşamamızda hayati bir şey midir, avcı-toplayıcı bakış açısından?
Randy Orton gülümsüyor. Bu adam bu cümleleri nereden buluyordu? Angel de sırıtırken bir sigara yakıyor.
Kısa bir süre daha sohbet ediyorlar. Gülüp eğlendiklerini görüyoruz. Sonrasında hesabı ödeyip barın dışına çıkıyorlar. Kapının önüne geldiklerinde Orton derin bir nefes alıyor. Angel ise bu sırada Orton'a doğru bakıyor.
Angelico: Ön sevişmeyi kes ve sor dostum.
Randy Orton (şaşırarak bakıyor): Neyi sorayım?
Angelico: Beni ilk defa aradın Randy. Barda buluştuk, ilk defa iki arkadaş gibi sohbet ettik. Bana, "evi de aileyi yaktım, öyle geldim," dedin. Çünkü ne gerçek ailenin ne de PGW'deki sahte ailenin yanına gitmek istiyorsun. Beni aradın; çünkü kalacak bir yere ihtiyacın vardı.
Angelico: Beni ilk defa aradın Randy. Barda buluştuk, ilk defa iki arkadaş gibi sohbet ettik. Bana, "evi de aileyi yaktım, öyle geldim," dedin. Çünkü ne gerçek ailenin ne de PGW'deki sahte ailenin yanına gitmek istiyorsun. Beni aradın; çünkü kalacak bir yere ihtiyacın vardı.
Randy Orton Angelico'ya bakıyor. Onu gerçekten de iyi anladığını düşünüyordu. Bir şey söyleyemedi. Randy Orton soramıyor olsa da Angelico yanıtladı.
Angelico: Kalabilirsin.
Randy Orton: (gülümseyerek) Çoğu zaman sinirimi zıplatan bir veletsin. Ama seninle takılmak diğer herkese göre beni daha az yoruyor. Hatta bu akşamdan keyif bile aldığımı söyleyebilirim. Teşekkür ederim, kalacak yer için. Ama...
Randy Orton bir anda dönüyor ve sert bir yumruk atıyor! Angelico'nun yüzüne sağlam bir tane patlattı! Angelico gülümsüyor. Bu da neydi şimdi?
Angelico: Kalabilirsin.
Randy Orton: (gülümseyerek) Çoğu zaman sinirimi zıplatan bir veletsin. Ama seninle takılmak diğer herkese göre beni daha az yoruyor. Hatta bu akşamdan keyif bile aldığımı söyleyebilirim. Teşekkür ederim, kalacak yer için. Ama...
Randy Orton bir anda dönüyor ve sert bir yumruk atıyor! Angelico'nun yüzüne sağlam bir tane patlattı! Angelico gülümsüyor. Bu da neydi şimdi?
Randy Orton: Bu Survivor Series için. O maçtan çok erken elendim ve bu tamamen senin suçun. Şov yapacak başka bir zaman bulamadın mı, ha?
Angelico yumruk sonrası sırıtıyor. Orton da hafifçe tebessüm ediyor. Tatlı sert bir atışma içerisindeler. Bu adamlar gerçekten manyak!
Angelico yumruk sonrası sırıtıyor. Orton da hafifçe tebessüm ediyor. Tatlı sert bir atışma içerisindeler. Bu adamlar gerçekten manyak!
Angelico: Erkek olduğunu kanıtlama çabaları. Pekala. Sen bana iki tane daha vur. Ben sana bir tane vuracağım. Anlaştık mı?
İkisi de gülüyorlar. Biraz sonra Orton gardını aldı. Yumruk vurmak üzere Angel'e doğru hamle yapıyorken Angel gülümsüyor. Kameralarımız kapanıyor.
İkisi de gülüyorlar. Biraz sonra Orton gardını aldı. Yumruk vurmak üzere Angel'e doğru hamle yapıyorken Angel gülümsüyor. Kameralarımız kapanıyor.
Arka alandan gelen, The SEX üyesi olan Tyler Breeze! Kendisinin girişi eşliğinde önce maçın anonsunu, sonrasında da Tyler'in anonsunu dinliyoruz. Tyler, ucunda telefon bir bir tripod ile geliyor ve düzenli olarak kendisini kontrol ediyor. Ringe varmasının ardından ringin etrafını dolaşmaya başlıyor. Ringin spiker masasına bakan kısmına geldiğinde, Apron'un üzerinde uzanıyor ve kendisini izliyor kamerasından. Sonrasında yuvarlanarak ringin içine giriyor ve kendisine gösterilen köşeye geçerek rakibini bekliyor.
Işıklar kesiliyor, Titantron'dan çıkan mor ışıklar aydınlatıyor etrafı. Şarkı bir müddet ilerliyor ve arka alandan ağır ve huzursuz bir şekilde gelen isim Jeff Hardy oluyor! Kendisinin anonsu yapılıyor. Onun ise ağzında bir sigara bulunmakta, kendisi Stage'de bir müddet ilerliyor ve rampanın ortalarına doğru elini cebinden çıkartıyor ve çakmak ile sigarayı yakıyor. Takibinde içtiği sigarası ile ringe doğru ilerlediğini görüyoruz, bir süre sonra ringe varıyor. Ringin tam önünde esniyor, geriliyor. Sonrasında ağzına tekrardan aldığı sigarası ile çelik basamaklara yöneliyor. Basamakları teker teker çıkmasının ardından Apron'a geçiyor. Apron üzerinde biraz ilerledikten sonra iplerin arasından geçerek ringe giriyor ve haricinde hiçbir şey yapmadan kendi köşesine geçiyor.
Jeff sigarasını bitiriyor ve izmaritini ringin dışına, zemine atıyor. Bu sırada hakemin Tyler'den başlayarak, iki ismi de kontrol etmeye başladığını görüyoruz. Kontroller sırasında hakem, Jeff'ten cebindeki sigara paketini ve çakmağını çıkarmasını istiyor. Bundan rahatsız olan Jeff, her şeye rağmen paketi ve çakmağı çıkartıyor; kendi köşesinde, ring matına bırakıyor. Bunun akabinde hakemin ringin ortasına geçtiğini görüyoruz. İki isme de son bir kez baktıktan sonra elini havaya kaldırıyor ve zil sesini çaldıran işareti veriyor. Maç başlıyor!
Money in the Bank Qualifying Match
Jeff Hardy vs. Tyler Breeze
Güreşçiler ringin ortasına ilerliyorlar ve Lock-up'a giriyorlar. Üstün çıkan Jeff, rakibinin arkasına yapışıyor ve onu arkadan sarıyor. Tyler, arkasında olan rakibini Snapmare ile yere çektikten sonra iplere koşuyor. İplerden sekiyor ve Penalty Kick yapıyor! Başarılı değil, Jeff eğilerek bu hareketten kurtuluyor ve hatta rakibini Roll-up'a bağlıyor. Hakem sayıyor, 1... KICKOUT! Birlikte ve aynı anda olacak sırada kalkıyorlar ve Jeff'ten Clothesline geliyor. Tyler hızlıca ayağa kalkıyor ve Jeff'ten Inverted Atomic Drop geliyor, rakibini bırakmıyor ve bacaklarından çekerek yere uzandırıyor. Ayaklarından tuttuğu rakibine Leg Drop to Groin yapıyor! Tyler acı içerisinde t*şşaklarını tutuyor ve oturur pozisyona geçiyor. Ters takla ile ayağa kalkan bir de Basement Dropkick geliyor! Bunun hemen üstüne bir tuş izliyoruz, hakem saymaya başlıyor. 1... 2... KICKOUT! Seyirciler bu temposu yüksek maç karşısında, güreşçileri iyice ateşliyorlar. Jeff ayağa kalkıyor ve rakibini de kaldırıyor. Onu saçından tutarak köşeye kadar götürmesinin ardından, onun kafasını Turnbuckle Pad'ına vuruyor! Tyler yüzünü tutarak sırtını köşeye yaslarken, Jeff'in onu kaldırdığını ve Top-rope'ye oturttuğunu görüyoruz. Jeff de Second-rope'ye çıkıyor, rakibinin kafasını koltuk altına alıyor ve... Avalanche Swanton Bomb mu? Geliyor! Tyler'den rakibinin karnına yumruklar gelmeye başlıyor, bu Jeff'i engel oluyor ve Tyler'in rakibini ring matına ittirmesine yol açıyor. Jeff sırtını tutar bir şekilde ring matında buluyor kendisini, Tyler de dinlene dinlene ringe geri dönüyor.
Tyler rakibine doğru gidiyor ve onu ayağa kaldırıyor. Tyler'in, Jeff'i ayağa kaldırdığı sırada bir direnç gösterdiğini görüyoruz. Tyler'in karnına attığı rastgele yumruklar ile onun eğilerek beklemesine yol açıyor. Kendisi ise toparlanıyor ve iplere koşuyor. İplerden sekiyor fakat döndüğünde Tyler'in Dropkick'i ile karşılaşıyor! Seyirciler ritimli bir şekilde alkışlamaya başlıyorlar, Tyler ise bundan güç bularak ayağa kalkıyor. Jeff'i saçından çekerek ayağa kaldırmasının ardından Russian Leg Sweep yapıyor, ters taklası ile ayağa kalkıyor ve iplere doğru yol alıyor. İplerden döndükten sonra Leg Drop vuruyor! Bunun üstüne tuş izliyoruz, 1... 2... KICKOUT! Tyler ayağa kalkıyor, Jeff'i bekliyor. Jeff bir süre sonra ayağa kalkıyor, Tyler'den Fireman's Carry Gutbuster yapıyor! Acı içinde karnını tutan Jeff, iplere kadar sürükleniyor ve iplerden destek alarak kendisini köşeye atıyor; oraya yaslanıyor. Bu sırada gerilmiş bir şekilde bekleyen Tyler, o bölgeye koşmaya başlıyor ve Stinger Splash yapıyor! Durmuyor, rakibini bırakmıyor ve Running Bulldog'a bağlıyor! Bu hareket de başarılı, tuş geliyor. 1... 2... KICKOUT GELDİ! Tyler ring matına vurduğu yumrukların ardından hırsla ayağa kalkıyor ve yanı başında bulunduğu rakibinin yanında Taunt'unu yapıyor. Araya bir müddet giriyor, Tyler rakibini tutuyor ve Unprettier yapıyor! Oldu, başarılı! Hakem sayıyor, 1... 2... BİR KICKOUT DAHA! Tyler dinlene dinlene ayağa kalktıktan sonra köşeye geçiyor ve rakibinin ayağa kalkmasını bekliyor. Bu sefer araya giren süre ciddi, Jeff nihayet ayakta. Tyler rakibine doğru hareketleniyor ve Beauty Shot yapıyor!
EĞİLDİ! JEFF BU UNPRETTIER'DEN EĞİLEREK KURTULDU! Tyler sırtını tutarak ayağa kalkıyor ve ayağa kalkmaz rakibinden gelen tekme ile karşılaşıyor. Jeff, attığı tekme ile eğilmesine yol açıyor ve bununla bırakmıyor; Twist of Fate vuruyor! Twist of Fate geliyor ve hakem saymaya başlıyor, 1... 2... KICKOUT! Jeff ayağa kalktıktan sonra iplere yöneliyor, iplerin arasından geçiyor ve Apron'da buluyor kendisini. Vakit kaybetmeden Top-rope'ye tırmanıyor ve bulunduğu noktada ayağa kalkmasının ardından atlıyor, Swanton Bomb! Oldu, bu hareket tam anlamıyla başarılı oldu! Jeff direkt rakibine yöneliyor ve onun tek bacağını havaya kaldırıyor. Hakem sayıyor, seyirciler de eşlik ediyorlar. 1... 2...
3!
Kazanan: Jeff Hardy
Maç bitti, Jeff Hardy kazandı! Jeff Hardy hakemin yardımını ve elini kaldırmasını reddederek ayağa kalkıyor, bitkin ve bıkmış bir vaziyette. Eğilerek yere bıraktığı sigara kutusunu alıyor ve içerisinden aldığı bir sigarayı çakmağı ile yakıyor. O sigarasını içmeye başlarken, kendisinin maçı kazanarak Money in the Bank 2025 şovundaki Money in the Bank Briefcase maçına gittiğinin anonsu geçiliyor. Sonrasında onun şarkısı çalmaya başlıyor. Jeff maçı kazansa da huzursuz gibi, mutlu görünmüyor. Gözlerinde bir yorgunluk var, yaşamaya çalışıyoruz kafasında ilerliyor. Ringi terk etmek üzere iplere yöneliyor...
Şarkının bir müddet ilerlemesinin ardından arka alandan gelen iki isim oluyor, bunlar Matt Cardona ve Dario Cueto! Stage'de bir müddet duraksıyorlar, Jeff'i izliyorlar. Akabinde ringe doğru ilerliyorlar, Dario içli içli Jeff'e bakarken; Matt'ın yüzünde bir gülümseme ifadesine rastlıyoruz. Kısa süre içerisinde ringe varıyorlar, Dario çelik basamakları kullanarak Apron'a çıkarken; Matt ringin etrafında dolaşmaya ve bizzat kendisi giderek mikrofon almasını izliyoruz. Matt eline aldığı mikrofon ile ringe giriyor ve Dario'nun yanına, yani Jeff'in tam karşısına, geçiyor. Elinde tuttuğu mikrofonu ağzına doğru tutuyor ve konuşmasına başlıyor.
Kazanan: Jeff Hardy
Maç bitti, Jeff Hardy kazandı! Jeff Hardy hakemin yardımını ve elini kaldırmasını reddederek ayağa kalkıyor, bitkin ve bıkmış bir vaziyette. Eğilerek yere bıraktığı sigara kutusunu alıyor ve içerisinden aldığı bir sigarayı çakmağı ile yakıyor. O sigarasını içmeye başlarken, kendisinin maçı kazanarak Money in the Bank 2025 şovundaki Money in the Bank Briefcase maçına gittiğinin anonsu geçiliyor. Sonrasında onun şarkısı çalmaya başlıyor. Jeff maçı kazansa da huzursuz gibi, mutlu görünmüyor. Gözlerinde bir yorgunluk var, yaşamaya çalışıyoruz kafasında ilerliyor. Ringi terk etmek üzere iplere yöneliyor...
Şarkının bir müddet ilerlemesinin ardından arka alandan gelen iki isim oluyor, bunlar Matt Cardona ve Dario Cueto! Stage'de bir müddet duraksıyorlar, Jeff'i izliyorlar. Akabinde ringe doğru ilerliyorlar, Dario içli içli Jeff'e bakarken; Matt'ın yüzünde bir gülümseme ifadesine rastlıyoruz. Kısa süre içerisinde ringe varıyorlar, Dario çelik basamakları kullanarak Apron'a çıkarken; Matt ringin etrafında dolaşmaya ve bizzat kendisi giderek mikrofon almasını izliyoruz. Matt eline aldığı mikrofon ile ringe giriyor ve Dario'nun yanına, yani Jeff'in tam karşısına, geçiyor. Elinde tuttuğu mikrofonu ağzına doğru tutuyor ve konuşmasına başlıyor.
Matt Cardona: Jeff, bu snop ruh halinden ne zaman sıyrılacaksın bilmiyorum ama bunu senin için hızlandırmanın yolunu biliyorum. Dinle, lafı dolandırmayacağım ve söylemek istediğimi direkt olarak sana aktaracağım. Söyle bana, kaç paraya toparlarsın?
Jeff bu soruyu garipsiyor ve yüzünü ekşitiyor. Sonrasında cevap vermek üzere bir mikrofon arıyor, arkasına dönüyor ve ring dışındaki görevliler tarafından iplerin arasından kendisine uzatılan mikrofonu alıyor. Matt'a doğru dönmesinin sonrasında mikrofonu ağzına doğru tutuyor ve yanıt veriyor.
Jeff Hardy: Ne söylediğin hakkında hiçbir fikrin yok Matt. Buraya saçmalamak için mi geldin? İnan, bununla kaybedecek zamanım yok (Sigarasını tekrardan ağzına alıyor ve içmeye kaldığı yerden devam ediyor).
Matt Cardona: (Ciddileşiyor) Kaç paraya toparlarsın, bana söyle! Herkesin bir parası vardır, bir fiyatı... Metrelerce yukarıda asılı olan o kıymetli çanta için bana yardım etmeni istiyorum. Bunun için ne kadar para istiyorsun? (Bir süre duraksamasının ardından kaldığı yerden devam ediyor) Katılımcıları görmüş olmalısın, bunu tek başına halledebileceğine inanıyor musun? Herkes takım, biz ise orada tek olan isimler olacağız. Senin, o çantayı kazanmam için bana yardımcı olmanı istiyorum!
Umutsuz olan Jeff bu lafları umursamadan iplere doğru gidiyor, Matt yükselerek devam ediyor.
Matt Cardona: Senin... Senin de gerçek bir takım ihtiyacına ihtiyacın var zaten.
Jeff bu soruyu garipsiyor ve yüzünü ekşitiyor. Sonrasında cevap vermek üzere bir mikrofon arıyor, arkasına dönüyor ve ring dışındaki görevliler tarafından iplerin arasından kendisine uzatılan mikrofonu alıyor. Matt'a doğru dönmesinin sonrasında mikrofonu ağzına doğru tutuyor ve yanıt veriyor.
Jeff Hardy: Ne söylediğin hakkında hiçbir fikrin yok Matt. Buraya saçmalamak için mi geldin? İnan, bununla kaybedecek zamanım yok (Sigarasını tekrardan ağzına alıyor ve içmeye kaldığı yerden devam ediyor).
Matt Cardona: (Ciddileşiyor) Kaç paraya toparlarsın, bana söyle! Herkesin bir parası vardır, bir fiyatı... Metrelerce yukarıda asılı olan o kıymetli çanta için bana yardım etmeni istiyorum. Bunun için ne kadar para istiyorsun? (Bir süre duraksamasının ardından kaldığı yerden devam ediyor) Katılımcıları görmüş olmalısın, bunu tek başına halledebileceğine inanıyor musun? Herkes takım, biz ise orada tek olan isimler olacağız. Senin, o çantayı kazanmam için bana yardımcı olmanı istiyorum!
Umutsuz olan Jeff bu lafları umursamadan iplere doğru gidiyor, Matt yükselerek devam ediyor.
Matt Cardona: Senin... Senin de gerçek bir takım ihtiyacına ihtiyacın var zaten.
Seyirciler bu lafın üzerine şaşırıyorlar, sesler senkronize oluyor. Jeff ise sinirli bir şekilde arkasına dönüyor. Herkes onları izlemekte, Matt anlaşma yapmak üzere elini uzatıyor. Gözler ise Jeff'e dönüyor, son kez konuşuyor.
Jeff Hardy: Money in the Bank da para için değil mi zaten?
Jeff elindeki mikrofonu yere fırlatıyor. Jeff sigarasını içmeye devam ederken, sigarasını ağzından çıkartıyor ve eline alıyor...
Eline aldığı sigarayı onun üstünde söndürüyor! Matt anlık acı ile çırpınarak kendisini yere bırakıyor, Dario ise eğilerek onunla ilgilenmeye başlıyor. Jeff ise tekrardan dönüyor ve iplerin arasından geçerek Apron'a geçiyor. Durmuyor, çelik basamakları kullanarak ringden iniyor ve rampaya doğru gidiyor. Ters adımlarla Stage'ye gidiyor, ring içerisindeki ikiliye bakıyor. Matt sinirli bir şekilde Jeff'e bakıyor, Dario ise Matt ile ilgilenmekle meşgul. Bu yaşananların ardından kameralar kapanıyor ve reklamlar giriyor.
Jeff Hardy: Money in the Bank da para için değil mi zaten?
Jeff elindeki mikrofonu yere fırlatıyor. Jeff sigarasını içmeye devam ederken, sigarasını ağzından çıkartıyor ve eline alıyor...
Eline aldığı sigarayı onun üstünde söndürüyor! Matt anlık acı ile çırpınarak kendisini yere bırakıyor, Dario ise eğilerek onunla ilgilenmeye başlıyor. Jeff ise tekrardan dönüyor ve iplerin arasından geçerek Apron'a geçiyor. Durmuyor, çelik basamakları kullanarak ringden iniyor ve rampaya doğru gidiyor. Ters adımlarla Stage'ye gidiyor, ring içerisindeki ikiliye bakıyor. Matt sinirli bir şekilde Jeff'e bakıyor, Dario ise Matt ile ilgilenmekle meşgul. Bu yaşananların ardından kameralar kapanıyor ve reklamlar giriyor.
Arka alanda topallaya topallaya ilerleyen Breeze'nin arkasında penisdaşı Venis söylenerek onu takip ediyor.
Val Venis: Çok dikkatsizsin. Aklın nerede senin ha? Jeff'i gözünde fazla büyütüyorsun. Onu yenebilirdin, biliyorsun değil mi? Kendine hiç inanmıyorsun Breeze. Hem de hiç. Çanta maçı çok önemliydi ve-
Tyler Breeze: BİLİYORUM! BİLİYORUM! SUS ARTIK! SUS!
Val Venis, Breeze'nin kendisine sesini yükselttiğine tanık olunca afallayıp duraklıyor. Bunu daha önce hiç yapmamıştı. Breeze soyunma odasına giriyor. Ardından Venis.
Val Venis, Breeze'nin kendisine sesini yükselttiğine tanık olunca afallayıp duraklıyor. Bunu daha önce hiç yapmamıştı. Breeze soyunma odasına giriyor. Ardından Venis.
Val Venis: Ne demek sus! Kızgınım Breeze. Kendini hiç geliştirmiyorsun. Neredeyse başladığın noktadasın. Ne zaman konsantre olacaksın? Ne zaman bir şeyler kazanacaksın?
Tyler Breeze: Beni beğenmiyorsan kendi yoluna bakabilirsin. Seni zorla tutmuyorum.
Val Venis: Bak şimdi... Lafa bak. Onu mu diyorum ben sana aptal herif? Sende potansiyel görmesem bu kadar zorlar mıyım seni? Hem... seninle takım olmak istemediğimde, bunu açıkça söylerim. Emin ol. Karı gibi ima etmem.
Breeze, Venis'i hiç siklemeden üstünü çıkarmaya başlıyor. Venis ondan makul bir cevap gelmeyeceğini anladığında söylenerek odadan çıkıyor.
Val Venis: Ne bok yersen ye ya amına koyim.
Tyler Breeze: Beni beğenmiyorsan kendi yoluna bakabilirsin. Seni zorla tutmuyorum.
Val Venis: Bak şimdi... Lafa bak. Onu mu diyorum ben sana aptal herif? Sende potansiyel görmesem bu kadar zorlar mıyım seni? Hem... seninle takım olmak istemediğimde, bunu açıkça söylerim. Emin ol. Karı gibi ima etmem.
Breeze, Venis'i hiç siklemeden üstünü çıkarmaya başlıyor. Venis ondan makul bir cevap gelmeyeceğini anladığında söylenerek odadan çıkıyor.
Val Venis: Ne bok yersen ye ya amına koyim.
Venis bir hışımla odadan çıkıyor. Kapıdan çıktığı gibi biriyle omuz omuza çarpışıyorlar. Sarsılıyor ikisi de.
YUMRUKLAŞMAYA BAŞLIYORLAR!! BİRBİRLERİNİ GÖRDÜKLERİ GİBİ İKİ LAF BİLE ETMEYE GEREK KALMADAN OLAYA GİRİYORLAR!! Venis ve Breeze debelenmekten daha fazla dayanamayıp, yere düşüyorlar. Biri diğerine üstünlük kuramıyor bir türlü. Brookes Venis'in üstüne çıkıp kafasına çalışmayı deniyor. Bir tane yumruk vuruyor. İkinci- Hayır, Venis onu ayaklarıyla bok çuvalı gibi fırlatıyor üzerinden. Siklet farkını hissediyoruz. Venis doğrulmaya çalışırken Brookes'tan dropkick! Venis sırtını duvara çarpıp kıçının üstüne oturuyor. Brookes Roundhouse Kic-
Breeze Forearm Smash'le tır gibi çarpıyor Brookes'a!! Hızır gibi yetişti. Yenilginin ve birkaç saniye önceki tartışmanın acısını Brookes'tan atmak istiyor. Üstüne çıkıp sert yumruklar indirmeye başlıyor. Biraz sonra Venis de eşlik ediyor ona. The SEX tekme tokat girişiyor. Brookes bir an bile nefes alamıyor. İyice bayıltacak duruma getiriyorlar Brookes'u. O sırada Breeze koridorda onlara yaklaşan birini fark edip duruyor. Venis ise takmıyor, Brookes'a headbutt çakmakla meşgul. Breeze endişeli çünkü...
Çünkü ona elinde sopayla bakan kişi GM The Miz! Brookes'un yardımına yetişiyor. Venis de şimdi görüyor onu, gördüğü an kitleniyor! KARISINI ÇALDIĞI ADAM ÖLDÜRECEK GİBİ BAKIYOR! THE MİZ'İ DAHA ÖNCE HİÇ BU KADAR ÖFKELİ GÖRMEMİŞTİK! Breeze sakinleştirecekmiş gibi fake atıp birden Miz'e Lariat'la uçuyor ama- KARNINA SOPAYI YİYOR!! SOPAYI YİYOR VE NEFESİ KESİLEREK, ÖLMÜŞ GİBİ YERE YIĞILIYOR BREEZE!
YUMRUKLAŞMAYA BAŞLIYORLAR!! BİRBİRLERİNİ GÖRDÜKLERİ GİBİ İKİ LAF BİLE ETMEYE GEREK KALMADAN OLAYA GİRİYORLAR!! Venis ve Breeze debelenmekten daha fazla dayanamayıp, yere düşüyorlar. Biri diğerine üstünlük kuramıyor bir türlü. Brookes Venis'in üstüne çıkıp kafasına çalışmayı deniyor. Bir tane yumruk vuruyor. İkinci- Hayır, Venis onu ayaklarıyla bok çuvalı gibi fırlatıyor üzerinden. Siklet farkını hissediyoruz. Venis doğrulmaya çalışırken Brookes'tan dropkick! Venis sırtını duvara çarpıp kıçının üstüne oturuyor. Brookes Roundhouse Kic-
Breeze Forearm Smash'le tır gibi çarpıyor Brookes'a!! Hızır gibi yetişti. Yenilginin ve birkaç saniye önceki tartışmanın acısını Brookes'tan atmak istiyor. Üstüne çıkıp sert yumruklar indirmeye başlıyor. Biraz sonra Venis de eşlik ediyor ona. The SEX tekme tokat girişiyor. Brookes bir an bile nefes alamıyor. İyice bayıltacak duruma getiriyorlar Brookes'u. O sırada Breeze koridorda onlara yaklaşan birini fark edip duruyor. Venis ise takmıyor, Brookes'a headbutt çakmakla meşgul. Breeze endişeli çünkü...
Çünkü ona elinde sopayla bakan kişi GM The Miz! Brookes'un yardımına yetişiyor. Venis de şimdi görüyor onu, gördüğü an kitleniyor! KARISINI ÇALDIĞI ADAM ÖLDÜRECEK GİBİ BAKIYOR! THE MİZ'İ DAHA ÖNCE HİÇ BU KADAR ÖFKELİ GÖRMEMİŞTİK! Breeze sakinleştirecekmiş gibi fake atıp birden Miz'e Lariat'la uçuyor ama- KARNINA SOPAYI YİYOR!! SOPAYI YİYOR VE NEFESİ KESİLEREK, ÖLMÜŞ GİBİ YERE YIĞILIYOR BREEZE!
Val Venis: Dur! İşlerin bu raddeye varmasına gerek yok Miz.
Miz cevap vermeye bile tenezzül etmeden Venis'e sopayla vuruyor! Venis koruma içgüdüsüyle arkasın dönünce sırtına yiyor sopayı ama bu da acıtıyor. Hem de çok... Sırtından kurşun yemiş gibi kasılıyor. Miz bir tane daha indiriyor sırtına. Venis bu sefer kaçmaya başlıyor. Koridor boyu ilerliyorlar. Miz vuruyor, Venis düşmemeye çalışarak ilerliyor. Sağda solda insanların meraklı bakışları altında koridorları aşıyorlar. Miz bacaklarına da çalışıyor artık Venis'in. Venis'in artık ayakta kalabilmesinin imkanı yok. Acı içinde yerde neresini tutacağını bilemiyor. Miz defalarca vuruyor sopayla. Defalarca. Ve öfkesi bir an bile dinmiyor. Gözleri yuvalarından çıkacak gibi. Brookes da yetişiyor şimdi yanında. Brookes Venis'i kaldırıyor, Miz'e doğru tutuyor kendinden geçmiş koca adamı. Miz sopayı Venis'in kafasına denk getirecek şekilde bir kere açıyı ayarlıyor golfçüler gibi.
The Miz: Bu raddeye varması için daha ne yapman lazım, anlatır mısın?
Miz sopayı Venis'in yanağından geri çekiyor ve VURUYOR! VURUYOR!
VURUYOR AMA KAFASINA DEĞİL!! KASIKLARINA!!! VENİS'İN EN SEVDİĞİ ORGANINA!!! Maryse, en azından bundan sonra bir daha orayı kullanamasın diye... Venis'in inlemesi içine doğru oluyor. Tuhaf sesler çıkarıyor. Ikınmaktan boynundaki damarlar beliriyor Venis'in. Miz'e baktığımızdaysa hala bir köpek gibi hedefe kitlendiğini, aldığı nefesin yetmediğini görüyoruz. Biraz önceki kovalamacada kenara bir yere düşen Televizyon Şampiyonluğu gözüne takılıyor. Otopark kısmına yakın olduklarını fark edince, kafasını kaldırıp gidip bir şeyler arıyor. Brookes da anlamaya çalışıyor Miz'in ne planladığını. Biraz sonra Miz elinde bir BENZİN BİDONUYLA koşar adımlarla geliyor ve Televizyon Şampiyonluğunun üzerine dökmeye başlıyor? Brookes endişeyle Miz'e bakıyor. Eliyle durdurmaya çalışıyor onu.
Chris Brookes: Miz! Miz, buna gerek yok. MİZ!!
Fakat Miz hiç oralı olmuyor. Bidonun tamamını şaldır şaldır döküyor! Televizyon Kemeri baştan sona yağ içinde kalıyor. Miz ilk defa sırıtırken elini cebine sokup bir çakmak çıkarıyor? Bunu gerçekten yapacak kadar gözü döndü mü? Brookes araya girmeye çalışsa da Miz ittiriyor onu. Çakmağı yakıp yere, kemerin üzerine serbestçe bırakıyor!!!!
Bir el! Bir el buna engel oluyor. Son saniyede, Miz'in elinden çakmağı sakince alıyor. Bu Sami Zayn!!! En son görünüşünde Val Venis'in kemerini yakan adam 1 yıldan fazla bir süre sonra PGW'ye geri dönüyor! Miz şimdi merakla Sami'ye bakıyor.
Miz cevap vermeye bile tenezzül etmeden Venis'e sopayla vuruyor! Venis koruma içgüdüsüyle arkasın dönünce sırtına yiyor sopayı ama bu da acıtıyor. Hem de çok... Sırtından kurşun yemiş gibi kasılıyor. Miz bir tane daha indiriyor sırtına. Venis bu sefer kaçmaya başlıyor. Koridor boyu ilerliyorlar. Miz vuruyor, Venis düşmemeye çalışarak ilerliyor. Sağda solda insanların meraklı bakışları altında koridorları aşıyorlar. Miz bacaklarına da çalışıyor artık Venis'in. Venis'in artık ayakta kalabilmesinin imkanı yok. Acı içinde yerde neresini tutacağını bilemiyor. Miz defalarca vuruyor sopayla. Defalarca. Ve öfkesi bir an bile dinmiyor. Gözleri yuvalarından çıkacak gibi. Brookes da yetişiyor şimdi yanında. Brookes Venis'i kaldırıyor, Miz'e doğru tutuyor kendinden geçmiş koca adamı. Miz sopayı Venis'in kafasına denk getirecek şekilde bir kere açıyı ayarlıyor golfçüler gibi.
The Miz: Bu raddeye varması için daha ne yapman lazım, anlatır mısın?
Miz sopayı Venis'in yanağından geri çekiyor ve VURUYOR! VURUYOR!
VURUYOR AMA KAFASINA DEĞİL!! KASIKLARINA!!! VENİS'İN EN SEVDİĞİ ORGANINA!!! Maryse, en azından bundan sonra bir daha orayı kullanamasın diye... Venis'in inlemesi içine doğru oluyor. Tuhaf sesler çıkarıyor. Ikınmaktan boynundaki damarlar beliriyor Venis'in. Miz'e baktığımızdaysa hala bir köpek gibi hedefe kitlendiğini, aldığı nefesin yetmediğini görüyoruz. Biraz önceki kovalamacada kenara bir yere düşen Televizyon Şampiyonluğu gözüne takılıyor. Otopark kısmına yakın olduklarını fark edince, kafasını kaldırıp gidip bir şeyler arıyor. Brookes da anlamaya çalışıyor Miz'in ne planladığını. Biraz sonra Miz elinde bir BENZİN BİDONUYLA koşar adımlarla geliyor ve Televizyon Şampiyonluğunun üzerine dökmeye başlıyor? Brookes endişeyle Miz'e bakıyor. Eliyle durdurmaya çalışıyor onu.
Chris Brookes: Miz! Miz, buna gerek yok. MİZ!!
Fakat Miz hiç oralı olmuyor. Bidonun tamamını şaldır şaldır döküyor! Televizyon Kemeri baştan sona yağ içinde kalıyor. Miz ilk defa sırıtırken elini cebine sokup bir çakmak çıkarıyor? Bunu gerçekten yapacak kadar gözü döndü mü? Brookes araya girmeye çalışsa da Miz ittiriyor onu. Çakmağı yakıp yere, kemerin üzerine serbestçe bırakıyor!!!!
Bir el! Bir el buna engel oluyor. Son saniyede, Miz'in elinden çakmağı sakince alıyor. Bu Sami Zayn!!! En son görünüşünde Val Venis'in kemerini yakan adam 1 yıldan fazla bir süre sonra PGW'ye geri dönüyor! Miz şimdi merakla Sami'ye bakıyor.
Sami Zayn: Kemer yakmak problemleri çözmeyecek Miz. Bana inanabilirsin. Bunun başka yolları var.
Miz bir şey demiyor ama çakmağı almak için de çabalamıyor. Brookes da şok olmuş bir ifadeyle ikisine bakıyor şimdi. Miz bakışlarını Venis'e çeviriyor. İğrenerek, öfkeyle bakmaya başlıyor tekrardan. Miz'in suratında görmeye pek alışık olmadığımız tarzda bir kin bu. Sinsilik, kurnazlık, kibir içermeyen... Salt bir öfke.... Sami Zayn de her an bir delilik yapmaması için vücuduyla hafiften perdeliyor Miz'i. Yatıştırmaya çalışıyor. Miz birden... arkasını dönüp uzaklaşıyor oradan! Brookes da peşinden gidiyor. Sami Zayn onları seyrediyor arkalarından, sonra elindeki çakmağa bakıyor. O geceki çakmağın tıpatıp aynısı: Rengi, şekli, markası...
Dizlerinin üzerinde acıdan kıvranarak doğrulmaya çalışan Venis'in, inlemelerini bitiren şey, Sami'yi görmesi... Onu görüyor. Elinde çakmakla, başında dikilirken... VENİS HATIRLIYOR! Sami Zayn'le bakışıyorlar şimdi. Sami Zayn çakmağı uzağa bir yere fırlatıp koridordan ayrılırken Venis tekrar yere düşüyor. Bıraktığı yerden kıvranmaya devam ediyor.
"Scapegoat" Jack Perry girişte gözüküyor. Perry hızlı adımlarla ringe doğru ilerliyor. Biz de bu sırada geçen haftaki maçta yaşananları ve Velveteen Dream'in, Jack Perry'i nasıl sabote ettiğini görüyoruz. Perry ringe girerken seyircilerden bir tezahürat duyuluyor.
Miz bir şey demiyor ama çakmağı almak için de çabalamıyor. Brookes da şok olmuş bir ifadeyle ikisine bakıyor şimdi. Miz bakışlarını Venis'e çeviriyor. İğrenerek, öfkeyle bakmaya başlıyor tekrardan. Miz'in suratında görmeye pek alışık olmadığımız tarzda bir kin bu. Sinsilik, kurnazlık, kibir içermeyen... Salt bir öfke.... Sami Zayn de her an bir delilik yapmaması için vücuduyla hafiften perdeliyor Miz'i. Yatıştırmaya çalışıyor. Miz birden... arkasını dönüp uzaklaşıyor oradan! Brookes da peşinden gidiyor. Sami Zayn onları seyrediyor arkalarından, sonra elindeki çakmağa bakıyor. O geceki çakmağın tıpatıp aynısı: Rengi, şekli, markası...
Dizlerinin üzerinde acıdan kıvranarak doğrulmaya çalışan Venis'in, inlemelerini bitiren şey, Sami'yi görmesi... Onu görüyor. Elinde çakmakla, başında dikilirken... VENİS HATIRLIYOR! Sami Zayn'le bakışıyorlar şimdi. Sami Zayn çakmağı uzağa bir yere fırlatıp koridordan ayrılırken Venis tekrar yere düşüyor. Bıraktığı yerden kıvranmaya devam ediyor.
"Scapegoat" Jack Perry girişte gözüküyor. Perry hızlı adımlarla ringe doğru ilerliyor. Biz de bu sırada geçen haftaki maçta yaşananları ve Velveteen Dream'in, Jack Perry'i nasıl sabote ettiğini görüyoruz. Perry ringe girerken seyircilerden bir tezahürat duyuluyor.
Fuck Dream
Fuck Dream
Fuck Dream
Jack Perry seyircilere katılır bir şekilde başını sallıyor. Görevlilerden biri ona mikrofon veriyor ve Perry adamın elinden mikrofonu koparıp alıyor.
Fuck Dream
Fuck Dream
Jack Perry seyircilere katılır bir şekilde başını sallıyor. Görevlilerden biri ona mikrofon veriyor ve Perry adamın elinden mikrofonu koparıp alıyor.
Jack Perry: Senin için burada olduğumu biliyorsun orospu çocuğu. Sen buraya gelmeden bu şov ilerlemeyecek. Oraya gelip aileni götüne sokturtmadan, adam gibi gel.
Perry lafını bitirir bitirmez müzik duyuluyor.
World Heavyweight Şampiyonu Velveteen Dream girişte gözüküyor. Gözlerinin kan çanağı olduğunu görüyoruz. Artık onun da bıkmış olduğunu söyleyebiliriz. Survivor Series'de kazananlar olmalarına rağmen, bu aile meseleleri onu çok yordu.
Perry lafını bitirir bitirmez müzik duyuluyor.
World Heavyweight Şampiyonu Velveteen Dream girişte gözüküyor. Gözlerinin kan çanağı olduğunu görüyoruz. Artık onun da bıkmış olduğunu söyleyebiliriz. Survivor Series'de kazananlar olmalarına rağmen, bu aile meseleleri onu çok yordu.
Velveteen Dream: Çok istedin geldik Jack. Söyle bakalım der-
Jack Perry: Kes. Derdimin ne olduğunu biliyorsun. Bir anlaşmamız vardı. Ben Survivor Series'de senin paçanı kurtardım. Sen de karşılığında bana bir söz verdin. Geçen hafta bana yardımcı olman gerekiyordu. Sen ise bana köstek oldun. Şimdi ödeşme zamanı. Şimdi bana olan borcunu ödeme zamanı.
Velveteen Dream: Sen de mi gelip bana ağlayacaksın. Sen de mi benden bekliyorsun her şeyi. Bir boku da beceremiyorsunuz ki. Bray triplere girip, benim onu aileden dışladığımı falan düşünüyor. Randy üç gram beynini, gidip sağda solda bozuk para gibi harcıyor. Üstüne üstlük gidip PURE kemerini de kaybediyor. Strowman ve Rowan beyinsiz iki aptal olarak olanları sadece izliyor. Sen de gelmişsin, benden bir şeyler rica ediyorsun. Derdim başımdan aşkın Jack. Eğer bir hak daha istiyorsan, git Miz'i falan bul da sana maç ayarlasın.
Jack Perry bir anda Velveteen'in dizine tekmeyi çakıyor. Velveteen tek dizinin üstüne düşüyor. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, Jack onun boğazına yapışıyor.
Jack Perry: Senden bir şey rica falan etmiyorum Velveteen. Kendi hakkımı alıyorum, anladın mı? Senin bana altın tepside sunman gereken şey için beni uğraştırıyorsun. Ancak Money in The Bank maçında olmadığıma göre, benim seninle uğraşacak çok vaktim var. Eğer ailenle uğraşacak vakit arıyorsan, bana istediğimi ver. Bana istediğimi vermezsen, Bray, senin o Dream Family'ini götüne sokacak. Ne ailen kalacak, ne de kemerin. Ancak bana kemer maçını verirsen, hala aileni kurtarabilirsin. Beni iyi anladın mı?
Velveteen Dream: Bir senden akıl almadığım kalmıştı. Herkesin derdi Velveteen, herkesin derdi bu kemer. Bıktım, cidden bıktım. Hepinizin başarısızlıklarından bıktım. Hepinizin salaklıklarından bıktım. Kaybettin çünkü salağın tekisin. Senin beyinsizliğinin suçlusu ben değilim. Benim suçlu olduğum şey, sende bir potansiyel görmem. Seni bir şekilde ailenin içine sokmaya çalışmam. Ancak karşımdaki bu ağlaklığın, bana ne kadar büyük bir saf olduğumu gösteriyor. Sana altın tepside fırsat mı sunmam gerekiyordu? Anan mıyım, baban mıyım be. Burada herkes götü çatlayana kadar uğraştı. Kimsenin torpili falan yok. En çok da benim yok. Burada en fazla uğraşan benim. Kimsenin zorlanmadığı kadar zorlanan kişi benim. Sen de bekleyeceksin Jack. Herkes gibi sen de bekleyeceksin. Senin işini de Money in The Bank sonrasında çözeceğim. Tamam mı? Sadece bekle. Sözümü tutacağım.
Velveteen elini uzatıyor Perry'e. Anlaşmak için bir kere daha elini uzatıyor.
ANCAK JACK PERRY ELİNİ İTTİRİYOR VE VELVETEEN'E SARILIYOR. NE OLUYOR??? VELVETEEN ŞAŞKIN BİR ŞEKİLDE GERİ SARILIYOR JACK PERRY'E. PERRY İSE KAFASINI ÇEVİRİP KAMERAYA DOĞRU GÜLÜMSÜYOR.
PERRY'DEN LOW BLOW! VELVETEEN FELÇ KALIYOR! BİR DE SUPERKICK! VELVETEEN YERDE!
Jack Perry: SENİN GİBİ BİR OROSPU ÇOCUĞUNA MI AİLE DİYECEĞİM BİR DE DALYARRAK!
Jack Perry hızla elini cebine atıyor ve bir çakmak çıkarıyor. Çakmağı kameraya doğu yaklaştırıp bir piç gülüşü atıyor.
Jack Perry: Kes. Derdimin ne olduğunu biliyorsun. Bir anlaşmamız vardı. Ben Survivor Series'de senin paçanı kurtardım. Sen de karşılığında bana bir söz verdin. Geçen hafta bana yardımcı olman gerekiyordu. Sen ise bana köstek oldun. Şimdi ödeşme zamanı. Şimdi bana olan borcunu ödeme zamanı.
Velveteen Dream: Sen de mi gelip bana ağlayacaksın. Sen de mi benden bekliyorsun her şeyi. Bir boku da beceremiyorsunuz ki. Bray triplere girip, benim onu aileden dışladığımı falan düşünüyor. Randy üç gram beynini, gidip sağda solda bozuk para gibi harcıyor. Üstüne üstlük gidip PURE kemerini de kaybediyor. Strowman ve Rowan beyinsiz iki aptal olarak olanları sadece izliyor. Sen de gelmişsin, benden bir şeyler rica ediyorsun. Derdim başımdan aşkın Jack. Eğer bir hak daha istiyorsan, git Miz'i falan bul da sana maç ayarlasın.
Jack Perry bir anda Velveteen'in dizine tekmeyi çakıyor. Velveteen tek dizinin üstüne düşüyor. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, Jack onun boğazına yapışıyor.
Jack Perry: Senden bir şey rica falan etmiyorum Velveteen. Kendi hakkımı alıyorum, anladın mı? Senin bana altın tepside sunman gereken şey için beni uğraştırıyorsun. Ancak Money in The Bank maçında olmadığıma göre, benim seninle uğraşacak çok vaktim var. Eğer ailenle uğraşacak vakit arıyorsan, bana istediğimi ver. Bana istediğimi vermezsen, Bray, senin o Dream Family'ini götüne sokacak. Ne ailen kalacak, ne de kemerin. Ancak bana kemer maçını verirsen, hala aileni kurtarabilirsin. Beni iyi anladın mı?
Velveteen Dream: Bir senden akıl almadığım kalmıştı. Herkesin derdi Velveteen, herkesin derdi bu kemer. Bıktım, cidden bıktım. Hepinizin başarısızlıklarından bıktım. Hepinizin salaklıklarından bıktım. Kaybettin çünkü salağın tekisin. Senin beyinsizliğinin suçlusu ben değilim. Benim suçlu olduğum şey, sende bir potansiyel görmem. Seni bir şekilde ailenin içine sokmaya çalışmam. Ancak karşımdaki bu ağlaklığın, bana ne kadar büyük bir saf olduğumu gösteriyor. Sana altın tepside fırsat mı sunmam gerekiyordu? Anan mıyım, baban mıyım be. Burada herkes götü çatlayana kadar uğraştı. Kimsenin torpili falan yok. En çok da benim yok. Burada en fazla uğraşan benim. Kimsenin zorlanmadığı kadar zorlanan kişi benim. Sen de bekleyeceksin Jack. Herkes gibi sen de bekleyeceksin. Senin işini de Money in The Bank sonrasında çözeceğim. Tamam mı? Sadece bekle. Sözümü tutacağım.
Velveteen elini uzatıyor Perry'e. Anlaşmak için bir kere daha elini uzatıyor.
ANCAK JACK PERRY ELİNİ İTTİRİYOR VE VELVETEEN'E SARILIYOR. NE OLUYOR??? VELVETEEN ŞAŞKIN BİR ŞEKİLDE GERİ SARILIYOR JACK PERRY'E. PERRY İSE KAFASINI ÇEVİRİP KAMERAYA DOĞRU GÜLÜMSÜYOR.
PERRY'DEN LOW BLOW! VELVETEEN FELÇ KALIYOR! BİR DE SUPERKICK! VELVETEEN YERDE!
Jack Perry: SENİN GİBİ BİR OROSPU ÇOCUĞUNA MI AİLE DİYECEĞİM BİR DE DALYARRAK!
Jack Perry hızla elini cebine atıyor ve bir çakmak çıkarıyor. Çakmağı kameraya doğu yaklaştırıp bir piç gülüşü atıyor.
Jack Perry: Aile aşkıyla yanıp tutuşuyorsun he, yan bakalım o zaman.
Velveteen yerde kıvranırken, Perry cebinden çıkarttığı çakmağı Velveteen'in suratına yaklaştırıyor. Velveteen'in saçını yakıyor!!!
Jack Perry başaramadan girişte Strowman ve Rowan gözüküyor. Hemen ringe doğru koşuyorlar. Perry onları görür görmez ringden dışarı kaçıp seyircilerin arasına atlıyor. Perry onlara seyircilerin arasından orta parmak çekerken görüntüler sonlanıyor.
Velveteen yerde kıvranırken, Perry cebinden çıkarttığı çakmağı Velveteen'in suratına yaklaştırıyor. Velveteen'in saçını yakıyor!!!
Jack Perry başaramadan girişte Strowman ve Rowan gözüküyor. Hemen ringe doğru koşuyorlar. Perry onları görür görmez ringden dışarı kaçıp seyircilerin arasına atlıyor. Perry onlara seyircilerin arasından orta parmak çekerken görüntüler sonlanıyor.
İlk olarak House of Black geliyor! Işıklar kesildi, Stage'den dumanlar çıkıyor. Bir süre sonra dumanların arasındaki üç isim, spot ışıklarınca aydınlatılıyor ve kim oldukları ortaya çıkıyor. Brody King, Buddy Matthews ve Julia Hart burada! Önce maçın anonsunu, sonra da House of Black'in Brody King'inin anonsu yapılıyor. Yan yanalar, ringin yolunu tutuyorlar. Bir süre sonra ringe varıyorlar ve çelik basamakları kullanarak Apron'a çıkmalarının ardından iplerin arasından ringe giriyorlar. Ringin tam ortasına geçiyorlar ve yan yana dizildikten sonra Taunt'larını yapıyorlar, bu sırada da ışıklar düzeltiliyor. Sonrasında Brody'nin rakibini bekliyorlar hep birlikte.
Sırada gelen isimler OG Bloodline! Şarkı epey bir süre geçti, anca geldiler Stage'ye. Önde Roman Reigns, arkasında Enzo Amore ile Paul Heyman... Hep birlikte buraya gelmiş vaziyetteler, ağır adımlar ile ringin yolunu tutuyorlar. Roman'ın gözünü Brody'nin üzerinden ayırmadığını, ona gözdağı verdiğini görüyoruz. Enzo'nun gözü ise Julia'nın üzerinde, onu inceleyerek ve gözlerini büyüterek ona bakarak ilerliyor. Onların ringe geldiği sırada, Roman'ın anonsu da gerçekleştiriliyor. Ringe varıyorlar, çelik basamakları kullanarak Apron'a çıkıyor Enzo ile Paul. Sonrasında iplerin arasından ringe giriyorlar. Roman ise Apron üzerinde yürüyerek diğer köşeye kadar gidiyor ve oraya çıkarak Taunt'unu yapıyor. Sonrasında bir müddet seyircileri izliyor, oradan iniyor ve ringdeki yerini alıyor.
Hakem yancılardan ringi terk etmelerini istiyor. Enzo ve Paul'un ringi terk ettiklerini görüyoruz. Bunun sonrasında Matthews ile Julia da terk ediyor. Ring içerisinde sadece Brody ile Roman kaldı. Hakem sırasıyla iki ismin de yanına giderek onları kontrol ediyor. Kontroller kısa süre içerisinde tamamlanıyor, hakem ringin merkezine geçiyor. Durduğu noktada güreşçilere son bir kez daha bakış atmasının ardından, elini havaya kaldırıyor ve işareti veriyor. Bu işaretle birlikte maç başlıyor!
Brody King vs. Roman Reigns
Maç başladı. Roman seri Uppercutlarla Brody'i köşeye doğru taşıyor. Oradan Palm Strikelerle devam ediyor. Sonrasında karşı köşeye doğru fırlatıyor. Ardından Brody'nin peşine koşuyor fakat Brody bir Big Boot'u geçiriyor. Sonrasında iplerden sekiyor fakat Roman'dan da buna karşılık bir Big Boot geliyor! Brody sersemleyerek ring dışına çekiliyor. Roman iplerden sekiyor fakat Buddy Matthews bir anda Brody'nin önüne geçiyor. Roman ters ters ona bakarken Brody aniden aradan ringe dalıyor ve üst üste tekmeler yumruklar karışık Roman'a vurmaya başlıyor. Sonrasında Roman'ı Irish Whip'e yolluyor fakat Roman bunu tersine çeviriyor. Gelişine Leaping Clothesline! Fakat Brody King bunu karşılıyor ve GONZO BOMB!
Evet, sizin beklediğiniz gibi oluyor Roman bunu atlatıyor! Geri geri çekiliyor ve SUPERMAN PUNCH! TUŞ 1... 2... KICKOUT! Roman, Brody'nin tepesine çıkıp üst üste yumruklar sallıyor. Ardından geri geri çekiliyor ve meşhur 'UUUUAAAAA' Taunt'unu atıp SPEAR için hazırlık yapıyor. Brody sersemleyerek kalkıyor, Roman koşuyor ve SPEAR! Hayır! Brody bundan kaçıyor! Roman demirlere uçuyor! Kafasını demirlere çakıyor! Brody King, Lariat için hazırlanıyor. Roman oradan kafasını yavaşça çıkartıyor ve Brody King'den LARIAT!
O sırada ring dışında karşılıklı bir tartışma dönüyor.
Enzo Amore: Tamam, tamam, anladım. Karanlıklar prensesisin, ya da en azından böyle kabul görmek istiyorsun. Birbirimize karşı dürüst olalım Julia, tüm bu korkutucu kız numaralarının altında hâlâ bir şeyler hissediyorsun. Öyle değil mi? Yani... Biraz ışık görsen, belki de gerçek bir kadın gibi gülümserdin. Eminim ki, o gülüşü yalnızca ben görebilirim.
Enzo sırıtıyor, Julia ise sinirli bir şekilde geri dönüyor; yanıt veriyor.
Julia Hart: Gülümseme mi istiyorsun? Sana bir gülüş göstereyim ama bu gülüş, senin göreceğin son şey olacak çünkü karanlıkta senden hiçbir şey geride kalmaz. Sen sadece bir anı olarak var olacaksın ve bu an, senin dışında kimseyi ilgilendirmeyecek! Benimle birlikte eğlenmek mi istiyorsun? Karanlık seni içerisine çektiğinde, eğlenceler birer birer kabusa dönüşür. Bunu bilerek benimle bir adım daha atmayı seçiyorsan, seni mutlulukla boğarım. Ama unutma, karanlıkta hiçbir yankı duyulmaz. Kimse... Kimse de Enzo Amore'nin nerede kaybolduğunu bilmez!
Enzo o tarafa doğru iyice yaklaşıyor ve konuşuyor.
Enzo Amore: Ah, bu tatlı tehditlerin bana daha da cazip geliyor Julia. Sert kız havana bayıldım! Sana teslim olabilirim, yatağımda...
Julia Hart: Kapa çeneni!
Julia aşırı öfkelenmiş durumda!
Enzo'nun yüzüne mistle tükürüyor! Enzo acıyla yüzünü tutuyor! Yüzünü tutarak ringe giriyor! Yüzü gözü kapalı hiçbir şey göremiyor! Brody King, Lariat'ı Roman'a sallayacakken Enzo, Roman'ın önüne geçiyor ve Lariatı kendisi yiyor! Roman bunu avantaj olarak görüyor ve SUPERMAN PUNCH! Hemen ardından iplerden sekiyor ve SPEAR! TUŞ 1... 2...
3!
Kazanan: Roman Reigns
Maç burada son buldu! Roman Reigns bu maçı galibiyet ile sonlandıran isim oldu! Kendisinin galip geldiğinin anonsu geçiliyor ve şarkısı çalınmaya başlıyor. Bu sırada Paul'un yüzü boyalar içerisinde kalan Enzo'nun koluna girerek kaldırdığını ve ringin içerisine yuvarladığını görüyoruz. Çelik basamaklar ile Apron'a çıktıktan sonra iplerin arasından ringe giriyor ve Enzo'yu kaldırıyor. Enzo iplere yaslanarak Roman'ı alkışlıyor, Paul ise; Roman ile gurur duyduğunu gizlemeyecek şekilde ona bakıyor. Bu sırada Julia ile Matthews'in ringe girdiğini ve yerde uzanmakta olan Brody ile ilgilendiklerini görüyoruz. Roman yakın çeken kameraların anlayabileceği bir şeyler bağırmaya, haykırmaya başlıyor.
Roman Reigns: Bitmedi! Sizin gibi hamam böceklerini ezdikten sonra, asıl işime geri döneceğim!
Sonrasında OG Bloodline'nin ringi terk ettiğini görüyoruz. Bu yaşananların ardından kameralar kapanıyor ve reklamlar giriyor.
Kazanan: Roman Reigns
Maç burada son buldu! Roman Reigns bu maçı galibiyet ile sonlandıran isim oldu! Kendisinin galip geldiğinin anonsu geçiliyor ve şarkısı çalınmaya başlıyor. Bu sırada Paul'un yüzü boyalar içerisinde kalan Enzo'nun koluna girerek kaldırdığını ve ringin içerisine yuvarladığını görüyoruz. Çelik basamaklar ile Apron'a çıktıktan sonra iplerin arasından ringe giriyor ve Enzo'yu kaldırıyor. Enzo iplere yaslanarak Roman'ı alkışlıyor, Paul ise; Roman ile gurur duyduğunu gizlemeyecek şekilde ona bakıyor. Bu sırada Julia ile Matthews'in ringe girdiğini ve yerde uzanmakta olan Brody ile ilgilendiklerini görüyoruz. Roman yakın çeken kameraların anlayabileceği bir şeyler bağırmaya, haykırmaya başlıyor.
Roman Reigns: Bitmedi! Sizin gibi hamam böceklerini ezdikten sonra, asıl işime geri döneceğim!
Sonrasında OG Bloodline'nin ringi terk ettiğini görüyoruz. Bu yaşananların ardından kameralar kapanıyor ve reklamlar giriyor.
Arenaya yeni yeni giriş yapan Kofi Kingston görüyoruz. Yanında Xavier Woods da var. Orijinal kıyafetlerle giriş yapıyorlar. O sırada Renee Young kapıda karşılıyor onları. Hemen soru sormak için yapışıyor.
Renee Young: Kofi, hoş geldin. Hazır yakalamışken sormak istiyorum. PGW'ye yeni geldin sayılır. Geçen hafta Damian Priest'i rahat bir şekilde yenerek Money In The Bank'teki maça adını yazdırdın. PGW Şampiyonu Bryan'a karşı olan debut maçındaki performansın da büyük alkış toplamıştı. Bu kadar hızlı bir başlangıç yapmayı bekliyor muydun? MITB maçında kendine ne kadar şans veriyorsun?
Kofi Kingston: Çok şans veriyorum Renee... Dediğin gibi, ayağımın tozuyla harika bir maç çıkardım. Şampiyonunuzu yenmeye ramak kalmıştı. Ucuz atlattı ve sonra, Priest'i paçavra gibi bir kenara fırlattım. Money In The Bank denilince akla kim geliyor Renee? Sorular sorup duran bir kızsın. Bunu da sormuş olmalısın. Kofi Kingston'dan başka bir isim söyleyecek bir deli çıkar mı? Sanmam... İnsanlar benim buraya oyun oynamaya geldiğimi zannediyorlar. Onlara gereken cevabı, en iyi olduğum maçlardan birinde vereceğim. Başarı merdivenlerini sandığınızdan da hızlı tırmanac-
Kofi susuyor. Çünkü onu bakışlarıyla rahatsız eden biri var.
Sessiz bakışma en çok Xavier Woods'u rahatsız ediyor.
Kofi Kingston: Çok şans veriyorum Renee... Dediğin gibi, ayağımın tozuyla harika bir maç çıkardım. Şampiyonunuzu yenmeye ramak kalmıştı. Ucuz atlattı ve sonra, Priest'i paçavra gibi bir kenara fırlattım. Money In The Bank denilince akla kim geliyor Renee? Sorular sorup duran bir kızsın. Bunu da sormuş olmalısın. Kofi Kingston'dan başka bir isim söyleyecek bir deli çıkar mı? Sanmam... İnsanlar benim buraya oyun oynamaya geldiğimi zannediyorlar. Onlara gereken cevabı, en iyi olduğum maçlardan birinde vereceğim. Başarı merdivenlerini sandığınızdan da hızlı tırmanac-
Kofi susuyor. Çünkü onu bakışlarıyla rahatsız eden biri var.
Sessiz bakışma en çok Xavier Woods'u rahatsız ediyor.
Xavier Woods: Bir problem mi var Kara Çocuk?
Malakai Black: Kara Çocuk?
Xavier Woods: Evet, Kara Çocuk.
Malakai Black: Aslında sadece, röportaja kulak vermek istemiştim.
Kofi Kingston: Money In The Bank'te de göreceksin.
Malakai Black: İddialı insanları severim. Yanıldıklarını anladıkları anlarda suratlarındaki cehalet utancını izlemek hep hoşuma gitmiştir. Money In The Bank'te ringin dışında hangi cehennemde uzanıyor olacaksın bilmiyorum Kofi... Ama ziller çaldığında kafanı ringe, havaya çevir. Karanlığın hükmünün yayılışına tanık olacaksın. Gülüp eğlendiğiniz sizden de Kara Çocuk'un devam ettirdiği...
Kofi Kingston: Hey laflarına dikkat et. Yoksa-
Malakai Black: Kara Çocuk?
Xavier Woods: Evet, Kara Çocuk.
Malakai Black: Aslında sadece, röportaja kulak vermek istemiştim.
Kofi Kingston: Money In The Bank'te de göreceksin.
Malakai Black: İddialı insanları severim. Yanıldıklarını anladıkları anlarda suratlarındaki cehalet utancını izlemek hep hoşuma gitmiştir. Money In The Bank'te ringin dışında hangi cehennemde uzanıyor olacaksın bilmiyorum Kofi... Ama ziller çaldığında kafanı ringe, havaya çevir. Karanlığın hükmünün yayılışına tanık olacaksın. Gülüp eğlendiğiniz sizden de Kara Çocuk'un devam ettirdiği...
Kofi Kingston: Hey laflarına dikkat et. Yoksa-
Kofi, Malakai'nin üzerine yürüyünce Xavier onu sakinleştirip işlerin büyümesini engelliyor.
Malakai Black: Sakin ol Kofi. Söylediklerimde kötü bir şey yok. Niye bu kadar öfkelisin? Bu tahammülsüzlüğün kaynağı? Haline bak. Arkadaşın Xavier'in şakasını devam ettirdim diye neredeyse ümüğüme yapışacaksın. Belki de... Belki de yapıyorsundur. Senin hakkında net konuşmaktan sakınırım. Diğer arkadaşınıza attığınız kazığı herkes izledi. Neydi o? Adını hatırlayamadım... Onu sildiniz. Her yerden... Zavallı... Karanlık'ta böyle şeyler olmaz. Çünkü biz yüce bir misyon için bir araya gelmiş özel kişileriz. Biz kazık atmayız Kofi. Onun yerine Karanlık Deliğe kurban atarız. İçindeki Karanlık tarafı ortaya sermekten artık gocunmuyorsun. İnsanlar ne der? Bu, eski Kofi'nin kaygısıydı. Onu kesip attın. Belki de Kara Adamlar olarak Karanlığın Evi'ne katılmalısınız.
Malakai Black: Sakin ol Kofi. Söylediklerimde kötü bir şey yok. Niye bu kadar öfkelisin? Bu tahammülsüzlüğün kaynağı? Haline bak. Arkadaşın Xavier'in şakasını devam ettirdim diye neredeyse ümüğüme yapışacaksın. Belki de... Belki de yapıyorsundur. Senin hakkında net konuşmaktan sakınırım. Diğer arkadaşınıza attığınız kazığı herkes izledi. Neydi o? Adını hatırlayamadım... Onu sildiniz. Her yerden... Zavallı... Karanlık'ta böyle şeyler olmaz. Çünkü biz yüce bir misyon için bir araya gelmiş özel kişileriz. Biz kazık atmayız Kofi. Onun yerine Karanlık Deliğe kurban atarız. İçindeki Karanlık tarafı ortaya sermekten artık gocunmuyorsun. İnsanlar ne der? Bu, eski Kofi'nin kaygısıydı. Onu kesip attın. Belki de Kara Adamlar olarak Karanlığın Evi'ne katılmalısınız.
Kofi, bu sözlerin altındaki manaya daha fazla dayanamıyor. İyice dibine kadar giriyor Malakai'nin. Fakat Xavier sağduyulu. O sırada herkesin dönüp bakmasına, Xavier Woods'un koca bir hassiktir çekmesine sebep olan bir şey oluyor.
IT'S STIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIINGGGGGG!!!!!!!!!
IT'S STIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIINGGGGGG!!!!!!!!!
Sting yeniden PGW'de!! Mistik havasıyla ağır ağır onlara doğru yaklaşırken getirdiği havayla kavgayı kendiliğinden çözüyor. Kofi'ye baktıktan sonra gözlerini Malakai'ye deviriyor. Malakai Black ve Sting face to face yaşanıyor! 20-30 saniye boyunca sürüyor bakışma.
Sting: Karanlık eskiden anlam ifade ederdi. Karanlığı yönetebilen, diğerlerinden ayrılırdı.... Aralarda kayboluyorsun. Karanlığı sen seçmedin Malakai. Herkes bir renk seçti ve O, sana kaldı.
Sting: Karanlık eskiden anlam ifade ederdi. Karanlığı yönetebilen, diğerlerinden ayrılırdı.... Aralarda kayboluyorsun. Karanlığı sen seçmedin Malakai. Herkes bir renk seçti ve O, sana kaldı.
Malakai Black: Uzun bir aranın ardından tekrar ortaya çıkmak için güzel bir sebep: Birilerine olmadığı bir kişi gibi davrandığını söylemek. Fakat senin yerinde olsam, böyle değersiz bir şey için kılımı kıpırdatmazdım. Ayrıca.... Karanlık hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
Sting: Öğretmeyi dene.
Sting: Öğretmeyi dene.
Malakai ağzının kenarıyla küçümseyen bir gülüş atıyor bir anlığına. Sonra ciddileşiyor. Sting'in ciddiyeti bulaşıcı. Birbirlerine bir süre daha bakıyorlar. Gözlerinin içine. Gerçekten korkup korkmadığını, ne ve kim olduğunu anlamak için... Malakai Black oradan ağır ağır ayrılırken kameralar kapanıyor.
Yeni PURE Şampiyonu Will Ospreay girişte gözüküyor. Yanında ise Don Callis var. Ospreay'e karşı seyircilerden hala bir yuhalama geliyor. Ospreay yeni şampiyon olmasına rağmen hala mutsuz olduğunu görüyoruz. Don Callis ise hypeman olarak gayet yüksek gözüküyor. Ospreay hiçbir taunt atmadan ringe giriyor. Peşinden Don Callis, görevliden bir mikrofon alarak ringe giriyor. Ospreay sessiz bir şekilde dururken, Callis ringin ortasına geliyor.
Yeni PURE Şampiyonu Will Ospreay girişte gözüküyor. Yanında ise Don Callis var. Ospreay'e karşı seyircilerden hala bir yuhalama geliyor. Ospreay yeni şampiyon olmasına rağmen hala mutsuz olduğunu görüyoruz. Don Callis ise hypeman olarak gayet yüksek gözüküyor. Ospreay hiçbir taunt atmadan ringe giriyor. Peşinden Don Callis, görevliden bir mikrofon alarak ringe giriyor. Ospreay sessiz bir şekilde dururken, Callis ringin ortasına geliyor.
Don Callis: Bayanlar ve baylar, karşınızda tanrının hediyesi, yeni PURE Şampiyonunuz, Will Ospreay! Ancak kendisini bugün mutlu görmüyorsunuz. Bunun nedeni Will Ospreay diğer şampiyonlar gibi şampiyon olduktan sonraki şov gelip buraya boş boş böbürlenecek bir insan olmadığından. Will Ospreay bu yola çıkarken, duyguyu geri getirmekten başka bir şey yoktu aklında. Aklında sadece PGW'nün eski mücadeleci ruhunu canlandırmak vardı. Şimdi de tek amacı bunu canlandırmak. Bu yüzden başkaları gibi kutlama töreni falan olmayacak. Herkesin aksine, Will Ospreay, bu unutulmuş kemere hak ettiği ilgiyi getirmek için burada. Bu yüzden mücadele herkes için açık. Will Ospreay'in karşısına çıkabilecek kadar aptal kim varsa, gelsin ve dayağını yesin.
JBL: Noluyor lan???? Bu adam ölmedi mi?
Girişteki isim Teoman Garza. Düşen kuzeninin şerefini yaşatmak için onun müziği ile geliyor.
JBL: Noluyor lan???? Bu adam ölmedi mi?
Girişteki isim Teoman Garza. Düşen kuzeninin şerefini yaşatmak için onun müziği ile geliyor.
Micheal Cole: Şüphesiz ki PGW'de değişmeyen bir şey varsa, o da Garza'lar. PGW tarihinin en büyük tehlikeleri olduğunu kimse reddedemez.
JBL: Bunu Wes Lee'ye sorabilirsin Cole. Tabii onu bulabilirsen, çünkü bir süredir nerede olduğu bilinmiyor.
PURE Championship Match
"Challenger" Teoman Garza vs. "Champion" Will Ospreay w/Don Callis
İkili yavaşça birbirlerine yaklaşıyorlar. Ospreay Test of Strenght için elini kaldırıyor. Ancak Teoman onun yerine Ospreay'i göğsünden ittirip, adam gibi gel diyor. Ospreay ise tamam o zaman diyerek Teoman'ın göğsüne chop vuruyor. Teoman hafif gülümseyerek karşılık veriyor. Ospreay tekrar chop vuracakken, Teoman bir anda Ospreay'in kolunu yakalayıp hip toss yapıyor. Ospreay kıçının üstüne oturuyor. Teoman gerilerek bir PK yapıştırıyor sırtına. Ospreay sırtını tutarak kalkıyor ama Ospreay'in çenesine sağlam bir Discus Forearm Smash! Ospreay tek dizinin üstüne düşerken TEOMAN SURATINDA OR*SPU ÇOCUĞU GÜLÜMSEMESİ DİLİ DIŞARIDA BİR ŞEKİLDE KÖŞEDE UZANIYOR! AYNI ANGEL GARZA GİBİ!
Ospreay tekrar kalkarken, Teoman'dan Spinning Sole Kick! Ospreay dizinin üstünde kalıyor yine. Teoman onu kafasından yakalayıp Suplex deniyor ancak Ospreay hemen kurtuluyor ve arkasına geçip Wristlock bağlıyor. Hareketi sonrasında Hammerlock'a çeviriyor. Teoman bir Back Elbow deniyor ancak Ospreay eğilip kurtuluyor ve hızlıca Teoman'ı yakalayarak Snap Suplex yapıyor. Teoman yerde kaldığı gibi Ospreay'den Standing Corkscrew Moonsault Senton. Ospreay tuşa gidiyor. 1...
Teoman atıyor. Ospreay kalkmaya çalışıyor ancak Teoman'dan ani bir Cruchfix Roll-up. 1... 2... Ospreay son anda atıyor. İkisi hızlı bir şekilde ayağa kalkıyor. Ospreay koşarak Clothesline deniyor ancak Teoman altından eğilip iplerden sekiyor. İplerden dönüşte Ospreay'den Leapfrog geliyor. Teoman yine sekiyor ancak Ospreay'den Spanish Fly! İkisi de ayaklarının üstünde kalıyor ama birbirlerine sırt sırta geliyorlar. Ospreay iplere doğru koşuyor ve OSCUT- Dropkick! Teoman, Ospreay'i havada yakalıyor. Ospreay yere düştüğü gibi onu kapıyor ve Reverse Bloody Sunday geliyor Teoman'dan! Teoman tuşa gidiyor. 1... 2...
Kickout! Teoman hızlıca Ospreay'i yakalıyor. Front Chickenwing pozisyonuna almaya çalışıyor ama Ospreay'den Back Body Drop! Ancak Teoman iki ayağının üstüne düşüyor. Ospreay'in bundan haberi yok tabii. Teoman'dan German Suplex geliyor. Ancak bu sefer Ospreay iki ayağının üstüne düşüyor. Ancak Teoman bunu fark ediyor. Ospreay koşarak Hidden Blade deniyor ama Teoman eğiliyor ve Ospreay boşa düşüyor. Teoman arkadan Ospreay'e yaklaşıp Short-Arm Lariat deniyor ama Ospreay eğilip Teoman'ın arkasına geçiyor. OSPREAY'DEN RAINMAKAAAAAAAAAAA!!!!!! OSPREAY TUŞA GİDİYOR. 1... 2...
JBL: Bunu Wes Lee'ye sorabilirsin Cole. Tabii onu bulabilirsen, çünkü bir süredir nerede olduğu bilinmiyor.
PURE Championship Match
"Challenger" Teoman Garza vs. "Champion" Will Ospreay w/Don Callis
İkili yavaşça birbirlerine yaklaşıyorlar. Ospreay Test of Strenght için elini kaldırıyor. Ancak Teoman onun yerine Ospreay'i göğsünden ittirip, adam gibi gel diyor. Ospreay ise tamam o zaman diyerek Teoman'ın göğsüne chop vuruyor. Teoman hafif gülümseyerek karşılık veriyor. Ospreay tekrar chop vuracakken, Teoman bir anda Ospreay'in kolunu yakalayıp hip toss yapıyor. Ospreay kıçının üstüne oturuyor. Teoman gerilerek bir PK yapıştırıyor sırtına. Ospreay sırtını tutarak kalkıyor ama Ospreay'in çenesine sağlam bir Discus Forearm Smash! Ospreay tek dizinin üstüne düşerken TEOMAN SURATINDA OR*SPU ÇOCUĞU GÜLÜMSEMESİ DİLİ DIŞARIDA BİR ŞEKİLDE KÖŞEDE UZANIYOR! AYNI ANGEL GARZA GİBİ!
Ospreay tekrar kalkarken, Teoman'dan Spinning Sole Kick! Ospreay dizinin üstünde kalıyor yine. Teoman onu kafasından yakalayıp Suplex deniyor ancak Ospreay hemen kurtuluyor ve arkasına geçip Wristlock bağlıyor. Hareketi sonrasında Hammerlock'a çeviriyor. Teoman bir Back Elbow deniyor ancak Ospreay eğilip kurtuluyor ve hızlıca Teoman'ı yakalayarak Snap Suplex yapıyor. Teoman yerde kaldığı gibi Ospreay'den Standing Corkscrew Moonsault Senton. Ospreay tuşa gidiyor. 1...
Teoman atıyor. Ospreay kalkmaya çalışıyor ancak Teoman'dan ani bir Cruchfix Roll-up. 1... 2... Ospreay son anda atıyor. İkisi hızlı bir şekilde ayağa kalkıyor. Ospreay koşarak Clothesline deniyor ancak Teoman altından eğilip iplerden sekiyor. İplerden dönüşte Ospreay'den Leapfrog geliyor. Teoman yine sekiyor ancak Ospreay'den Spanish Fly! İkisi de ayaklarının üstünde kalıyor ama birbirlerine sırt sırta geliyorlar. Ospreay iplere doğru koşuyor ve OSCUT- Dropkick! Teoman, Ospreay'i havada yakalıyor. Ospreay yere düştüğü gibi onu kapıyor ve Reverse Bloody Sunday geliyor Teoman'dan! Teoman tuşa gidiyor. 1... 2...
Kickout! Teoman hızlıca Ospreay'i yakalıyor. Front Chickenwing pozisyonuna almaya çalışıyor ama Ospreay'den Back Body Drop! Ancak Teoman iki ayağının üstüne düşüyor. Ospreay'in bundan haberi yok tabii. Teoman'dan German Suplex geliyor. Ancak bu sefer Ospreay iki ayağının üstüne düşüyor. Ancak Teoman bunu fark ediyor. Ospreay koşarak Hidden Blade deniyor ama Teoman eğiliyor ve Ospreay boşa düşüyor. Teoman arkadan Ospreay'e yaklaşıp Short-Arm Lariat deniyor ama Ospreay eğilip Teoman'ın arkasına geçiyor. OSPREAY'DEN RAINMAKAAAAAAAAAAA!!!!!! OSPREAY TUŞA GİDİYOR. 1... 2...
Kickout! Ospreay inanamıyor. Teoman ise gülerek Ospreay'e bir şey diyor.
Teoman Garza: Oğlun evde izliyor değil mi babacık. Kendinin olmayan bir piçe babalık yapmaya çalışıyorsun. Hadi onun için daha iyisini yap.
Ospreay bunu duyunca çıldırıyor. Hakem onu engellemeye çalışıyor ama Ospreay'e engel olamıyor. Teoman'ın yüzüne tükürüyor. Teoman da bunun üstüne delleniyor. İş maçtan çıktı bile. Hakemi ittirip ikisi birbirine dalıyor. İkili birbirinin avuçlarının içi kapalı şekilde yüzlerine yumrukları geçiriyorlar. PURE kurallarını unutmuş gibiler. Hakem çaresizce zile doğru sesleniyor.
Sonuç: Double DQ
Ancak ikili bununla yetinmiyor. Birbirlerine bütün güçleri ile vuruyorlar. Hakem araya giriyor. Tam ayırır gibi oluyor derken Teoman bir anda koşup Ospreay'in üstüne atlıyor ve ikisi de dışarı yuvarlanıyor. Dışarıda birbirlerini yumrukluyorlar. Yine Teoman bir şekilde boşluk yaratıyor ve Ospreay'in gözlerine saldırıyor. Ospreay acı ile bağırarak gözlerini tutuyor. Teoman arkasına geçiyor Ospreay'in. Elleri ile gözlerine bastırmaya çalışıyor. Ospreay'in gözlerini oyma derdinde. Ama Ospreay bir anda tüm gücüyle gerisin geri kafayı geçiriyor ve Teoman'ın burnundan kan gelmeye başlıyor. Teoman burnunu tutuyor. Ospreay kalkmaya ve gözlerini açmaya çalışıyor ancak Teoman'ın verdiği hasar yüzünden yapamıyor. Sürünüyor derken Teoman acısına rağmen bir anda toparlanıyor ve Ospreay'i demir basamaklara vuruyor. Ospreay'in kafası demir basamakların kenarına çarpıyor ve Ospreay'in kafası yarılıyor. Oluk oluk kanamaya başlıyor Ospreay.
Ancak Teoman hırsını almış değil. Ospreay'in kafasını tutup defalarca kez basamaklara vuruyor. Artık cinayete teşebbüs bu. Bu gece seyirciler Ospreay'den nefret bile etseler, bu kadarını hak etmediğini düşünüyorlar. Bazıları gözlerini kapatmış, bazıları başını çevirmiş, izlemeye cesaret edenler ise iğrenerek izliyor. Ospreay'in ise hiçbir gösterebildiği güç yok. Bilinci açık mı onu bile bilmiyoruz. Tek bildiğimiz şey, Teoman'ın durmaya niyeti yok. Gözlerinin içinden alev çıkıyor resmen. Ospreay'in kafasını vurduğu basamak tamamen kanla kaplanmış durumda. Hatta biraz da yamuldu. Teoman onu bırakıp kendisi yumruklamaya başlıyor ama hırsını alamıyor. Ringin altından bir şey arıyor ve en sonunda buluyor. Bir levye çıkarıyor. Ospreay'i saçından tutup kafasını tekrar basamağa yaslıyor ve levyeyi geçirerek kafasında patlatıyor.
Don Callis havada levyeyi son anda tutuyor. Ospreay'in hayatını kurtarıyor resmen. Teoman öfkeyle ona dönüyor. Callis panikle geri geri gitmeye başlıyor. Levyeyi savurarak kendini kurtarmaya çalışıyor. Ne yazık ki Teoman basit bir hareketle levyeyi elinden kapıyor. Callis şimdi kendi canını kurtarmak zorunda çünkü levye bu sefer ona doğrulmuş durumda. Tam levyeyi geçirecekken Callis'e, Ospreay sürünerek Teoman'ın ayağını tutuyor ve low blow vurmaya çalışıyor. Ancak gücü yok. Yapamadan yere yığılıyor. Teoman ayağını kurtarıyor ve yerdeki Ospreay'e bakıyor. Bu sefer levyenin ucunu tutup, yerdeki Ospreay'in gözüne sokuyor.
GÜVENLİK SON ANDA MÜDAHALE EDİYOR. Ospreay'in hayatını kurtarıyorlar. Arka alandaki ne kadar güvenlik varsa, hepsi Teoman'ın üstüne çullanıyor. Teoman'ı yere düşürüp, ellerini arkadan plastik kelepçe ile bağlıyorlar. Teoman bağırıp çağırıyor ancak nafile. Sağlık ekipleri koşarak Ospreay'in yanına gidiyor. Ospreay'e boyunluk geçiriyorlar. Sonrasında sedyeye yatırıyorlar.
Teoman Garza: Oğlun evde izliyor değil mi babacık. Kendinin olmayan bir piçe babalık yapmaya çalışıyorsun. Hadi onun için daha iyisini yap.
Ospreay bunu duyunca çıldırıyor. Hakem onu engellemeye çalışıyor ama Ospreay'e engel olamıyor. Teoman'ın yüzüne tükürüyor. Teoman da bunun üstüne delleniyor. İş maçtan çıktı bile. Hakemi ittirip ikisi birbirine dalıyor. İkili birbirinin avuçlarının içi kapalı şekilde yüzlerine yumrukları geçiriyorlar. PURE kurallarını unutmuş gibiler. Hakem çaresizce zile doğru sesleniyor.
Sonuç: Double DQ
Ancak ikili bununla yetinmiyor. Birbirlerine bütün güçleri ile vuruyorlar. Hakem araya giriyor. Tam ayırır gibi oluyor derken Teoman bir anda koşup Ospreay'in üstüne atlıyor ve ikisi de dışarı yuvarlanıyor. Dışarıda birbirlerini yumrukluyorlar. Yine Teoman bir şekilde boşluk yaratıyor ve Ospreay'in gözlerine saldırıyor. Ospreay acı ile bağırarak gözlerini tutuyor. Teoman arkasına geçiyor Ospreay'in. Elleri ile gözlerine bastırmaya çalışıyor. Ospreay'in gözlerini oyma derdinde. Ama Ospreay bir anda tüm gücüyle gerisin geri kafayı geçiriyor ve Teoman'ın burnundan kan gelmeye başlıyor. Teoman burnunu tutuyor. Ospreay kalkmaya ve gözlerini açmaya çalışıyor ancak Teoman'ın verdiği hasar yüzünden yapamıyor. Sürünüyor derken Teoman acısına rağmen bir anda toparlanıyor ve Ospreay'i demir basamaklara vuruyor. Ospreay'in kafası demir basamakların kenarına çarpıyor ve Ospreay'in kafası yarılıyor. Oluk oluk kanamaya başlıyor Ospreay.
Ancak Teoman hırsını almış değil. Ospreay'in kafasını tutup defalarca kez basamaklara vuruyor. Artık cinayete teşebbüs bu. Bu gece seyirciler Ospreay'den nefret bile etseler, bu kadarını hak etmediğini düşünüyorlar. Bazıları gözlerini kapatmış, bazıları başını çevirmiş, izlemeye cesaret edenler ise iğrenerek izliyor. Ospreay'in ise hiçbir gösterebildiği güç yok. Bilinci açık mı onu bile bilmiyoruz. Tek bildiğimiz şey, Teoman'ın durmaya niyeti yok. Gözlerinin içinden alev çıkıyor resmen. Ospreay'in kafasını vurduğu basamak tamamen kanla kaplanmış durumda. Hatta biraz da yamuldu. Teoman onu bırakıp kendisi yumruklamaya başlıyor ama hırsını alamıyor. Ringin altından bir şey arıyor ve en sonunda buluyor. Bir levye çıkarıyor. Ospreay'i saçından tutup kafasını tekrar basamağa yaslıyor ve levyeyi geçirerek kafasında patlatıyor.
Don Callis havada levyeyi son anda tutuyor. Ospreay'in hayatını kurtarıyor resmen. Teoman öfkeyle ona dönüyor. Callis panikle geri geri gitmeye başlıyor. Levyeyi savurarak kendini kurtarmaya çalışıyor. Ne yazık ki Teoman basit bir hareketle levyeyi elinden kapıyor. Callis şimdi kendi canını kurtarmak zorunda çünkü levye bu sefer ona doğrulmuş durumda. Tam levyeyi geçirecekken Callis'e, Ospreay sürünerek Teoman'ın ayağını tutuyor ve low blow vurmaya çalışıyor. Ancak gücü yok. Yapamadan yere yığılıyor. Teoman ayağını kurtarıyor ve yerdeki Ospreay'e bakıyor. Bu sefer levyenin ucunu tutup, yerdeki Ospreay'in gözüne sokuyor.
GÜVENLİK SON ANDA MÜDAHALE EDİYOR. Ospreay'in hayatını kurtarıyorlar. Arka alandaki ne kadar güvenlik varsa, hepsi Teoman'ın üstüne çullanıyor. Teoman'ı yere düşürüp, ellerini arkadan plastik kelepçe ile bağlıyorlar. Teoman bağırıp çağırıyor ancak nafile. Sağlık ekipleri koşarak Ospreay'in yanına gidiyor. Ospreay'e boyunluk geçiriyorlar. Sonrasında sedyeye yatırıyorlar.
Michael Cole: Bu adam gerçek bir Garza olmalı John! Aynı Angel gibi büyük bir şiddet eğilimi var.
JBL: Bu amansız kavganın sebebini başka türlü ben de açıklayamıyorum Michael.
Teoman güvenlik tarafından zapt edilirken, Ospreay'î apar topar arka alana götürüyorlar. Don Callis de PURE kemerini kapıp peşinden koşuyor. Ospreay görevliler tarafından arka alana götürülürken, görüntüler sonlanıyor.
Bryan Danielson'u arka alanda görüyoruz. Hemen yanında William Regal var. Jackie Redmond ile röportaj yapıyor kendisi. PGW belgeseli için yapılan bu soru cevap programının sonuna gelmiş bulunmaktayız. Son soru ile Jackie programı kapatıyor.
JBL: Bu amansız kavganın sebebini başka türlü ben de açıklayamıyorum Michael.
Teoman güvenlik tarafından zapt edilirken, Ospreay'î apar topar arka alana götürüyorlar. Don Callis de PURE kemerini kapıp peşinden koşuyor. Ospreay görevliler tarafından arka alana götürülürken, görüntüler sonlanıyor.
Bryan Danielson'u arka alanda görüyoruz. Hemen yanında William Regal var. Jackie Redmond ile röportaj yapıyor kendisi. PGW belgeseli için yapılan bu soru cevap programının sonuna gelmiş bulunmaktayız. Son soru ile Jackie programı kapatıyor.
Jackie Redmond: Merhaba Bryan. Bu akşam konuğum olduğun için teşekkür ederim. PGW Champion olarak ilk kez bu arenada bir röpörtaj veriyorsun. Bu anı benimle paylaştığın için minnettarım. Röportaja dair son soruya geçecek olursak; elbette çok fazla soru soruluyordur, buna eminim. Başarı hikayeni anlatmanı isteyenler çokça olmuştur. Fakat ben bugün farklı bir soru soracağım. Hikayeni izleyenler de bilir ki, William Regal'in köşene geçmesiyle beraber PGW tarihi için çok farklı bir Bryan Danielson izledik. Bize bu kırılım anından bahseder misin? William, MAYHEM'den sonra ilk kez bir şey yönetti ve çok başarılı oldu. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun?
Bryan Danielson: (Regal'e bakıyor ve onay alıyor) Açıkçası William'ın PGW geçmişi hakkında şu zamana kadar bilerek konuşmadık. Birçok soru soruldu. İğneleyici olanlar çoğunluktaydı. Ben genel anlamda bu konu hakkında özet geçmek ve kendi düşüncelerimi paylaşmak isterim. PGW şirketi bir komiteyle yönetilme vizyonu esas alınarak başlangıç yaptı. Ama William Regal kendine göre doğru bir hamle yaparak komiteyi umursamadan Donald Trump'ın yanında yer almayı tercih etti. Her insan hata yapar ve Regal de komitede yer alarak hata yaptığını düşünüyordu. Trump ona göre doğru bir seçim olabilirdi. Bu yanlışı en hızlı şekilde düzeltmeyi başardı. Bana göre yeterince iyi bir yöneticilik de yaptı. Gayet keyifli MAYHEM şovlarına tanıklık ettik. Ta ki Jim Cornette'in hisseleri yeniden satın alıp ortalığı mahvettiği güne kadar. Bu geceden sonra William, Survivor Series akşamına kadar gerçek manada bir kuklaya dönüştü. Şirket için çok kıymetli bir adamın bu denli değersizleştirilmesini doğru bulmuyorum. Cornette eline geçen ilk hamlede William Regal'i bitirmeye çalıştı. Oysa mentörümün tek arzusu kaliteli bir güreşçi kadrosunu yönetip profesyonel güreşe yön veren şirket olarak PGW'yi yüceltmekti. PAYBACK kadrosu, Regal'in bu arzusunu ne yazık ki elinden aldı. Yaklaşık 1 yıllık istirahat sonrası William, en azından bir güreşçiyi yöneterek profesyonel güreşe katkıda bulunmayı seçti. O kişi de Bryan Danielson'dan başkası değildi.
William Regal: (Bryan'a bakıp onay alıyor) Evet, Bryan'ın söyledikleri gerçekten de düşüncelerimi yansıtmakta. Yaptığım manevralar için hiç pişman değilim. Keza benim hamlem olmasaydı şu an Jim Cornette kadar sıkıcı birer MAYHEM ve FURY şovu izliyor olacaktınız. Her ne kadar MAYHEM benim içimde bir ukte olsa da PAYBACK gerçekten başka bir seviyede. Jim burada olsaydı Donald'ın da dediği gibi para yapacak hamlelere imza atmazdı. Fakat önce Mr. O'Neil sonra da Dwayne'in satın alımlarıyla beraber PGW gerçekten de seyircileri içine çeken dövüş odaklı bir masal anlatmakta. Anlatıcılar o kadar keyif veriyor ki, yaşadığım acı günlerin hiçbirinden hoşnutsuzluk hissetmiyorum. Aksine, PGW'nin en büyük hikayesi olan Bryan Danielson'un masalına dahil olabildiğim için büyük bir şeref duygusu hissetmekteyim. Teşekkür ediyorum.
William Regal, Bryan Danielson'a bakıyor ve gülümsüyor.
William Regal: (Bryan'a bakıp onay alıyor) Evet, Bryan'ın söyledikleri gerçekten de düşüncelerimi yansıtmakta. Yaptığım manevralar için hiç pişman değilim. Keza benim hamlem olmasaydı şu an Jim Cornette kadar sıkıcı birer MAYHEM ve FURY şovu izliyor olacaktınız. Her ne kadar MAYHEM benim içimde bir ukte olsa da PAYBACK gerçekten başka bir seviyede. Jim burada olsaydı Donald'ın da dediği gibi para yapacak hamlelere imza atmazdı. Fakat önce Mr. O'Neil sonra da Dwayne'in satın alımlarıyla beraber PGW gerçekten de seyircileri içine çeken dövüş odaklı bir masal anlatmakta. Anlatıcılar o kadar keyif veriyor ki, yaşadığım acı günlerin hiçbirinden hoşnutsuzluk hissetmiyorum. Aksine, PGW'nin en büyük hikayesi olan Bryan Danielson'un masalına dahil olabildiğim için büyük bir şeref duygusu hissetmekteyim. Teşekkür ediyorum.
William Regal, Bryan Danielson'a bakıyor ve gülümsüyor.
William Regal: Soruna gelecek olursak Jackie, gerçekten de haklısın. Bunu çok dikkatli PGWseverler fark etmişti. Sen de onlardan biri olmalısın. Aslen Danielson'un PAYBACK 50 mağlubiyeti ile beraber bir kırılma yaşadığı söylenebilir. O gece TV'yi açtığımda William Ospreay'in PAYBACK 50 şovunu başlattığını gördüm. Bizim eski MAYHEM hergelesi yine yapacağını yapmıştı. Akan konuşmaları izledim, Alberto - Nigel - Ospreay güzel bir üçgen oluşturmuştu. Sonra Goldberg'in uzun bir süre sonra dönüşüne şahit oldum. Judgment Day'in ise onu dövmek için ağzının sulandığını izledim. Sonrasında apar topar ringe gelip kendi canını feda eden o aptal ama becerikli adamı gördüm. O dakika kararımı vermiştim. Yıllar sonra bir şov olmasa bile bir güreşçiye menajerlik etmek istedim. Danielson'un yanına gidip bir teklif götürdüğümde oldukça şaşırdığını hatırlıyorum. Kariyeri için böyle berbat bir dönem olmasına rağmen Regal neden onun yanında yer almak istiyordu? Menajerlerin çoğu zaman iyi güreşçiler için mesai harcadıklarını biliyoruz. Ben de onlardan biriyim Jackie, yalan söyleyemem. Fakat Bryan'ın fark etmediği konu şuydu: Kötü birkaç hafta geçirdi diye Bryan güreşmeyi bilmiyor değildi. Yalnızca mental açıdan eksiklikleri vardı. Fazla iyiydi, bu dünya için gerçekten fazla gelebilecek kadar iyi bir insandı. Büyük bir tevazu sahibiydi. Centilmen ve yardımsever biriydi. PGW'de bir kaybeden olmak için her şeye sahipti! Ona yanlışlarını söyledim. Dünya böyle bir yer değildi ki PGW olsun! Yavaş yavaş fikirlerini değiştirdim ve kazanan bir Bryan Danielson yarattım. Hedefime ulaştım Jackie, gerçek manada tatmin edici bir his bu. Geçen hafta karşısına çıkan Wyatt'a haddini bildirebilmiş bir Danielson izliyorsanız sebebi işte karşınızda duruyor.
Jackie Redmond: Gerçekten etkileyici. Bir mentörün ne denli kıymetli olduğunu herkese göstermiş oldunuz. Katılımınız için çok teşekkür ederim.
Röportaj sonlanırken Bryan ve Regal birbirlerine dönük kısa bir iki cümle kuruyorlar. Genel olarak gülümseme eşliğinde biten sohbet sonrası Bryan Danielson odasına doğru ilerliyor. Kapıyı açıyor ve içeriye giriyor.
İÇERİYE GİRDİĞİ ANDA ŞOK OLUYOR!
ROSEMARY ORADA! BRAY WYATT DA ORADA! WYATT'IN MEŞHUR SALLANAN SANDALYESİ SÜREKLİ OLARAK SALLANIYOR! FAKAT ORADA OTURAN KİMSE YOK! BRAY WYATT KAHKAHALAR ATARAK AYAKTA YER ALIRKEN BİR ODANIN SAĞINDA BİR DE SOLUNDA YER ALIYOR! HIZLI HIZLI YER DEĞİŞTİRİYOR WYATT! BU MÜMKÜN MÜ? ÜSTELİK WYATT, SABİT KALDIĞI BİRKAÇ SANİYE SANDALYEYE BAKIP DAHA DA ÇOK GÜLÜYOR! ROSEMARY İSE BU SIRADA SABİT BİR HIZLA BRYAN DANIELSON'A DOĞRU YAKLAŞIYOR!
Röportaj sonlanırken Bryan ve Regal birbirlerine dönük kısa bir iki cümle kuruyorlar. Genel olarak gülümseme eşliğinde biten sohbet sonrası Bryan Danielson odasına doğru ilerliyor. Kapıyı açıyor ve içeriye giriyor.
İÇERİYE GİRDİĞİ ANDA ŞOK OLUYOR!
ROSEMARY ORADA! BRAY WYATT DA ORADA! WYATT'IN MEŞHUR SALLANAN SANDALYESİ SÜREKLİ OLARAK SALLANIYOR! FAKAT ORADA OTURAN KİMSE YOK! BRAY WYATT KAHKAHALAR ATARAK AYAKTA YER ALIRKEN BİR ODANIN SAĞINDA BİR DE SOLUNDA YER ALIYOR! HIZLI HIZLI YER DEĞİŞTİRİYOR WYATT! BU MÜMKÜN MÜ? ÜSTELİK WYATT, SABİT KALDIĞI BİRKAÇ SANİYE SANDALYEYE BAKIP DAHA DA ÇOK GÜLÜYOR! ROSEMARY İSE BU SIRADA SABİT BİR HIZLA BRYAN DANIELSON'A DOĞRU YAKLAŞIYOR!
"BİR KARAKTERİN YOK!"
"BASİTSİN!"
"ŞAMPİYONLUĞU HAK ETMİYORSUN!"
"BASİTSİN!"
"ŞAMPİYONLUĞU HAK ETMİYORSUN!"
Bryan Danielson hareket edemediğini fark ediyor. İçeriye girdiğinden beri kaskatı kesilmiş durumda. Bir karabasan gibi üstüne çöktü Bray! Üstelik Bryan'a bazı cümleler kurarak ona olumsuz telkinler veriyor. Bryan şu an için her türlü fikre açık, çünkü çoktan hipnotik bu etkinin içine girdi bile! Wyatt kahkahalarına devam ediyor. Rosemary de Bryan'ın yanına gidip ona doğru sırnaşmaya başlıyor. Wyatt daha da çok gülüyor. Bryan nefes bile almakta zorlanıyor. Bayılmak üzere!
Derken Rosemary bir anda geri çekiliyor ve Bray Wyatt'tan Sister Abigail! Wyatt, düşmanını kendi ininde yere seriyor. Kahkahalar atıyor ve Bryan'ın baş ucunda bir süre kalıyor. Onun çaresizce yerde yatan vücuduna uzun uzun baktıktan sonra ciddileşiyor ve ayağa kalkıyor. Odadan çıkıyor. Kapıyı kapattığı anda...
Derken Rosemary bir anda geri çekiliyor ve Bray Wyatt'tan Sister Abigail! Wyatt, düşmanını kendi ininde yere seriyor. Kahkahalar atıyor ve Bryan'ın baş ucunda bir süre kalıyor. Onun çaresizce yerde yatan vücuduna uzun uzun baktıktan sonra ciddileşiyor ve ayağa kalkıyor. Odadan çıkıyor. Kapıyı kapattığı anda...
Velveteen Dream: Neredesin ailem?
Arkasını dönüyor Bray. Velveteen Dream orada! Koşarak geliyor. Yüzünde kocaman gülümseme ile ona sarılıyor! İlk defa bu ana şahit oluyoruz. Vel, Bray'a sarılıyor. Wyatt ise hafifçe sırtını sıvazlıyor onun. Ayıp olmasın diye yapılan bir hamle. Velveteen Dream çok mutlu! Gözyaşları dökecek neredeyse. Bray Wyatt ise bir o kadar şaşkın. Biraz sonra ayrılıyorlar.
Velveteen Dream: İnsan ailesine böyle uzak davranır mı əmoglu? Neredeydin? Sana kızmaya başlıyorum artık.
Arkasını dönüyor Bray. Velveteen Dream orada! Koşarak geliyor. Yüzünde kocaman gülümseme ile ona sarılıyor! İlk defa bu ana şahit oluyoruz. Vel, Bray'a sarılıyor. Wyatt ise hafifçe sırtını sıvazlıyor onun. Ayıp olmasın diye yapılan bir hamle. Velveteen Dream çok mutlu! Gözyaşları dökecek neredeyse. Bray Wyatt ise bir o kadar şaşkın. Biraz sonra ayrılıyorlar.
Velveteen Dream: İnsan ailesine böyle uzak davranır mı əmoglu? Neredeydin? Sana kızmaya başlıyorum artık.
Bray Wyatt (soğuk bir tavırla): Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var. Çok mutsuzum. Haberin yok tabii. Güney'de yangın çıktı. Ev şu an küllerle kaplı, yeniden doğmak üzere sabırla beni bekliyor. Bu yüzden gitmem gerek.
Velveteen Dream: Beraber gidelim. Ben sana boşuna mı "köylüm" diyerek takılıyorum?
Velveteen Dream: Beraber gidelim. Ben sana boşuna mı "köylüm" diyerek takılıyorum?
Bray Wyatt: Yalnız başıma hallederim.
Bray Wyatt sohbet bitmeden ilerlemeye çalışıyor. Velveteen Dream onu omzundan tutuyor ve öfkeyle bakıyor. Gerçekten bu sefer sinirli! Şakaya vurmak istedi ama bir türlü Wyatt istediği gibi reaksiyon vermedi. Artık ciddiyet zamanı.
Velveteen Dream: Gerçekten soruyorum, bir anda neden bu tavırlara bürünüverdin? Anlamıyorum. Biz bir aile değil miyiz?
Bray Wyatt sohbet bitmeden ilerlemeye çalışıyor. Velveteen Dream onu omzundan tutuyor ve öfkeyle bakıyor. Gerçekten bu sefer sinirli! Şakaya vurmak istedi ama bir türlü Wyatt istediği gibi reaksiyon vermedi. Artık ciddiyet zamanı.
Velveteen Dream: Gerçekten soruyorum, bir anda neden bu tavırlara bürünüverdin? Anlamıyorum. Biz bir aile değil miyiz?
Bray Wyatt: Dream Family mi Wyatt Family mi?
Wyatt, Dream'e sert bir biçimde bakıyor. Velveteen Dream de ona ciddiyetle bakıyor. Wyatt biraz sonra çekip giderken Velveteen Dream yaşananların neden kaynaklandığını net bir şekilde anlıyor. Bray'in arkasından hüzünle bakıyor. Şov bu görüntülerle kapanıyor.
𝐏𝐆𝐖 𝐏𝐀𝐘𝐁𝐀𝐂𝐊 #𝟔𝟎: 𝒲𝒽ℴ𝓈ℯ ℱ𝒶𝓂𝒾𝓁𝓎?
Prestige Grand Wrestling LLC ™ 2024
All Rights Reserved ©
𝐏𝐆𝐖 𝐏𝐀𝐘𝐁𝐀𝐂𝐊 #𝟔𝟎: 𝒲𝒽ℴ𝓈ℯ ℱ𝒶𝓂𝒾𝓁𝓎?
Prestige Grand Wrestling LLC ™ 2024
All Rights Reserved ©
Son düzenleme: