Ekran bir anda uzun süreliğine kararıyor ve kimse anlam veremiyor. Arkadan bir müzik çalıyor.
Kameralar bir anda bir odaya çeviriliyor ve Malakai Black'i sandalye oturmuş, elinde "Tales of Dark Father" adlı bir kitap ile görüyoruz.
Black, bakışlarını önünde bulunan kitaba çeviriyor ve kitabı açarak içindeki sayfanın bir başlığını haykırıyor.
Bölüm 7: Vanta Black ve Kara Delik !
Malakai Black:
“Bugün sizlere, bugüne kadar hiç bilinmeyen bir hikâye anlatacağım. Black ailesinin kaderini örten o yoğun, kaçınılmaz karanlığı… Bu, bizim soyumuzun kuşaklar boyunca taşıdığı bir lanetin ve bu lanetin bize bıraktığı mirasın hikâyesidir. Adı, Karanlık Babanın Masalları… Ama unutmayın, bu masallar anlatılmak için değil, hatırlanmak içindir. Dedem… Vanta Black… adı bile bir boşluğa hapsolmuş bir gölgeyi anımsatır. Onun zamanında, Black ailesi karanlıkla bütünleşmişti. Efsaneye göre, Vanta Black’in varoluşu, bir kara delikten kopan gölgenin, insana dönüşmüş hâliydi. Dedem, karanlığı sadece bir unsur olarak görmedi; karanlık onun nefesi, kanı ve nihayetinde kaderiydi. Black ailesi, zaman içinde karanlıkla dans etmeyi öğrendi. Ama bu dansın bedeli her zaman bir kurban istemiştir. Dedem Vanta Black bir gün, Kara Delik'in derinliklerine doğru sürüklenmenin ne demek olduğunu anladığında, o lanetin ne kadar acımasız olduğunu da keşfetti. Kara Delik’e düşmek… sadece bir kayboluş değildir. Karanlığın size sarılıp her şeyinizi çekip almasıdır. İlk önce zihninizi kaybedersiniz; orada, zaman yoktur. Düşünceleriniz donar ve sonsuz bir yankı gibi geri gelir. Ardından bedeninizi kaybedersiniz, çünkü karanlık, sizin fiziksel formunuza ihtiyaç duymaz. Ruhunuzsa… ah, ruhunuz… hiçbir yere ait olmayan, bir hiçlikte yankılanan bir çığlık hâline gelir. Vanta Black, o gün kara deliğin sınırından geri döndüğünde, bir daha asla eskisi gibi olmadı. Çünkü o, Kara’nın Babası'ydı ve lanetin devam etmesini sağladı. İşte Black ailesi, o zamandan bu yana, karanlığı sadece taşımıyor; biz onu büyütüyor ve ona hizmet ediyoruz. Ve unutmayın… Kara Delik, bir Black’i içine çekerse… onun içinden bir daha hiçbir ışık çıkamaz. Bu, Karanlık Babanın Masalları’ndan sadece bir tanesi. Daha kaç tanesi anlatılmayı bekliyor, kim bilir?”
“Siz, bu hikâyeyi bir masal zannettiniz, değil mi? Masallar, çocukları uyutmak için anlatılır; ama Karanlık Babanın Masalları… uyuyanları uyandırmak için var. Bu masallar, o kadar eski ki kökenini kimse hatırlamaz. Ama her Black, kalbinin derinliklerinde o hikâyeyi taşır. Dedem Vanta Black’in Kara Delik’ten geri dönmesi bir şans mıydı, yoksa ceza mı? İşte bu, Black ailesinin sırrıdır. Vanta, her gece uykuya yattığında, zihninin bir parçası o karanlıkta yankılanmaya devam etti. O derin boşluk, onun ruhunun yankısını hâlâ haykırıyor. Ve işte o yankı… Black soyunun kulağında bir fısıltı gibi yaşamaya devam eder: ‘Karanlık sizi çağırıyor. Karanlığa dönün… çünkü orası sizin evinizdir.’ Ve siz, bunun sadece bir hikâye olduğuna inanmak isteyenler… size bir sır vereyim. Kara Delik… efsanelerde anlatıldığı gibi sadece bir uzay boşluğu değil. Kara Delik bir varlık. O, tüm ışıkları söndüren, tüm umutları emen, her şeyin başladığı ve bittiği yer. Dedem Vanta Black bunu fark ettiğinde, bir anlaşma yaptı: Black ailesi, karanlığın elçileri olacaktı. Biz, karanlığı taşıyacak ve onun dengesini koruyacaktık. Ama anlaşmaların bedeli olur. Bu bedel, Black soyunun hiçbir ferdinin tam anlamıyla huzur bulamamasıdır. Bunu bir oyun, bir şov ya da bir karakter zannedenler… siz sadece gölgelerin ne kadar derin olduğunu görmemişsiniz demektir. Ama merak etmeyin, zamanı gelince, hepiniz karanlığın içinde kaybolduğunuzu fark edeceksiniz. Ve o gün, adımı anımsayacaksınız: Malakai Black. Karanlığın habercisi. Kara Delik sizi çağırıyor. Ve unutmayın… Karanlığa direnenler, ondan en çok korkanlardır. Karanlık her şeyi geri alır… her şeyi...”
“Dedem Vanta Black, bir söz daha bırakmıştı. O söz, Black ailesinin en genç fertlerine bir uyarıydı:
'Kara Delik, sizi içine çekmek için beklemeyecek. O, size bir seçenek sunmaz. Ya karanlığın bir parçası olursunuz ya da onun sonsuz boşluğunda eriyip gidersiniz.'
Ben o seçimi çoktan yaptım. Karanlığı kabul ettim. Ona direnmeyi bırakıp, onunla bir oldum. İşte bu yüzden benim adım Malakai Black... ve benim soyum, karanlığın bir uzantısıdır. Bu kitabın içinde sadece dedemin hikâyesi yok. Kara Delik'e adım atan herkesin yankıları burada. Onların çığlıkları, fısıltıları ve korkuları, bu sayfalar arasında hapsolmuş durumda. Onlar… hâlâ konuşuyor. Ve bazen, eğer çok dikkatli dinlerseniz, siz de duyabilirsiniz. Onlar, kaybolanların sesleri. Kara Delik’in derinliğine hapsolmuş olanların son yankıları. Ve biliyor musunuz? Bu sesler, sizin gibi ışığa tutunanlar için bir uyarıdır. Işık geçicidir. Işık kırılgandır. Karanlık ise… sonsuzdur. Kara Delik, ışığın en büyük yalanı olduğunu kanıtlar. Çünkü ışık yok olur, ama karanlık her zaman kalır. Ve bir gün, siz de onun içine çekileceksiniz. Hepiniz! Yaptıklarınız, kim olduğunuz ya da neye inandığınız fark etmeyecek. Kara Delik her şeyi eşit bir adaletle yutacak. İşte o gün, ışık için savaşanlar bile, en karanlık taraflarıyla yüzleşecekler. Dedem Vanta Black’in mirası devam ediyor. Karanlıkla savaşmayı bırakın. Onu kabul edin. Çünkü o, kaçınılmaz olan kaderinizdir. Ve unutmayın… Karanlık sizi bulur.”
Derin, tok bir titreşim odanın içinde yankılanırken Malakai Black geriye doğru çekilir ve başını hafifçe kaldırır. Zeminde, sanki bir yarık açılıyormuş gibi bir karanlık girdap belirmeye başlar. Bir kara delik doğar. Malakai Black sakin ve huzurlu bir şekilde kara deliğin büyüyüşünü izler. Uğultu, tiz bir çığlıkla karışır. Aniden, kara deliğin derinliklerinden bir figür belirir. Vanta Black’in silueti, yavaşça ortaya çıkar. Ama bu insanî bir siluet değildir. İncecik bir kemik yapısına sahip, eski bir kafatası… Göz yuvalarının derinliklerinde, kan kırmızısı bir ışık titreşir. İki göz, âdeta hayatın ve ölümün sınırındaki bir lanet gibi parlar. Vanta Black’in sesi yankılanarak yükselir.
Vanta Black:
“Karanlığa karşı durmanın bedelini biliyor musun, oğul? Karanlık, her şeyi geri alır... en sonunda, ışık bile ona boyun eğer. Ben bir kez döndüm, ama sizler… bir kez düştüğünüzde asla geri dönmeyeceksiniz. Kara Delik sizi bekliyor. Evlatlarım… karanlığı kutsayın. Her şey... başladığı yere döner.”
Kameralar, uzun bir süre bu kafatasına odaklandıktan sonra kapanıyor.
Kameralar bir anda bir odaya çeviriliyor ve Malakai Black'i sandalye oturmuş, elinde "Tales of Dark Father" adlı bir kitap ile görüyoruz.
Black, bakışlarını önünde bulunan kitaba çeviriyor ve kitabı açarak içindeki sayfanın bir başlığını haykırıyor.
Bölüm 7: Vanta Black ve Kara Delik !
Malakai Black:
“Bugün sizlere, bugüne kadar hiç bilinmeyen bir hikâye anlatacağım. Black ailesinin kaderini örten o yoğun, kaçınılmaz karanlığı… Bu, bizim soyumuzun kuşaklar boyunca taşıdığı bir lanetin ve bu lanetin bize bıraktığı mirasın hikâyesidir. Adı, Karanlık Babanın Masalları… Ama unutmayın, bu masallar anlatılmak için değil, hatırlanmak içindir. Dedem… Vanta Black… adı bile bir boşluğa hapsolmuş bir gölgeyi anımsatır. Onun zamanında, Black ailesi karanlıkla bütünleşmişti. Efsaneye göre, Vanta Black’in varoluşu, bir kara delikten kopan gölgenin, insana dönüşmüş hâliydi. Dedem, karanlığı sadece bir unsur olarak görmedi; karanlık onun nefesi, kanı ve nihayetinde kaderiydi. Black ailesi, zaman içinde karanlıkla dans etmeyi öğrendi. Ama bu dansın bedeli her zaman bir kurban istemiştir. Dedem Vanta Black bir gün, Kara Delik'in derinliklerine doğru sürüklenmenin ne demek olduğunu anladığında, o lanetin ne kadar acımasız olduğunu da keşfetti. Kara Delik’e düşmek… sadece bir kayboluş değildir. Karanlığın size sarılıp her şeyinizi çekip almasıdır. İlk önce zihninizi kaybedersiniz; orada, zaman yoktur. Düşünceleriniz donar ve sonsuz bir yankı gibi geri gelir. Ardından bedeninizi kaybedersiniz, çünkü karanlık, sizin fiziksel formunuza ihtiyaç duymaz. Ruhunuzsa… ah, ruhunuz… hiçbir yere ait olmayan, bir hiçlikte yankılanan bir çığlık hâline gelir. Vanta Black, o gün kara deliğin sınırından geri döndüğünde, bir daha asla eskisi gibi olmadı. Çünkü o, Kara’nın Babası'ydı ve lanetin devam etmesini sağladı. İşte Black ailesi, o zamandan bu yana, karanlığı sadece taşımıyor; biz onu büyütüyor ve ona hizmet ediyoruz. Ve unutmayın… Kara Delik, bir Black’i içine çekerse… onun içinden bir daha hiçbir ışık çıkamaz. Bu, Karanlık Babanın Masalları’ndan sadece bir tanesi. Daha kaç tanesi anlatılmayı bekliyor, kim bilir?”
“Siz, bu hikâyeyi bir masal zannettiniz, değil mi? Masallar, çocukları uyutmak için anlatılır; ama Karanlık Babanın Masalları… uyuyanları uyandırmak için var. Bu masallar, o kadar eski ki kökenini kimse hatırlamaz. Ama her Black, kalbinin derinliklerinde o hikâyeyi taşır. Dedem Vanta Black’in Kara Delik’ten geri dönmesi bir şans mıydı, yoksa ceza mı? İşte bu, Black ailesinin sırrıdır. Vanta, her gece uykuya yattığında, zihninin bir parçası o karanlıkta yankılanmaya devam etti. O derin boşluk, onun ruhunun yankısını hâlâ haykırıyor. Ve işte o yankı… Black soyunun kulağında bir fısıltı gibi yaşamaya devam eder: ‘Karanlık sizi çağırıyor. Karanlığa dönün… çünkü orası sizin evinizdir.’ Ve siz, bunun sadece bir hikâye olduğuna inanmak isteyenler… size bir sır vereyim. Kara Delik… efsanelerde anlatıldığı gibi sadece bir uzay boşluğu değil. Kara Delik bir varlık. O, tüm ışıkları söndüren, tüm umutları emen, her şeyin başladığı ve bittiği yer. Dedem Vanta Black bunu fark ettiğinde, bir anlaşma yaptı: Black ailesi, karanlığın elçileri olacaktı. Biz, karanlığı taşıyacak ve onun dengesini koruyacaktık. Ama anlaşmaların bedeli olur. Bu bedel, Black soyunun hiçbir ferdinin tam anlamıyla huzur bulamamasıdır. Bunu bir oyun, bir şov ya da bir karakter zannedenler… siz sadece gölgelerin ne kadar derin olduğunu görmemişsiniz demektir. Ama merak etmeyin, zamanı gelince, hepiniz karanlığın içinde kaybolduğunuzu fark edeceksiniz. Ve o gün, adımı anımsayacaksınız: Malakai Black. Karanlığın habercisi. Kara Delik sizi çağırıyor. Ve unutmayın… Karanlığa direnenler, ondan en çok korkanlardır. Karanlık her şeyi geri alır… her şeyi...”
“Dedem Vanta Black, bir söz daha bırakmıştı. O söz, Black ailesinin en genç fertlerine bir uyarıydı:
'Kara Delik, sizi içine çekmek için beklemeyecek. O, size bir seçenek sunmaz. Ya karanlığın bir parçası olursunuz ya da onun sonsuz boşluğunda eriyip gidersiniz.'
Ben o seçimi çoktan yaptım. Karanlığı kabul ettim. Ona direnmeyi bırakıp, onunla bir oldum. İşte bu yüzden benim adım Malakai Black... ve benim soyum, karanlığın bir uzantısıdır. Bu kitabın içinde sadece dedemin hikâyesi yok. Kara Delik'e adım atan herkesin yankıları burada. Onların çığlıkları, fısıltıları ve korkuları, bu sayfalar arasında hapsolmuş durumda. Onlar… hâlâ konuşuyor. Ve bazen, eğer çok dikkatli dinlerseniz, siz de duyabilirsiniz. Onlar, kaybolanların sesleri. Kara Delik’in derinliğine hapsolmuş olanların son yankıları. Ve biliyor musunuz? Bu sesler, sizin gibi ışığa tutunanlar için bir uyarıdır. Işık geçicidir. Işık kırılgandır. Karanlık ise… sonsuzdur. Kara Delik, ışığın en büyük yalanı olduğunu kanıtlar. Çünkü ışık yok olur, ama karanlık her zaman kalır. Ve bir gün, siz de onun içine çekileceksiniz. Hepiniz! Yaptıklarınız, kim olduğunuz ya da neye inandığınız fark etmeyecek. Kara Delik her şeyi eşit bir adaletle yutacak. İşte o gün, ışık için savaşanlar bile, en karanlık taraflarıyla yüzleşecekler. Dedem Vanta Black’in mirası devam ediyor. Karanlıkla savaşmayı bırakın. Onu kabul edin. Çünkü o, kaçınılmaz olan kaderinizdir. Ve unutmayın… Karanlık sizi bulur.”
Derin, tok bir titreşim odanın içinde yankılanırken Malakai Black geriye doğru çekilir ve başını hafifçe kaldırır. Zeminde, sanki bir yarık açılıyormuş gibi bir karanlık girdap belirmeye başlar. Bir kara delik doğar. Malakai Black sakin ve huzurlu bir şekilde kara deliğin büyüyüşünü izler. Uğultu, tiz bir çığlıkla karışır. Aniden, kara deliğin derinliklerinden bir figür belirir. Vanta Black’in silueti, yavaşça ortaya çıkar. Ama bu insanî bir siluet değildir. İncecik bir kemik yapısına sahip, eski bir kafatası… Göz yuvalarının derinliklerinde, kan kırmızısı bir ışık titreşir. İki göz, âdeta hayatın ve ölümün sınırındaki bir lanet gibi parlar. Vanta Black’in sesi yankılanarak yükselir.
Vanta Black:
“Karanlığa karşı durmanın bedelini biliyor musun, oğul? Karanlık, her şeyi geri alır... en sonunda, ışık bile ona boyun eğer. Ben bir kez döndüm, ama sizler… bir kez düştüğünüzde asla geri dönmeyeceksiniz. Kara Delik sizi bekliyor. Evlatlarım… karanlığı kutsayın. Her şey... başladığı yere döner.”
Kameralar, uzun bir süre bu kafatasına odaklandıktan sonra kapanıyor.