RPG Sabır Doktrini ve Belkiler Teorisi


Hacken

Joe Hendry
Katılım
2 Tem 2023
Konular
18
Mesajlar
5,586
Beğeni sayısı
1,473
PG Nakit
440
RPG Karakteri
Bryan Danielson
Favori Güreşçi
Joe Hendry
12.12.2024
Buffalo, New York
Montreal, Canada

“Kötü niyetli insanlar, kibarlığı aptallık, nezaketi zayıflık ve sabrı korkaklık sanar.”


Ekrana gelen bu yazının ardından kameralarımız, Bryan Danielson’ın salonunda açılıyor. Her PPV öncesinde Bryan’ın konuşmasına alıştığımız bu yer, birazcık daha değişmiş şekilde karşımıza çıkıyor. Daha önce başarı köşesi olarak tanımladığımız vitrin kısmı bomboş. Bret Hart tablosu ve plak dışında hiçbir şey yok. Danielson, tekli koltuğunda kameraya hafif çapraz bir şekilde duruyor. Kendinden emin gözlerle söze giriyor:


Bryan Danielson: Kendimizi ne kadar fazla önemsiyoruz değil mi? Dünyada bir zerre olmadığımızın bilincine varana kadar birçok hata yapıyoruz. Bunu fark etmemiz oldukça zor, kabul ediyorum. Dikkatimizi dağıtan onlarca etmen ile iç içeyiz. Bir de en nihayetinde, insanız. Kusurlu bir varlık. Nefsine yenik düşmeye meyilli, hırslarıyla yönetilecek kadar zayıfız. Bu, hepimiz için böyle. En akıllanmışımız bile zaman zaman yoldan çıkıyor. Bundan dolayı, insanın kendisini doğru yönlendirecek insanlara ihtiyacı vardır. Zaman zaman onların telkinleri ve nasihatleri, seni “daha” olmaya iter. Her konuda geçerlidir bu. Ama bazen bu destek, uçurumun ucundan aşağıya yuvarlanmana yol açabilir.


sg-dbry_watchlist--6bde7b810d890b67249e253bf9309beb.jpg



Bryan Danielson: Senden başlamak istiyorum Ospreay. Callis’in benim adaletim hakkında söylediği cümleler, sana sürekli empoze ettiği şeylerin paralelinde. Belki de aynı cümleleri sana defalarca kurdu. Senin gerçekliğin onun elinde. PGW’nun sorunları ile ilgilenmiyor dediğin adam, yakın dönemde kral çıplak demeyi başarmış belki de tek kişi. Judgment Day’in üstüne fütursuzca tek başına gitmiş biri. Geldiğinden beri sürekli tek başına birden fazla kişi ile mücadele eden biri. Korkaklık, değer verdiğin şey ile alakalıdır. Ben ringe değer veriyorum, başka hiçbir şeyin önemi yok. Kendime edindiğim misyon da tamamı ile bunun üzerinden ilerliyor. Er ya da geç, zirveye çıkacağım ve burayı daha iyi bir yer yapacağım. Yani o ayılıp bayıldığın kemer de sadece bir araç, defalarca söylediğim gibi. Benim değer verdiğim şey, tarihi ile kültürü ile asla yıkılmayacak bir şey. Bu yüzden gözlerimin içinde zerre korku göremezsin. Ancak sen Ospreay, bu değeri o kadar basit şeylere indirgemişsin ki bir zavallıdan farkın yok. O kadar ki Alberto sırf 100 günü geçmesin diye başkasının şeyiyle gerdeğe girmeye kalktın. Beni o maça sırf bu yüzden ittiğini, Youtube’a girip PGW’nun kısa kesitlerini izleyen insan bile açıkça anlayacaktır. Sözün özü Ospreay, bu maç ile asıl ödüllendirilen sensin. Korkun sayesinde ödüllendirildin. Acizliğin ve kuduz köpek edası ile her tarafa havlaman, bu maçı sana getiren şey oldu. Kazan ya da kaybet Ospreay, korkudan tir tir titrediğin bir hayat seni bekliyor. Maçlardan önce özgüven kazanına düşmüş demeçlerinin perde arkasında, maç günü uyuyamayan ve stresten kusan bir adam yarattığını farkında bile değilsin. Ben, Callis ile yarattığınız bu canavardan tiksiniyorum. Salak salak cümlelerine ve önü alınamaz egosuna rağmen dizginlenebilen, geleceğin yıldızı o Ospreay’i bu ringde görmek istiyorum. Yoksa zamanı geldiğinde, sen de onlar kadar benim düşmanım olacaksın.


(Yandaki su dolu bardağa uzanır ve birkaç yudum su içer. Ardından derin bir nefes alır ve hemen söze girer.)


Bryan Danielson: Alberto… (Nefesi bırakır.) Kafandaki düşünceyi biliyorum. Rakibinin takıntılığı olduğu adam maçta hakem olarak görevlendirildi. Senin sıyrılman için muazzam plan. Salağa yatıp Rock’ın elini sıktım ve devam ettim. Şu an şampiyon olduğun için de kemerini alıp sana teslim ettim. Ama emin ol, her şeyin farkındayım Patron, Del Rio, La Cara, Dos Caras Jr… Nasıl hitap edilmeyi tercih edersen. Amcan, hayatımda önemli bir yere sahiptir. Sizin taraklarda pek bezim olmasa da onlara saygı duymayı, ringe saygı duymakla bir tutarım. Mihenk taşı olmak Alberto, çok çok az insana kısmet olan ve çok zor bir meziyet. Mihenk taşı olmak, içinde bulunduğu ortamı muhafaza etmek, onu bir tapınak edası ile korumaktan geçer; bunu amcan benden çok daha iyi biliyor. Ancak, sen o değilsin. Sen, PGW için bir yaramaz çocuk hatta ve hatta bir ayak bağından fazlası değilsin Alberto. Başarılarını saymaya başlayabilirsin. Yendiğin rakipleri, kazandığın başarıları, kurduğun sözde imparatorluğun çeşitli varlıklarını… Bu zaman kaybında ben yokum. Çünkü sen, en önemli şeye sahip değilsin; onur. Neleri hak ettin veya hak etmedin? Çetelesini tutmadım ancak burada dönen dümenlerin birçoğuna ben de şahit oldum. Cumartesi günü, bunları yapamayacaksın. Maç, temiz bir şekilde nasıl olması gerekirse öyle sonuçlanacak ve ben de Mascaras San’a bir telefon açacağım. Sonrasında ise Caras, perdenin arkasındaki gölgelerin, aydınlığa karşı savaşına şahit olacağız. Bu aydınlık, şimdiye kadar görmediğin kadar parlak olacak. Nihai sonda hiçbir zaman yaşamadığın “belkilerin” tutsağı olma ihtimalin… Hayatın ne getireceğini kim bilir?


(Bryan tebessüm ederken kamera yavaş yavaş yana döner.)
 
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 8)
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: