Ekran bir anda uzun süreliğine kararıyor ve kimse anlam veremiyor. Arkadan bir müzik çalıyor.
Kameralar bir anda bir odaya çeviriliyor ve Malakai Black'i sandalye oturmuş, elinde "Tales of Dark Father" adlı bir kitap ile görüyoruz.
Black, bakışlarını önünde bulunan kitaba çeviriyor ve kitabı açarak içindeki sayfanın bir başlığını haykırıyor.
Bölüm 4: KIRIK AYNA!
Malakai Black:
Hayat… basit bir yansıma, bir yanılsamadan ibaret. Her gün, kendi suretimizi bulmak için aynalara bakarız. Ama o aynalar, gerçekleri değil, yalnızca görmek istediklerimizi gösterir. Gördüğünüz o yansıma… bir aldatmacadan öteye gitmez. Çünkü bu dünya, maskelerin ardında saklanan bir sahne. O aynada gördüğün sen değil… sadece seni olmaya zorladıkları bir hayalden ibaret. Ama bu aynalar… mükemmel değildir. Onlar da zamanla çatlar, kırılır. Tıpkı ruhlarımız gibi… Çatlayan her bir parça, senin gerçek benliğini ortaya çıkarır. O parçalar, senin korkularını, zayıflıklarını, unuttuğun geçmişi hatırlatır. İşte bu an… gerçek yüzleşmenin başladığı andır. Kendinle baş başa kaldığın, yalanlardan sıyrıldığın ve gerçeklerle yüzleştiğin o an. O aynaya bakmak… cesaret ister. Çünkü o aynada, senin saklamaya çalıştığın her şey gizlidir. Karanlık, içinde büyüdüğün… ve seni takip eden gölge. Bu aynada gördüğün, gerçek seni temsil eder. Her çatlak, her kırık, senin içindeki karanlığın bir yansımasıdır. O karanlık, seni çağırıyor. Kendi gerçeğinle yüzleşmek, en büyük zorluklardan biridir. Çoğunuz bunu yapamazsınız… Çoğunuz, o aynada gördüğünüz gerçek yüzle yaşamayı kaldıramazsınız.
Ama benim için bu kırıklar, bir zayıflık değil… Bir güç kaynağıdır. Çünkü ben… bu kırıkların arkasındaki gerçeği gördüm. Ben, karanlığı kucakladım. Bu dünyada, düzen dediğiniz her şey bir illüzyondan ibaret. Gerçek kaos… aynanın çatlaklarında saklıdır. O kaosu kucaklamadıkça, gerçek gücüne ulaşamazsın. İçinizden birçoğu, bu gerçeği kabul etmekten kaçıyor. Kendi yansımanızdan korkuyorsunuz. Aynaya bakıp, gördüğünüz kişiyle yüzleşmekten korkuyorsunuz. Ama bu korku… bir zincirden farksızdır. Sizi esir eden, sizi gerçek gücünüzden alıkoyan bir zincir. Kendi karanlığınızdan kaçamazsınız. O karanlık, her zaman peşinizde olacak… Ve bir gün, onu kabullenmek zorunda kalacaksınız. Bu, bir son değil… bir başlangıçtır. O aynadaki kırıklar… seni yeniden şekillendirecek. Seni, kim olman gerektiğini hatırlatacak. Çünkü her kırık, bir ders… Her çatlak, bir öğretidir. Gerçek güç, karanlıktan gelir. Ve ben… bu karanlıktan doğdum. Seninle, senin yansımanla yüzleşmek için buradayım. Bu kırık ayna… senin kaderindir. O kaderle yüzleşmeye hazır mısın?
"Gerçekten kaçamazsın… Kendi karanlığından kaçamazsın. Çünkü karanlık seni bulacak… Tıpkı beni bulduğu gibi."
Dedikten sonra ekran kapanıyor.
Kameralar bir anda bir odaya çeviriliyor ve Malakai Black'i sandalye oturmuş, elinde "Tales of Dark Father" adlı bir kitap ile görüyoruz.
Black, bakışlarını önünde bulunan kitaba çeviriyor ve kitabı açarak içindeki sayfanın bir başlığını haykırıyor.
Bölüm 4: KIRIK AYNA!
Malakai Black:
Hayat… basit bir yansıma, bir yanılsamadan ibaret. Her gün, kendi suretimizi bulmak için aynalara bakarız. Ama o aynalar, gerçekleri değil, yalnızca görmek istediklerimizi gösterir. Gördüğünüz o yansıma… bir aldatmacadan öteye gitmez. Çünkü bu dünya, maskelerin ardında saklanan bir sahne. O aynada gördüğün sen değil… sadece seni olmaya zorladıkları bir hayalden ibaret. Ama bu aynalar… mükemmel değildir. Onlar da zamanla çatlar, kırılır. Tıpkı ruhlarımız gibi… Çatlayan her bir parça, senin gerçek benliğini ortaya çıkarır. O parçalar, senin korkularını, zayıflıklarını, unuttuğun geçmişi hatırlatır. İşte bu an… gerçek yüzleşmenin başladığı andır. Kendinle baş başa kaldığın, yalanlardan sıyrıldığın ve gerçeklerle yüzleştiğin o an. O aynaya bakmak… cesaret ister. Çünkü o aynada, senin saklamaya çalıştığın her şey gizlidir. Karanlık, içinde büyüdüğün… ve seni takip eden gölge. Bu aynada gördüğün, gerçek seni temsil eder. Her çatlak, her kırık, senin içindeki karanlığın bir yansımasıdır. O karanlık, seni çağırıyor. Kendi gerçeğinle yüzleşmek, en büyük zorluklardan biridir. Çoğunuz bunu yapamazsınız… Çoğunuz, o aynada gördüğünüz gerçek yüzle yaşamayı kaldıramazsınız.
Ama benim için bu kırıklar, bir zayıflık değil… Bir güç kaynağıdır. Çünkü ben… bu kırıkların arkasındaki gerçeği gördüm. Ben, karanlığı kucakladım. Bu dünyada, düzen dediğiniz her şey bir illüzyondan ibaret. Gerçek kaos… aynanın çatlaklarında saklıdır. O kaosu kucaklamadıkça, gerçek gücüne ulaşamazsın. İçinizden birçoğu, bu gerçeği kabul etmekten kaçıyor. Kendi yansımanızdan korkuyorsunuz. Aynaya bakıp, gördüğünüz kişiyle yüzleşmekten korkuyorsunuz. Ama bu korku… bir zincirden farksızdır. Sizi esir eden, sizi gerçek gücünüzden alıkoyan bir zincir. Kendi karanlığınızdan kaçamazsınız. O karanlık, her zaman peşinizde olacak… Ve bir gün, onu kabullenmek zorunda kalacaksınız. Bu, bir son değil… bir başlangıçtır. O aynadaki kırıklar… seni yeniden şekillendirecek. Seni, kim olman gerektiğini hatırlatacak. Çünkü her kırık, bir ders… Her çatlak, bir öğretidir. Gerçek güç, karanlıktan gelir. Ve ben… bu karanlıktan doğdum. Seninle, senin yansımanla yüzleşmek için buradayım. Bu kırık ayna… senin kaderindir. O kaderle yüzleşmeye hazır mısın?
"Gerçekten kaçamazsın… Kendi karanlığından kaçamazsın. Çünkü karanlık seni bulacak… Tıpkı beni bulduğu gibi."
Dedikten sonra ekran kapanıyor.
