PGW: SummerSlam 2024
17 Ağustos, Cumartesi - 20.15 - CANLI
Hard Rock Stadium
Miami Gardens, Florida
EXCLUSIVE
Val Venis, villasının karanlık oturma odasında oturuyordu. Elinde boşalmış bir viski bardağı vardı, ancak içindeki boşluktan daha fazla doldurabilecek bir şey olmadığını biliyordu. Kalbinin derinliklerinde bir pişmanlık, içinde bir ağırlık vardı. Mary'ye karşı nasıl davrandığını, onu nasıl incittiğini düşündükçe, bu ağırlık daha da artıyordu. Bir süre daha düşüncelerinin içinde boğulduktan sonra, derin bir nefes alarak ayağa kalktı. Mary'nin arka bahçesine bakan pencereye yaklaştı. Gece, tam da bu saatlerde havuz yatağına biner, üzerinde şarap eşliğinde kitap okurdu. Gerçekten rafine bir zevkti. Pencereye vardığında, onu bu kadar iyi tanıdığı için neredeyse gurur duydu.
Bahçeye inip Mary'nin tarafına ilerlerken, her adımında geçmişin hataları zihninde yankılanıyordu. Mary'nin duygularını nasıl umursamadığını, ona şans bile vermediğini düşündükçe, kendi içinde daha da küçüldüğünü hissetti. Ama bu akşam, tüm bu hataların bedelini ödemeye kararlıydı. Mary'nin bahçesine girdi. Havuzlu kısımda belirdiğinde Mary'nin irkilişi onu tedirgin etti.
Mary: Val?
Val, bir an gözlerini kaçırdı. Bu yüzleşmeyi istiyordu, ama aynı zamanda bundan korkuyordu da.
Val Venis: Mary... Bir süredir seninle konuşmak istiyordum.
Mary bir şey demedi.
Val Venis: Biliyorum, daha önce sana karşı büyük bir hata yaptım. Duygularını görmezden geldim, seni incittim. Bu hatayı telafi etmek istiyorum.
Mary: Şimdi mi fark ettin bunu?
Val, yaklaşıp Mary'nin elini tutmak istedi, ama kendini geri çekti. Bu samimiyetsiz bir hareket gibi gelirdi. Bunun yerine, onun gözlerinin içine bakmaya çalıştı, kendi içindeki pişmanlığı ona göstermek istercesine.
Val Venis: Sana söz veriyorum, Mary. Seni bir daha hayal kırıklığına uğratmayacağım. Her şey aniden oldu ve...
Mary’nin yüzünde bir an için tereddüt belirdi. Val’e güvenmek istiyordu, ama aynı zamanda tekrar kırılmaktan korkuyordu. Derin bir nefes aldı, gözlerini kapattı ve kendini toparladı. Havuz yatağı Venis'in kıyısına yaklaşıp durmuştu.
Mary: Val... Seni affetmek ve bir şans daha vermek istiyorum, ama korkuyorum. Tekrar aynı acıyı yaşamaktan korkuyorum.
Val Venis: O günden sonra hissettiklerimi tarif etmem çok zor. Seni kırdım ve o günden beri, bana bir yabancıymışım gibi davranıyorsun. Haklısın da! Hatamı onarmaya hazırım. Lütfen, bana bir fırsat ver. Benim için ne kadar değerli olduğunun farkına vardım.
Venis bir süredir çömelmiş vaziyette Mary'yle konuşuyordu. Cümlenin sonunda bir sessizlik oluştu. Mary, Venis'in suratını iyice inceledi, gözlerini... Onu hem tartıyor hem seviyordu. Mary'nin şefkatli bakışlarında, buzları hemen erimiş gururlu bir kız yatıyordu. Venis'e yaklaştı. Önce nefes alıp verişlerini dinlediler. Ardından öptü onu. Tutkulu bir öpüşmenin sonunda Mary gülüyor, Venis ise rahatlamıştı. Mary'nin koca gözlerine bakarak fısıldadı.
Val Venis: Seni seviyorum.
Bahçeye inip Mary'nin tarafına ilerlerken, her adımında geçmişin hataları zihninde yankılanıyordu. Mary'nin duygularını nasıl umursamadığını, ona şans bile vermediğini düşündükçe, kendi içinde daha da küçüldüğünü hissetti. Ama bu akşam, tüm bu hataların bedelini ödemeye kararlıydı. Mary'nin bahçesine girdi. Havuzlu kısımda belirdiğinde Mary'nin irkilişi onu tedirgin etti.
Mary: Val?
Val, bir an gözlerini kaçırdı. Bu yüzleşmeyi istiyordu, ama aynı zamanda bundan korkuyordu da.
Val Venis: Mary... Bir süredir seninle konuşmak istiyordum.
Mary bir şey demedi.
Val Venis: Biliyorum, daha önce sana karşı büyük bir hata yaptım. Duygularını görmezden geldim, seni incittim. Bu hatayı telafi etmek istiyorum.
Mary: Şimdi mi fark ettin bunu?
Val, yaklaşıp Mary'nin elini tutmak istedi, ama kendini geri çekti. Bu samimiyetsiz bir hareket gibi gelirdi. Bunun yerine, onun gözlerinin içine bakmaya çalıştı, kendi içindeki pişmanlığı ona göstermek istercesine.
Val Venis: Sana söz veriyorum, Mary. Seni bir daha hayal kırıklığına uğratmayacağım. Her şey aniden oldu ve...
Mary’nin yüzünde bir an için tereddüt belirdi. Val’e güvenmek istiyordu, ama aynı zamanda tekrar kırılmaktan korkuyordu. Derin bir nefes aldı, gözlerini kapattı ve kendini toparladı. Havuz yatağı Venis'in kıyısına yaklaşıp durmuştu.
Mary: Val... Seni affetmek ve bir şans daha vermek istiyorum, ama korkuyorum. Tekrar aynı acıyı yaşamaktan korkuyorum.
Val Venis: O günden sonra hissettiklerimi tarif etmem çok zor. Seni kırdım ve o günden beri, bana bir yabancıymışım gibi davranıyorsun. Haklısın da! Hatamı onarmaya hazırım. Lütfen, bana bir fırsat ver. Benim için ne kadar değerli olduğunun farkına vardım.
Venis bir süredir çömelmiş vaziyette Mary'yle konuşuyordu. Cümlenin sonunda bir sessizlik oluştu. Mary, Venis'in suratını iyice inceledi, gözlerini... Onu hem tartıyor hem seviyordu. Mary'nin şefkatli bakışlarında, buzları hemen erimiş gururlu bir kız yatıyordu. Venis'e yaklaştı. Önce nefes alıp verişlerini dinlediler. Ardından öptü onu. Tutkulu bir öpüşmenin sonunda Mary gülüyor, Venis ise rahatlamıştı. Mary'nin koca gözlerine bakarak fısıldadı.
Val Venis: Seni seviyorum.
PYROLAR PATLIYOR VE YAZIN EN BÜYÜK EĞLENCESİ SUMMERSLAM BAŞLIYOOOOOOORRRRRRRR!!!!!!!!!!
Spiker masasında Michael Cole ve JBL var.
Michael Cole: Merhaba sevgili seyirciler, SummerSlam'e hoş geldiniz! Arenadaki büyük çoşku ile sizi selamlıyorum!
JBL: Bu gece inanılmaz olaylar var Michael. PGW şampiyonluğu için Jey Uso kemerini Alberto Del Rio ve Roman Reigns'e karşı korumaya çalışacak. Bu maç seyirci tarafından en merak edilen karşılaşma.
Michael Cole: Roman son anda kendini maça ekledi ve 1 numaralı aday Alberto Del Rio'nun yanına yerleşti. Kuzeni ile karşılaşacak olan Roman, Alberto'yu da saf dışı bırakarak kemeri kazanmaya çalışacak.
JBL: Her daim müdahale etmeye hazır Bloodline ekibinin maça etkisini merakla bekliyorum Michael.
Michael Cole: Bir yandan da World Heavyweight Championship için iddialı bir isim var. Wes Lee, kemerini Chris Jericho'ya karşı koruyacak!
JBL: Velveteen Dream için çok üzgünüm Michael. Fakat Chris Jericho kendi yolunu tırnaklarıyla kazıyarak çizdi. Velveteen Dream'in psikolojisini bozarak onu yolun kenarına fırlatıp attı. Ve bu geceye adını yazdırdı. Ahlaklı olmasa da müthiş bir başarı öyküsü.
Michael Cole: Kesinlikle katılıyorum John. Akıl oyunları yapan bir tek Chris Jericho değildi. Bray Wyatt da bu gece kemerini Kenny Omega'ya karşı koruyacak. Bu maç arenada yapılmayacak, Güney'de gerçekleşecek.
JBL: Son olarak takımlar şampiyonluğu maçından bahsedelim. İki agresif takım bu gece kemerler için mücadele edecek. Bakalım takımlar şampiyonluğu el değiştirecek mi?
Michael Cole: Sırada PURE şampiyonluğu var. PURE kemeri Bryan'dan sonra ilk kez sahibini bulacak John.
Bu sözlerin ardından ilk giriş gerçekleşiyor.
Randy Orton girişte! Tauntlarını atan Orton, ağır adımlarla ringe giriyor. Bir süre seyirciyi süzdükten sonra köşeye çıkıyor ve kollarını iki yana açıyor. Seyirciyi selamlıyor.
İkinci sırada gelen isim Kevin Owens. Öfkeli bir şekilde geliyor Owens, savaşa hazır bir biçimde ringe giriyor. Orton'a bakıyor ve diğer iki rakibini bekliyor.
Chris "ITA" Brookes girişte. Rhea Ripley ise arkasında yer alıyor. Chris seyirciyi selamlayıp ringdeki yerini alıyor. Rakiplerini süzerken üçüncü köşeye geçiyor ve etrafı izliyor. Rhea Ripley de Chris'in köşesinde yer alıyor. Chris ara ara ona bakarak bir şeyler konuşuyor. Aralarında taktik konuşuyorlar.
Malakai Black karanlık girişini yapıyor. Ringe ilerliyor ve içeri girip bağdaş kurmuş bir şekilde bir süre oturuyor. Sonrasında ayağa kalkıp seyirciyi selamlıyor.
Michael Cole: Bu maçta PURE kuralları geçerli John. Bakalım katılımcılar hata yapacak mı?
PURE Championship Maç Kuralları
Hakem PURE Championship maç kurallarını tüm güreşçilere anlatıyor. Dört güreşçi, ringin dört bir kenarında hazır bir şekilde kuralları dinliyor. Sonra da hakemin işareti ve gong sesiyle maç başlıyor.
PURE Championship
Chris Brookes vs. Malakai Black vs. Randy Orton vs. Kevin Owens
Michael Cole: Merhaba sevgili seyirciler, SummerSlam'e hoş geldiniz! Arenadaki büyük çoşku ile sizi selamlıyorum!
JBL: Bu gece inanılmaz olaylar var Michael. PGW şampiyonluğu için Jey Uso kemerini Alberto Del Rio ve Roman Reigns'e karşı korumaya çalışacak. Bu maç seyirci tarafından en merak edilen karşılaşma.
Michael Cole: Roman son anda kendini maça ekledi ve 1 numaralı aday Alberto Del Rio'nun yanına yerleşti. Kuzeni ile karşılaşacak olan Roman, Alberto'yu da saf dışı bırakarak kemeri kazanmaya çalışacak.
JBL: Her daim müdahale etmeye hazır Bloodline ekibinin maça etkisini merakla bekliyorum Michael.
Michael Cole: Bir yandan da World Heavyweight Championship için iddialı bir isim var. Wes Lee, kemerini Chris Jericho'ya karşı koruyacak!
JBL: Velveteen Dream için çok üzgünüm Michael. Fakat Chris Jericho kendi yolunu tırnaklarıyla kazıyarak çizdi. Velveteen Dream'in psikolojisini bozarak onu yolun kenarına fırlatıp attı. Ve bu geceye adını yazdırdı. Ahlaklı olmasa da müthiş bir başarı öyküsü.
Michael Cole: Kesinlikle katılıyorum John. Akıl oyunları yapan bir tek Chris Jericho değildi. Bray Wyatt da bu gece kemerini Kenny Omega'ya karşı koruyacak. Bu maç arenada yapılmayacak, Güney'de gerçekleşecek.
JBL: Son olarak takımlar şampiyonluğu maçından bahsedelim. İki agresif takım bu gece kemerler için mücadele edecek. Bakalım takımlar şampiyonluğu el değiştirecek mi?
Michael Cole: Sırada PURE şampiyonluğu var. PURE kemeri Bryan'dan sonra ilk kez sahibini bulacak John.
Bu sözlerin ardından ilk giriş gerçekleşiyor.
Randy Orton girişte! Tauntlarını atan Orton, ağır adımlarla ringe giriyor. Bir süre seyirciyi süzdükten sonra köşeye çıkıyor ve kollarını iki yana açıyor. Seyirciyi selamlıyor.
İkinci sırada gelen isim Kevin Owens. Öfkeli bir şekilde geliyor Owens, savaşa hazır bir biçimde ringe giriyor. Orton'a bakıyor ve diğer iki rakibini bekliyor.
Chris "ITA" Brookes girişte. Rhea Ripley ise arkasında yer alıyor. Chris seyirciyi selamlayıp ringdeki yerini alıyor. Rakiplerini süzerken üçüncü köşeye geçiyor ve etrafı izliyor. Rhea Ripley de Chris'in köşesinde yer alıyor. Chris ara ara ona bakarak bir şeyler konuşuyor. Aralarında taktik konuşuyorlar.
Malakai Black karanlık girişini yapıyor. Ringe ilerliyor ve içeri girip bağdaş kurmuş bir şekilde bir süre oturuyor. Sonrasında ayağa kalkıp seyirciyi selamlıyor.
Michael Cole: Bu maçta PURE kuralları geçerli John. Bakalım katılımcılar hata yapacak mı?
PURE Championship Maç Kuralları
Hakem PURE Championship maç kurallarını tüm güreşçilere anlatıyor. Dört güreşçi, ringin dört bir kenarında hazır bir şekilde kuralları dinliyor. Sonra da hakemin işareti ve gong sesiyle maç başlıyor.
PURE Championship
Chris Brookes vs. Malakai Black vs. Randy Orton vs. Kevin Owens
Maç başlar başlamaz hemen hareket başlamıyor. Dört isim de ortamı analiz ediyor ve kendilerini sakınıyorlar. Birkaç saniye böyle geçtikten sonra bu bekleyişten sıkılan isim Kevin Owens oluyor. Owens ringin ortasına geçip üç isme de meydan okuyor. Bu meydan okuma Orton tarafından karşılık buluyor. İkisi ringin ortasında burun buruna gelirken Malakai ve Brookes aynı anda koşup rakipleri devirmeye çalışıyor. Ancak Owens'den Malakai'ye Superkick! Orton'dan da Brookes'a Powerslam! İkisi de yere düştüğü gibi kendilerini ringin dışına salıyorlar. Orton Owens'e bakıyor ama Superki- Orton ayağı havada yakalıyor. Owens'i ayağından ittiriyor ve Owens'in dengesi sarsılıyor. Owens Orton'a dönüyor ve RK- Owens son anda Orton'u ittiriyor. Orton sendeliyor ama hızlıca Owens'e doğru Lariat vurmak için hamle yapıyor. Owens, Orton'un kolunun altından eğiliyor ve iplerden sekiyor. Hayır, sekemiyor. Brookes, Owens iplerden sekmek üzereyken Owens'in ayağını tutuyor ve onu yere düşürüyor. Owens kendine gelmeden hemen onu bariyerlere doğru ittiriyor. Owens kafasını tutarken onu bir de çelik basamaklara fırlatıyor. Yerde tekmelemeye devam ederken onları seyreden Orton'a karşı alkış sesleri yükseliyor. Orton "ne oluyor aw" diye arkasını dönüyor ve Malakai'den Springboard Knee Strike! Orton yerde. Malakai tuşa gidiyor! 1... 2...
Orton hızlıca atıyor. Black, Orton'u yerden kaldırmaya çalışıyor ve Orton'dan ani bir Europian Uppercut! Malakai neye uğradığını şaşırıyor. Öfkeyle Orton'a doğru koşuyor ancak Lariat! Yere yapıştığı gibi kalkıp tekrar kalkıyor ama ikinci Lariat. Hemen kalkıyor yine ve bir kere daha deniyor. Orton eğilince iplerden sekiyor ancak Powerslam. Malakai kendini dışarı salmaya çalışıyor ancak Orton onu apronda yakalıyor. Saçından tutup ikinci iplerin oradan sarkıtarak ringe sokuyor. Orton'dan Hangman DDT! Orton komboyu tamamlamak üzere. Orton kulağını göstererek seslerin geldiğini işaret ediyor. Yerdeki Malakai'ye doğru tauntunu atmaya başlıyor. Bu bildiğimiz RKO tauntu. Malakai için işler iyi gözükmüyor. Ancak Orton bu maçın iki kişi arasında geçmediğini unutmuş gibi gözüküyor. Yerde tauntunu atarken gökten bir şey düşüyor. Bu düşen şey Chris Brookes! Brookes, Orton'un dikkati Malakai'de iken, gizlice tope rope üzerinden Diving Double Stomp yapıyor Orton'a. Orton'u yere çiviliyor resmen. Yerdeki Malakai'yi kaldırıyor ve köşeye fırlatıyor. Üstüne doğru koşuyor ve Yakuza Kick! Malakai'yi de hallediyor. Kendinden emin bir şekilde ringin ortasında belini göstererek kemer işareti yapıyor ancak unuttuğu bir şey var. Bir el onu arkadan tutup kendine çeviriyor. Bu Kevin Owens! Owens, Brookes'u çevirdiği gibi burnunun ortasına yumruğu geçiriyor. Hakem onu uzaklaştırıyor ve anonsöre işaret veriyor.
"Kevin Owens yüze kapalı yumruk attığı için uyarı almıştır. İkinci yumruğunda maçtan diskalifiye edilecektir."
"Kevin Owens yüze kapalı yumruk attığı için uyarı almıştır. İkinci yumruğunda maçtan diskalifiye edilecektir."
Brookes hemen kendini ringin dışına atıyor ve burnunu tutuyor. Burnundan hafifçe kan geldiğini görüyoruz. Hakem hala Owens'i sakinleştirmeye çalışırken, Owens bir anda ringin dışına çıkıyor. Gözü dönmüş şekilde Brookes'un üstüne yürüyor. Ancak arada bir engel var. Rhea Ripley, Brookes'un önünde bir duvar oluyor. Owens'e dokunamayacağının kendisi de farkında. Ancak Owens karşısında etten bir duvar olarak durmasına engel değil bu. Owens bunu aşamayacağını fark edip geri gidiyor. Rhea da hemen Brookes ile ilgilenmeye başlıyor. Ancak Owens hemen geri dönüyor ve Rhea tepki veremeden Brookes'u ringe sokuyor. Kendisi de peşinden gidiyor hemen. İplerin arasından geçecekken Brookes hemen iplere tekmeyi koyuyor. İpler, Owens'in suratına çarpıyor ve Owens apronda kalıyor. Ayağa kalkan Malakai ise bunu görüyor ve Big Boot Roundhouse Kick ile Owens'e vuruyor ve Owens'i dışarı fırlatıyor. Owens bir süre iptal gibi gözüküyor. Ancak arkasını döndüğü isim Brookes. Brookes hemen fırsatı değerlendiriyor ve Death by Roll-Up! 1... 2... Ancak Malakai hareketi döndürüyor ve kendisi Roll-Up yapıyor! 1... Ancak Orton o sırada ayaklanıyor ve Malakai'ye Lou Thesz Press! Ancak Malakai bunu hızlıca Monkey Flip'e çeviriyor. Orton sırtını vuruyor. Malakai kip-up ile kalkacakken Brookes'den Jacksknife Roll-Up! 1... Ancak Malakai boynunu yakalıyor Brookes'un. Malakai roll-up üzerinden submission hareketi olan Dragon Sleeper'a çeviriyor. OWARI DEATH CLUTCH GELİYOR MALAKAI'DEN. BROOKES ÇIRPINIYOR. TÜM GÜCÜYLE İPLERE YETİŞMEYE ÇALIŞIYOR AMA ENERJİSİ BİTİYOR YAVAŞÇA. İPLERE BİRKAÇ MİLİM KALA BROOKES'UN İŞİ BİTİYOR!!!
"Chris Brookes'un kalan Ropebreak hakkı: 2"
"Chris Brookes'un kalan Ropebreak hakkı: 2"
Brookes son gücüyle kendini iplere doğru atıyor ve ayağının ucu ile değmeyi başarıyor. Malakai memnuniyetsiz bir şekilde bırakıyor Brookes'u. Brookes boğazını tuta tuta kendini aprona bırakıyor ve Rhea onu dışarı çekiyor. Malakai bununla uğraşmak yerine yerden kalkan Orton'u görüyor. Orton köşeden destek alarak kalkmaya çalışıyor. Malakai üstüne koşuyor ve Running Knee St- Orton havada yakalıyor Black'i! Powerbomb pozisyonuna alıyor. Hurricanrana! Malakai ani bir şekilde Orton'dan kurtuluyor. Orton yere yapışıyor. Ancak hızlıca ayaklanıyor. Malakai bunu görünce hızlıca iplere koşuyor ve Springboa- Dropkick! Orton iplerden sekip havada olan Malakai'nin sırtına Dropkick'i geçiriyor. Malakai acı içinde sırtını tutuyor. Bu sırada Brookes hızlıca Orton'un üstüne gidiyor ancak Orton ondan sıyrılıyor ve Inverted Headlock Neckbreaker! Brookes yerde. Orton yerdeki Brookes'a bakıyor. Ardından Rhea'ya bakıp, Brookes'un sol eline Stomp atıyor. Ardından sol ayağına geçiyor ve bir Stomp da oraya. Sonrasında sağ ayağına ve peşinden sağ eline. Orton rakibinin etrafında daire çizip her bir yere Garvin Stomp vuruyor. Kafasına geldiğinde ise iplerden sekiyor ve Jumping Kn- POP-UP POWERBOMB!!! KEVIN OWENS ORTON'U GAFİL AVLIYOR. SONRASINDA YERDEKİ BROOKES'U KALDIRIYOR VE STUNNER!!! OWENS TUŞA GİDİYOR! 1... 2...
MALAKAİ SON ANDA TUŞU BÖLÜYOR! OWENS SİNİRLE MALAKAI'NİN ÜSTÜNE ÇIKIYOR. MALAKAI'NIN SURATINA YUMRUĞU GEÇİRİYOR! Hayır Owens yumruğu hemen Malakai'nin yanına atıyor. Malakai'nin suratından bir an için gerçekten de :o emojisine dönüştüğünü görebiliyoruz. Ancak Owens diskalifiye olmamak için yumruğu boşa atıyor. Ancak öfkeden köpürdüğünü görebiliyoruz. Hızla ayağa kalkıyor ve Malakai'ye ayağa kalk diye bağırıyor. Malakai panik bir şekilde kalkıyor ancak sonuna doğru bir kalkış. Kalktığı gibi POP-UP POW- Malakai bir anda Owens'in arkasına geçiyor ve Octopus Hold! ANTI CROSS!!! MALAKAI TÜM GÜCÜYLE OWENS'I SIKIYOR. OWENS'IN YÜZÜ KIZARIYOR VE TEK DİZİNİN ÜSTÜNE DÜŞÜYOR! OWENS ZORLANMASINA RAĞMEN BİR ŞEKİLDE TEKRAR AYAĞA KALKIYOR VE KENDİNİ İPLERE DOĞRU ATIYOR!
"Kevin Owens'in kalan Ropebreak hakkı: 2"
Malakai ikinci submission girişiminde de başarısız oluyor. Owens nefes nefese kalıyor. Malakai ayağı ile Owens'in kafasını kaldırıyor. Owens'i Black Mass için pozisyona almaya çalışıyor ancak Owens ona orta parmağını kaldırıyor ve Malakai'nin ayağını yakaladığı gibi Dragon Screw! Malakai ayağını tuta tuta yerde bağırıyor. Owens ise bırakma niyetinde değil. Ayağını yakaladığı gibi stompluyor. Hem de defalarca! Malakai acı içinde ayağını kurtarmaya çalışıyor ama olmuyor. Ancak Malakai'nin yardım çağırılarına koşan birisi oluyor. Springboard Lariat ile Brookes yere seriyor Owens'i. Onu dışarı atıyor ama hemen Malakai'ye dönüyor. Brookes Argentina Leglock bağlıyor Malakai'ye. Malakai sürünmeye çalışsa da ayakları ile ellerini engelliyor Brookes! Malakai için yolun sonuna geliyoruz. Ancak arkada bir gürültü yükseliyor. Orton köşede çünkü. Yerdeki Brookes'u hedef alıyor. Köşeden koştura koştura geliyor Orton! PUNT KİCK!!!
"Kevin Owens'in kalan Ropebreak hakkı: 2"
Malakai ikinci submission girişiminde de başarısız oluyor. Owens nefes nefese kalıyor. Malakai ayağı ile Owens'in kafasını kaldırıyor. Owens'i Black Mass için pozisyona almaya çalışıyor ancak Owens ona orta parmağını kaldırıyor ve Malakai'nin ayağını yakaladığı gibi Dragon Screw! Malakai ayağını tuta tuta yerde bağırıyor. Owens ise bırakma niyetinde değil. Ayağını yakaladığı gibi stompluyor. Hem de defalarca! Malakai acı içinde ayağını kurtarmaya çalışıyor ama olmuyor. Ancak Malakai'nin yardım çağırılarına koşan birisi oluyor. Springboard Lariat ile Brookes yere seriyor Owens'i. Onu dışarı atıyor ama hemen Malakai'ye dönüyor. Brookes Argentina Leglock bağlıyor Malakai'ye. Malakai sürünmeye çalışsa da ayakları ile ellerini engelliyor Brookes! Malakai için yolun sonuna geliyoruz. Ancak arkada bir gürültü yükseliyor. Orton köşede çünkü. Yerdeki Brookes'u hedef alıyor. Köşeden koştura koştura geliyor Orton! PUNT KİCK!!!
Ancak Ripley ringe giriyor ve Orton'un önüne geçiyor. Hakem onu dışarı çıkartmaya çalışırken RKO! ORTON'DAN RIPLEY'E RKO! Brookes şaşkınlıkla kilidi bırakıyor. Orton onun da üstüne doğru yürüyor ama arkadan bir el Orton'u kendine çekiyor. Bu Owens! Owens, Orton'u kendisine çekiyor ve RKO!!! ORTON AFFETMİYOR! Bu sırada Brookes gizlice ringin dışına kaçıyor. Orton arkasını döndüğünde, ringde kalan tek kişi olarak Black'i buluyor. Black yerde. Orton elini yine kulağına götürüyor ve sesler ona maçın başında yarım kalan işini tamamlamasını söylüyor! Orton hızla yere yatıyor ve RKO tauntuna başlıyor! Malakai zorlansa da kalkmayı başarıyor ve RKOOOOO!!!!!!!!!
ANCAK MALAKAI ONU İTTİRİYOR! ORTON SENDELEYEREK ARKASINI DÖNÜYOR VE BLACK MASS!!! ANCAK AYAĞININ ACISI İLE BLACK DE YERE DÜŞÜYOR! İKİSİ DE YERDE!!!
ANCAK YERDE OLMAYAN BİR KİŞİ VAR! O DA CHRIS BROOKES! MALAKAI'NIN AYAĞININ SAKATLIĞINDAN YARARLANIYOR VE ONE MORE ROUND! BROOKES MAÇI ÇALIYOR! HAKEM SAYIYOR! 1... 2...
3!
Kazanan ve yeni PURE Şampiyonu: Chris Brookes
CHRIS BROOKES YENİ PURE ŞAMPİYONU OLUYOR! Rhea Ripley yan tarafta alkışlarla ona destek verirken Brookes köşeye çıkıyor ve tauntunu atıyor. Kemerini havaya kaldırırken seyirciyi selamlıyor.
Arka alanda PGW şampiyonu Jey Uso ve kardeşi Jimmy Uso'yu görüyoruz. İki kardeş, bu gece için Jey Uso'nun odasında konuşmaktalar.
Kazanan ve yeni PURE Şampiyonu: Chris Brookes
CHRIS BROOKES YENİ PURE ŞAMPİYONU OLUYOR! Rhea Ripley yan tarafta alkışlarla ona destek verirken Brookes köşeye çıkıyor ve tauntunu atıyor. Kemerini havaya kaldırırken seyirciyi selamlıyor.
Arka alanda PGW şampiyonu Jey Uso ve kardeşi Jimmy Uso'yu görüyoruz. İki kardeş, bu gece için Jey Uso'nun odasında konuşmaktalar.
Jimmy Uso: Son haftalarda yanında yer alamadım. Bu gece için köşende olmamı ister misin uce?
Jey Uso: Seve seve kardeşim! Bu gece zorlu geçecek uce. Roman kendini bir şekilde maça soktu, Alberto desen kemeri almak için her şeyi yapar. Destek gerekebilir.
Bu cümleler kurulurken...
ROMAN REIGNS burada! Tribal Chief yalnız başına geliyor odaya. Sonra da sakince koltukların birine oturuyor. Uzlaşmacı bir tavırla odaya geldiği açık. Jey Uso, bu sakinlik karşısında onu dinlemek için bekliyor.
Jey Uso: Seve seve kardeşim! Bu gece zorlu geçecek uce. Roman kendini bir şekilde maça soktu, Alberto desen kemeri almak için her şeyi yapar. Destek gerekebilir.
Bu cümleler kurulurken...
ROMAN REIGNS burada! Tribal Chief yalnız başına geliyor odaya. Sonra da sakince koltukların birine oturuyor. Uzlaşmacı bir tavırla odaya geldiği açık. Jey Uso, bu sakinlik karşısında onu dinlemek için bekliyor.
Roman Reigns: Alberto'nun ünlü bir sözü var Jey, bilir misin? "Bu benim kaderim." Benden her ne kadar nefret etsen de omzundaki kemer benim kaderim. Kuzen... Onu bu gece senden alacağım. Bunu söylediğim için benden nefret ediyor olabilirsin. Fakat ben bu ailenin lideriyim. Ben Head of the Table'ım. Ben Tribal Chief'im. Sen değilsin. Sen değilsin Jey, üzgünüm ama bunlar gerçekler. Ve bu kemer geçişini yapmak zorundayız. Bunu yaparken düşman olmamıza gerek yok. Bloodline'a katıl, benim tarafımda yer al ve Alberto Del Rio'yu maça çıktığına pişman edercesine dövelim. Bu gece ikimiz de mutlu mesut evlerimize dönelim. Aile bizi bekliyor Jey. İki kuzenin evine barışmış bir şekilde dönmesini bekliyorlar. Haydi, bitsin artık bu küslük.
Jey Uso hayal kırıklığı yaşıyor. Bir kez daha kuzeninin oyununa geliyor. Bu sakin bencillik karşısında öfkeleniyor.
Jey Uso: Seninle her konuştuğumda bir kez daha ne kadar yanıldığımı fark ediyorum. Roman... Sana hep bir şans daha vermek istiyorum, ama sonu hep hayal kırıklığı oluyor. Anlamıyorum kuzen. Şef olmak, herkesten farklı bir konumda olmak bu kadar mı önemli? Diğer insanları korku yoluyla sindirerek liderliğini kabul ettirmek neden bu kadar değerli? Ben PGW şampiyonuyum Roman. Bu gece bunu anlayacaksın. Seni yenip kemerimi seyircilere karşı kaldırdığım zaman senden daha iyi bir güreşçi olduğumu fark edeceksin. Bırak da aileyi bu denli iyi temsil ediyorken bunu yapmaya devam edeyim. Bırak... Egolarını bir kenara bırak ve sadece güreş kuzen. Neden benimle uğraşıyorsun? Neden World Heavyweight Championship'i kazanıp ailenin iki ana kemeri birden taşımasını istemek yerine bana ve kemerime takık durumdasın? Seni anlamıyorum kuzen. Anlamıyorum!
Jey Uso: Seninle her konuştuğumda bir kez daha ne kadar yanıldığımı fark ediyorum. Roman... Sana hep bir şans daha vermek istiyorum, ama sonu hep hayal kırıklığı oluyor. Anlamıyorum kuzen. Şef olmak, herkesten farklı bir konumda olmak bu kadar mı önemli? Diğer insanları korku yoluyla sindirerek liderliğini kabul ettirmek neden bu kadar değerli? Ben PGW şampiyonuyum Roman. Bu gece bunu anlayacaksın. Seni yenip kemerimi seyircilere karşı kaldırdığım zaman senden daha iyi bir güreşçi olduğumu fark edeceksin. Bırak da aileyi bu denli iyi temsil ediyorken bunu yapmaya devam edeyim. Bırak... Egolarını bir kenara bırak ve sadece güreş kuzen. Neden benimle uğraşıyorsun? Neden World Heavyweight Championship'i kazanıp ailenin iki ana kemeri birden taşımasını istemek yerine bana ve kemerime takık durumdasın? Seni anlamıyorum kuzen. Anlamıyorum!
Roman Reigns kafasını sağa sola sallıyor. Oldukça memnuniyetsiz bir şekilde ayağa kalkıyor.
Roman Reigns: Hata bende, kalkıp son kez şansımı denemek istedim. Senin ne kadar kalın kafalı olduğunu unutmuşum. Biliyor musun kuzen? Ailede beni anlamayan tek kişi sensin. Jimmy bile o gece aile yemeğine geldi ve bana olan saygısını gösterdi. Sen bir türlü bunu yapamadın. Bu gecenin sonunda pişman olacaksın. Hem de çok!
Roman cümlelerine devam ederken Jimmy Uso tedirgin bir şekilde Jey'e bakıyor. PGW şampiyonu oldukça öfkeli. Jimmy'nin yemeğe gittiğini bilmiyordu.
Roman Reigns: Hata bende, kalkıp son kez şansımı denemek istedim. Senin ne kadar kalın kafalı olduğunu unutmuşum. Biliyor musun kuzen? Ailede beni anlamayan tek kişi sensin. Jimmy bile o gece aile yemeğine geldi ve bana olan saygısını gösterdi. Sen bir türlü bunu yapamadın. Bu gecenin sonunda pişman olacaksın. Hem de çok!
Roman cümlelerine devam ederken Jimmy Uso tedirgin bir şekilde Jey'e bakıyor. PGW şampiyonu oldukça öfkeli. Jimmy'nin yemeğe gittiğini bilmiyordu.
Roman Reigns odayı terk ederken Jey Uso'dan son sözleri duyuyoruz.
Jey Uso: Bu gece... Ve bir daha yanımda yer almayacaksın!
Jey Uso öfkeyle bağırdığı Jimmy Uso'nun suratına son kez bakıyor. Sonra da hızlı adımlarla odadan ayrılıyor.
Jey Uso: Bu gece... Ve bir daha yanımda yer almayacaksın!
Jey Uso öfkeyle bağırdığı Jimmy Uso'nun suratına son kez bakıyor. Sonra da hızlı adımlarla odadan ayrılıyor.
Parras de la Fuente, Meksika
43 Numaralı Otel Odası
Dışarıda yaz sıcaklığı, otel odasıysa karanlık ve soğuk, yalnız başına oturuyor. Odanın perdeleri sıkıca kapalı, dışarıdan gelen zayıf ışık sızmaya çalışsa da başarısız oluyor. Duvarda asılı duran birkaç tablo bile, odanın kasvetli atmosferine yenik düşmüş durumda. Oda, sanki geçmişin ağır yükünü taşıyan bir zaman kapsülü gibi duruyor.
43 Numaralı Otel Odası
Dışarıda yaz sıcaklığı, otel odasıysa karanlık ve soğuk, yalnız başına oturuyor. Odanın perdeleri sıkıca kapalı, dışarıdan gelen zayıf ışık sızmaya çalışsa da başarısız oluyor. Duvarda asılı duran birkaç tablo bile, odanın kasvetli atmosferine yenik düşmüş durumda. Oda, sanki geçmişin ağır yükünü taşıyan bir zaman kapsülü gibi duruyor.
Velveteen, yatağın kenarında oturmuş, başını ellerinin arasına almış durumda. Rengarenk ve gösterişli kostümlerinin aksine, şimdi üzerinde sadece basit, beyaz bir atlet, keten pantolon ve klasik bir kundura var. Gözlerinde derin bir boşluk, ruhunda ise ağır bir melankoli. Yüzündeki o eski canlılık ve parıltı yerini yorgunluk ve hüzne bırakmış. Odanın köşesindeki küçük masada, yarısı içilmiş bir viski şişesi duruyor. Yanında birkaç ezilmiş sigara paketi ve çakmak var. Masanın üzeri, düzensizce saçılmış not defterleri ve kalemlerle dolu. Not defterlerinde karalanmış kelimeler ve cümleler. Acaba yazdıklarının kaçını duyduk, kaçını kendine sakladı?
Televizyon sessizce açık, işte yazın en büyük etkinliği SummerSlam, Velveteen'in ilgisini çekmiyor. İçindeki boşluğu dolduracak hiçbir şey yok. Kafasında sürekli dönen düşünceler ve geçmişin hayaletleri, ona rahat vermiyor. İçindeki bu ağır yük, her geçen dakika daha da ağırlaşıyor. Ayağa kalkıp aynaya bakıyor. Ardından tuvalete yöneliyor, oraya vardığında neden geldiği hakkında en ufak bir fikri yokmuşçasına yine inceliyor aynayı. Ne yapacağını bilemez halde bu küçük otel odasında amaçsızca geziniyor. Tekrar yatağın ucuna ilişiyor.
Televizyon sessizce açık, işte yazın en büyük etkinliği SummerSlam, Velveteen'in ilgisini çekmiyor. İçindeki boşluğu dolduracak hiçbir şey yok. Kafasında sürekli dönen düşünceler ve geçmişin hayaletleri, ona rahat vermiyor. İçindeki bu ağır yük, her geçen dakika daha da ağırlaşıyor. Ayağa kalkıp aynaya bakıyor. Ardından tuvalete yöneliyor, oraya vardığında neden geldiği hakkında en ufak bir fikri yokmuşçasına yine inceliyor aynayı. Ne yapacağını bilemez halde bu küçük otel odasında amaçsızca geziniyor. Tekrar yatağın ucuna ilişiyor.
Velveteen, bir an için derin bir nefes alıp, başını kaldırıyor. Gözleri, odanın karanlık köşelerinde dolaşıyor. O an, bir zamanlar sahnede parlayan, hayranlarının sevgisini kazanan o muhteşem adamın yerinde sadece kırılgan ve bitik bir ruh kalmış olduğunu hissediyor. İçinde bulunduğu durumu kendine yakıştıramıyor. Bu zayıflığı, bu kırılganlığı ve bu bağımlılığı. Gerçekten Christopher Daniels'a bağlı mı, yoksa içindeki büyük boşluğu ona mı yoruyor, bunu bilmiyor. Bildiği tek şey O'nun özleminin verdiği ıstırabın, şu ana kadar hissettiği en yoğun şey olduğu ve bunun hiçbir zaman geçmeyeceği.
Bir duble viski daha yuvarlıyor.
Bir duble viski daha yuvarlıyor.
Şovumuz kaldığı yerden devam ediyor! Ringin içinde anonsörümüz var. Kameralarımıza şovun geri kalanını heyecanla bekleyen birkaç farklı seyirci takılıyor. Anlık bir görüntü giriyor dev ekrana, ekranları başından şovu takip edenler de tam ekran izliyorlar bu görüntüleri. Bu görüntüler, House of Black ile Another Life arasında yaşananlara dair bir maç promosu. Bu görüntülerde, aralarındaki agresif anlar vurgulanmış. Bu görüntüler nihayet son buluyor, sonrasında kameralar ring içindeki anonsörümüze, Greg Hamilton'a dönüyor. Kendisi şovun devamını sağlayacak maçın anonsunu gerçekleştiriyor. Another Life vs. House of Black, Tag Team Street Fight Match for the PGW Tag Team Championship! Herkes heyecanlı! Maç türü herkesi şaşırttı ve heyecanlandırdı! İlk şarkı ile bu mutluluk iyice zirveye tırmanıyor!
Şarkının duyulmasıyla birlikte ışıkların rengi değişiyor! Şarkı bir süre ilerledikten sonra arka alandan üç isim buraya geliyor. Bunlar Brody King, Buddy Matthews! Bir süre ringe ilerlemelerinin ardından bu ikil ringe ilerliyorlar! Kısa süre içerisinde ringe varıyorlar, ringin güneyine doğru hareket ediyorlar. Sonrasında ipi tutarak destek alıyorlar ve Apron'a tırmanıyorlar. Kendilerini uzaktan bakan kameraya agresif bakışlarla bakmalarının ardından iplerin arasından ringe giriyorlar ve bu yaptıklarını biraz da ringin ortasına geçtikten sonra yapıyorlar. Bunun akabinde kendi köşelerine geçiyorlar ve rakiplerini bekliyorlar.
ANOTHER LIFE IS HERE! Ritimli, tempolu bir şekilde arka alandan geliyorlar! Seyirciler ile etkileşime girerek, ellerini buluşturarak ve kemerlerini havaya kaldırarak ringe ilerliyorlar. Ringe ilerledikleri esnada kendilerine olan bakışlarla ilgilenmiyorlar, House of Black onların umurlarında değil. Sonunda ringe varıyorlar, çelik basamaklardan sırasıyla çıkıyorlar. İkisi de Apron'da, vakit kaybetmeden iplerin arasından ringe giriyorlar. İkisi de yan yana olan iki köşeye ilerliyorlar, Second-ropelere çıkıyorlar ve kemerlerini havaya kaldırıyorlar! Bunun ardından kendi köşelerine geçiyorlar ve maçın başlangıcını bekliyorlar.
Şarkının duyulmasıyla birlikte ışıkların rengi değişiyor! Şarkı bir süre ilerledikten sonra arka alandan üç isim buraya geliyor. Bunlar Brody King, Buddy Matthews! Bir süre ringe ilerlemelerinin ardından bu ikil ringe ilerliyorlar! Kısa süre içerisinde ringe varıyorlar, ringin güneyine doğru hareket ediyorlar. Sonrasında ipi tutarak destek alıyorlar ve Apron'a tırmanıyorlar. Kendilerini uzaktan bakan kameraya agresif bakışlarla bakmalarının ardından iplerin arasından ringe giriyorlar ve bu yaptıklarını biraz da ringin ortasına geçtikten sonra yapıyorlar. Bunun akabinde kendi köşelerine geçiyorlar ve rakiplerini bekliyorlar.
ANOTHER LIFE IS HERE! Ritimli, tempolu bir şekilde arka alandan geliyorlar! Seyirciler ile etkileşime girerek, ellerini buluşturarak ve kemerlerini havaya kaldırarak ringe ilerliyorlar. Ringe ilerledikleri esnada kendilerine olan bakışlarla ilgilenmiyorlar, House of Black onların umurlarında değil. Sonunda ringe varıyorlar, çelik basamaklardan sırasıyla çıkıyorlar. İkisi de Apron'da, vakit kaybetmeden iplerin arasından ringe giriyorlar. İkisi de yan yana olan iki köşeye ilerliyorlar, Second-ropelere çıkıyorlar ve kemerlerini havaya kaldırıyorlar! Bunun ardından kendi köşelerine geçiyorlar ve maçın başlangıcını bekliyorlar.
Güreşçiler yerlerini almış bir şekilde bekliyorlar. Maçın başlaması için hiçbir engel kalmadı artık. Anonslar başlıyor. Önce meydan okuyan güreşçilerle başlıyoruz. House of Black üyesi olan bu ikilinin detaylı anonsları gerçekleştiriliyor. Anonsları esnasında gözlerini rakiplerinden ayırmadan duruyorlar. Sıra şampiyonlarda, kendi isimlerinin ve en son takım adlarının anons edildiği esnada kemerlerini havaya kaldırıyorlar! Bu kadar anonslar. Hakem kemerleri teslim aldıktan sonra meydan okuyan iki isime götürüyor ve onlara gösteriyor. Sonrasında anonsöre veriyor, anonsör kemerler eşliğinde ringi terk ediyor. Hakem sırasıyla bütün güreşçileri kontrol ettikten sonra ringin ortasına geçiyor ve maçın başlangıcını bizlere ifade eden o işareti veriyor. Böylelikle maç başlıyor!
PGW Tag Team Championship
Tag Team Street Fight Match
Another Life (c) vs. House of Black
Uzun süredir aralarında oldukça ciddi bir gerilim yaşayan bu iki ekip, zil sesinin çalmasıyla birbirlerine doğru koşuya kalkmaları bir oluyor! Birbirlerine üst üste yumruklar atıyorlar! Will - Matthews, Jeff - Brody eşleşmesi var! Rastgele, bazıları isabetli; bazıları isabetsiz yumruklar bunlar! Hakemin hiçbir müdahalesi söz konusu değil doğal olarak, bu durumu Brody'nin Jeff'e karşı üstün gelmesinin ardından, onu iplerin arasından ringin dışına atması ve Matthews'a yardım etmesiyle son buluyor. Will, Brody'nin arkadan müdahalesi sonucunu kendisini yerde buluyor. Şimdi de yerdeki Will'i tekmelemeye başlıyorlar! Bir süre sonra buna bir son veriyorlar, Brody, Matthews'a sandalye getirmesini söylüyor. Matthews ringin altından aldığı iki sandalye ile ringin içine giriyor. Sandalyelerden birisini Brody'e vermesinin ardından, Will'in iki dizinin üstüne geçmesini bekliyorlar. Fazla geçmeden Will malûm pozisyona geçiyor ve biri göğsüne, diğeri de sırtına olacak şekilde sandalye ile vuruyorlar! Bir daha gelecek, bir daha yapıyorlar! Oldukça sert başladılar, ikili aynı anda bir kez da... Hayır! Jeff, Matthews'ın havaya kaldırdığı sandalyeyi çekerek alıyor. Sandalyenin üst kısmıyla arkasına dönen Matthews'ın karnına vuruyor! Matthews eğilerek karnını tutuyor ve Jeff'ten rakibinin sırtına bir Chair Shot! Matthews yuvarlanarak kendisini ringin dışına bırakırken, elinde sandalye olan iki isim karşı karşıya kalıyor. Brody ile Jeff... Birbirlerine doğru adımlıyorlar ve tam olarak karşı karşıya geliyorlar.
Brody'nin bir çağrısı var, o da ellerindeki sandalyeleri yere atmaları yönünde. Jeff başını sallayarak bunu onaylıyor, iki isim de aynı anda elindeki sandalyeyi yere bırakıyor... Bir saniye, bir saniye! Brody elindeki sandalyeyi yere bırakır gibi oluyor ama bırakmıyor! Jeff silahsız kaldı, Brody elindeki sandalyeyi doğrudan Jeff'in kafasına geçiriyor! Bu korkunçtu, sandalyenin oturak kısmı yerinden çıkıyor! Jeff yere bırakıveriyor kendisini. Brody ise elinde kalan sandalye iskeletini bir kenara atıyor ve rakibinin üstüne geçip tuşa gidiyor, 1... 2... KICKOUT! Brody, ağır bir tempoyla ayağa kalkmasının ardından rakibini saçından tutarak ayağa kaldırıyor. Sonrasında onu iplere yolluyor, Jeff iplerden dönüyor ve Brody'den Big Boot! Hayır, Jeff yerde kayarak bundan kurtuluyor ve rakibinin arkasına geçiyor. Brody direkt arkasına kalkıyor ve Jeff'ten Dropkick! Brody bu hareketin etkisiyle yere serilmiyor ama afallıyor. Jeff iplere doğru harekete geçiyor, iplerden dönmesiyle rakibinden gelen Black Hole Slam ile yüzleşmesi bir oluyor! Brody tuşa gitmek yerine ayağa kalkıyor. Jeff'i de kaldırdıktan sonra köşeye yolluyor. Jeff acı içinde köşeye yaslanarak dinleniyor. Diğer taraftan Brody'nin koşmaya başladığını görüyoruz. Corner Clothesline yapıyor ama bu kadar değil! Hip Toss ile onun sırtını ring matı ile buluşturuyor! İşte bu sefer tuşa gidiyor, hakem sayıyor. 1... 2...
KICKOUT! Brody bunun üzerine maçın nasıl bitmediğini anlamıyor, öyle ki iki dizinin üstüne geçiyor ve hakeme bakarak bir şeyler söylüyor. Beklenmedik bir hamleyle yüzleşiyor bunun neticesinde! İplerin altından kayarak ringin içine giren Will, arkasından ona doğru koşuyor ve yaptığı Hidden Blade ile onun yerde hareketsiz bir şekilde uzanmasına sebep oluyor! HIDDEN BLADE! Will rakibini çevirdikten sonra tuşa gidiyor! Hakem ise saymaya başlıyor, 1... 2...
Olmadı, Brody... House of Black hâlâ bu maçın içerisinde! Will, yuvarlanarak kendisini ringin dışına bırakan Brody'i ayağıyla iterek ona destek oluyor. Will arkasına döner dönmez Snapmare'ye maruz kalıyor. Bunu yapan Matthews, iplere hareketleniyor. İplerden sekiyor ve yerde oturur pozisyonda bekleyen Will'e Basement Dropkick yapıyor! Bunun üstüne tuşa gitmek yerine ringin dışına çıkıyor ve alışveriş sepetinin içerisinde bekleyen çöp kovasını alıyor. Çöp kovasını ringin içine attıktan sonra ringin içine giriyor. Çöp kovasını ters bir şekilde yerleştirdikten sonra Will'i doğrultuyor. Onun kafasını çöp kovasının tabanına vuruyor! Hayır, Will iki elini oraya koyarak buna engel oluyor. Attığı dirsek ile Matthews'ın geri adımlar atmasına yol açıyor. Will, Matthews'a doğru koşuyor ve ona Clothesline yapıyor! Başarılı değil, Matthews eğilerek bu hareketten kurtuluyor fakat Will'in koşmayı sürdürdüğünü görüyoruz. Karşısındaki iplere vardıktan sonra oradan da dönüyor ve Matthews'dan Jumping Knee Strike! İkisi de ayakta değil bu hareketin ardından, dinlendikleri esnada kamera ringin dışındaki Jeff'e dönüyor. Jeff ringin altından aldığı masayı kuruyor. Diğer taraftan da Matthews'ın, Will'i doğrulttuğunu görüyoruz. Onu köşeye gönderiyor, sonrasında onu kaldırıyor ve Top-rope'ye oturtuyor. Rakibinin bacağını ipin üstünden geçirdikten sonra kendisi de Second-rope'ye çıkıyor. Devamında ise Superplex yapıyor!
Harekete geçemiyor çünkü biraz önce ringin dışına masa kuran Jeff, ringin altından aldığı Kendo Stick ile ringin içine giriyor ve Matthews'ın sırtına korkunç bir şiddetle vuruyor! Matthews'dan eşsiz bir ses çıkıyor! Jeff'in elindeki materyal ile bir kez daha vurması sonucunda ring matı ile kavuşuyor sırtı. Bununla yetinmiyor, elindeki Kendo Stick ile Matthews'a vurmaya başlıyor! Kafayı yemiş, çıldırmış! Matthews'ın sırtı kesikler içerisinde! Kanlar akıyor! Jeff'i durduran elindeki aletin paramparça olması oluyor! Jeff, Matthews'ın tek bacağını havaya kaldırırken; Will'in ringin dışındaki Brody'e Diving Crossbody yaptığını görüyoruz! Hakem sayıyor, 1... Brody havada yakaladı! 2... Brody Body Slam'ini yapıyor, spiker masasının üstüne! Masa kırılmadı! Will acı içinde masanın üstünde! Ring içine dönüyoruz, 3? Olmadı, Kickout geldi! Jeff ring matına birkaç kez vurmasının ardından ayağa kalkıyor, bu esnada Brody'nin iplerden bir tanesini tutarak Apron'a tırmandığını görüyor. Jeff ona doğru koşuyor ve Big Boot yapıyor! Hayır, Brody çekildi! Jeff'i ensesinden tutarak Apron'a alıyor. Masa da yanlarında duruyor! Brody'den üst üste Forearm Smashler geliyor! Bu Jeff'i sersemletmiş gibi görünüyor. Brody, Jeff'e Gonzo Bomb yapacak! Masanın üzerine atlayacaklar! İnanılır gibi değil! Bir saniye, Jeff direniyor! Tüm gücünü anlık olarak topluyor ve Brody'nin kafasına attığı yumruklar ile rakibine engel oluyor. Ayakları tekrardan Apron'a basıyor, Brody'nin karnına tekme atarak onun eğilmesine sebep oluyor...
SONRASINDA ONA TWIST OF FATE YAPIYOR! TWIST OF FATEEEEE!! MASANIN ÜSTÜNE! RİNGİN DIŞINDAKİ MASANIN ÜSTÜNE! MASA KIRILDI! (HOLY SHIT! HOLY SHIT!)
Aradan belli bir müddet geçiyor, Jeff ayağa kalkıyor. Yok artık daha neler! OMG! Matthews alışveriş sepetini Jeff'e doğru ittiriyor! Jeff bunun etkisiyle yere düşüyor! Sırtının acısını bile unutan Matthews, alışveriş sepetinin içindeki eşyaların tamamını alıyor ve Jeff'in üstüne atıyor tek tek! Stop levhası, beyzbol sopası, balyoz, sandalye... Ne varsa Jeff'in üstüne attıktan sonra ayağını Jeff'in üstüne koyuyor, Taunt'unu yapıyor. Bunun ardından arkasına dönüyor, arkasını döner dönmez Will onun üstüne atlıyor! Diving Forearm Smash! Spiker masasının üstünden Matthews'a atlıyor! Sonrasında saçından çekerek onu ayağa kaldırıyor ve iplerin altından ringin içine sokuyor. Kendisi de hızla ringe giriyor, Matthews'ın ayaklanmasını bekliyor. Fazla geçmiyor, Matthews ayağa kalkıyor. Will'den Storm Breaker! Başarılı değil, Matthews ayağı yerden kesildiği esnada yaptığı Arm Drag ile bu hareketten kurtuluyor. Bu spotun ardından iki isim de aynı anda ayağa kalkıyor, Will'den üst üste tokatlar! Matthews yere düşecek gibi! Ne? Tükürdü! Will'e tükürüyor! Will öfkesi ile yüzündeki tükürüğü silerken, Matthews hamle yapıyor! Pop-up Knee Strike! Tuşa gidiyor, hakem sayıyor. 1... 2... KICKOUT! Matthews'ın planları sürüyor. Maçın başında, Brody ile birlikte kullandıkları sandalyeler ringin içinde duruyor halen. Onlardan bir tanesini aldıktan sonra kuruyor. Sıra Jeff'i ayağa kaldırmakta, saçından tutarak kaldırıyor.
ONA ÇEŞİTLİ HAKARETLER ETMESİNİN ARDINDAN MURPHY'S LAW YAPIYOR! BU HAREKET BAŞARILI! WILL'İN ENSESİ, SANDALYENİN DEMİRİ İLE KAVUŞTU! WILL'İN RENGİ DEĞİŞİYOR AMA BU MATTHEWS'UN UMRUNDA DEĞİL! O SADECE MAÇI BİTİRMEK VE KEMERLERİ ALMAKLA İLGİLENİYOR! ÖYLE Kİ, WILL'İN TEK BACAĞINI HAVAYA KALDIRIYOR VE HAKEM SAYMAYA BAŞLIYOR! 1... 2...
ÇILDIRTIR! WILL'DEN KICKOUT GELDİ! MATTHEWS AYAĞA KALKIYOR VE HAKEMİN BOĞAZINA YAPIŞIYOR! NEREYE ÇATACAĞINI ŞAŞMIŞ DURUMDA! Bunu yaparken bir hayli vakit kaybediyor. Kameralar ring dışına dönüyor. Brody, Jeff'i saçından tutarak ayağa kaldırmasının ardından onu bariyerlere gönderiyor! İnanılacak gibi değil, Jeff sırtını toslamak yerine anlık olarak bariyerin üstüne çıkıyor ve Whisper in the Wind olacak şekilde Brody'nin üstüne atlıyor! Tekrar ring içine dönüyoruz, Murphy; Will'i ayağa kaldırıyor? Small Package Hold Pin! Hakem sayıyor 1... 2...
KICKOUT! İKİ İSİM DE AYNI ANDA AYAĞA KALKIYOR... WILL'DEN SUPERKICK! MATTHEWS BU HAREKETİN ETKİSİYLE TEK DİZİNİN ÜSTÜNE GEÇİYOR, WILL İPLERE DOĞRU DÖNÜYOR VE KOŞUYOR! OSCUTTERRRRRRRRR! HAYIR, HAYIR, HAYIR! CUTTER'INI YAPAMADI! MATTHEWS RAKİBİNİN ARKASINDA VE ONA GERMAN SUPLEX YAPIYOR! BU KADAR DEĞİL, ONU AĞIR AĞIR KALDIRDIKTAN SONRA MURPHY'S LAW YAPIYOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOR! 1...
NE TUŞU? JEFF! JEFF VAR JEFF! JEFF, MATTHEWS'U KENDİSİNE ÇEVİRDİKTEN SONRA ONUN KARNINA BİR TEKME ATIYOR. SONRASINDA DA TWIST OF FATE GELİYOR! TUŞA GİDİYOR, 1... 2... KICKOUT! JEFF TİTRİYOR ARTIK! ÇOK AMA ÇOK AĞIR BİR ŞEKİLDE İPLERİN ARASINDAN GEÇTİKTEN SONRA APRON'DA BULUYOR KENDİSİNİ. VAKİT KAYBETMEDEN TOP-ROPE'YE ÇIKIYOR VE AYAĞA KALKIYOR. SONRASINDA ATLIYOR, SWANTON BOOOOMBB!! OLDU! BÜTÜN SEYİRCİLER DE HAKEMLE BİRLİKTE SAYIYORLAR! 1... 2...
Tag Team Street Fight Match
Another Life (c) vs. House of Black
Uzun süredir aralarında oldukça ciddi bir gerilim yaşayan bu iki ekip, zil sesinin çalmasıyla birbirlerine doğru koşuya kalkmaları bir oluyor! Birbirlerine üst üste yumruklar atıyorlar! Will - Matthews, Jeff - Brody eşleşmesi var! Rastgele, bazıları isabetli; bazıları isabetsiz yumruklar bunlar! Hakemin hiçbir müdahalesi söz konusu değil doğal olarak, bu durumu Brody'nin Jeff'e karşı üstün gelmesinin ardından, onu iplerin arasından ringin dışına atması ve Matthews'a yardım etmesiyle son buluyor. Will, Brody'nin arkadan müdahalesi sonucunu kendisini yerde buluyor. Şimdi de yerdeki Will'i tekmelemeye başlıyorlar! Bir süre sonra buna bir son veriyorlar, Brody, Matthews'a sandalye getirmesini söylüyor. Matthews ringin altından aldığı iki sandalye ile ringin içine giriyor. Sandalyelerden birisini Brody'e vermesinin ardından, Will'in iki dizinin üstüne geçmesini bekliyorlar. Fazla geçmeden Will malûm pozisyona geçiyor ve biri göğsüne, diğeri de sırtına olacak şekilde sandalye ile vuruyorlar! Bir daha gelecek, bir daha yapıyorlar! Oldukça sert başladılar, ikili aynı anda bir kez da... Hayır! Jeff, Matthews'ın havaya kaldırdığı sandalyeyi çekerek alıyor. Sandalyenin üst kısmıyla arkasına dönen Matthews'ın karnına vuruyor! Matthews eğilerek karnını tutuyor ve Jeff'ten rakibinin sırtına bir Chair Shot! Matthews yuvarlanarak kendisini ringin dışına bırakırken, elinde sandalye olan iki isim karşı karşıya kalıyor. Brody ile Jeff... Birbirlerine doğru adımlıyorlar ve tam olarak karşı karşıya geliyorlar.
Brody'nin bir çağrısı var, o da ellerindeki sandalyeleri yere atmaları yönünde. Jeff başını sallayarak bunu onaylıyor, iki isim de aynı anda elindeki sandalyeyi yere bırakıyor... Bir saniye, bir saniye! Brody elindeki sandalyeyi yere bırakır gibi oluyor ama bırakmıyor! Jeff silahsız kaldı, Brody elindeki sandalyeyi doğrudan Jeff'in kafasına geçiriyor! Bu korkunçtu, sandalyenin oturak kısmı yerinden çıkıyor! Jeff yere bırakıveriyor kendisini. Brody ise elinde kalan sandalye iskeletini bir kenara atıyor ve rakibinin üstüne geçip tuşa gidiyor, 1... 2... KICKOUT! Brody, ağır bir tempoyla ayağa kalkmasının ardından rakibini saçından tutarak ayağa kaldırıyor. Sonrasında onu iplere yolluyor, Jeff iplerden dönüyor ve Brody'den Big Boot! Hayır, Jeff yerde kayarak bundan kurtuluyor ve rakibinin arkasına geçiyor. Brody direkt arkasına kalkıyor ve Jeff'ten Dropkick! Brody bu hareketin etkisiyle yere serilmiyor ama afallıyor. Jeff iplere doğru harekete geçiyor, iplerden dönmesiyle rakibinden gelen Black Hole Slam ile yüzleşmesi bir oluyor! Brody tuşa gitmek yerine ayağa kalkıyor. Jeff'i de kaldırdıktan sonra köşeye yolluyor. Jeff acı içinde köşeye yaslanarak dinleniyor. Diğer taraftan Brody'nin koşmaya başladığını görüyoruz. Corner Clothesline yapıyor ama bu kadar değil! Hip Toss ile onun sırtını ring matı ile buluşturuyor! İşte bu sefer tuşa gidiyor, hakem sayıyor. 1... 2...
KICKOUT! Brody bunun üzerine maçın nasıl bitmediğini anlamıyor, öyle ki iki dizinin üstüne geçiyor ve hakeme bakarak bir şeyler söylüyor. Beklenmedik bir hamleyle yüzleşiyor bunun neticesinde! İplerin altından kayarak ringin içine giren Will, arkasından ona doğru koşuyor ve yaptığı Hidden Blade ile onun yerde hareketsiz bir şekilde uzanmasına sebep oluyor! HIDDEN BLADE! Will rakibini çevirdikten sonra tuşa gidiyor! Hakem ise saymaya başlıyor, 1... 2...
Olmadı, Brody... House of Black hâlâ bu maçın içerisinde! Will, yuvarlanarak kendisini ringin dışına bırakan Brody'i ayağıyla iterek ona destek oluyor. Will arkasına döner dönmez Snapmare'ye maruz kalıyor. Bunu yapan Matthews, iplere hareketleniyor. İplerden sekiyor ve yerde oturur pozisyonda bekleyen Will'e Basement Dropkick yapıyor! Bunun üstüne tuşa gitmek yerine ringin dışına çıkıyor ve alışveriş sepetinin içerisinde bekleyen çöp kovasını alıyor. Çöp kovasını ringin içine attıktan sonra ringin içine giriyor. Çöp kovasını ters bir şekilde yerleştirdikten sonra Will'i doğrultuyor. Onun kafasını çöp kovasının tabanına vuruyor! Hayır, Will iki elini oraya koyarak buna engel oluyor. Attığı dirsek ile Matthews'ın geri adımlar atmasına yol açıyor. Will, Matthews'a doğru koşuyor ve ona Clothesline yapıyor! Başarılı değil, Matthews eğilerek bu hareketten kurtuluyor fakat Will'in koşmayı sürdürdüğünü görüyoruz. Karşısındaki iplere vardıktan sonra oradan da dönüyor ve Matthews'dan Jumping Knee Strike! İkisi de ayakta değil bu hareketin ardından, dinlendikleri esnada kamera ringin dışındaki Jeff'e dönüyor. Jeff ringin altından aldığı masayı kuruyor. Diğer taraftan da Matthews'ın, Will'i doğrulttuğunu görüyoruz. Onu köşeye gönderiyor, sonrasında onu kaldırıyor ve Top-rope'ye oturtuyor. Rakibinin bacağını ipin üstünden geçirdikten sonra kendisi de Second-rope'ye çıkıyor. Devamında ise Superplex yapıyor!
Harekete geçemiyor çünkü biraz önce ringin dışına masa kuran Jeff, ringin altından aldığı Kendo Stick ile ringin içine giriyor ve Matthews'ın sırtına korkunç bir şiddetle vuruyor! Matthews'dan eşsiz bir ses çıkıyor! Jeff'in elindeki materyal ile bir kez daha vurması sonucunda ring matı ile kavuşuyor sırtı. Bununla yetinmiyor, elindeki Kendo Stick ile Matthews'a vurmaya başlıyor! Kafayı yemiş, çıldırmış! Matthews'ın sırtı kesikler içerisinde! Kanlar akıyor! Jeff'i durduran elindeki aletin paramparça olması oluyor! Jeff, Matthews'ın tek bacağını havaya kaldırırken; Will'in ringin dışındaki Brody'e Diving Crossbody yaptığını görüyoruz! Hakem sayıyor, 1... Brody havada yakaladı! 2... Brody Body Slam'ini yapıyor, spiker masasının üstüne! Masa kırılmadı! Will acı içinde masanın üstünde! Ring içine dönüyoruz, 3? Olmadı, Kickout geldi! Jeff ring matına birkaç kez vurmasının ardından ayağa kalkıyor, bu esnada Brody'nin iplerden bir tanesini tutarak Apron'a tırmandığını görüyor. Jeff ona doğru koşuyor ve Big Boot yapıyor! Hayır, Brody çekildi! Jeff'i ensesinden tutarak Apron'a alıyor. Masa da yanlarında duruyor! Brody'den üst üste Forearm Smashler geliyor! Bu Jeff'i sersemletmiş gibi görünüyor. Brody, Jeff'e Gonzo Bomb yapacak! Masanın üzerine atlayacaklar! İnanılır gibi değil! Bir saniye, Jeff direniyor! Tüm gücünü anlık olarak topluyor ve Brody'nin kafasına attığı yumruklar ile rakibine engel oluyor. Ayakları tekrardan Apron'a basıyor, Brody'nin karnına tekme atarak onun eğilmesine sebep oluyor...
SONRASINDA ONA TWIST OF FATE YAPIYOR! TWIST OF FATEEEEE!! MASANIN ÜSTÜNE! RİNGİN DIŞINDAKİ MASANIN ÜSTÜNE! MASA KIRILDI! (HOLY SHIT! HOLY SHIT!)
Aradan belli bir müddet geçiyor, Jeff ayağa kalkıyor. Yok artık daha neler! OMG! Matthews alışveriş sepetini Jeff'e doğru ittiriyor! Jeff bunun etkisiyle yere düşüyor! Sırtının acısını bile unutan Matthews, alışveriş sepetinin içindeki eşyaların tamamını alıyor ve Jeff'in üstüne atıyor tek tek! Stop levhası, beyzbol sopası, balyoz, sandalye... Ne varsa Jeff'in üstüne attıktan sonra ayağını Jeff'in üstüne koyuyor, Taunt'unu yapıyor. Bunun ardından arkasına dönüyor, arkasını döner dönmez Will onun üstüne atlıyor! Diving Forearm Smash! Spiker masasının üstünden Matthews'a atlıyor! Sonrasında saçından çekerek onu ayağa kaldırıyor ve iplerin altından ringin içine sokuyor. Kendisi de hızla ringe giriyor, Matthews'ın ayaklanmasını bekliyor. Fazla geçmiyor, Matthews ayağa kalkıyor. Will'den Storm Breaker! Başarılı değil, Matthews ayağı yerden kesildiği esnada yaptığı Arm Drag ile bu hareketten kurtuluyor. Bu spotun ardından iki isim de aynı anda ayağa kalkıyor, Will'den üst üste tokatlar! Matthews yere düşecek gibi! Ne? Tükürdü! Will'e tükürüyor! Will öfkesi ile yüzündeki tükürüğü silerken, Matthews hamle yapıyor! Pop-up Knee Strike! Tuşa gidiyor, hakem sayıyor. 1... 2... KICKOUT! Matthews'ın planları sürüyor. Maçın başında, Brody ile birlikte kullandıkları sandalyeler ringin içinde duruyor halen. Onlardan bir tanesini aldıktan sonra kuruyor. Sıra Jeff'i ayağa kaldırmakta, saçından tutarak kaldırıyor.
ONA ÇEŞİTLİ HAKARETLER ETMESİNİN ARDINDAN MURPHY'S LAW YAPIYOR! BU HAREKET BAŞARILI! WILL'İN ENSESİ, SANDALYENİN DEMİRİ İLE KAVUŞTU! WILL'İN RENGİ DEĞİŞİYOR AMA BU MATTHEWS'UN UMRUNDA DEĞİL! O SADECE MAÇI BİTİRMEK VE KEMERLERİ ALMAKLA İLGİLENİYOR! ÖYLE Kİ, WILL'İN TEK BACAĞINI HAVAYA KALDIRIYOR VE HAKEM SAYMAYA BAŞLIYOR! 1... 2...
ÇILDIRTIR! WILL'DEN KICKOUT GELDİ! MATTHEWS AYAĞA KALKIYOR VE HAKEMİN BOĞAZINA YAPIŞIYOR! NEREYE ÇATACAĞINI ŞAŞMIŞ DURUMDA! Bunu yaparken bir hayli vakit kaybediyor. Kameralar ring dışına dönüyor. Brody, Jeff'i saçından tutarak ayağa kaldırmasının ardından onu bariyerlere gönderiyor! İnanılacak gibi değil, Jeff sırtını toslamak yerine anlık olarak bariyerin üstüne çıkıyor ve Whisper in the Wind olacak şekilde Brody'nin üstüne atlıyor! Tekrar ring içine dönüyoruz, Murphy; Will'i ayağa kaldırıyor? Small Package Hold Pin! Hakem sayıyor 1... 2...
KICKOUT! İKİ İSİM DE AYNI ANDA AYAĞA KALKIYOR... WILL'DEN SUPERKICK! MATTHEWS BU HAREKETİN ETKİSİYLE TEK DİZİNİN ÜSTÜNE GEÇİYOR, WILL İPLERE DOĞRU DÖNÜYOR VE KOŞUYOR! OSCUTTERRRRRRRRR! HAYIR, HAYIR, HAYIR! CUTTER'INI YAPAMADI! MATTHEWS RAKİBİNİN ARKASINDA VE ONA GERMAN SUPLEX YAPIYOR! BU KADAR DEĞİL, ONU AĞIR AĞIR KALDIRDIKTAN SONRA MURPHY'S LAW YAPIYOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOR! 1...
NE TUŞU? JEFF! JEFF VAR JEFF! JEFF, MATTHEWS'U KENDİSİNE ÇEVİRDİKTEN SONRA ONUN KARNINA BİR TEKME ATIYOR. SONRASINDA DA TWIST OF FATE GELİYOR! TUŞA GİDİYOR, 1... 2... KICKOUT! JEFF TİTRİYOR ARTIK! ÇOK AMA ÇOK AĞIR BİR ŞEKİLDE İPLERİN ARASINDAN GEÇTİKTEN SONRA APRON'DA BULUYOR KENDİSİNİ. VAKİT KAYBETMEDEN TOP-ROPE'YE ÇIKIYOR VE AYAĞA KALKIYOR. SONRASINDA ATLIYOR, SWANTON BOOOOMBB!! OLDU! BÜTÜN SEYİRCİLER DE HAKEMLE BİRLİKTE SAYIYORLAR! 1... 2...
3!
Kazanan ve hala takım şampiyonları: Another Life
Another Life ekibi bu maçı kazanarak kemerlerini korumayı biliyor! Ringin dışındaki Will, ayakta durmakta zorlanıyor. Kemerlerini gidip kendisi alıyor ve onlarla birlikte ringe giriyor. Kemerlerden bir tanesini Jeff'e veriyor, Jeff elinde kemeri tutuyor ama ayağa kalkmayı başarabilmiş değil. Will ise Second-rope'ye çıktıktan sonra kemerini havaya kaldırıyor! Another Life ekibinin maçın galibi olduğuna dair anons geçilmesinin ardından, bu ekibin şarkısını işitmeye başlıyoruz. Bir süre sonra bu galibiyet sevincine Jeff de ortak oluyor. Arka alandan gelen sağlık ekipleri, ringin dışına aldıkları House of Black üyeleri ile ilgileniyorlar. Another Life üyeleri ise farklı Second-rope'lere çıkmış durumda kemerlerini havalandırıyorlar! Bir süre sonra ringin ortasına geçiyorlar ve kemerlerini bir kez daha havalandırıyorlar! Bu görüntülerin ardından kameralar kapanıyor...
Kazanan ve hala takım şampiyonları: Another Life
Another Life ekibi bu maçı kazanarak kemerlerini korumayı biliyor! Ringin dışındaki Will, ayakta durmakta zorlanıyor. Kemerlerini gidip kendisi alıyor ve onlarla birlikte ringe giriyor. Kemerlerden bir tanesini Jeff'e veriyor, Jeff elinde kemeri tutuyor ama ayağa kalkmayı başarabilmiş değil. Will ise Second-rope'ye çıktıktan sonra kemerini havaya kaldırıyor! Another Life ekibinin maçın galibi olduğuna dair anons geçilmesinin ardından, bu ekibin şarkısını işitmeye başlıyoruz. Bir süre sonra bu galibiyet sevincine Jeff de ortak oluyor. Arka alandan gelen sağlık ekipleri, ringin dışına aldıkları House of Black üyeleri ile ilgileniyorlar. Another Life üyeleri ise farklı Second-rope'lere çıkmış durumda kemerlerini havalandırıyorlar! Bir süre sonra ringin ortasına geçiyorlar ve kemerlerini bir kez daha havalandırıyorlar! Bu görüntülerin ardından kameralar kapanıyor...
Saldırı var! Jeff ile Will arkadan aldıkları darbeler ile kendilerini yerde ve arkalarında bıraktıkları maçta aldıkları hasarların üstüne biraz daha acı çeker halde buluyorlar! Bunlar da kim? Bu iki ismin galibiyet sevincini bölen ve onların yerde uzanmalarına yol açan bu iki isim de kim?
THE PENIS, VAL VENIS! YANINDAKİ İSE THE GORGEOUS, TYLER BREEZE!
TYLER, JEFF'İ SAÇINDAN TUTARAK AYAĞA KALDIRDIKTAN SONRA ONA UNPRETTIER YAPIYOR! DİĞER TARAFTAN VAL'İN İPLERİN ARASINDAN APRON'A GEÇTİĞİNİ GÖRÜYORUZ. ACELECİ TAVIRLARLA TOP-ROPE'YE DE ÇIKIYOR. BUNUN SONRASINDA AYAĞA KALKIYOR VE YERDE HAREKETSİZ BİR BİÇİMDE UZANAN WILL'E CUM SHOT YAPIYOR! ÖNCE UNPRETTIER, SONRA DA CUM SHOT GELDİ! ANOTHER LIFE ÜYELERİ YERDE, KEMERLER YERDE!
SON OLARAK, YERDEKİ KEMERLERİ ALIYORLAR VE GURURLA HAVALANDIRIYORLAR! BU YAPTIKLARIYLA GÖZ DAĞI VERMİŞ OLUYORLAR! BU YAŞANANLARIN ARDINDAN KAMERALAR KAPANIYOR VE BU OLAY BURADA SON BULUYOR. ŞOVUMUZ YERİNİ GEÇİCİ OLARAK REKLAMLARA BIRAKIYOR.
Arka alanda The Miz'i görüyoruz. Tüm ihtişamıyla yürüyor Miz. Biraz sonra kameraya yaklaşıyor ve konuşmaya başlıyor.
THE PENIS, VAL VENIS! YANINDAKİ İSE THE GORGEOUS, TYLER BREEZE!
TYLER, JEFF'İ SAÇINDAN TUTARAK AYAĞA KALDIRDIKTAN SONRA ONA UNPRETTIER YAPIYOR! DİĞER TARAFTAN VAL'İN İPLERİN ARASINDAN APRON'A GEÇTİĞİNİ GÖRÜYORUZ. ACELECİ TAVIRLARLA TOP-ROPE'YE DE ÇIKIYOR. BUNUN SONRASINDA AYAĞA KALKIYOR VE YERDE HAREKETSİZ BİR BİÇİMDE UZANAN WILL'E CUM SHOT YAPIYOR! ÖNCE UNPRETTIER, SONRA DA CUM SHOT GELDİ! ANOTHER LIFE ÜYELERİ YERDE, KEMERLER YERDE!
SON OLARAK, YERDEKİ KEMERLERİ ALIYORLAR VE GURURLA HAVALANDIRIYORLAR! BU YAPTIKLARIYLA GÖZ DAĞI VERMİŞ OLUYORLAR! BU YAŞANANLARIN ARDINDAN KAMERALAR KAPANIYOR VE BU OLAY BURADA SON BULUYOR. ŞOVUMUZ YERİNİ GEÇİCİ OLARAK REKLAMLARA BIRAKIYOR.
Arka alanda The Miz'i görüyoruz. Tüm ihtişamıyla yürüyor Miz. Biraz sonra kameraya yaklaşıyor ve konuşmaya başlıyor.
The Miz: Geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkür ederim. Bazı kimseler durumu internetten öğrenip hemen benimle iletişime geçti. Yanımda olduğunuz için minnettarım. Geçen hafta Meksika'da yer alamadım. Hayır, hayır. Göktaşından kaçmak için bir bahane uydurduğumu düşünmeyin. Bu kadar ucuz numaralar çevirmem. Maryse... O kötüydü. Bu sebeple patrona şova gelemeyeceğimi ilettim. Şimdi Maryse hiç olmadığı kadar iyi, ben de görevimin başındayım. Bu gece için her şey yolunda ilerliyor. Bir durum olduğunda müdahale edeceğim. Şimdilik benden bu kadar.
Miz kameradan uzaklaşacakken karşısına gelen isim...
ILJA DRAGUNOV! Konuşmaya başlıyor.
Miz kameradan uzaklaşacakken karşısına gelen isim...
ILJA DRAGUNOV! Konuşmaya başlıyor.
Ilja Dragunov: Miz. Seni yıllardır televizyon ekranlarından tanıyorum. Bu aralar konuşmaların bir saçma sapan. Her hafta farklı bir karakter olarak karşımızda yer alıyorsun. Neyden kaynaklandığını bilmiyorum ama, gizlemeye çalıştığın bir şeylerden dolayı rol yaptığını düşünüyorum. Şimdi de iyi bir insan taklidi yapıyorsun. Buradan bir bok kokusunu alıyorum Miz. Kaka nerede?
The Miz: (sakince) Ben de sıkı bir How I Met Your Mother fanıyım Ilja. Fakat ortada bir bok olduğu yok. Sen alışılagelmiş Miz'in peşindesin. Eski Miz'in... Hatta eski Miz olsaydı, "Annenle nasıl tanışmıştık?" deyip bel altı bir espri yaparak buradan kovabilirdi. Bu Miz'i mi istiyorsun? Sanmıyorum... Ve sen istesen de artık ben istemiyorum. Çünkü Miz değişti. Birileriyle uğraşmaktan yoruldum ve artık belayı çekmek istemiyorum. Bundan sonra daha iyi biri olacağım. Daha iyi ve daha adil biri...
Ilja Dragunov: Bu saçmalıkları dinlemekten sıkıldım. Adeletten söz ediyorsan, o zırlak Velveteen'i yenmeme rağmen bana ana kemer için bir şans verilmemesi üzerine düşün derim. O adamı önce ben sonra da Chris yendi. Ve şimdi ana kemer mücadelesine Chris katılacak. Belki de Chris ile ben karşılaşsaydım, bu gece ana kemeri almak için mücadele eden ben olurdum.
The Miz: Adalet... Bu konu hakkında bazı fikirlerim var Ilja. PAYBACK'i bekle ve yeni düzenle ilgili anonsumu izle. Yeni bir çağ başlıyor olabilir, bu düzenle kendini daha iyi hissedeceğine eminim. Şimdi, izninle yapacak işlerim var.
The Miz: Adalet... Bu konu hakkında bazı fikirlerim var Ilja. PAYBACK'i bekle ve yeni düzenle ilgili anonsumu izle. Yeni bir çağ başlıyor olabilir, bu düzenle kendini daha iyi hissedeceğine eminim. Şimdi, izninle yapacak işlerim var.
The Miz sakince oradan ayrılırken Dragunov meraklanıyor.
Gün batımında iyice kararmış gökyüzü, Bray Wyatt'ın karanlık ve esrarengiz çiftlik evinin üzerinde ağır bir örtü gibi asılıydı. Çiftlik evi, eski ahşap kaplamaları ve cıvataları paslanmış metal çatılarıyla, adeta zamanın dışına çıkmış bir görüntü sergiliyordu. Ev, geniş ve düzensiz bir tarlanın ortasında, etrafı ağaçlarla çevrili, izole bir bölgede yer alıyordu. Hemen yanındaki göl, akşamüstünün getirdiği ürpertici kimliğini takınmıştı. Rüzgar, kuru yaprakları hışırdatıyor, gecenin yaklaşmasıyla birlikte ormanın içinden garip sesler yükseliyordu. Oralarda bir yerlerde bir şeyler doğuyor ve bir şeyler ölüyordu.
Bray Wyatt, çiftlik evinin önündeki eski, ahşap verandada, loş ışık altında, sessizce bekliyordu. Üzerinde hawaii tarzı, bol bir gömlek vardı; elleri ceplerinde, yüzünde ise tanıdık o şeytani gülümsemesi. Her an olacakları bilen bir adamın soğukkanlılığıyla, geceye doğru bakıyordu. Tam bu sırada, uzaktan ince bir motor sesi duyulmaya başlandı. Bray, başını yavaşça sesin geldiği yöne çevirdi. Ses giderek yaklaşıyor, tarlanın ucundaki ağaçların arasından ince bir toz bulutu yükseliyordu. Ve sonra, metalik bir parıltı... Parlak bir spor araba, çiftlik evine doğru hızla ilerliyordu. Arabanın siyah, pürüzsüz yüzeyi, son ışıkların yansımasıyla neredeyse parıldıyordu.
Kenny ve Bray, bir an için göz göze geldiler. Gece, yavaş yavaş onların etrafını sararken, bu buluşma bir hesaplaşmanın, karanlık ve yoğun bir maçın habercisiydi. Rüzgar bir kez daha uğuldadı, iki adam arasında kopacak fırtınanın sessiz habercisi gibiydi.
Bray Wyatt, çiftlik evinin önündeki eski, ahşap verandada, loş ışık altında, sessizce bekliyordu. Üzerinde hawaii tarzı, bol bir gömlek vardı; elleri ceplerinde, yüzünde ise tanıdık o şeytani gülümsemesi. Her an olacakları bilen bir adamın soğukkanlılığıyla, geceye doğru bakıyordu. Tam bu sırada, uzaktan ince bir motor sesi duyulmaya başlandı. Bray, başını yavaşça sesin geldiği yöne çevirdi. Ses giderek yaklaşıyor, tarlanın ucundaki ağaçların arasından ince bir toz bulutu yükseliyordu. Ve sonra, metalik bir parıltı... Parlak bir spor araba, çiftlik evine doğru hızla ilerliyordu. Arabanın siyah, pürüzsüz yüzeyi, son ışıkların yansımasıyla neredeyse parıldıyordu.
Kenny ve Bray, bir an için göz göze geldiler. Gece, yavaş yavaş onların etrafını sararken, bu buluşma bir hesaplaşmanın, karanlık ve yoğun bir maçın habercisiydi. Rüzgar bir kez daha uğuldadı, iki adam arasında kopacak fırtınanın sessiz habercisi gibiydi.
Television Championship Match at Wyatt Family Compound
Bray Wyatt (c) vs. Kenny Omega
Bray Wyatt (c) vs. Kenny Omega
Bray Wyatt: Ben de seni bekliyordum evlat! Yolda bir sıkıntı yaşamadın ya?
Baruta dönmüş Kenny'i bu laftan sonra kimse tutamaz. Patlatıyor yumruğu! Darbenin etkisiyle Wyatt gerisingeri sandalyeye oturuyor. Omega koşuyor. V-TRIGGER! V-TRIGGER!! WYATT SANDALYEYLE BERABER YIĞILIYOR YERE!!!
Baruta dönmüş Kenny'i bu laftan sonra kimse tutamaz. Patlatıyor yumruğu! Darbenin etkisiyle Wyatt gerisingeri sandalyeye oturuyor. Omega koşuyor. V-TRIGGER! V-TRIGGER!! WYATT SANDALYEYLE BERABER YIĞILIYOR YERE!!!
Omega, Wyatt'ı saçından çekerek kaldırıyor. Yumruk ve tekmelerle afallatmaya da devam ediyor. Wyatt aniden ittiriyor onu ve clothesline için koşuyor. Fakat Omega eğiliyor. Superkick! Dönüşünde superkick'i çakıyor Omega. Wyatt'ın kahkahasını duyuyoruz.
Bray Wyatt: İşte... İşte seni bu yüzden seçtim... Omega! Özel hayatın dışında sert bir çocuksun!
Bray Wyatt: İşte... İşte seni bu yüzden seçtim... Omega! Özel hayatın dışında sert bir çocuksun!
Omega bir yumruk daha vuruyor. Tekmeleye tekmeleye gölün dibine kadar getiriyor. İki kişilik ahşap tekne Omega'nın dikkatini çekiyor. Bir şey arar gibi etrafına bakınıyor.
Bray Wyatt: Asya'da neler yaptığını biliyorum. O ufak çirkin şeylere karşı... Amerika'da da... Bu yüzden bu gece misafirimsin. Avuçlarımızdaki Dünya'ya şekil vermek istemez misin? Braun ve Rowan'ın kardeşleri olmak?
Bray Wyatt: Asya'da neler yaptığını biliyorum. O ufak çirkin şeylere karşı... Amerika'da da... Bu yüzden bu gece misafirimsin. Avuçlarımızdaki Dünya'ya şekil vermek istemez misin? Braun ve Rowan'ın kardeşleri olmak?
Omega, Wyatt'ın dediklerini duymuyormuş gibi. Sağda solda bir süredir aradığı şeyi bulamıyor. Doğrulmaya çalışan Wyatt'a bir yumruk daha vuruyor. Wyatt tekrar yere düşüyor. Omega hemen arabasına doğru koşuyor. Bagajdan kırmızı bir kutu çıkarıp seyrediyor.
BENZİN! BENZİN KUTUSU ÇIKARIYOR OMEGA!! HIZLI ADIMLARLA TEKNEYE GİDİYOR. ÜSTÜNÜ BAŞINI DA ÇIKARIP TEKNENİN İÇİNE ATIYOR Kİ ÇABUK TUTUŞSUN! ARDINDAN TÜM BENZİNİ TEKNEYE BOŞALTIYOR!! TIRNAK UCU KADAR KURU YER KALMADI ADETA! O ESNADA SIRTINA YEDİĞİ DARBEYLE GÖLE DÜŞÜYOR!!! DÜŞÜYORLAR!!!!
BENZİN! BENZİN KUTUSU ÇIKARIYOR OMEGA!! HIZLI ADIMLARLA TEKNEYE GİDİYOR. ÜSTÜNÜ BAŞINI DA ÇIKARIP TEKNENİN İÇİNE ATIYOR Kİ ÇABUK TUTUŞSUN! ARDINDAN TÜM BENZİNİ TEKNEYE BOŞALTIYOR!! TIRNAK UCU KADAR KURU YER KALMADI ADETA! O ESNADA SIRTINA YEDİĞİ DARBEYLE GÖLE DÜŞÜYOR!!! DÜŞÜYORLAR!!!!
WYATT'IN, OMEGA'YI KAFASINDAN TUTARAK SUDAN ÇIKARDIĞINI GÖRÜYORUZ. ARKASINA GEÇİP BOYNUNU KİLİDE ALIYOR VE TEKRAR SUYA SOKUYOR!! OMEGA YAKMAK İSTERKEN BOĞULACAK! SUYUN ALTINDA ÇIRPINIYORLAR! OMEGA TEKRAR SU ÜSTÜNE ÇIKTIĞINDA FAZLA SU YUTTUĞU ANLAŞILIYOR. ÖĞÜREREK, İÇTİĞİ SULARI KUSMAYA ÇALIŞIYOR. WYATT'TAN BİR HEADBUTT!
Bray Wyatt: Fakat önce törpülenmelisin evlat. Kendini ilah gören günahkar bir lider aramıyoruz. Güney'in davasına göz kulak olacak mütevazı bir fedai... İsteğimiz bu. Yuttuklarını çıkarma. Onlar senin vaftiz suyun! İç onları Omega, günahlarının yıkanmasına izin ver!
Bray Wyatt: Fakat önce törpülenmelisin evlat. Kendini ilah gören günahkar bir lider aramıyoruz. Güney'in davasına göz kulak olacak mütevazı bir fedai... İsteğimiz bu. Yuttuklarını çıkarma. Onlar senin vaftiz suyun! İç onları Omega, günahlarının yıkanmasına izin ver!
WYATT OMEGA'YI TEKRAR SUYA SOKUYOR VE ÇOK UZUN BİR SÜRE ÇIKARMIYOR! OMEGA SUYUN ALTINDAN WYATT'IN KASIKLARINA BİR YUMRUK İNDİRDİĞİNDE FIRSAT BULABİLİYOR ANCAK! WYATT İSTEMSİZCE EĞİLDİĞİNDE OMEGA SUDAN ÇIKIP DİRSEK DARBELERİ VURUYOR. WYATT SUYA DÜŞÜNCE OMEGA ONU SIRTLAYARAK TEKNEYE DOĞRU İLERLİYOR VE NİHAYET WYATT'I BENZİN DOLU TEKNEYE YERLEŞTİRİYOR SUYUN İÇİNDEN! OMEGA HEMEN GÖLDEN ÇIKIP WYATT'IN TEKNEDEN DÜŞMEDEN YOLCULUK YAPMASI İÇİN AĞIRLIK MERKEZİNİN NASIL OLMASI GEREKTİĞİNİ TARTIYOR. WYATT'IN BACAKLARINI TEKNENİN İKİ YANINDAN AŞAĞI SARKITIYOR VE BİR SANAT ESERİNİ İNCELERMİŞ GİBİ ONU BAŞTAN AŞAĞI SÜZÜYOR, TARTIYOR! VE GÜLÜYOR! OMEGA İLK DEFA GÜLÜYOR!
Kenny Omega: Öldüğünde, kendini ilah gören bir lider açığı doğacak. O zaman teklifinizi tekrar değerlendirebilirim.
Wyatt yattığı yerden kafasını kaldırıp Omega'ya bakıyor ve kahkahalara boğuluyor.
Bray Wyatt: Ölmek mi? Ben mi? Hahahahahahah. Ben ölmem Omega. Beni insanlarla karıştırma. Bu beden bir insanın bedeni değil, bir canavarın bedeni. Dünyaların yiyicisinin bedeni! Ateş de, su da benim lehime çalışır, toprak ve hava da...
Wyatt yattığı yerden kafasını kaldırıp Omega'ya bakıyor ve kahkahalara boğuluyor.
Bray Wyatt: Ölmek mi? Ben mi? Hahahahahahah. Ben ölmem Omega. Beni insanlarla karıştırma. Bu beden bir insanın bedeni değil, bir canavarın bedeni. Dünyaların yiyicisinin bedeni! Ateş de, su da benim lehime çalışır, toprak ve hava da...
Kenny Omega: Öyleyse deneyelim?
OMEGA ELİNİ CEBİNE SOKUYOR VE...
BİR ÇAKMAK! ATEŞİN KIRMIZI GÖLGESİ YÜZÜNE YANSIYAN OMEGA, GÜLÜMSEMESİYLE ŞİMDİ WYATT'TAN DA ŞEYTANİ GÖRÜNÜYOR!! BRAY WYATT HİSTERİK KAHKAHALARA BOĞULUYOR.
OMEGA ELİNİ CEBİNE SOKUYOR VE...
BİR ÇAKMAK! ATEŞİN KIRMIZI GÖLGESİ YÜZÜNE YANSIYAN OMEGA, GÜLÜMSEMESİYLE ŞİMDİ WYATT'TAN DA ŞEYTANİ GÖRÜNÜYOR!! BRAY WYATT HİSTERİK KAHKAHALARA BOĞULUYOR.
Bray Wyatt: Anne ve babamın trajik ölümünü mü yad ediyoruz? Ahahah! Mükemmel olmasa da koca bir kalbin var Omega. Her şeyden nemalanan sünger gibi yüreğinde başkalarının acılarını hissettiğin gizil bir parça hala var. Ucu sana dokunduğunda, başkalarının adaletini kendi ellerinle sağlamanı tetikleyen... Ne yazık ki, bunu yaparsan aptallar ordusu seni kahraman ilan eder ama ben, asıl iyiliğin beklentisiz yapılması gerektiğini bilen ben, bu oyunlara kanmam Kenny. Beni kandıramazsın!
Kenny Omega: Birazdan hiç olacak bir adamı ikna etmek gibi bir derdim yok. Annen ve baban konusundaysa... onları tanıdığımı sanmıyorum. Senin gibi bir orospu çocuğu yetiştirdikleri için, muhtemelen tanısaydım bile sevmezdim. Onlar gibi, tabutun bu tekne olsun Wyatt. Cehennemde görüşürüz!
OMEGA ÇAKMAĞI WYATT'IN ÜZERİNE FIRLATIYOR!
FAKAT BİR EL, HAVADAKİ ÇAKMAĞI KORKUSUZCA YAKALIYOR! BİR BAŞKA EL DE OMEGA'NIN VÜCUDUNA DARBELER İNDİRMEKLE MEŞGUL! BUNLAR BRAUN STROWMAN VE ERICK ROWAN! WYATT'IN EVLATLARI BURADA VE YARDIMA YETİŞİYORLAR! BRAUN ÇAKMAĞI YAKALADIĞI ELİYLE OMEGA'YA DISCUS CLOTHESLINE!! ERICK ROWAN İSE HEMEN RUNNING SPLASH'LE KOMBOYU TAMAMLIYOR!! BRAUN WYATT'I TEKNEDEN KALDIRIRKEN ROWAN OMEGA'YA SERİ YUMRUKLAR İNDİRMEYE BAŞLIYOR! 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. DEFALARCA YUMRUKLUYOR ONU. YETMİYOR, SAÇLARINDAN TUTUP SERT ZEMİNE ART ARDA VURUYOR KAFASINI! FAKAT BİR ŞEYLER ROWAN'IN DİKKATİNİ DAĞITIYOR!
Kenny Omega: Birazdan hiç olacak bir adamı ikna etmek gibi bir derdim yok. Annen ve baban konusundaysa... onları tanıdığımı sanmıyorum. Senin gibi bir orospu çocuğu yetiştirdikleri için, muhtemelen tanısaydım bile sevmezdim. Onlar gibi, tabutun bu tekne olsun Wyatt. Cehennemde görüşürüz!
OMEGA ÇAKMAĞI WYATT'IN ÜZERİNE FIRLATIYOR!
FAKAT BİR EL, HAVADAKİ ÇAKMAĞI KORKUSUZCA YAKALIYOR! BİR BAŞKA EL DE OMEGA'NIN VÜCUDUNA DARBELER İNDİRMEKLE MEŞGUL! BUNLAR BRAUN STROWMAN VE ERICK ROWAN! WYATT'IN EVLATLARI BURADA VE YARDIMA YETİŞİYORLAR! BRAUN ÇAKMAĞI YAKALADIĞI ELİYLE OMEGA'YA DISCUS CLOTHESLINE!! ERICK ROWAN İSE HEMEN RUNNING SPLASH'LE KOMBOYU TAMAMLIYOR!! BRAUN WYATT'I TEKNEDEN KALDIRIRKEN ROWAN OMEGA'YA SERİ YUMRUKLAR İNDİRMEYE BAŞLIYOR! 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. DEFALARCA YUMRUKLUYOR ONU. YETMİYOR, SAÇLARINDAN TUTUP SERT ZEMİNE ART ARDA VURUYOR KAFASINI! FAKAT BİR ŞEYLER ROWAN'IN DİKKATİNİ DAĞITIYOR!