RPG 𝐌𝐀𝐘𝐇𝐄𝐌 #𝟐 "𝘑𝘪𝘮 𝘊𝘰𝘳𝘯𝘦𝘵𝘵𝘦 𝘥𝘦𝘯𝘪𝘭𝘦𝘯 𝘢𝘭𝘢𝘨𝘢𝘷𝘢𝘵"

trump towers
15 temmuz 2023 - 17:40

Donald Trump'ın canavarımsı kulelerinden birinde, Trump'ın şahsi odasındayız. Kameralarımız içeri döndüğünde Trump'ı masanın üzerine bacaklarını atmış ve karşısındakine tepeden bakar bir vaziyette buluyoruz. Takım elbiseli ve gözlüklü adam Trump'a derdini anlatırken, adama oturulacak herhangi bir yer verilmemiş olması dikkatimizi çekiyor.

?: Özetle efendim, iş dünyasının dinamik ve radikal yapısı gereği ortaklıkların her an değişebileceğinin farkındayız. Bay Cornette de bu hareketi PGW için bir kayıp değil, bir değişim fırsatı olarak görebileceğimizi düşünüyor. Ancak belli başlı konularda kriterleri var-

Trump elini kaldırarak susturuyor adamı.

Donald Trump: Adım ne demiştin hayatım?

?: Reginald Ledoux. Bay Cornette'in özel kalemiyim.

Trump istihza dolu gözlerle çevresine bakıyor.

Donald Trump: Sen kalemisin, öyle mi? Kalemtraşı nerede o zaman?

Trump kahkaha atarken Reginald kendini zorlayarak gülümsemeyi başarıyor. Ardından ciddileşiyor.

Donald Trump: Dinle Reginald. Cornette ile benim aramdaki fark ne biliyor musun? Ben bu işe fantezi olsun diye girdim. Cornette'in ise yaşamı, mutluluğu ve finansal güvencesi bu projeye bağlı. Cornette podcast'lerde 200 dolara konuşma yaparken ben koca ülkeyi yönetiyordum. Yani bir kriter konuşulacaksa, Donald Trump Kriterleri'ni konuşmamız gerek. Cornette'le ortak olduğumuz doğru, ama bu işi onun yöntemleriyle yapmayacağız. Ben PGW'nin centilmenlerin spor müsabakasına dönüşmesine izin vermem, kan gövdeyi götürecek işte o kadar!

Reginald Ledoux: Efendim, hisseler eşit oranda olduğu için kararlar da ortak alınmalı. Burada "ben şunu istiyorum" demek mantıklı mı sizce-

Donald Trump: Tabi ki mantıklı. Şunu iyi anla Reginald: Bir işte iş ortağın olması vardır, bir de Donald Trump'la ortak olman vardır. Donald Trump dediğin, Amerika'yı parsellemiş, inşaat camiasının efendisi olmuş ve şu gördüğün odası bile 100 milyon dolar değerinde bir adamdır. Cornette'in nasıl kendi güreş anlayışı varsa, benim de kendi güreş anlayışım var. Ona, MAYHEM'de bu konuyu açıklığa kavuşturabileceğimizi söylersin. Müsaade senin.

Trump kapıyı gösteriyor, Cornette'in kurmayı şöyle bir bakıyor Trump'a hafif bozum olmuş şekilde ama diyaloğu uzatmıyor ve dışarı çıkıyor. Trump'ın o sırada elindeki viski kadehini kadraja girmeyen birine doğru kaldırdığını görüyoruz. Kameralar oraya döndüğünde..



William Regal'i görüyoruz. Regal de Trump'a karşı kadehini kaldırıyor.





Pyrolar patlıyor ve MAYHEM başlıyor! Spiker masasında bizleri Kevin Kelly ve Nigel McGuinness karşılıyor.

Kevin Kelly: Bayanlar ve baylar, MAYHEM'e hoş geldiniz! Şirketin yönetiminde büyük bir çalkantı yaşanmasına rağmen bu gariban kardeşleriniz, spiker masasından sizlere yardımcı olmaya devam edecek inşallah!

Nigel dikkat kesilip Kevin'a bakıyor.

Nigel McGuinness: Sen bıyık mı bıraktın lan?



NO MORE MR. NICE GUY! Patron burada!



Jim Cornette, Komite üyeleriyle beraber girişte görünüyor. Sıkıntılı görüntüsü dikkat çeken Cornette'in birkaç gündür traş olmadığı dikkatimizi çekiyor. Komite içeri girdiğinde Cornette elinde mikrofonla seyirciye bakıyor.

Jim Cornette: Saygıdeğer PGW camiası, son yaşanan olaylarla ilgili bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak istiyorum. Çünkü internet sitelerinde ve güreş kamuoyunda bu konuyla ilgili saptırmalar ve yanlış değerlendirmeler görüyorum. Her şeyden önce PGW'nin kuruluş amacı ve felsefesi hakkında bilgi sahibi olmanız için sizlere bir girizgah yapayım: Bu şirket yeniden kurulurken ana gayemiz ve kuruluş politikamız, profesyonel güreşe can suyu olmaktı. Çünkü profesyonel güreşin imajı her gün zedelenmeye devam ediyordu, insanların bu işin soytarılık olduğunu düşündüğü karanlık günlere geri dönmek üzereydik.

Komite üyeleri ciddiyetle başlarını sallarken Cornette lafına devam ediyor.

Jim Cornette: Hiç bir sağlıklı insan beyni, bundan çok zaman önce bir şeyi güzel hatırlıyor diye onu geri getirmeye uğraşmaz. Hayatın hiç bir alanında. Profesyonel güreş, evrimleşmeye muhtaç bir yaratıktır. Günümüze ve günümüzün gerçeklerine uyum sağlamak zorundadır. Bu yüzden roster'ımızı seçer ve sözleşmelerimizi yaparken karşımızda profesyonel güreşi temsil etmeye değer insanlar olup olmadığına dikkat ettik. Tek hareket noktamız bu oldu. Ve geldiğimiz noktada, şirketin gerçekten iyi bir grafik sergilediğini hepiniz görüyorsunuz. Bilet satışları, sponsorluklar, ürün satışları.. Kim ne derse desin PGW gemisi okyanusa sağlam bir giriş yaptı ve o geminin dümeninde de bu Komite var.

Cornette destek alıyor seyirciden.

Jim Cornette: Ancak yakın zamanda, öngörmediğimiz bir gelişme oldu. Bir anda kendimizi normal şartlarda bir ortaklık yürütmeyeceğimiz profildeki biriyle %50 hisse ortağı olarak bulduk. Tabi, bu şirketin kuruluş aşamasında mali yükümlülükleri yerine getirme konusunda bize yardımcı olan konsorsiyumun kararına saygı duysak da, şunu açık ve net söyleyeyim: Hayatımın hiç bir aşamasında Donald Trump'la aynı kaldırımda yürümeyi bile arzulamadım!

Jim Cornette: Yine de rasyonel bir iş adamı gibi davrandım. Bay Trump'a görüşme için bir kurmayımı gönderdim, o ise kurmayımla alay etmeyi ve teklifimi yüzüme fırlatmayı tercih etti. Ancak beni daha da üzen, bir güven bağı kurmuş olduğumuz William'ın da Trump Tower'da keyif çatan hali oldu. William'ın şunu anlamasını istiyorum, Trump için profesyonel güreş bir sirk eğlencesidir. Trump'ın önderliğini yaptığı bir güreş projesinin ömrünün uzun olma ihtimali yok! Yanlış tarafı seçenler, işin sonuç kısmına geldiğimizde pişman olacaklar ama herhangi bir dönüşü olmayacak.

Cornette destek alırken başını sallıyor.

Jim Cornette: Buradan Donald Trump'ı ringe çağırıyorum. Bu şirketin yarı oranda sahibi olarak, bu arenaya çıkmak ve bu şirketi takip eden, bu şirketi var eden siz PGW evrenine maksadını açıklaması gerekiyor. Eğer kendisinde yeterli iş vizyonunu görebilirsek ve eğer profesyonel güreşe saygı duyduğuna kanaat getirirsek Donald Trump'la çalışabiliriz. Zira Komite profesyoneldir ve her daim şirket için en iyi olanı ister. Ancak burayı tekrardan Tekken'e çevirmek isteyen, çağ dışı güreş anlayışına sahip bir iradeye boyun eğmem için %50 hisseyi almak yetmez, cesedimin çiğnenmesi gerekir. Bay Trump, sizinle "ortak"sak şayet, buraya gelin ve şirketin yol haritasını çizmeye başlayalım.

Komite beklentiyle girişe dönüyor. Bir süre bekledikten sonra...



....ekranda Donald Trump var! Seyircilerden olumsuz tepkiler çoğunlukta! Trump dikkatle kameraya bakıyor.

Donald Trump: Jim, her şeyden önce sana şunu söyleyeyim: Şimdiye kadar yaptığın şeyleri takdir ediyorum. PGW'nin arenaları, imajı ve kadrosu gerçekten de şahane. Profesyonel güreşin küllerinin tekrar alevlendiği bu arenada şimdiye kadar çıkarılan işi tek bir kelimeyle özetlemek gerekirse: Muhteşem diyebilirim.

Cornette şaşırıyor, Trump sözüne devam ediyor.

Donald Trump: Sizinle ortak olmamıza gelirsek, ortaklıklar iş dünyasının bir parçası ve gerekliliğidir. Artık 2000'lerin başında değiliz. Neredeyse her sektörde ve her endüstride şirketler birleşir, ayrılır ve yeni ortaklıklar oluşur. Sizlerle beraber uyum içinde çalışıp çalışmayacağımız konusunu ise geniş çaplı bir görüşmeden sonra net şekilde göreceğiz. Ama şunu belirtmekte fayda var, henüz benim profesyonel güreşe olan bakış açıma dair tek kelime duymadan endişelerini dile getirmen ve "onunla kaldırımda bile yürümeyi tercih etmezdim" demen, iyi bir ortaklık başlangıcı değil.

Cornette dikkatle ekrana bakıyor.

Donald Trump: Ancak teklifin, hoşuma gitti. Şu anda yeni satın aldığım otelin sözleşme görüşmesi nedeniyle arenada değilim. Ancak, şovun yapıldığı arenaya 1 saatlik mesafedeyim. O yüzden sana teklifim şu, bırak MAYHEM akıp gitsin. Ve gecenin sonunda sen ve gerekirse Komite'yle konuşmak üzere ringde hazır olacağım.

Cornette ekrana bakarken Komite üyeleri ona yaklaşıp kulağına bir şeyler fısıldıyorlar. Cornette onları dinledikten sonra Trump'a dönüyor.

Jim Cornette: Bizim için uygun "Donald". O halde seninle bu gecenin Main Event'inde görüşmeyi ve bu şirketin geleceğiyle ilgili gerekli ayarlamaları yapmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Baylar ve bayanlar, MAYHEM başlasın.

Komite üyeleri ringden inerken ekran kapanıyor. Komitedekiler Cornette'e hararetle bir şeyler söylemeye devam ederken üyeler arka alanın yolunu tutuyor.



Arka alanda yürürken Snitsky'i görüyoruz. Yüzünde hiçbir ifade olmadan yürüyor. Bu sırada önüne biri çıkıyor... Bu beklendiği gibi Goldberg. Snitsky bunun olacağını biliyormuşçasına ona bakıyor ve söze giriyor.



Snitsky: Bence biraz daha erken gelmeliydin Bill. Aslına bakarsan, direkt olarak geçen haftaki maçımızdan sonra odama gelmeliydin ve konuşmalıydık. Sana söylemiştim.

Bill Goldberg: Tam olarak neyi söylemiştin?

Snitsky: Çok şey söylemedim. O yüzden özet geçmesi kolay. Sana eskiye dönmenin senin yöntemlerinle gerçekleşmeyeceği fikrini aşılamaya çalıştım. Fakat kafanın bir şeyleri alması çok zor Bill. Yaşlı bir bunak olduğundan sana olabildiğince en yalın şekilde anlatm-

Bill Goldberg: Sana geçen hafta da söyledim. Aramızda sadece üç yaş var. Ve sen bana, sanki 25 yaşında sarp bir delikanlıymışsın gibi konuşuyorsun.

Snitsky: Senin sikin taşşağın yere düşmüş Bill ve onları toplamak için eğilemiyorsun bile. Bunun yanında götün bembeyaz olmuş ve kolun o kılları jiletlemek için arkana uzanamıyor.

Bill Goldberg: Sen bunları yapabiliyor musun peki genç adam?

Snitsky: Akran olduğumuzun farkındayım Bill fakat senden daha dinamik ve hazır cevap olduğum bir gerçek. Benim yerden bir şey toplamama gerek kalmıyor çünkü yattığım kadınların hiçbiri beni unutamıyor.

Bill Goldberg: Sanırım şişme bebeklerden bahsediyorsun.

Snitsky: İğrenç mizahını kendine sakla Bill. Gerçekten sana burada katkıda bulunmaya çalışıyorum. Sen yok olup gitmiş bir adamsın ve asla eski haline dönemeyeceksin.

Goldberg iyice sinirleniyor ve bir süre susuyor. Nefesini burnundan soluyor. Ve bir anda Snitsky'nin yakasına yapışıp konuşmaya başlıyor.

Goldberg: Bak... Sabrımı zorlama Eugene. Zaten zor tutuyorum kendimi... (nefesini soluyor) Sen kimin gözlerinin içine baktığını biliyor musun? Ben kaç yılımı bu bu ve bunun gibi şirketlerinde geçirdim, kaç zafer kazandım sen bilir misin? O zamanlar neredeydin? Kimlerin çürüklerini topluyordun? Ben hala buradayım. Görüyorsun. Karşında. Pes edeceğimi cidden sanıyor musun? Ben her şeyimi feda ettim Eugene. Her şeyimi. Şimdi ise ne feda ettiğim şeyler benimle, ne de feda ettiğim şeylerin sonunda elde ettiklerim. Ama yine görüyorsun... Ben yine buradayım! Ve olacağım da. Sen bana bir şey öğretemezsin. Bunu kafana sok ve-

Snitsky, yakasına yapışan Goldberg'i itiyor.

Snitsky: Ne var biliyor musun oğlum? Ben sana bir şey öğretemem çünkü sen benden bir şeyler öğrenmeyi kendine yediremezsin. Ve dersin, keşke bir kaybeden olarak kalsaydım yine de Snitsky karşısında ezilip bükülmeseydim. Gidersin, bunu kendi içinde kabul edersin. Fakat aslında hata yaptığını anladığında, iş işten çok geçmiş olur. Böyle kafanın dikine gitmeye devam ettikçe, görebildiğin tek şey günde 1 saat ağaçlar ve kuşlar, yiyebildiğin tek şey önünde önlüğün ile ağzına uzatılan domates çorbası olacak. Farkında değilsin ama tükendin. Sen bir tükenmişlik hikayesisin Bill ve ben sana inandım. Kim kazanmış, kim kaybetmiş umrumda değil. Zaferimin tek amacı sana göstermekti. Ve gösterdim de. Herkes gördü! Sen hariç! Fakat anlıyorum ki, egona çoğu şey yenik düşüyor. O yüzden bunak, sen bildiğin gibi davran. Bu hikayenin sonunu kendin yaz ve... Neyi anlatıyorum ki... Kime anlatıyorum ki? Ne istiyorsan onu yap Bill.



Snitsky çok öfkeli şekilde oradan ayrılırken Goldberg öylece onun arkasından bakıyor.



Reklamlardan döndüğümüzde komite üyelerinden William Regal'in hala ringde olduğunu görüyoruz. Regal kendisi için bir mikrofon istiyor.



William Regal: Evet biliyorum, açılış etkiliydi. Hatta biraz fazla etkiliydi. Ancak burada durmamın nedeni ne Bay Cornette, ne de Bay Trump. Burada benden cevap bekleyen birisi var. Geçen hafta Will Ospreay'e bir görev vermiştim. Çok basit bir görev. Ve Will Ospreay'in beni arka alanda izlediğini biliyorum. Yaptıkları ile ilgili ne diyeceğimi merak ediyor. Ancak bu yorumumu yüz yüze yapmayı tercih ederim. Bizzat kendisi ile. Aussie Open'i istemiyorum. Bea Priestley'i istemiyorum. United Empire'ı istemiyorum. Sadece ben ve Ospreay.





Will Ospreay girişte gözüküyor. Ospreay ringde mücadeleye hazır bir şekilde, William Regal'in karşısında. Şaşalı bir giriş yapmak yerine direkt William Regal'in karşısına dikiliyor.

Will Ospreay: Daha fazla oyun yok Regal. Maçı istedin, maçı kazandım. Şimdi bana, benim olanı ver.

William Regal: Maçı mı kazandın? Senin olanı mı vereyim? Beni güldürme. Maçı sen değil, menajerin kazandı. Eğer karşımda o olsaydı, belki kendisine bir şans veririm. Ama William, sen hiçbir şey başarmadın. Hiçbir şey kazanmadın.

Will Ospreay: Hiçbir şey başarmadım mı? Ellerinle seçtiğin adamı yendim. 1... 2... 3! Bu kadar Regal. Şimdi beni Summerslam'deki maça sok.

William Regal: Senin kadar kalın kafalı birisi, nasıl bu kadar yetenekli olabilir diye düşünmeden edemiyorum. Fiziğin var. Görünüşün var. Ring İçinde yeteneğin var. Teoride mükemmel güreşçisin. Ama ağzını her açtığında, karşımda dünyanın en büyük aptalını görüyorum. Senden maçı tek başına kazanmanı istedim. Adil bir şekilde kazanmanı istedim. Çünkü senin özelliklerinde birisi, her maçı, tertemiz bir şekilde kazanabilir. Ama görüyorum ki, Japonya'da seni fazla şımartmışlar. Ne yazık ki William, burası Japonya değil. Burada benim kurallarıma göre oynayacaksın. Ve benim kurallarımda, kendini kanıtlamak için, hiçbir müdahale olmadan, hiçbir hile olmadan bir maç kazandığını görmem lazım. Bunun için de hiç beklemeye niyetim yok. Hemen rakibin hazır William!





Darby Allin ve Sting! İkili burada. Yavaşça ringe doğru geliyorlar.

William Regal: Rakibin, Darby Allin! Bu maçı tertemiz bir şekilde tamamladığından emin olmak için köşende ben olacağım! Şu maçı başlatalım!

Darby girişini tamamlıyor bu sırada. Hakem kontrolleri yaptıktan sonra zili çalıyor.

Darby Allin w/Sting vs. Will Ospreay w/William Regal

Maç başlar başlamaz Ospreay sinirle rakibini itiyor. Darby hafifçe gülümsüyor. Aniden Ospreay'in suratına yumruğu geçiriyor. Ospreay ne olduğunu anlamıyor. Bir tane daha vuruyor. Ospreay suratını koruyunca bir tane tekme atıyor karnına. Ospreay gardını düşürüyor. Darby Allin, hemen Ospreay'i kolundan yakaladığı gibi iplere yolluyor. Ama Ospreay'den handspring enziguri! Allin, rakibinden beklemediği bir dönüş alıyor. Darby suratını tutarak ayağa kalkıyor. Ospreay rakibini kendisine çevirip, Allin'e bir chop vuruyor. Chop'un sesi kuvvetli bir şekilde arenada işitiliyor. Ama Allin de karşısında bir chop vuruyor. Ospreay'in vurduğunun gücüne yakın bir chop da, Darby Allin'den geliyor. Ospreay, canı acısa da geri durmuyor ve yine okkalı bir chop vuruyor. Allin sarsılsa da düşmüyor. Bir kere daha Allin vuracakken Ospreay rakibine big boot yapıyor. Allin sersemliyor. Ospreay rakibini tuttuğu gibi, köşeye yolluyor. Darby köşede dururken Ospreay üstüne koşuyor. Leaping forearm smash. Ama Allin çekiliyor. Ospreay köşeye uçuyor. Allin hızlıca geriye gitmek için ringde bir takla atıyor ve koşarak Ospreay'e bir dropkick vuruyor. Ospreay köşede oturur pozisyonda kalıyor. Allin'den bir cannonball! Allin, Ospreay'i ringin ortasına çekip tuşa gidiyor. 1...

Ospreay hızlıca atıyor. Ama Allin, Ospreay'i kolundan yakalayıp fujiwara armbar yapıyor. Ospreay çırpınarak kurtulmayı başarıyor. Allin tekrardan Ospreay'in koluna yönelmek istese de Ospreay, diğer kolu ile bir forearm geçiriyor Allin'e. Allin suratını tuta tuta geriliyor. Ospreay, az önce kilide alınmış kolunu silkiyor. Allin, Ospreay'e koşarak yaklaşıyor. Ospreay'den big boot. Allin yine geri çekilmek zorunda kalıyor. Ospreay, rakibinin durumunu değerlendirip Iron Octopus yapıyor. Allin zorlanıyor. Ospreay ağırlığını da koyarak, Allin'i düşürüyor. Ancak Allin böylece çok daha rahat bir şekilde, ayağı ile ipe dokunuyor. Allin, ayağa kalkmaya çalışıyor. Ospreay pozisyonu değerlendirmek için koşuyor. Essex Destroyer! Darby Allin yerde. Ospreay tuşa gidiyor. 1... 2... Kickout! Ospreay hayal kırıklığına uğrasa da devam ediyor. Ospreay ringin köşesine çıkıyor. Ama Allin ona bir anda yetişiyor. Allin'den Top Rope Hurricanrana!

OSPREAY AYAKLARININ ÜSTÜNDE! OSPREAY YİNE BÜYÜK HAREKETİNİ YAPIYOR! Allin arkasını döndüğünde şaşkınlığını gizleyemiyor. Ospreay, hiçbir şey olmadan ayakta! Bu durum Allin'in canını sıkıyor ve direkt Ospreay'in üstüne atlıyor. Ama Ospreay onu havada kapıp dışarı atıyor. Allin yerde kalıyor. Ospreay, Regal'e gülümsüyor ama Regal'in etkilenmiş bir hali yok. Bu sırada Allin yavaştan ayaklanmaya başlıyor. Ospreay, William Regal'e, iyi izle diye bağırıyor. Ospreay'den Sasuke Special. Allin'in üstüne uçuyor. Ospreay yine inanılmaz atletizm yeteneğini konuşturuyor. Allin'i ringe sokuyor Ospreay. Kendisi de ringe girecekken bir anlığına William Regal ile göz göze geliyorlar. William Regal, Ospreay'e ringe girmesi için işaret yapıyor. Ospreay ringe giriyor.

AMA GİRER GİRMEZ DARBY ALLIN ROLL-UP YAPIYOR! ALLIN TUŞA GİDİYOR! 1... 2...

3!

Kazanan: Darby Allin



Ospreay şaşkın bir şekilde kalıyor. Hakeme itiraz ediyor ama hakem maçı bitirdiğini söylüyor. Ospreay sonra ringde kutlama yapan Allin'e gözünü dikiyor. Ama William Regal hemen ringe giriyor. Ringde ikisi tartışmaya başlıyor.



COQUINA CLUTCH!

SAMOA JOE ANİDEN GELİP OSPREAY'İ YAKALIYOR. Ospreay yerde, William Regal'e ulaşmaya çalışıyor ama olmuyor. Joe, Ospreay'i bayıltana kadar sıkıyor. Ospreay hareketsiz kalıyor. William Regal ve Samoa Joe ringi terk ederken, sağlık ekipleri, Ospreay ile ilgilenmek için ringe giriyor. Böylece reklamlara gidiyoruz.







Girişte Dolph Ziggler, AJ Lee ve Big E’yi görüyoruz. Dolph ve Lee daha sakin bir havadayken, Big E maçına odaklı bir şekilde ringe girişini yapıyor.






John Morrison girişte, yanında Tyler Reks ve Val Venis var. Venis ve Reks gözleri ile AJ’in fotokopisini çekerken, Morrison ringe giriyor. Hakem son kontrolleri yaptıktan sonra zili çalıyor.

Big E vs. John Morrison

Maç başlar başlamaz E, JoMo’nun üstüne giderek onu şaşırtıyor. E, ne yapabilirsin ki diye bağırıyor rakibine. Morrison alel acele bir kararla rakibinin suratına tokat atıyor. E bir saniye duraksıyor. Morrison yaptığının iyi bir karar olduğunu düşünerek bir tane daha atıyor. E tepki vermiyor. Morrison bir tane daha tokat atıyor. E bir adım geri gidiyor. Hafif sendeler durumunu gören Morrison hızla iplere koşuyor ve E’nin üstüne koşuyor. Big E’den shoulder tackle. Morrison yere yapışıyor resmen. Morrison ne olduğunu anlamadan bir şaşkınlık haliyle ayağa kalkıyor. Ama bu da Big E’nin tam isteyeceği şey. E rakibini kolayca yakalıyor ve body slam. E’den bunun hemen peşine bir senton geliyor. Morrison karnını tutuyor acıyla. E ise rakibinin karnına ayağı ile basarak, kollarını kasıyor.

Morrison biraz zorlansa da kurtulmayı başarıyor. Kendini iplere sürüklüyor destek almak için. E ise rakibinin bu zayıf haline bakıp izlemekle yetiniyor. Morrison köşeden destek alarak kalkmaya uğraşıyor. Bunu gören E, rakibinin üstüne koşuyor. Morrison son anda kaçmayı başarıyor. Big E köşeye kafasını vuruyor. E kafasını tutuyor acıyla. Morrison rakibinin durumundan hemen yararlanıp E’ye DDT vuruyor. E yere düşüyor. Morrison’dan hemen peşinde standing moonsault. Morrison tuşa gidiyor. 1… E hemen atıyor. Ayağa kalkmaya çalışıyor E ama ondan önce ayağa kalkan Morrison, yerdeki E’yi stompluyor. Morrison rakibini yormak için elinden geleni yapıyor ama E ayağa kalkmayı başarıyor. Morrison’a doğru atılıyor ama Morrison eğilip bir superkick çakıyor E’ye. E tekrardan sersemlemiş durumda. Morrison iplerden koşup spinning heel kick vuruyor. JoMo tuşa gidiyor. 1… 2…

Big E tuştan yeniden kurtuluyor. Morrison memnun olmasa bile yapacak bir şey yok diyerek ayağa kalkıyor. E’nin yerde olmasından faydalanmak adına tekrar iplerden koşuyor ve shooting star press! Big E çekiliyor. Morrison suratını yere vurmakla kalıyor bu harekette. Big E yarattığı boşluktan faydalanıp biraz nefesleniyor. Morrison yavaşça ayaklanırken E de ayağa kalkıp ringin ortasında geliyor. İki isim de nefes nefese ringin ortasında. Big E vur diyerek bağırıyor yeniden Morrison’a. Morrison bir forearm vuruyor. E biraz sendelese de toparlıyor ve rakibine chop ile cevap veriyor. Morrison darbeden daha çok etkilense de bırakmıyor. Tekrar bir forearm yapıyor. Big E ilk darbeye göre daha çok sendelese de düşmüyor. Tekrardan Morrison’a bir chop vuruyor. Morrison acıyla dizlerinin üstünde kalıyor. E, Morrison’u saçından tutup kaldırıyor. Morrison rakibinin karnına vuruyor ama E artık etkilenmiyor. Morrison’u kaldırıp bir lariat! Ama Morrison resmen rakibinin kolunda dönüp hareketten kurtuluyor. Hemen pele kick! E dizlerinin üstünde. Bir de superkick! E yerde. Morrison maçı bitirmek için köşeye çıkıyor! STARSHIP PAIN



BIG ENDING!!!! BIG E RAKİBİNİ HAVADA YAKALAYIP BIG ENDING YAPIYOR! BIG E TUŞA GİDİYOR! 1… 2…

3!

Kazanan: Big E




Big E sürpriz bir şekilde maçı kazanmayı başarıyor. E’nin zaferini kutlamak için Dolph Ziggler ve AJ Lee’de ringe giriyor. Reks ve Venis, yerdeki Morrison’u dışarı çekiyor. Ziggler ve AJ onlara nispet olsun diye tekrar öpüşüyor. Venis ringe girmek istiyor ama Morrison, yorgun argın haliyle ona engel oluyor. Böylece reklamlara gidiyoruz…






FURY'de görmüş olduğumuz çiftliğin içerisinde, Erick Rowan'la beraberiz tekrardan. Rowan, bir fotoğraf albümünü karıştırıyor.

Hatıralar ve anılar birbirini kovalıyor.. Aile'yle ilk tanışmamız, büyük arenalara gelişimiz... Ancak geriye ne kaldı? Hiç bir şey. Hiç bir şey kalmadı. En iyi dostum gitti. Ailemi ve sevdiklerimi ise Aile için kurban ettim. Ve şimdi geriye bu hikat garibesi beden ve pişmanlıklarla dolu, anafor gibi dönüp duran bu zihinden başka hiç bir şey kalmadı. Oysa rahibe bize eğer söylenenleri yaparsak Dünya'nın hakimi olacağımızı söylemişti.

Rowan olduğu yerden kalkıp bir gazete kupürüne bakıyor. Kupürün içeriğindeki haberi görüyoruz.

"LAFAYETTE'TE GASP SKANDALI"

Gün ortasında zeytinyağı taşıyan ve üzerinde herhangi değerli bir şey bulunmayan araç, uzun boylu ve eşgali tam olarak tespit edilemeyen bir kişi tarafından saldırıya uğrayarak gaspedildi. Çalışmalar sürüyor, ekipler bu kişinin "Wyatt Ailesi" olarak bilinen ve ilimizin güney kısmındaki taşrada Abigail Wyatt isimli bir rahibe tarafından-"

Kapı çalınınca Rowan başını gazeteden kaldırıyor ve kalanını okuyamıyoruz. Rowan ağır adımlarla yıkık dökük kapısına yöneliyor ve kapıyı açtığında karşısında birini buluyor.

Erick Rowan: Amanda?







VOICES! The Viper, Randy Orton girişte gözüküyor. Orton girişini yaparken geçen haftaki görüntülerden Orton’un, AJ Styles ve Jeff Hardy’e vurduğu RKO’ları görüyoruz. Sonrasında Cody’nin Orton’u tuş edişini tekrardan hatırlıyoruz. Biz bunları hatırlarken Orton ringin köşesindeki ikonik tauntunu atıyor. Orton tauntunu attıktan sonra görevliden bir mikrofon alıyor.




Randy Orton: Sanırım geçen şovda yaşananları hepiniz hatırlıyor. Bu sektörün en tehlikeli adamı olduğumu hatırladığınıza eminim. AJ Styles ve Jeff Hardy’i sırayla hallettim. Ve bunu güreş tarihinin en tehlikeli hareketi ile yani R-K-O (seyirciler de Orton ile aynı anda söylüyor) ile yaptım. Ancak bu zafere yetmedi. FURY şovunda dört adam arasındaki en iyi kişi Cody Rhodes oldu. O yüzden burada tek başıma konuşmak istemiyorum. Cody, beni dinlediğini biliyorum. Arka alanda izlemene gerek yok Cody, ringe gelmeni istiyorum.





KINGDOM! Cody Rhodes girişte gözüküyor. Cody gayet kendinden emin bir şekilde ringe girip bir mikrofon istiyor.

Cody Rhodes: Bir ve tek. Büyük Randy Orton. Ne kadar uzun zaman oldu Randy? Kaç yıl oldu en son karşı karşıya geldiğimiz? En son kaç yıl önce beni aradın Randy? Hatırlamıyorsun bile, değil mi? Peki neden şimdi, ne-

Randy Orton: Cody! Tanrı aşkına bir dur. Burada sana bağırmak istemiyorum. Seni tebrik etmeye geldim. Dediğim gibi, FURY şovunda en iyi adam sendin. Senin elini sıkmak için geldim buraya. Cody, biz eski dostuz. Dostane bir el sıkışma sadece, çekineceğin bir şey yok.

Randy Orton elini uzatıyor. Cody Rhodes şüphe ile bir Randy’e, bir eline bakıyor. Sonrasında kendisinden emin bir şekilde Orton’un elini sıkıyor. Hatta Orton bir anlığına Cody’i kendisine çekiyor ve ikili sarılıyor. Orton o sırada Cody’e bir şey söylüyor biz duyamasak da. Cody bunu duyunca rahatlamış hissediyor.


Randy Orton: Korkacak bir şey yokmuş, değil mi? Aynı eski zamanlardaki gibi. Elbette, Ted burada yok ama biliyorsun zaten, Ted bu işlerde hiçbir zaman iyi değildi. Ama sen buradayken aynı eskisi gibi hissettiriyor. Sen ve ben. Yine oyunun kurallarını değiştirdiğimiz zamanlardaki gibi. McMahon’lara terör estirdiğimiz zamanlardaki gibi. Tekrar bir aile gibi hissettiriyor. Biliyorum, ben ne abin ne de babanım, bunu söylemem ne kadar doğru olur bilmiyorum ama seninle gurur duyuyorum. Hatta buradaki herkes seninle gurur duyuyor. FURY şovunda iki jimnastikçiye rağmen şovu çaldık ve o maçı sen kazandın. Bu senin anın! Mikrofon, ring, seyirciler ve hatta arena, bunların hepsi senin.

Cody Rhodes: Randy, gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Sen-






LA Knight: Cody, bırak seni kurtarayım. Randy, sen gerçekten laf salatasından ibaretsin. Şu anda Cody’i köpek gibi kıskanıyorsun ama iyi adam rolünden de çıkmak istemiyorsun. Ama buradaki herkes senin gerçek yüzünü biliyor. Bu göt yalamandan çok sıkıldım. Önce sen, Cody’e sakso çek, sonra da Cody de sana sakso çeksin. Hatta ringin ortasında 69 yapın. Ne güzel ya. Peki buradaki seyirciler ne olacak. Kimse sizin birbirinizi yalamanızı izlemek istemiyor. İnsanlar gerçek bir kişi istiyor. Onların sesi olacak birini. Ve o kişi şu anda tam karışınızda. L A KNIGHT (seyirci de aynı anda söylüyor) burada. Artık işkence çekmenize gerek kalmadı, burada gerçek bir erkek var. Ve o erkek-

Cody Rhodes: Ne anlatıyorsun sen? Tamam konuşmaktan sıkıldın mı, hemen burada bir maç yapabiliriz. Sen ve arka alanda seninle aynı düşünen bir kişi gelsin hemen. Randy ile burada Legacy’nin tekrardan bir araya gelmesini bir maç ile şereflendirelim.





Television Championship için ilk altın biletin sahibi olan Christopher Daniels burada. LA Knight dahil herkes buna şaşırıyor.

Christopher Daniels: Belli ki hepiniz buna şaşırdınız. Belki de şaşırmakta haklısınız, bunu yapmak bana bir avantaj sağlamayacak. Ama onun (yukarıya bakıyor) ilgisini çekecek. Bir mücadele içinde olmak bu insan bedenin ihtiyaç duyduklarını karşılayacak. Bana, sonsuz gücümü göstermem için bir olanak sağlayacak. Bu yüzden daha fazla vakit kaybetmemize gerek yok, bir an önce maça başlayalım.

Hakem son kontrolleri yaptıktan sonra zili çalıyor ve maç başlıyor

Tag Team Match
Cody Rhodes & Randy Orton vs. Christopher Daniels & LA Knight

Maça başlayan isimler Cody Rhodes ve Christopher Daniels oluyor. İkili direkt birbirlerini yakalayıp test of strenght yapıyor. İki taraf da birbirine üstünlük kurmaya çalışıyor. Daniels bastırıyor. Cody bir iki adım geri gitmek zorunda kalıyor. Dizlerinin üstünde kalıyor hatta. Daniels bastırmaya devam ediyor. Ama Cody pes etmiyor. Daha fazla güç uygulayarak ayağa kalkmayı başarıyor. Hatta bu sefer Daniels’i kendisi ittiriyor. Daniels bu sefer tek dizinin üstüne düşüyor. Cody bu sefer saldırgan isim oluyor. Ama Daniels’in pes etmeye niyeti yok. Dişlerini sıktığını görebiliyoruz. Daniels hızla ayağa kalkıp ani bir şekilde Cody’i hemen yere seriyor. Herkes bir anlığına şaşkına dönüyor. Cody bir saniyelik şaşkınlıkla kendisini geri alıyor ve ayağa kalkıyor. Cody rakibine bakarken, Daniels işi bitmiş gibi bir rahatlıkla gidip LA Knight’a tag veriyor. Cody, Daniels’in bu tavrına karşı sinirleniyor ve üstüne yürümeye çalışıyor. Ama onun önüne geçen isim LA Knight oluyor. LA Knight, şimdi rakibin benim diyor Cody’e. Cody, bir forearm vurarak yere seriyor LA Knight’ı. Daniels ile Cody karşı karşıyalar.

LA Knight arkadan Cody’e dalıyor. Cody ringdeki rakibine odaklanmadığı için dayak yiyor. LA Knight rakibini yere düşürüp tekmeliyor. Cody karşılık veremiyor. Cody’i kendi köşesine çeken LA Knight, Daniels’e tag veriyor. Daniels, Cody’nin kafasına, ayağı ile bastırıyor. Cody’den bir mücadele bekliyor ama alamıyor. Bu sefer Daniels, Cody’i tekmelemeye başlıyor. Cody’i ayağa kaldırıp köşeye dayıyor. Cody yalandan bir yumruk sallıyor ama Daniels kolayca kaçınıyor. Üstüne bir de Cody’e sert bir chop geçiriyor. Cody acıyla yerinden fırlıyor ama hemen dizlerinin üstüne düşüyor. İplerden destek alarak kalkmaya uğraşıyor. Ama Daniels, dizini, Cody’nin ensesine dayıyor. Boynu ipler ile Daniels’in dizi arasında kalan Cody, nefessiz kalıyor. Hakemin uyarısı üzerine Daniels hareketi bırakıyor ve yeniden LA Knight’a tag veriyor. LA Knight ringe girer girmez Cody’i yakalayıp bir side backbreaker yapıyor. LA Knight tuşa gidiyor. 1… 2…

Cody kurtuluyor. LA Knight rakibini tutuyor kımıldamaması için ve tam boşluğuna dizi geçiriyor. Cody acı ile bağırıyor. LA Knight tuşa gidiyor. 1… 2… Cody atıyor. LA Knight rakibini saçından tutup kaldırıyor. Cody bir yumruk vuruyor LA Knight’a. LA Knight sersemlese de bırakmıyor. Cody bir tane daha vuruyor. LA Knight bir anlığına Cody’i elinden kaçırıyor. Cody’den ta- LA Knight son anda elinden yakalayıp kendine çekiyor Cody’i. Cody’nin karnına sert bir şekilde dizini geçiyor LA Knight. Cody dizlerinin üstünde kalıyor. LA Knight rakibini kaldırıyor yeniden ve abdominal stretch! LA Knight, Cody’i hareketsiz bir şekilde bırakıyor ve bu hareket sayesinde maç boyunca çalıştığı yere tekrardan çalışıyor. Dirseği ile karnına bastırıyor Cody’nin. Cody acı çeke çeke de olsa yavaşça Orton’a yaklaşmaya çalışıyor. LA Knight bunu engellemek için baskıyı arttırıyor ama Cody yaklaşmaya devam ediyor. LA Knight engelleyemeyeceğini anlayıp Cody’i bırakıp yeniden kendine çekiyor. Clothesline! Ama Cody’den! LA Knight yere yapışıyor. Cody, Orton’a tag vermek için yaklaşıyor. LA Knight yerden kalkıp ona engel olmaya çalışıyor.

Tag! Orton içeride. Maçın başından beri bekleyen Orton artık oyunda. LA Knight üstüne koşuyor ama Orton’dan clothesline. Bir anda Daniels içeri giriyor ama Orton’dan ona da bir clothesline. LA Knight yeniden ayakta ve Orton onu yeniden clothesline ile yere seriyor. LA Knight hızlı bir şekilde kalkıp Orton’a vurmayı deniyor ama Orton eğiliyor. LA Knight iplere kadar sekiyor ve powerslam! Orton’dan powerslam! Randy Orton kendisi ile özleşmiş comebackini yapıyor. LA Knight kendisini iplere doğru yuvarlıyor. Orton, LA Knight’ı saçından tuttuğu gibi iplerin arasından çekiyor. Hangman DDT! Orton komboyu tamamladı! Orton kollarını açıyor. Seyirciler ayakta. Herkes neyin geleceğini biliyor. Artık sadece an meselesi. Randy Orton, RKO tauntunu yapmaya başlıyor. LA Knight ne ile karşı karşıya olduğunun farkında değil. Yavaşça ayağa kalkıyor. Orton artık sadece rakibinin kendisine dönmesini bekliyor. LA Knight arkasını dönüyor ve RKO!!!!!

Knight havada Orton’u ittiriyor. Orton yere düşüyor. Orton sırtını tutup kalkarken Knight onu yakalıyor ve Starlord Slam! Orton’u yere yapıştırıyor Knight. Ardından LA Knight dirsekliğini çıkarıyor. Seyirciler bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyor. LA Knight eliyle seyirciye işaret edip L-A-Knight chanti attırıyor ve iplerden sekerek Leaping Elbow Drop vuruyor. Artık BFT için sadece Orton’un ayağa kalkması lazım. Orton ayağa kalkıyor ve Knight onu kendisine çekiyor ama Orton aniden sıyrılıp tag veriyor. Cody tag aldığı gibi springboard crossbody yapıyor. Saniyeler içinde olan şeyleri LA Knight sadece izliyor. Cody hemen rakibinin üstünden yuvarlanıp çok dinamik bir şekilde alabama slam pozisyonuna alıyor. Cody’den alabama slam. Cody artık maçı bitirmek için yakalıyor. CROSS RHODES!

Christopher Daniels ringe girmeye çalışırken Orton ona RKO vurmayı deniyor. Ama Daniels, Orton’u ittiriyor. Orton o sırada finisherini yapmak üzere olan Cody’e çarpıyor. Cody anlık şaşkınlık yaşadıktan sonra Randy’e bağırmaya başlıyor. Randy derdini anlatmaya çalışıyor ama Cody dinlemiyor. Orton onu bırakıp gidiyor.



RKO!!!

Orton bir anda dönüp Cody’e RKO vuruyor. LA Knight şaşkınlıkla olanlara baktıktan sonra tuşa gidiyor. 1… 2…

3!

Kazananlar: Christopher Daniels & LA Knight

LA Knight ringde kutlamasını yapıyor. Uzun zaman sonra bir maç kazanmanın sevincini yaşıyor. Böylece reklamlara gidiyoruz.



Arka alanda Mustafa Ali'yi koşuştururken görüyoruz. Kendisi sanki birisini arıyormuşcasına bakılmadık yer bırakmıyor. En sonunda görevlilere de sormaya başlıyor. Sorma girişimleri sonuçsuz kalsa da aradığı kişinin Muhammed Hassan olduğunu kendi ağzından duyuyoruz. Ali'nin umudu tam kesilmek üzereyken, gözüne Hassan'ın ismini taşıyan bir kapı ilişiyor. Ali daha önce de buraya bakmış olsa gerek, hayal kırıklığı içinde tekrar oraya girmeye yeltenirken birisi onu dürtüyor.




Muhammed Hassan: Acele iş hiçbir zaman iyi sonuçlanmazdı değil mi Ali? Ben de tam birkaç dakika önce arenaya giriş yapmıştım.

Hassan gülümsüyor, Ali ise onun aksine çok sinirli.

Mustafa Ali: Bu aklı başında hallerin geçen hafta yaptıklarından sonra pek de inandırıcı durmuyor.

Muhammed Hassan: Mustafa, bunu mukadderat olarak düşün. Senin de gayet iyi bildiğin gibi kitabımızda bunun tonlarca örneği var. O müzik çaldı çünkü o an öyle olması gerekiyordu. Her ne kadar söylediklerimi inandırıcı bulmasan da her şeyin bir sebebi vardır Mustafa.

Hassan'ın sözlerine Ali'den tepki gelmiyor, Hassan devam ediyor.

Muhammed Hassan: Ama bu gerginliğin bitmesini senin gibi ben de istiyorum. Yaptığın bazı saygısızlıklara rağmen bunu istiyorum. Geçen hafta dinlediğim vaazdan sonra ölüm hakkında her zamankinden daha derin düşüncelere daldım. Ölüm, bazen her şeyi düzeltmemize izin vermeden bizi buradan koparabiliyor. Bu yüzden kinimin beni esir almasına daha fazla izin veremem. Hayatın gerçekten de ne getireceği belli olmuyor. Belki de bu birbirimizi son görüşümüz olabilir. Eğer böyle yazıldıysa kaderimiz, bunun böyle tatsız sonlanmasını istemiyorum. Seninle iki onurlu adam gibi aynı ringe çıkalım. Kinimiz değil, yeteneklerimiz birbiriyle yarışsın.

Mustafa Ali: İşte şimdi sadede geldin. Emin ol bunu ne kadar istediğimi bilemezsin Hassan. Ancak şunu da bilmelisin ki, senin aksine ben kinimi diri tutuyorum. Bana geçen hafta yaptıklarını o ringde sana birer birer ödeteceğimden şüphen olmasın.

Ali bu sert sözlerini söyledikten sonra duraksıyor.



Mustafa Ali: Fakat haklı olduğun tek bir yer var, hayatın ne getireceği hiç bir zaman belli olmuyor. Madem bu işin bir savaşa neden olmasını istemiyorsun... O zaman dediğini yapalım. Hayatın cilvesine boyun eğmek yerine, onunla mücadele edelim. Cuma günü görüşürüz.

İkili birbirine bakarken Hassan ona elini uzatıyor. Ali de çok fazla düşünmeden onun elini sıkıyor. Bu görüntü eşliğinde ringe dönüyoruz.







Yota Tsuji girişte. Yoğun destek alarak ringe ilerliyor ve rakiplerini bekliyor.




PUMPED TO WIN! Ace Austin karışık tepkiler alarak ringe doğru geliyor. Ringdeki Yota'ya sataşırken bir kişi daha girişte görünüyor.




JEY USO GİRİŞTE! Kendisine genel olarak olumlu tepkiler gelirken o da ringdeki yerini alıyor.


Son katılımcı olarak Big Cass görünüyor. Ancak yanında Enzo Amore yok. Kendisi endişeli ve oldukça gergin bir şekilde ringe doğru ilerliyor. Hakem tüm isimlerle ilgili son kontrollerini yapıyor. Maçın başlamaması için artık hiçbir neden yok-

FAKAT GİRİŞTE BİRİLERİ GÖZÜKÜYOR.



GİRİŞTE WALTER VAR! Kendisi Enzo'yu sürükleyerek rampaya doğru bırakıyor. Big Cass donmuş bir şekilde ona bakakalıyor. Saldırıya uğrayan Enzo ise acı içinde rampada yatıyor. WALTER, Cass'e eliyle gel derken Cass birden ringen fırlıyor ve koşarak rampadaki WALTER'a doğru ilerliyor. İkili yumruk yumruğa birbirlerine giriyorlar. Cass deli gibi yumrukluyor WALTER'ı. WALTER da ona karşılık veriyor. İkili birbirini yumruklaya yumruklaya ilerlerken en sonunda gözden kayboluyorlar ve kavgaları arka alana doğru ilerliyor. Bu sırada demin gerçekleşmesi planlanan maç yalan olurken ringdeki sakinliği bozan birisi var.

ACE AUSTIN, YOTA'YI ANİDEN TUTUYOR VE THE FOLD! Austin maçın böyle sabote edilmesine oldukça sinirli. Sinirini Yota'dan çıkarıyor.




Austin maçın böyle sabote edilmesine oldukça sinirli. Sinirini Yota'dan çıkarıyor ve şimdi eğilip ona doğru bir şeyler söylüyor-

JEY USO'DAN SUPERKICK!



Austin lafını bitiremeden kendini yerde buluyor. Jey "s*kerim yapacağınız işi" diyor ve ringden iniyor. Maç tam anlamıyla yalan olurken Jey Uso'nun arka alana doğru ilerlerken aldığı yoğun desteğin sesiyle reklamlara gidiyoruz.




,
Kainatın tek bir sahibi vardır. Ölüm. Sınıf fark etmeksizin tüm faniler onun karşısında diz çöker ve tövbe isterler. Bu kaderden sizi banka hesapları, güzellik ya da makamlar koruyamaz. Eninde sonunda hepinizin varacağı son durak burasıdır. Göreceğiniz son görüntü, budur. Tüm insanlığın ortak korkusu, ondan kurtulabilmek için sayısız araştırma yaptıkları olgunun adıdır Ölüm. Çaresi olmayan tek hastalık ve panzehiri olmayan tek morfindir.

O'nun randevusu hiç bir zaman geciktirilemez. O'na olan borç hiç bir sebeple ertelenemez. O'nun karşısında diz çökmemekte direnen adam, kellesini yitirmeye mahkumdur. Ölüm, korkmanız gereken bir şey değildir. Tatlı bir uykudur. Siz ona sarıldığınız zaman kimse sizden başarılı olmanızı beklemez, onları geçindirmenizi beklemez, sevginizi ve ilginizi beklemez. Ölüm, bütün sorumluluklardan sınırsız olarak kurtulmak ve o karanlık boşluğu kucaklamak demektir.

Bu arenalarda ise O'nun memuru benim. PGW'nin celladı olmaya, ruhları almaya ve mezarları kazmaya geliyorum. Summerslam yolunda O'nu inkar eden tüm faniler hakkında aynı sözler bir dua gibi tekrarlanacak: REST.... IN.... PEACE.






Angel Garza ve Humberto Garza ringe giriyorlar. İki şovdur Ambrose'dan çektiklerinden kurtulmak için, bu maça hazırlar. İkili girişini yaparken geçen haftaki Aussie Open vs. Garzalar maçını maçından kesitler görüyoruz. Bu sırada Garzalar girişini tamamlıyor ve rakiplerini bekliyorlar.





Ambrose girişte gözüküyor. Ama kafası sanki farklı bir yerde. Hiçbir şeye aldırış etmeden ringe giriyor. Bu sırada sürpriz partneri giriyor.





Cameron Grimes geliyor! Geçen haftaki şovda, gösterdiği büyük çabayla dikkat çeken Grimes, büyük bir destek alıyor. Ringe girip Ambrose'a el sıkışmak için elini uzatıyor. Ancak Ambrose eline bomboş bir şekilde bakıyor. Grimes hayal kırıklığına uğramış bir şekilde Ambrose'a bakıyor. Hakem kontrollerini yaptıktan sonra zili çalıyor.

Tag Team Match for Golden Ticket
Angel Garza & Humberto Garza vs. Cameron Grimes & Dean Ambrose

Cameron Grimes ve Angel Garza birbirine yaklaşarak başlıyorlar maça. Grimes ve Garza birbirine yavaşça birer ellerini uzatarak birbirlerini deniyorlar. O sırada birden Angel Garza, Cameron Grimes’ın ayağına basıyor. Grimes, ayağını tutmak için eğildiği gibi Angel Garza, rakibinin kafasını yakalayıp, headlock yapıyor. Grimes kurtulmak için çabalasa da Angel Garza hızla Grimes’ı kendi köşesine çekiyor. Humberto tag alıyor ve girer girmez Grimes’ın karnına yumruğu yapıştırıyor. Humberto, rakibini iplere gönderiyor ve rakibi gelince eğiliyor fakat Grimes bunu fark edip Humberto’nun suratına tekmeyi yapıştırıyor. Grimes’dan Karelin Lift Suplex! Grimes bir saniyeliğine de olsa kendi köşesine bakıyor ve köşenin boş olduğunu görüyor. Grimes şaşkın bir halde Ambrose’u arıyor. Ambrose’un dışarıda dalgın halini görüp onun yanına gidiyor. Kafasını maça vermesini istiyor. Ambrose istemsiz olarak da olsa onaylar bir biçimde başını sallıyor. Bunlar olurken Humberto, Angel’a tag veriyor. Angel ringe girdiğinde rakiplerinin hala dışarıda olduğunu görüyor ve suicide dive ile üzerlerine uçuyor.

Angel, yerdeki Grimes'ı direkt ringin içine alıyor ve tuşa gidiyor. 1... Kickout! Angel Garza rakibine headlock bağlıyor ama Grimes hızlı bir şekilde ayağa kalkarak rakibini üzerinden silkiyor. Angel Garza hızlıca ayağa kalksa da Grimes'dan bir dropkick geliyor. Grimes bunun üstüne durmadan, Angel Garza'yı arkadan yakalıyor. Bridging Deadlift German Suplex geliyor Grimes'dan. Grimes tuşa gidiyor. 1... 2... Angel Garza atıyor. Grimes fırsatlarını düşünürken Dean'ın köşede hazır oluğunu görüp tag veriyor. Dean'ın aklı hiç maç içinde değil ama. Hatta tag aldığını bile Grimes bağırdığında anlıyor. İstemsizce ringe giriyor. Grimes, takım hareketi yapmak için Ambrose'u çağırıyor yanına. Angel Garza'yı tutup suplex pozisyonuna alıyor. Ve ikili güç bela bir şekilde suplex vurmayı başarıyor. Ambrose tuşa gidiyor! 1.... 2... Kickout! Ambrose kendi kendisine bir şeyler diyor duyamıyoruz. Sonrasında Angel Garza'nın üstüne çıkıp bir anda deli gibi yumrukluyor. Hakem, durumun kontrolden çıktığını görüp durduruyor onu. Ambrose ringin içinde dönmeye başlıyor. Yüzünden panik içinde olduğunu görüyoruz. Ambrose birden ringin dışına çıkıyor ve ringin altına bakmaya çalışıyor. Grimes tekrardan yanına gelip, neyin yanlış olduğunu soruyor ama Dean onu ittiriyor. Grimes yere düşecek gibi oluyor ama dengesini toparlıyor. Ama birden Ambrose, Grimes'a çarpıyor ve ikisi de yere düşüyor.

Bunun nedeni Humberto Garza! Angel Garza tag veriyor bu tartışmalar sırasında. Humberto gizlice gelip Ambrose'u itiyor ve Ambrose, Grimes'a çarpıyor. Humberto hızlıca Dean'ı ringin içine sokuyor. Ringin içinde defalarca kez Dean'ı tekmeliyor. Stomp üstüne stomp vuruyor. Dean'ın bunlara hiçbir karşılığı olamıyor. Humberto'dan bir de standing moonsault geliyor. Humberto tuşa gidiyor. 1... 2... Grimes bozuyor. Angel Garza hemen müdahale etmek için ringe girip Grimes'ın üstüne geliyor ama Grimes ona bir dropkick vuruyor. Humberto üstüne geliyor ama ona da bir Football Kick vuruyor. Ambrose'u kolundan tutup kendi köşesine çekiyor Grimes ve resmen zorla kendine tag alıyor. Grimes ringe girer girmez, ayağa yeni kalkmış Humberto'nun üstüne koşup bir clothesline vuruyor. Hızını kesmeden köşedeki Angel Garza'ya da vurmak istese de Angel Garza bir anda eğilince ıskalıyor. Angel bu yarattığı boşluğu bir de Grimes'a çelme takmakla değerlendiriyor. Grimes köşede oturur bir pozisyonda. Humberto Garza koşarak bir dropkick vuruyor Grimes'a. Hemen Angel'a tag veriyor. Angel Garza, Humberto'ya, ringin tepesine çıkaralım diye söylüyor. Garzalar uğraşsa da Grimes'ı ringin köşesine kaldırıyor. İkili de o köşeye çıkıyor ve Double Superplex! Angel Garza biraz zorlansa da tuşa gitmeyi başarıyor. 1... 2...

Grimes atıyor! Grimes bu zorlu tuşu atmayı başarıyor. Angel Garza hakeme itiraz etmeye başlıyor. Ama hakem tuşun 2 olduğunda ısrarcı oluyor. Grimes yavaş yavaş kalkmaya çalışıyor. Angel Garza, Cameron Grimes'ı saçından tutup, "O herifle birlikte hiçbir şey başaramazsın" diye bağırıyor. Grimes'ın ona cevabı, "ben de ona rağmen kazanırım" oluyor. Angel Garza bu optimist tutuma karşı iğrenmiş bir şekilde bakıp, Grimes'ı, Humberto'nun olduğu köşeye fırlatıyor. O sırada Humberto ayağını uzatıyor ve Grimes, Humberto'dan tekme yemiş oluyor. Angel Garza'nın kendisi de bizzat koşarak cross body vuruyor Cameron Grimes'a. Angel Garza, Humberto'ya tag veriyor. İkisi Grimes'ı tutup iplere yolluyor. Dönüşünde Cameron Grimes'a double hip toss! Ama Grimes ayaklarının üstünde kalıp tekrardan iplere sekiyor. Double clothesline! Üç isim de yerde. Angel Garza kendisini ringin dışına yuvarlıyor. Grimes yerde kendisini sürükleyerek tag vermeye uğraşıyor. Humberto, ayağından yakalıyor Grimes'ı. Grimes diğer ayağı ile tekme atarak kurtuluyor. Ama Humberto bir şekilde ayağa kalkıp üstüne atlıyor Grimes'ın. İkisi yerde birbirine vurmaya başlıyor. Grimes, Humberto'nun üstüne çıkıp vurmaya başlıyor. Humberto döndürüp o vuruyor. Grimes, Humberto'yu üstünden atıyor. İkisi de ayağa kalkıyor. Humberto'dan superkick! Grimes tutmayı başarıyor. Ama Humberto, buradan step-up enziguriye çeviriyor. Grimes sersemler gibi oluyor. Humberto tam kalktığı gibi bir clothesline. İkisi de yerde. İkisi de sürünerek partnerlerine erişmeye çalışıyor!

Ama Ambrose’un burnu kanamaya başlıyor. Ambrose bomboş bir ifade ile ring kenarından iniyor. Ambrose'un yanına bir sağlık görevlisi geliyor. Cameron Grimes olanlara bir anlam veremiyor. Sağlık görevlisine ne olduğunu soruyor ama görevli de bilmiyor. Bildiğimiz tek şey ise, Cameron Grimes'ın maçta tek başına olduğu.

Grimes zorla da olsa ayağa kalkıyor. Arkasını döndüğü gibi superkick! Angel Garza tag alarak maça girmiş durumda. Grimes'a superkick vuruyor. Grimes sersemlemiş bir halde iken onu yakalayıp back suplex! Grimes yerde. Angel Garza iplere doğru koşuyor. İkinci iplere basıp zıplıyor ve EL MUERTITO! Hemen Humberto'ya tag veriyor. Humberto hızla ringin köşesine çıkıp SPLIT-LEGGED MOONSAULT! Humberto tuşa gidiyor. 1... 2...

3!

Kazanan ve Altın Blletin Sahibi Olan Takım: Angel Garza & Humberto Garza


Maçın bitişi ile maçın önemli anlarını yeniden izliyoruz. Garza kuzenler ringde kutlamalarını doya doya yaptıktan sonra ayrılıyorlar. Ringde toparlanan Cameron Grimes ve ayakta müdahalesi devam eden Dean Ambrose var. Cameron Grimes maçta yaşananlardan dolayı sinirli bir şekilde, Ambrose'dan hesap sormaya gidiyor. Görevli araya girmeye çalışıyor ama Grimes onu da ittirip Ambrose'a, "neyin var lan senin" diye bağırıyor. Ama Ambrose'dan bir cevap gelmiyor. Grimes bir tane yumruğu geçiriyor Ambrose'a...

Ama son anda kendisini durdurup Ambrose'a tekrardan bakıyor. Gözlerinin ölü gibi olduğunu görünce vazgeçiyor. Sinirini içinde tutuyor ve arka alana gidiyor. Böylece reklamlara gidiyoruz...





Pat McAfee: Sevgili Paterlar! Hepiniz şovuma hoş geldiniz! Geçen hafta yaşanan tatsız olayın birçok yerde konuşulduğunu ve tartışıldığını biliyorum. Bu yüzden bundan sonra programıma alacağım konukları özenle seçmeye özen göstereceğim. Ve bunun ilk kanıtı olarak, programımın bugünkü konuğu... Rey Mysterio!

Kameralar Rey'i gösteriyor.

Rey Mysterio: Paterlarının umarım keyif aldığı bir program olur Patrick. Ve seni gerçekten beğendiğimi söylemeliyim.

Pat McAfee: Ben de sana çok teşekkür ediyorum Rey. Gerçekten konuştuğun şu 10 saniyelik periyotta bile birileri ile arandaki kalite farkını ortaya koydun. Bunun için sana minnettarım. Rey, PGW ve oradaki henüz yeni başlayan kariyerin hakkında ne düşünüyorsun?

Rey Mysterio: Patrick... PGW diğer şirketlerin aksine olayların çok hızlı geliştiği ve senaryoların belirli sınırlar etrafında dönmediği uçsuz bucaksız bir şirket. Bu yüzden orada olmak benim için mutluluk verici. Fakat Chavo Guerrero gibi rezil demeçler veren bir adamın orada olması bu müthiş şirketin itibarını zedeliyor. Chavo yüzünden, ırkçılık yapmaya yer arayan bazı insanların bakış açısı bizlere karşı olumsuz gelişiyor.

Pat McAfee: Fakat sonuçta bu algının sana vuramayacağı aşikar. Yılların yok edemediği efsane bir high-flyer olarak imajının zedelenebileceğini sanmıyorum dostum.

Rey Mysterio: Haklılık payın var Patrick. Fakat Eddie hakkında söylediği şeyler...

Pat McAfee: Haklısın Rey. Chavo olayı son derece abartıyor ve çekilmez bir kişi oluyor. Eddie'nin senin için ne ifade ettiğini biliyor-



Yayının karıncalanmasından sonra ekran açılıyor ve karşımıza biri çıkıyor... Bu R-Truth!




R-Truth: Bunu yapan Sami Callihan değil benim. Daha doğrusu, hapishanede edindiğim bir kadim dostum. Şimdi siz insanlar hapishane ile Ron ne alaka diye düşünüyorsunuzdur... Size berbat bir sunucunuz olduğunu söylemiştim. Eğer boşboğazlık yapmayıp müsade veren, konuğuna saygı duyan bir sunucuya sahip olsaydınız şu anda zevkiniz bölünmüyor durumdaydı. Ve tüm yaşadığım zorlukları, tanıştığım insanları bilirdiniz. O yüzden Rey... Merak etme. Bunun seninle bir alakası yok. Tamamen Pat ile alakalı bir durum. Beni programına konuk almak istediğini söyleyip, henüz ilk saniyeden sözlerimi kesip beni seyircilerinin önünde ezmeye çalışan bir adam ile program yapıyorsun. Aynı şey sana da olacaktı fakat şu an ben burada konuşuyor olduğum için, Pat'ın şovunu ele geçirdiğim için benimle aynı duyguları tatmayacaksın. Bu yüzden bana teşekkür etmelisin.

R-Truth derin bir nefes alıp son sözlerini söylüyor.

R-Truth: Canım sıkıldığında neler yapabileceğimi görüyorsun değil mi Patrick? Bunu her hafta yapabilirim. Ve sen, daha fazlası olsun istemiyorsan bir sonraki programında hatanı kabul et. Erdemli bir davranışta bulun, benden özür dile. İşin özü bu. Umarım bu kafana yatan bir düşünce olmuştur Patrick. Çünkü yeterince işim varken, bir yandan seninle uğraşmak istemiyorum.

Yayın tamamen kapanıyor.



Sonunda, reklamlar sonunda bir son buluyor. Kameralarımız yeniden ringimize açılıyor. Ring boş değil birisi var, sandalyenin üstünde oturuyor. Kameralarımız süratle oraya doğruluyor, bu da kim? Bu Bobby Gunns! Ringin ortasında sandalyenin üstüne oturmuş, etrafını izleyerek derinlere dalmış bir şekilde görüyoruz kendisini. Bir elinde sigara, diğer elinde ise mikrofon var. Geçtiğimiz hafta yaşananları zihninde yeniden yaşıyor adeta. Değişik bir ruh haline bürünmüş durumda. Nihayet derin bir nefes alıp, verdikten sonra elindeki mikrofonu ağzına doğru doğrultuyor ve konuşmasına başlıyor fazla geçmeden.

Bobby Gunns: Millet, amacım buraya işleri boğuntuya getirmek değil. Buraya çeşitli algı oyunları ve manipülasyonlar yapmaya gelmedim. Geçen hafta neler yaşandığını gördünüz. Beni mağlup etmek için 3 kişi nasıl da mücadele ettiklerini de gördünüz. Güreşin en sert adamı karşısındaki üç soytarının çeşitli oyunlarına karşı ne denli büyük bir mücadelede bulunduğumu gördünüz. Yaptıkları her türlü kumpasa rağmen ne kadar direndiğimi de gördünüz. Neredeyse onları alt ediyordum! Elimden kaçtı! Bu şirketin soytarısını elimden kaçırdım! Golden Ticket'ı elimden kaçırdım! Scheiße!

Kendi öfkesini dindirmeye çalıştığını ama bunu başaramadığını gözlemleyebiliyoruz. Diğer elindeki sigarayı biraz içtikten sonra iki kolunu da yan taraflarına doğru açıyor. Sonra konuşmaya devam ediyor.




Bobby Gunns: Bu şirkette hiçbir şey olması gerektiğini gibi ilerlemiyor! Herkes istediği şeyi dişini göstererek elde edebiliyor! Sesinizi gür bir şekilde çıkartıp istediğiniz hakkı elde edebiliyorsunuz. O -Chavo Guerrero- bu şovdan yasaklandı ama birazdan (stage'i parmağıyla işaret ederek) şuradan çıkıp gelebilir. İşte sorun tam olarak da bundan kaynaklanıyor. O adam sizi, arka alandaki güreşçileri ve bütün çalışanları... Hepinizi yok sayarmışçasına kuralları çiğniyor fakat buna rağmen elini kolunu sallayarak çeşitli sabotajlarda bulunabiliyor. Bu s*kik yönetim görevde kalmaya devam ettiği sürece de bu böyle devam edecek! Onlar, Chavo'yu şımartmaya, pohpohlamaya devam ettiği sürece bu böyle devam edecek! (biraz düşündükten sonra devam ediyor) Tam burada (kendisini işaret ediyor) hakkı yenilen bir adam var ama bu kimsenin umrunda değil. Chavo'nun bu adamdan çaldığı şey hiç kimsenin umurunda değil. Yöneticilerden hiçbiri benden alınanı yerine koyma ihtiyacı bile hissetmedi! Dinleyin Moronlar! Yoksa burada Anarşi mi hakim? İşimi kendi en iyi yaptığım şekilde mi çözeyim, yoksa artık bir aksiyon alacak mısınız? Chavo'yu siz mi durduracaksınız, yoksa ben mi durdurayım?! Pekala, bunu ben yapacağım! Çok yakında, Chavo ile pek yakından ilgileneceğim. Anarşi mi? (sırıttıktan sonra ciddileşiyor) Beni kışkırtmaya cesaret edenler sonuçlarına katlanacaklar. Öfke patlamalarımla başa çıkabilecek kimse yok!

Elindeki sigarayı içmeye kaldığı yerden devam ediyor. Sigara dumanıyla biraz şov yaptıktan sonra devam ediyor konuşmasına.

Bobby Gunns: Peki Cass ile Enzo'ya ne demeli? Bu yaşananlar sadece Chavo Guerrero ve onun yaptıklarına göz yuman yöneticilerin suçu mu? Maskesiz hırsızlar sadece bu isimler mi? Hayır! Ringe beynini aldırarak gelmiş olan bir hakem vardı! Onların yaptıklarını çözemeyen bir aptalı göndermişlerdi hakemlik yapması için! Maç esnasında tam kazandım dediğim anda o soytarının arkadaş adı altında yanında tuttuğu bodyguard bir şekilde buna engel oldu fakat bu hakem hiçbir şey yapmadı! Dinle Cass, bu yaşananların ardından daha iyi bir konuma gelebildiğine gerçekten inandın mı? Bobby Gunns'ın spot ışıkları bir anlığına sana döndüğünde gerçekten çok mu heveslendin? Aydınlatma vakti, sen hiçbir şey değilsin Cass! Enzo'nun bir elemanısın sen! Sen onun için bunca fedakarlıklar yaparken o ne yaptı? Maç esnasında sana yaptıklarımdan sonra, seni mi düşündü yoksa planlarınızı gerçekleştirmek için seni kullanmaya devam mı etti? Her şov o küçük herifin arkasında durmaktan sıkılmadın mı? Enzo Amore'nin, 7 feetlik gölgesi olmaya devam mı edeceksin? Senin hiçbir değerin yok Cass. Sen hiçbir şeysin! Hiçbir şey! Sadece bir araçsın! (sinirinden kıpkırmızı olan Bobby biraz soluklandıktan sonra devam ediyor) Benden kaçabileceğine inanıyor musun Enzo? Bu yaşattıklarından sonra hiçbir şey olmamış gibi davranmamı beklemiyorsundur herhalde. Bu yaptıklarının hesabını sormadan seni asla rahat bırakmayacağım. Arkandaki adamın sonu gelmeyen bir okyanus olduğuna mı inanıyorsun? Onu etrafında gezdirerek mi benden kurtulacaksın? Zamanı geldiğinde onu (Cass'i kast ediyor) kullanılmaz hale getireceğim! Sadece sen ve ben kalacağız... Dans edemeyeceksin, laflarınla algı oyunu yapamayacaksın. Ben güçlüyüm, hızlıyım ve çeviğim! Kimse benimle başa çıkamaz! O zaman ne yapacaksın bilmiyorum fakat Bobby Gunns sana asla merhamet etmeyecek Enzo! Sana merhamet etmeyeceğim! İçimdeki nefreti sana kusacağım! Anladın mı seni *rospu çocuğu! Anladın mı?! Seni bulamamam için dua et!

Bobby ringi terk etmek üzere mikrofonu yere fırlatıyor sert bir şekilde. Oturduğu sandalyeden kalkıyor ve sandalyeyi kapatıp ringin dışına atıyor. Şimdi ise iplerin arasından geçmek üzere o tarafa yöneliyor. Derken ne oluyor? Yüksek şiddetli bir şarkı işitiyoruz. Bir hareketlilik var. Ne oluyor? Bu gelen de kim? Herkes stage'e dönüyor ne olduğunu anlamak adına.





LOGAN PAUL! LOGAN PAUL! Şarkının biraz ilerlemesinin ardından arka alandan, stage'e gelen kişi Logan Paul oluyor! Arenadaki sesler iyice artıyor onun arka alandan gelmesiyle! Logan Paul taunt'unu yaptıktan sonra elindeki mikrofonu ağzına doğru doğrultuyor, şarkı kesiliyor ve Logan konuşmasına başlıyor.

Logan Paul: (bir taraftan minik adımlarla ringe doğru ilerliyor) Sakin ol dostum, sakin ol. Burada insanları aptal yerine koymanı izlemeye devam edemezdim Bobby. Konuşmana buraya algı oyunları ve manipülasyonlar yapmaya gelmediğini söyledin ama şu anda kendinle çelişiyorsun! Söylediğin şeyi bizzat şu anda uyguluyorsun. Buraya gelip dişini gösterenin, sesini yükseltenin bir şeyler elde ettiğini söyledin. Madem bundan bu kadar rahatsızsın, bunu neden yapıyorsun adamım? Merak etmene gerek yok. Oturduğun yerde sigaranı tüttürerek sağa sola attığın nefret söylemlerini sürdürerek istediğini almak üzeresin! Az önceki konuşmalarını takdir ettim, iyi bir iş çıkardın! Bu işi çok iyi beceriyorsun adamım! Ağlayarak istediğini elde etmeyi çok iyi beceriyorsun!

Ringe ulaşıyor Logan. Çelik basamakları kullanarak apron'a çıktıktan sonra, iplerin arasından ringe giriyor ve konuşmasına devam ediyor. Öfkesinden kuduran Bobby ise tam karşısında.




Logan Paul: İşte, buradayım. Tam karşındayım. Şu öfkeni benden çıkarmaya ne dersin? Bunu yapabilir misin Bobby? Ağlamaya devam mı edeceksin? Bunu yapmaya devam edebilirsin. İnan bu kimse için bir şey ifade etmiyor. Bu ifadelerinden sonra hiçbir şey değişmedi ve değişmeyecek. Ağlama. Bana tepkini göstermeyi dene! Beni alt etmeye çalış! Hadi bunu yapalım! Ha?




Öfkeli olan Bobby üstündeki tişörtü çıkartıyor ve seyircilere fırlatıyor! Bu teklifi kabul ettiği anlamına geliyor! Arenadaki sesler yükseliyor! Logan, amaçladığı şeyi gerçekleştirmiş oldu! Acaba bir planı mı vardı, acaba planını devreye mi soktu? Bunları göreceğiz! Arka alandan koşarak geliyor hakem! Logan da üstündekini çıkartıp ringin dışına atıyor. Güreşiler karşılıklı köşelere geçiyorlar. Hakem hızla onları kontrol etmek üzere ikilinin yanına gidiyor sırasıyla. Kontroller tamam, maç artık başlayabilir! Hakem ringin ortasında! İşareti veriyor ve hemen kenara çekiliyor. İşaretle hemen gelen zil sesini işitiyoruz, maç başlıyor!

Logan Paul vs. Bobby Gunns

İki güreşçi de ringin ortasına geliyor minik adımlarla. Logan, Bobby'e kendisine vurmasını işaret ediyor. Bobby'den European Uppercut! Logan birkaç adım geriye savrulduktan sonra Knife Edge Chop ile karşılık veriyor! Bobby de geriye savruluyor biraz. Bobby'den bir European Uppercut daha! Logan'dan karşılık gecikmiyor, Knife Edge Chop! Bobby'nin göğsü kızarıyor ama buna aldanmadan rakibine European Uppercut yapıyor! Logan'dan farklı bir hamle gelecek gibi. Bir adım geriledikten sonra CHEST KICK! Çok sert! Bobby göğsünü tutarak tek dizinin üstüne geçiyor, Logan ise iplere doğru hareketleniyor. Logan iplerden sekiyor ve rakibine Big Boot yapıyor! Hayır, Bobby bunu havada yakalıyor ve rakibinin ayağını hızla geriye doğru itiyor. Logan yüzüstü yere düştükten sonra ayağa kalkmaya çalışıyor ufak ufak. İki eli ringin zemininde, dizlerinin üstünde duruyor. Diğer taraftan da Bobby'nin gerildiğini görüyoruz! Bobby'den rakibine PUNT KICK! Logan acı içinde yüzünü tutuyor, biz de Bobby'nin sıradaki hamlesini merak ediyoruz. Rakibini ayağa kaldırıyor...

Bobby ayağa kaldırdığı rakibine çok sert bir tokat atıyor! Logan ayaktayken yüzünü tutuyor, Bobby'nin ise iplere hareketlendiğini görüyoruz. İplerden sektikten sonra rakibine Big Boot! Logan bu hareketin etkisiyle tam arkasına dönüyor yüzünü tutarak. Bobby hiç beklemeden rakibi Backdrop Suplex'e bağlıyor! Oldu, bir de Backdrop Suplex geliyor! Bir tuş denemesi geliyor. 1.. Kickout geldi 2 olmadan. Bobby ayağa kalktıktan sonra Logan'ın yüzünü ittiriyor ayağıyla. Logan bir taraftan ayağa kalkarken, Bobby onu küçümseyerek onun yüzünü ittiriyor ayağıyla. Logan şimdi ayakta, Bobby'den bir European Uppercut! Logan geriye savruluyor birkaç adım! Kendisini sıkıyor yere devrilmemek için! Gücünü toplayarak ayakta kalıyor! Bobby iplere koşuyor bu esnada, iplerden sekiyor. Logan'dan Hip Toss! Bobby sırtını tutarak ayağa kalkarken, Logan iplere koşuyor bu sefer de. İplerden sekiyor, Bobby ayağa kalkmış oluyor ve Logan'dan Running Forearm Smash geliyor! Bobby bir daha ayağa kalkıyor ve bir Running Forearm Smash daha görüyoruz Logan'dan. Bobby bu sefer daha ağır kalkıyor. Logan onu köşeye gönderiyor, ardından koşmaya başlıyor ve Corner Clothesline!




Olmadı! Bobby çekilerek bundan kurtuluyor! Göğsünü tutarak ters adımlarla geriye geliyor Logan. Bobby ise German Suplex'e bağlıyor rakibini! German Suplex! Oldu! Ama o da ne? Rakibini bırakmıyor, kendisiyle birlikte onu ayağa kaldırıyor ve bu sefer de Bridge German Suplex yapıyor! Hakem saymaya başlıyor. 1... 2... Kickout geldi! Bobby maçın temposunu hiç düşürmek istemiyor, neredeyse hiç dinlenmeden rakibini ayağa kaldırıyor. Rakibini iplere gönderiyor! Hayır, Logan bunu counter'lıyor ve rakibini iplere gönderiyor. Bobby iplerden sekmiyor! İki kolunu da iplere dolayarak duruyor iplerde. Bunu gören Logan oraya doğru koşuyor. Bobby'den kendisine koşan rakibine Back Elbow! Logan yüzünü tutarak birkaç adım geriliyor. Bir saniye! Bu bir NO SELL! Logan rakibine koşuyor ve Rope Clothesline yapıyor! Bobby iplerin üstünden ringin dışına düşüyor! Maçta işler iyice kızışmış durumda, Logan hiç vakit kaybetmeden apron'a geçiyor. Rakibinin ayağa kalkmasını bekliyor, Bobby ayağa kalkıyor ve Apron Moonsault! Apron Moonsault! Logan ayağa kalkıyor ve taunt'unu yapıyor! Arenadaki sesler yükseliyor! Rakibini ayağa kaldırıyor...

Onu çelik basamaklara doğru gönderiyor tüm gücüyle! Hayır, Bobby ayak tabanını çelik basamağın yan tarafına koyarak duruyor! Bobby hemen arkasına dönüyor! Rakibi Logan kendisine doğru koşuyor. O da ne? Bobby çekiliyor ve Logan çok sert bir biçimde çelik basamaklara çarpıyor! Basamaklar dağılıyor! Bobby geçen hafta Enzo'ya yapmaya çalıştığını Logan'a da yapmak istiyor. Rakibini çelik basamakların alttaki büyük parçasının üstüne yatırıyor. Ardından kendisi de o büyük basamağın üstüne çıkıyor. Rakibini kaldırıyor ve kolunu onun boynuna doluyor. Bobby'den DDT! OLDU! DDT! Logan'ın alnında açılma var! Bu hareketin etkisiyle kan çıkıyor! Bobby hakemin sayışını sıfırlamak üzere hızlıca ringe girip, çıkıyor. Ring dışındaki görevliler Logan ile ilgilenmek istiyor ama Bobby onları ittirerek buna izin vermiyor! Rakibinin saçını çekerek onu ayağa kaldırıyor. Bobby maçın başından beri Logan'ın kafasına çalıştı, Logan'ın kafası kanadı. Logan ayaktayken eliyle kanını siliyor biraz. Bobby kendisine vurmasını işaret ediyor. Logan'dan bir yumruk! Bobby bu hareketin etkisiyle bariyerlere kadar savruluyor, sırtını bariyerlere çarpıyor! NE? BU ADAM TAM BİR PSİKOPAT! SANKİ İPLERDEN SEKİYORMUŞÇASINA BARİYERLERE SIRTINI ÇARPTIKTAN SONRA KOŞUYOR VE REBOUND LARIAT YAPIYOR!




Durmuyor, rakibini kaldırıyor ve onu ring post'una doğru fırlatıyor! Hayır! Logan onu gönderiyor! Bobby çarptı! Bobby çarptı! İki güreşçi de yerde. Hakem bir taraftan saymaya devam ediyor ve az kaldı. Logan son gücünü toplayarak rakibini kaldırıyor ve ringin içine gönderiyor. Şimdi kendisi de apron'a çıkıyor ve rakibinin kalkmasını bekliyor. Rakibi ayağa kalkıyor ve Logan'dan BUCKSHOT LARIAT! OLDU! Tuşa gidiyor... 1..2.. 3 olmadan Kickout geldi. Bu maç nereye gidiyor hiç bilmiyoruz. Logan, Bobby'i saçından tutarak ayağa kaldırıyor. O ayaktayken de saçını çekmeye devam ediyor. O da ne? Bobby, Logan'ın kolunu ittiriyor. İkili face to face yapıyor. Çok agresif durumda ikisi de!

Kameralar arka alana çevrildiğinde Seth Rollins ve Velveteen ikilisinin yumruklaştığını görüyoruz. Arka alandaki görevliler ayırmaya çalışsa bile isimler onları ittirip yumruklaşmaya devam ediyor. Velveteen yumruklaşmada üstün geliyor ve Rollins savunmaya geçmek zorunda kalıyor. Rollins kollarıyla yumrukları bloklarken Velveteen bir anda Rollins’in karnına bir diz darbesi vuruyor! Rollins acı içinde karnını tutarken Velveteen omzundan ve giysisinden tutarak Rollins’i duvara fırlatıyor. Duvara omzunu vuran Rollins acı içinde duvara yaslanmışken Velveteen üstüne koşarak bir Clothesline deniyor ama Rollins’in yana çekilmesiyle Velveteen duvara tosluyor. Rollins hızlıca geriye çekilip kendisine doğru dönen Velveteen’in göğüsüne önce bir chop vuruyor ardından karnına tekme atıp saçından çekerek arka alanda sürüklüyor. İkili merdivenlere yaklaştığında Velveteen, Rollins’in dizine sarılarak bacağını çekiyor ve Rollins’i merdivenlerden düşürüyor!

Velveteen hızlıca merdivenlerden inip Rollins’i kaldırıyor ve kafasını duvara sürterek arka alanda biraz ilerliyor. Rollins Velveteen’in beline sarılarak koşmaya başlıyor ve perdelerden ittirip ringin girişine sokuyor. Rollins Velveteen’in kolunun altına giriyor ve Back Suplex deniyor ama Velveteen kolunu diğer koluyla destekleyerek Headlock bağlıyor ve Rollins’i peşinden sürükleyerek girişten geçiyor. Rollins’in kurtulup Velveteen’i yumruklamasıyla Velveteen dengesini kaybediyor ve Rollins’i de beraberinde çekmesiyle iki isim rampadan yuvarlanarak ringin önüne geliyor. Ringdeki Logan ve Gunns şaşkın şekilde iki isme bakarken iki isim etraflarını hiç umursamadan ayağa kalkıyor ve yumruklaşmaya başlıyor. Logan anlam veremediği bu olayı bitirmek için onlara doğru ilerlemeye çalışıyor ama Gunns, Logan’ın arkasından saldırıyor. Ring içinde Gunns ile Logan kavga ederken ring dışında ise Rollins ve Velveteen kavga ediyor. Rollins, Velveteen’i bariyerlere ittirip biraz soluklanmaya çalışıyor, bunu gören Velveteen hızlıca ringe yöneliyor ve ringin altından bir sandalye çıkarıp sinsice Rollins’i yaklaşıyor.

Velveteen sandalye ile Rollins’i vurmaya çalışıyor ama Rollins’in yana kaçmasıyla sandalye aprona çarpıyor. Rollins hızlıca ringin içine kaçıyor ve Velveteen peşinden geliyor. Rollins geri geri ilerlerken sırtını yerdeki Logan’ı yumruklayan Gunns’ın sırtına çarpıyor. Rollins’in daha fazla geriye kaçamayacağını gören Velveteen sandalyeyi hızlıca kaldırabildiği kadar yukarı kaldırıp Rollins’i vurmayı deniyor ama Rollins’in yana kaçmasıyla sandalye Gunns’ın sırtında kırılıyor!

Maçın Sonucu: Double DQ

Maç DQ ile biterken Rollins Velveteen’e superkick deniyor ama Velveteen elindeki kırık sandalyeyi Rollins’in suratına fırlatarak engelliyor. Ardından Rollins’in karnına bir tekme atıyor ve hızlıca bir powerbomb yapıyor! Velveteen durmuyor ve köşeye çıkarak bir Purple RainMaker yapıyor! Rollins yerde acı içinde kıvranıyor, Gunns yerde hareketsizce yatıyor, Logan ise en alt iplere kafasını yaslamış şekilde Velveteen’i izliyor. Ayakta olan tek isim Velveteen!




Velveteen tatmin olmuş şekilde gülümsüyor ve kollarını önce göğüsünde kapatıp eğiliyor ardından dik bir şekilde dururken kollarını havaya doğru açarak büyük bir zafer kazanmış edasıyla poz veriyor.



Lilian Garcia bir adım öne çıkıyor.

Lilian Garcia: Bayanlar ve baylar, huzurlarınızda, PGW'nin yeni ortağı..... DONALD TRUMP!


MONEY!




Donald Trump girişte! Herkes onun gelişini izlerken Trump rampada yanında iki güzel sarışın kadınla beraber ilerliyor.

Nigel McGuinness: Güzellikleri görüyor musun?

Trump kadınlarla beraber ringe ilerliyor ve tam ringin önünde onların kolundan çıkıyor. Giderken kadınlardan birinin kalçasına şaplak atmayı ihmal etmeyen Trump, demir basamakları tırmanıp içeri giriyor ve Lilian'dan mikrofonu alıp seyirciye dönüyor.

Donald Trump: Millet, Donald Trump Show'a hoş geldiniz.

Trump ağırlıklı olarak yuhalanıyor. Seyircilere bakıp gülümsüyor.

Donald Trump: Bu şehirde pek popüler olmadığımın ben de farkındayım ama yapacak bir şey yok. Buraya sohbet etmeye gelmedim millet, PGW'nin geleceği için gerekli ayarlamaları yapmaya geldim. Bu yüzden beni bu görüşmeye devam eden pek sevgili ortağım Jim Cornette'i buraya bekliyorum.

Trump girişe dönüyor elinde mikrofonla. Bir süre bekledikten sonra...


No More Mr. Nice Guy!




Jim Cornette burada! Komite üyeleri olmadan tek başına geliyor. Cornette'in üzerini değiştirdiğini ve simsiyah bir takım elbise giydiğini görüyoruz. Cornette, Trump'ı dikkatle süzerek ringe geliyor ve içeri girip elinde mikrofonla Donald'a bakıyor.

Jim Cornette: Davete icabet etmene sevindim. Açık konuşacağım: Bu gecenin başında söylediklerimi şahsi algılamanı istemiyorum. Benim sana karşı olan görüşlerim, senin siyasetçilik döneminden kalma politikalarından dolayı sana karşı duyduğum olumsuz hislerin bir yansımasıydı. Ben, senin profesyonel güreş konusundaki vizyonunu tanıma konusunda önyargı yaşamıyorum. Kafandaki profili ve güreşe bakış açını bilmeden yola çıktığıma dair bir eleştiriyi kabul edebilirim. Ama şu ana kadar PGW'de yaşadıklarına bakılırsa, seni ırkçı bir çizgiye yakın görüyorum ve senin profilindeki bir adamın güreşle ilgili fikirlerinin ne olacağını da tahmin edebiliyorum.

Trump bu sözler üzerine seyirciye bakıyor. Cornette lehine tezahüratları dinliyor ve gülerek başını sallıyor.

Donald Trump: Tabi ki onun tarafındasınız. Sonuçta Bay Trump, dışarıdan gelen ve sizlerin aksine korkunç derecede zengin olan bir adam. Bay Trump, bu sektörden çok daha büyük endüstrilerde tomarla para kazanan adam. Bay Trump, sizin ekranlarda görmek istemediğiniz her şeyi temsil eden adam. Kafanızdan geçenleri tahmin edebiliyorum, "bu adam nerden ortaya çıktı, ne güzel eğleniyorduk" diyorsunuz. Sizin manevi olarak anlam yüklediğiniz bu global sistemin yarısını satın almam sizi kızdırıyor. Tabi ki onun tarafındasınız, çünkü o da sizin gibi bir kaybeden!

Seyirci yuhalıyor Trump'ı. Cornette ise başını iki yana sallayarak Trump'a bakıyor.

Donald Trump: Kahramanı oynamaya çalışma Jim. Beni kızdıran şeyin ne olduğunu gayet iyi biliyorsun. Bu insanlar, senin güreşe büyük anlam yüklediğini ve benim eğlencelerini ellerinden almaya geldiğimi düşünüyorlar çünkü sen hepsini günlerdir manipüle ediyorsun. Peki size soruyorum PGW evreni: Kaç kez Donald Trump'ın idaresinde olan bir güreş şirketine şans verdiniz? Henüz görmediğiniz bir platformun iyi olamayacağını size düşündüren nedir?

Donald Trump: Hiç bir şey. Daha hisselerin yarısını satın aldığımı duyar duymaz şirketlerime mail'ler attınız, benim adıma boykot kampanyaları düzenlediniz, benim hiç bir şekilde bir şansı hak etmediğime inandınız ve şimdi çok değerli ortağım Cornetto'nun tarafını tutuyorsunuz. Sana şunu söyleyeyim Jim: Ben bir endüstriye girersem, o endüstride başarılı olur ve para kazanırım. Otelcilik, kumar, inşaat.. profesyonel güreş. Hiç fark etmez. Ve PGW'de de yapacağım şey bu: Buradaki hisseler için döktüğüm parayı ona katlamak için geldim.

Cornette bu sözleri dinledikten sonra Trump'a gelen "You Suck" tezahüratlarını dinliyor.

Jim Cornette: Anlamadığın şey şu, tanımadığın bir sektöre yatırım yapıyorsun. Otelcilik, kumar ve inşaatın profesyonel güreşten farkı tamamen iktisadi yatırımlar olmaları. Profesyonel güreş ise bir slot makinesi değildir. İçinde duygu vardır. Şeref vardır. Buraya gelen herkes profesyonel güreşin ruhunu ve saygınlığını göz önünde tutarak arenaya gelirler. Eğer güreş arenasını bir kumarhane, burada profesyonel güreş için ter döken ve mücadele eden güreşçileri de krupiye olarak görüyorsan kaybedeceğin bir poker masasındasın Donald.

Seyirciden büyük destek geliyor bu sözlere. "Jim Cornette" tezahüratları ağırlık kazanırken Trump alaycı gözlerle bakıyor Jim'e.

Donald Trump: Girdiğim her sektörde bu lafları duydum. Bu ülkenin liderliği için adaylığımı koyduğum zaman da bana sen sadece bir holding patronusun, bu işlerden anlamazsın demişlerdi. Hikayenin devamını sana anlatmama gerek yok sanırım. Jim, yaptığın işi şovun başında da söylediğim üzere küçümsemiyorum. Büyük emek harcadın. Büyük mücadele gösterdin. Ama gelinen noktada... senin güreşe bakış açın benimkinden çok farklı. Sen bu platformu "herkesin mücadele ederek başarıya ulaşabileceği" mesajının verileceği bir yer gibi görüyorsun. Ama hayat böyle bir şey değil. PGW arka alanında yıldız ışığına sahip olmayan, bu arenada kaç kemer kazanırsa kazansın basın toplantılarına götüremeyeceğin, Hollywood'a pazarlayamayacağın bir sürü adam var.

Jim Cornette: İşte seninle bu noktada ayrılıyoruz zaten Donald. Sen burayı bir sıçrama tahtası olarak görüyorsun. Bir adamı gördüğünde ilk aklına gelen şey ringde verdiği mücadele ve icra ettiği sanat değil; onu nasıl dış dünyaya pazarlayacağın. Ve biz ikimiz güreşe bu kadar farklı pencerelerden bakarak nasıl bir ortaklık yürütebiliriz bunu anlamıyorum doğrusu.

Trump düşünceli gözlerle ona bakıyor.

Donald Trump: Bir teklifin var öyleyse?

Cornette de düşünüyor uzun uzun. Trump'a bakıyor.

Jim Cornette: Var. Senin sessiz bir partner olman. Kendi kazancımdan sana da bir pay vereceğim. Sen, yarı hisseyle elde edeceğin gelirin üstüne benim payımdan da %10'luk bir kar dilimine sahip olacaksın. Ve bunun karşılığında, işin iç işleyişini bana bırakacaksın. Yani her zaman yaptığın şeyi yapacaksın, Trump Tower'a dönüp bu endüstrinin sana kazandırdığı paraları sayacak ama bu şirketin iç işleyişinde işlerin nasıl yürüdüğüne dair söz sahibi olmayacaksın. Eğer bu teklifi kabul edersen, seninle çalışmaya varım.

Cornette öne çıkıyor ve elini uzatıyor. Jim'in eli havadayken ve seyirci "YES" tezahüratlarına başlarken Trump, Jim'e bakıyor.

Donald Trump: Cevabım hayır.

Bütün arena Trump'ı yuhalarken Jim elini indiriyor ve kravatını gevşeterek Trump'a bakıyor.

Donald Trump: Sende bu şirkete para kazandıracak güreş aklı yok. O yüzden sana idareyi bırakmam da söz konusu değil Cornette. Benim farklı bir teklifim var: O da... şovların birbirinden ayrılması.

Büyük bir uğultu kopuyor. Cornette şaşkın gözlerle bir adım geri atarken Trump gülümsüyor.

Donald Trump: Bu şirketin haftada iki tane şovu var, öyle değil mi? Ve çok da sıkışık bir kadrosu var. O zaman yapılması gereken belli. Yarı yarıya ortaklar olarak, ikimiz de kendi idaremizde bir şov sahibi olacağız. Haftanın bir yayın günü senin, bir yayın günü de benim olacak. Kısacası teklif ettiğim şey şu Cornette: Brand'leri ayıralım ve ben de senin güreş anlayışının beş para etmediğini tüm dünyaya göstereyim.

YES! YES! YES! YES!

Tezahüratlar sürerken Cornette yere bakıyor.

Jim Cornette: Hayır. Profesyonel güreşle uzaktan yakından alakası olmayan bir holding patronuna, binbir emeklerle transfer ettiğim bu roster'ın yarısını peşkeş çekemem. Üzgünüm Donald. Başka bir çözüm aramamız gerekecek.

Seyirci yuhalıyor. Trump ise "son kozumu oynamadım" der gibi bakıyor Jim'e ve gülümsüyor.

Donald Trump: Neden? Rekabetten korkuyor musun? Her şov buraya gelip neyin doğru neyin yanlış olduğunu mu tartışacağız? Profesyonel güreşi bu kadar seviyorsan Jim, rekabete izin ver. Bırak da görelim: Senin muhteşem şirket anlayışınla gelinen nokta ile Donald Trump'ın yöneticiliğiyle gelinen nokta arasında ne kadar fark var? Korkak olma Jim. Rekabetten korkma...

Trump, Cornette'e bakıyor. YES tezahüratları ivme kazanırken Cornette dişlerini sıkıyor.

Jim Cornette: Trump, bu iş bittiğinde profesyonel güreşin, her parası olan adamın beceremediği bir iş olduğunu göreceksin. KABUL EDİYORUM.

Müthiş bir cheer geliyor arenadan! Trump elini uzatıyor, Cornette de elini sıkıyor onun ve ikili burun buruna geliyor. "YES" tezahüratları artarken Cornette ve Trump birbirini süzüyor. Bu gergin anlarla MAYHEM'in sonuna geliyoruz. Gelecek şov, görüşmek üzere!

PGW MAYHEM #2
Prestige Grand Wrestling LLC
™ & © 2023
All Rights Reserved​