RPG Undisputed

Şarkının bir süre ilerlemesiyle beraber ışıklar kesiliyor ve herkes Chris Jericho’nun ceket şovuyla karşılaşıyor! Bunun devamında ışıklar eski haline döndürülüyor, Jericho NOW World Championship’i havaya kaldırıyor! Ağır adımlarla ringe doğru ilerliyor ve ringe varır varmaz içerisine giriyor. Kendisine yaklaşan kameraya sırıttıktan sonra fazla vakit kaybetmeden kendisine uzatılan mikrofonu alıyor ve konuşmaya başlıyor.



Chris Jericho: Geride kalanların sadece gülünç olduğunu söylemek istiyorum. Bunun arkasında nasıl bir motivasyon yatıyor bilmiyorum. Ama, bir saniye… Sahiden, bunun ne önemi var? Amacı ortaya çıkarmak bir sona ışık tutacak mı, hayır. Geçmişin üstünden bu kadar üstünkörü bir şekilde atlanamaz. Her neyse, zaten benim de odaklandığım, ilgimi yönelttiğim nokta kesinlikle bu değil. Benim sorunum onun ta kendisiyle. Benim savaşım onun şahsıyla. Layığının haricinde seni zirvede asılı tutan ve adeta yük olduğun o kemere rağmen bu kadar aşağıya düşmeyi nasıl başardı? Bu Prestige Grand Wrestling’i temsil eden ve gerçek bir şampiyon olduğunu iddia eden birisine yakışacak bir nokta mı? Ya Alberto’ya söyledikleri… Onun etik dışı hareketlerine laf eden Christopher, birkaç ayda üzerinde durduğu malûm kavramları nasıl da bir kenara fırlattı? Okları bu sefer nasıl yönlerinden saptıracaksın bilmiyorum ama senin ne denli bir iki yüzlü olduğunu biliyorum! Bunu ona da yapacaktın! Kariyerinin en önemli kararını vermek üzere olan Velveteen’in yolunu saptırmaya çalışmak da ne oluyor? Üzgünüm ama daha fazla manipülasyona izin veremem! Gözetim altındasın Christopher! Üçüncü yol burada!

Bir süre güldükten sonra konuşmasına kaldığı yerden devam ediyor.



Chris Jericho: Pekala, bu kadar da değil. Dahası da var... Ah, Christopher Daniels… İtiraf etmeliyim ki uzun zamandır senin gibisiyle karşılaşmamıştım. Yaptığın sağlam bir cesaretin ürünüydü, seni tebrik etmem gerekiyor. Ama atladığın bir şey var, o da benim Chris Jericho olduğum. Hiçbir şey olmamış gibi devam edebileceğini mi sanıyorsun? Eskisi gibi olmayacak. NOW World Championship’e bastın, ona saygısızlık yaptın. Kemerime bir mesaj vermek istediğini gayet iyi bir biçimde biliyorum. En azından bunu yaparak sürece zarar vereceğine inandırmışsın kendini. Senin adına üzülüyorum çünkü bu mesaj bana veya New Order Wrestling’e değildi, bu mesaj senin ne kadar ciddi bir derecede zayıflıkta olduğuna işaretti. Şunu hatırlatmakta fayda görüyorum ki, gerçek şampiyonlar eylemleriyle hareket eder, saygısızlıklarıyla değil. Kemerime basarak mı yeneceksin beni? (kemerini gösteriyor) Bunun üstüne basarak mı galip olacaksın? Nasıl bir ruh halinin içerisinde olduğunu biliyorum, korkuyorsun. Kaybolmuş gibi görünüyorsun, bunu rahatlıkla anlayabiliyorum, çekinmeni de. Chris Jericho’nun elinin bu denli güçlü olabileceğine ihtimal vermiyordun, nitekim kendisi de mutlak kaybeden olarak karşına konulmuştu. Senin aracılığınla kendisini kanıtlaması istenen ‘misafir’i alt edememekten korkuyorsun. New Order Wrestling’in yükselişine engel olamamaktan korkuyorsun. Seni yönetenler bu maça farklı bir gözle bakıyorlar. Bunun baskısıyla başa çıkamadın. Bu senin için sıradan bir maç değil. Karşındaki adam, yollarının kesiştiği rastgele bir adam değil. O gerçek bir şampiyon. Bütün bu silsilenin derin bir altyapısı ve anlamı var. Zayıf kaldın. Algılarında zayıf kaldın. Kendini bu evrenden sıyırarak, üçüncü şahıs olarak yaklaştın. Sen de bir öznesin Christopher. Bunun yarattığı baskıya yenik düştün. Sakinleş adamım, biraz otur ve sakinleş. Komplekslerinden sıyrıl ve kaçınılmaz gelecek karşısında çırpınmak yerine eğlenmene bak! Kim bilir, belki bu da bir kaderdir! (sırıtıyor, sonrasında devam ediyor) Bu kemerin adından bile rahatsız oluyorsun. Bu ‘kampanya’nın bu kadar ile gitmesini beklemiyordun. Bu işin önünü kesmek için elinden geleni yaptın. (geriliyor) Şu anda ne olduğunu görüyor musun, yenildin! Sen bütün avantajları elinde bulunduruyor olmana rağmen, kalabalıklar içerisindeki yalnızlığı temsil ediyorsun! Kim seninle birlikte, kim seni destekliyor? Hiç kimse! NOW World Championship’e basarak mı destek toplayacağına inandın seni aptal? Hiç kimse senden yana değil! Ben, ben ise bütün New Order Wrestling’i temsil ediyorum! Herkes benimle birlikte! Herkes benden yana! Ben New Order Wrestling'in kendisiyim! Gerçek bir şampiyonum ben!

Jericho omzundaki kemeri tek eline alıyor ve konuşmaya başlıyor.

Chris Jericho: Ben haklı olmanın sakinliğini yaşıyorum. Haklı olmanın ortaya çıkardığı durgunluğun, asilliğin içerisindeyim. Ama o baskı altında ve kontrolden çıkmış bir halde. Bütün avantaj benim elimde. Bunun hesabını ona soracağım, ondan intikamını alacağım! (kemerine bakarak konuşuyor) Biliyorum, bunları yaşamayı hak etmiyordun. Sen emeğin, eforun, duyguların ve başarının ifadesisin, sembolüsün. Bu saygısızlık sadece ikimize değil, bu kemeri almak uğruna mücadele eden diğer insanlara yönelik de bir saldırıydı. Merak etme, hiçbir yere gitmiyorsun. İstediklerini alamayacaklar, seni tarihe karıştıramayacaklar. Burada, benimle birlikte olmayı sürdüreceksin. Sana söz veriyorum! New Order Wrestling’e dair olan her şeyi yok etmeye çalışanların heveslerini kursaklarında bırakacağız! Büyük planlar tersine dönecek! Herkes gerçek bir şampiyon olduğumu görecek! Christopher, sana bugün çıkış yolu yok! Kibrin ve zayıflıklarınla baş başa bırakacağım seni!

Kemerini eski yerine koyup, bir süre duraklamasının sonra devam ediyor.



Chris Jericho: Onu biraz anlamam mı gerekiyor? Ne yani, senin psikolojine kapılmamı ve sana aynı şekilde yaklaşmamı mı istersin? Seni anlamaya çalışacağım. (sesini incelterek konuşuyor, taklit ediyor) Ruhlar… Ruhlarım… Ruhlar sana çok kızgınlar. Ruhlarım, takip edenlerim ve gökyüzü sana çok kızgın Jericho. Onların kızgın olması beni çıldırtıyor, bunun üstesinden nasıl gelebileceğimi çok iyi bir şekilde biliyorum; sebepler ortadan kaldırılmalı. Sebepler, sinir bozucu sebepler… Onları ortadan kaldırmam, yok etmem gerekiyor. Bunun için önümde uzun bir köprü var adamım. Bu köprünün karşı tarafında, bu sebepleri kaldırmam için bana bir şans tanınacak. Savaş boyalarımı süreceğim ve köprünün sonunda seni bekliyor… (bir anlığına gülümsedikten sonra çıldırıyor) Sikeyim! ‘Fuck that shit’! Bu kadar sinir bozucu olmayı nasıl başarıyorsun, ‘YOU STUPID IDIOT’!? Bu sinir bozucu tavırl…​

''Bu sinir bozucu tavırlar böyle.. Bu sinir bozucu tavırlar şöyle..''

Girişten bir ses yükseliyor, Chris Jericho'nun sesini bariz bir şekilde bastıran. Seyirciler bu sesin kime ait olduğunu biliyormuşçasına oldukça reaksiyon vermeye başlıyorlar. Şaşırmıyorlar da, ringin girişinde gözüken isim..



Christopher Daniels, The Fallen Angel. Prestige Grand Wrestling'in World Heavyweight Şampiyonu. Giriş şarkısını bu sefer kullanmayan Christopher Daniels elinde bir mikrofon ile girişte gözüküyor, ve ringe doğru yürümeden olduğu yerden bir süre Chris Jericho'nun yüzüne bakıyor. Jericho'da bu bakışlara karşılık veriyor. Christopher Daniels donuk bir surat ifadesiyle mikrofona doğru konuşmayı sürdürüyor...

Christopher Daniels: Siz insanlar varsayım yapmadan bir gün bile geçiremez misiniz? Sorularınız olduğu zaman buna bir yanıt aramaktansa, neden kendiniz her şeyi cevaplandırmaya çalışıyorsunuz? Aslında ne lafını bölmeyi, ne de No Way Out'a kadar karşına çıkmayı düşünmüyordum ama şu ucuz tiyatral gösterin kulağımı tırmaladı. Her zaman yapmadığım gibi gelip bir iyilik yapmaya karar verdim, senin sormaya cesaret edemediğin şeyleri yanıtlamaya. Bu kadar sinir bozucu olmayı nasıl başardığım konusu kafanı kurcalamış, aslında yanıt çok basit; olmuyorum. Ben sadece sizin Dünyanıza var oldum, o günden beri her türlü sınırı bozdum ama hiçbirinizin siniri benim uğruna ter dökeceğim kadar kıymetli değil. Siniri bozulan sensin, ama bu konuda sana hak vermekten kendimi alıkoyamıyorum. İsminde Chris geçen bir World Heavyweight şampiyonu diye şu gezegendeki sekiz milyara sorsan bir kişi bile senin adını vermeyecek. Elinde olmayan seçeneklerden ötürü benim ardımdan gelmeye mahkumsun, çıkabileceğin belki de en yüksek yerdesin ancak bu durum dahi seni bir hikayenin yan karakteri olmaktan kurtaramıyor. Durum buyken, elbette sinirin bozulacaktı. Bozulduğu zaman elbette benim taklidimi yapmaya çalışacaktın, beni küçümseyecektin, bir cümlende beni övüp sonra boyundan uzun cümlelerle yermeye çalışacaktın, bu aşağılık kompleksinin içine girdiğinde tabii ki bana saldıracak yer arıyacaktın. Ancak sen neden benim bu konumda olduğumu anlayamamışsın Jericho..

Christopher Daniels bu noktada biraz duraksıyor, kafasını negatif anlamda hafifçe sallıyor sözüne devam ediyor...

Christopher Daniels: O basit insan formundayken yarım aklınla yapabildiğin tek şey bomboş çıkarımlar. Bir kez bile neden diye sorgulayamayacak kadar acınası. O kadar acınası ki anlattığım destanların arasından sadece on kelime görmüşsün. Onları da bir astigmat kadar. Üstelik senin kadar saçmalayan da az, benim seviyemde zaten olamazsın da kendi seviyen için bile yetersizsin. Ondan PGW'den gittiğinde kariyerin yükselişe geçti zaten. Söylesene bana, benim hangi kelimem seni birilerinin etik dışı kurallarına takıldığımı düşünmeye itti? Çocuk, ben etik masallarının yazarının yanından geliyorum. Sence sizin aranızdaki toplum tarafından soslandırılmış ahlaki (kinayeli biçimde) bariyerlerle ne işim olur? Şu taşıdığın paçavraya basmama da saygısızlık dedin ama senin omzundayken daha yüksekte durduğunu sandığın o kemer emin ol benim ayaklarımın altında daha değerli. Nankörlük etme ve şükret, ebediyetten getirdiğim izlerim artık o unvanı taşıdığın her saniye seninle birlikte Jericho. Ruhani izler.. Kendimi evrenden soyutladığımı sanman oldukça trajik. Bahsettiğin evren yaratılırken ben Dünya'nın her köşesine tuğla taşıyordum. O zamanlar saygı kavramına inancım daha vardı, hayatımda benden daha üstte olduğunu kabul ettiğim tek bir varlık olmuştu ve onun himayesindeydim. Kendi yarattığı ebediyete katlanamadığında siz maymunileri peydahladı ve başıma saldı. İşte o gün, o zamana kadar taşıdığım tüm tuğlaları ona fırlattım. Senin soyuna boyun eğmediğim için, görünen o ki hiçbir şey değişmemiş. Hala size boyun eğmiyorum ve kafanıza tuğlaları fırlatıyorum. Şimdi bu saygısızlık mı, belki ona. Sizeyse asla. Ortada bir saygısızlık varsa şu on ayda sen ve senin gibi karşıma çıkmaya çalışmış herkesin beni aşağılamaya çalışmaları olabilir. O da benim inisiyatifim ki ben buna saygısızlık da demem. İnsanoğlu kendinden iyisini gördüğü anda ya saygı duyar, ya kaygı. Siz saygısızlık etmiyorsunuz, sadece saygı göstermeyi bilmiyorsunuz. Bugüne kadar bana saygı duymuş kimse benden kalıcı hasar almadı, hatta kaygı duymadan sadece kendi limitini test etmek için meydan okuyan biri bile var sizin aranızda ve bana mücadelesini gösterirken herhangi bir şey kaybetmemiş tek kişi de o. Öte yandan, saygı duymayanlara ne mi oldu? Önce kimliklerini sonra kendilerini kaybedip başka isimlerin altına sığındılar, bazısı ömrü boyunca derisinde taşıyacağı yara izleri edindi. Hatta saygı duymayanların en büyüğü de beni sizinle sınıyor, bir şeye yaramadığını bile bile bunu yapmaya devam ediyor. Etsin, ben de edeceğim. Senin gibilerin sonu nasıl olduysa, sen de aynı durumda kalacaksın. İsmini şampiyonların arasına değil, benim tarihimin içinde kaybolanların arasına koyacaklar. İstediğin yeri temsil et, istediğin kişi ol, bu durum stabil Jericho..

Christopher Daniels beline sardığı unvanını çıkarıp omzuna asıyor, ve konuşmaya bu şekilde devam ediyor...

Christopher Daniels: Haklı olmanın bir asilik getirdiğini düşünmen bile bürünmeye çalıştığın o yapmacık karakteri dışarı parlatıyor, cidden öyle olsaydın bunu ne söylerdin ne de dışarıdan fark ederdin. Sen insanların seni görmelerini istediği şekli zırvalayıp duruyorsun, nitekim bu manipülasyon işe yarıyor ve sen zaman zaman bu tepkiyi alıyorsun. Benzerini bana da gösteriyorlar. Ancak aramızdaki fark ne biliyor musun? Sana görünmek istediğin şeyi yansıtırlarken bana direkt olduğumu gösteriyorlar. O yüzden seni sınamak için karşına beni koydular, o yüzden kendini ispatlamak için bana ihtiyaç duyuyorsun. Yaşanmayacak ama.. Bana karşı galip gelip kendini bu şirkette yükseltsen bile ileride geçmişe baktığında hep beni bulacaksın orada Jericho. Senin bahsettiğim aşağılık kompleksin buradan geliyor, adını var etmek için adıma muhtaçsın. Kazanmış olsaydın Christopher Daniels'a karşı zafer alarak yükselmeye başlamış kişi olacaktın, kaybedeceksin ve ardından Christopher Daniels'a mağlup olmuş kişilerden biri diyecekler. Yani kim olursan ol, nereye gidersen git, ne söylersen söyle, benimle karşılaşmak senin kariyerinin manevi sonuydu Jericho. Bundan kaçışın yok. (No Way Out) Orada görüşürüz.

Christopher Daniels bunu söyledikten sonra umarsızca arkasını dönüyor ve tekrar ringe bakmadan arka alana doğru ilerlerken gözden kayboluyor. Chris Jericho onun gözden kayboluşunu izlerken kameralarımız kapanıyor ve bu segment bu şekilde noktalanıyor. ​