Wells Fargo Center'a giden otobüs kalkmadan önce...
Görevli : Bay Sean Strickland yeriniz burası efendim.
Sean Strickland koltuğu ve etrafını biraz süzüyor ve görevlinin gösterdiği yerin yanında siyahi bir çalışanın oturduğunu görüyoruz. Sean'ın surat ekşiyor hemen. Yanındaki görevliye küçümser bir bakış atıyor.
Sean Strickland : Ciddi misin sen?
Görevli : Neden efendim? Bay Morgan bizzat kendisi bu planı ayarl-
Sean Strickland : O sırık, kare kafalı *rospu evladının ne s*kimi ayarladığı umrumda değil. Ben buranın yıldızıyım ve nerede oturacağıma ben karar veririm.
Görevli : Maalesef ayarlı planın dışına çıkamıy-
Sean Strickland lafı bitmeden adamın boğazına sarılıyor...
Sean Strickland : Bana bak seni *mına koyduğumun kölesi. Bu zamana kadar hep alt sınıf çalışan insanların yanında oldum ve her açıklamamda her Amerikan vatandaşının bu toplum için ne kadar değerli olduğundan bahsettim. Ama sen şu an sınırını çok zorluyorsun. Ben yolculuk boyunca o pis kokuyu çekmek istemiyorum. Ya beni ufak bir değişiklikle istediğim yere alırsın, ya da seni benle ölüm meleğini aynı anda görene kadar boğarım.
O sırada güvenlikler olaya dahil oluyor ve Sean'ı zar zor da olsa ayırmayı başarıyorlar. Strickland "çekin elinizi üstümden *mınıza koyarım" diye hışımla bağırıyor ve uzağa götürülüyor.
Sean Strickland : İlla kendi işimizi kendimiz göreceğiz *mına koyayım.
Sean ilk önce soyunma odasına giriyor ve bıraktığı ceketiyle yanında asılı duran pompalı tüfeğini sırtlıyor.
Sean Strickland : Safety first...
Strickland otoparka doğru ilerliyor ve orada bıraktığı motorsikletine atlayıp Wells Fargo'ya yolculuğuna başlıyor...
***
benzinlik
Sean içeriye giriyor ve görevliden depoyu fullemesini istiyor. Görevli Sean'ı biraz süzüyor çünkü onu tanıyor gibi.
Pompacı : Sen şu McGregor'un hakkından gelen adam değil misin? Gördüğüm en havalı şeylerden biriydi adamım. Beni şaşırttın doğrusu.
Sean Strickland : Teşekkürler dostum. İşimiz bu.
Pompacı : Sırada ne var?
Sean Strickland : Sürprizlere açık ol. Dahası gelecek.
Sean kasada görevliye "Oyun kime?" diye soruyor...
Pompacı : Trump adamım. Amerika tekrar harika olacak.
Sean pompacıya iyi bir harçlık bıraktıktan sonra "İyi bir vatandaşsın dostum. Hayatta başarılar." diyor ve motoruna atlayıp yoluna devam ediyor.
***
wells fargo center
Sean motorunu park ettikten sonra arenaya doğru ilerliyor. Arka alanda gezerken loş bir ışıkta sayıklayan birini görüyor. Adamın arkası dönük ve sallanarak bir şeyler söylüyor. Sean biraz garipser gibi baktıktan sonra yoluna devam ediyor ve kameralar o adama dönmeye başlıyor.
"Yanlıştı, yanlıştı, yanlıştı."
Goldust : Bu kadar fazla eğilim göstermemeliydim. Bu sevgi değil bu sadistlik, bu vahşet, bu... acımasızlık.
ya da
belki de
doğrusu budur.
Yüksek dozda bir şiddet de tutkunun bir parçası değil midir? İnsan bedeni en sanatsal parçalardan biri ve onu kendin şekillendirebilmek muhteşem bir tasarım örneği. Kaslı... siyah... ve sımsıkı bir beden. Onu bu kadar yumuşattığımı ve en saf haline getirdiğimi hatırlıyorum da...
BU MUHTEŞEMMMMMDİ.
Ayrıca Bay Gacy'i soktuğu durum affedilemez. Yüzünde mutluluğu bulduğum o adamın çaresiz bakışları aklıma geldikçe tüylerimi ürpertiyor. Ben saflığıma yenik düşüp ona kaybettim fakat o tehlikenin farkında. Hikayesini bitirirken ona destek olmak istiyorum. Rüya sonlanmalı ve bu sefer kabus biz olmalıyız.
Peki ilerleyen saatler?
Wrestlemania
en büyük etkinlik
spot ışıkları
her taraf altınla kaplı
bu çok cezbedici
belki de
benim de kazanmam gereken bir savaş vardır?
Görevli : Bay Sean Strickland yeriniz burası efendim.
Sean Strickland koltuğu ve etrafını biraz süzüyor ve görevlinin gösterdiği yerin yanında siyahi bir çalışanın oturduğunu görüyoruz. Sean'ın surat ekşiyor hemen. Yanındaki görevliye küçümser bir bakış atıyor.
Sean Strickland : Ciddi misin sen?
Görevli : Neden efendim? Bay Morgan bizzat kendisi bu planı ayarl-
Sean Strickland : O sırık, kare kafalı *rospu evladının ne s*kimi ayarladığı umrumda değil. Ben buranın yıldızıyım ve nerede oturacağıma ben karar veririm.
Görevli : Maalesef ayarlı planın dışına çıkamıy-
Sean Strickland lafı bitmeden adamın boğazına sarılıyor...
Sean Strickland : Bana bak seni *mına koyduğumun kölesi. Bu zamana kadar hep alt sınıf çalışan insanların yanında oldum ve her açıklamamda her Amerikan vatandaşının bu toplum için ne kadar değerli olduğundan bahsettim. Ama sen şu an sınırını çok zorluyorsun. Ben yolculuk boyunca o pis kokuyu çekmek istemiyorum. Ya beni ufak bir değişiklikle istediğim yere alırsın, ya da seni benle ölüm meleğini aynı anda görene kadar boğarım.
O sırada güvenlikler olaya dahil oluyor ve Sean'ı zar zor da olsa ayırmayı başarıyorlar. Strickland "çekin elinizi üstümden *mınıza koyarım" diye hışımla bağırıyor ve uzağa götürülüyor.
Sean Strickland : İlla kendi işimizi kendimiz göreceğiz *mına koyayım.
Sean ilk önce soyunma odasına giriyor ve bıraktığı ceketiyle yanında asılı duran pompalı tüfeğini sırtlıyor.
Sean Strickland : Safety first...
Strickland otoparka doğru ilerliyor ve orada bıraktığı motorsikletine atlayıp Wells Fargo'ya yolculuğuna başlıyor...
***
benzinlik
Sean içeriye giriyor ve görevliden depoyu fullemesini istiyor. Görevli Sean'ı biraz süzüyor çünkü onu tanıyor gibi.
Pompacı : Sen şu McGregor'un hakkından gelen adam değil misin? Gördüğüm en havalı şeylerden biriydi adamım. Beni şaşırttın doğrusu.
Sean Strickland : Teşekkürler dostum. İşimiz bu.
Pompacı : Sırada ne var?
Sean Strickland : Sürprizlere açık ol. Dahası gelecek.
Sean kasada görevliye "Oyun kime?" diye soruyor...
Pompacı : Trump adamım. Amerika tekrar harika olacak.
Sean pompacıya iyi bir harçlık bıraktıktan sonra "İyi bir vatandaşsın dostum. Hayatta başarılar." diyor ve motoruna atlayıp yoluna devam ediyor.
***
wells fargo center
Sean motorunu park ettikten sonra arenaya doğru ilerliyor. Arka alanda gezerken loş bir ışıkta sayıklayan birini görüyor. Adamın arkası dönük ve sallanarak bir şeyler söylüyor. Sean biraz garipser gibi baktıktan sonra yoluna devam ediyor ve kameralar o adama dönmeye başlıyor.
"Yanlıştı, yanlıştı, yanlıştı."
Goldust : Bu kadar fazla eğilim göstermemeliydim. Bu sevgi değil bu sadistlik, bu vahşet, bu... acımasızlık.
ya da
belki de
doğrusu budur.
Yüksek dozda bir şiddet de tutkunun bir parçası değil midir? İnsan bedeni en sanatsal parçalardan biri ve onu kendin şekillendirebilmek muhteşem bir tasarım örneği. Kaslı... siyah... ve sımsıkı bir beden. Onu bu kadar yumuşattığımı ve en saf haline getirdiğimi hatırlıyorum da...
BU MUHTEŞEMMMMMDİ.
Ayrıca Bay Gacy'i soktuğu durum affedilemez. Yüzünde mutluluğu bulduğum o adamın çaresiz bakışları aklıma geldikçe tüylerimi ürpertiyor. Ben saflığıma yenik düşüp ona kaybettim fakat o tehlikenin farkında. Hikayesini bitirirken ona destek olmak istiyorum. Rüya sonlanmalı ve bu sefer kabus biz olmalıyız.
Peki ilerleyen saatler?
Wrestlemania
en büyük etkinlik
spot ışıkları
her taraf altınla kaplı
bu çok cezbedici
belki de
benim de kazanmam gereken bir savaş vardır?
