RPG Tercih

Kameralarımız arka alanda açılıyor, Payback #29'un yayınlandığı esnalarda Johnny Mayhem ve Christopher Daniels arasında yaşananların devamı niteliğindeki bir görüntüyü seyrediyoruz. Johnny Mayhem'in gidişinin ardından Christopher Daniels'ın düşünceli tavrı sürerken o da arka alanda yürümeye başlıyor. Kamera onu takip ederken Daniels'ın bir noktadan sonra kendi kendine konuştuğunu duyuyoruz, kameraysa onun söylediklerini net bir şekilde kaydedebiliyor:

Christopher Daniels: Tercih etmediklerinin tercihi. Şu duruma bak, ne kadar acınası... Kainatın en tepesinden, bir yeryüzü kabuğuna sürülmüşken o kabuğu elime oyuncak yapmıştım. Hala da öyle. Ancak benim oyuncaklarım, kendi oyunlarına beni dahil etmek ister oldu. Bu kukla canavarları ben yaratmadım, ancak ehlileştirdim. Fakat sadece tehlike olmadıkları için bir tehlikeye dönüştüler. Anlamlandıramıyorum. Elime geçen her fırsatta tarafsızlığımı ve bağımsızlığımı bir yanaklarına tokat gibi çarparken, hala diğer yanaklarını sadece ona da çarpayım diye uzatıyor olmalarını. Üstelik bir darbede oraya vursam, ses çıkarmadan diğer yanaklarını yeniden uzatacaklar gibi. Benim niyetim hiçbir zaman aralarından birini seçip de ona saldırmak olmadı, benim amacım vardı ve onun uğrunda yoluma çıkanları ne olursa olsun o yolun ortasından kaldırdım. Kaldırdıklarım, yolun ortasına yeniden inmeye çalıştı ancak hiçbiri başarılı olamadı. Şimdiyse bana gittiğim yolları geri dön diyorlar. Yoksa ortada bir yol kalmayacakmış. Şu lanet insan formuma sıkıştığımdan beri beklentilerim hep en bencil olana yönelikti, dolayısıyla söyledikleri normal geliyor ama bunun beni bu kadar etkileyeceğini düşünmeleri aptalca. Öte yandan.. Kaos zaten benim varlığıma eküriyken yeni bir tanesinin gelme ihtimali hangi sonuçları doğurur kestirmek zor. Şu yaratıklarda kestiremiyor olsa ki hepsini ilk defa bu kadar tek bir konunun etrafında kanalize görüyorum. Payback vs. Mayhem dönemindeki halleri sadece gururdan ibaretti, geçiciydi. Kendilerini değerli hissetme çabasında uğraştıkları dünyevi mücadeleler bütünüydü. Hala dünyevi mücadele ama.. Şimdi hepsi hayatlarını bunun etrafında şekillendirir oldu. Kariyerlerini, geleceklerini yok etmeye göze alacak kadar. Aralarına beni de bekliyorlar. Benim burada bir hayatım olmadığını bilmelerine rağmen, zaten onlara etkileyici gelen bendeki bu ilahi güçten ibaret. Bu savaşta bir yer almaya karar versem bunun tek nedeni kendi geleceğimi keskinleştirmek olacak, onlar bunu anlayamaz bile. Ama gelecek bu kadar bulanık mı? Kafamda dönüp dolaşan her şey buna çıkıyor. Bile isteye tokat yemek neden bu kadar ilgilerini çekiyor? Şu kadroya bak; Mayhem, Rhodes, Lee, Venis-

Bu esnada arka alandaki herkesin sesi yükseliyor, Daniels olanı anlamak için o tarafa yöneldiğinde televizyon ekranından Alberto Del Rio'nun ringe girişini görüyor. Kendi kendine gülümsüyor ve arkasını dönüp ilerlemeye devam ediyor.

Christopher Daniels: Bu mücadeleye girersem kazananı belirleyeceğim çok açık, kapalı olansa benim bu mücadeleye girmemin beni etkileyip etkilemeyeceği. Bana bir getirisi olmayacaksa onlara karşı bir şeyler elde etmek benim için hiçlikten farksız. Eğer konu tercihi olsa, hangisini tercih edeceğim bariz ama bunu yapmamın bir gereklilik olması bana çok anlamsız geliyor. Zaten oradakilerin zorunluluk dediği her şey benim için bir tercih, en üst kattan gönderildiğim ana kadar hepsi benim opsiyonlarımın sonucuydu. Ama bu opsiyonlar kendi yolum içindi, bilmiyorum. Öğrenmeye gerek duymuyorum ama gerekliymiş gibi hissediyorum, bu da anlamsız olan diğer durum.

Bu esnada Christopher Daniels durup onu görüntüleyen kameraya bakıyor, sonraysa omzundaki World Heavyweight kemerine. Kendi kendine sürdürdüğü düşünceli tavırları devamlılığını korurken konuşması ise burada bitiyor. Christopher Daniels o bölümden yavaşça uzaklaşırken kamera onu arkasından çekmeye devam ediyor, ancak bir süre sonra kapanıyor...​