- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 143
- Mesajlar
- 6,659
- Beğeni sayısı
- 1,512
- PG Nakit
- 1,115
- RPG Karakteri
- "starboy" Wes Lee
- Favori Güreşçi
- CM Punk
One Night Stand sonrasında kameralar kapandıktan sonra Wes Lee, Mr. O'Neil ile oradan ayrılamamıştır. Boş bakışlarla Angel Garza'nın mezarını izlemektedir. Bir süre baktıktan sonra mezarın yanındaki taşa oturur ve bir yandan toprakla oynarken bir yandan konuşmaya başlar.
"Kalbim bir gram cız etmiyor, biliyor musun? Beni duyuyor musun? Bir gram. Bu dünyanın senin gibi bir orospu çocuğundan kurtulduğuna neden üzüleyim ki? Bunda bir payım olduğu için kendimle gurur duymalıyım. Benim hakkımda ne biliyorsun ki? Hiçbir şey. Benim yaşadıklarım hakkında ne senin ne de bir başkasının hiçbir fikri yok ve sen beni çözmüş edasıyla benim gururumu incittiğini zannediyorsun. Bunları senden intikam almak için yaptığımı sanıyorsun. Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. Duyuyor musun beni? Ben sandığından da rezalet durumdayım. 1994, Ohio'dan beri 29 yıllık hayatımda yüzümün güldüğü tek anı hatırlamakta güçlük çekiyorum. Starboy. Kendini kandıran bir şaklaban. Senin hayat hikayen çok acıklıydı değil mi? Kuzenlerin, deden, etrafındaki insanlar. Senin kadar şanslı değildim Garza, benim yanımda kimse yoktu. Hiçbir zaman olmadı. Sen, senden başka kimseyi düşünmeyen bir piçtin. Humberto her zaman senin yanındaydı, senin için çabalıyordu. Deden size inanılmaz bir miras bıraktı, tüm kuzenlerin Angel imparatorluğu için senin yanında durdu. Sen hepsini mahvettin, sen hiçbirinin değerini bilmedin ve hak ettiğini yaşıyorsun. Ölüyorsun. Sen yalnızlığı kendin tercih ettin, etrafındaki insanları teker teker tükettin ve tüketebileceğin yerleri kalmadığında postayı koydun. Senin her zaman yanında birileri vardı, ese."
"Ben ise yalnızlığa mahkumum. Bir tercih söz konusu değil. Seninle benim aramdaki en büyük fark da bu. Ben yanımda birilerinin olmasını istedim ve onlar için çaba gösterdim. Aster için, babam için, Cedric için. Hepsi beni terk etti ve yolda tek başıma bıraktı. Ben senin aksine hiçbirini işim bittiğinde yolun kenarına itmedim, ben onları mutluluğumun hayatımın bir parçası yapmak istedim. Kabul edilmedi. Onlar beni hayatında istemedi ve burada senin mezarının başındayım. Konuşabileceğim sadece sen varsın. Sen yaşadığın her şeyi hak ettin. Ve her şeye, tüm yaptıklarına rağmen benim yaşadıklarımın çeyreğini yaşamadın ve dünyanın tüm yükü sırtındaymış gibi davranıyorsun. Ben ise hiçbir şey yapmadım, belki de benim hatam da buydu."
Wes Lee gökyüzüne bakar, yıldızları seyreder. Bu sırada Christopher Daniels'ın yıldız çizdiği eliyle oynar.
"Ve senle benim aramdaki fark Angel. Sen söylediğinin aksine hiçbir şeyi kendin yapmadın, hiçbir şeyi ailen için yapmadın. Ben senin kandırabileceğin insanlardan değilim. Sen insanları kullandın, ailenin adını kullandın ve kendini olduğundan büyük gördün. Sen hiçbir zaman düşündüğün insan olamadın Angel. Ben ise buraya kendi tırnaklarıma kazıyarak geldim, senin sandığının aksine. Yanımda olmasını istediğim herkesin bana döndüğü sırtlara rağmen ben kendi içimde bulduğum güçle tam olarak bu noktadayım."
Wes Lee göz ucuyla kana bulanmış çantasına bakar.
"Tanrı benim bu kanla aşağılık bir insanı tarihten sildiğimi biliyor. Bu dünyada lanetli tek bir şey varsa o da sendin. Artık belki dünya daha iyi bir yer olur, savaşın olmadığı ve mutluluğun hüküm sürdüğü."
Tam bu cümleyi kurduktan sonra Angel Garza'nın Mr. O'Neil hakkında anlattıkları Wes Lee'nin kafasında dönmeye başlar. Wes Lee bir süre donakaldıktan sonra kafasındaki şeyleri silmek istercesine kafasını birkaç kez yana doğru sallar. Ardından mezara döner.
"Sen... Garza'lardan Angel... sen en kötüsüydün."
Arka fonda müzik çalmaya başladıktan sonra Wes Lee ağır bir şekilde oturduğu taştan kalkar, çantasını toprağa sürter ve mezara son bir bakış attıktan sonra bir sarhoş edasıyla dengesiz adımlarla oradan ayrılır.
Son düzenleme: