- Katılım
- 3 Tem 2023
- Konular
- 93
- Mesajlar
- 6,537
- Beğeni sayısı
- 1,627
- PG Nakit
- 1,130
- RPG Karakteri
- Alberto El Patron
- Favori Güreşçi
- Mini Cane
Kameralarımız açıldığında, ringin her köşesinde birer Meksika bayrağı ve ringin ortasında duran şampanyalarla dolu bir masa görüyoruz.
FUERZA! Dünya Ağırsiklet Şampiyonu Alberto El Patron girişte gözüküyor, kendisi son derece şık bir beyaz takım elbiseyle ringin yolunu tutuyor. Ringe girdiğinde masada duran şampanyalardan birini patlatıyor ve kendisine bir kadeh doldurduyor. Ardından bir yudum alıyor ve derin bir iç çeker konuşmasına başlıyor.
Alberto El Patron: Latinleri, Meksikalıları bilirsiniz. Çok iyi kutlamalar, partiler, eğlenceler yaparlar. Fakat bunun için bir sebep aramazlar, bunu yaparlar çünkü… hoşlarına gider. Bazılarımız için hayat bu kadar basit. Fakat ben… Benim için değil. Ben sadece gerektiği zaman eğlenirim. Gerektiği zaman parti yaparım, gerektiği zaman kutlama yaparım. Ve eğer gerekliyse… o partinin ne kadar iyi olabileceğini sizler düşünün. Damas y caballeros! Bugün, Alberto El Patron’un PGW bünyesinde iki kere Dünya Ağırsiklet Şampiyonu olan tek kişi olmasını kutluyoruz! Bienvenido! (Kollarını iki yana açıyor, gelen karışık tepkilerden iyice keyiflenmiş biçimde devam ediyor.) Biliyorum, biliyorum… Bunu önceden söyledim. Çok önceden söyledim. Kaderimin büyük bir adam olmak için yazıldığını, rekorları kırmak için yazıldığını, şampiyon olmak için, en büyük olmak için yazıldığını söyledim. Ve o günden beri yaptığım tek şey bunlar. O günden beri bu siktiğimin ringine çıkıyorum ve karşıma çıkan herkesi buna pişman edip geldiği yere gönderiyorum. Şu an kaçınız Doctor’un nerede olduğunu biliyor? Muhtemelen sadece bir. Ve o bir de her zamanki gibi El Patron. Her şeyi bilen, her şeyi duyan. Doctor şu an Compton’da, yanındaki birkaç kara oğlanla piyasaya geri dönmeye çalışıyor. Belki günün birinde döner, kim bilir? Fakat bildiğim tek bir şey var ese o da döndüğünde karşında beni görmek istemeyeceğim. Fakat Doctor… Sana teşekkür ederim, beni buna zorladığın için… Beni Patron olmaya zorladığın için teşekkür ederim. Bu senin için amigo!
Alberto El Patron tüm kadehi tek dikişte bitiriyor, hemen ardından yeni bir tane daha dolduruyor kendisine. Ve konuşmasına devam ediyor.
Alberto El Patron: Angel… Benim küçük meleğim. İçlerinde en çok sevdiğimin sen olduğunu biliyorsun. Hatta bana en çok benzeyenin de… Hatta bu işlerden elimi eteğimi çektiğimde yeni Patron muhtemelen sen olacaktın. Ne tarihin en kötü şampiyonu ne de kuzenin. Sen olacaktın! Çünkü korkmuyorsun çocuk. Bana benziyorsun. Risk almaktan çekinmiyorsun ve sonuçlarına katlanıyorsun. Bu, sakat kalma pahasına olsa bile. Ama ben değilsin. Patron değilsin. Ve Patron olmadan Jefe olmaya çalışmak. Nasıl desem ese… muy asertivo. (fazla iddialı.) Cidden benim olanı benden sadece 2000 model bir panelvan ve iki sabıkalıyla alabileceğini mi sandın? İşte bu yüzden olamadın Angel. Ve bundan sonra asla olamayacaksın. Çünkü senin için bu iş bitti. Kaderin tüm Garza’larınki gibi oldu. Bir Rodriguez’in gölgesinde sona erdi. Ama sana kızmıyorum Angel. Hatta seni hala seviyorum. Fakat bu işin bazı kuralları var. Ve Patron olmak, Jefe’cilik oynamaktan çok daha fazlasını gerektiriyor. Ancak bir gün sana tüm yaptıklarıma rağmen geri dönebilirsen, benden özür dilediğinde karşılığını alacaksın. Çünkü Patron’lar affedicidir, sadece ikna etmen gerekiyor. Ve çocuğum, Patron olmamana rağmen… sen de beni ikna ettin! Bu teşekkür sana! Bir kadının, bir adama daima ayak bağı olacağına ikna ettin. Bir adamın en zayıf noktasının bir kadın olacağına ikna ettin… daha doğrusu bunu sana ben ikna ettim. Ve sana sağlam bir ders verdim çocuğum. Bu ders bana bir kadın ve bir eski dosta mal olsada… Dersler böyledir ese, illaki bir şeyleri feda etmen gerekir ki karşılığında fazlasını alasın. Ve ben de bu ikisine karşılık altın aldım. Büyük, kocaman bir altın… Bu altında emeğin çok Angel, bu da senin için!
Alberto El Patron tıpkı daha yeni yaptığı gibi, kadehini tek dikişte bitiriyor. Takım elbisesiyle ağzını sildikten, kendisine yeni bir kadeh daha dolduruyor ve konuşmasına devam ediyor…
Alberto El Patron: Ve sen Guerrero! Sen bu devrimin başlangıcı olabilecekken, tarihin en kötü şampiyonu olmayı tercih ettin. Bu çocuklara yol gösterebileceğini düşündüm, onları bana hazırlayabileceğini düşündüm. Ve sen bir kez daha, sana güvenen birini yüzüstü bıraktın. Ama bu sorun değil. Çünkü bu senin değil, benim hatam. Bir Guerrero’ya olması gerekenden fazlasını yükledim, ne zaman üzerinize düşeni yapabildiniz ki… Yapabildiğin tek şey çocukları cesaretlendirmek oldu ve içinizden en zayıfı… en güçlünün yanında durdu. Evet, sen Carillo. Sen buydun. Muhtaç olandın. Siempre. (Her zaman.) Ve bunun için kanından olanı sattın. Bu şey… (Dişlerini sıkıyor.) Bu şey benim hayatta canımı en çok sıkan şey. Angel’e bayılmıyorum Carillo fakat o, o sana bunu yapmazdı. Bunu sende biliyorsun. Ve bunun için… bunun için sana daha fazlasını yaptım. Olması gerekenden fazlasını. 10 tane adamla benden çaldığın şampiyonluğu, 10 adama bedel bir şekilde geri aldım. O 10 adama yapacağım her şeyi sana yaptım ve onlar… onlar sana tüm bunları yaparken yoklardı. Ama en başında ne demiştik ese? Sen busun. Sen bir köpekten fazlası değilsin. Daha büyük eti görene kadar sadık bir köpek. Fakat böyle köpeklerin başına en büyük bela neden gelir biliyor musun? Etten. Evet amigo. Daha büyüğünü aradın fakat eline aldığın tek şey boynun oldu. Kırılgan, ince boynun… Tıpkı amcan gibi. Fakat itiraf ediyorum çocuklar, o sizden daha iyiydi. Ki onunda bu ringde bana karşı asla şansı olmadı. Bu her ailedeki kötü şanslardan birisi gibi. Sizin şansınız da bu çocuklar, bir Rodriguez’e karşı asla şansınızın olmaması… Ama tüm bunlara rağmen Carillo, bana bir basamak olduğun ve bu büyük, kocaman altını bir kez daha bana getirdiğin için teşekkür ederim… Bu senin için!
Alberto El Patron kadehi yine tek hamlede bitiriyor ve daha yeni yaptığı gibi takım elbisesiyle ağzını siliyor. Ardından kemeri kaldırıp, karışık tepkileri bir kez daha aldıktan sonra oldukça tatmin olmuş bir şekilde arka alanın yolunu tutuyor.