N-1 Victory Grup Aşaması Değerlendirmesi(18 Kasım 2023)


Michael_Falcon

PG.com Kullanıcısı
Katılım
6 Ara 2023
Konular
10
Mesajlar
11
Beğeni sayısı
15
PG Nakit
0
N-1 VICTORY TIER LIST.png

N-1 Victory Grup Aşaması Değerlendirmesi

Yapılan değerlendirmeler yalnızca güreşçilerin gösterdikleri performansla alakalıdır.

Güreşçilerin değerlendirilme sıraları grup aşamasında topladıkları puanlara göredir.

All Japan Pro Wrestling şirketinin sürpriz katılımcısı: Yuma Anzai

Dragon Gate şirketinin sürpriz katılımcısı: Yuki Yoshioka

Major League Wrestling şirketinin sürpriz katılımcısı: Lance Anoa'i

-

A BLOĞU

Yoshiki Inamura: Fazla inişli-çıkışlı bir performansı olduğunu düşünüyorum. Belli rakiplerin karşısında olabildiğine rekabetçi kalıyorken ve yeteneklerini rahatlıkla gösteriyorken turnuva ilerledikçe bir olayı kalmadı. Rakipler kendisini çözdü. Haliyle rakipler tarafından çözülünce mücadelenin akıl tarafında beyaz bayrağı çekti bile çünkü Yoshiki Inamura'nın göze batan birçok hamlesine karşı rakibin tek bir tane ancak aşırı tehlikeli ve etkili hamlesi genellikle üstünlüğü kaybetmesine vesile oluyordu. Ayrıca bahsettiğim etkisizlik durumu, beklenmedik hamlelere ve güzel hareket kombolarına dayalı hareket seti yüzünden. Ancak uyum ve tempo konusunda problem yaşamadı böylece turnuvayı ortalama bir performansla sürdürdü.

Adam Brooks: Ana problemi rakiplerine karşı olan yaklaşımındaki acemilik diyebiliriz. Burada acemilikten kast etmek istediğim şey ise herhangi bir darbeyi ve hareketi karşılarken gereksiz yalpalanmalarıyla, gereksiz sarsılmalarıyla inandırıcılığını baltalanması. Hatta karşıladığı bir darbeden ve hareketten etkilendiğini göstermek için kendisini kasıntıya sokuyordu, örneğin bacağına birkaç tane sağlam tekme darbesi savurulduğunda karşılaşmayı topallayarak devam ettiriyordu veya beline birkaç tane kombolanabilir hareket uygulandığında yerde gerilerek bir süre sızlanıyordu. Ayrıca rakiplerine etkili cevaplar vermekte yetersizdi. Turnuva ilerledikçe rekabetçi kaldığını, belli ölçüde ekstra gösterebildiğini böylece performansını yükselttiğini söyleyebiliriz.

Masa Kitamiya: Bana göre kolay sendeleyen bir güreşçi. Bir karşılaşmayı kurgulamada rakibine ayak uydurabildiğini düşünmüyorum. Senelerdir söylediğim bir şey Masa Kitamiya ne yazık ki büyük sahnenin güreşçisi olduğunu gösteremiyor. Bunun asıl sebebi stiline çok uygun bulmadığım çeşitli pes ettirme hareketlerini kullanmasıyla karşılaşmanın temposunu mahvetmesi. Hareket setindeki etkili hareketlerden bazılarını sürekli karşılaşmaya yaymaya çalışıyor yani tekrara bağlıyor. Yine de Masa Kitamiya'nın rakiplerine daima güzel karşılıklar vererek turnuva boyunca rekabetçi kaldığını, ilgi çekici kaldığını söylemek lazım. Ayrıca böyle turnuvaları güreştiği için daha ağırdan alarak güreşmesi de fena değildi.

Timothy Thatcher: Yağlı güreşten hallice rakibini kavrayarak, inatla ve ısrarla bırakmayarak rakibiyle beraber debelendiği, süründüğü stilden memnun kalmadım. Mesela Zack Sabre Jr. gibi aşırı yaratıcılık barındıran pes ettirme hareketleri veya yine Zack Sabre Jr. gibi güreşmeyi ağırdan alan bir güreşçinin şaşırtacağı şekilde beklenmedik hamlelerden mahrumdu. Daha sonrasında hareket setini biraz esneterek daha yaratıcı karşılıklar vermeye başladı fakat yeterli hissettirmiyordu. Ancak verdiği karşılıklar, inandırıcılık ve oturaklılık anlamında yeterli hissettirdi. Yine de bir karşılaşmanın heyecanlı şekilde devam ettirecek olgunluğa sahip değildi.

Yuki Yoshioka: Hiç fena bir seviyede olmayan birebir mücadele gösterdiğini düşünüyorum. Ancak turnuva ilerledikçe performansının yerinde saydığını ve rakiplerin kendisini çözdüğünü söyleyebilirim. Daha çok Dropkick, Lariat, Splash gibi standart hareketlerin değişik versiyonlarını kullanıyordu. Bu hareketleri imza hareketlere ve bitirici hareketlere esnetebiliyordu. Hatta bitirici hareket olarak Chris Jericho ile özdeşleştirdiğimiz Code Breaker hareketinin iplerin üzerinden zıplayarak yapılan bir versiyonunu kullanıyordu. İyi niyetli olduğunu görsek bile sürprizlerden ve ekstralardan mahrum olan tekdüze güreşi yüzünden bir gelişim gösteremedi.

Jack Morris: Normalde gayet esneklik ve çeşitlilik barındıran hareket setini, şimdi o kadar kullandığını düşünmüyorum. Asıl problem Jack Morris'in karşılaşmada sürekli benzer şeyleri deneyerek vakit öldürmesi. Turnuvada hiçbir güreşçinin bitirici hareketini vurabilmek için şu denli çırpındığını göremezsiniz. Jack Morris ister istemez karşılaşmaları dramatize ediyor. Ayrıca karşılaşmalarda ağırdan alarak güreşmeye meyilli olmasını beklemezdim çünkü Jack Morris yeteneklerini böyle gösteren bir güreşçi değildi. Yine de turnuvanın ikinci yarısında yükselen bir performansı olduğunu söylemek lazım. Jack Morris turnuva ilerledikçe rekabetçi kaldı, ilgi çekici kaldı. Ancak hörgüçten yemeye devam ettiği taktirde yerinde sayacak ve sıradanlaşacak.

Jake Lee: Bir dünya şampiyonuna yakışır şekilde oldukça ağırdan alarak başladığı turnuvada, turnuva ilerledikçe yeri geldiğinde temposunu yeri geldiğinde uyumunu yükselterek yeteneklerini sergilediğini düşünüyorum. Jake Lee'nin olağanüstü bir karşılaşma bitirici olduğunu tekrardan gördük. Ayrıca güreşmeye alışkın olmadığı stillerde rakiplerine bariz üstünlükler kurması, rakipleriyle sürekli alay ederek onları sinir etmesi ve kafalarının içine girmesi gerçekten harikaydı. Ne yazık ki yalnızca Timothy Thatcher ve Kenoh karşısında tamamen kendisini vererek güreşti çünkü geriye kalan karşılaşmalarda rakiplerinin hamlelerini savuşturmakla uğraşıyordu. Bir karşılaşmanın tamamında yeteneklerini göstererek güreşmek konusunda hala yetersiz kalıyor.

Kenoh: İnanılmaz seviyede bir performans gösterdi. Hiçbir olayı olmayan güreşçileri dahi ilginç hale soktu. Kenoh üretken bir güreşçi olduğu için standart prosedüre uymayarak savurduğu tekmeleri üretkenliğiyle sentezleyerek farklı şeyler sunuyordu. Eğer kıyaslama yaparsak örneğin stil benzerlikleri taşıyan ve şirketin inanılmaz yeteneklerinden Katsuhiko Nakajima'ya nispeten daha tahmin edilemez ve gaza getirici hamleleri olduğunu söyleyebiliriz. Anlatmak istediğim şey, o savurduğu tekmeler veya uyguladığı hareketler rahatça esnetebilecek, estetik olarak göze batan tarzdaydı. Ayrıca herhangi bir hareketi, sanki bir imza hareket veya bitirici hareket uygularmışcasına karşılaşma bitirmek için kullanıyordu. Turnuvadaki diğer güreşçilerin aksine daha geniş bir hareket seti repertuarına sahip olduğundan sıkıcı, bayıcı hissettirmiyordu.

B BLOĞU

Yuma Anzai: Her şeyi biraz yaparak karmaşık performans gösterdiğini düşünüyorum. Her bir karşılaşmada farklı yaklaşımlarda bulunmuyordu gerçi. Biraz çeşitli ve esnek tutabildiği hareket setini genelde karşılaşmaya dönebilmek için kullanıyordu çünkü güreşirken yerleri yalayacak hale düşüyordu. Haliyle tecrübeli, deneyimli rakiplerin boy gösterdiği bir grupta rakiplerine bağımlı halde güreşeceği belliydi. Ancak bu kadar bağımlı kalmasını beklemiyordum. Yalnızca rakip tamamen tükenmiş halde yerde hareketsizce yatarken veya sersemlemiş halde ringin köşesinde asılı dururken bir şeyler gösteriyordu. Anlayacağınız Yuma Anzai sağlam bir birebir mücadeleci değil. İşte bu deneyimsizlik, tecrübesizlik performansının ve karakterinin yükselmesini güçleştirdi.

Daiki Inaba: Turnuvanın ansızın sivrilen sürpriz güreşçisi. Yalnızca dört karşılaşmada güreşti ve ne yazık ki sonrasında sakatlandığından ötürü turnuvadan çekildi. Rekabetin gittikçe kızıştığı bir gruptaydı. Eğer sakatlanmasaydı gidişata göre deneyimli, tecrübeli güreşçiler ile mükemmel uyuşacağını söyleyebilirdik. İzleyebildiğimiz kadarıyla değerlendirirsek Daiki Inaba inanılmaz seviyede olmasa dahi performansını yükselterek her karşılamada üstüne koyduğunu gösterdi, gerçekten rekabetçi kaldı. Ancak fazla çeşitlilik ve fazla esneklik kapsamayan hareket seti yüzünden yaratıcı olmadığını gördük. Yaratıcılık ihmaline rağmen inandırıcı ve oturaklı darbeler savuran ve hareketler uygulayan bir güreşçiydi. Ayrıca havalı bitirici hareketi sayesinde gayet cezbedici bir karşılaşma bitiriciliği konusunda ikna ediciydi.

Saxon Huxley: Tamamıyla basiret bağlanması, başka bir şey değil. Bazen neyi yapacağını ve nasıl yapacağını unuttuğunu hissettiriyordu. Daha cüsseli, kalıplı güreşçilerin ağırdan alarak güreşmelerini anlıyorum. Saxon Huxley'de hamle yapmadan önce uygun aralıklar kovalayarak uygulamada güzel şeyler göstermeye yönelik güreşti. Ne yazık ki hamle yapabileceği yerlerde bomboş bekleyip çok hamle karşıladığı çok oldu. Ayrıca karşılaşmayı kontrol ettiğinde kendisini gaza getirmek için saçını başını yolması, kafasını ringin köşesine vurması yapmacıktı. El Hijo del Dr. Wagner Jr.'in yaptığı gibi gerçekten hırslandığı imajını çizemiyordu. Nadiren olsa bile birkaç ekstra göstererek ilginç karşılaşma bitirmeye yönelik sekanslar sundu fakat genel toplamda böyle bir turnuva için yetersiz seviyede olduğu aşikar.

El Hijo del Dr. Wagner Jr.: Şirketteki çoğu güreşçinin istikrarsız devam ettiklerini biliyoruz. Yani senelerce üstüne koyarak büyümeye odaklanmış bir yapıdan bahsediyorum. El Hijo del Dr. Wagner Jr. ise geçtiğimiz seneden beridir gerçekten gelişerek, genişleyerek geliyordu. Ancak sene boyunca süren o büyümesini tamamen buraya yansıtmadı diye düşünüyorum. Normalde rakiplerinin seviyesi yükseldiğinde El Hijo del Dr. Wagner Jr.'inde seviyesini yükseltip farklı yaklaşımlarda bulunduğunu, ekstralar gösterdiğini biliyoruz. Bu turnuvada performansı inanılmaz seviyede yüksek değildi. Ancak rekabetin kızıştığı grupta rekabetçi kalmaya devam etmesinden, yırtıcı ve keskin güreşmesini sağlayan sanki bir süper kahramanmış imajı çizmesinden ötürü yükselen bir ivmeyle ilerlediğini böylece performansının düşmediğini düşünüyorum.

Lance Anoa'i: Okyanusya bölgesindeki ada ülkelerinde yetişmiş veya özü, kökü o bölgeye dayanan Samoalı, Polinezyalı güreşçiler asla değişmeyen bir güreş stiline sahip. Lance Anoa'i içinde aynı durum geçerli. Ayrıca hareket seti, esneklik ve çeşitlilik olarak fazla tekdüze. Mesela Henare'nin orta çeşitlilikte ve esneklikte olan hareket setini verimli kullanıyormuş izlenimini veremiyordu. Rakiplerine sağlam darbeler savurmaktan ve rahatlıkla yıkılmayacağını olabildiğince direnerek göstermekten ziyade birebir mücadeleden daima kaçındı.(birebir mücadeleden kastım iki güreşçinin seri ve sert şekilde birbirine tekmeler, tokatlar, dizler veya dirsekler savurduğu ve aksamadığı sekanslar) Böylece keskin ve yırtıcı olduğunu gösteremedi. Turnuva ilerledikçe Lance Anoa'i'nin performansının alçalmadı fakat yerinde saydı.

Katsuhiko Nakajima: Tartışmasız turnuvanın güreşçisiydi. Katsuhiko Nakajima tıpkı Kento Miyahara gibi şirketteki güreşçilerin neredeyse hepsinden kafa yapısı olarak birkaç gömlek üstün olduğunu kanıtlar kalitede performans gösterdi. O savurduğu tekmelerin bir ağırlığının, bir anlamının olduğu hissediliyordu çünkü bir sonraki yapacağı hamleyi dikkatlice hesaplıyordu. Bu derinliği her güreşçide göremeyiz. Katsuhiko Nakajima inanılmaz seviyede doluluk içeren geniş bir hareket setine sahip değil. Sadece yapabildiği en iyi şeyi yapmaya devam ediyor. Birden fazla stili aynı anda güreşmeye kasmıyor. Ayrıca bu odaklı, tutarlı stili, çeşitlilik ve esneklik olarak o kadar da müthiş seviyede olmayan bir hareket seti ile sunuyor. Demek istediğim Katsuhiko Nakajima beklendiği üzere çıtayı yükseltti.

Manabu Soya: Kongo'nun dağılmasından sonra geçirdiği stil ve imaj değişikliğinin artık rakiplerinin kendisini ciddiye almasına vesile olduğunu düşünüyorum. Manabu Soya gerçekten turnuva boyunca inanılmaz bir birebir mücadeleci olduğunu ispatlamasının yanı sıra sanki eskisine kıyasla hareket setindeki etkili hareketleri uygulamada da seviye atlamış hissiyatını veriyordu. Yani görece tempolu güreşen, hareket setini verimli kullanan bir Manabu Soya vardı. Ancak imza hareketlerinin ve bitirici hareketlerinin yeterince kilit hareketler olduğunu düşünmüyorum. Bana göre, Jumping DDT yerine rakibi yerle yeksan eyleyen bir Spear veya diğer bitirici hareketi Death Valley Diver daha iyi bir bitirici hareket.

Go Shiozaki: Kendisinden alışık olduğumuz şu ağırdan alarak, tempoyu ve uyumu yavaşça yükselterek bir karşılaşma düzeni kurma konusunda şirketin bir numaralı üst düzey güreşçisi. Bir karşılaşmanın eğer duygusu ve hikayesi varsa bunu yansıtmada gayet başarılı olduğunu düşünüyorum. Dayanıklı ve kararlı yapısı sayesinde yeri geldiğinde rakibini kendi istediği stilde güreşmeye zorluyordu. Unutmadan, imza hareket veya bitirici hareket repertuarını geniş tutması sayesinde farklı yaklaşımlarda bulunuyordu. Ancak rakiplerine karşı farklı yaklaşımlarda bulunduğunda biraz sırıttığını düşünüyorum. Mesela rakibinin spesifik bir bölgesine yoğunlaşarak üstünlük kurmak için rakibinin bacağına Chop, Slap gibi aslında o fazla etkisi olmayacak hareketler uygulamasından bahsediyorum. Yani yaklaşımdaki farklılıklar kesinlikle gözden kaçmıyor ve görece fena değiller.
 
Son düzenleme:
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: