G1 Climax 2023 Grup Aşaması Değerlendirmesi(21 Eylül 2023)


Michael_Falcon

PG.com Kullanıcısı
Katılım
6 Ara 2023
Konular
10
Mesajlar
11
Beğeni sayısı
15
PG Nakit
0
G1 CLIMAX TIER LIST.png

G1 Climax 2023 Grup Aşaması Değerlendirmesi

Yapılan değerlendirmeler yalnızca güreşçilerin gösterdikleri performansla alakalıdır.

Güreşçilerin değerlendirilme sıraları grup aşamasında topladıkları puanlara göredir.

All Elite Wrestling şirketinin sürpriz katılımcısı: Eddie Kingston

Pro Wrestling NOAH şirketinin sürpriz katılımcısı: Kaito Kiyomiya

-

A BLOĞU

Chase Owens: Hantallığının yanı sıra isteksiz güreşirmiş gibi hareketleri yavaş ve etkisiz yapması takip etmesi sıkıcı hale soktu kendisini. Bir de oturmuş bir hareket setinin olmaması kervan yolda düzülür mantığıyla güreşme düzeni kuruyormuş gibi hissettirdi. Tamamen rastgele güreşiyor gibi geldi. Turnuvada fazla bir şey göstermedi.

Gabe Kidd: Felaket bir turnuva başlangıcıydı. Hiçbir şey vaat etmiyordu ve benzer karşılaşma düzeni yüzünden sürekli kısa ve etkisiz karşılaşmalar çıkartacağını zannediyorum fakat sonrasında oldukça mücadeleci kaldığını söylemek lazım. Hatta gereksiz üstünlük sağladığı yerler bile olduğunu söyleyebiliriz. Hareket seti olarak kıt ve tekdüze kaldı.

Shota Umino: Yine güzel performans gösteren güreşçilerden birisi. Ana sorunu ham olması. İzlerken bunu görebiliyorsunuz. Her bir hareketi yaptıktan sonra araya sayısız diz veya dirsek darbesi sıkıştırmaya çalışarak tempoyu korumaya çalışması tarzı acemilikleri görülüyor. Orta çeşitlilikteki ve görece etkili diyebileceğimiz hareket setini verimli kullandı. Aslında teoride etkili olan hareket seti demek istiyorum çünkü uygulamada karşılık gördüğünde hareket setini esnetip başka yönlere çekebilme konusunda sınıfta kaldı. Ancak iyi niyetli ve kendini geliştirmeye yönelik ilerliyor.

Kaito Kiyomiya: Shota Umino için dediğim hamlık konusu burada da geçerli diyebiliriz. Sonuçta başka bir şirketten geldiği için güzel bir turnuva başlangıcının ardından birkaç spesifik rakip harici kimsenin kendisine diş geçiremeyeceğini veya karşısında pek mücadeleci kalınamayacağı izlenimi veriyordu. Aslında hiç öyle olmadı. Turnuva içerisinde karşılaşma kaybederek yaşadığı düşüşü değerlendirmeye almayacağım çünkü son iki karşılaşmasına kadar olan karşılaşmalarını izlemek keyifliydi. Rakiplerin kendisini çözmesiyle beraber albenisini yükselten atmosferin dağıldığını ve performansının bariz düştüğünü söylemek lazım.

Ren Narita: Hala kafamda tam oturmuş bir stili olduğunu söyleyemiyorum çünkü yeri geldiğinde ring içi sivriliğini ve yırtıcılığını gösterip rakipleriyle birebir kapışırken(birebir kapışmadan kastım iki güreşçininde seri ve sert şekilde birbirine girdiği ve aksamadığı sekanslar) yeri geldiğinde kendini bayıcı gözüken tekrara, hantallığa sokuyor. Minoru Suzuki'ninde oldukça beğenilen belli karşılaşmalarının çoğunda rakibiyle debelendiği, süründüğü oluyordu fakat böyle aksak gözükmüyordu. Buna rağmen fena değildi.

Yota Stuji: Shota Umino veya Ren Narita'nın hamlık probleminden ziyade burada hareket setindeki hareketlerin arasındaki kopukluk göze batıyor diyebilirim. Yeni bir yüz fakat yeni yapacağını bilememe sorunu yaşamıyor. Yota Stuji için her şeyi aynı anda yapmayı deniyormuş gibi hissettiğim oldu. Ancak hareket setinin genişliği ve bunu güzel kullanmasının yanı sıra iyi bir birebir kapışmacının histerik tavırı, duruşu ile karşılaşmalara biraz duygu, hikaye anlamında ekstralar katabildi. Yeni üç silahşorlerin bariz en keskin gözüken güreşçisi.

Hikuleo: Kötü performans gösterdiği bir turnuva başlangıcından sonra özellikle yeni üç silahşore karşı olan karşılaşmalarında kademe kademe temposunu yükseltmesiyle ve biraz da orta çeşitlilikte diyebileceğimiz hareket setini daha ikna edici kullanmaya başladıkta göze battığını söylemek lazım. Karşılaşmaları bitirirken kullandığı hareket kombosu sayesinde öne çıkıyor. İyi bir karşılaşma kapatıcı, bitirici. Daha yolu var. Gelişimini tamamlamış değil.

Sanada: Her rakibine karşı farklı kazanma yolları bulmaya çalışması ve setindeki bitirici hareket çeşitliliğini güzel kullanarak karşılaşmalardaki önemli hareket çeşitliliği konusunda verim elde etmesi hoşuma gitti. O eski Sanada, düz ve soğuk adam halinden sıyrılmış. Eskiye nazaran temposunun biraz düştüğünü hissettim sanki. Fakat o ağırbaşlı ve biraz daha karşılaşmanın önemli yerlerine kadar yavaştan alarak güreşmesi Sanada'nın kendisini bulmasını sağlamış.


B BLOĞU

Yoshi-Hashi: Mücadeleci kaldığı illüzyonu yüzünden vasat performansını gölgelemiş gibi görünmesin. Aşırı kısıtlı ve işlevsiz hareket seti yüzünden benzer karşılaşmalar izlettiğini söylemek lazım. Birkaç karşılaşmasında rakibinin karşılaşmanın nasıl güreşileceğine dair düzeni kurmasına izin verip o düzene uyduğu zaman biraz ekstra gösterebildiğini görüyorsunuz fakat o kadar yani. Senelerdir böyle turnuvaları güreşmeye alışkın olması, çaylak seviyesindeki güreşçilerin kendini tekrarının önüne geçmesini sağlayamamış.

Great-O-Khan: Çıktığı günün gerisinde diyemesem bile yerinde saydığını görebiliyoruz. Hiçbir ekstrası yok. İnişli çıkışlı karşılaşma temposu yüzünden karşılaşmalarını izlemek pek sarmadı. Ayrıca bir karşılaşmada vasat veya vasat üstü performans gösterirken sonrakinde karşılaşma içerisinde kaybolmuş hissiyatı veriyordu. Gösterdiği performansa bakarak ne yapacağını ve nasıl yapacağını bilememe durumu yaşadığını söyleyemeyiz fakat yaptığı şeyler ayağı yere basan, öne çıkan şeyler değildi.

Kenta: Rezil rüsva bir turnuva geçirdi. Nasıl başladıysa öyle bitirdi. Çoğu karşılaşmasında ring içerisinde veya dışarısında birkaç güreş hareketi harici hareket bile yapmadı. DDT veya Running High Knee harici bir şey yaptığını harbiden hatırlamıyorum. Bullet Club'ın ring içi zırvalıklarına iyiyden iyiye bağlanmış. Tarzına hiç yakışmayan şu karşılaşma başladıktan sonra rakibinin nasıl bir reaksiyon vereceğini görmek için ring dışarısında oyalanması muhabbeti Kenta'nın turnuvadaki işlevini ve ağırlığını sildi.

Tanga Loa: Sakatlığından ötürü güvenli güreşti, ekstralar denemedi hatta karşılaşmalarının neredeyse hepsinde hiç birebir kapışmaya girmedi. Grup aşamasının sonlarında performansında biraz yükselme olduğunu görülüyordu. Eğer bir rakibi yendiyse sonraki rakibine karşı önceden kullandığı yaratıcı taktiği kullanmayı deneyerek farklı karşılaşma düzenleri oluşturmayı da denedi. Normalde turnuvasının tamamının geçiştirmelik karşılaşmalara dayalı olacağını zannediyordum. Yetersiz kaldı fakat böyle olacağı belliydi ve olması da gerekiyordu.

Taichi: Sürenin kısıtlı olmasıyla beraber gösterebildiği şeylerin biraz daha kısıtlı kaldığını düşündüğüm güreşçilerden birisi kendisi. Sanki eski turnuvalarda Taichi biraz daha uzun karşılaşmalarda imza hareketlerinden daha fazlasını kullanabiliyor ve ikna edici olabiliyordu. Yeri geldiğinde alttan güreşmeye meyilli yeri geldiğinde stiline yakışır şekilde vurucu güreşmesiyle kendisini izlettirdi. Farklı şeyleri yapabilmesinin aksine sürpriz niteliğinde ekstralar sunamaması diğer güreşçilere göre görünürlüğünü düşürdü. İyi bir turnuva geçirdi.

El Phantasmo: Ağırsıklet güreşine uymadığına düşünüyorum. Burası kasvetli rüzgarların estiği bir lig. El Phantasmo'nun turnuva deneyimi olmasına rağmen daha iyi birebir kapışmaya alışık güreşçilerin arasında gösterdiği performans yavan kaldı. Kendi grubunun final gününde Will Ospreay ile olan karşılaşması göz boyamasın çünkü o karşılaşmanın güzel olmasının yanı sıra karşılaşmanın kendisinin bir ağırsıklet karşılaşması olmakla uzaktan yakından alakası yok. Kendisine göre çeviklik konusunda yavaş kalan rakiplerini taşısa bile izlerken sarmadı. El Phantasmo'yu ağırsıklet güreşçisi olarak sırıtıyor.

Will Ospreay: Stilini senelerdir başka bir yöne çekmeye çalıştığını biliyoruz. Bu sefer eski ve yeni stilinin karması olan yeni stiline uygun bitirici hareketler veya imza hareketler eklemiş. Bu hem çeşitlilik için hemde güreşin mantığına uygun olan her hareket bitirici hareket olabilirin önünü açtığı için başarılı. Yine tempolu güreşen, hareket setini esnek kullanan, güzel hareket uygulayan veya satan bir Will Ospreay vardı. Ancak Will Ospreay'in şu birebir kapışma olayına odaklanması gerekiyor. Bundan sonra bütün turnuvaları rakiplerinin Will Ospreay'in nasıl güreştiğine adapte olmaya çalışarak fazla karşılık veremeden Will Ospreay'in OsCutter, Hook Kick veya Thrush Kick hareketlerini karşılayarak geçiremez. En azından bu turnuvalık, turnuvanın en iyisi değil.

Kazuchika Okada: Çeyrek finalden büyük finale kadar olan karşılaşmaları izlemediğim için kesin bir şey söylemek istemiyorum ancak Kazuchika Okada'nın kendisinden daha alt aşamalarda güreşen güreşçilere karşı gösterdiği ciddiyetsizlik gözümden kaçmadı. Benim hatırladığım daha önce Kazuchika Okada hiç böyle yapmadı. Hatta kendisini zorla bir rakip olarak Kazuchika Okada'ya kabul ettiren Will Ospreay ile olan karşılaşmasında bile vurdumduymaz tavır, duruş içerisinde olduğunu söylemek lazım. Bireysel performansı ile alakalı bir problemim yok çünkü Kazuchika Okada genelde görünür üstünlükler sağlasada sağlamasada rakiplerini kendi istediği ve güreşmeye alışık olduğu karşılaşma düzenine göre güreştirdi. Fakat dediğim gibi şirketin tepesindeki adamın kazanmaya alışkın olduğu turnuvayı umursamıyormuş gibi yapması karşılaşmalarda biraz ruhsuz göstermiş. Duygu ve hikaye yansıtmada sönük kalmış. Bu kendisinin olağanüsü seviyesinin altına düşmesine vesile olmayacak. Abartılacak kadar problem olduğunu sanmıyorum.

C BLOĞU

Tomohiro Ishii: Daha önceki turnuvalarında olan o olağanüstü seviyeleri denemediği aşikar fakat bir katıldığı her uzun soluklu turnuvada böyle istikrar ve azim göstermesi takdire şayan. Her rakibiyle uyumluydu. Her rakibine kendisini göstermesi için fırsat verdiği kadar kendisini de aynı fırsatı tanıdı. Turnuva içerisinde bazı dağınık gözüken güreşçilerin toparlanmasında ve mücadeleci kalmasında katkısının olduğunu düşünüyorum. Benim için olağanüstü bir performans fakat eski turnuvalarda olağaüstü seviyesine koyacağım güreşçilerin olağanüstü seviyesinde değil. Tomohiro Ishii'nin performansı sadece bu turnuvalık olağanüstü statüsüne erişiyor.

Henare: Yeni görümününün stiline yakıştığını düşünüyorum ve geçen senenin üstüne baya koymuş çünkü hareket setini daha efektif kullandığını hissettim. İyi eşleşebildiği güreşçilerin yanı sıra dengesiz tempoyla güreşen güreşçilere karşı yetersiz kaldı hissiyatına kapılabilirsiniz. Bence durum öyle değil. Henare hep aynı şeyi veya aynı şeye yakın şeyi güreşiyor olabilir fakat güreşi kaliteli ve kendini izlettiren tarzda. Henare'nin yapması gereken şey büyük sahneyi güreşme alışkanlığını yakalayana kadar performansını sürdürmeye devam etmesi.

Mikey Nicholls: Grubun başlarındaki birkaç karşılaşmasında tehlikeli olarak nitelendirebileceğim şekilde güreşmeye meyilli olduğunu gösterdiğinde biraz ilgimi çekmişti. Sonrasında turnuva boyunca dümdüz güreşti. Stil olarak geleneksel tarzdaydı diyebilirim. Takım arkadaşı Shane Haste'in aksine kendini göstermek için riske girdiğini, kumar oynadığını söyleyebilirim. Birkaç karşılaşmasında tehlikeli diyebileceğimiz sertlikte güreşti. Daha ringin içine bağımlı orta tempo ve sürprizlere yer vermeden sade bir performans gösterdi.

Shingo Takagi: Sürenin kısılmasının kaymağını sıyıramayanlar birisi daha. Bence Shingo Takagi uzun sürelere yayılmış karşılaşmaların güreşçisi. Tıpkı Tomohiro Ishii'de olduğu gibi izlerken sıkılmadığım güreşçilerden birisiydi. Neredeyse her rakibi ile uyumluydu. Bazı karşılaşmaları kendi başına bile sürüklediğini söyleyebiliriz. Bu sefer rakipleri tarafından biraz çözülmüş gibiydi. İnanılmaz üstünlükler sağladığı ve karşılaşmayı kapatabileceği yerlerde rakiplerinin tuş olmaması veya pes etmemesi durumu deneyimsiz rakiplerinin kısmen Shingo Takagi'ye bağlı kaldığını gösterdi. Yani bazı rakiplerini iyi taşıdı. Tam anlamıyla patlama yaşayacağı yerde hamle sırasını rakibine devredip hamle sırasını geri aldığında performansında hafif dalgalanmalar olduğu görülüyordu. Yine de efsane güreştiğini söylemek gerek.

Eddie Kingston: Kesinlikle geldiğine değdi. Şüphe yok. Kendi tarzına uygun rakiplerle güreşerek kendisine bir şeyler kattı ve grup aşaması devam ettikçe minimal bir gelişim gördük diyebilirim. Ne yazık ki şunu da eklemek gerekiyor, büyük ihtimalle grubun başlarında ringe yansıtmayı başardığı o hevesi, isteği grubun ilerleyen günlerine taşıyamamış olacak ki kendisini izlerken bir yerden sonra daraldım, bunaldım. Eddie Kingston karşılaşmanın açılış dakikalarındaki hareketlerden sanki dünyaları göğüslemişçesine tepkiler verdiğinde rahatsız oldum, birden iyi yapabildiği şeyleri dahi sorgulattı. Kariyeri boyunca büyük sahneye performans bazında çıkış yakaladığı zaman görmüş Eddie Kingston'ın ruhunda katil içgüdüsünün olması gerekiyor.

Tama Tonga: İzlerken eğlendim. Hareket setini rahatlıkla esnetti ve güzel kullandı. Karşılaşmalardaki yırtıcılığı, sivriliği o hareket çeşitliliğinden elde ettiğini gördüm. Yani Tama Tonga ne zaman rakibiyle yumruk yumruğa, tekme tekmeye kavgaya tutuşsa orada karşılaşma içerisinde kaybolduğunu söylemeliyim. Bu adam kendisini böyle göstermiyor. Ancak grubundaki güreşçilerin çoğu böyle. Yine de buna iyi adapte olup birden fazla şeyi en üst seviyede yapmasa da yapabildiğini gördük. Hem saf yumrukların, tekmelerin konuştuğu birebir kapışma tarzında hemde hareket kombolarına ve sürekli farklı hareketler ile birbirine karşılık vermeye dayalı tarzında başarılıydı.

Evil: Eski turnuvalarına veya önemli tekli karşılaşmalarına nazaran daha birebir kapışma içerisine girdi, kendisini ring içerisinde kanıtladığı oldu. Bullet Club ekibinin diğer üyelerinin müdahaleleri sayesinde karşılaşmaları kazanması Bullet Club'ın kimliğine ve Evil'ın karakterine uyuyormuş gibi gözükebilir fakat birkaç basit, aciz güreş hareketi yaparak kazandığı karşılaşmaları var. Yani bu denli müdahale ile kazanmasını gerektirecek bir şey yok çünkü içerisinde güreştiği grup rekabetçi ve yenilikçi isimlerin olduğu bir grup olsa da şirkette zirvesi görmüş birisinin biraz kendi başına öne çıkarak kazanmaya ihtiyacı var. Bullet Club müdahaleleri yüzünden karşılaşmalarının temposu yavaştı ve aynı şeyler oluyordu. Genelde rakibine bağımlı güreşen bir Evil gördük. Daha öncede olduğu gibi.

David Finlay: Bullet Club liderlerinin aksine hileli yollara başvurmaya fazla ihtiyaç duymadan çeşitlilik içeren hareket setini özgürce kullanabilen ve o hareket setini esnetebilen şekilde güreşti. Gerçekten hoşuma giden ve eli yüzü düzgün olduğuna inandığım bir bitirici hareketi var ve turnuvadaki güreşçilerin çoğunun aksine o bitirici hareketi öne çıkararak karşılaşmalarını kazandı. Tama Tonga gibi daha hareket kombolarına ve Shingo Takagi gibi daha zamana yayılmış ağırdan işlenen karşılaşmaların güreşçisi olduğu aşikar. Belki grubundaki diğer güreşçiler gibi rahatlıkla sivrilen bir birebir kapışmacı değildi ancak grubunda birkaç karşılaşma harici performansı oldukça iyiydi.

D BLOĞU

Toru Yano: Beklendiği üzere rakiplerini ucuz yollarla hileli şekilde alt etmeye çalıştı fakat kıvamının en tutmadığı turnuva bu olsa gerek çünkü format gereği eski geniş grup düzeni olmadığı için diğer güreşçiler Toru Yano'ya kaybetmenin telafisini başka bir güreşçiyi yenerek kapatamayacağından Toru Yano salak gibi öyle ortada kaldı. Ring içerisinde de rakipler kendisinin hileye dayalı karşılaşma düzenini okuyabildi.

Shane Haste: İyi eşleştiği rakiplerle dikişi tutturduğu barizdi, asla karşılık vermeden veya kendisini gösterek şeyler yapmadan karşılaşmayı bitirmiyordu. Söylediğim şey seyirciyi eğlendirmek için yaptığı komik şeyler içinde geçerli, güreşirken de geçerli. Ancak uyuşmadığını söyleyebileceğimiz rakiplere karşı dağıldığı aşikardı. Yavaş tempoyu kaldırabilen bir yapısı yok. O yüzden Alex Coughlin, Hiroshi Tanahashi gibi daha yavaş tempoda kaldığı rakiplerine karşı fena performans göstermese bile tekli güreşteki deneyimsizliğini de baz alırsak bir karşılaşmayı nasıl taşıyacağını bilmiyor haliyle.

Hirooki Goto: Senelerin yükünü sırtında taşıdığını belli eden o yılmış, bıkmış güreşçinin güreşeceği tarzdaki dümdüz güreşinden kurtulamıyor. Eski turnuvalarda gruplardan çıkma adayları olan güreşçilerle uzun soluklu olan karşılaşmalarında tekrara bağlasa bile orta çeşitlilik ve esneklik seviyesindeki hareket setini burada efektif kullanmadı. Kendisine benzer stildeki güreşçilerden Tomohiro Ishii, Shingo Takagi, Henare gibi güreşçilerin aksine rakiplerinin yarısına karşı kısa sürelerde mücadele ettiği için hiçbir ekstra sunamadı.

Hiroshi Tanahashi: Son senelerdir Hiroshi Tanahashi'nin zirvedeki yerini perçinleyememesiyle başlayan ve sonrasında zirveyi bir daha görmemek üzere ana potayı terk ettiği dönemden bu yana çeşitli sakatlıklarında etkisiyle oldukça hantal, rakibine bağlı ve göstermelik güreştiğini söylemek lazım. Bilinir, favori hareketlerini uygularken bile hatalı uygulayacakmış gibi gözüküyor çünkü eski çevikliğinde değil ve hareketlerin artık inandırıcılığı kalmamış. Rakipleri hareketlerini satarken onun hareketi yapma hızına bağlı sattığı için güzelde durmuyor. Hiroshi Tanahashi'nin yanan ruhunun söndüğünü gördük. Artık karşılık veremeyeceğini hissettiğinde savurduğu tekmelerde, tokatlarda veya dirseklerde o oturaklılığı ve inandırıcılığı göremiyoruz. Hiroshi Tanahashi, eski Hiroshi Tanahashi değil.

Alex Coughlin: Birkaç karşılaşmasında rakibini takip edip ona göre keskin reaksiyonlar gösterme konusunda başarılı bulsamda turnuva ilerledikçe rakiplerini çöp poşeti gibi bir o tarafa bir bu tarafa fırlatıp havada süzülmelerini izlemek eğlenceli değil. İşin kötü tarafı Alex Coughlin yeteneklerini en iyi şekilde göstermeye çalışırken bile uyguladığı hareketlerin inandırıcılıktan ve sertlikten kopuk halleri yüzünden garip gözüktü. Gabe Kidd'in aksine hiç oralı değildi. Yani Gabe Kidd gibi karşılaşmaların başladığı saniyeden bittiği saniyeye kadar farklı yönlere çekmeye çalışmadı.

Jeff Cobb: Son senelerde hantal ve bayık güreşinin kalıntılarını, döküntülerini üzerinden atarak iyi bir birebir kapışan güreşçi edasıyla turnuvaya başladı. Ne yazık ki hem gruptaki yeni, eski fark etmeksizin belirli güreşçilerin hamlığından ötürü hemde başlarda dalga geçermiş gibi rakiplerini yenerken daha sonrasında aptalca hatalar yaparak veya yenilmesini beklemediğimi rakiplere karşı koyamadığını gördükçe izlemesi kabus bir hal aldı. Jeff Cobb'un karşılaşmaları tamamen aynı şekildeydi. Aynı düzen, aynı hareket seti kullanımı. Bu denli kendini tekrarı kabullenemedim. Benim için bir güreşçinin fiziksel yapısına rağmen akılalmaz estetik fakat hatırlanamayacak hareketler yapmasından ziyade fiziksel yapısına ve daha önceki senelerdir güreşmeye alışkın olduğu stile uygun şekilde güreşmesi önemlidir. Jeff Cobb için turnuvanın ilk yarısındaki performansı kabul edilebilir düzeydeydi. Ancak ikinci yarıdaki performansı bir hayli düştü.

Zack Sabre Jr.: Stili bu gruba söktü. Son senelerde iyice oturttuğu şu sadece rakiplerini pes ettirmek için binbir türlü hallere girmekten ziyade yeri geldiğinde kendisini ortalara attığı özgüvenli hallerini de ringe yansıttığını gördük. Daha öncesinde karşılaşmaya alışık olduğu Hiroshi Tanahashi, Tetsuya Naito gibi rakipleri limitlerine kadar zorlamayı seven o aşırı baskın, aşırı yaratıcı yapısında değildi. Yani tam performans göstermediğini söyleyebiliriz. Buna ihtiyaç duymadı çünkü rakibi olan bazı güreşçilerin isimleri ve namları önlerinden yürüse bile Zack Sabre Jr. için zorlu bir grup değildi zaten. Gruplardan fazla bir şeyler göstermeye ihtiyaç duymadan çıkacağı belliydi.

Tetsuya Naito: Bence yeteneğinin tamamını göstermedi. Bireysel seviyesinin en üst noktasına çıkmadı. Aslında o seviyeyi güreşemeyecek güreşçilerin yoğunlukla olduğu bir gruptan çıktı zaten. Form ve yetenek olarak eski seviyesinde olmayan Hirooki Goto ve Hiroshi Tanahashi gibi güreşçileri bile öne çıkartmayı başardı. Ayrıca turnuvayı güreşmeye alışkın olmayan diğer güreşçileri de ilgi çekici hale getirmeyi başardı çünkü Tetsuya Naito senelerce güreşmenin getirdiği o güreşçi olgunluğuna ulaşmış bir güreşçi. Ancak daha öncesinde karşısında güreşmeye alışkın olduğu güreşçilere karşı ikna edici galibiyetler aldığını söyleyemeyeceğim. Tetsuya Naito şirketin en dipten en zirveye çıkarttığı birisi olabilir fakat bilmem kaçıncı turnuvasında tereyağından kıl çekermiş gibi Roll-up galibiyetlerini görmek canımı sıktı. Gruplardan birinci çıkarken dahi kendisini tam anlamıyla gösteremediğini görmek yürek burkucu. Halbuki Tetsuya Naito, o keskinliğin yakıştığı güreşçilerden birisi.
 
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: